• Sonuç bulunamadı

Ücret çok yönlü bir kavramdır. Ekonomik ve toplumsal yaşamın hemen hemen tüm yönlerini etkilemektedir. Zira ücret, gerek emeği karşılığında çalışan insanların gelirini ve yaşam düzeyini belirleyen bir öğe olarak, gerek endüstrinin gelişmesine etki eden önemli bir maliyet öğesi olarak ve gerekse ulusal gelirin çeşitli kesimler arasındaki dağılış biçimini, o toplumdaki sosyal adaletin gerçekleştirilme derecesini gösteren bir ölçüt olarak önem taşımaktadır. 111

Ücret, işgören için çalışmasının karşılığı olarak elde ettiği maddi getiri olması, işletme için ise üretimin maliyetine direkt etki eden bir unsur olması açısından önemlidir. Kuşkusuz ücret, sendikalar ve genel ekonomi açısından da önem arz etmektedir.112

107 Aldemir, a.g.e.,s. 325. 108 Zengin, a.g.e., s. 40. 109

Kasım Afşin, “Asgari Ücretin Tespit Yöntemleri ve Mevcut Yapıdaki Sorunlar Đle Çözüm Usul ve Esasları”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Dergisi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı, Yıl:2, S:3, Nisan-Haziran 1999, (1-26), s. 3. 110

Mahmut Tekin, Üretim Yönetimi, Cilt 2, Günay Ofset, Konya, 2003, s. 137. 111

Can, a.g.e., s. 240. 112

2.2.1. Çalışanlar Açısından Ücretin Önemi

Birey için ücret, onun en önemli ve tek gelir kaynağıdır. Ek gelir elde etme imkânı olmayan birey açısından tek gelir kaynağı olan ücret, onun yaşam seviyesini belirlemede önemli bir ölçüttür. Bu anlamda, işgücünü meydana getiren büyük bir çoğunluğun aileleriyle birlikte hayat seviyesini tayin etmektedir.113

Ücret gelirinin bir kişinin başkalarına göre sosyal sıralamasını ortaya koyan statüsünü sembolize etmesinden dolayı, bir işgörenin temel maddi ihtiyaçları tatmin edilse bile, ücret ve diğer ödemeler çoğu zaman kendisi için önem arz eder. Bu nedenle, insanlar kendi ücretlerini sosyal yapıda hangi konumda olduklarını belirlemek için karşılaştırırlar. Ücret geliri, ödüllendirilmiş bireye sosyal statü ve önem kazandırır.

Ücret geliri, aynı zamanda, işgörenlerin performansları ve yetenekleri açısından ne kadar gelişme göstermiş bulunduklarını ölçmenin de bir aracıdır. Ücret artışı, işgören için bir başarı elde etmiş olmanın bir göstergesidir. Bu durum işgören tarafından çabalarının tanınması olarak algılanır ve tatmin duygusuna erişilir. Ücret, kişiyi işyerine bağlayan ya da onun başka işletmelere gitmesine neden olan önemli bir politika aracıdır.

Đşgörenlerin ücretleriyle ilgili önemli ölçüde tatminsizlik yaşadıkları işletmelerde, grevler ve işletme içi anlaşmazlıklar ve işe geç gelmeler ya da rapor alma yoluyla hiç gelmemeler artar, işgörenin yaşadığı maddi tatminsizlik işle ilgili psikolojik tatminini de olumsuz yönde etkileyeceğinden sonuç olarak ya işgören işten ayrılır ya da o an için işletmede kalsa bile iş verimi düşer.

Đşgörenlere verilen ücretin adil olup olmadığı da önemlidir. Đşgören kendi ücretini kendi işletmesinde benzer işi yapan işgörenlerin ücreti ile ve benzer işletmelerde benzer işleri yapanların aldığı ücretlerle karşılaştırır. Daha sonra yaptığı işe oranla aldığı ücreti değerlendirir. Eğer adil bir ücret verilmiyorsa, bu durum işletmede tatminsizliklere ve huzursuzluklara neden olur. Zaten ücret adaletini sağlamak işverenin ahlaki sorumluluğudur.

113

2.2.2. Đşverenler Açısından Ücretin Önemi

Ücret, işverenler için rekabet unsurudur. Đşgücü piyasasındaki nitelikli işgörenleri çekmek ve bu işgörenlerin istihdamını sürekli kılmak için yeterli düzeyde ücretlerin verilmesi düşüncesi de işverenler tarafından kabul görmektedir. Ücret, işgörenleri motive ederek onların verimliliklerinin artmasına yol açar.114

Ücret artışlarının verimlilikten bağımsız olarak yalnızca yasalarla ya da sendikal baskılarla belirlendiği durumlarda, artan ücretler doğrudan maliyetleri etkilemekte bu da fiyat artışlarını beraberinde getirmektedir. Ücretlerin verimlilik esasına göre belirlenmesi durumunda ise maliyetler artmayacak hatta düşecektir. Bu da işverene rekabet imkânı sağlayacaktır.

Ücret, insan kaynakları ve stratejik işletme planlarının etkin bir şekilde uygulanmasını destekler. Bu bağlamda, işgörenleri yenilikçi olmaya, daha fazla risk almaya ve sorumluluk üstlenmede istekli olmaya özendirmek suretiyle de firmaların rekabetçi bir üstünlük kazanmasına neden olmaktadır.115

Her işgören ücretinin artmasını ister. Buna göre işveren, fazla çalışma, daha çok üretme ya da daha kaliteli üretme veya bir yeniliği gerçekleştirme karşılığında ücret artışını bir teşvik olarak öngörebilmektedir.116

2.2.3. Sendikalar Açısından Ücretin Önemi

Sendikalar karmaşık örgütlerdir. Dolayısıyla sendikaların amaçları çok fazladır ve çoğu politiktir. Sendikalar üyelerinin gelirlerinde artış sağlamaya çabalamaktadırlar. Sendikalar bir yandan ücretlerde doğrudan parasal bir artış elde etmeye çalışırken öte yandan parasal olmayan dolaylı avantajlar (konut fonları, ücretli tatil, hastane ve tedavi giderleri gibi) elde etmeğe çalışmaktadırlar.117

114 Bingöl (2003), a.g.e., s. 315. 115 Bingöl (2003), a.g.e., s. 315. 116 Uğur, a.g.e., s. 147. 117

Ücret düzeyinin belirlenmesinde, özellikle sendikalı personel çalıştıran kuruluşlarda sendikaların çok önemli bir rolü vardır. Bu rol yalnız toplu pazarlık yoluyla ücret artışlarını sağlamak değil; aynı zamanda iş analizi, iş değerlemesi, ücret araştırmaları gibi aşamalarda da geçerlidir. Sendikaların genellikle iş değerlemesine karşı oldukları söylenemez. Ancak, iş değerlemesi konusunda sendikaların görüşünü almayan işletmeler sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Aynı biçimde işletmeler sendikaların onayını almadan ücret düzeylerini ayarlayamamaktadırlar. Özellikle ülkemizde sendikaların en önemli işlevi, ücretler konusunda olmaktadır.118

Sendikalar açısından da ücretin önemi büyüktür. Çünkü çoğu durumda sendikaların başarıları, toplu pazarlık sonucunda işverenden sağladıkları ücret artışlarıyla ölçülmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde sendikaların en önemli amaçlarının, üyelerinin refah düzeyini yükseltmek olduğu görülmektedir. Bu amaçla sendikalar, toplu pazarlık görüşmelerinde üyelerinin daha fazla gelir sağlamaları için diğer konulardan daha çok ücretlerin artırılmasına ağırlık verirler. Bu nedenle, ülkemizde olduğu gibi, uyuşmazlık konularının başında ücret artış oranları gelmektedir.119

Sendikaların ücretlerle ilgileri, sadece toplu pazarlıklarda yüksek ücretleri elde etme çabalarıyla sınırlandırmak yetersiz olacaktır. Günümüzde sendikalar, ücret düzeyleri kadar eşitlik ve adalet ile birlikte çalışanların bilgilerine, becerilerine, yetkinliklerine ya da performanslarına göre de ücretlendirilmeleriyle yakından ilgilenmeye başlamışlardır.

2.2.4. Devlet ve Toplum Açısından Ücretin Önemi

Ücret, gerek sosyal gerek ekonomik açıdan değerlendirilmesi gereken önemli bir unsurdur. Gelir dağılımını, istihdamı, gelişme hızını, enflasyonu, yatırımları ve tasarrufları doğrudan etkilemesi nedeniyle devlet ve hükümetler açısından ücretler büyük önem taşımaktadır.

Ekonomik faaliyetleri oluşturan üretim faktörleri ve bunların elde ettikleri gelirlerin toplamı ülkenin milli gelirini meydana getirir. Bir başka deyişle, "Milli Gelir = Ücret +

118

Aldemir, a.g.e., ss. 330–331. 119

Faiz + Rant + Kâr"dır. Ekonomik faaliyetlerin hızlandırılması ve her faktörün ekonomiye yaptığı katkının arttırılması, her bir faktöre karşılık gelen gelirin çoğalmasını ve sonuçta milli gelirin artmasını sağlar. Şüphesiz devamlı olarak milli gelirin arttırılması kadar tüketici birimler arasında dağılımı ve bu dağılımın adaleti de son derece önemli bir konudur.120

Her ülkede nüfusun büyük bir bölümü ücretlidir. Ekonomik ve endüstriyel bakımdan gelişmiş ülkelerde nüfusun içinde, ücretlilerin daha yüksek bir oranı oluşturdukları görülmektedir. Bu nedenle kişisel gelir dağılımında adaletin sağlanması çok önemlidir.

Bağımlı çalışanların ücretleri toplamının milli gelir içindeki payının düşük olması, çalışma barışını olumsuz yönde etkilerken, toplam ücretlerdeki artış, genel verimlilik düzeyindeki artıştan daha fazla olursa, ücretlerin enflasyonist etkisi ortaya çıkmaktadır.

121

Kişisel gelir dağılımında adaletin sağlanması birtakım yararlar sağlamaktadır;

−−−− Sosyal barışın sağlanması,

−−−− Toplumsal refahın artırılması,

−−−− Fırsat eşitliğinin artırılması,

−−−− Ekonomik istikrarın sağlanması.

Adil bir gelir dağılımı konusunda bilimsel bir ölçü geliştirmek teorik olarak mümkün olmakla birlikte, uygulamada oldukça güçtür. Bir ekonomide gelir dağılımı sosyal barışı sağlıyorsa, toplumsal refahı arttırıyorsa, herkese fırsat eşitliği yaratıyorsa ya da fırsat eşitsizliklerini gideriyor ve gelir dağılımındaki eşitsizlikler tepkisel hareketlere yol açmıyorsa o ekonomideki gelir dağılımını adil kabul etmek gerekir. Gelir dağılımını değiştirmek istediğinde devletin izleyeceği en kestirme yol, gelir dağılımındaki eşitsizlik nedenlerini ortadan kaldırmaktır.

120

Benligiray, a.g.e., s. 9. 121