• Sonuç bulunamadı

T U R İ ZM VE M İ M A RÎ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "T U R İ ZM VE M İ M A RÎ"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T U R İ Z M V E M İ M A R Î

Ercan E V R E N Y. Mimar I:T:U:

Turizmin ekonomik ve sosyal faydası ar-tık herkes tarafından bilinmektedir. Dev-let, bu konuya önem vermekte ve çeşitli yönlerden yardımlar sağlamağa çalışmakta-dır. Beş yıllık plânda turizmin Türkiye'de hızla inkişaf edeceği öngörülmüş, ona göre de tedbirler düşünülmüştür. Turizm En-düstrisi Teşvik Kanunu; özel sektörü, gerek kredi gerek arsa temini yönünden, destek-lemek için meydana getirilmiştir. Ancak Türkiye'de, turizm alanındaki tecrübelerin yeter olmaması, tatbikatta birçok yanlışlık-lara yol açmaktadır. Devlet ise iyi niyet ve yardım politikasına rağmen, icraatları ile turizmi baltalamaktadır. Başlangıcında bulunduğumuz bu endüstri kolunun millete faydalı olabilmesi için, çok dikkatli hare-ket etmek, az hata yapmak yatırımlarımızı rantabl bir hale sokmak mecburiyetinde-yiz. Yapacağımız kötü işler de üstelik aley-himize propaganda olacaktır.

Mimar olarak, bu konuda da, üzerimize büyük sorumluluklar yüklendiği kanısında-yım. Ekonomik ve estetik yönden, mimar-larla işbirliği yapmak şarttır. Alanya'da ta-nıştığım Turizm ve Tanıtma Bakanlığı mü-şaviri Mr. Ginsberck bu hususa ehemyetle işaret ederek ,turistik inşaatların mi-marisini kontrol etmek için Avrupadan bir mimar getirileceğini söyledi. Sonra, üzgün olarak ilâve etti: «On n'est jamais prophete dans son pays»...

Mimarların bu konudaki çalışmalarını şu şekilde sıralıyabiliriz :

a) Turistik yerlerin seçilmesi. b) İhtiyaç ve programın tesbiti. c) Rantabilite hesapları. d) Projelerin hazırlanması. e) Tatbikatların kontrol edilmesi. Tabiat güzelliği ve tarihî zenginliği ba-kımından Antalya bölgesi gerçekten bulun-maz turistik bir köşedir. Antalya'da deniz mevsiminin 6 - 7 ay, bütün senenin de güneşli ve soğuk olmadığı kabul edilirse, m o -tel ve o-tel odalarının senede dolu olma şansının ne kadar fazla olduğu anlaşılır. Buna rağmen burada otelcilik basit kasaba otelciliğinden ileri gidememiştir. Turistler, çok geldiği zaman yer bulunmaz, gelmediği zaman da boş oturulur. Bütün sahil boyun-ca, Alanya Belediyesinin gaz deposundan çevirdiği motelden başka, denize girilebile-cek tesis yoktur. Her zaman dolu olan bu motele mimarî bakımdan not vermek çok zor olacaktır. Gerek kazalardaki, gerekse Konya altında yapılmak istenilen tesisler mimarî kaliteden yoksundur. İşleticiler ak-lına geleni yapmakta, tabiat güzelliklerini

bozmakta; kullanışsız, çirkin yapılarla tu-rizme ziyanlı olmaktadırlar. Millî servet de böylelikle boş yere harcanmaktadır. Çabuk, en kestirme yoldan para kazanmak isteyen müteşebbisler doğru dürüst yatırım yapma-makta, göz boyamayı tercih etmektedirler. Turistik belge almak için Bölgeden belki 100 müracaat yapılmaktadır. Bakanlık da çaresizlik içinde her isteyene bu belgeyi ver-mektedir. Halbuki bunların içinde bir kal-fanın dahi çizemiyeceği kadar kötü pro-jeler mevcuttur. Turizm ancak kaliteli ya-pıldığı müddetçe faydalı olabilir. Belge is-teyenlerin pek çoğu, bütün işi, alınacak kredi ile yürütmeyi istemekte ve yatırım yapmaktan kaçınmaktadır. Böyle olunca da ciddî şirketler teşekkül etmemektedir. İyi reklâm yapamadığımız ve teşkilâtlana-madığımız için nasıl portakallarımızı dış piyasada satamıyorsak, Turizmde de bütün tabiî imkânlarımıza rağmen müşterilerimizi İspanya, İtalya ve Yunanistan kapacaktır. Şiddetle rasyonel ve güzel yapılara, lisan bilen, turizm bilgisi olan işletmecilere ihti-yaç vardır. Nasıl, iyi, kötü bütün talebe-lere not verip sınıf geçirmek bir yardım değil, bir felâket ise, herkese turistik yar-dım yapmak da aynı sonucu verir.

Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu-nun 8. maddesi hazine ve belediye arsaları-nın özel sektöre turistik tesisler için satıla-bileceğini söyler. Ancak sahil arsalarının pek çokları ihtilaflıdır ve dâvaların ne za-man biteceği belli değildir. Bazı yerleri de Devlet daireleri alarak memurlarına kamp yerleri sağlamıştır. Devlet özel sektöre yardım ediyorum derken, birdenbire çıkıp büyük yatırımlar yapacağını söylemektedir. Antalyanın en güzel yerlerinden biri olan Karpuzkaldıran mevkiinde özel sermaye motel yapmak için teşebbüse geçmiş, fakat hemen arkasından Emekli Sandığı aynı ye-re 50 milyonluk yatırım yapacağını açıkla-mıştır. Böylelikle özel sektörün emekleri ve ümitleri boşa çıkmıştır. Hazinenin bir arsa-sını satın alabilmek için ilk önce Turistik belg: almak, bunun için de projeleri hazır-lamak lâzımdır. Bütün bu hazırlıkları yap-mak küçümsînecek bir emek değildir. Ka-ranlıkta göz kırpmaya benzeyen bu sistemin değiştirilmesi icabeder.

Devlet yapacağı yatırımların daha çok büyüklüğü üzerinde durmakta fakat gelir ve rantabiliteyi düşünmemektedir. Emekli San-dığının bu işe ne zaman başlıyacağı ve ne zaman bitireceği meçhuldür. Halbuki Sayın İmar ve İskân Bakanının bir yazısında de-diği gibi: «Açılacak geniş bir kampanya ve

yaygın bir propaganda sonucu, yurdumuza akacak turistlerin mübrem ihtiyacı olan ba-rınak, servis v.s. gibi hususlar acilen karşı-lanmazsa bu, memleketin âli menfaatlerine indirilecek bir darbe olur.» 50 milyonluk tesislerin yanında, özel teşebbüsün tutuna-mıyacağı da aşikârdır. Çünkü Devlet iş-letmede de ekonomi düşünmiyeceği için rekabet unsuru ortadan kalkacaktır, işçi Si-gortalarının Denizli ve İspartada inşa ettiği 7 şer milyonluk oteller hesapsızlığın büyük birer misalidir. İspartanın başına belâ olan bıı muazzam yapı bir senedir daha hâlâ müşteri bulamamıştır ve bulamıyacaktır. Zira, İspartada ortalama günlük yatak ihti-yacı 100 kişinin üstüne çıkmamaktadır. Bu-nun çoğunu da köylüler teşkil etmektedir.

20 kişilik bir motel rantabilitesine kı-saca göz atalım :

(Hesaplar takribî olarak bir oda için yapılmıştır.)

2 kişilik bir odanın inşaat bedeli 13 500,00 TL. (WC, duşlu), 2 kişilik bir odanın tefriş bedeli 4 500,00 TL., bahçe tanzimi, v.s. masraflar 1000,00 TL., arsa 1000,00 TL., yekûn 20 000,00 TL.

2 kişilik bir odanın geliri (günlük) 50,00 TL., 4 ay (125 gün) dolu kabul edi-lirse 50 X 120 6 000,00 TL., bir odanın senelik masrafı 2 000,00 TL., bir odanın senelik geliri 4 000,00 TL., rantabilite % 20 Kapitalin yarısını Devlet 20 sene vâde ve % 7 faiz ile vereceğine ve arsanın da yine 20 sene vâde ile satın alınabileceğine göre kâr % 3 0 - 4 0 ' a yaklaşmaktadır. An-cak, odaları 120 gün veya daha fazla dolu tutabilmek rasyonel bir çalışma isteyecek-tir. Oda fiatlarını daha fazla artırmamak için inşaatı lüks tutmamak icabedcr. Tür-kiyede iş sahipleri esaslı bir yatırım yap-madan % 50 - 80 kazanç sağlamaktadır-lar (misal osağlamaktadır-larak, Antalyada serada doma-tes yetiştirmek % 50 nin üstünde bir kâr getirmektedir.) Bu da, kapital ve ciddî ça-lışma isteyen turizmden, müteşebbisleri ka-çırmaktadır.

Bir turizm uzmanı «Türkiyedeki otel-lerde plânlama eksik, her şeyin tesadüfe bırakıldığı görülmektedir» demekte, bir diğer raporda is: «Türkiyede pek çok otel-lerde tesisatın, bilhassa sıhhî tesisatın iyi işlemediği, malzemelerin iyi seçilmediği, kontrolsuz M İ M A P J N İ N neticeleri» anla-tılmaktadır.

Devlet, mahallî teşekküller, kapital sa-hipleri mimarlarla işbirliği yaptıkları tak-dirde turizm memlekete daha faydalı ve ve-rimli olacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

«PEUGEOT» BİNASI.. Vapıİacaİc ve burası 80.000 seyirci alabile- cektir.. Sonra su ile yoğurıılıır. Bu delik, pişirilme sıra- sında nem'in dışarı çıkmasını temin içindi.

Dış yan duvarlarının, şimdi yerleri sıvanmış olan kısımları vak- tile bütün çini kaplı imiş, Bu çiniler Bursadaki (Yeşil cami)- nin renk ve tertibinde olup o devreye

Bizde her şey, henüz o kadar da- ğınık, o kadar yeni ve o kadar teşekkül ve te- kevvün halindedir ki, işleri plânlaştırmak esas- tır ve daha uzun zamanlar esas kalacaktır..

Zira uzvi- yet teneffüs ederken başlıca olmak üzere "sû buharı, gazı karbonik «C02» ve bir kısım da uz- vl mevat hasıl eder. Her hangi bir mahallin havasının bozulması

Bugün de 'betonla ve demirle yapı yapıldığı için, niçin o memleketin ve o milletin âdetleri, vaziyet, ik- lim ve ihtiyaçları göz önünde tutulmadan he- pmiz ayni mimariye

Nitekim, millî inşaat ve nafıa federasyonu tarafından yapılan bir tahmine göre, hususî eşhas tarafından verilen siparişlerin üçte ikisinin tamir ve bakım işlerine ta-

Bu suretle, esasında 1616 kişi istiab eden salon, gerektiği zaman 400 kişilik küçük bir salon hali- ne getirilebilmekte ve buna göre küçük temsil- lerden büyük boks

Talebenin tecrübe rasadlarına yarıyan küçük dürbinlerin konması için binanın çatısı iki teras halinde yapılmıştır.. Bu teraslar üzerinde âletlerin