• Sonuç bulunamadı

Çocukların Çoğunlukla Kullandığı Mekânlar

1.6. Çocuk ve Mekân

1.6.3. Çocukların Çoğunlukla Kullandığı Mekânlar

Her toplum, bünyesinde yaşanılan kültürün etkisiyle varlığını sürdürmekte ve çocuklar aracılığıyla gelecek kuşaklara aktarmada aracı olmaktadır. Son 30 yıllık süreçte toplumsal değişimde meydana gelen değişikler çocuğun daha ön plana çıktığı bir ortam ortaya çıkarmıştır. Çocuğun içinde bulunduğu alan, ekonomik kaynaklar ve eğitim düzeyi çocuğun farklı alanlarda ilerlemesine olanak tanımaktadır (Sivri, 1993: 23). Çocuğun zekâ ve sosyal gelişiminde çevrenin etkisi vardır. Çocuk bu gelişim ve değişim sürecinde farklı mekânları kullanmaktadır. En fazla kullandığı mekânları ise konut ve yakın çevresi, okul ve oyun alanlarıdır.

1.6.3.1. Konut

Konut çocuğun ilk yaşam tecrübesini edindiği ailesinden başlayarak dünyayı tanıdığı en önemli yerlerin başında gelmektedir. Mekân olarak konut hayatın hazırlık dönemleri içinde çocuğu geleceğe hazırlamada en temel yapı taşıdır. Konut içerisinde çocuk kendini güvende hisseder, dil becerilerini oluşturur ve geliştirir. Kendini tanır ve özgüven sağlar (Ertürk, 1992).

Çocuk için konutun bu kadar hayati olduğunu söyledikten sonra ebeveynler tarafından unutulmaması gereken hususlar bulunmaktadır. Öncelikle çocuğun ve yetişkinlerin farklı ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır. Evin dış yapısından, girişinden, odalarından ve çocuğun kısıtlı da olsa yaşadığı odadan beklentileri bulunmaktadır. Bunu ifade edecek yeterli becerileri olmasa da çocuk sürekli arayış içindedir. O yüzden ev içi ve dışının imkânlar dâhilinde, çocuğa özgü değişiklikler yapılması hayati bir konudur. Konutta yaşayan her birey gibi çocuğun da o evin ortak yaşayanı olduğu unutulmadan, güvenilir bir konut ortamı oluşturmak çocuğun olumlu konut algılamasında önem arzetmektedir (Tandoğan, 2007).

Konut içi yapılacak tüm değişiklikler ve tasarımda ebeveynler söz hakkına sahiptir. Çocuğu bu tasarım sürecine dâhil edip etmemek, düşünmek veya düşünmemek anne babaların kontrolündedir. Çocuğun ihtiyaçları düşünüldüğünde konut ile ilgili her aşamada çocuğu düşünmek, çocuk açısından zengin uyarıcıları konuta adapte etmek önemlidir. Öğrenmede önemli uyarıcılar çocuğun oyun arzusunun yanında, öğrenme isteği, doğal olarak öğrenmede kalıcılığı getirecektir. Çocuk ihtiyaçları konut içerisinde gerçekleştirilirken diğer konut sakinlerinin haklarının engellenmemesi, göz önünde bulundurulması gereken önemli bir diğer konudur. Konut içerisinde birden fazla çocuk bulunduğu durumlarda çocuklar ve yetişkinler açısından kimsenin olumsuz duygulara kapılmayacağı yaşantılar sunmak gerekmektedir (Aydoğan, 2006: 28).

Yetişkinler konutta sadece çocuğa özgü yaşam koşulları oluşturma ile yetinmemelidir. Çocuk için gerekli şartların oluşmuş olması onun geleceğe sağlıklı ve güvenli bir şekilde ulaşmasına yetmeyecektir. Çocuğa güvenli bir ortamın nasıl sağlanmaş olması gerektiği konusunda uyarılar, hatırlatmalar yapmak ve çocukla birlikte kararlar almak dikkat edilmesi gereken bir diğer husustur.

1.6.3.2. Konut Yakın Çevresi

Konut içerisinden adımını yakın çevresine atan çocuk, karşılaştığı alanlarda konut içine göre daha rahat hareket edebilmektedir. Konut içi, kısıtlı bir mekân iken yakın çevresi çocuk adına daha geniş ve olanaklı bir alanı ifade etmektedir. Konut içinde koyulmuş yasaklar, kurallar ve uyarılar yakın çevresinde karşısına çıkmamakta veya konut içerisinde serbest olan davranışlar, yakın çevresinde engellenebilmektedir. Burada önemli olan ise, çocuğun konut dışıyla tanıştığı ilk yerin yakın çevresi olmasıdır. Bu sebeple çocukların ilk tanıştıkları alanlardan önceki tecrübelerinden farklı beklentiler içerisinde olduğu unutulmamalıdır (Yılmaz, 2010: 20).

Çocuk için yakın çevrede bulunan sokakların önemi de farklı bir boyuttur. Ev ortmında kendine ait yeterli alan bulamayan çocuk, yaptığı davranışlar sonucunda aile bireyleri ile çatışma durumuna gelebilmektedir. Bu çatışma durumunun olmaması özellikle gelişimsel anlamda çocuk ihtiyaçlarını karşılaması için çevresi ile

ilişki kurmasını gerektirmektedir. Bu çerçevede çocuk, çevresinden, sokaklardan olumsuz etkileneceği düşünüldüğü anda belirli bir döneme kadar mesafenin konut yakın çevresinde kurulmasına dikkat edilmelidir (Çetin, 2003: 13).

Konut yakın çevresi, çocuğa daha özgür ortamlar sunmaktadır. Fakat bu özgürlük tanımadıkları bir dünyaya adım atmalarından dolayı kimi zaman çocukları korkutmaktadır. Günümüzde çok fazla konut çevresinde çocukların zaman geçirebileceği sokak, kapı eşiği, oyun alanı ve alanlar kalmasa da kısıtlı sayıda uygun yerler bulunmaktadır. Çocuğun ve çocukluğun kaynaşarak öğrenildiği sokak, cadde, avlu, yeşil alanlar çocuğa yabancı bir dünyanın farklı görüntüsünü yansıtmaktadır. Zaman içerisinde çocuk öğrendiği mekânlara alışır ve çevresiyle ilişkiler kurar (Yılmaz, 2010: 20). Diğer yandan yakın çevre mekânları artık çocuklar için çokta yakın olamamaktadır. Yüksek katlı binaların artması, müstakil yapıların kentsel dönüşüm sürecinde yenilenmesi çocuk için yakın çevrenin uzaklaşmasına ve doğal olarak yeni problemler ve çekinceler meydana getirmektedir (Ertürk, 1992).

1.6.3.3. Okul

Aile ile bağların gün içinde belirli bir zaman aralığında kesilip, çocuğun okul hayatına girmesiyle çocuk, aile, konut ve yakın çevresinden sonra başka bir mekânda daha okul ortamında kendini bulmaktadır. İç mekân ve yakın çevrenin çocuğa sunduğu fırsatlar ve engellemeler çocuğu, yeni bir boyuta taşımaktadır Çocuk daha farklı ve fazlaca kurallarla, yeni tecrübelerle karşılaşmaktadır (Tandoğan, 2007). Yakın çevre üzerine yapılan eleştiriler özellikle kent merkezindeki okullara da yapılmaktadır. Kalabalık bir ortamda çocuğun kent ile bağlantısının en fazla olduğu yerde küçük bahçeler ve kalabalık ortamlar çocuğu kendi kabuğu içine hapsetmektedir. Çevrenin algılanmasında okul ortamı çocuklar için yeni deneyimler edinmek, deneyimleri geliştirmek için çok önemlidir (Malone ve Tranter, 2003). Kalabalık ve kısıtlı mekân tasarımından öte, okul içinde ve bahçesinde çocuk dostu okul olarak nitelendirilen toprak, su ve bitki gibi doğal çevreye ilişkin ögelerin oluşturulmaması da başlıca diğer sorunlardandır.

Yetişkinlerin, okulla ilgili düşünceleri kapsamında çocuklar üzerine yapılan bir değerlendirmede ise çocukların okul içersinde disipline etme adına sınırlandırıldığı,

sosyalleşmede özgür hareket edemediği ileri sürülmüştür. Bu duruma yapılan asıl eleştirinin sebebi yetişkinlerin çocukları sürece dâhil etmeden onları yönlendirme çabasının olması düşüncesidir (Uysal, 2015: 15).

1.6.3.4. Çocuk Oyun Alanları

Doğumdan 18 yaşına kadarki sürede her yaş grubunun ihtiyaç duyduğu çocuk oyun alanları, incelenmesi gereken bir mekândır. Bu mekânlar çocukta fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimin kaynağıdır. Ayrıntılı incelenmesine ihtiyaç duyulan bu mekân 1.1.2 Çocuk Oyun Alanları kısmında ayrıntılı olarak incelenmiştir.