• Sonuç bulunamadı

’te ülkenin merkez noktası kuzey doğu Büyük Polonya (Wielkopolska)’dır. Bu bölgeye ayrıca Mazovya (Mazowsze), Chełmno toprakları, daha sonra da Śląsk, Pomeranya (Pomorze) ve nihayet Wiślan ülkesi de eklenmektedir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "’te ülkenin merkez noktası kuzey doğu Büyük Polonya (Wielkopolska)’dır. Bu bölgeye ayrıca Mazovya (Mazowsze), Chełmno toprakları, daha sonra da Śląsk, Pomeranya (Pomorze) ve nihayet Wiślan ülkesi de eklenmektedir."

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Polonya Tarihine Giriş

Her ülkede olduğu gibi Polonya’da da devletin ortaya çıkış süreci ve nasıl şekillendiği hep merak konusu olmuştur. Fakat araştırmalar sırasında bu çok eski dönemlere ait kaynakların azlığı, günümüze ulaşanların da şüpheli görülmesi tam olarak açıklanamamış pek çok ayrıntıyı ve görüş ayrılığını ortaya çıkarmıştır.

Devletin kuruluşuna ait bilgi veren eski dönemlere ait çalışmalar da zaman içinde ya yok olmuş ya da objektifliklerini kaybetmiştir. Bu kaynaklardan bazılarına göre Polonya ansızın ortaya çıkmış, bazı kaynaklara göre ise en baştan beri gelişmiş bir devlet olarak görünmektedir.

1

Örneğin Polonya’nın o dönemlerdeki sınırlarını tanımlayan en eski bilgileri bulduğumuz 990 yılına ait Dagome Iudex

2

’te ülkenin merkez noktası kuzey doğu Büyük Polonya (Wielkopolska)’dır. Bu bölgeye ayrıca Mazovya (Mazowsze), Chełmno toprakları, daha sonra da Śląsk, Pomeranya (Pomorze) ve nihayet Wiślan ülkesi de eklenmektedir.

Bu döneme dair bilgi edinebilmek için başvurdugumuz çok az kaynak arasında Gall Anonim

3

, Geograf Bawarski

4

ve Thietmar’ın

5

kronikleri ile yukarıda bahsettiğimiz Dagome Iudex’i sayabiliriz. Bunlardan Gall Anonim ve Thietmar tarafından yazılan kronikler, Polonya tarihi açısından çok değerli kaynaklar olmasına rağmen zaman zaman abartılı ve taraflı olduğu da kabul edilmektedir. Gall Anonim, Polonya’yı öven abartılı ve olumlu bir 1 Tomasz Jasiński, Początki Polski w nowym świetle, Nauka, 4 / 2007, s. 8.

2 G. Labuda, Słowiańszczyzna pierwotna. Wybór tekstów. Warszawa 1954, s. 208; aynı yazar, Studia nad początkami państwa polskiego, t. II, Warszawa 1988, s. 240-261; J. Wyrozumski, Historia Polski do roku 1505, Warszawa 1989, s. 10.

3 Gall Anonim, Kronika Polska, tłm. Roman Grodecki, wstęp i opracowanie Marian Plezia,

Wydawnictwo Ossoliniem, Wrocław 2003; S. Szczór, Historia Polski - średniowiecze, Kraków 2002, s.

199-136; P. Jasienica, Polska Piastów, Kraków 2007, s. 133-136.

4 Henryk Lowmianski, O pochodzeniu Geografa Bawarskiego, Rocznik Historyczne, R. 20, 1955, s. 9- 58; aynı yazar, O identyfikacji nazw Geografa Bawarskiego, Studia Źródłoznawcze, t. III, 1958, s. 1-22;

Daha geniş ve yeni bilgi için bkz. Jerzy Nalepa, O nowszym ujęciu problematyki plemion słowiańskich u

“Geografa Bawarskiego”. Uwagi krytyczne, Slavia Occidentalis, t. 60, 2003, s. 9-63.

5 Thietmar z Merseburg, Kronika Theitmara, tlm. M. Z. Jedlicki, Kraków 2005; Wybór tekstów

źródłowych z historii Polski okresu przedrozbiorowego, wyd. Józef Półćwiartek, Rzeczów 1982; Bu

kronikler hakkında daha geniş bilgi için bkz. Paweł Jasienica, Trzej Kronikarze, Cztelnik Warszawa 1993.

(2)

yaklaşım sergilerken, Alman olması nedeniyle olayları Alman bakış açı- sından değerlendiren Thietmar kroniğinin ise bazı konuları hiç dikkate almadığı gibi, yaklaşımının da zaman zaman olumsuz olduğu görülmektedir; örneğin aşağıda ayrı başlık altında söz edeceğimiz Gniezno Kongresi dikkate alındığında Gall Anonim için bu olay dönemin en önemli ekonomik ve politik olayı olurken Thietmar kroniği için sadece dinî bir olaydır.

Polonya devletinin ortaya çıkış sürecini ortaya koyan çalışmalar yaklaşık 200 yıldan daha uzun süredir yapılmaktadır.

6

Bu konuya adanmış pek çok çalışma yine pek çok teoriyi de beraberinde getirmiştir. Bu konuda yoğun araştırmaların yapılmaya başlandığı XVIII. yüzyılda ortaya çıkan teorilere göre Polonya devleti bu bölgeye yapılan dış saldırıların sonucu ortaya çıkmıştır. Bir sonraki yüzyılda ise K. Szajnocha tarafından bu akıncıların Dalmaçya ve İskandinav kökenli olabilecekleri görüşü ortaya atılmıştır.

7

Ona göre daha VI. yüzyılda şu anki Polonya topraklarına gelenler Norman ya da Norman hâkimiyetine boyun eğmiş olan Łaba Nehri Lehleri olmalıydı.

Polonya’nın ilk hükümdarı olarak kabul edilen I. Mieszko’nun da bu teoriye göre Normandiya’dan kendi savaşçılarıyla birlikte gelerek Vistül ve Odra nehirleri arasında yaşayan kabileleri hâkimiyeti altına alan ve burada bir devlet kuran Dago ya da Dagr isimli bir lider olması gerekmektedir.

8

Bu ismi araştırmacılar yukarıda söz ettiğimiz Dagome Iudex’ten almışlardır. Bu dokümanda ismi Dagome olarak geçen Mieszko yaşamının sonlarına doğru devletini Papalığın koruması altına sokmaktadır. Dolayısıyla dükün bu ismi Hristiyan olduğunda almış olma ihtimali ortaya atılmış, Papa’yla yaptığı bu yazışmada Hristiyanlığa bağlılığını göstermek amacıyla vaftiz ismini kullanmış olma ihtimali üzerinde durulmuştur. Fakat Avrupa’da Slav ismi Mieszko ile tanınan dükün Papalıkla ilişkilerinde putperest İskandinav ismi olan Dago’yu kullanmak zorunda olması anlamsız görülmektedir. Diğer

6 Gerard Labuda, Studia nad początkami państwa polskiego, t. 1-2, Poznań 1946 ve Henryk Łowmiański, Początki Polski, t. 1-6, Warszawa 1964-1985 bu konuda önemli bilgiler vermektedir.

7 Karol Szajnocha, Szkic Historyczny, Lechicki początek Polski, 1857, s. 87.

8 Henryk Samsonowicz, Ziemie polskie w X wieku i ich znaczenie w kształtowaniu się nowej mapy

Europy, 2000, s. 84; Henryk Łowmiański, İmię chrzestne Mieszko I; G. Labuda, Mieszko I, s. 40-42.

(3)

taraftan Mieszko isminin Norman dilinde tercümesinin “Björn”, yani “ayı”

olduğu ve aynı şekilde Leh dilinde de Mieszko’nun “ayı” kökünden gelen Miśko takma adının değişime uğramış şekli olduğu, dolayısıyla iki isim arasında benzerlik olduğu görüşünde olanlar da bulunmaktadır.

Polonya topraklarının çok sayıda kabile tarafından yurt edinildiğini biliyoruz, fakat diğer bir önemli kaynak Geograf Bawarski’nin eserinde Śląsk ve Batı Pomeranya’nın dışında Polonya’nın diğer alanları belirtilmiyor.

Örneğin Büyük Polonya topraklarında bulunan Polan kabilesi hakkında herhangi bir bilgiye rastlayamıyoruz.

9

Bu durum IX.-X. yüzyıl aralığında yeni yeni belirmeye başlayan Polan kabilesinin Geograf Bawarski’nin çalışmasını ele aldığı dönemde henüz dikkat çekecek güçte olmadığı ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Nitekim bu bölgede bulunan diğer kabileleri çok ayrıntılı vermesi dikkate alındığında yazarın Polan kabilesinden haberinin olmaması ya da politik nedenlerden dolayı bu kabileden bahsetmemiş olması mümkün değilmiş gibi görünmektedir.

Bu bölge ile bağlantılı olan Polonya’nın ismi daha geç ortaya çıkıyor.

Mieszko ile aynı dönemde yaşayan kronik yazarı Widukind’ den, onun Licikawiki olarak anılan bir halka hükmetmekte olduğunu öğreniyoruz.

10

Başlangıçta onlarla Lędzian kabileleri arasında bağlantı kurma denemeleri olmuş, ancak daha sonra Licikawiki’nin Listkowice olma ihtimali ağırlık kazanmış, onların I. Mieszko’nun dedesi Lestek’in torunları olabileceği düşünülmüştür. Çünkü Mieszko’nun atalarının Siemowit, Lestek ve Siemysław olduğunu, Mieszko tarafından Polonya toprakları birleştirilmeden önce Büyük Polonya topraklarında iki büyük kabile olarak Polan ve Wiślan devlet organizasyonlarının olduğunu Gall Anonim’den öğreniyoruz.

11

9 Tomasz Jasiński, Początki Polski w nowym świetle, Nauka, 4 / 2007, s. 7-18.

10 Licikawiki söylemi Widukind z Korbei’nin yazmış olduğu Saksonya Tarihi kitabında bir kez

geçmektedir.; S. Szczur, Historia Polski. Średniowiecze, Kraków 2002, s. 26; Tomasz Jasiński, Początki Polski w nowym świetle, Kwartalnik “Nauka”, Nr. 4/2007, s. 9.

11 Bkz. Gall Anonim, Kronika Polska, tłum. Roman Grodecki, Zakład Narodowy im. Ossolińskich,

Biblioteka Narodowa, Wrocław 2003.

(4)

Polonya’nın tarihî kurucusu olarak kabul edilen I. Mieszko hakkında bilgilere diğer devletlerin kroniklerinde de rastlanmakatadır. Örneğin bahsi geçen Widukind’de Mieszko’nun hâkimiyeti altında Polonya’nın tasvirleri yapılırken İbrahim İbn Yakub onun devlet organizasyonu hakkında bilgi verir; ataları hakkında verdiği bilgiler Mieszko’nun yabancı kökeni hakkında daha önce bahsettiğimiz hipotezleri çürütür niteliktedir; nitekim Mieszko’nun ailesi, ataları Slav adlarına sahip idiyseler ve Polonya topraklarında yaşadılarsa Mieszko’nun yabancı kökenli ya da Normandiyalı olması mümkün görünmemektedir. Bu bağlamda bakıldığında I.

Mieszko’dan önce bu topraklarda ataları faaliyet göstermekteydiler.

Nitekim Polonya devletinin önemli merkezlerinde, yani Gniezno ve Poznan’da yapılan arkeolojik çalışmaların sonuçları da IX. yüzyıl, hatta VIII.

yüzyıldan itibaren XI. yüzyıla kadar devletin gelişiminde sürekliliğin var olduğuna işaret etmektedir. Bu da yukarıda bahsedildiği gibi X. yüzyılda yabancı saldırılar ya da özel bir dönüm noktası olduğunu göstermemektedir.

Polonya’nın ortaya çıkış öyküsü Wincent Kadłubek’te ise oldukça ilginç görünmektedir; üç kardeş vardır, Çek, Leh ve Ruś. Kendi devletlerini kurmak için yola çıkarlar. Ruś güneşin doğduğu yerde, Çek battığı yerde kalmak isterken, Leh bir kartal yuvası bulduğunda o yere yerleşir ve orayı Gniezno (bu tanımlamanın Leh dilinde kuş yuvası anlamına gelen

“gwiazdo” isminden geldiği düşünülmektedir) olarak adlandırır, beyaz kartalı da arma olarak alır.

12

Onun ardından bu toprakları torunları yönetir.

Onun torunlarından biri Wizimir Danimarkalıları yendikten sonra Gdańsk olarak tanınacak olan şehri esirlerle doldurur. Birbuçuk yüzyıl sonra dük soyu söndüğünde ise yönetim 12 voyvodaya verilir. Bu durum anarşi ve komşu saldırılarını doğurur. Tahta savaşçılardan biri olan Krakus oturur.

Wawel’de Krakus’ların sarayını inşa eder. Wawel’in karşısındaki mezar

onun adını korumaktadır. Onun oğlu kardeş katili olarak lekelendiğinde, bu

kez yönetim kızı olan Wanda’ya verilir. Bu bilgiler çeşitli kabilelerin efsane

ve söylencelerini içermektedir, fakat aynı zamanda kronik yazarı tarfından

düşünülerek yazılan önemli kaynak bölümleri de barındırmaktadır. Krak,

12 Joachim Lelewel, Dzieje Polski, Lwów 1848, s. 9.

(5)

Popiel, Piast ve Wanda hakkındaki hikâyeler şüphesiz halk kökenlidir.

Polonya’nın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkmışlardır; ilk ikisi Küçük Polonya, kalanlar da Büyük Polonya’da ortaya çıkmıştır. Kroniklerdeki Leh ve Çek’in varlığı ancak IV. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Biraz daha sonraları onlara Ruś karakteri katılmış, XVI. yüzyıldan itibaren bir de Pomeranya kahramanı Wizimir eklenmiştir.

13

Mieszko’nun hâkimiyet yılları fetihlerle doludur. Dokümanlardan hangi toprakları devletine kattığını ya da ne zaman bunların elde edildiğini öğrenmek mümkün, nitekim Dagome Iudex’ten Büyük Polonya, Kujawy, Mazovya, Śląsk’u, hatta Pomeranya’yı da ülkesine kattığı görülmektedir.

Burada şüpheli olan bu toprakları I. Mieszko’nun mu yoksa kardeşinin mi yönetiyor olduğudur. Bazı tarihçilere göre 990’a kadar Moravya ve Slovakya bölgesi Mieszko tarafından fethedilmiştir, bazılarına göre de Küçük Polonya’nın bağlanması 992 ile 1000 yılları arasında olmuştur. Aynı şekilde Śląsk’un da ilk bağlanış tarihi kesin değildir. Bu konu üzerinde elde edilen veriler ya erişilmez ya da yetersiz kalmaktadır. Kraków’la birlikte Wiślan kabilesi tarafından alınan topraklar da önceleri Polonya’ya bağlı değildi. Bu toprakları Mieszko’nun oğlu Bolesław’ın yönetmekte olduğu ihtimali ortaya çıkarmaktadır. Fakat Dagome Iudex’de Bolesław’ın ismi yer almaz. Neden böyle olduğu ise hâlâ açıklık kazanamamıştır.

Yeterli yazılı kaynağın olmaması Polonya devletinin bu en eski dönemlerine dair yapılan çalışmalarda önemli bir engel oluşturmakla birlikte daha yakın zamanlara doğru yaklaşıldıkça tarihî kaynak ve bilgilerin çoğaldığı, bu bağlamda daha gerçekçi saptamalar yapıldığı gözlenmektedir.

13 Joachim Lelewel, Dzieje Polski, Lwów 1848, s. 25.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Savaş sonrası toplumsal ve kültürel gelişmelerin bir yansıması olarak ahlaki değerlerin irdelendiği yeni bir sanat akımı olarak moralist şiir ön plana çıkar..

başlıklı tablosundan esinlenerek "İkarus" şiirini, Katalan sürrealist Salvador Dali'nin 1935 yılında yarattığı eseri "Yanan Zürafa" başlıklı

• składają się już do wszystkich cisz morskich, burz morskich, mórz morskich i oceanicznych,. • do wszystkich stron i części świata, światła,

başta Moskova olmak üzere tüm demir perde ülkelerinde göreceli de olsa bir rahatlama..

• Krakovlu şairlerin oluşturduğu teraz ekolü ise doğrudan konuşma anlayışıyla hareket ederek dilsel deneyimlerin aksine içeriğe önem verir....

• Polonya’daki dinsel şiirin öncüsü Karol Wojtyła kabul edilir.. Şiirlerinde dinsel deneyimlerinin yanı sıra vatan motifine de sıklıkla

Dünya Savaşı sırasında bir yandan şiirlerini yazarken bir yandan da Armia Krajowa yeraltı direniş örgütünde işgalci güçlere karşı silahlı mücadele verir.. •

• 1911 yılında doğan sanatçının, iki savaş arası dönemde Żagary şiir grubuyla birlikte yazdığı ilk şiirleri karamsar ve felaketçidir..