• Sonuç bulunamadı

a r k e o l o ji : a n a d o l u' da dinî m i m a rî

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "a r k e o l o ji : a n a d o l u' da dinî m i m a rî"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• • - •• • ' <r- " •• . ' " • " i • •• .... " f , : ,';•. ' i

a r k e o l o j i :

a n a d o l u ' d a

d i n î

m i m a r î

Arkeolog. Mehmet î. Tunay Anadolu'da dini mimarinin menşei hayli eskiye dayanır. Son s e n e e r d e yapılan Beyce Sultan kazılarına kadar eski Bronz devrinde dini mimari ile ilgili herhangi bir kalıntıya rastlanmamıştır. Bu durumda Tanrıların he-nüz daha insan şeklinde düşünülmemiş ol-masından ileri geldiği sanılmakladır. Fakat Beyce Sultan'da mükaddes bir mahâllin bu-lunması diğer taraftanda Horoz Tepe kazı larında da yüksekliği 20 cm. üstünde bulu-nan Ana Tanrıça heykelciğinin bulunuşu Ana. dolu'da dinî mimarinin başladığını göstere-cek bugünkü delillerdir Yine de bir değişik-lik olarak kabul edeceğimiz bu yenideğişik-lik mu lcaddes mahâllin küçüklüğünden ilk örnek sözünü şüpheye düşürmektedir. Henüz, daha bir yerde toplanıp âyin yapmasını bilme-melerine rağmen halkın Geyik ve bilhassa Boğa'ya Totem olarak taptıkları bilinmek-tedir.

M. Ö. II. binin başında Anadolu'da hâlâ Bronz çağdaki Beyce Sultan şüpheli mabedin-den sonra bir mabed görülememektedir. Ali-şar, Boğazköy ve Kanış kazılan bu tarihteki istenen bu'untuyu verememiş durumdadırlar. Yanlız bu devirde büyük ve güzel bina ola-rak Sarayların mevcudiyeti akla ibadetin Sa-raylarda yapıldığı, krallarında ruhanî reis o'arak vazife gördüklerini getirmektedir. Fa-kat bir Kültepe tab'etinde Urşu mabedinin yağlanmasından bahsedilmektedir. Kuzey Su-riye'de olduğu tahmin olunan bu şehrin ve-ri henüz tayin edilememiştir. Asur'daki Asi'r mabedinin Eriçum vc ielişuma zamanlarında inşa edildiklerine, Tepe Gevra'da ise El Übeyd devrinde mabed bulunduğuna gön-Asurlu tüccarların muhakkak surette mabedi tanımış olmaları lâzım gelmektedir. Fak^t. bu iş kolonide belki yanlızca küçük bir mih-rap önünde görülmekte idi.

M. Ö. 1800 - 1200 tarihleri arasına rast'ı-van devrede Hitit mimarisini görebiliriz. Hi-tit dinî mimarisinin en güzel örneklerini Bo-ğazköyde meydana çıkarılan mabedlcrde gör-mekteyiz. Bundan başka Yazılı Kaya Acık Hava mabedi ve Âlâca Höyük kazılarından çıkanlariyle Hitit mabed'erinin muayyen bir istikamete göre yapılmadıkları plânın ihti-yaca veya arazinin durumuna göre tatbik edildiğidir. Bu mabetlerin özellikleri, dik-dörtgen bir plân etrafında bir çok oda'arın

toplanmış olmasından meydana gelmektedir. Ortadaki salona (sella) çeşitli yerlerden ka-pılar açılıyordu. Bu sa'onun ortasında da küçük bir tapınma mahalli vardı. Bu örnek-leri en iyi şekilde Yazılı Kaya'daki «B» ma-bedinde, Boğazköy'de «I» mabedde görmek-teyiz.

Hitit mabedlerinin en mühim özelliği. «Bit - Hilâni» deni'en önü sütunlu aşağı yu-karı megaron tipinde olmalarıdır. Bu ti-> mabed tarzının yani Bit - Hilânilcrin geç Hi-tit şehir devletlerinde de daha ge'işmiş ola-rak görürüz. Zincirli, Kargamış. Til - Barsip, Hadatu, Gurana şehir'erinin hemen hepsim-de aslan heykelleri ve ortostatlar ile süslü Bit _ Hilâni görülmektedir. Anadoludaki bu büyük medeniyetin Frig'ler tarafından sus-turulmasından sonra bazı Frig merkcz'erirı-de ki, meselâ Gordion'da aç:k hava tapınağı şeklinde mabedler görülmektedir. Bunlar her nekadar birer kutsal mahal iselerse de yine Hitit sanatının dini mimarisindeki ör-nek'erle boy ö'çüşebilecek güçte değillerdir. Bütün Yunan Orta Çağını kapkvan karanlık

Bir hitit kabartması

devre Anadolu'da da kendini gösterir. M. Ö. VII. yüzyıldan itibaren yine bazı mabed tip-lerinin ortaya çıktıkları görülmeye başlanır. Bunlardan Eavrak'ı, Larissa, Neandiria gibi Eolya bö'gcsinin şehirlerinde ortası tek s:ra sütun dizili ve bölgeden ismini alan başlık-larla süslü mabed'cr vardır. Sart, Efes vc Dıdima gibi sonradan birer büyük Yunan merkezi olan şehirlerde ise M. Ö. VII. yüz-yıl sonu VI. yüzyüz-yıl başlarında sunak - mabed arası bir nevi açık hava tapmakları vapf-mıştır.

V. ve IV. yüzyıl'arda önemli birer şelıir olan İvonya bölgesinin arkeolojik istasyon-ları, ismini bölgeden alan bir mabed şeklini ortaya çıkarırlar, tyonva tipli mabed erin cn iyi örnek'erini Sart, Efes, Didima, Magnesia-da görürüz. İyon tipinin yanınMagnesia-da Yunanls-tanın İsparta bölgesinden ismini alan Dor nizammında Anadolu'da bu devrede tek bir örneği ilede o'sa g'jrmek mümkündür. As-sos'daki Athena mabedi fakat yine de İyon tipinden kendini tam olarak sıyıramamış bir örnektir.

(2)

İyon mabedleri içinde en büyükler, Efes Artemis, Sart Artemis, Didima Apollon, Mag-nesia Artemis gibi Anadoiudaki misâ'ler ile Yunanistandaki Dor nizamındaki Erektiyon, güney İtalya ve Sicilya'daki her iki nizamda yapılmış mabedleri söyliyebiliriz.

Roma devrinde ise, Yunan özelliklerinin bir devamı şeklindeki dinî mimarî ancak ye-rini M. S. III. yüzyılda Panteon ile Kilise ve Cami tipi ibadet ve yeni dinî mimarî an-layışına terk eder.

haberler :

gorbon - ışıl

s e r a m i k

fabrikasının

1970

sergisi

Her yıl yeni kreasyonlarını tanıtmak için sergi açmağı itiyat edinen GORBON . IŞIL Seramik Fabrikası, 12 Martta, Harbiye'de Yapı Endüstri Merkezinde 1970 sergisini _ seçkin bir davet'i topluluğunun iştirakile açtı.

Sergide, bir çok seramik ev eşyası ve de-koratif panolarla beraber, bilhassa desenli fayans panolar dikkati çekmekteydi.

GORBON Seramiğin, uzun ve ısrarlı bir çalışma ile, günümüzün seramik anlayışına paralel güçlü seramikçiler ile hazırladığı ve takdim ettiği eserler, artık kendine has bir özel'ik göstermeğe başlamış ve kısa bir geçmişe dayanan seramik dünyamızda ken-disinden bahsettirecek bir nitelik kazanmış-tır.

GORBON - ISIL'm diğer seramik fab-rikalarımızın standart geniş mamulleri ya-nında, araştırmalara dayanan ve özellikle-ri bulunan desen kompozisyonlu fayansla-rı, muhakkak ki en müşkülpesent kişileri tatmin edecek bir değer taşıdığını sevinçle gördük.

Sergideki eserler bize, GORBON . ISIL Müessesesinin ticarî bir Seramik Fabrika-sından daha başka özellikleri bulunduğunu, genç seramikçilerimizin ça'ışmalarma des-tek olarak Türk seramik san'atına katkıda bulunmak için büyük çaba sarf ettiğini is-batlamaktadır.

Senelerden beri bugünkü duruma ulaş-mak için usanmadan çalışan, Mimar Rebiî ve Fazilet GORBON i'e Şirketin murahhas azâsı Mühendis Cemil Arı duru'yu dekora-tör ERDOGAN'ı ve arkadaşlarını tebrik ederiz.

alacahöyük'teki restore edilen hitit tapmağı.

KADIKÖY ANA KANALI KONTROLSUZ BİR HALDE DEVAM

EDİYOR!

Bir yıldanberi gayet ağır bir şekilde inşasına devam edilen Anadolu vakası ka-nalizasyonunun en mühim ana kanalı son

zamanlarda Belediyenin ilgisizliği yüzünden âdeta durmuştur.

Belediye başkanı Atabey'in gazetecilere gezdirdiği kanal inşaatı bugün tamamen kontrolsuz amele çavuşlarının eline terk edilmiş bir haldedir. Mecralar Müdür-lüğünün b u mühim yeraltı yapısını de-vamlı şekilde Mühendis ve fen memurlarına kontrol ettirmesi gerekirken, mühendisler şantiyeye günlerce uğramamakta, bu yüzden 22 metre derinlikteki kanalda istikamet ha-taları meydana gelmekte ve göçükler olmak-tadır.

Serasker caddesi ve Süleyman paşa

so-kaklarında açılan bacalar bu yolları felcc

ÖLÜM :

C E V A T İ R E N Mimar D.S.G.A.

Devlet güzel sanatlar akademisi mezun-larından m i m a r Cevat İREN'i kısa bir ra-hatsızlığı müteakip kaybetmiş bulunuyoruz. Cevat İREN meslek hayatı boyunca serbest çalışmış İstanbul ve Adanada bazı sanayii müesseseleri vc bankaların müşavir mimar-lığını ifa etmiştir. Kederli ailesine ve mes-Ickdaşlanmıza Cevat'm vakitsiz ölümünden do'ayı taziyetlerimizi bildiririz.

uğratmakta, pompa edilen yeraltı suları ve çamurlar sokakları geçi'mez hale getirmek-tedir.

Yirmi küsur milyon liraya mal cdilccek olan bu mühim yapı, ihma", kontrolsüzlük ve laûbalilik yüvüzünden sürüncemede bı-rakılmıştır bu halile inşaatın mukavele müddetinde bitirilmesi imkânsızdır

Sürekli ve gerekli teknik kontroldan yoksun olan bu mühim ycra'tı kanalına mecralar Müdürlüğünün kadrosuzluk yüzün-den mes'ul mühendis tahsis edemediği öğ-renilmiştir. Belediye başkanlığından bu ko-nuda gereken hassasiyeti beklemekteyiz.

tarihî . arkelojik - doğal

evsaf,

bol ışık ve en son

mo-dern tipleri ile

aydınlat-ma mevzuunda daiaydınlat-ma

emrin izdedir.

N U R İ A K D E M İ R

N e c a t i b e y Cad. £6 G a l a t a TELEFON : 44 11 24 • 49 40 09

Referanslar

Benzer Belgeler

Dış yan duvarlarının, şimdi yerleri sıvanmış olan kısımları vak- tile bütün çini kaplı imiş, Bu çiniler Bursadaki (Yeşil cami)- nin renk ve tertibinde olup o devreye

Zira uzvi- yet teneffüs ederken başlıca olmak üzere &#34;sû buharı, gazı karbonik «C02» ve bir kısım da uz- vl mevat hasıl eder. Her hangi bir mahallin havasının bozulması

[r]

[r]

Nitekim, millî inşaat ve nafıa federasyonu tarafından yapılan bir tahmine göre, hususî eşhas tarafından verilen siparişlerin üçte ikisinin tamir ve bakım işlerine ta-

Bu suretle, esasında 1616 kişi istiab eden salon, gerektiği zaman 400 kişilik küçük bir salon hali- ne getirilebilmekte ve buna göre küçük temsil- lerden büyük boks

Projeleri- nin tanzim ve tatbiki hususunda malsahiplerile olan müna- sebetleri salâhiyet ve mes'uliyetlerinin derecesine göre de- ğişir; mimar muayyen bir işin icrasını

Bunuıı için de dozajlı fazla çimento harç kullanmıyarak döşeme betonu tarafından harcın suyunun kurutulmasına ma- ni olunmalıdır.. 5 — Döşeme ile karolar beynindeki