• Sonuç bulunamadı

Đsmail Rahmi Paşa’nın Faaliyetleri

Belgede Tanzimat Döneminde Trabzon (sayfa 123-135)

2. ĐDARĐ YAPI

2.2. Tanzimat Sürecinde Trabzon

2.2.2. Tanzimatın Trabzon’da Uygulanması

2.2.2.1. Đsmail Rahmi Paşa’nın Faaliyetleri

Đsmail Rahmi Paşa’nın valiliği döneminde510 Tanzimat’ın Trabzon’da tesisi için gerçek anlamda ilk hamlelerin yapıldığını görmekteyiz. Tanzimat’ın uygulanması zamanın geldiğini düşünen hükümet valiye yapılacak uygulamalar hakkında ayrıntılı talimatnameler yollayarak Mart 1847’den itibaren yeni usullere geçilmesi için çalışmalar yapılmasını emretti.511 Bu konuda Şubat 1847 (Rebiyülevvel 1263) tarihli belge bize Tanzimatın

507

Rahmi Paşa 2 Nisan’da Trabzon’a gelmişti. AMAEF, CADN, Trébizonde, c.4, Clairambault’dan Bourgeney’e, 2 Nisan 1847; BOA, C. DH., 262/13081, 23 Ra 1263/11 Mart 1847.

508

AMAEF, CADN, Trébizonde, c.4, Clairambault’dan Bourgeney’e, 2 Nisan 1847.

509

Đsmail Rahmi Paşa’nın görev yeri olan Trabzon’a varmasından memnuniyet duyulmuştu. BOA, HR. MKT. 18/15, 9 Ca 1263/25 Nisan 1847.

510

Sarıoğlan Tanzimatın Trabzon’da uygulanmasını incelediği çalışmada bahsettiğimiz talimatnamenin Vali Ragıp Paşa’ya ve Defterdar Arif Zeki Efendi’ye hitaben yazıldığını belirtmektedir. Fakat yukarıda da belirttiğimiz üzere Đsmail Rahmi Paşa’nın Trabzon valiliğine tayini Rebiyülevvel 1263 (Mart 1847) olarak göstermektedir. Buradan hareketle bu talimatnamenin Đsmail Rahmi Paşa’nın Trabzon valiliğine atandığı; fakat henüz Trabzon’a gitmediği bir döneme denk geldiğini anlamaktayız. Bkz. Sarıoğlan, a.g.t., s. 34; BOA, C. DH., 262/13081, 23 Ra 1263/11 Mart 1847.

511

Şeriye sicilinde tespit ettiğimiz ve Trabzon’daki tüm görevlilere hitaben yazıldığı anlaşılan hükümde Tanzimatın ne suretle uygulanacağı ve esasları konusunda önemli bilgiler vardır. Buna göre 1264 senesi Martından itibaren eyalette yeni düzene geçilmiştir. Bundan sonra herkesten mal ve tahammülüne göre vergi alınmasına dikkat edilecektir. Köy ağalığı ve diğer bazı isimler altında bazı kesimler vergiden muaf olarak halka yüklendiği ve bununda halkın huzursuzluğuna neden olduğu için bundan sonra herkes eşit tutulup mal ve tahammülüne göre vergi verecektir. Köy ağalığına ihtiyaç olmadığından halk tarafından seçilenler bile muhtar olarak tayin edilmeyeceklerdir. Aşar ve diğer vergi zamanında ve hakkıyla kimseye zorluk çıkarılmadan ilgili defterlere gösterildiği gibi alınacaktır. Zaptiye ve bütün memurların maaşı ve masrafları devletçe karşılanacaktır. Bundan dolayı halktan herhangi bir bedel alınmayacaktır. Bu halka iyi bir şekilde anlatılmalı ve halk da bu bilinçle hiçbir şekilde başka bir ödeme yapmamalıdır. Muaf ve gayri muaf olarak herkes eşit derecede tutulmalı ve alınan vergi Trabzon Mal Sandığında toplanmalıdır. Üzerinde durulan diğer bir husus da herhangi bir görevlinin görevinde yaptığı suiistimalin tahlilinde nasıl bir yol izleneceği ve bu süreçte masrafların nasıl tahsil edileceğidir. Yine burada da halkın kimseye kanun dışında bir ödeme yapmaması vurgulanmaktadır. Diğer bir husus da angaryadır. Burada eyaletteki ileri gelenlerin halkı köleleri gibi kullandığı, eşya ve erzak talebinde bulunduğundan bahsedilerek bunun Tanzimat’a aykırı olduğu için kimsenin istemeyerek angaryaya tabi tutulmayacağını ve buna cesaret edenlerin tedip edileceği belirtilmiştir. Halkın güvenliği için diğer üzerinde durulan konu da ırz ve namusun korunmasıdır. Burada ırz ve namusun korunmasının en temel hak olduğundan bahsedilerek aykırı hareket edenlerin kanunlar gereği cezalandırılacağı belirtilmiştir. Đdare konusunda da livalarda 13’er, büyük kazalarda 7’şer ve küçük kazalarda da 5’er azanın bulunduğu meclisler teşkil edileceği, bu meclisleri müdür kâtip gibi memurların yanında Đslam ve reayadan seçilen azaların oluşturacağı ifade edilmiştir. Bunlar görevlerini gereği gibi yapmalıdır, görevini suiistimal edenler hakkında gereken yapılacaktır. Özetle burada idarecilerin yeni nizama göre hareket etmesi

107

Trabzon’da uygulanmasının ilk girişimleri ile ilgili mühim bilgiler aktarmaktadır. Buna göre bu sene itibarı ile imparatorluktaki eyaletler üç değişik tarzda idare edilmektedir: 1. Bosna ve Musul gibi maktuan valiye verilen; 2. Bağdat ve Maraş Eyaletleri gibi mali ileri ve yerel harcamaları müstesna gelirleri ve masrafları merkeze ait olan; 3. Bursa ve Edirne gibi Tanzimat idaresine dâhil ve tüm gelirleri ve giderleri hazineye ait olan eyaletler bulunmaktadır. Trabzon Eyaleti de bu yeni düzene dâhil edilmek istenmekle birlikte eyaletin gelir ve giderleri tam olarak bilinmemekte, ayrıca Mart ayı da yaklaşmakta olduğundan vali ve defterdarın görev yerine giderek durumu incelemeleri ve daha sonra gereğinin yapılması istenmektedir. Ayrıca bu geçiş sürecinde eyaletin idaresinin, yukarıda belirtilen üç idare tarzından bu yıl üçüncüsünden ikincisine, yani eskisi gibi memleketçe olan masraflar halka; devletçe olan masraflar da merkezi hazineye ait olacaktır. 512 Buradan anladığımız kadarıyla yeni uygulamanın taşradaki en faal isimleri vali ve defterdar olacaktır. Bundan dolayı defterdara 20.000 kuruş, valiye ise diğer emsallerine nazaran 67.500 kuruş maaş tahsis edilmiştir. Ayrıca eskiden beri yapılageldiği gibi yeni valilerin eyaletin erkân, vücuh vesiaresine hilat giydirilmesi geleneğinin şimdi terki münasip olmayacağından bedeli 150.000 kuruş olan bu hil’atların mahalli emvalden karşılanması istenmektedir.513 11 Mart 1847 tarihli bir irade ile vilayete yollanan talimatnameye göre Trabzon’da Tanzimat düzenine geçişin nasıl olacağına dair bir 11 maddelik bir talimatname hazırlandı.514

gerektiği belirtilirken halkın da kavuştuğu yeni hakların bilincinde olarak hareket etmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. TŞS 1974, s. 22a-b, 7 Ra 1264/ 12 Şubat 1848.

512

BOA, Đ.MSM, 87/2471, 9 Ra 1263/ 25 Şubat 1847, Lef 2.

513

BOA, Đ.MSM 87/2471 18 Ra 1263/ 6 Mart 1847, Lef 3.

514

1-Eyaletin tüm gelirlerinin hazineye aittir ve bundan böyle vali defterdar ve diğer memurlara maaş bağlanacaktır. Eyalette hazineye ait olan varidat-ı kadimenin tersane-i Amire ve Tophane-i Mamure taraflarına olan mürettebat ve eşya-i sairenin defterleri kendilerine verilmiştir. Bunlar ve bunlardan başka varidatın defterleri tanzim olunmuş ve bundan başka kazalardan ayni tahsil olan kendir ve kundaklık gibi malzemelerin defterleri de düzenlenmeli ve bu tarafa gönderilmelidir. Hukuki işlerden yüzde kaç kuruş alındığı da bildirilmelidir.

2-Eyalette bulunan aşar ve diğer vergilerin doğru bir şekilde tespit edilmesi için eyalette kaç çeşit vergi olduğu ve her birinden ne kadar alındığı; eyaletin aşarının kaçta bir alındığı, aşar ve diğer vergilerden hazineye ve tımar ve mukataatlara yıllık ne kadar bedel verildiği, defterlere dâhil edilmeden aşarı alınanların olup olmadığı varsa bunun yıllık ne kadar olduğu merkeze bildirilmelidir.

3-Eyaletten Tersane-i Amire ve diğer yerler için ayrılan eşyanın cinsi ve miktarı nedir ve miri fiyatından başka her sene tevzi-i ilave olunarak halktan alınan meblağın ve değişik adlar altında halktan alınan her sene mevsimlerinde ve aralıkta alınan tevziatın durumunu içeren defterler hazırlanmalı ve bu tarafa gönderilmeli 4-Valiler tarafından istihdam olunacak askerlerin idaresi devlet tarafından yapılması gerekeceği için vali ve defterdar onların masrafları da kendi maaşlarından karşılaması gerekeceğinden istihdam olunan askerlerin ve diğer görevlilerin maaşları tespit edilip merkeze gönderilmelidir.

5-Eyaletin mali idaresi eskisi gibi idare olunacağından eğer bu tarafta bulunan valiye ihale edilirse eskisi gibi maktuan ihale olanların tahammülü hakikilerine göre maktuan, emaneten idare kılınanların da emaneten

108

Talimatnameden de anlaşıldığı gibi yeni uygulamanın en çok yoğunlaştığı husus mali konulardı.515 Talimatnamenin altı maddesi eyaletin mali konularına yönelikti. Diğer beş madde ise yeni idari düzenin gerekleri ile ilgiliydi. Dolayısıyla mali merkeziyetçiliği tesis edebilmek için hükümet öncelikle eyaletteki mali rezervlerin bir dökümünü talep etmekteydi ve idarecilere Tanzimat usullerine göre hareket etmelerini telkin etmekteydi.

Bu şekilde bir talimatname alan Đsmail Rahmi Paşa, Trabzon’a vardıktan sonra eyalet erkânı ile ahaliden önde gelenleri toplayarak kendisine verilen talimatlar hakkında bilgi verdi. Tanzimat-ı Hayriye’nin esas amacının iyi niyetli ve âdil bir idareyi temin edip her türlü zulüm ve asayişsizlikleri bertaraf etmek olduğunu anlattı. Bu açıklamaların halk arasında olumlu yankı bulduğu ve sempati ile karşılandığı anlaşılmaktadır. Zira halkın ileri gelenlerinden bir grup, yeni uygulamalardan duyulan memnuniyeti belirten 10 Nisan 1847 tarihli bir mahzarı sadarete takdim etti.516 Đsmail Paşa halkın bu yeni düzen karşısında gösterdiği bu olumlu tepkiyi yaklaşık bir yıl sonra, Tanzimatı Hayriye usul-u madelet şümu-l aliyesinin sur-u maliye ve mevadd-ı sairesinin birleştirilmesine dair fermanın okunması sırasında da almıştır. Đsmail Paşa fermanı tüm eyaletin kaymakamları, müdürleri ve hanedan ve vucûhu önünde okunduğunu, bunun tüm halk tarafından memnuniyetle

idaresi, bedelat ve hasılatın gerçek miktarda usulune göre dikkatli ve zamanında ve ayni olarak alınacakların da eskisi gibi alınmasına ve cizyenin de eski usule göre alınmalıdır.

6-Trabzon eyaletinin ahalisi haşin tabiatlı insanlar olduğundan Tanzimatın faydalarını anlayana kadar bir uygunsuzluğun çıkmamasına dikkat edilmelidir. Her ne kadar Tanzimat’ın icrası ileriye bırakılsa da kazalardaki ayan ve mütesellimlerin temettuatlarının bilinmesi gerekeceğinden müşir ve defterdar yetkileri gereği bunların temettuatını gereğiyle tespit edip merkeze bildirmelidir.

7-Eyalet halkının celb ve temini iyilik ve doğruluk üzerine olacağı için vali ve defterdarı buna göre davranması, kazalarda bulunan mütesellim, ayan ve saireden uygunsuzlukta bulunanlar olursa bunu kendi başlarına halletmemeleri bu konuda gerekli incelemeleri yapmaları ve bunu merkeze bildirmelidirler.

8-Gümüşhane madeni Trabzon Eyaleti valiliği tarafından idare olunduğundan bu madenin çalışma durumunun ve amelesinin idaresinin ve masraflarının durumunun tahkik edilmesi ve merkeze bildirilmesi gerekmektedir.

9-Halkın rahatı ve memnuniyeti devletin en büyük arzusu olduğundan bu konuda gereken dikkat gösterilmelidir. Tebaanın rahatı ve memurların işlerini layıkıyla yapmaları valinin sorumluluğundadır. Bu nedenle vali herhangi bir uygunsuz olayın ortaya çıkmasına izin vermemelidir. Rüşvet, irtikab ve ceraim alınmasının önüne geçilmeli hoş olmayan bir durumun ortaya çıkması engellenmelidir ve halkın huzurunu bozan mal, ırz ve namusunu tehdit edenlerin cezalandırılmaları için merkeze bildirilmesi gereklidir. Halkın zulüm ve tasalluttan korunarak asayiş ve huzurun sağlanmasına dikkat edilmelidir.

10-Valiye gönderilen tahriratta halkın öldürülmesi malının gasb edilmesi ırz ve namusuna dokunulması gibi kabul edilemez şeylerin olmamasına ve olduğu takdirde bunun men ve def ettrilmesine, bu şeyleri yapmaya cesaret edenlerin de merkeze bildirilmesi bu şekilde Müslim ve reayanın rahat ve huzuru korunmalıdır. 11-Bu talimatın belirttikleri ve hükümleri sınırlı değildir ve burada yer alanlardan başka ortaya çıkacak mülki işlerin bu hükümlere göre icra olması bu hükümlerin icrası onları uygulayacak olan memurların dirayetlerine bağlı olduğundan işlerine dikkat etmeleri gerekmektedir. BOA, Đ.MSM, 87/2471, Lef 1.

515

Tanzimat idaresinin en önemli amacı mali alanda eşit bir usulu tesis etmek idi. Bu amaçla en çok üzerinde durulan konular vergi meseleleri ile ilgili noktalardı. Bu hususları Trabzon’daki idarecilere yazılan değişik hükümlerde tekrar edildiğini görmekteyiz. TŞS, 1974, s. 22 a-b. 7 Ra 1264/ 12 Şubat 1848.

516

109

karşılandığını, eyalet dâhilinde tayin olan kaymakam ve müdürlerin de bundan mutluluk duyduklarını bununla birlikte Trabzon halkının fermanın okunduğu günün gecesi han ve dükkânların önüne kandiller bağlayarak padişaha dualar ettiğini ve kaymakam ve müdürler üç dört gün sonra yerlerine vardıklarında ellerindeki ferman suretlerini de orada okuyarak yeni uygulamayı başlatacaklarını ifade etmektedir.517

Đsmail Rahmi Paşa’nın görevine başlamasından hemen sonra yoğun bir çalışmanın içine girdiği görülmektedir. Nitekim onun 14 Nisan 1847 tarihli tahriratı bu süreçte Trabzon’da karşılaştığı durum hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bu yazıda vali kısaca şu noktalar üzerinde durmaktadır: 518

“Seleflerim döneminde Trabzon halkı mezalim, teadiyat ve ceraim ile karşılaşmış ve halkın mal ve can emniyeti bulunmamaktaydı. Bu durum öncelikle Tanzimat’ın ilanı ile bertaraf edilebilecektir. Hazineye ait olan tüm gelirler, valilere mahsus kâr da hazineye verilecektir. Bundan dolayı vali, defterdar ve diğer görevlilere maaş bağlanacaktır. Halkın emniyetini temin etmek için her sancak ve kazada herkesin güvenini kazanmış vücuh ve çorbacılardan birer meclis teşkil edilecek ve her bir konu bu meclislerde görüşülecektir. Görevini gereği gibi yapanlar takdir edilecek; aykırı davranalar ise tereddütsüz tedip edilecektir. Sancaklara kaymakam, kazalara da müdür tabiriyle idareciler tayin edilmiştir ve bu da halkın memnuniyetine neden olmuştur. Đleri gelenlerden bazıları da uygun memurluklar verilerek kayırılmış ve onlar görevlerini gereği gibi yerine getireceklerine söz vermişlerdir. Fakat bu kimseler şimdiye dek valilere önemli miktarda para verdiklerinden bunu halktan çıkarma yolunu tuttuklarını kabul ederek bunun şimdilerde ortaya çıkmamasını ve bundan böyle bunların tekrar etmeyeceğini söz vermişlerdir. Buna ben de kanmakla birlikte bunlar hakkında halktan değişik şikâyetler olmaya devam etmiştir. Bundan dolayı bundan sonra kimse haksız yere bir kimseden para alamayacak, bu yola gidenler gereğince cezalandırılacaklardır. Bir de başka eyaletlerde olmayan eski bir usule göre mesela kırk karyesi olan bir kazada iki üç karye, diğer karyelerin ağalarının nezaretinde ağa tayin etmektedir. Bunlar tahsilat ve sair işleri yerine getirmekte, vergi vermemekte ve karye halkından vergi almaktadır. Bu ağalığın ilgası halkın memnuniyetini doğuracaktır. Eyalette bu şekilde 500’e yakın ağa bulunmaktadır ve tayin edilmeyi bekleyenler ise 1.000’i aşmıştır. Yani bunların sayısı 2.000’e yakındır. Başka yerlerde olduğu gibi ağalık burada ilga edilse ve hal ve tahammüllerine göre vergi talep edilse bu durum onların muhalefeti ile karşılaşacaktır. Bundan dolayı bunların eskisi gibi ibkası (yeniden atanması) uygun görülmektedir. Bu şekilde yapılırsa halkın yeni düzene ısındırılması sağlanacak ve Trabzon Eyaleti Tanzimat için Edirne ve Hüdavendigar Eyaletlerinden daha uygun bir duruma gelecektir.”

Paşanın yazdığı tahrirattan anlaşıldığı kadarıyla Trabzon’da Tanzimat idaresinin tam olarak yerleşmesi için bir geçiş dönemine ihtiyaç görünmektedir. Zira eski düzenin birden ilgası yeni düzenin sağlıklı bir şekilde yerleşmesinin önünde bir engel olarak görülmektedir. Bu bağlamda Đsmail Rahmi Paşa yukarıda belirttiği gibi yeni düzene karşı ahalinin ısındırılması için olacak, halk arasında bazılarına nişan ve rütbe verilemesini talep

517

BOA, Đ.MSM., 87/2479 22 R 1264/ 28 Mart 1848.

518

110

etmekteydi.519 Fakat Đsmail Rahmi Paşa’nın gayretleri takdire şayan bulunmakla birlikte, eyalet ileri gelenleri için talep ettiği rütbe ve nişanlar “kendisi oraya henüz vusul bulmuş ve rütbe ve nişan verilecekler hakkında tecrübe-i sahihası vukubulacak kadar vakit olmamış olduğu” gerekçesiyle kabul edilmemiş ve görevini gereği gibi yerine getirenlerin vakti geldiğinde rütbe ve nişan alacakları belirtilmiştir.520 Đsmail Rahmi Paşa’nın eyaletteki faaliyetlerinden biri de eyalet dahilindeki livalara ve kazalara müceddeden ve ibkaen kaymakam ve müdür tayin etmesidir. Đsmail Rahmi Paşa bu konuda hazırladığı defterle eyalette olan liva ve kazalara tayin olunanları belirlemiştir.521

Raporda da görüldüğü üzere Rahmi Paşa Tanzimat düzeninin eyalette yerleşmesi için birtakım idari değişiklikler öngörmekteydi. Bunlar arasında belki de en önemlilerinden biri meclislerin oluşturulmasıydı. Rahmi Paşa’nın bu hazırlık doğrultusunda Trabzon’da da bir meclis tesis ettiğini anlamaktayız. Diğer bir ifade ile merkezde olduğu gibi sancak ve kazalarda meclislerin oluşturulması Tanzimat idaresinin bir gereği olarak ilk önce gerçekleştirilen yeniliklerden biri olarak görülmüştür. Fakat daha hakkaniyetli ve adil bir idareyi öngören yeni idari sistemde de eski düzenin bozulmaları görülmekte geçikmedi. Mesela Trabzon’daki meclise aza tayininde kurallara uyulmadığını görmekteyiz. Ağustos 1848 tarihli bir belge Trabzon’da Tanzimat’ın hüsn-ü icrasında tesis edilen meclise aza seçiminde kur’a-i şer’iye usulune uyulmadığı, azaların istedikleri gibi mazbata yazıp tahrir ettirdikleri bunun da halkın şikâyetlerine neden olduğundan bahsedilerek aza seçiminde kur’a-i şer’iye uyulması ve azalardan uygunsuzluk yapanların değiştirilmeleri ve yerlerine

519

Aynı belge, Lef 2.

520

Aynı belge, Lef 3.

521

Aynı belge, Lef 1-2; Sarıoğlan bu tayinler ile ilgili defterin Đ. MSM. 87/2477 nolu belgede olduğunu belirtmekte, Saydam da aynı bilgiyi tekrar etmektedir. Halbuki bu defter Đ.MSM 87/2472 nolu belgelerin birinci ve ikinci lefinde bulunmaktadır. Bkz. Sarıoğlan, a.g.t., s. 45-48; Saydam, Trabzon’un Đdari Yapısı, s. 314; Yapılan atamaları değerlendirdiğimizde toplam 13 kaymakamlık olduğu ve bunların 9’una yeni kaymakamların, 4’üne ise eski kaymakamların tayin edildiği (Torul Kazası müdürlüğü kaymakamlığa bağlıdır. Bundan dolayı burasının ayrı bir kaymakamlık olarak değerlendirilmesi yanlıştır. Sarıoğlan, a.g.t., s. 47; Saydam, Trabzon’un Đdari Yapısı, s. 314; toplam 30 müdürlükten 26’sına eski idarecilerin tekrar, 2’sinin ilk kez tayin edildiği görülmektedir. Geri kalan 2 müdürlüğün ne suretle tayin edildiği belirtilmemektedir. Bu sayısal değerlendirmeden ziyade belirtilmesi gereken nokta da tayin edilenlerin kimliğinde saklıdır. Kaymakam ve müdürlerin isimlerine bakıldığında bunların bir şekilde daha önce eyaletin idaresinde etkili olan Şatıroğulları, Dizdaroğulları, Hacısalihoğulları, Uzunzadeler, Kethüdazadeler, Felekzadeler ve Hazinedaroğullları gibi eyaletin ileri gelenleri olduğu kolayca görülür. Atamalarda bu şekilde bir tercih yapılmasında ileride görüleceği gibi hem yeterli idarecilerin olmaması hem de bu kesimlerden gelecek tepkilerden çekinilmesi gibi değişik etkenlerin göz önünde bulundurulduğu Đsmail Rahmi Paşa tarafından dile getirilecektir. Diğer bir ifadeyle çok az bir süre önce eski sistemin savunucuları olan ve merkeziyetçiliğe karşı koyan bu kesimleri şimdi yeni sistemin uygulayıcıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Tablo için bkz. Ek 2.

111

yenilerinin atanması istenmekteydi.522 Đsmail Rahmi Paşa’nın eyalete bağlı kazalarda da meclisler teşkil ettiğini görmekteyiz. Rahmi Paşa bu konuda Canik Mutasarrıfına, Ünye müdürüne ve diğer görevlilere buyruldular göndererek buralarda meclisler teşkil edilmesini istemekteydi.523

Tanzimatın başarıyla uygulanması bunları uygulayacak kadroların niteliğine ve bunların yeni düzeni ifa etmek için gösterecekleri gayrete bağlıydı. Bu konuda Đsmail Rahmi Paşa’ya gönderilen buyruldularda merkezin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri memurların işlerini layıkıyla yapmaları ve maaşlarına kanaat etmeleriydi.524 Bu bakımdan yöneticilerin belirlenmesi önemli bir aşamaydı. Đsmail Rahmi Paşa’nın Trabzon’daki faaliyetlerinden biri de eyaletteki yönetici kadrosunu belirlemekti. Yukarıda da görüldüğü üzere bu maksatla kaymakamlık ve müdürlük unvanıyla yeni atamalar yapmıştır.

Đsmail Rahmi Paşa ve Trabzon Defterdarı Hurşid Ağa’nın Trabzon’da bir yıllık uygulamadan sonra ortaya koydukları tespitler eyaletin mali ve idari durumu konusunda önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Dokuz maddeden oluşan bu tespitlerin yedisinin eyaletin mali durumuyla; ikisinin de idari yapıyla ilgili olduğu görülmektedir. Özetleyerek verecek olursak; mali durum ile ilgili olarak eyaletin mali kaynaklarının ayrı ayrı defterlerinin düzenlendiği, eyaletin yapısını nedeniyle halkın fakir olmasından dolayı vergi miktarının halkın gücüne göre alınması, eskisi gibi miri fiyat veya fiyatsız tahsil edilen kendir ve kerestenin aksisi gibi alınmasının halka yük getirmeyeceği belirtilerek 1264 senesinden itibaren memurların maaş ve masrafları hazineye dahil edildiği ifade edilmiştir. Ayrıca masraflar da emvali metrukeden karşılanacaktır. Hazinenin varidatı vali temettuatı ve varidat-ı saireden başka 6.154,5 kese ve aşardan da 3.000 kese alınması umulduğundan Tanzimatın Trabzon’da uygulanması ile hazineye böyle bir miktar gelir sağlanacaktır.525 Beşinci madde ise idareciler ile ilgilidir. Burada Tanzimatın uygulamaya konulduğu yerlerde kaza müdürlerinin yerli ailelerden ve hanedandan tayin olunduğu ve kuruşta iki

522

BOA, A. MKT. MHM., 6/62, 25 N 1264/25 Ağustos 1848; BOA, A. MKT., 147/97/2, 14 L 1264/12 Eylül 1848; Đsmail Rahmi Paşa valiliğinde kurulan meclisin Hayrettin Paşa valiliğinde de devam ettiğini görmekteyiz. BOA, A. MKT., 159/69, 18 Z 1264/ 15 Kasım 1848.

523

BOA, A. M., 3/96, 20 R 1263/ 7 Nisan 1847.

524

Đsmail Rahmi Paşa’ya gönderilen Haziran 1848 tarihli buyrulduda, eyalete tayin olan kaymakam ve sair memurların maaşlarına kanaat ettikçe ve görevlerini sadakatle yaptıkları sürece padişahın mazharına nail olacakları; fakat bunun tersine hareket edenlerin cezalandırılacağı ve bu konuda Đsmail Rahmi Paşa’nın sorumlu olduğu belirtilmektedir. BOA, A. DVN. MHM., 5/43, 4 B 1264/ 6 Haziran 1848.

525

Burada hazineye yıllık ne kadar gelir getirileceği kısmı boştur. Bu da eyaletten hâsıl olacak gelirin daha fazla olacağını göstermektedir.

112

pare vergi ile müdürlük yaptıkları; Trabzon Eyaleti’nin diğer yerlere benzemediği, bunların Tanzimat’ı burada uygulamaya muktedir olmadıklarından ve buraların ahalisinden de meziyetli adamlar bulmanın güçlüğünden bahsedilmektedir. Bunlar az bir miktar ile müdürlük yapmak isterken eyalet dâhilinde bulunan bazı ağalar ve ileri gelenler ise maaşsız bir şekilde müdürlüğe rağbet etmeyeceklerdir. Ayrıca köy ağalığının kaldırılması

Belgede Tanzimat Döneminde Trabzon (sayfa 123-135)