• Sonuç bulunamadı

ùüpheli veya Sanı÷ın Kaçması, Saklanması veya Kaçaca÷ı

Belgede Gözaltına alma ve tutuklama (sayfa 98-101)

3.2. TUTUKLAMANIN ùARTLARI

3.2.1 Tutuklamanın Maddi ùartları

3.2.1.2. Tutuklama Nedenlerinin Bulunması

3.2.1.2.2. ùüpheli veya Sanı÷ın Kaçması, Saklanması veya Kaçaca÷ı

CMK 247/1 maddesine göre; “Hakkındaki kovuúturmanın sonuçsuz kalmasını sa÷lamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaúılamayan kiúiye kaçak denir.”

CMK 244/1 maddesine göre de; “Bulundu÷u yer bilinmeyen veya yurt dıúında bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır.” Kaçaklıkla gaiplik birbirinden farklı kavramlardır.

ùüpheli veya sanı÷ın yoklu÷u iradesi dıúında gerçekleúmiúse ve sanı÷ın hakkında devam eden kovuúturma iúlemlerinden haberi yoksa gaiplikten, úüpheli veya sanı÷ın yoklu÷u kendisi hakkında yapılan kovuúturma iúlemlerini etkisiz kılmak amacıyla bilinçli olarak yapılıyorsa kaçaklıktan söz etmek gerekir.202 CMK 244.maddesi ve devamı maddelerinde gaip ve kaçakların yargılanması hususunda özel düzenlemeler getirilmiútir.

ùüpheli veya sanı÷ın kaçması, saklanması veya kaçaca÷ı úüphesini uyandıran somut olguların varlı÷ı hem Anayasa'da hem de CMK' da yer alan bir tutuklama nedenidir.

Di÷er koúullar yerine getirilmiú olsa bile úüpheli kaçmayacak, saklanmayacak, delilleri yok etmeyecek, gizlemeyecek, de÷iútirmeyecek, tanı÷a, ma÷dura veya baúkalarına baskı yapma giriúiminde bulunmayacaksa tutuklama kararı verilmeyecektir. ùüphelinin kaçaca÷ı ya da saklanaca÷ı hususunda somut olguların bulunması gerekmektedir.203

Örne÷in; bilet alarak ya da adına sahte pasaport temin ederek yurt dıúına çıkmaya hazırlanması, sürekli yer de÷iútirmesi, sahte kimlikle ev kiralaması, sınıra

202

Centel – Zafer, a.g.e., s. 832 vd. 203

yakın bir yere yerleúmesi, üzerinde yüklü miktarda döviz taúıması, yabancı dil ö÷renmeye yönelik çalıúmalarda bulunması gibi haller kaçaca÷ına yönelik somut olgulardandır.204

Kiúinin ailevi sebeplerden ötürü bulundu÷u yerde kalmak zorunda oldu÷u ya da en azından kaçma ihtimalinin düúük oldu÷unu gösteren olgular olabilir. Ayrıca kiúinin karakteri, ahlak anlayıúı, sorumlulukları205 ve statüsü, geçmiúte benzer durumda serbest bırakıldı÷ında gösterdi÷i tavırlar206, geride bırakmak zorunda oldu÷u varlı÷ı hususları dikkate alındı÷ında ise kiúinin kaçma úüphesi düúük olabilir. Tüm bu kaçma kaçmama úüphesini gösterir somut olgular her olayın ve sanı÷ın özelli÷ine göre de÷erlendirilerek tutuklama kararı verilmelidir.

AøHM’ ye göre; kaçma tehlikesinin yalnızca muhtemel suçun ciddiyetine göre de÷il, kaçma tehlikesinin mevcudiyetini do÷rulayan veya kiúiyi gözaltına alacak kadar büyük olmadı÷ını gösteren di÷er etmenler de göz önüne alınarak de÷erlendirilmelidir. Bu ba÷lamda özellikle ilgili kiúinin karakteri, ahlak yapısı, mal varlı÷ı, aleyhinde takibatta bulunulan devlet ile ba÷lantıları ve uluslararası ba÷lantıları göz önünde tutulmalıdır.207

Yerel mahkemeler, baúvuranın kaçma olasılı÷ını “suç orta÷ının” saklanmakta olmasına ba÷lamıútır. AøHM, suç orta÷ının tutumunun, tutuklunun kaçma riskinin de÷erlendirilmesinde belirleyici bir faktör olamayaca÷ı kanısındadır. Bu de÷erlendirme ile tutuklama úahsi koúullara ba÷lanmalıdır.208

204

ùentuna, a.g.e., s.47

205 Bkz. Letellier – Fransa davası, Matznetter – Avusturya davası, Ya÷cı ve Sargın – Türkiye davası (Bu davada baúvuru sahipleri haklarında takibat açılması riskinin farkında olmalarına ra÷men kendi istekleriyle ülkelerine geri dönmüúlerdir.) Avcı Gökmen, “Avrupa ønsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Ceza Muhakemesi Kanunundaki Tutuklama Kurumunun øncelenmesi”, Seçkin Yay., Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 41, Ocak 2010, s.108

206 Bkz. W – øsviçre davası, http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr, eriúim tarihi: 30.10.2011 207 Neumeister – Avusturya 27.06.1968 tarihli kararı, http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr, eriúim

tarihi: 30.10.2011 208

Mamedova – Rusya, 1 Haziran 2006 tarih ve 7064105 sayılı kararı, http://www.inhak- bb.adalet.gov.tr, eriúim tarihi: 30.10.2011

Adli mercilerin úüpheli veya sanı÷ı soruúturma ve kovuúturma amaçlı davetini veya di÷er yargılama iúlemleri için hazır bulundurmasını kasten imkansız hale getirmesi durumu kaçma veya saklanma olarak de÷erlendirilebilecektir.209

Kaçma kavramı hem yurt içinde bulunulamayacak bir yerde saklanmayı hem de yurt dıúına kaçmayı ifade eder. Kanun koyucu madde metninde kaçma ve saklanma ifadelerine birlikte yer vererek, úüpheli veya sanı÷ın saklanması halinde de yoruma gerek olmaksızın kaçması gibi düúünülerek tutuklama kararı verilebilece÷ine hükmetmiútir.210

ùüpheli veya sanı÷ın iúlenen suç nedeniyle kaçması veya kiúiye bu nedenle ulaúılamaması halinde do÷rudan tutuklama kararı verilemeyecek, ancak öncelikle yakalama kararı verilip úüpheli yakalandıktan sonra hakim önüne çıkartılarak hakkında tutuklama kararı verilebilecektir. 211

Her ne kadar önceki CMUK döneminde gıyabi tutuklama kurumu var ise de, yeni kanunda bu kurum kaldırılmıú ve yerine yakalama kurumu getirilerek savunması alınmadan úüpheli veya sanı÷ın tutuklanması engellenmeye çalıúılmıútır. CMK’daki uygulamaya göre; ça÷rı üzerine gelmeyen veya ça÷rı yapılamayan úüpheli veya sanık hakkında sulh ceza hakimi tarafından talep üzerine yakalama emri düzenlenir. Bunun üzerine yakalanan úahıs hakim önüne çıkarılarak sorguya çekilir ve hakkında tutuklama veya serbest bırakma kararı verilebilir. 212

CMUK’un uygulandı÷ı dönemde kanuni bazı kaçma karineleri söz konusu idi. Gerek 1992 tarihli 3842 sayılı Kanun de÷iúikli÷i öncesinde ve gerekse 3842 sayılı Kanun ile CMUK’ta de÷iúiklik yapıldıktan sonraki dönemde sanı÷ın kaçaca÷ına karine teúkil edebilecek bazı durumlar mevcuttu.213

3842 sayılı Kanun öncesi dönemde CMUK 104/3. maddesinde yer alan;

“Suçun a÷ır cezalık olması,

209

Centel, a.g.e 1992, s.43

210 Erem,”Diyalektik Açısından Ceza Muhakemesi Hukuku”, Iúın Yayınevi, Ankara, 1986, s.444 211

Albayrak Mustafa, “Notlu – Atıflı – Uygulamalı Ceza Muhakemesi Kanunu”, Adalet Yayınevi, Ankara, 2011, s.147 – 151, CMK 90. madde

212

A.e., CMK.90 maddesi vd. Maddeleri, s.147 v.d. 213

Sanı÷ın ikametgah veya meskeninin bulunmaması ya da serseri ve úüpheli takımından olması veya kim oldu÷unu kanıtlayamaması,

Sanı÷ın yabancı olup da, hakimin davetine veya verilecek hükmün infazına gelece÷inden úüphe uyandıracak ciddi nedenlerin bulunması” úeklindeki hallerin

varlı÷ı halinde sanı÷ın daima kaçacak oldu÷u varsayılmaktaydı. Tutuklama kararını verecek hakim veya mahkemenin CMUK'ta sayılan bu gibi hallerin mevcudiyetini tutuklama kararında göstermesi yeterli olabilecekti.214 Bu nedenle 3842 sayılı Kanun öncesindeki CMUK 104/3 maddesinin, yasadan çıkarılması gerekti÷i, uygulamada hakim tarafından baúkaca hiçbir araútırma yapılmaksızın maddede sayılan bu hallerde kaçma úüphesinin somut olayda mevcudiyeti aranmadan tutuklama kararı verilebilece÷i, bu durumun da tutuklamanın ihtiyarili÷i ile tedbir niteli÷inde olması özelli÷i ile ters düútü÷ü yönünde düúünceler ileri sürülmüútür.215

3842 sayılı Kanun ile CMUK m. 104 de÷iútirilerek, suçlulu÷u hakkında kuvvetli belirti bulunan kiúiler bakımından;

“Soruúturma konusu olan suçun, kanunda öngörülen cezasının üst sınırının yedi yıldan az olmayan hürriyeti ba÷layıcı cezayı gerektirmesi, sanı÷ın ikametgahı veya meskeninin bulunmaması, sanı÷ın kim oldu÷unu ispat edememesi” hallerinin

mevcudiyeti durumunda, sanı÷ın kaçaca÷ı, delilleri yok edece÷i, de÷iútirece÷i, gizleyece÷i, úeriklerin uydurma beyana veya tanıkların yalan tanıklı÷a veya tanıklıktan kaçınmaya sevk edilece÷i veya bilirkiúilerin etki altına alınmaya çalıúılaca÷ını gösteren hallerin mevcudiyeti varsayılabilecekti.

3.2.1.2.3. ùüpheli veya Sanı÷ın Davranıúları

Belgede Gözaltına alma ve tutuklama (sayfa 98-101)