• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.3. Öğretmende Bulunması Gereken Özellikler

Eğitime sistem olarak bakıldığında eğitim sisteminin girdi, çıktı ve değerlendirme öğeleri vardır. Diğer sistemlerin pek çoğunda, ürünün istenen niteliklere sahip olmaması halinde sisteme yeniden girerek işlenmesi söz konusudur. Eğitim sistemi ise böyle bir şansa sahip değildir. Bu sebeple öğrencinin sistem içinde çok dikkatli yetiştirilmesi ve istenen niteliklere sahip olarak sistemden ayrılması gerekmektedir. Öğrencilerin istenilen niteliklerde yetiştirilmesi için ise yetiştirici konumunda bulunan öğretmenin nitelikli olması ve bu niteliklerini de sürekli geliştirmesi gerekmektedir (MEB EARGED, 2001).

“Öğretmen, öğrenmeyi kılavuzlayan ve sağlayan kişidir. Öğrenme öğrencinin kendisi tarafından elde edilen bir sonuçtur ve öğrenme yaşantıları sonucunda meydana gelir. Öğretmenin görevi, çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerinden yararlanarak öğrenme yaşantıları düzenlemek ve istendik davranışların öğrenci tarafından kazanılıp kazanılmadığını değerlendirmektir” (Fidan ve Erden, 1998: 60).

Öğretmenin statüsü artık yalnızca bilgi vermek rolünü içermemektedir. Zaten bilginin yapısı, kapsamı sürekli bir değişim ve gelişim sürecindedir. Önemli olan bilgiye ulaşmada öğrenciye rehberlik yapmaktır. Eğer öğretmenin rolü bilgi vermekten ibaret olsaydı bunu öğretim makineleri yapar ve teknoloji öğretmenin yerini alırdı. En azından teknolojik yönden gelişmiş ve teknoloji ötesine geçmiş toplumlarda öğretmen problemi kolayca çözülmüş olurdu. Oysa eğitim bilimleri, öğrencinin öğretmenin anlattıklarından çok öğretmenin duygu, düşünce, tutum, davranış ve yaklaşım biçiminden etkilendiğini ortaya koymaktadır (Atasoy, 2004).

Değişim, üzerinde sıkça durulan bir kavram haline gelmiştir. Toplumların yaşamış oldukları değişim, eğitim alanında da kendini göstermektedir. Bu değişim,

eğitim sistemi içindeki unsurların oynadıkları rolleri de değiştirmektedir. Bu unsurlardan biri olan öğretmenlerin rol ve yeterlikleri de hızla değişmektedir (Baloğlu, 2001). Öğretmenlik mesleğinin niteliklerinde oluşan bu kaçınılmaz değişim, aynı zamanda toplumun öğretmenlik mesleğine bakış açısında da zaman içinde değişim meydana getirmektedir (Özpolat, 2005). Bundan dolayı öğretmenler, dünyada yaşanan gelişmeleri ve eğitim alanında görülen yenilikleri takip etmek zorundadırlar. Çünkü kendini geliştirmeyen öğretmen, dünyada yaşanan gelişim ve yeniliklerin gerisinde kalacaktır. Hatta eğitiminden sorumlu olduğu öğrencilerin de gerisinde kalması söz konusu olacaktır. Özellikle günümüzde, bilgi ve iletişim araçlarının yaygınlaşması, bazı konularda öğrencilerin, öğretmenlerinden daha donanımlı hale gelmelerine imkân sağlamaktadır.

Kendisini yenileyemeyen yetersiz bazı öğretmenler ise çoğu zaman aşırı derecede sert ve merhametsiz, kimi zaman ise son derece alıngan ve hiçbir şeyden memnun olmaz hale gelebilmektedirler. Kendilerini geliştiremeyen, özellikle 40-45 yaşlarına gelmiş öğretmenlerde açık şekilde duraklama ve gerileme ile birlikte güvensizlik, alınganlık ve kıskançlık görülmeye başlar (Devebakan, 2001). Öğretmenlerin en verimli olabilecekleri bu dönemde bu duruma düşmelerini önlemek için bakanlık tarafından gerekli önlemler mutlaka alınmalıdır.

Çağdaş öğretmen günümüz eğitim ihtiyaçlarına cevap verebilecek, 21. yüzyılın bilgi teknolojisi toplumunda öğrencileri geleceğe hazırlayabilecek yeterlikte olmalıdır. Bundan dolayı da çağdaş öğretmen birçok niteliğe sahip olması gerekmektedir. Bu niteliklerden bazıları şunlardır (MEB ÖYGM, 2005):

1. Konu-alanına hâkim olmalıdır. 2. Öğrenci gelişimini yönetebilmelidir. 3. Öğretimi planlamada yeterli olmalıdır.

4. Öğretim yöntem ve tekniklerini kullanabilmelidir. 5. Bilgi iletişim teknolojisinden yararlanabilmelidir. 6. Öğrencileri ile sağlıklı iletişim kurabilmelidir. 7. Öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayabilmelidir.

ve tüzükleri ve bilgi toplumu içindeki yerini ve önemini bilmelidir.

9. Okuldaki sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin hazırlanmasında etkin rol almalıdır.

10. Eğitim sistemindeki aksaklıkları belirleyerek çözüm yolları önerebilmelidir.

11. Kişisel özellikleri bakımından kendini geliştirmiş olmalıdır.

Öğretmenlerin bu niteliklere sahip olması, öğretmenin yeterlikleri ile yakından ilgilidir. Ancak belirlenen yeterliklere sahip öğretmen, ideal bir eğitim ve öğretim ortamı oluşturabilir. Öğretmen, bu yeterlikleri hizmet öncesi eğitimle, hizmet içi eğitimle ve kendini kişisel olarak geliştirmesiyle kazanabilir.

Yeterlik kavramı, bir işi veya görevi yapabilme gücü demektir. Öğretmen yeterliği ise öğretmenin her bir ana görev kapsamında, kendi içinde bütünlüğü olan, meslek içinde tekrarlanan, daha alt işlem basamaklarına ayrılabilen, başkalarıyla bir araya gelerek farklı görevlerin yapılmasını sağlayan, süresi tam olarak belirlenmese de dakikalarla sınırlı bir zaman diliminde yapılabilen, gerektiğinde bir başkasına devredilebilir nitelikte olan alt görevleri anlatacak şekilde belirlenmiştir (MEB ÖYGM, 2002).

Mesleki açıdan büyümek isteyen bir öğretmen, gerek akademik, gerek mesleki bilgilerini artırmalıdır. Bunun için eğitim programlarına katılmalı, konferans ve toplantılara iştirak etmelidir. Öğretmen, mesleği ile ilgili erişebildiği eserleri titizlikle incelemelidir. Mesleki ve edebî yazılar yazmak da öğretmeni motive eder. Öğretmen, yazdıklarını meslektaşlarıyla paylaşma ortamı aramalı ve bulmalıdır. En olumlu öğretmen, şefkatli ve insancıl olduğu kadar kendi alanında iyi bir araştırmacı olabilen öğretmendir (Devebakan, 2001). Öğretmen, sınıfında ve çevresinde eğitime dair gelişmeleri, sıkıntıları ve olayları, iyi bir araştırmacı gözüyle gözlemleyebilmeli ve bunları diğer eğitimci ve ilgililerle paylaşabilmelidir. Ancak günümüzde öğretmenlerin araştırmacı kimliğinden söz etmek çok mümkün görünmemektedir. Çünkü pek çok öğretmen, çeşitli sıkıntılardan dolayı kendini sınıf ve programla sınırlandırmıştır.

Öğretmenler, çağdaş öğretmen çizgisine ulaşabilmek için hem öğretmenlik mesleği, hem de alanları ile ilgili yayınları (gazete, dergi, kitap, vb.) takip etmeli, ilgi duydukları etkinliklere (konferans, panel, seminer, sinema, tiyatro, spor karşılaşmaları vb.) katılmalı ve kendilerini sosyal, kültürel ve ilgi alanlarına göre geliştirmelidirler (MEB ÖYGM, 2005). Bununla birlikte öğretmenler, öğrencileri de bu etkinliklere katılmaya teşvik etmelidirler. Hatta öğretmenler, bu faaliyetleri kendileri düzenlemeli ve öğrencilerin de düzenlemesine yardımcı olmalıdırlar.

Mesleğinde kıdemli olan öğretmenler ise mesleğe yeni başlayan öğretmenlere yardım etmeye hazır olmalıdırlar. Ayrıca öğretmenler, kendinden kıdemli olan öğretmenlerin uzmanlığını kabul etmelidirler (Kılbaş Köktaş, 2003). Bu, öğretmenler arasındaki iletişimin gelişmesini sağlamanın yanında öğretmenlerin değişik bilgi ve yöntemleri öğrenmelerinin ve yenilikler üzerinde tartışmalarının da iyi bir yolu olabilir.