• Sonuç bulunamadı

Hemşirelik. Diyabet Hemşireliği. E-Posta: Dersin Öğr. Görevlisinin Adı: Öğr. Gör. Gülay YILDIRIM PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hemşirelik. Diyabet Hemşireliği. E-Posta: Dersin Öğr. Görevlisinin Adı: Öğr. Gör. Gülay YILDIRIM PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİSİ"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

gelisimedu igugelisim 1

Hemşirelik

Dersin Haftası: 1. Hafta

Dersin Öğr. Görevlisinin Adı: Öğr. Gör. Gülay YILDIRIM

E-Posta: gyildirim@gelisim.edu.tr Bölüm Adı

Dersin Adı

Diyabet Hemşireliği

2

PREDİYABET (Gizli Şeker)

Prediyabet: Plazma glukoz düzeyinin normalden yüksek olduğu, fakat diyabet tanı sınırlarına ulaşmadığı durumlar olarak adlandırılmaktadır.

Prediyabetin artmış kardiyovasküler risk ve mortalite ile ilişkili olduğu ortaya konulmuştur.

3

PREDİYABET

Prediyabetik hastalarda diyabet geliştirme oranının %70 olduğu belirtilmektedir. Bundan dolayı erken tanı önemlidir.

Prediyabetiklerin her yıl %5-10’u aşikar tip 2 diyabete dönüşmektedir.

4

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİSİ

Dünya Diyabet Federasyonu’nun (IDF) 2015 diyabet atlasında dünya genelinde bozulmuş glukoz tolerans sıklığı %6.7 olarak belirtilmekte, tahmini 318 milyon kişinin prediyabetik olduğu varsayılmaktadır.

Bu sayının 2040 yılında 481 milyon kişiye ulaşacağı öngörülmektedir.

Prediyabet sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir.

5

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİSİ

Diyabet İșbirliği Topluluğu’nun 2014 yılında yayınladığı Ulusal Diyabet İstatistik Raporu’na göre ABD’de nüfusun %37‘si prediyabetiktir.

Ülkemizde bu konuda yapılan en kapsamlı epidemiyolojik araştırmalardan biri

olan ve 2002’de yayımlanan Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi Çalıșması

(TURDEP) verilerine göre Türkiye’de prediyabet prevalansı %6.7 iken, on yıl sonra tekrarlanan TURDEP 2 araştırmasında bu oranın %30.4’e yükseldiği saptanmıştır.

6

(2)

PREDİYABET ETİYOLOİSİ

Dünyada ve ülkemizde prediyabet sıklığının artması

•hızlı kentleșme neticesinde atmıș yağ tüketimi ve

•yüksek glisemik yükü olan gıdalarla olan beslenme alışkanlığına yönelme,

•hareket azalması ve

•bu durumlara bağlı olarak gelișen artmıș obezite ile ilișkilendirilmiștir.

•Yine stres kaynaklarının artması ve etnik grupsal etkilerinde rol oynaması

muhtemeldir.

7

PREDİYABET TANI KRİTERLERİ VE KATEGORİLERİ

Prediyabet tanısında en sık kullanılan glisemik hedefler açlık plazma glukozu (APG),

bozulmuş plazma glukozu (BPG) ve HbA1C değerleridir.

Söz konusu tanı kriterlerinden en az birinin tanımlanan sınırlar içinde olması tanı için yeterlidir.

8

PREDİYABET TANI KRİTERLERİ VE KATEGORİLERİ

Prediyabet tanı kriteleri

APG 100-125 mg/dl

OGTT 2. saat plazma glukozu 140-199 mg/dl

HbA1C %5,7-%6,4

9

PREDİYABET TANI KRİTERLERİ VE KATEGORİLERİ

Tip 2 diyabet tanısı konduğu anda hastaların %10-40’ında komplikasyonlar vardır.

Bu durum bize prediyabetin sessiz bir evre olmadığını diyabetin taşıdığı sağlık risklerini barındırdığını düşündürmelidir.

10

PREDİYABET TANI KRİTERLERİ VE KATEGORİLERİ

Kardiyovasküler hastalık risk artışı

Mikrovasküler hastalıklar

Hipertansiyon

Metabolik sendrom

Karaciğer hastalığı

Kanser

11

Prediyabette nonfarmakolojik tedavi genel olarak

Medikal beslenme tedavisi,

Egzersiz ve

Diğer yaşam tarzı değişikliklerini (YTD) içermektedir.

12

PREDİYABET TEDAVİ

(3)

Tedavinin ana hedefleri

•prediyabetten diyabete ilerleyiș sürecini yavaşlatmak ve/veya mümkünse tamamen durdurmak,

•olası mikro ve makrovasküler komplikasyonları önlemek veya geciktirmek ve

•elde edilecek faydaların etkin maliyet çerçevesinde sürekliliğini

sağlayabilmektir.

13

PREDİYABET TEDAVİ

Nonfarmakolojik tedavide öneriler 1-Medikal Beslenme Tedavisi 2-Egzersiz

3-Diğerleri

14

PREDİYABET TEDAVİ

1-) Medikal Beslenme Tedavisi

Amaç ideal kiloya ulașmak ve/veya devam ettirmektir. Kilo kaybı amaçlanıyorsa günlük kalori alımında 500 kcal/gün kısıtlamaya gidilmelidir.

15

PREDİYABET TEDAVİ

1-) Medikal Beslenme Tedavisi

Karbonhidrat olarak kepekli tam tahıllı baklagiller, esmer pirinç, bulgur tercih edilmelidir.

Unlu yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Meyve günde en fazla 200 gr tüketilmelidir. Sulu, kana hızlı karışan meyveler tercih edilmemelidir. Meyve suları tüketilmemelidir.

16

PREDİYABET TEDAVİ

1-) Egzersiz

Egzersiz planlanmadan önce ayrıntılı fiziksel muayene yapılmalıdır (özellikle solunum ve kardiyovasküler sistem, egzersize engel olabilecek durumlar).

Egzersiz, mümkünse her gün, düzenli ve sürdürülebilir olmalıdır.

İdeal olarak ana öğünlerden 1 saat sonra yapılmalıdır.

Genel pratikte 24 saat içerisinde 8000-10000 adım aktivite önerilmektedir.

17

PREDİYABET TEDAVİ

1-) Diğerleri

Uyku: 6-8 saat kadar uyku önerilmektedir. Hazır gıdalardan kaçınılmalıdır.

Kişinin yemek motivasyonunu artıran koşullar saptanarak bunlardan uzak durması sağlanmalıdır.

Ara öğün: Süt ve süt ürünleri ve/veya tahıllar ara öğün olarak önerilir.

Sigara içilmemelidir

18

PREDİYABET TEDAVİ

(4)

Farmakolojik Tedavi

YTD uygulayamayan veya YTD ile 3-6 ay içinde sonuç alınamayan prediyabetli hastalarda farmakolojik tedavi başlanabilir.

19

PREDİYABET TEDAVİ

Farmakolojik Tedavi

Genel prensip olarak prediyabetli hastalarda başlangıçta sadece yaşam tarzı değişikliği önerilmekle birlikte diyabet gelime riski yüksek olan hastalarda;

- BAG+BGT birlikteliği,

- Gestasyonel diyabet mellitus (GDM) öyküsü, - BKI ≥35 kg/m²,

- - A1C ≥%6 başlangıçtan itibaren yaşam tarzı değişikliği ile birlikte farmakolojik tedavi düşünülebilir.

20

PREDİYABET TEDAVİ

Farmakolojik Tedavi Prediyabetli hasta gruplarında Metformin,

Akarboz, Orlistat ve

GLP-1 reseptör agonistlerinin farklı oranlarda diyabet gelişme riskini veya prediyabet prevalansını azalttığı gösterilmiştir.

21

PREDİYABET TEDAVİ

Diyabetes Mellitus kronik bir rahatsızlık olup, insülin hormonunun yokluğu, yetersizliği ya da etkisizliği sebebiyle kanda glikoz oranının yükselmesiyle ortaya

çıkan, karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmalarındaki majör anomoliler ile yakından ilişkili renal nörolojik ve kardiyovasküler hastalıkların gelişmesine neden

olan bir hastalıktır.

Glukoz metabolizmasının bozulması, glisemi değerlerinin yükselmesine yol açmakta ve yüksek glisemi değerleride uzun dönemde doku ve organda hasar

oluşturmaktadır.

Diyabetin Tanımı

22

Diyabetin Tarihi

Diyabet Yunanca’da ‘’ erimek, akıp gitmek’’

mellitus ise “bal ” anlamındadır.

Yani diyabetes mellitus akıp giden ballı idrar demektir.

Diyabet tanımı ilk kez MS. 2. yüzyılda Kapadokyalı Aretaeus tarafından kullanılmıştır.

M.S 5. ve 6. yy’larda Susruta gibi hintli doktorlar bazı hastaların aşırı idrar yaptığını ve bunların idrarlarının tatlı olduğunu bu nedenle karınca ve böceklerin idrarlara akın ettiğini bildirmişlerdir.

23

Diyabetlilerin idrarlarının tatlı olduğu 17 yy’da İngiliz Thomas Willis tarafından tekrar bildirilmiştir.

1776’da ingiliz Matthew Dobson hastaların

Serum ve İdrarlarında şeker olduğunu bildirmiştir.

Fransız Claude Bernard 19 yy’da diyabetle ilgili çok sayıda keşif yapmıştır;

Karaciğerde glikojen depolandığını

Tavşanlarda diyabetle santral sinir sistemi arasında ilişki olduğunu ileri sürmüştür.

24

Diyabetin Tarihi

(5)

Berlin’li Paul Langerhans 1869’da pankreasta özel küçük hücre kümeleri olduğunu tespit etmiş ve 1893’te ise Edouard Laguesse tarafından onun ismine izafeten bu hücre gruplarına “Langerhans Adacıkları” denmiştir.

Oskar Minkowski ve Josef von Mering 1889’da köpeklerde pankreası çıkararak ilk deneysel diyabeti oluşturmuşlardır.

Hayvanlarda susama, poliüri, zayıflama gibi belirtiler ortaya çıkmıştır.

25

Diyabetin Tarihi

İnsülin 1921 yılında Frederick G. ve arkadaşları tarafından ilk kez keşfedilmiştir.

Banting ve Best köpek pankreasından insülin pankreatektomi yapılmış köpeğe uyguladıklarında kan glikoz düzeylerinde düşüş görmüşlerdir.

İnsülin ilk kez 1 Ocak 1922’de 14 yaşındaki Leonard Thompson isimli hastaya uygulanmıştır.

26

Diyabetin Tarihi

1980’lerde sadece hayvan pankreasından elde edilen insülinler kullanılırken sonraları protamin ve çinko eklenerek etki uzatıldı. Günümüzde ise genetik mühendisliğin gelişimi sayesinde rekombinant DNA teknolojisiyle bol, saf ve immünitesi çok düşük insülinler üretilmektedir.

Oral antidiyabetikler ise 1950’lerden beri DM tedavisinde kullanılmaktadır.

27

Diyabetin Tarihi

Diyabetin prevelans ve insidansı, çoğrafi bölge, ırk ve yaşa göre farklılıklar göstermektedir.

Son yıllarda tüm dünyada DM prevelansı dramatik olarak artmıştır. Prevelans en yüksek Amerika kıtası ve Doğu Akdeniz’de izlenmektedir.

28

Diyabetin Epidemiyolojisi

DİYABETİN EPİDEMİYOLOJİSİ

29

Yaş grubu olarak 40-60 yaşları arasındadır. DM artışının yakın gelecekte de devam edeceği tahmin edilmektedir. Çünkü;

Dünya nüfusu yaşlanıyor ve

Obezite giderek daha da artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) , 2014 yılında 18 yaş üzeri 422 milyon yetişkinin diyabetle yaşadığını tahmin etmektedir. (WHO 2016, Dünya Diyabet Raporu)

30

Diyabetin Epidemiyolojisi

(6)

Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Çalışma Grubu (TURDEP) 2002 yılında (TURDEP I), 2010 yılında “Türkiye’de Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışmasını (TURDEP II)’yi 15 ilde 540 merkezde, 20 yaş ve üzerinde 26499

kişiye yapmıştır.

31

Diyabetin Epidemiyolojisi

TURDEP I (2002) verileri Tip II diyabet prevalansını % 7 ‘e Glikoz tolerans bozukluğu (GTB) prevelansını ise % 6,7 olarak açıklamıştır.

32

Diyabetin Epidemiyolojisi

TURDEP 2010 verilerine göre DM hızı %13,7 ‘e ulaşmıştır ;

%45’i yeni olgulardan oluşan bu rakam 6.5 milyonluk bir nüfusu ifade etmektedir.

Diyabet prevalansının son 12 yılda %90 artış gösterdiği saptanmıştır.

33

Diyabetin Epidemiyolojisi

34

KAYNAKLAR

Bundak, R., Gökşen, D. (2018).Birinci Basamakta Çalışan Hekimler İçin Diyabet Tanı ve İzlem Rehberi, Sağlık Bakanlığı, Ankara: Tuğba Matbaası.Satman, İ. vd. (2017).

Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi Ve İzlem Kılavuzu, Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Ankara: Miki Matbaacılık.

Samancıoğlu, S.N. (2015). Endokrin sistem hastalıkları ve hemşirelik yönetimi. In N. Ovayolu, Ö.

Ovayolu, (Eds.), Temel İç Hastalıkları Hemşireliği ve farklı boyutlarıyla kronik hastalıklar (pp. 334-346).

Çukurova Nobel Tıp Kitabevleri.

Satman, İ. (2010). Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Çalışma Grubu (TURDEP II).

Ulu, M. S., Yüksel, Ş. (2015). İnsülin Direnci. Kocatepe Medical Journal, 16:238-243

gelisimedu igugelisim 35

Referanslar

Benzer Belgeler

• Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve giderek artan fizyolojik ve psikolojik sorunlar yaşlı bireyi hastalıklara ve yaralanmalara karşı korunmasız bir hale

Dış Kulak Yolu Yangısı (Akut Otitis Eksterna)... Dış Kulak Yolu

artması, reçete edilen ilaçların yanı sıra reçetesiz ilaç kullanımının ve alternatif tedavilerin. yaygınlığının artması yaşlılarda polifarmasi görülmesinin en

 Cerrahi öncesinde cerrahi ile ilgili hazırlıklar, hastanın açlık süresi, bağırsaklarının boşaltılması, cerrahi bölge temizliği, doktor istemine göre planlanan

bu küresel çabanın bir parçası olarak, Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin politika ve sağlık liderleri, diyabet hastalarının yaşamlarını iyileştirmek ve

değişimler yoluyla su dengesini ve bir çok elektrolitin atılımı yoluyla tüm elektrolit alım ve satım.. arasında

• Birey ve ailenin , tanıya yardımcı testler , üriner diversiyon ve planlanan cerrahi girişim ile ilgili bilgi ve anlayışı tanımlar.... • Cerrahi girişim , beden

Ancak kalbin yaptığı çok zayıf atımlar perifere yansımadığında, arter duvarının yapısındaki problemler nedeniyle atım dalgaları damar boyunca yayılamadığında,