• Sonuç bulunamadı

ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU"

Copied!
266
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TEFSİR BİLİM DALI

ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU

Doktora Tezi

Zekeriya EFE

Ankara, 2021

(2)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TEFSİR BİLİM DALI

ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU

Doktora Tezi

Zekeriya EFE

Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ

Ankara, 2021

(3)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI TEFSİR BİLİM DALI

ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU

DOKTORA TEZİ

Tez Danışmanı Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ

TEZ JÜRİSİ ÜYELERİ

Adı ve Soyadı İmzası

1- Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ :………

2- Prof. Dr. Halis ALBAYRAK :………

3- Prof. Dr. Nahide BOZKURT :………

4- Prof. Dr. Enver ARPA :………

5- Prof. Dr. Mehmet ÜNAL :………

Tez Savunması Tarihi 03/02/2021

(4)

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne,

Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ danışmanlığında hazırladığım “ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYET BOYUTU (Ankara, 2020)” adlı yüksek lisans - doktora/bütünleşik doktora tezimdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu, başka kaynaklardan aldığım bilgileri metinde ve kaynakçada eksiksiz olarak gösterdiğimi, çalışma sürecinde bilimsel araştırma ve etik kurallarına uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul edeceğimi beyan ederim.

Tarih: 03/02/2021 Zekeriya EFE

(5)

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ... VII

KISALTMALAR ... IX

GİRİŞ ... 1

I. Araştırmanın Konusu ve Önemi ... 1

II. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırları ... 2

III. Araştırmanın Yöntemi ... 3

IV. Kaynak Değerlendirmesi ... 5

V. ez-Zemahşerî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri ... 7

A) ez-Zemahşerî’nin Hayatı ... 7

B) ez-Zemahşerî’nin İlmi Kişiliği ... 14

I. BÖLÜM el-KEŞŞÂF’IN YÖNTEMİ, RİVAYET KAYNAKLARI VE TÜRLERİ 1. ZEMAHŞERÎ’NİN TEFSİR YÖNTEMİ, RİVAYETLERİN KAYNAKLARI VE TÜRLERİ ... 26

1.1.ZEMAHŞERÎ’NİN TEFSİR YÖNTEMİ ... 26

1.2.ZEMAHŞERÎ TEFSİRİ’NİN RİVAYETLERİNİN KAYNAKLARI VE TÜRLERİ ... 33

1.2.1.ez-Zemahşerî’nin Rivayetlerinin Kaynakları ... 34

(6)

II

1.2.1.1. Hadis Kaynakları ... 35

1.2.1.1.1. Adından Söz Ettiği Hadis Kaynakları ... 35

1.2.1.1.1.1. İmam Malik’in (ö. 179/795) el-Muvaṭṭa’sı ... 35

1.2.1.1.1.2. İmam Müslim (ö. 261/875) ... 37

1.2.1.1.1.3. İbn Raheveyh (ö. 238/853) ... 39

1.2.1.1.1.4. et-Tahâvî (ö. 321/933) ... 40

1.2.1.1.2. Adından Söz Etmediği Hadis Kaynakları ... 41

1.2.1.1.2.1. Ebû Dâvûd et-Tayâlisî (ö. 204/819) ... 42

1.2.1.1.2.2. Abdürrezzâk es-San‘ânî (ö. 211/826) ... 42

1.2.1.1.2.3. İbn Ebî Şeybe (ö. 235/849) ... 43

1.2.1.1.2.4. Ahmed b. Hanbel (ö. 241/856) ... 45

1.2.1.1.2.5. ed-Dârimî (ö. 255/869) ... 46

1.2.1.1.2.6. el-Buhârî (ö. 256/870) ... 48

1.2.1.1.2.7. el-Bezzâr (ö. 292/905) ... 49

1.2.1.1.2.8. Ebu Nuaym (ö. 430/1039) ... 49

1.2.1.1.2.9. el-Beyhakî (ö. 458/1066) ... 51

1.2.1.1.2.10. Diğer Hadis Kitapları... 53

1.2.1.2. Tefsir Kaynakları ... 56

1.2.1.2.1. Adını Zikrettiği Kaynaklar ... 56

1.2.1.2.1.1. Mukātil b. Süleymân (ö. 150/767) ... 57

1.2.1.2.1.2. el-Ferrâ (ö. 207/822) ... 59

1.2.1.2.1.3. ez-Zeccâc (ö. 311/923) ... 60

1.2.1.2.1.4. Diğerleri ... 62

1.2.1.2.2. Adından Söz Etmediği Tefsir Kaynakları ... 63

1.2.1.2.2.1. et-Taberî (ö. 310/922) ... 64

(7)

III

1.2.1.2.2.2. İbn Ebî Hâtim (ö. 327/938)... 66

1.2.1.2.2.3. el-Mâtürîdî (ö. 333/944) ... 68

1.2.1.2.2.4. es-Semerkandî (ö. 373/983) ... 69

1.2.1.2.2.5. es-Sa‘lebî (ö. 427/1035) ... 70

1.2.1.2.2.6. Mekkî b. Ebî Tâlib (ö. 437/1045) ... 74

1.2.1.2.2.8. el-Vâhidî (ö. 468/1076) ... 78

1.2.1.2.2.9. es-Sem‘ânî (ö. 489/1096) ... 81

1.2.1.2.2.10. el-Beğavî (ö. 516/1122) ... 83

1.2.1.2.2.11. Diğerleri ... 86

1.2.2.el-Keşşâf‘ın Rivayet Türleri ... 86

1.2.2.1. Hadis Rivayetleri ... 87

1.2.2.1.1. Senetli Rivayetler ... 88

1.2.2.1.2. Senetsiz Rivayetler ... 89

1.2.2.1.2.1. Merfu‘ Tefsir Rivayetleri... 89

1.2.2.1.2.2. Mevkûf Tefsir Rivayetleri ... 91

1.2.2.1.2.3. Maktu‘ Tefsir Rivayetleri ... 94

1.2.2.2. Tefsir Rivayetlerleri ... 96

1.2.2.2.1. İsim Belirtilerek Atıfta Bulunma ... 97

1.2.2.2.2. İsim Belirtilmeksizin Yararlanma ... 99

1.2.2.2.3. Rivayetin Karıştırılması ... 100

II.BÖLÜM

ZEMAHŞERÎ’NİN RİVAYETLERİ NAKLETME BİÇİMİ VE RİVAYETLERİN DEĞERİ

(8)

IV

2. RİVAYETLERİN NAKİL BİÇİMİ VE DEĞERİ ... 109

2.1.ZEMAHŞERÎ’NİN RİVAYETLERİ NAKLETME BİÇİMİ ... 109

2.1.1.Zemahşerî Tefsirinde Rivayet Kalıpları ... 109

2.1.1.1. Harflerle Rivayet Kalıpları ... 110

2.1.1.1.1. Harfi Cer Kullanarak Rivayetleri Verme ... 110

2.1.1.1.1.1. نع Harfi Cer Kalıbıyla Rivayetler ... 110

2.1.1.1.1.2. يف Harfi Cer Kalıbıyla Rivayet ... 115

2.1.1.1.1.3. “امك” Harfi Cer Kalıbıyla Rivayet ... 117

2.1.1.1.1.4. “نم” Harfi Cer Kalıbıyla Rivayet ... 119

2.1.1.1.2. Diğer Harf ve Zarflarla Rivayet kalıpları ... 120

2.1.1.2. Kelimelerle Rivayet Kalıpları ... 122

2.1.1.2.1. ٌٌ ل ْوق Mastarı ve Türevleriyle Rivayet ... 122

2.1.1.2.1.1. ٌ ل ْوقٌ Mastarıyla Rivayet ... 123

2.1.1.2.1.2. لاق Fiiliyle Rivayet ... 124

2.1.1.2.2. ةياور Mastarı Ve Türevleriyle Rivayet ... 126

2.1.1.2.2.1. ةياور Mastarı ve Diğer Kelimelerle İfade Edilen Rivayetler ... 127

2.1.1.2.3. Diğer Fiil Kalıplarıyla Rivayet ... 132

2.1.1.3. Rivayet Oldukları Belirtilmeyen Rivayetler ... 134

2.1.1.3.1. ليق Fiiliyle İfade Edilen Rivayetler ... 134

2.1.1.3.1.1. ليق Fiiliyle İfade Edilen Anlamlar ... 138

2.1.1.4. Kalıpsız Rivayetler ... 142

2.2.el-KEŞŞÂF’TAKİ RİVAYETLERİN DEĞERİ ... 150

2.2.1.Rivayetlerin Sıhhat Değeri ... 152

2.2.1.1. Sahih Rivayetler ... 152

2.2.1.2. Mürsel Rivayetler ... 155

(9)

V

2.2.1.3. Garip Rivayetler ... 157

2.2.1.4. Hasen Rivayetler ... 159

2.2.1.5. Zayıf Rivayetler ... 161

2.2.1.6. Mevzu Rivayetler ... 163

III. BÖLÜM ez-ZEMAHŞERÎ’NİN RİVAYETLERİ KULLANMA AMACI VE RİVAYETLERE YAKLAŞIMLARI 3. RİVAYETLERİN KULLANMA AMACI, RİVAYETLERE YAKLAŞIM ... 167

3.1.ez-ZEMAHŞERÎ’NİN RİVAYETLERİ KULLANMA AMACI ... 167

3.1.1.Konu Bütünlüğü Hususunda Rivayetlerden Yararlanma ... 167

3.1.1.1. Yaptığı Tefsiri Güçlendirme/Anlamı Vurgulama... 168

3.1.1.2. İki Farklı Rivayet Çelişkisini Giderme... 171

3.1.1.3. Vahye Karşı Gelenlerin Kafa Karışıklıklarını Vurgulama ... 172

3.1.1.4. Tarafı Olduğu Görüşleri Farklı Görüşlere Karşı Savunma ... 174

3.1.1.5. Bir Zenginlik Olarak Farklı Fikirlere Yer Verme ... 176

3.1.1.6. Bazı Rivayetleri Eleştirme ... 180

3.1.1.7. Bazı Ayetlerin Pratik Hayattaki Karşılığını Rivayetle İfade Etme ... 183

3.1.1.8. Hikâye Türü Rivayetlerin Tefsire Katkısından Yararlanma ... 184

3.1.1.9. Dilsel Açıklamalarda Referans Gösterme ... 188

3.1.1.10. Fıkhi Hükmün Kaynağını Gösterme ... 190

3.1.2.Sebeb-î Nüzul Rivayetleriyle Yorumu İzaha Çalışma ... 192

(10)

VI

3.1.3.Sûrelerin Faziletlerini Belirleme... 194

3.1.4.Bazı Rivayetlerden Anlam Olarak Yararlanma ... 197

3.2.ez-ZEMAHŞERÎ’NİN RİVAYETLERE YAKLAŞIMLARI ... 199

3.2.1.Rivayetlerin Kaynağına Güvenme ... 200

3.2.2.İslam’ın Temel Kaynaklarını Zedeleyen/Şüphelendiren Rivayetlere Yaklaşımı 207 3.2.2.1. Kur’ân’a Ta’n (نعط) Eden Rivayetlere Yaklaşımı ... 208

3.2.2.2. Peygamberleri Ta’n (نعط) Eden/Karalayan Rivayetlere Yaklaşımı ... 210

3.2.2.2.1. Hz. Dâvûd İle Ûriya’nın Eşi Hakkındaki Rivayetlere Yaklaşımı ... 211

3.2.2.2.2. Hz. Süleymân’ın Yüzüğüyle İlgili Rivayetlere Yaklaşımı ... 216

3.2.2.2.3. Hz. Muhammed’in Hz. Zeyneb’le Evlenmesi ile İlgili Rivayetlere Yaklaşımı ... 221

3.2.3.Bazı Rivayetlere Şartlı/Temkinli Yaklaşımı ... 227

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ... 231

KAYNAKÇA ... 235

ÖZET ... 248

ABSTRACT ... 250

EK (Tablo) ... 252

(11)

VII ÖNSÖZ

Yüce Allah (cc), beşeriyetin ıslahı, felahı ve medeniyeti için birçok peygamber göndermiştir. Bu peygamberlerle birlikte vahiy denen direktiflerini bildirmek için de suhuflar, kitaplar göndermiştir. Beşeriyet, bu ilahi mesajları anlamak, yaratıcısının isteklerini doğru bir şekilde kavramak için bu mesajları iletenlere, onların ilk muhataplarının nasıl anladıklarına ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda çaba sarfedenler ise hep bilginler olmuştur. İslam dini açısından bakıldığında İslamî İlimler tarihinde öne çıkan birçok ilim adamı vardır. Bu ilim adamlarından bazıları birden fazla alanda meşhur olmuşlar, bazıları da bir alanda ihtisaslaşmışlardır. Meşhur olan âlimlerin, özellikle tefsir ve belagat alanında en güçlülerinden birisi de ez-Zemahşerî’dir. ez-Zemahşerî, ansiklopedik bir birikime sahip olan müfessirlerden birdir. Birçok alanda önemli eserleri olan bu ilim adamı, İslam ilim tarihinde önemli bir şanı bulunmaktadır. İslam âleminin yetiştirdiği nadir âlimlerden biri olan ez-Zemahşerî, başta Tefsir olmak üzere, Lügat, Belagat, Fıkıh Usulü, Kelam, Hadis, Tarih gibi birçok alanda eser vererek haklı bir şöhret kazanmıştır. O, alanında usta ve İslam bilimlerinin en büyük âlimlerinden biri olmuştur. Böyle bir ilim adamının tefsirinin de çok yönlü olmasından daha doğal bir şey yoktur. Nitekim öyle de olmuştur. Zira ez-Zemahşerî, Keşşaf Tefsiri’nde belagat başta olmak üzere kıraat, fıkıh, hadis, kelam, şiir, deyim ve tarih gibi farklı bilgileri zamanına ve zeminine uygun olarak kullanmış ve başarılı bir eser ortaya koymuştur.

ez-Zemahşerî, kendisinden önceki eserlere kayıtsız kalmamış, ulaşabildiği kadar eserlerden de yararlanmıştır. Kendisinden önceki eserlerden etkilendiği gibi kendisinden sonrakileri de etkilemeyi başarmıştır. Mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun, hemen hemen kendisinden sonra gelipte, kendisinden bahsetmeyen bir müfessir neredeyse yoktur.

(12)

VIII

ez-Zemahşerî, tefsirinde rivayetlerden yararlanmaya çalışmış, sıhhatine güvendiği hadis, sahabe ve tabiin rivayetlerini kullanmıştır. Bu rivayetleri, kendine özgü düşüncesiyle birlikte, kaynaklardan aldığı malumatları da zihninde iyice yoğurduktan sonra anladıklarını aktarmaya çalışmıştır.

İslam âlimleri, tefsirleri rivayet ve dirayet ağırlıklı tefsirler olarak iki kısma ayırmış,

“Keşşaf Tefsiri”ni de dirayet tefsirleri arasında saymışlardır. Bunun birçok nedenini saymak mümkündür. Bunlardan bir tanesi tefsirini dil merkezli olarak yazması gösterilebilir. Ancak Keşşaf tefsiri’nde rivayetlerin ağırlıklı olarak kullanıldığı bir gerçektir. Dolayısıyla bu tefsirin rivayet boyutunun araştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Zira bu tefsirde rivayet tefsirlerinde olduğu gibi çokça rivayet bulunmaktadır. Çünkü ez-Zemahşerî, Arap dilinin imkânlarını kullandığı gibi kendisinden önceki kaynakların rivayetlerine de yer vermektedir. Bu nedenle el-Keşşâf’ın rivayet yönünün incelenmesi araştırılmaya değer olarak görüldüğünden bu konuya çalışılmıştır. Kaynaklar titiz bir şekilde taranıp bu kaynaklar ve aynı zamanda bunlardan yararlanmanın çerçevesi de ortaya konulmuştur. Bu önemli ve alanında ilk olma özelliği taşıyan çalışmanın hazırlanmasından tamamlanmasına kadar desteğini esirgemeyen başta danışmanım Prof. Dr. Mesut OKUMUŞ hocama, yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Halis ALBAYRAK hocama ve yazışma boyunca desteklerini bizlerden esirgemeyen Prof. Dr. Nahide BOZKURT hocama, savunma jürisi olarak yaptıkları katkılarıyla bizleri mutlu eden Prof. Dr. Mehmet ÜNAL ve Prof. Dr.

Enver ARPA hocalarıma şükranlarımı arz ederim. Ayrıca kaynak araştırmalarımda, çalışmanın yazım sonrasında ve düzenlenmesinde çalışmayı okuyup bana yardım eden ve fikirlerinden yararlandığım Muttalip ÇETİN hocama ve diğer hocalarıma da çok teşekkür ederim.

Zekeriya EFE Ankara, 2021

(13)

IX KISALTMALAR

A. : Ashab

a.g.e : adı geçen eser

B : Belirtilen

b. : bin, İbni

Bk. : bakınız

b.y. : Basım yeri yok

DN : Delâil-i Nübüvvet

D.İ.A. : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

ES : Esma ve Sıfat

G : Garip

H : Hasen

M : Mevzu

Ö : Ölüm

P : Peygamber Rivayeti

R : Mürsel

S : Sahih

s : Sahife

SK : es-Sünenü’l-Kübrâ

SS : es-Sünenü’s-Sûğrâ

(14)

X

Ş. : Şuabu’l-İman

T : Tabiin Rivayeti

T.D.V. : Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları

TT : Tebe-i Tabiin/Tefsir

t.y. : Tarih yok

ts. :Basım Tarihsiz

vd. : Ve diğerleri

Y. : Belirtme Yok

y.y. : Yayınevi Yok

Z : Zayıf Rivayet

(15)

GİRİŞ

I. Araştırmanın Konusu ve Önemi

Araştırma, ez-Zemahşerî’nin tefsiri olan “Tefsîru’l-Keşşâf an Hakâiki Ğavâmidi’t- Tenzîl ve Uyûni’l-Ekâvîli fi Vucûhi’t-Te’vîl”in rivayet boyutu üzerine bina edilmiştir. ez- Zemahşerî’nin bu tefsiri çerçevesinde konuyu araştırma nedeni, öncelikle eserin kendisinden sonra gelen müfessirlerin başucu eseri olmasındandır. Bu müfessirler, Arapça’nın fesahat ve belagat inceliklerini ortaya koyması, rivayetlerle ilgili kaynak gösterilmesi açısından önemsemişler, aynı zamanda takip edilen ve methedilen bir eser olarak görmüşlerdir. Yine “el-Keşşâf”ta gerek Merfu‘, gerekse sahabe rivayetlerinin oldukça yoğun bir şekilde yer almasına rağmen kaynak gösterilmeden, hatta çoğu rivayetler belirtilmeden kullanılması dikkat çekmiş olduğundan bu tefsir üzerinde çalışmaya yönenilmiştir. “el-Keşşâf” üzerindeki rivayetlerle ilgili araştırma sadece peygamberin sözlerinden oluşmamaktadır. Tüm rivayetler çalışmamızın konusudur. Böylece mutezilî olarak bilinen ez-Zemahşerî’nin görüşlerini desteklemek için rivayetleri nasıl kullandığını belirlemek ve rivayete bakış açısını, özellikle rivayetlerin tüm boyutunu araştırarak ortaya koymak önemsenmektedır. Bu doğrultuda amacımız, dil ve belagat üstadı olan ez- Zemahşerî’nin dirayet tefsirinde rivayetlere nasıl baktığını, verdiği değeri, ne derece müracaat ettiğini, nasıl yorumladığını ve ne tür rivayetlerden etkilendiğini tespit edebilmektir.

ez-Zemahşerî, Peygamber (sav)’in söz ve tefsirlerini, sahabe görüş ve tefsirlerini, tabiin tefsirlerini nasıl elde etmiştir? Bu soru çerçevesinde rivayetleri araştırarak Keşşaf Tefsiri’nin rivayet boyutu ortaya koymaya çalışılmıştır.

(16)

2

Araştırmada el-Keşşâf’ta hadis diye tanımlanan rivayetler sadece ele alınmayıp bunların dışındaki tefsir rivayetleri de inceleme konusu edilmiştir. Çünkü araştırmada önemli olan, rivayetlerin eserde ne derece kullanıldığının ve rivayetlere nasıl bakıldığının ortaya konulmasıdır. Böylelikle ez-Zemahşerî hakkındaki “rivayetlerden ziyade akla önem vererek ayetleri dirayet yöntemiyle mezhebine uygun olarak tefsir etmiştir” iddiasının da ne derece geçerli olduğu ve cevabı imkân çerçevesi içerisinde görülebilmektedir.

ez-Zemahşerî’nin “el-Keşşâf” gibi etkin ve orijinal bir eserin rivayetlerinin incelenmesini araştırmaya konu etmek, çalışmaya ayrı bir önem kazandırmıştır.

II. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırları

Kur’ân-ı Kerim’in en iyi şekilde anlaşılması ve yorumlanmasının Müslümanların amacı, hayali ve beklentisi olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle ilim adamlarının bu yöndeki gayret ve çabaları da bu amacı gerçekleşmek içindir. Bu düşünce günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Ayetleri yorumlamanın sıhhati açısından öncelikle Arapça’nın inceliklerine vâkıf olmak, deyimlerinin anlamlarını iyi kavramak, belagatine hâkim olmakla başlamaktadır. Bunların yanında Kur’ân’ı Kerim’in nüzulünden, rivayetlerinden ve tarihi olgularından haberdar olmakla devam etmektedir. Zira Kur’ân’ı iyi anlamak için Kur’ân’ın bir sözlü hitap olduğu, bu hitabın yazıya geçirilmesiyle ve şive farklılıklarının etkisiyle kıraat ihtilaflarının ortaya çıktığı ve bu kıraat farklılıklarının da Kur’ân’ın anlam ve yorumunda farklılıklar meydana getirdiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla ez- Zemahşerî’nin de bu rivayetlerden yararlanırken bu bilimsel ilkeleri dikkate almadan tefsir yapması, mümkün değildir.

Dil ve üslup açısından edebî bir eser olan “el-Keşşâf” üzerinde rivayetlerle ilgili (sınırlı araştırmalar dışında) bütüncül bir araştırma yapılmamış olduğu görülmüştür. Bu

(17)

3

sebeple ez-Zemahşerî’nin rivayetleri işleyişi, rivayetlerin sıhhati, değeri ve tefsir ile olan ilişkisi araştırılmaya değer bir konu olmaktadır. (Rivayet dediğimizde bu alanın içerisine kıraatle ilgili rivayetler de girmektedir. Ancak Kıraat ile ilgili rivayetler daha önce çalışılmış olmasından dolayı çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur.) Bu çalışmada daha çok yorumu/tefsiri ilgilendiren rivayetler incelenmiştir. Buna ilave olarak kısa sürede1 yazılan el-Keşşâf’ın2 hadis rivayetleri dışında kendisinden önceki müfessirlerin tefsir ettikleri ilgili yorumları da çalışmanın kapsamı içerisinde görülerek rivayet olarak değerlendirilmiştir. Zira bu yorumlar her ne kadar sahipleri açısından bir dirayet ise de onu aktaranlar açısından bir rivayettir. Ayrıca rivayetlerin değeri, türleri, kaynakları, kullanım amacı ve rivayetlere yaklaşımı incelenerek çalışma tamamlanmıştır.

III. Araştırmanın Yöntemi

Bu çalışmada el-Keşşaf tefsiri taranarak öncelikle eserin rivayetleri ve kaynakları tespit edilmp excel formatına kaydedildi. Bu fomata rivayetin sayısı, kaynağı, türü, ravileri ve bulunduğu yerin numarası anlaşılır bir biçimde aktarıldı. Veriler tasnif edilerek bölümler oluşturuldu. Eser içerisinde belirtilen rivayetler dışında belirtilmeyen rivayetler ve

1 “ez-Zemahşerî, bu eserini 526 yılında yazmaya başlamış, 528 Yılında tamamlamıştır. (iki yılda yazılmıştır) Kendisi ise yaklaşık olarak 10 yıl sonra (538 yılında) vefat etmiştir.”

Ali Özek, “el-Keşşâf”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (Ankara: TDV. Yay, 2002), 25/329.

2 Ebü’l-Kāsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî, el-Keşşâf ʿan Ḥaḳāʾiḳı Ġavâmiżi’t-Tenzîl ve ʿUyûni’l-Eḳāvîl fî Vücûhi’t-Teʾvîl, thk. Muhammed Abdusselam Şahin (Beyrut: Dâru ’l-Kitabi’l-Arabî, 2015), 1/9.

(18)

4

kaynakları da bulunarak sınıflandırılmaya dâhil edildi. Çalışma, bir giriş ve üç bölümden oluşturuldu.

Çalışmanın giriş bölümünde ez-Zemahşerî’nin hayatı, eserleri, ilmi kişiliği ve çalışmanın konusu olan “el-Keşşâf” hakkında genel bilgiler yer almaktadır. Bu meyanda olmak üzere müfessirin hayatı, yaşadığı tarih, coğrafya ve o coğrafyanın sosyal durumu konularına da bu kısımda değinilmektedir.

Bu bölümler, rivayetlerin kemiyeti, keyfiyeti, kaynakları konusunu, dayandığı metodu içermesi yanında problemlerin hangi zeminde değerlendirilip çözüme kavuşturulduğu açıklamalarını da kapsamaktadır.

Yöntem olarak ez-Zeylaî’nin (ö. 762/1360) “Taḫrîcü’l-Eḥâdîs̱ ve’l-Âs̱âri’l-Vâḳıʿa fî Tefsîri’l-Keşşâf li’z-Zemaḫşerî” adlı eserinden3 ilham alınarak tefsirde var olan rivayetler öncelikle tespit edilmiş, daha sonra bu rivayetlerin kaynakları bulunmuş, Rivayetler; Hadis Rivayetleri, Tefsir Rivayetleri ana başlıkları altında Sahabe Rivayetleri, Tabiin Görüş ve Rivayetleri ile Tebe-i Tabiin Rivayetleri şeklinde sınıflara ayrılmıştır. Hatta el-Keşşâf’ta belirtilmesi bir kenara hiçbir iz bulunmayan, kaynak tefsirlerden de değinilmeden yararlanılan rivayetler de el-Mektebetü’ş-Şamile programı yardımıyla ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır.

3 Ancak bu kitapta hadislerin tamamının çıkarılmadığı, bazı hadisleri bir grup olarak incelediği ve ez-Zemahşerî’nin rivayet olarak belirtmediği rivayetleri almadığı görülmektedir. Buna ilaveten, sahabe ve tabiin görüşleri de hadis çerçevesinde ele alınmış olduğundan bir karışıklık meydana getirmiştir. Bunun yanında rivayetlerin kaynağı tespit edilemediğinde yakın anlamlı hadislerin kaynağı gösterilmeye çalışılmıştır. Yaklaşık olarak ez-Zemahşerî’de yer alan 1570 rivayet tespit edip incelemiştir. Ebû Muhammed Cemâlüddîn Abdullāh b. Yûsuf b. Muhammed ez-Zeylaî, Taḫrîcü’l-Eḥâdîs̱ ve’l-Âs̱âri’l-Vâḳıʿa fî Tefsîri’l-Keşşâf li’z-Zemaḫşerî, thk. Abdullah b.

Abdurrahmân (Riyad: Dâru İbn Huzeyme, 1414/1994), 3/204-4/123-341.

(19)

5

Bu çalışmada öncelikle tefsirin rivayet boyutu ile ilgili veriler derlenerek tespit ve değerlendirmeler, bazı tahliller ve tefsiri izahlar yapılmıştır. Dolayısıyla çalışmada tümevarım yöntemi kullanılmıştır.

Tefsirin tamamında uygulanan araştırmadaki bu metot, bizler için el-Keşşâf’ta kullanılan rivayetlerin tamamına yakınını ortaya çıkarmış ve ez-Zemahşerî’nin bu rivayetleri kullanma amacı ve rivayetlere yaklaşımı bilgisini de vermiştir.

IV. Kaynak Değerlendirmesi

ez-Zemahşerî Tefsiri’nin4 rivayetleri işleme biçimi/boyutu konusu olan çalışmanın temel kaynağı ez-Zemahşerî’nin Keşşâf Tefsiri olmaktadır.5 Ancak çalışmada bu kaynak incelemesiyle yetinilmemiştir. Zira ez-Zemahşerî, tefsirini yazarken kendisinden önceki kaynaklardan da yararlanmıştır. Bu eserin temel olarak başvurduğu çeşitli kaynaklar vardır.

Bu sebeple kaynak taraması yapılması kaçınılmazdır. Bu kaynaklara ulaşmanın birkaç yolu vardır. Birinci yolu dipnotlardır. Zira dipnotlarda birçok şarih bazı rivayetlerin kaynağını bulmuş, bazılarının sıhhat değerlendirmesini yapmış, bazı ifadelerin de bir rivayet olduklarını veya bir rivayetin parçası olduğunu belirtmişlerdir. Ancak bu bazen eksik, bazen yanlış ve bazen de yetersiz olabilmektedir. İkinci yolu ise ez-Zeylaî’nin (ö.

4 Bu çalışmada bundan böyle “Zemahşerî Tefsiri” ifadesinin yerine “el-Keşşâf” ifadesi kullanılacaktır.

5 Bu çalışmayı elimde bulunan 4 ciltlik el-Keşşâf tefsirini temel kaynak olarak elealdım.

Ktabın künyesi şöyledir; Ebü’l-Kāsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez- Zemahşerî, el-Keşşâf ʿan Ḥaḳāʾiḳı Ġavâmiżi’t-Tenzîl ve ʿUyûni’l-Eḳāvîl fî Vücûhi’t- Teʾvîl, thk. Muhammed Abdusselam Şahin (Beyrut: Dâru ’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1437/2015.)

(20)

6

762/1360) Taḫrîcü’l-Kaşşâf’ından istifade etmektir. Ancak ez-Zeylaî, çoğu rivayetleri ya görmemiş ya da değerlendirmemiştir. Ayrıca bazı rivayetleri de bulamamış olduğundan zaman zaman yetersiz kalmaktadır. Bunların dışında üçüncü bir yolu daha vardır. O da el- Mektebetü’ş-Şamile programından6 iyi bir şekilde yararlanmaktır. Bununla da yetinilmeyip dördüncü bir yol olarakta el-Keşşâf’ın şerhi olan et-Tîbî’nin eserinden yararlanmaktır. Zira et-Tîbî (ö. 743/1343),7 bazı rivayetleri hem izah etmiş hemde sıhhat değerlendirmesine katkıda bulunmuştur. Bunların dışında rivayetleri bulduğumuz eserlerden de yeterince faydalanılmıştır. İşte bu çalışmada bütün bu yollara başvurularak rivayet kaynakları oluşturulmuştur. Bu kaynakların başında tefsir kaynağı olarak Mukātil (ö. 150/767), et- Taberî (ö. 310/922), gibi birçok müfessirin eserleri gelirken, hadis kaynaklarından da Ṣaḥîḥ-i Müslim gibi hadis kitapları gelmektedir.

Keşşâf Tefsir’i birçok çalışmaya konu olmuştur. Ancak araştırmanın konusu olan el- Keşşâf’ın rivayet boyutu, rivayetlerin nasıl işlendiği gibi genel bir rivayet araştırmasına rastlanılmamıştır. Tefsirde rivayet konusu bazı araştırmacıların dikkatini çekmiş, bu yönde çalışmalar yaptıkları da görülmüştür. Ancak bu tezler tefsirlerdeki rivayet sorunu ve çerçevesi etrafında cereyan etmiştir.8 Bu yönüyle yaptığımız bu çalışmaya

6 Kapsamlı bir bilgisayar kitap programı olup, 7000’in üzerinde içerisinde kitap barındırmaktadır.

7 Ebû Muhammed Şerefüddîn Hüseyn b. Abdillâh b. Muhammed et-Tîbî, Fütûḥu’l-Ġayb fi’l-Keşf ʿan Ḳınâʿi’r-Reyb (Şerḥu/Ḥâşiyetü’l-Keşşâf), thk. İyâd Muhammed el-Ğavc (Ürdün: Dairetü’l-Mektebü’l-Vataniyye, 1434/2013.)

8 Örneğin; “Tefsir İlminin” Rivayet Kaynaklı sorunlarına bir Çözüm Arayışı: İbn Kesîr’in Tefsirü’l-Kur’ani’l-Azim’i (Doktora tezi, 2012) Harun Savut, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Tefsir Bilim Dalı, 2012, Basılmamış Tez; Rivayet Tefsiri Geleneğinin Dönüşümü-İbn Kesîr Tefsiri Örneği

(21)

7

benzememektedir. Ancak çalışmada ez-Zemahşerî ve tefsiri üzerine yapılan eserlerden, ansiklopedi maddelerinden ve makalelerden de istifade edilmiştir.

V. ez-Zemahşerî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri

Tarihçilerin ve diğer bilim adamlarının verdikleri bilgiler çerçevesinde ez- Zemahşerî araştırılmış, çoğunluğun belirttiği görüşler dikkate alınarak yaşamı, tahsili ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir.

A) ez-Zemahşerî’nin Hayatı

ez-Zemahşerî, (ö. 467/1075–538/1144) hicri takvime göre yaklaşık 71 yıl boyunca öğrenmeyi ve öğretmeyi hiç terk etmeyen, ders verdiği öğrencisinden yerine göre ders almaktan da çekinmeyen renkli bir hayata sahip, çok yönlü bir ilim adamıdır.9 Bir ara iktidara yakın olma hevesine kapılmış, bu sebeple birçok sultana methiyeler dizmiş ve 512

Üzerinden- (Doktora Tezi 2011) Saliha Türcan, Ankara Üniversitesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Tefsir Bilim Dalı, 2011, Basılmamış Tez.

9 “Zemahşerî’nin Mu‘tezile düşüncesiyle (…) kendisine kelâmda (usul) hocalık, tefsirde öğrencilik yapan, son dönemin en önemli Mu‘tezile kelâmcısı kabul edilen Rükneddin İbnü’l-Melâhimî’dir.” Mustafa Öztürk-Mehmet Suat Mertoğlu “ez-Zemahşerî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (İstanbul, TDV Yayınları, 2013), 44/235-238.

(22)

8

senesinde ölüme yaklaştığını hissedecek kadar hastalandıktan sonra mal ve şöhret hırsından vazgeçmiştir.10

Yaşamı boyunca başına farklı olaylar gelmiş olması konusunda bazı bilgiler tarih sayfalarında varlığını göstermiş olsa da, hayatında açıklığa kavuşmamış meselelerin olduğu da söz konusudur. Buna örnek olarak bir ayağının topal olması verilebilir. Zira kaynaklar, ez-Zemahşerî’nin bir bacağının takma olduğundan bahsederken bunun nedeni olarak ayağında çıkan bir tümörü,11 damdan düşerek ayağının kırılmasını, aşırı soğuktan ayağının kangren olduğu12 veya çocukken bir kuşun ayağına ip bağlayarak oynadığı sırada kuşun ayağının kopması dolayısıyla annesinin beddua etmesi sonucu Havarzim’e ilmi yolculuğunda attan düşerek ayağının kırılması nedeniyle kangrene dönüşmesi sonucunda

10 “Zemahşerî 512 (1118) yılında şiddetli bir hastalığa yakalandı. Bu sırada gördüğü bir rüya üzerine devlet adamlarına bir daha methiye yazmamaya, onlardan ihsan ve makam talep etmemeye karar verdi.” Öztürk-Mertoğlu “ez-Zemahşerî”, 44/235-238.

11 Ebû Abdillâh Şihâbüddîn Yâkūt b. Abdillâh el-Bağdâdî er-Rûmî, el-Hamevî Mu’cemü’l- Büldân, (Beyrut: Dâru Sadr, 1416/1995), 6/2688.

12 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688; Ebü’l-Abbâs Şemsüddîn Ahmed b.

Muhammed b. İbrâhîm b. Ebî Bekr b. Hallikân el-Bermekî el-İrbilî, Vefeyâtü’l-Aʿyân ve Enbâʾü Ebnâʾi’z-Zamân mimmâ S̱ebete bi’n-Naḳl evi’s-Semâʿ ev Es̱betehü’l-ʿAyân, thk.

İhsan A‘bbâs (Beyrut: Dâru Sâdr, 1359/1944), 2/340.

(23)

9

ayağının kesilmesini13 göstermekte ve bu durumu dört farklı nedenle izah etmeye çalışmaktadırlar.14

Fakir bir aileden olan ez-Zemahşerî, hocası ed-Dâbbî’nin maddi desteğini çok görmüştür. ed-Dâbbî, zamanın devlet ricaliyle ez-Zemahşerî’nin tanışmasını sağlayarak ilmi seven Nizamu’l-Mülk’ün itibarını kazanmasına vesile olmuştur.15 ez-Zemahşerî, o yaşlarda çok mal kazanma hırsına sahip olduğundan, istediği büyük arzularına ulaşamadığından Horasan’a yolculuk yapmıştır. Orada bulunan yönetici ve komutanları aynı amaçla övmüş, daha sonra İsfahan’a geri dönmüştür.

İlim arzusuyla 518 yılında Mekke’ye doğru yola çıkan ez-Zemahşerî, önce Sibeveyh’in (ö. 180/796) “el-Kitab’ını” okumuştur. Bazı mutezilî düşünceye sahip olan âlimlerden ve Mekke’nin yöneticisi olan İbn Vahhas’tan ilgi görmüş, onların teşvikiyle

13 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/ 2688; Ebü’l-Hasen Cemâlüddîn Alî b. Yûsuf b. İbrâhîm b. Abdilvâhid eş-Şeybânî el-Kıftî, İnbâhü’r-Ruvât ʿalâ Enbâhi’n-Nüḥât, thk.

Muhammed Ebu’l-Fazl İbrahîm (Kahire: Dâru l’-Fikri’l-Arabî, 1406/1982), 3/268; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169.

14 “Bazı kaynakların naklettiği bir rivayete göre Zemahşerî, insanların kesik bacağı sebebiyle kendisi hakkında yanlış bir düşünceye kapılmasından endişe ettiğinden ayağının şiddetli soğuktan donması yüzünden kesildiğine dair birçok kişinin şahitliğini içeren bir belge düzenlemiştir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688; el-Kıftî, İnbâhü’r-Ruvât, 3/270; İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi (Ankara: Fecir Yay., 2010), 1/263.

15 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

(24)

10

tefsiri el-Keşşâf’’ı kaleme almış ve bu tefsiri Hz. Ebu Bekir’in hilafeti kadar16 kısa bir sürede tamamlamıştır.17

Mekke’de kaldığı süre içerisinde Arap yarımadasını dolaşmış, çeşitli kabilelerin dillerini, edebiyatlarını, yaşam biçimlerini, örf ve adetlerini inceleyerek bilgi toplamıştır.

Öyle ki Araplara meydan okuyabilecek kadar Arap Dili ve Belagatine hâkim olmuştur.

Uzun süre gurbette kalmasından dolayı Vatan hasreti ağır basan ez-Zemahşerî, memleketine geri dönmüş, Harzemşâh lakaplı Anuştekin (ö. 521/1127) tarafından kendisine tahsis edilen evde yaşamını sürdürmüştür. Muhammed b. Anuştekin’in yanında iyi bir mevkiye sahip olan müfessir, ondan sonra da Anuştekin’in oğlu Atsız’ın (ö. 551/1156) yanında yerini daha da sağlamlaştırmıştır.18

a) Adı ve Nesebi: Müfessirin adı Mahmut, babasının adı Ömer, dedesinin adı ise Ahmed oğlu Muhammed’dir. Künyesi Ebu’l-Kasım, doğduğu yere nispetle lakabı ez- Zemahşerî’dir. Kâbe’de kaldığı yıllarda Allah’ın komşusu anlamında “Carullah” lakabıyla da bilinmektedir.19 Tam olarak adını, Ebû’l-Kâsım, Carullah Mahmud b. Ömer b.

Muhammed b. Ahmed el-Harizmî ez-Zemahşerî şeklinde ifade edebiliriz.

İslam tarihi boyunca hem sevenlerinin ve hem de sevmeyenlerinin iltifatını kazanan az sayıda âlimler mevcuttur. ez-Zemahşerî de bu âlimlerden birisidir. Bu sebeple her kavim bu değerli âlimi kendi ırklarından saymakta ve bunun bir övünç kaynağı olduğunu bildiklerinden kendilerine nispet etmektedirler. Eserlerini Arapça kaleme aldığına bakarak

16 Hz. Ebu Bekir’in hilafet süresi yaklaşık iki sene dört aydır (22/632-24/634). Öztürk- Mertoğlu “ez-Zemahşerî”, 44/235-238.

17 Öztürk-Mertoğlu “ez-Zemahşerî”, 44/235-238; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/ 265.

18 Cerrahoğlu, Tefsir Tarih, 1/ 265.

19 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169.

(25)

11

Arap diyenler, bölgenin Fars olduğuna bakarak Fars diyenler olduğu gibi Harizm’deki nüfusun büyük çoğunluğunun Türk olması sebebiyle Türk olduğunu söyleyen bilginler de vardır.20 Bütün bunlara baktığımızda Nesebi konusunda kesin bir bilgiye sahip olduğumuzu söylememiz mümkün değildir.

Annesinin, duaları kabul olunan saliha ve nezaket sahibi bir kadın; babasının ise kendisini dine adamış, geceleri kaim, gündüzleri saim olan abit, zahit ve muttaki olan bir kimse olduğu Sahibu’l-Keşşaf’ın ifadelerinden anlaşılmaktadır.21

Babası Ömer b. Ahmed (ö. 495/1102), nedeni bilinmemekle beraber siyasi bir olay ihtimaliyle vezir Müeyyidü’l-Mülk b. el-Hasan tarafından hapse atılmış olduğu, daha sonra da orada öldüğü tahmin edilmektedir.

b) Doğumu ve Yetişmesi: ez-Zemahşerî, 467/1075 yılı 27 Recep 8-19 Mart Çarşamba günü22 Harizm bölgesinde Türkmenistan’ın Taşoğuz ili Köroğlu ilçesindeki Zemahşer kasabasında dünyaya gözlerini açmıştır.23 Malazgirt zaferi olan 1071 tarihinden 4 yıl sonra dünyaya geldiği görülmektedir. ez-Zemahşerî’nin doğumu, bölgesel terakkinin gerçekleştiği bir döneme rastlamaktadır. Zira Melikşah hükümdardır, ayrıca ilim ve âlimleri sevdiğinden çeşitli şehirlerde ilim müesseseleri inşa eden, fertlerde müreffeh hayat şartlarını en yüksek seviyeye çıkaran Nizâmü’l-Mülk ise Melik Şah’ın veziridir.24

20 “Türk milli hislerini zaman zaman izhar etmesine bakan V.V. Barthold, ez-Zemahşerî’yi Türk asıllı saymıştır.” Öztürk- Mertoğlu “ez-Zemahşerî”, 44/235.

21 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

22 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688.

23 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/173; Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/235-238.

24 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/263.

(26)

12

Onun doğduğu dönemde Harizm, Orta Asya ülkelerinın medeniyetlerinin gelişmesinde büyük rol oynayan önemli ilim ve kültür merkezidir. ez-Zemahşerî’nin ailesi kendi ifadelerinden anlaşıldığına göre, dini bihakkın yaşayan dindar bir ailedir.

Çocuklarının ilim öğrenme arzu ve isteklerini gören aile, zamanın gailelerinden uzak olup ilimle meşgul olan, geçimleri için başka mesleklerde çalışma ihtiyacı duymayan ilim adamlarının varlığını bir fırsat olarak görmektedir.25 Bu sebeple evlatlarını ilim yolunda yürütmeye başlamışlardır. Ailenin biricik çocuğu olan ez-Zemahşerî, İlme çok arzulu olmuş, bu alanda çok çalıştığı için evlenmeye dahi hiç fırsat bulamamış olduğunu ifade etmektedir.26

c) Yaşadığı dönem: Bu döneme kısa bir bakış attığımızda Harizm’in, Orta Asya’nın medeniyet gelişmesinde büyük tesiri olan önemli ve güvenli bir bölge olduğunu görürüz. Siyasi durumuna gelince, ilim ve âlimleri seven, çeşitli şehirlerde ilim müesseseleri inşa eden, toplum hayatını emniyet ve refaha kavuşturan, fertlerin eğitim ve hayat standartlarını yükseltme gayreti içerisinde olan Nizamü’l-Mülk gibi bir vezir vardır.

O dönemde Melikşah tahtta oturmaktadır.27 Sosyal durum ise İslam âleminde mezheplerin yayılmaya başladığı bir dönem hâkimdir. İşte ez-Zemahşerî hayatını bu dönemde sürdürmektedir. Harizm bölgesinde ez-Zemahşerî’yi etkileyen ed-Dâbbî’nin olanca hızıyla mutezile mezhebini sağlam bir şekilde yaymaya çalıştığı ortadadır.28 İlim durumuna gelince Medeni bir bölge olan Harizm, ilim sevdalısı bir vezir sayesinde ilmin daha da ilerleyip

25 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/263.

26 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/265.

27 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/263.

28 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

(27)

13

geliştiği bir bölgedir.29 Zira bu bölgede tam anlamıyla din ve fikir özgürlüğünden söz edilmektedir. Din ve fikir özgürlüğü olan ülkelerde doğal olarak ilmi ve bilimsel faaliyetler gelişecek, her alanda semeresini gösterecektir. Samanoğulları’nın elinde olan Buhara, Harizm, Horasan, İran, Irak ve Hicaz bölgesinde ilmi gelişme bilhassa dil, tarih, hadis ve tefsir alanlarındaki gelişmeler ilgiyle takip edilmektedir.30

ez-Zemahşerî’nin gençlik yılları, Melikşah ve veziri Nizamü’l-Mülk gibi iki büyük devlet adamının birlikte takip ettikleri siyasetle ilmi gelişmelerin sağlanması için ülkenin dört bir tarafına medreseler inşa etme, ilmi çalışmaların teşvik ve âlimlerin himaye edilme dönemine rastlamaktadır.

d) Vefatı: Bereketli bir ömür yaşayan ez-Zemahşerî, ilim öğrenmek ve öğretmek için Şam, Hicaz ve İsfahan gibi şehirlere yolculuk yapmıştır.31 533 yılında Bağdat’a uğrayarak dille ilgili bazı kitaplarını Ebu Mansur el-Cavalikî’ye arz ettikten sonra memleketi Harizm’e dönmüştür. 538/1139 yılı başlarında32 Harizm’in Curcaniyye33

29 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/263.

30 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

31 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

32 Mustafa b. Abdullah Kâtib Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn ʿan Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn

(Bağdat: Maktebetü’l-Müsennâ, 1360/1941), 1/1.

33 “Bekirkanç, adında Harizm ’in bir kasabasında vefat etmiştir” diyenler de vardır.

Curcaniye’nin diğer bir adı da olabilir.” el-Kıftî, İnbâhü’r-Ruvât, 3/268.

(28)

14

kasabasında Zilhiccenin 9’uncu gecesi bayram arifesinde 71 yaşında34 vefatetmiştir.35 İbn Battuta, onun türbesini Curcaniyye kasabasında gördüğünü ifade etmektedir.36

ez-Zemahşerî, hayatını ilme adadığı için evlenmeye zaman ayıramamış, üretken ve çok eser vermesini evlilik ve çoluk-çocuk sahibi olmamaya yani aile sorumluluğuyla uğraşmadığına bağlayan bir müfessir olduğu kaynaklarda ifade edilmektedir. Zira ez- Zemahşerî’ye göre anne-babanın aile ve evlat mesuliyetinden uzak kalmaları, onların terbiyeleriyle uğraşmamaları mümkün değildir. Bu düşüncede olduğundan “Bu sebepten evlenip nesil üretmekten vazgeçtim.”37 sözleriyle evlenmeme nedenini dile getirmektedir.

Ona göre talebeleri, sulbünden gelebilecek olan neslinden daha hayırlı evlatları olmuşlardır.

B) ez-Zemahşerî’nin İlmi Kişiliği

ez-Zemahşerî fakir bir ailenin çocuğudur. İlim elde etmek için yapılan seferler her devirdeki gibi bu devirde de düzenlenmektedir. ez-Zemahşerî’nin bulunduğu bölge ilmi alanda gelişme gösteren bir bölge olduğundan ez-Zemahşerî için bir fırsattır. Babası

34 “76 yaşında vefat ettiğini söyleyenler de vardır. Buna göre 462 yılında doğduğunu söyleyebiliriz.” Ebü’l-Fidâ’ İmâdüddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b.

Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî, el-Bidâye ve’n-Nihâye, thk.

Abdullah b. Abdulmuhsin et-Türkî (Mısır: Dâru Hicr, 1424/2003), 16/395.

35 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/173; Ebü’l-Hasen İzzüddîn Alî b. Muhammed b.

Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târîḫ, thk. Ömer Abdusselâm Tedmirî (Beyrut: Dâru’l-Kitabi’l-Arabî, 1417/1997), 9/130; Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/ 265.

36 Ebû Abdillâh Şemsüddîn (Bedrüddîn) Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed b. İbrâhîm el-Levâtî et-Tancî İbn Batuta, Tuhfetü’n-Nüzzâr fi Ğaraibi’l-Emsar ve Acaibi’l-Esfar, (Rabad: Fas Akademisi, 1417/1996), 1/279; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/265.

37 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/265.

(29)

15

oğlunun topal olduğunu nazara alarak oturarak yapabileceği bir meslek seçmesi, geçimini temin etmede kolaylık sağlayacağını düşündüğü için onu bir terziye çırak olarak vermek ister. Fakat oğlundaki ilim arzusuna dayanamayarak okumasına karar verir. Böylece ilk ilmi tahsili kendisi vermiş, ilmi ve edebi bilgilerle ün salmış bu bölgede yaşayan hocalarla da oğlunu tanıştırmıştır. ez-Zemahşerî, buna rağmen seyahat yapabilecek yaşa geldiğinde babasının teşvikiyle ilmin ve edebin yıldızlarının parladığı bölge olan Buhara’ya gitmekten geri kalmamıştır. 26 yaşlarında iken babası vefat ettiğinde (495/1101) O, memleketinden uzak yerlerde ilim peşinde idi.

a) Hocaları ve Öğrencileri: Birçok alanda eser veren ve devrinin birbirinden değerli âlimleriyle ilim alışverişinde bulunan ez-Zemahşerî,38 i‘tizâlî fikirler kazanması ve gelişmesine neden olan hocası Mahmud b. Cerir ed-Dâbbî’den (ö. 507/1113) çok etkilenmiştir. En fazla onun ilmi ve fikri birikiminden yararlanmış, ahlak, dil, edebiyat, nahiv, mantık ve felsefe konusunda zamanının zirvesinde olan bu zattan bahsi geçen dersleri alarak çok istifade etmiştir. Bir müddet Harizm bölgesinde bulunmasını ed-Dâbbî ile tanışmasına ve yararlanmasına sebep olacak bir fırsat olarak görmüş,39 ez-Zemahşerî gibi zeki bir öğrenci ile tanışmanın da bu zat için bir fırsat olduğu ortayaçıkmıştır. Zira mezhebini yayma ve kökleştirme hırsıyla çalışmakta olduğundan zeki bir öğrenciye ihtiyaç duymaktadır. Bunun için öğrencisine hem mali destekte bulunmakta, hem de öğrencisini devlet ricaliyle tanıştırarak şöhret sahibi olmasına yardımcı olmaktadır.40 ez-Zemahşerî, daha sonra Buhara’ya giderek ilim ufkunu daha da geliştirmiştir.

ez-Zemahşerî ilim tahsili için birçok belde gezmiş, Bağdat’ta Ebu’l Hattab b. el- Batar, Ebu Said eş-Şakanî ve Ebu Mansur el-Haris ’den hadis dersi almış, ed-Dâmegānî ve

38 el-Kıftî, İnbâhü’r-Ruvât, 3/268.

39 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

40 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.

(30)

16

eş-Şerif eş-Şecerî gibi âlimlerin ise edebiyat, nahiv ve fıkıh bilgilerinden yararlanmıştır.41 Bunların dışında Ebu’l-Hasan Ali b. Muzaffer en-Nisaburi, Ebu’n-Nasr el-İsfahanî, “el- Kitab”ı arz ettiği Ebu Mansur el-Cevaliki42 ve Abdullah b. Talha el-Ya’buri (ö. 518/1124) gibi hocalardan da ders okumuştur.

Asrının imamı sayılan ez-Zemahşerî,43 dil, nahiv, edebiyat, tefsir ve sair ilimlerde zirvede olan fevkalade bir zekâya sahiptir.44 Böyle bir zatın tedrisinde bulunmak isteyen pek çok talebe olmuştur. Talebelerine bildiği ilimleri öğretmesi yanı sıra mensubu olduğu mezhebi görüşleri de vermekten geri durmamıştır.45 Meşhur olan bazı talebeleri;

Taberîstanlı Ebu’l-Muhasin, İsmail b. Abdullah et-Tavilî gibi bazıları Abyurtlu, Abdürrahim b. Abdullah el-Bezzâr gibi bazıları Zemahşerli, Amir b. el-Hasan es-Simsar gibi bazıları Semarkantlı, Ebu Sa’d Ahmed b. Mahmut eş-Şatî gibi bazıları Harizmli, Ebu Tahir Saman b. Abdulmelik el-Fakih ve Ebu’l Muayyed el-Muvaffak b. Ahmed(ö.

568/1173), Ali b. Muhammed Ebu’l –Hasan el-Amarani(ö. 560/1165) gibi öğrencilere lügat ve nahiv gibi ilimleri tedris ederek ez-Zemahşerî’nin ölümünden sonra yerine geçen Ebu’l- Fadl Muhammed b. Abu’l-Kasım el-Bukalî/el-Bakkal (ö. 562/1167) gibi öğrencilerdir.

Bunların dışında Yakup b. Ali Ebu Yûsuf el-Belhî, Mekke’de ki dostu Mekke şerifi Ebu’t- Tayyip Uleyy b. İsa b. Hamza b. Vahhas (ö. 550/1155) gibi meşhur talebelerini de sayabiliriz.46

41 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/265.

42 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 2/340.

43 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 2/340.

44 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2688; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168;

Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/266.

45 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/266.

46 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/266.

(31)

17

b) Alakadar Olduğu İlim Dalları: ez-Zemahşerî, başta tefsir olmak üzere, hadis, fıkıh, kelam, nahiv, lügat, edebiyat, ahlak gibi çeşitli alanlarda pek çok eser vermiştir.

Eserlerinin hemen hemen hepsinde akıl ve mantık çerçevesinde kendisine özgü orijinal fikirler ve düşünceler ortaya koymuş bulunmaktadır. Arapça’nın dışında Türkçe ve Farsçayı da çok iyi bilmesine rağmen eserlerini zamanının ilim dili olan Arapça’nın dışında verdiği görülmemektedir.

c) ez-Zemahşerî’nin Eserleri: Birçok türden kitap yazarak ün kazanan ez- Zemahşerî, bir kısmı tespit edilmiş ve bir kısmı da tespit edilememiş pek çok eser vardır.

Bu yönüyle üretken bir müfessir olduğu görülmektedir. Tespit edilen eserlerinin ise bir kısmı basılmış, bir kısmı da basılamamıştır. Eserlerini inceleyen âlimlerin verdiği bilgiler çerçevesinde değerlendirdiğimizde eserlerinin bazılarının konuları tespit edilebilirken bazılarının tespiti ise edilememiştir. Zira birçok eseri basılamadığından günümüze kadar ancak isimleri ulaşabilmiştir.

i) ez-Zemahşerî’nin Tefsiri: Bir dirayet tefsiri47 olan el-Keşşâf’ın48 değeri49 açısından bakıldığında ümmet tarafından iyi karşılayanlar olduğu kadar, sakıncalı ve

47 Keşşâf’a Haşiye, Hamiş ve Talik Yazanlarda vardır. Allame Kutbuddin Muhammed b Mes’ud eş-Şirazi (ö. 710/1310), Hüseyin b. Muhammed et-Tîbî (ö. 743/1342), Ebu Hafs Ömer b. Abdurrahmân b. Ömer el-Farisi (ö. 745/1344), Fahruddin Ahmed b. Huseyn b.

İbrahîm el-Çarperdi (ö. 746/145) Fahruddin el-Çarpurdi’nin haşiyesine Hayali(ö.

863/1458) güzel bir haşiye telif etmiştir). İmaduddin Yahya b. Kasım el-Alevi el- Yemeni (ö. 750/1349) (İmaduddin el-Alevi iki haşiye yazmıştır. Birincisi, Tufet el-Eşref fi Keşf Ğavamide’l-Keşşaf; İkincisi ise, Duraru’l-Esdaf fi Halli akdi’l-Keşşaf), Kutbuddin Muhammed b. Muhammed et-Tahtavi (ö. 766/1364), Ekmelüddin Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Baberti (ö. 786/1364), Saduddin Mes’ûd b.

Ömer et-Taftazanî (ö. 792/1390) (et-Taftazanî’nin Haşiyesine Alauddin Muhammed el- Buhari (ö. 840?) ve Hitaî (ö. 901/1495) birer haşiye yazmıştır.), Siracuddin Ömer el-

(32)

18

Bulkenî (ö. 805/1402), Seyyid Şerif Ali b. Muhammed el-Curcanî (ö. 816/1413)( el- Curcanî’nin haşiyesine Alauddin Ali et-Tusî (ö. 816/1413), Hasan Çelebi, Muhyiddin Muhammed b. el-Hatip (ö. 901/1495) ve Kemal Paşazade birer haşiye telif etmişlerdir), Abdulkerim b. Abdülcebbâr (t. 825/1422), Veliyuddin Ebu Zura’ (ö. 826/1423), Burhanuddin Haydar el-Harevi (ö. 830/1426), Yûsuf b. Hasan et-Tebrizi (ö. 840/1436), Alauddin el-Musannifek (ö. 871/1466), Hasan Çelebi (ö. 885/1480)( el-Curcanî’nin haşiyesinde bir haşiyesi vardır.), Hatipzade Muhyiddin (ö. 901/1495), Kemaluddin İsmail Karamanî (ö. 920/1514), Kemal Paşazade (ö. 940/1533), Hayruddin Hızır el- Atufî (ö. 948/1541), Ali Kuşcu (ö. 978/1570), Sunullah Efendi (ö. 1011/1602), Saçaklı Zade Mehmed Efendi (ö. 1145/1732), Abdulbaki b. Molla Halil (ö. 1150/1737), Ebu’l- Abbas Ahmed İbn el-Benâ, Hamid b. Mustafa selnik Kadısı, Alauddin Ali Pehlivan, Mevla İbn Hatip.

48 Keşşâf’ın Elyazmaları sayılamayacak kadar çoktur. En eskilerinden önemli olarak gördüklerimiz şunlardır; Sultan 1. Ahmed 53 numaralı hicri 612 tarihli baskısı, Fatih 378 numaralı hicri 650 tarihli baskısı, Fatih 339 numaralı hicri 659 tarihli baskısı, Ş. Esad efendi 5 numaralı hicri 660 tarihli baskısı, Ayasofya 248 numaralı hicri 660 tarihli baskısı, Serez 215 numaralı hicri 669 tarihli baskısı, Yozgat 81 numaralı hicri 670 tarihli baskısı, Tahir 359 numaralı hicri 671 tarihli baskısı, Damat İbrahîm 140-144 numaralı hicri 673 tarihli baskısı, Gülnuş Sultan 5 numaralı hicri 685 tarihli baskısı, Şehit Ali Paşa 151 numaralı hicri 691 tarihli baskısı, Yazma bağışlar 1050 numaralı hicri 697 tarihli baskısı bunlardan birkaçıdır. Defalarca basılan el-Keşşaf’ın baskıları bir hayli çoktur. Bunlardan bazıları da şunlardır: İlk baskı, W. Nassau Lee, Hadım Hüseyin ve Abdulhay tarafından tarafından Kalküta’da 1856/1859 yıllarında 2 cilt olarak basıldı.

Daha sonra Bulak’ta 1281, 1291, 1318, 1319 = (1864, 1874, 1900, 1901) tarihlerinde basılmıştır. Bir başka baskısı ise Ali b. Muhammed el-Curcani’nin haşiyesi ile birlikte Kahire’de 1307, 1308, 1318, 1344 = (1889, 1890, 1900, 1925) tarihlerinde, yine Kahire’de 1354/1935 yılında Ahmed b. Muhammed b. Mansur Münir el İskenderi’nin haşiyesi olan el-İntisaf ile birlikte basılmıştır. Elimizdeki baskı ise Ahmed b.

Muhammed b. Mansur Münir el İskenderi’nin haşiyesi olan el-İntisaf, Hafız İbn

(33)

19

tarafsız yaklaşanlar da görülmektedir. Örneğin Malikiler hariç bütün mezheplerde bu tefsir itibar görmüştür. Malikiler yanında itibar görmemesinin nedeni ise kendilerinin tenkit edilmesinden kaynaklanmaktadır. Buna rağmen Maliki olan İbn Haldun (ö. 809/1406), bu tefsiri diğer tefsirlerden üstün tutmuştur.50

Bu tefsir, ilim çevrelerince/akademisyenlerce incelenerek birçok kitap ve teze konu olmuştur.51

Hacer’in Elkafi’ş-Şafi fi Tahrici Ehadisi’l-Keşşaf, Muhammed Ulyan’ın el-Merzuk ala tefsiri’l-Keşşaf ve el-İnsaf ala şevahidi’l-Keşşaf adlı haşiyelerle birlikte 1437/2015 yılında Dâru ’l-Kutubi’l-İlmiyye tarafından 4 cilt olarak Lübnan’da basılmıştır. Keşşaf Tefsiri, belağat yönüyle kendisini hayran bıraktığından çık okunan tefsirler arasına girmiştir. ez-Zemahşerî gibi bir alimin dili daha anlaşılır bir duruma gelmes1/içindeki itizali fikirleri ehli sünnet açısından değerlendirilmes1/problemlerin çözülmesine yardımcı olunması ve müşkil yerlerinin izahatının yapılması dolayısıyla birçok telhisler, şerhler, haşiyeleri hamişler ve talikler yazılmıştır.

49 Keşşâf’ı Telhis Edenler birçoktur, onlardan bazıları şunlardır; 1. Şeyh Muhammed b. Ali el-Ensari (ö. 662/1263), 2. Kadı Nsuriddin el-Beydavi (ö. 685-691/1286-1291), 3.

Kutbuddin Muhammed b Mes’ud es-Sirafi’l-Kali (ö. 698/1298), 4. Ömer b. Dâvûd b.

Süleymân el-Farisi (ö. 735?), 5. Alauddin Ali et-Tusi(ö. 816/1413), 6. Abdulevvel b.

Huseyn Ümmü veled (950/1543), 7. Hasan Sıddık Han (ö. 1307/1890)

50 Ebû Zeyd Veliyyüddîn Abdurrahmân b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b.

Hasen el-Hadramî el-Mağribî et-Tûnisî, Dîvânü’l-Mübtedeʾ Ve’l-Ḫaber Fî Eyyâmi’l- ʿArab Ve’l-ʿAcem Ve’l-Berber Ve Men-Âs̱Arahüm Min-Ẕevi’s-Sulṭâni’l-Ekber, thk. Halil Şahhad (Beyrut: Dâru ’l-Fikr, 1408/1988), 1/555; Brockelmann, Carl: GAL = Geschichte der Arabischen Litteratur, (Leiden, 1943/49), 4/1305.

51 Keşşâf’taki Hadisleri Tahriç Edenler; 1. Cemaluddin Abdullah b. Yûsuf ez-Zeylaî Eseri;

Taḫrîcü’l-Eḥâdîs̱ ve’l-Âs̱âri’l-Vâḳıʿa fî Tefsîri’l-Keşşâf li’z-Zemaḫşerî, adındadır.) 2.

Hafız Şihabuddin Ebu’l-Fazl, 3. İbn Hacer el-Askalanî (ö. 852/1448) (el-Askalanî kitabını ez-Zeylai’nin kitabından Tahriç etmiştir.) Keşşâf’ı Tenkit ve takdir Edenler, 1.

(34)

20

ii) Diğer Eserleri: ez-Zemahşerî, çeşitli alanlarda eserler vermiş, ancak bazı eserlerinin hangi alanda yazıldığı ise tespit edilememiştir.

- Lügat: Esâsü’l-Belâga,52 Kitâbü’l-Cibâl ve’l-emkine ve’l-miyâh,53 Mukaddimetü’l- Edeb fi’l-Luga,54 Cevahirü’l-Luga,55 Kitabu’l-Esma fi’l-Luga56 Mu’cemu Arabi ve Farisî.

Ahmed b. Muhammed b. Mansur el-Münirü’l-İskenderî (ö.683/1284) (Kitabu’l-İnsaf min Sahibi’l-Keşşaf adlı kitabı), 2. Alauddin Abdülkerim b. Ali el-İraki’l-Ensarî (ö.

704/1304)( el-İnsaf adlı kitabı) ve 3. Ali Ömer b. Muhammed el-Halil’i (ö. 707/1307)(

Kitabu’t-Temyiz li Beyan ma fi Tefsiri’z-Zemahşerî mine’l-İ’tizal fi’l-Kitabil-Aziz adlı kitaplar) sayabiliriz. Keşşâf’ın İçindeki Beyitleri Şerh Edenler ise 1. Hızır b.

Muhammed el-Mavsılî (ö. 974/1566) (2 ciltlik kitab1/ el-İsa’f fi Şerhi Şevaidi’l-Kadi ve’l-Keşşaf,) 2. Muhibbuddin Muhammed Hamevi ed-Dımeşkî (ö. 1016/1608),( Kitabı

“Tenzile’l-Âyât”dır.) 3. Ebu Abdullah Muhammed b. et-Tayyib (ö. 1170/1756) gibi isimlerdir. Keşşâf’ın Mukaddimesini Şerh Edenlerde vardır. 1. Mecdüddin Muhammed b. Yakup b. Muhammed el-Firuzabadî (ö. 816/1413), 2. Hamit b. Ali ed-Dımeşkî, (ö.

1171/1757).

52 “Bu ez-Zemahşerî’nin önemli bir dil eseridir. Öyle ki klasik Arapça lügatlerin kelime hazinesini mükemmel bir şekilde getirdiği yeniliklerle dizaynetmiş modern lügatçilere yol göstermiştir. Kelimeleri alfabetik sıraya göre vermekle kalmamış kelimelerin asıl manaları yanında mecaz, istiare ve kinaye de kullanılan anlamlarını da vermiştir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168.

53 “Zaman ve zemin isimlerini açıklayan bir tarih ve coğrafya lügatidir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1398; Öztürk-Mertoğlu,

“ez-Zemahşerî”, 44/237.

54 “Atsız b. Muhammed’e ithaf edilen bu eser, yeni Arapça öğrenmek isteyenler için hazırlanmış pratik bir sözlüktür.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1798.

(35)

21 - Kıraât: el-Keşf fi’l-Kıraâti’l-Aşr.57

- Fıkıh: Mucemu’l-Hudûd,58 Ruʾûsü’l-mesâʾil,59 Dâlletü’n-Nâşid ve’r-Raid, fi’l- Ferâiz,60 Menâsikü’l-Hac,61 Şerhu Muhtasaru’l-Kuduri.62

- Mantık ve Kelam: el-Minhac fi Usulu’d-Din,63 Kitabu Akli’l-Küll,64 Fususu’n- Nusûs.65

- Belagat, Edebiyat ve Aruz: Nevabiğu’l-Kelim,66 Etvaku’z-Zeheb (en-Nesaihu’s- Suğra/Siğar)67 Makamat68 (en-Nesaihu’l-Kübra)69 el-Müstaksa fi Emsali’l-Arap,70 Acebü’l-

55 “Bu kitap Mukaddimetü’l-Edeb’in diğer bir ismi olduğu ve bir diğer adının da Lugat-i Harizmşah olduğu iddia edilmektedir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691;

Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/616.

56 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691.

57 Öztürk-Mertoğlu, ez-Zemahşerî” , 44/236.

58 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/ 2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1734.

59 “Hanefi ve Şafii mezhepleri arasında ihtilaflı olan fıkhi konuları ele alır.” Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/915.

60 “Fıkıh konusunda yazılan bu eserin ismi konusunda ihtilaf vardır. Zira Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691’ye göre iki kitap ismidir.” İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/831; Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

61 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/268.

62 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

63 “Mutezili kelam kitabı olarak bilinen bu kitapla ilgili Fıkıh konusunda yazılmış bir eser olduğu iddiaları da vardır.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1877; Brockelmann, 1/513.

64 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691.

65 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/268.

66 “Kısa vecizelerle oluşmuş parçalardan meydana gelen edebi bir eserdir.” Yâkūt el- Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1978.

(36)

22

Acep fi Şerhi Lamiyati’l-Arap,71 Divanu Hutap72 Divanu Resail,73Nuzhatü’l-Musta’nis/el- Muktabis,74 ed-Durrü’d-Dair el-Müntahab fi Kinayât ve istiârât ve Teşbihati’l-Arap,75 Mersiyye ala Ebi Mudar,76 el-Kasidetü’l-Ba‘ziyye ve Tahmisûha,77 Kaside Ala’s-Suali Gazali,78 Divanut-Temsil,79 Divanu’ş-Şiir,80Şerhu Makamat,81 el-Kıstasu’l-Mustakim fi

67 “Öğüt, hikmet ve güzel ahlak konularında yazılmış, belağat sanatlarından seci/uyum ve süsleme sanatını iyi kullanan yüz makaleden oluşan bir eserdir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168.

68 “512 yılında hastalığını müteakip yazdığı bu eser, yazarın kendisini ebu’l-Kasım diye niteleyerek hitap ettiği nasihat, irşad ve mevizelerden ibaret 50 makamdan oluşmaktadır.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ- Ẓunûn, 2/1791.

69 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168.

70 “4461 deyim ve darbı meselden oluşan edebi bir eserdir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l- Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1674.

71 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1539.

72 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691.

73 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/ 791.

74 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

75 Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

76 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/264.7.

77 Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

78 Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

79 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/781.

80 “Divanü’l-Edep diye de bilinir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169; Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

81 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 5/1960-6/2691; el-Kıftî, İnbâhü’r-Ruvât, 4/361.

(37)

23

İlmi’l-Aruz,82 el-Müntehab min Dallâti’n-Naşid,83 Nesaihu’l-Muluk84 Risaletü’l-Esrar,85 er- Risaletu’l-Mubkiyye,86 er-Risaletü’n-Nasiha87 Sevairu’l-Emsal,88 Şerhu Ebyati’l-Keşşaf,89 Şerhu Ebyati Kitabi Sibeveyh,90 Ziyadetü’n-Nusus.91 Nüketü’l-Arap fi Garibi’l-İ’rab fi’l- Kur’ân.92

- Hadis: el-Fâʾiḳ fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ,93 Kitabu Müteşabih Esami’r-Ruvvât.94

- Nahiv/Gramer: el-Mufassâl fi’n-Nahv,95 el-Unmuzec,96 el-Muhacâ ve Mütemmem Mehami Erbabi’l-Hacat fi’l- Ehacin ve’l-Ağlaz fi’n-Nehv,97 el-Müfret ve’l-Müellef,98 el-

82 “Aruz hakkında yazılmış bir eserdir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1326.

83 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

84 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/268.

85 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/269.

86 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

87 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169;

Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 1/895.

88 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1009.

89 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

90 “Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi III. Abdülhamit bölümünde bir nüshası bulunmaktadır.” İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/169; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267;

Öztürk-Mertoğlu, “ez-Zemahşerî”, 44/237.

91 Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

92 Bu eserin bir yazma nüshası Kahire kütüphanesinde (Dâru’l-Kutub, App. 8) bulunmaktadır. Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; Brockelmann, 1/509.)

93 “Hadis metinlerindeki muğlak kelimeleri açıklayan, Alfabetik ve garip kelimeleri izah eden bir eserdir.” Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168; Kâtip Çelebi, Keşfü’ẓ-Ẓunûn, 2/1217.

94 Yâkūt el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân, 6/2691; İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-Aʿyân, 5/168;

Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, 1/267.

Referanslar

Benzer Belgeler

 İnsan kaynakları yönetim ile personel yönetimi arasındaki farklar ve benzerlikler,..  İnsan kaynakları yönetiminin gelişimine etki

Motivasyon bir amacı elde etmesi yönünde belirli davranışlar için uyarılması ve yönlendirilmesi sürecidir. Her zaman için ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan

Temsili demokrasi ya da liberal demokrasi Temsili demokrasi ya da liberal demokrasi : “Temsili demokrasi ise : “Temsili demokrasi ise katılımcı demokrasinin günümüz

Dolayısıyla her iki yöntemden hareketle Zemahşerî el- Keşşâf adlı muhalled tefsirinde, Şiîlere yönelik önemli eleştiriler getirdiğini, onlar tarafından yapıldığını

Câmî, İran edebiyatında şiirin tanımı konusunda da kafa yoran sayılı şairlerden biridir. Câmî, pek çok şiirinde şiire ilişkin görüşlerini ortaya koyar. Câmî’nin

Zamanın nadir şahsiyetlerinden biri olarak yetişen Zebîdî, eski âlimlerin birçoğu gibi çok yönlü bir bilim adamıdır. Hadis, ensâb, lügat, tasavvuf, usûl-i fıkh, usûl-i

Mitolojik metnin mimari yapısıyla ilgili olan özel ilkel estetikpoetik kurgulamalar, Dede Korkut Kitabı met- ninde düzenleyici unsurlar, safdil sorular (kökleri itibarıyla eski

.ﮫﻟ ﺎًﺳﺮﮭﻓ ﻊﻨﺻ ﻚﻟﺬﻛو ،ﺎﮭﻨﻣ دﺎﻔﺘﺳا ﻲﺘﻟا ردﺎﺼﻤﻟا لوﻷا ﺪﻠﺠﻤﻟا ﺔﯾﺎﮭﻧ ﻲﻓ ﻒﻟﺆﻤﻟا ﺮﻛذو ﯿﺑدﻷا تﻼﺠﻤﻟا ﻲﻓ ةرﻮﺸﻨﻤﻟا تﺎﺑﺎﺘﻜﻟاو تﻻﺎﻘﻤﻟا ﻢﻀﯾ "لوﻷا ﺪﻠﺠﻤﻟا ﻦﻋ ﻞﯿﻗ