• Sonuç bulunamadı

Çocuğun Yerleştirilmesi

3. VELAYETTE ÇOCUĞUN YARARINA OLMAYAN UYGULAMALARA

3.2. Çocuğun Kişi Varlığının Korunmasına İlişkin Önlemler

3.2.2. Çocuğun Yerleştirilmesi

3.2.2.1. Sebepler

Medeni Kanun madde 347/ I’e göre, “Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir”.

Çocuğun ana babadan alınması ana baba için ağır bir yaptırım olduğu kadar çocuğun yararı açısından da çok dikkatle karar verilmesi gereken bir önlemdir. Bu yüzden, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin tehlikede bulunması süreklilik göstermelidir. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimi o derece bir tehlikede olmalı ya da ana baba çocuğun bakımına ve eğitimine öyle kayıtsız kalmalıdır ki, çocuğun ana babadan koparılması çocuk için en iyi çözüm olsun (krş. MK m. 346)282. Eziyet görse ya da ihmal edilse bile pek çok durumda çocuk, ana babasına manevi olarak kuvvetle bağlıdır. Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu durumun, çocuk ana baba yanında tutularak, diğer önlemlerle iyileştirilmesi mümkünse bu yol mutlaka denenmelidir;

çocuk ana babasından en son çare olarak koparılmalıdır283.

Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesinin tehlikede bulunması veya manen terk edilmiş olması -ki bu durumda da çoğu kez çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi etkilenir- dışında Medeni Kanun madde 347/ II’ye göre “Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir”.

3.2.2.2. Yerleştirme Kararı

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 20. maddesine göre, kendi yararına olarak aile ortamından yoksun bırakılan çocuk için devletin verebileceği bakım imkanlarından (bu bakım kuruma yerleştirme, evlat edindirme, koruyucu aile

282 Oğuzman/ Dural, a.g.e., s. 305.

283 Aynı, s. 305.

yanına yerleştirme şeklinde olabilir) biri seçilirken, çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğin korunması ve çocuğun etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliği göz önünde tutulmalıdır284. Çocuğun yetiştirilmesinde süreklilikten kasıt, olabildiğince çocuğun ana baba ve diğer aile üyeleri ile ve toplumla temas halinde olmasıdır. Bir başka anlamı ise, devletin çocuğun yetiştirilmesine ilişkin seçtiği çözümün istikrarlı olmasıdır. Ana babasından ayrılmakla zaten yıkıma uğramış çocuğun, koruyucu aile ile kurumlar arasında dolaştırılmasından özenle kaçınmak gerekir285. Etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliğinin göz önünde tutulması ise, çocuğun devletin gözetiminde bakıma tabi tutulurken, bir bütün olarak çocuğun kimliğine, kişiliğine, çocuğun kendini yetiştirme hakkına saygı gösterilmesi demektir286.

Bütün bu nedenlerle yerleştirileceği yerin belirlenmesi çocuğun yararı açısından önemli bir husustur. Bu ise, çocuğun daha doğal ortamından, ana baba yanından alınmadan önce nereye yerleştirileceğinin kararlaştırılmış olmasını gerektirir287. Bu konuda karar verme, MK m. 347’de “hâkim” olarak anılan aile mahkemelerinin işidir (AileMahK. m. 4/1).

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu288 madde 22’ye göre,

“Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır.

Bu karar için gerekli belgeler Kurumca düzenlenir ve ilgili mahkemeye gönderilir”.

Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, “Haklarında derhal korunma tedbiri alınmasında zorunluluk görülen çocuklar mahkeme kararı alınıncaya kadar, bu Kanuna göre kurulmuş kuruluşlarda veya aile yanında mahalli mülkü amirin onayı alınmak suretiyle bakım altına alınır”289.

284 Hodgkin/ Newell, a.g.e., s. 264.

285 Aynı, s. 264.

286 Aynı, s. 264.

287 Öztan, Aile Hukuku, s. 675.

288 RG. T. 27.05.1983, S. 18059.

289 Keza Çocuk KorKan m.9’da da “acil” durumlar için benzer biçimde bir çözüm düzenlenmektedir.

Buna göre, çocuğun SHÇEK tarafından bakım ve gözetim altına alınmasından sonra üç gün içerisinde hakimden alınması gereken geçici (acil) koruma kararı üzerine azami otuz gün içerisinde çocuk hakkında

72

Hakimin, çocuğun nereye yerleştirileceği konusunda geniş takdir yetkisi vardır290. Ancak çocuğun yararı bakımından, kuruma yerleştirilmesi tercih edilen bir uygulama değildir. Çocuğun bedensel, zihinsel ve duygusal gelişiminin en iyi aile içerisinde tamamlanacağı düşüncesinden hareketle, gelişmiş ülkelerde kurum bakımı yerine koruyucu aile291 veya çocuk köyleri292 tercih edilmektedir293. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun 23. maddesine göre de, “Mahkeme korunma kararı alınan korunmaya muhtaç çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi bu Kanuna göre kurulmuş kuruluşlarda olduğu kadar Kurumun denetim ve gözetiminde bir “Koruyucu Aile” tarafından da yerine getirilebilir”. sosyal inceleme yapılması gerekmektedir. Ancak bundan sonra çocuk hakkında böyle bir önlemin gerekliliğine karar verilebileceği öngörülmektedir.

290 Akıntürk, a.g.e., s. 432.

291 Koruyucu aile ya da kişi, hakkında geçici veya sürekli yerleştirme kararı alınan korunmaya muhtaç çocuğu, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ile yapılan sözleşmeye dayanarak, yetiştiren ve ona bakan aile veya kişidir. Usta Sayıta, Koruyucu Aile, s. 24. Koruyucu ailenin yükümlülükleri, yanına yerleştirilen çocuğun öncelikle fiziksel ve psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı olabilmesi için gerekli koşulları sağlamak, çocuğun yeteneklerinin ve becerilerinin el verdiği ölçüde öncelikle eğitim ve öğretimi ya da meslek sahibi edindirilmesi için gerekli çabayı göstermek, çocuğun varsa öz ailesi ve akrabaları ile uygun görülen şekil ve zamanda görüşmesini sağlamak, koruyucu aileye yerleştirilen çocuklara ilişkin olarak mesleki çalışmaları yürüten sosyal çalışmacılara gerekli koşulları hazırlamak, adres ve ikametgah değişikliklerini, bu değişiklik gerçekleşmeden önce İl Müdürlüğüne bildirmektir. Koruyucu Aile Yönetmeliği madde 13. RG. T. 14.10.1993, S. 21728.

292 Çocuk köyleri, bir anne ve sınırlı sayıda, değişik yaşlarda kız ve erkek çocuklardan oluşan ailelerden meydana gelir. Çocuklar kendilerine ait bir evde, bir anne gözetiminde kardeş gibi yaşarlar. Latife

düzenlemelidir295. Hakimin verdiği önlem kararının gerektirdiği giderler, ana baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa devlet tarafından karşılanır (MK m. 347/ III).