• Sonuç bulunamadı

Çocukların Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

4- BULGULAR VE YORUM

4.1. Çocukların Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

Tablo 4: Çocukların Demografik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

SAYI KATI

LIMCI

CİNSİYET YAŞ YAŞADIĞI YER SINI

F

BABANIN

YAŞI ANNENİN YAŞI

1 G.K. KIZ 16 Hakkâri-Merkez 9 49 41 2 A.Ç. KIZ 18 Çukurca 12 47 44 3 Ö.Ö. KIZ 18 Hakkâri-Merkez 11 64 53

4 M.A. ERKEK 16 Hakkâri-Merkez 9 40’lı yaşlar 40’lı yaşlar 5 M.G. ERKEK 18 Çukurca- Aşağıokka Köyü 12 53 40 6 M.B. ERKEK 17 Hakkâri-Merkez 11 62 51 7 P.Ö. KIZ 17 Çukurca- Güzeldere köyü 9 50 39 8 N.Ö. KIZ 18 Çukurca- Güzeldere köyü 12 50 39 9 M.Ç. ERKEK 18 Durankaya beldesi 11 67 49 10 B.B. KIZ 15 Çukurca-Gelinli köyü 9 60’lı yaşlar 31 11 S.Ç. (1) ERKEK 17 Hakkâri-Merkez 10 52 38 12 D.T. ERKEK 17 Hakkâri-Merkez 10 42 -52 36 13 Ş.K. KIZ 17 Akçalı köyü 10 50 49 14 G.E. KIZ 15 Taşbaşı Köyü 9 50’li yaşlar 39 15 M.S. KIZ 16 Şemdinli 10 48-49 48-49 16 K.S. KIZ 15 Akçalı-Eğercik

Köyü

9 60 38 17 S.E. KIZ 18 Şırnak-

Beytüşşebap

12 64 44 18 G.A. KIZ 16 Hakkri-Merkez 9 73 52 19 S.Ç.(2

)

ERKEK 15 Taşbaşı Köyü 9 61 45 20 B.E. ERKEK 18 Şırnak-Uludere 12 54 40 21 N.T KIZ 15 Kırıkdağ 9 54 44 22 H.D. KIZ 17 Hakkâri-Merkez 11 37 34 23 H.B. KIZ 15 Hakkâri-Merkez 9 55 43 24 Z.D. KIZ 16 Hakkâri-Merkez 10 65 44 25 C.A. ERKEK 15 Hakkâri-Merkez 9 75 45 26 EA. ERKEK 15 Ağaçdibi Köyü 9 64 50 27 Y.Ö. KIZ 17 Hakkâri-Merkez 12 38 37 28 Ş.A. KIZ 16 Hakkâri-Merkez 11 56 38

Araştırmaya katılan çocukların 10’unu erkek 18’ini kızlar oluşturmaktadır. Araştırmaya katılanların 7’si 18 yaşında 7’si 17 yaşında 6’sı 16 yaşında, 8’i 15 yaşındadır. 18 yaşında olanların 3’ü erkek 4’ü kızdır. 17 yaşında olanların 3’ü erkek

4’ü kızdır. 16 yaşında olanların 1’i erkek 5’i kızdır. 15 yaşında olanların 3’ü erkek 5’i kızdır.

Çocukların altısı 12. Sınıf öğrencisi beşi 11. Sınıf öğrencisi beşi 10. sınıf öğrencisi onu 9. Sınıfta öğrenim görmektedir.

Çocukların on üç tanesi Hakkâri il merkezinde yaşamakta on beş tanesi de Hakkâri’nin çevresindeki köy ve kasabalarda yaşamaktadır. Okul pansiyonundan yararlanarak eğitimlerini Hakkâri merkezde devam ettirmektedirler. Bu on beş çocuktan iki tanesi Şırnak’ın ilçelerinde yaşamaktadır. Hakkâri Merkez Şırnak merkezden daha yakın diye Hakkari’yi tercih ettiklerini söylemişlerdir.

Çocukların anne ve babalarının yaşları incelendiğinde babalarının iki tanesinin 30-40 yaşları arasında, beş tanesinin 40-50 yaşları arasında, on tanesinin 50 ile 60 yaş arasında, dokuz tanesinin 50-60 yaş arasında, iki tanesinin 60-70 yaşları arasında olduğu görülmüştür. Annelerinse on tanesinin 30-40 yaşlarında, on dört tanesinin 40- 50 yaşlarında, dört tanesinin 50-60 yaşlarında olduğu tespit edilmiştir.

Aylık gelirleri incelendiğinde 18 çocuğun ailesinin aylık geliri 750tl ile 2000tl arasındadır. Bu aileler çoğunlukla emekli maaşına sahiptir. Bazılarının ise kredi borcu olmasından dolayı uzun vadelerde kesintiye uğramaktadır. 6 çocuğun ailesinin geliri 2100tl ile 4000tl arasındadır. 4 çocuğun ailesinin ise 4000tl ve üzeri aylık geliri bulunmaktadır.

Anne-baba eğitim durumları incelendiğinde; 8 çocuğun babası hiç okumamış, 13 çocuğun babası ilkokul mezunu, 1 tanesi ortaokul mezunu, 5 çocuğun babası lise 1 tanesi de üniversite mezunudur. Annelerinin eğitim durumu ise; 18 tanesi hiç okula gitmemişken, 7 tanesi ilkokul mezunu, 2 tanesi ortaokul, 1 tanesi lise mezunudur. Üniversite mezunu anneye rastlanılmamıştır. Kaya’nın (2004) yaptığı araştırmada çalışmaya katılan kadınların eğitim düzeylerine bakıldığında % 62’sinin okur-yazar olmadığı geri kalan % 38’inin ancak belirli bir eğitim alabildiği görülmektedir. Bu yüzdelik içindeki dağılımda da okuma-yazma bilenler % 22, ilkokul % 6, lise % 9 ve yüksekokul % 1 olarak çıkmıştır. Kadınlara oranla erkeklerin eğitim düzeyleri daha yüksek görülmektedir. Erkeklerde okur-yazar olmayan oran % 14, okuma–yazma

bilen % 26, ilkokul % 44, lise % 14 ve yüksekokul % 2 olarak tabloya yansımıştır. İki araştırmanın da göstermiş olduğu sonuçlara göre eğitim düzeyi arttıkça çok eşliliğe karşı yönelim azalmaktadır.

Anne- babaların meslekleri incelendiğinde 15 adet emekli ( 10’u korucu, 2’si çiftçi, 3’ü memur emeklisi), 4 adet serbest meslek sahibi, 4 Memur, 1 servis şoförü, 1 Çoban, 1 Belediye Başkanı, 1 kaloriferci, 1 Çiftçi de olduğu tespit edilmiştir. Annelerin ise 1 tanesi hizmetli olarak çalışmakta 27 tanesi ise ev hanımıdır. Kaya’nın 2004 te çok eşli ailelerdeki kadın ve erkelerle yaptığı araştırmada kadınların % 97’si ev hanımı % 2’si memurdur. Kaya kadınların büyük çoğunluğunun ev hanımı olmasını bu tur evliliğe yönelişin temelinde kadınların kendi haklarını bilmeme ve sosyal hayattan yeterli oranda yararlanmama gibi faktörlere bağlamaktadır.

Çocukların kardeş sayıları incelendiğinde; 5 çocuğun 5 ve altı kardeşi olduğu 8 çocuğun 6 ve 10 arasında kardeşi olduğu, 15 çocuğun ise 10 üzeri kardeşi olduğu görülmüştür.

Çocukların ders başarısı incelendiğinde 9’ u kendini kötü olarak değerlendirirken, 15’ i orta olarak değerlendirmiş, 4’ ü ise kendini iyi olarak değerlendirmiştir.

“Yakın zamanlardaki durumu tespit edebilmek amacıyla 13 Müslüman ülkede

yapılan bir araştırmaya göre çok eşlilik oranlarının yüzde 2 ile yüzde 12 arasında değişkenlik göstermektedir. Mezkûr araştırmaya göre çok eşli erkeklerin yüzde 90’ı iki eşlidir, yüzde 5 ila 7’si üç eşlidir, sadece yüze 1’i dört eşlidir.” (aktaran yalçın: 2017). Bu bilgiden yola çıkarak katılımcıların ailelerindeki çok eşlilik sayısı incelendiğinde tüm çocukların babalarının 2 tane eşi olduğu öğrenilmiştir. Katılımcılardan M.A ise görüşme sırasında iki tane annesini söylerken öğretmenlerinden elde edilen bilgiye göre babasının üç tane eşi olduğu bu konuda bilgi vermekten çekindiği öğrenilmiştir.

Tablo 5: Annelerin Kaçıncı Eş Olduğu Ve Babanın İkinci Kez Evlenme Sebebi

Katılımcılar Erkek Kız Anne İlk

Anne İkinci Eş

Babanın Evlenme Sebebi

1 G.K K x Sebep yok

2 A.Ç K x Sebep yok

3 Ş.K. K x Sebep yok 4 B.B. K x Sebep yok 5 Z.D K x Sebep yok 6 H.D. K x Sebep yok 7 D.T E x Sebep yok 8 S.Ç (2) E x Sebep yok

9 Y.Ö. K x Sebep Yok

10 C.A. E x Sebep yok

11 E.A. E x Sebep yok

12 G.E K x (Berdel) dede evlenmelerini istemiş

13 M.Ç E x (Berdel) tarlada çalışması için

14 G.A K x (Berdel) baba istemiş

15 Ö.Ö. K x Annenin ölme ihtimali(hasta)

16 S.Ç (1) E x İlk eş hasta (felç) çocuklara bakması için

17 N.Ö K x Erkek çocuk olmadığı için

18 H.B K x Erkek çocuk olmadığı için

19 P.Ö K x Erkek çocuk olmuyor

20 M.A E x Erkek çocuk olmadığı için

21 M.G E x İlk annenin çocuğu olmuyormuş

22 M.B E x Anne dul- babanın ilk eşi çocuğu olmuyor

23 N.T. K x Annesi babası ölmüş kimsesiz kalmış

24 K.S K x Anne dul kalmış

25 B.E. E x (Lavirat )anne dul kalmış

26 M.S. K x Yalnızlık (Baba ırakta çalıştığı için birinin yanında durması gerekiyor.

(berdel)

27 Ş.A. K x Yalnızlık (Baba Irak’ta çalışırken orada habersizce evleniyor)

28 S.E K x Baba ilk eşiyle istemeden evlenmiş öz anneyi seviyormuş

Diyarbakır’da yapılan “Çok eşlilikle ilişkili faktörler ve çok eşli ailedeki kadınlarda ruhsal bozukluklar” konulu bir araştırmanın sonuçlarına göre, çok eşli ailelerde ilk eş ve ikinci eşin yaşantıdan etkilenme durumları farklılık

göstermektedir. Araştırmaya göre ilk eşin daha çok olumsuz etkilendiği, aile içinde yaşanan stresin ve gerginliğin yoğun olmasından dolayı her iki anne ve çocukların da ruhsal bozukluk riskinin arttığı görülmüştür. (aktaran gücük vd.2010). Bu bilgiden yola çıkılarak çocukların öz annelerinin başka bir kadının üzerine kuma mı geldiği yoksa evdeki ilk eş olup üzerine kuma mı getirildiği araştırılmış sonucunda tabloya göre 12 çocuğun öz annesinin evdeki ilk eş, 16 çocuğun öz annesinin ise eve ikinci eş olarak sonradan geldiği tespit edilmiştir.

Tabloya göre çocukların anne babalarının çok eşlilik yapmalarında çok farklı sebepler yatmaktadır. Geleneksel toplumlarda ki erkek çocuğa verilen önem bölgede de kendini göstermektedir. 3 kız 1 erkek katılımcı babalarının ilk eşinden erkek bir çocuğa sahip olamamasından dolayı ikinci bir evlilik yaptığını söylemiştir. Bir katılımcıda babasının ilk eşinden hiç çocuğunun olmamasından dolayı annesini kuma olarak aldığını belirtmiştir.

Bununla ilgili 17 yaşındaki P.Ö. (kız): “Biz ilk beş çocuk kızdık. Erkek

çocuk olmayınca babam tekrar evlenmiş. Ama annemde o sırada erkek kardeşime hamileymiş.” Diyor.

18 yaşındaki M.G. (erkek): “Üvey annemin çocuğu olmuyormuş. Tam 8 yıl

çocuk beklemişler. Sonra babam annemle evlenmiş. Bir müddet sonra üvey annemin de çocukları olmuş.” Diye anlatıyor.

14 yaşındaki H.B.(kız): “Üvey annemin erkek çocuğu olmuyormuş. Babam

da annemle evlenmiş. Evlendikten sonra beklediklerinin tam tersi olmuş. Üvey annem erkek kardeşime annem de bana hamile kalmış.”

Geleneksel kesimlerde dul bir kadına bakış açısı hiç olumlu olmamaktadır. Dul kadın demek sahipsiz kadın demektir. Hakkâri bölgesi de bu anlayışı devam ettiren bölgelerdendir. Katılımcıların yaşantılarında da bunun örneği görülmektedir. 3 katılımcının annesinin ilk eşi ölünce kuma olarak babalarıyla evlenmişler. Hatta bunlardan biri tanesi eşi ölünce eşinin erkek kardeşiyle evlenip eltisinin üzerine kuma bölgede sıkça görülen lavirat tipi evliliği de örnek bir evlilik yapmıştır. Bir

katılımcının annesi de annesi ve babası ölünce kimsesiz kalıp evli bir adam tarafından sahiplenilmiş.

17 yaşındaki M.B. (erkek): “Babam evliymiş. Annem de başkasıyla

evliymiş. Annemin eşi ölmüş. Dul kalmış. Üvey annemin de çocuğu olmuyormuş. İkisi de mecbur kalınca evlenmişler.”

15 yaşındaki N.T. (kız): “ Annem bize siz sakın yapmayın (kuma evliliği)

der. İsteyerek evlenmemiş demekki. Annesi babası ölmüş kimsesiz kalmış. Öyle olunca kuma olarak gitmeye razı olmuş.”

18 yaşındaki B.E.(erkek): “ Annemin ölen eşi babamın abisiymiş. Annem dul

kalınca töre gereği ölen eşinin kardeşiyle yani babamla evlenmek zorunda kalmışlar. Sırf sahip çıkmak için yani”

15 yaşındaki K.S.(kız): “Annem başka biriyle evliymiş. O adam ölünce

babamla evlenmişler. Kuma gelmiş.” diye ifade ediyor.

7 kız 4 erkek öğrenci ise bu konuda kesin bir bilgi verememişlerdir. Ya neden evlendiklerini anne ve babalarına hiç sormadıklarını konuyla ilgili bilgileri olmadığını ya da sebebi olmadığını babalarının sırf canı öyle istediği için yaptığını belirtmişlerdir.

Çok eşli evlenme sebepleri olarak literatür taramasında incelediğimiz iş gücüne duyulan ihtiyaç konusu Hakkâri örneklemimizde de karşımızda çıkmıştır. Bir katılımcı tarlada çalışması gereken aile üyelerine ihtiyaç olduğu için babasının evlenmek zorunda olduğu belirtmiştir.

Bunu 18 yaşındaki M.Ç.(erkek)şu şekilde ifade etmiştir: “ Bizim arsalar

tarlalar çok vardı. Amcam ve dedem ölünce bütün evin yükü babama kalmış. Eve ekmek getirecek kimse yok. Babam da hem istediği için hem de tarlada çalıştıracak biri gerektiği için annemi kuma almış. (ileride çocukları da tarlada işçi olacak)”

Bir erkek bir kız öğrenci ise ailede olan sağlık problemleri nedeniyle aile üyelerinin böyle bir karar alma sürecine girdiklerini belirtmiştir.

18 yaşındaki Ö.Ö.(kız): “ Annem verem hastasıymış üç çocuğu varken. Çok

doktora gitmişler. Erzurum’ da falan çok kalmış hastanede. Doktorlar yaşamaz demiş. Annem öleceğini düşününce kendisi istemiş kuma gelmesini. Annemle babam arasında aşk evliliği varmış. Babam “ben senin günahını alamam sen istersen olur” demiş. Babamın amcasının kızını istemişler. Tanıdıktır, iyi bakar çocuklara. Sonra annem iyileşmiş ama. Anneme sormuştum. “Günlerce ağladım yediremedim kendime ama kundakta çocuğum olunca mecburdum.” Demişti”

17 yaşındaki S.Ç. (erkek) “ Üvey annem merdivenden düşmüş. 2 yıl

hastanelerde yatmış. Felç kalmış. Yatalaktır. Sonra babama demiş “birini bul evde yemek yapacak iş yapacak” sonra babamda birini bulmuş Şırnak tarafından. Muhtar aracı olmuş.”

Babasının kuma getirmesini kabullenemeyen çocuklardan biri olan 16 yaşındaki M.S.(kız)’nin ailesinin hikayesi ise daha farklı: “ Babam Irak’ta

çalışıyormuş o zaman. (artık gitmiyor) Gidince bir ay falan gelmezdi. Annemde bazen yanında gidiyormuş. Ama o zaman da biz yalnız kalıyorduk. Babam kuma getirmiş annemde mecburen izin vermiş bu duruma. Sonra biri çocuklara bakarken diğeri babamla gidiyormuş.” Diyerek anlattı.

Geleneksel kesimlerde evliliklerde daha çok ailenin sözünün geçtiği evlenecek kişilere söz hakkı tanınmadığı bilinir. Hakkari’de bunun en sık görüldüğü bölgelerdendir.

Katılımcılardan 18 yaşındaki S.E.(kız): “Babam çobanmış. İlk eşini eve

gittiğinde “bu senin artık karın” demişler. Babam da annemi seviyormuş. Zaten amca çocukları. Dört yıl sonra annemi getirmiş. Annem istememiş zorla vermişler. Berdel olmuş. Halamı dayımla, annemi babamla evlendirmişler.”

TÜİK 2017 verilerine göre Türkiye’de ortalama hane halkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il 6,4 kişi ile Şırnak, ikincisi ise 5,7 kişi ile Hakkari ve Şanlıurfa’dır

(https://www.haberturk.com). Araştırmaya katılan çocuklardan elde bilgilere göre

ailedeki yaşayan kişi sayılarında farklı etmenlerden dolayı çok fazla çeşitlilikler tespit edilmiştir. Bunlar: Ebeveyn kayıpları, kardeşlerin evlenmesi ve evden

ayrılması ya da aileye evlenen kardeşlerin eşlerinin ve çocukların dahil olması, iş hayatına atılan kardeşlerin başka bölgelere gitmesi ile senenin belli dönemlerinde evde olmaması, üniversite öğrencisi olmaları sebebiyle bazı kardeşlerin evde uzun süre bulunmamaları, babanın iki eşe yan yana iki ev açması gibi farklılıklardır. Genel olarak değerlendirildiğinde çocukların çoğunlukla kalabalık ailede yaşadıkları görülmüştür.