Hemşirelik
Cerrahi Hastalıklar Hemşireliği
Dersin Haftası: 4 . Hafta Dr. Öğr. Üyesi Mahruk RASHIDI
E-Posta: mrashidi@gelişim.edu.tr
Bölüm Adı
DersinAdı
8 Kredi
Pazartesi- Salı- Çarşamba
B Blok Sağlık Bilimleri Fakültesi Kat: Giriş Numara: 27
Ders Günü ve Saati
Görüşme Gün ve Saatleri
Dersin Öğretim Üyesinin Konumu Dersin Kredisi
GBS Linki
DERS BİLGİLERİ
SIVI ELEKTROLİT DENGESİİZLİĞİ
VE HEMŞİRELİK
YAKLAŞIMI
Hücrelerin yaşayabilmeleri &
Normal fonksiyonlarını sürdürebilmeleri
Beden sıvılarının bileşimi &
dağılımının
DENGEDE OLMASINA BAĞLIDIR
SIVI ELEKTROLİT DENGESİ
sıvı-elektrolit dengesinin sürdürülmesi tüm hastaların tedavi ve bakımında temel hedeftir.
Hemostazisin sürdürülmesi için , beden sıvılarının normal değerlerde olması gerekmektedir.
BEDEN SIVILARI
SU
← Beden sıvısının en önemli öğesi Hücre metabolizması için sıvı bir ortam hazırlar.
Katı maddelerin çözülmesine yardımcı olur.
Besin maddeleri ve oksijeni,
hücrelere ve yıkım ürünlerinin hücrelerden dışarı taşınmasını sağlar.
Beden ısısını düzenler.
BEDEN SIVILARININ BİLEŞİMİ
Beden sıvısı, SADECE SU değildir.
Hem suyu,
Hem de su içinde yer alan
Elektrolitleri,
Üre, kreatenin, dekstroz gibi
elektrolit olmayan maddeleri içerir
Normal sağlıklı bir yetişkinin beden ağırlığının %60’ını su oluşturmaktadır.
Beden sıvı miktarı yönünden,
Yaş arttıkça total beden sıvısı, azalmaktadır.
Bedende kas miktarı ↑ olursa → su oranı
↑
Bedende ki yağ dokusu ↑ olursa → su miktarı azalmaktadır
ELEKTROLİTLER
Elektrolit; su gibi bir çözücüde, iyon adı verilen farklı elektrik yüklü partiküllere ayrılan,
atomlardan oluşan bir madde / bileşik olarak tanımlanır.
↓
Pozitif yüklü iyonlara "katyon" ve negatif yüklü iyonlara "anyon"
denir.
Beden sıvılarında yer alan başlıca iyonlar
Katyonlar
(Na+ K+ Ca+ Mg++ )
(sodyum-potasyum-kalsiyum-magnezyum)
Anyonlar
(CI- HCO3 HPO4 )
(klorür-bikarbonat-fosfat)
Beden sıvılarında genellikle her bir katyon, bir anyonla kimyasal olarak dengelenmiştir.
Elektrolitler birbirleriyle
ağırlıklarına göre değil, iyonik yüklerine göre reaksiyona girer ve litrede miliekivalen (mEq/L) olarak ifade edilir.
Normal Serum elektrolit Dengeleri Ana katyon Na+ : 135-145 mEq/L
K+ : 3.5 -5.5 mEq/L Ca+ : 4.5-5.5 mEq/L Mg++ : 1.5-2.5 mEq/L Ana anyon Cl : 96 - 106 mEq/L
HCO3 : 20 - 30 mEq/L
Erişkinlerde Günlük Sıvı Alımı ve Atımı:
Alınan
Sıvılar 1200ml
Katı yiyecekler 1000 ml
Oksidasyon ile 300ml
Toplam 2500 ml
Çıkarılan
Hissedilmeyen su kaybı
900ml
İdrar ile 1500ml
Dışkı ile 100 ml
Toplam 2500 ml
Bazı sıvı ve elektrolit
dengesizlikleri, yanıklar, konjestif kalp yetmezliği gibi travma ya da
hastalıklar ile doğrudan ilişkilidir
Ancak intravenöz sıvı replasmanı ya da diüretik ilaçların kullanılması gibi tedavi girişimleri sıvı ve
elektrolit dengesizliklerine neden olabilir.
SIVI ELEKTROLİT DENGESİNİ DÜZENLEYEN HOMEOSTATİK MEKANİZMALAR
Sıvı elektrolit dengesi:
Endokrin,
Gastrointestinal,
Renal,
Sinir,
kardiyak,
Solunum sistemi tarafından düzenlenir.
ENDOKRİN SİSTEM
Sıvı-elektrolit dengesini düzenleyen başlıca hormonlar:
Antidiüretik hormon (ADH),
Aldosteron,
Tiroid hormon,
Paratiroid hormon (PTH),
Kalsitonin,
Diüretik hormon
Antidiüretik hormon (ADH):
Hipotalamusta hipofiz bezinin arka lobundan salgılanır. İdrar atılımını azaltarak bedenden sıvı kaybını önler.
Aldosteron: Adrenal bezlerin
korteksinde yapılır ve buradan salınır böbreklerden Na+ un geri emilimini, K+ ve H+’ nun atılımını sağlar.
Aldosteron salınımına yol açan en
Tiroid Hormon: Renal kan akımını, idrar atılımını artırır.
Diüretik Hormon: İdrar atılımını artırır,
Paratiriod Hormon: Beden sıvılarında Ca++ ve fosfat İyonlarının
konsantrasyonunun düzenlenmesinden sorumludur.
Kalsitonin: Tiroid bezinden salgılanır kemiklerde Ca++
tutulmasını artırarak, plazmada Ca++
düzeyini düşürür
Gastrointestinal sistem;
Sıvı elektrolit dengesinin
düzenlenmesinde önemli rol oynar.
GİS fonksiyon bozuklukları sıvı elektrolit dengesizliğine neden olmaktadır.
Günlük su alımı ve atımı,2000 ile 3000 ml arasında değişmektedir.
Alınan suyun çoğunluğunu GİS kanal yoluyla olur
Oral yolla alınan katı ve sıvı yiyecek metabolizması sırasında
oluşan su total su alımı kaynaklıdır
Beden suyunun çoğu böbrekler tarafından atılır
Küçük miktarda su, normal olarak gastrointestinal yol tarafından dışkı içeriğinde elimine edilir
Kusma ve diyare önemli su ve
elektrolit kaybına yol açabilir.
Sinir sistemi
Su ve elektrolit alınımı ve
atılımını merkezi yolla kontrol ederek sıvı elektrolit dengesini düzenler.
Solunum sistemi
sıvı elektrolit dengesinin
düzenlenmesinde geniş ölçüde H+'u üzerine etkilidir.
Renal sistem ;
Böbrekler , sıvı – elektrolit dengesini düzenleyen temel
yapılardır
Böbrekler , idrar volümündeki
değişimler yoluyla su dengesini ve bir çok elektrolitin atılımı yoluyla tüm elektrolit alım ve satım
arasında dengeyi düzenler
Kardiyak sistem ;
Atrial natriüretik faktör ( AFN), atrium basıncında artmaya yanıt
olarak kardiyak atrium tarafından salınan bir hormondur
ANF,nin başlıca aktivitesi
vazodilatasyon ile kan volümünü azaltan sodyum ve suyun renal
atılımını arttırmasıdır.
Sıvı-Elektrolit Gereksinimleri
Hastaların sıvı-elektrolit
gereksinimlerinin karşılanmasında 3 faktör göz önünde tutulur. Bunlar:
1) Temel (bazal) gereksinimler,
2) Devam etmekte olan (ilave) kayıplar,
3) Daha önceden gelişmiş olan sıvı ve elektrolit eksiklikleri /
fazlalıklardır.
Bazal gereksinim+ilave kayıplar
dikkate alınarak, bulunan miktar 3 eşit kısma ayrılıp 8 saatlik zaman dilimi içinde sabit hızda IV yoldan verilir.
Temel (bazal) gereksinimler: Sağlam bir erişkinin 24 saat içinde alması gereken su, elektrolitler ve
enerjidir.
Su gereksinimi: Normal bir erişkinin 24 saatlik temel su gereksinimi
35ml/kg olarak hesaplanır.
70 kg ağırlığında ek kaybı olmayan belirgin terlemesi olmayan beden sıcaklığı normal olan (normotermik) bir erişkin, 24 saatte 2,5 lt su içmelidir.
Enerji gereksinimi: Normal koşullarda bir erişkinin günlük enerji
gereksinimi 30-40 kcal/kg kadardır.
Travma
Enfeksiyon Yanık
Cerrahi girişim
gibi durumlarda
gereksinim 1;5-2;5 kat artar
}
BEDENİN CERRAHİ TRAVMAYA TEPKİSİ VE SIVI ELEKTROLİT DENGESİ
Cerrahi girişimler, yaşamı güven altına alan uygulamalar olmakla
birlikte, beden için psikolojik ve fizyolojik bir travma olarak tüm sistemleri etkiler.
Bedenin cerrahi travmaya karşı
oluşturacağı stres tepkisi; genelde ameliyattan sonraki ilk 2 ile 5.
günlerde yer alır. Ancak anksiyeteli kişilerde ameliyat öncesi de
başlayabilir.
Bedenin cerrahi travmaya karşı oluşturduğu stres tepkisi, sıvı-
elektrolit dengesizliklerine neden olabileceğinden;
Ameliyat öncesinde hastanın sıvı-
elektrolit dengesi yönünden dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi,
Ameliyat sırasında ve sonrasında gelişebilecek sıvı-elektrolit
dengesizliklerinin önlenmesinde çok önemlidir.
Bedenin cerrahi travmaya karşı
oluşturduğu nöro-endokrin tepkinin etkisiyle sıvı-elektrolit dengesi değişikliklerinin gelişmesine neden olur
Hipotalamus uyarılır ve hipotalamus, hipofiz bezini ve sempatik sinir
sistemini etkileyerek çeşitli hormonların fazla miktarda
salgılanmasına neden olur.
Hipofiz bezinin arka lobundan salgılanan ADH ve ön lobundan salgılanan ACTH miktarı artar.
↓
ADH miktarının artmasıyla,
Böbreklerden suyun geri emilimi ↑,
Böylece kan hacmi ↑ ve idrar miktarı ↓
ACTH,
Adrenal bezlerin korteksini
etkileyerek steroid hormonların salgılanmasına neden olur.
Cerrahi gibi stres durumlarında bu bezlerden salgılanan hormon miktarı 10 kat artabilir.
Hipotalamusun sempatik sinir sistemini etkilemesiyle;
sempatik sinir liflerinden salgılanan norepinefrin,
ve adrenal bezlerin medullasından
salgılanan epinefrin ve norepinefrin miktarı artar.
Periferik damarlarda konstrüksiyon olur. Böbreklere giden kan miktarı ↓ ve RENİN salgılanır.
Anjiotensin I → Anjiotensin II’ye dönüşür.
Norepinefrinin etkisiyle
→
Kalp atım hızı ve kasılma gücü ↑
Karaciğerdeki glukojenin glukoza
dönüşmesine neden olarak, kan glukoz düzeyinde ↑
Epinefrinin
etkisiyle
→
damarlarda konstrüksiyona ve
aldosteron ve ADH salgılanmasına neden olur.
↓
Ameliyattan sonraki ilk 2 ve 5. günde
bedende ↓
Na+ ve su tutulumu vardır,
İdrar miktarı azalmıştır,
Bedenden K+ kaybı vardır.
Stres tepkisinin son bulmasıyla
İdrar miktarı artar,
Na+ ve su tutulumu atılır,
Ameliyat Öncesinde Hastanın Sıvı- Elektrolit Dengesi Yönünden
Laboratuar testleri
Pulmoner fonksiyon
Kardiyak fonksiyon
Kan basıncı
Beden sıcaklığı
Cilt ve mukoz membranlar
Beslenme durumu Sıvı alımı; ve atımı İZLENİR
Sıvı-Elektrolit Dengesizliklerine Neden Olan Başlıca Faktörler
Sıvı ve elektrolitlerin az olması:
Bedenin gereksinimi olandan daha az alma,
Bedenden sıvı elektrolit atılımının artmış olması.
Sıvı ve elektrolitlerin fazla olması:
Normal koşullarda bedenden
atılabilecek olandan fazla alma,
Böbrek ve karaciğer hastalıkları nedeniyle yeterli atılım olmaması,
Yanık ve travmalarda, doku ölümü nedeniyle bedende fazla miktarda elektrolit birikimi
Cerrahi hastalarında sıvı hacmi bozuklukları :
Volüm eksikliği,
Volüm fazlalığı şeklinde olup,
bu durum çoğu kez elektrolit
eksikliği veya bazen fazlalığı ile beraber seyreder.
volüm eksikliğin
e yol açabilir
Kusmalar
Birkaç gün süren NG aspirasyonlar
Diyare
enfeksiyonlar
Yanıklar
Bağırsak tıkanmaları
Yumuşak doku travmaları
Belirti ve Bulgular
↓
Güçsüzlük
Bulantı, kusma
Hemodinamik parametre değişiklikleri;
Taşikardi, ileri dönemde filiform nabız
Periferik dolaşım bozukluğu,
Cildin soğuk ve nemli olması,
ileri dönemde hipotansiyon.
Tedavi ve Bakım
Tedavisi;Na ve su replasmanı,oral tuz içeren sıvı alımı ve normal tuzlu IV sıvıların verilmesi.
Sıvı transfuzyonuna başlamadan önce Htc, kan-elektrolitleri, Hb, kan
gazları, glikoz, üre vb. tetkikler için kan örneği alınır.
İdrar kateteri takılır.
Kan basıncı, nabız ,SVB izlenir.
Hastanın genel görünümü, cilt rengi ve sıcaklığı, boyun venleri dolgunluk
derecesi gibi klinik belirtiler tanılanır.
Saatlik idrar miktarı izlenir. Hücre dışı sıvı eksikliğinin şiddetine göre 10-30
dakikada 1000 ml dengeli elektrolit
solüsyonu hekim istemine göre verilir ve parametreler düzelene ve saatlik idrar miktarı 50-60 ml/st yükselene kadar
transfüzyona devam edilir.
Volüm fazlalığı-hipervolemi-hücre dışı sıvının çoğalması
Gereğinden fazla sıvı transfüzyonu yapılması,
Transfüzyonlarda % 5 Dekstroz'un fazla verilmesi ,
Kafa travmalarından sonra bazı
durumlarda izlenen ADH salgısının artması(gereksiz ADH sendromu),
Böbrek yetmezliği, konjestif kalp
yetmezliği veya karaciğer sirozu gibi hastalıklarda periferde ödem
toplanması(dahili nedenler)
volüm fazlalığın
a yol açabilir.
}
Belirti ve Bulgular
Orta siddette olanlarda;
Volüm fazlalığı şiddetli olanlarda;
venöz basınç yükselmesi
kan basıncının artması
cilt altı ödemi
Dispne
siyanoz
pulmoner ödem
Sıvı transfüzyonları sırasında gereğinden fazla serum vermekten özellikle yaşlılarda ve
Tedavi ve Bakım
Su ve Na+ verilmesi/alımı durdurulur,
Furosemid 40-80 mg, IV ile diürez sağlanır,
Kanda Na+ K+ ölçümü ve Htc tetkiki her gün ya da daha sık aralıklarla
tekrarlanır,
Belli aralıklarla kan proteinlerine bakılır.
ELEKTROLİT DENGESİZLİKLERİ
Sodyum dengesizlikleri
Potasyum dengesizlikleri
Kalsiyum dengesizlikleri
Magnezyum dengesizlikleri
Na+ hücre dışı sıvıların ana elemanıdır(plazmada 135 mEq/L).
Sodyum (Na)
dengesizlikleri
GI sistemden kayıplar: Devamlı kusma,
birkaç gün sürekli NG aspirasyon, diyare,
peritonit, travmatik/İltahabi nedenler
Yanıklar
Aşırı terleme
Sodyum azlığı (Hiponatremi): Serum Na+ düzeyi < 135 mEq/L
Hücre dışı sıvıların azalması ile beraber görülen hiponatreminin nedenleri
Hiponatremi Tedavisi;
Eğer ciddi semptomlar
gelişmişse(nöbet) %3’lük hipertonik tuzlu sıvılar verilebilir.
Sodyum içeren sıvılar verilebilir
kanda 120 mEq/ L düzeyine
indiğinde, beyin hücrelerinin
hipotonisiteye çok hassas olması nedeniyle, kramp ve
konvülsiyonlar gibi nörolojik
semptomlar ortaya çıkar.
Hipernatremi(Na>145mEq/L)
Serum sodyum düzeyinin artışı su kaybı veya sodyum düzeyinin artması
nedeniyle olabilir.
Hipernatreminin Nedenleri;
Su kaybı; Fark edilmeyen su kaybı veya terleme(yüksek ateş,güneş
çarpması) – Diyabet
Sodyum Artışı; IV hipertonik NaCl Aşırı IV izotonik NaCl verilmesi
Hipernatreminin Belirtileri;
Su kaybı; Aşırı susuzluk,kuru ve
şişmiş dil ve Kilo kaybı , Nöbet, koma Huzursuzluk,ajitasyon,
Halsizlik,güçsüzlük
Sodyum Artışı; Susuzluk
Halsizlik,ajitasyon, Kuru cilt , Kilo artışı , Periferal ve pulmoner ödem
Hipernatremi Tedavisi;
Hipernatremi tedavisinde amaç su kaybına veya sodyum artışına neden olan durumu
düzeltmektir.
Primer olarak sıvı kabı devam ediyorsa önlenmelidir.
IV olarak %5 Dekstroz verilebilir.
Sodyum kısıtlaması yapılır.
Serum sodyum düzeyi azalması suyun hücre içine çok hızlı girişini önlemek için
yavaş yavaş yapılmalıdır.
HİPOKALEMİ (K+ < 3,5 mEq) HİPERKALEMİ (K+ > 5,5 mEq
Nedenler:
GI sistemden kayıplar: Devamlı kusma, birkaç gün sürekli NG aspirasyon,
Yetersiz K+ verilmesi,
Diüretik kullanımı
Fazla miktarda IV glikoztransfüzyonu
Kronik kortikosteroid kullanımı, asidoz/ alkoloz
Diyare
Uygun olmayan lavmanlar
Kusma
Potasyum azlığı
(Hipopotasemi/Hipokalemi)
Plazmada potasyumun 3.5 mEg’dan az olmasıdır.
Belirti ve Bulgular:
Adele zaafiyeti ve kramplar
Bulantı
Miyakordın zarar görmesi
EKG’de değişiklikler (AV blok, ST çökmesi Düşük T)
Konfüzyon
Oral yolla alındığında gastrik mukozayı irite ederek bulantı kusma ve diyareye neden
olabileceğinden yiyecek yada meyve suyu ile birlikte verilebilir.
Tedavi ve Bakım: Amaç Oral / IV yolla K+
replasmanıdır
Nedenler:
K* alımının/ verilmesinin fazla olması.
idrar atımı normal olan hastalara 1 saatte 40 mEq'dan fazla K+ verilmesi.
Travma/ sepsiste aşırı doku yıkımı
Kan transfüzyonu sonrası hemoliz
K+ tutan diüretiklerin aşırı kullanımı
Yanıklar ve yaralanmalar Potasyum fazalığı
(Hiperpotasemi/Hiperkalemi)
Plazmada potasyumun 5.5 mEq’dan fazla olmasıdır.
Belirti ve Bulgular:
Bradikardi
ventriküler fibrilasyon
EKG değişiklikleri (QRS genişlemesi)
Adale zayıflığı
Bulanık konuşma,
Tedavi ve Bakım: Acil ve uzun vadeli iki tedavisi vardır.
Acil tedavi için:
Kalsiyum klorür/ glukonat 500-1000 mg IV yoldan 5-10 dk da verilir.
Sodyum bikarbonat 50-100 mEg IV yoldan 10dk'da verilir.
Uzun vadeli tedavi: K+ içeren serumlar durdurulur.
Çok fazla kan verilmesi gerektiğinde banka kanı yerine taze kan
verilebilir.
Kemik ve diş yapımı ve uygun sinirsel
iletimde yer alma; Kan pıhtılaşmasında rol oynama gibi
↓
bir çok fizyolojik olayda önemli rol oynamaktadır
Kalsiyum
dengesizlikleri
Ca++, hücre dışı sıvıda çok az bulunmakla
birlikte
HİPOKALSEMİ (Ca++ < 4.5 mEg/L) HİPERKALSEMİ (Ca++ > 5.5 mEg/L)
Nedenleri:
Akut /kronik pankreatit
Hipoparatiroidzm
Hiperfosfatemi ile beraber böbrek yetmezliği
Yetersiz D vitaminl alınması Kalsiyum azlığı
(Hipokalsemi)
Kanda Ca++ 'un 4.5 mEq'dan düşük olmasıdır.
Belirti ve Bulgular:
Noromüsküler irritabilite artması (tetani)
Parestezi
Konfüzyon
Chovestek Testi;
hastanın koluna yerleştirilen tansiyon aleti manşeti
şişirilir ve 1-5 dk beklenir.
Parmaklarda, ellerde
kasılma(karpal
spazm) gelişirse tetani vardır.
Trousseau
Testi; kulağın ön kısmında
fasiyal sinire vurularak
bakılır.
Dudakta
burunda, yüzün yan kısmında kasılma olursa Trousseau
belirtisi (+)'dir.
10 ml Ca++ IV yoldan 1-2 dk’da verilir.
IV Ca++ tedavisi kardiyak arreste neden olabileceğinden hiperkalsemi belirtileri izlenmelidir.
Tedavi ve Bakım:
Ağız yoluyla ya da IV yolla Ca++ verilerek tedavi edilir.
Nedenleri:
Hiperparatiroidizm (parathormon ↑),
D hipervitaminozu (D vitamini ↑),
Kemik metastazlari varlığı, Kalsiyum
fazlalığı
(Hiperkalsemi
Kanda kalsiyumun 5.5
mEq'dan fazla olmasıdır.
Diyetle fazla Ca++ alınımı nadiren hiperkalsemiye
neden olur.
Belirti ve Bulgular:
Poliüri
Osteoporoz ve adele zayıflığı, patolojik kırıklar, Konfüzyon izlenir.
Tedavi ve Bakım:
Hiperkalsemi kriziņin tedavisinde;
Hemodilüsyon ve diürezi artırmak amacıyla IV sıvı transfüzyonü,
Bikarbonat 40-50 mEq IV perfüzyonu
50-100 m. mol fosfat infuzyonu yapılır.
Kanda 1.5-2.5 mEq/L düzeyindedir.
Ağız yoluyla alınan Mg++'un %45'i emilir,
%55’i dışkı ile atılır.
Günlük Mg++ gereksinimi 200-300 mg’dir
Besinlerde özellikle yeşil bitkilerde bol bulunur
Magnezyum
dengesizlikleri
Mg++, hücre içinde en fazla buluna ikinci katyondur.
Nedenleri:
• Pankreatit, siroz, diyare gibi patolojiler, Belirti ve Bulgular:
• Parestezi,
• Konvülsiyon,
• Deliryum, agresif davranışlar
• Halüsinasyonlar.
Magnezyum azlığı (Hipomagnezemi)
Kanda magnezyumun 1.3 mEq’dan az olmasıdır.
1 L fizyolojik serum içine 50-60 mEq magnezyum sülfat konur: 24 saatte perfüze edilir.
Uzun süreli IV beslenme tedavisi yapılan hastaların serumuna her gün 10-20 mEq Mg++ eklenmesi yeterli profilaksi sağlamaktadır.
IM yolla verildiğinde etkisi 1 saat sonra başlar bölgede derine yapılmalı ve enjeksiyondan sonra
Amaç, Mg eksikliğini karşılamak ve kaybını önlemektir.
Ağız yoluyla, hızlı etki
istenildiğinde Mg, IV yolla verilir.
Tedavi ve Bakım:
Nedenleri:
• Böbrek yetmezliği olan hastalara anti asit olarak fazla Mg++ verilmesi,
• Mg++ içeren irrigasyon sıvılarının (lavman) aşırı kullanılması sonucu gelişebilir.
Magnezyum fazlalığı
(Hipermagnezemi)
Nadir olarak görülen bu durum; kanda magnezyumun 2.5 mEq’dan fazla
olmasıdır.
Belirti ve Bulgular:
Bedende sıcaklık hissi,
Hipotansiyon,
Nöromüsküler iritabilitenin azalması ve sonucunda santral sinir sisteminde
depresyon ve koma gelişir
Mg++ un toksik etkisini gidermek için;
%10' luk kalsiyum glukonat uygulanır ve hasta diüreze zorlanır.
Böbrek yetmezliği varsa peritoneal ya da hemodiyaliz uygulanır
Tedavi ve Bakım: Amaç Mg fazlalığına neden olan durumun tedavi
edilmesi ve Mg fazlalığının toksik (yaşamı tehdit eden) etkisinin giderilmesidir.
ASİT BAZ DENGESİ
Beden sıvılarının bileşiminde yer alan elektrolitlerden biri de
hidrojen (H+) iyonudur.
Hidrojen iyonu dengesi ve
dengesizlikleri; genellikle asit-baz dengesi ve dengesizlikleri adı
altında incelenmektedir.
Asidoz
Beden sıvılarındaki H+ iyon
konsantrasyonunun normalin üstüne çıkması ya da başka bir deyişle alkali miktarın azalmasıdır. pH 7.35 in altındadır. Alt sınır 6.80 dir. Daha asit ortam gelişirse ölüm oluşur.
Alkaloz
Beden sıvılarındaki H+ iyon
konsantrasyonunun normalin altına düşmesi, başka bir deyişle alkali miktarın artmasıdır. pH 7.45 in
üzerindedir. Üst sınır 7.80 dir. Daha alkali ortam gelişirse ölüm oluşur.
Beden işlevlerinin etkin bir şekilde sürdürülebilmesi, için arteryel kan pH değerinin 7.35 - 7.45 arasında olması gerekmektedir.
↓
Organizmanın kompanse edebileceği;
En düşük pH, 6.8
En yüksek pH 7.8 dir.
H+ iyonu dengesinin devam ettirilmesi;
Böbreklerin
Akciğerlerin
Beynin
Bu değerler dışına
çıktığında yaşam mümkün değildir.
İşlevlerinin etkin
olmasına bağlıdır.
}
}
Bedende aşırı asit ve alkali
artışı olduğunda, böbrek, solunum sistemi ya da beyinle ilgili
hastalıklarda, beden H+ iyonu
düzenlemesi yapamaz ve dengesizlik gelişir.
Başlıca 2 çeşit asit-baz dengesizlik vardır;
1. Asidoz: Beden sıvılarındaki H+ iyonu: konsantrasyonunun artması ya da alkali miktarının
azalmasıdır. pH ↓
2. Alkoloz: Beden sıvılarındaki H+ iyonu konsantrasyonunun
azalması ya da alkali miktarının artmasıdır. pH ↑
Solunum Asidozu
↓
Beden sıvılarında CO2 miktarının artması yani uçucu H iyonun artması sonucu gelişir.
Kan ile alveoller arasındaki normal gaz
değişimini bozan solunum sistemi hastalıkları nedeniyle oluşmaktadır.
Alveollerde CO2- O2 değişiminin azalmasına yol açan durumlar.
Solunum merkezinin tahrip olması, ↓
Solunum yollar obstrüksiyonu,
Solunum Asidozuna Neden Olan Hastalıklar
Amfizem
Bronşektazİ
Pnomotoraks/hemotoraks
Bronşial astım
İlaç intoksikasyonu
Pnömoni
Akut alkolizm
Solunum sistemi yanıkları
Ameliyat sirasında yetersiz gaż değişimi
Solunum asidozonda; pCO2 yüksektir, pH değişikliğini önlemek için;
PCO2 ↓ / HC03 - ↑ gerekir.
(Solunum Asidozu Devam...)
Belirti ve Bulgular
↓
Dispne (akciğerlerde CO2- 02 değişiminin, engellenmesi)
Oryantasyon bozukluğu, (SSS'nin baskılanması)
Koma
Taşikardi ve aritmiler (yetersiz ventilasyon nedeniyle) gelişebilir.
Plazma → pH 7.35 ↓
HCO3 → 29 mEq ↑
Solunum Asidozu Devam....)
Tedavi ve Bakım
Tedavi ve Bakımda Amaç
↓
Solunum sorununu düzelterek ventilasyonu artırmak,
Fazla asidi tamponlamak,
Su ve diğer elektrolit dengesizlikleri varsa düzeltmek
Tedavide,
↓
R.Laktat solisyonu (I V yolla)
Sodyum bikarbonat (oral/ IV Yolla)
1/6'lik molar sodyum laktat (IV yola) uygulanır.
(Solunum Asidozu Devam..)
Metabolik Asidoz
Beden sıvılarında H iyonunun artması yada böbreklerden ↓ fazla miktarda HCO, atılması sonucu gelişir.
Nedenleri
Metabolik asitlerin fazla yapımı (diyabetes mellitus, ↓ açlık ve ciddi enfeksiyonlarda),
Metabolik asitlerin sindirim yoluyla fazla alınması,
Bedenden fazla miktarda alkali kaybının olması (ciddi diyare),
Böbrek işlevini bozan böbrek hastalıklarında, H+
atılımının yetersiz olması ya da HC03 kaybının fazla olması
Belirti ve Bulgular
↓
Kusmaul solunum: H+ iyonu artışı nedeniyle solunum merkezinin uyarılması sonucu oluşur. Solunum hızı ve derindir. Bu yolla, CO2 atılır, hücre dışı
sıvıda H+ iyonu konsantrasyonu azalır.
Oryantasyon bozukluğu, deliryum ve koma: H+
konsantrasyonundaki artışın santral sinir sistemini SSS) baskılaması sonucu oluşur.
Tedavi ve Bakımda Amaç
↓
Metabolik asidoza neden olan. durumu tedavi etmek, Su ve elektrolit dengesizliklerini önlemektir.
(Metlalik Asidoz Devamı...)
Haftanın Öğrenim Kazanımları
Sıvı- elektrolit dengesizliğinin başlıca nedenlerini öğrendik
Sıvı – elektrolit dengesinin
düzenleyen mekanizmaları öğrendik
Hip ve hipernatremini öğrendik.
Hipo ve hiperkalsemini öğrendik.
Hipo ve hiperkalemiyi öğrendik
Hipo ve hipermagnezyumu öğrendik
Asidoz ve alkalozu öğrendik
Haftanın Özeti
Beden sıvılarında yer alan başlıca iyonlar
1.Katyonlar
(Na+ K+ Ca+ Mg++ )
(sodyum-potasyum-kalsiyum-magnezyum) 2.Anyonlar
(CI- HCO3 HPO4 )
(klorür-bikarbonat-fosfat)
Haftanın Özeti
Normal Serum elektrolit Dengeleri Ana katyon Na+ : 135-145 mEq/L
K+ : 3.5 -5.5 mEq/L Ca+ : 4.5-5.5 mEq/L Mg++ : 1.5-2.5 mEq/L Ana anyon Cl : 96 - 106 mEq/L
HCO3 : 20 - 30 mEq/L
Haftanın Özeti
Sıvı elektrolit dengesi:
Endokrin,
Gastrointestinal,
Renal,
Sinir,
kardiyak,
Solunum sistemi tarafından düzenlenir.
Haftanın Özeti
Sıvı – elektrolit dengesizliklerine neden olan başlıca faktörler
1. sıvı- elektrolitlerin az olması
2. sıvı- elektrolitlerin fazla olması
Haftanın Özeti
ELEKTROLİT DENGESİZLİKLERİ
Sodyum dengesizlikleri
Potasyum dengesizlikleri
Kalsiyum dengesizlikleri
Magnezyum dengesizlikleri Olarak söyleyebiliriz
Önerilen Haftalık Çalışmalar
Her öğrencinin konu ile ilgili bir araştırma çalışması ve literatür taraması yapması gerekiyor.
Başvurulan Kaynaklar
1.Aksoy,G;Kanan,N;Akyolcu,N.(2017).Cerrahi hemşireliği I Nobel Tıp Kitapevi,İstanbul
2.Aksoy,G;Kanan,N;Akyolcu,N.(2017).Cerrahi hemşireliği II Nobel Tıp Kitapevi,İstanbul
3.Aksoy,G;Kanan,N;Akyolcu,N.(2011).Cerrahi hemşireliği uygulama Rehberi Nobel Tıp
Kitapevi,İstanbul
4. Brunner ,L.S., Suddarth,D.S.(2004).Care of the patient with a communicable
disease.In:TheLippincott Manuel of Medical- Surgical Nursing.(2nd
ed).Londra:Harper & Row publishers
Başvurulan Kaynaklar
5.Birol,L.(2005).Hemşirelik
Süreci.7.baskı,Etki matbaası, İzmir, 97-211
6.Erdil F.(2001).Cerrahi
Hemşireliği;temel kavramlar.içinde F.Erdil,N.Elbaş(Ed)Cerrahi
Hastalıkları
Hemşireliği.(4.Baskı)Ankara:Aydoğdu Ofset
Bir Sonraki Ders Hakkında
Şok ve Hemşirelik Bakımı