• Sonuç bulunamadı

" Ş e h ir ve m u h i ti „

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "" Ş e h ir ve m u h i ti „"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

" Ş e h i r v e m u h i t i „

Bulundukları havalinin manzarasını güzelleştiren şehir-ler vardır.. Çirkinleştirenşehir-ler olduğu gibi. Bu şehirşehir-lerden ba-zıları hiç mevcut olmasaydılar daha iyi olurdu; diyebi-liriz. Fakat, Nurenberg. Rutenburg, Danzing veya Lubek gi-gi şehirlerin mevcudiyetini daima zevkle ararız. Bu gi-gibi şe-hirleri bir havalinin bütün kuvvetlerini ve hakiki mahiyetini kendilerinde, tekasüf ettiren güzel meyvalara benzetmek mümkündür, işte her seyyahta aynen böyle hisler uyanır, aynı zamanda, biçimsiz kurulmuş bir şehrin, en derin muhit-lere kadar bütün havaliyi pek fena tesirler altında bıraktığı-nı da görürüz. Mesele buradada, tabiat ile insandaki yara-tıcılık kudretinin birbirile ahenktar kalabilmesi ve böylece «kültür» denilmeğe lâyık bir vaziyetin vücud bulmasıdır. Bu vazife köylünün, henüz el değmemiş tabiatın ortasına oturt-tuğu ilk ev ile başlar ve büyücek bir insan cemiyetinin eseri demek olan bütün bir şehrin, muhiti ile ahengi muhafaza et-mesile nihayet bulur.

Bugün, hem uzun senelerden beri yapılagelmiş bu nevi-den bir çok yanlışları ortadan kaldırmak mecburiyetinde bu-lunuyoruz hem de bu gibi yanlışların ileride tekerrür etme-sine engel olacak tedbirleri almamız lâzımgeliyor. Bu iş için de her zaman olduğu gibi, tenvir ve anlayış lâzımdır, inki-şaf halinde bulunan bir şehrin ihtiyaçlarının temin edilmesi kaygusile hareket edilirken, havalinin manzarasının da gö-zetilmesine imkân olamıyacağı, bu iki şeyin birbirile telifi kabil bulunmadığı dolayısile de, şehrin lehine olarak, hava-linin mutazarrır olmasının az çok zarurî bulunduğu yolunda-ki fiyolunda-kirler çok şükür artık terk edilmiştir. Hattâ sanayi ve seyrüsefer tesisatı için dahi, geçen zamanlarda yapıldığı gibi tabiatı lüzumsuz ve barbarcasma tahrib etmeden münasip yer bulmak imkânı vardır. Bittabi eski ve yeni plânlayış hatalarını yeşil ve bahçelik sahalarla gidermeğe kalkışma -nın doğru olmıyacağını söylemek icabeder. Berbad bir hal-deki bir istasyon mahallesi ne pencerelerin önüne çiçek sak-sıları ve sandıkları koymakla ve ne de Alpler tarzında çam-lı bahçeler tesis etmekle düzeltilebilir. Şehirin kenar kısım-larında bol keseden geniş iskân mmtakaları tesis etmekle de şehirle tabiat arasındaki kaybolmuş irtibat ve ahenk kazanıl-mış olmaz. Bir büyük şehir olan Hanover, Maschasse gölü-nü tesis etmekle şehirlilerine, son dakikada, lüzumlu bir ta-biat parçası kazandırmıştır. Bunlar tahakkuk edemiyecek hülyalar değildir.

«Alman şehirlerinde canlı manzaralar» ismindeki eserim-de, şehirle birlikte tabiatın da karakterize edilmesi lüzumu-nu tebarüz ettirmiştim. Arazinin dağlık veya ovalık oldu-ğuna. suyun oynamakta olduğu rolün ehemmiyeti derecesine göre. vaziyet daima tehalüf eder.

Toplu bir bütünlük halinde teessüs etmiş şehirleri öte-denberi dağlık arazide görüyoruz. Böyle bir arazi sanki ora-nın sakinlerinde, o mıntakadaki iskân halinin ahenkli ve irti-batlı olması lâzımgeldiği yolundaki hisleri kuvvetlendirir ve şehir inşacılığmda hacım duygusunu uyandırıp tekâmül etti-rir. Vadi cenderesinin etrafını ihata eden yamaçlar tabiî ve koruyucu bir hudud mahiyetindedirler. Şehir etrafında sur-ler yapılmasına lüzum olmaksızın insanlar birbirine soku-lurlar, Meskenler sıkışık bir halde toplanırlar. Uçsuz bu-caksız. göz alabildiğine geniş bir saha orada meçhuldür.

Böy-(B. D. Z) den Le yerler hem «aşağı ve yukarı» ve hem de «ileri ve geri» istikametlerde tesir ederler. Herkesçe malumdur. Buna rağ-men tekâtular, inhinalar ve yeknasak olmıyan sair, resim gibi güzel manzaralar şüphesiz bililtizam yapılmış keyfi şey-ler olmayıp düz olmıyan araziden istifade kaygusundan doğ-muş zarurî hallerdir. Netskim bir binanın neşvünümasm-da neşvünümasm-da tamamen mantıkî bir ceryan görüyoruz. Göze arzetti-ği sonsuz cazibeler bakımından Bamberg'den üstün bir şehir yoktur. Nasıl ki, planındaki vuzuhsuzluğa rağmen, içinden yürüyüp geçtiğimiz zaman, onun kadar mantıkî bıılabileceği-miş, bir şehir daha göstermek de imkânsızdır.

Fakat, arazi ne kadar düz olursa civarın şehrin şekli ü-zerine ilka ettiği daraltıcı veya inkişaf ettirici mecburiyet de o nisbette zayıflar. Buna en aşırı misâl olarak Şarki ve şimalî firizyadaki marş denilen duz ve sulak arazide kurulmuş olan Leer. Norden, Heide, Huşum, şehirlerini gösterebiliriz. Bun-lara artık şehirden zihade sıra halinde evler, ev dizileri de-mek daha doğru olur. ö y l e ev dizilmesi ki, tesadüfi bir ke-sim noktasından başlayıp göz alabildiğine uzar giderler, işte böyle gözden kaybolurcasına uzayıp gitme haline engel ol-mak için düz arazide oturan şehirliler, şehir inşacılığınm tan-zim edici iradesine yer vermişlerdir ve bu suretle: dahilen ve haricen muntazam, plânımetrik ova şehirleri vücud bulmuş-tur. Bu tip yalnız şarkî Almanyada iskân mmtakasma mahsus bir şehir şekli, bir Roma meydanı olmayıp her yerde ve daima, bir mantık neticesi olarak, tatbik edilmiştr. Antik dediğimiz devirlerden başlıyarak, şehirin âdetâ dümdüz ol-muş bir halde kurulmağa başlandığı veya Karlsbafen şehrin-de olduğu gibi, icabeşehrin-den çalışmalarla bu surette vücuşehrin-de ge-tirilmiş düz sahaya kurulduğu, yeni zamana kadar tatbik edi-legelmiştir. Ludvvsburg şehrinin hendesî surette tesisi' ara-zinin ârızalı olması yüzünden kabil olamamıştır.

Bir hudut çizmek lâzımdır. Bu hududu dağlık arazide tabiat çizmiştir. Ovalarda insan iradesi. Bu usul umumî su-rette teşmil olunamazsa da, gayenin tatbiki mümkündür ve bu, şehirlerimizin berbad olmaması, şehir ve civardaki tabi-at için lüzumlu olan ahengin muhafaza edilmesi için lâzım-dır

Araziden başka, bir şehrin şekline daima tesir eden di-ğer âmil de sudur. Sadece güzellik bakımından bir nehrin hor tutulmasının ne büyük mahrumiyet doğurduğunu bize mükemmelen Berlin gösteriyor. Sun'î çağlayanlar, kanallar, ve göller tesis etmek suretile şehirlerin manzaralarını engin-leştirmek imkânlarını da bu vesile ile hatırlatmak isteriz.

(2)

gösterilebi-lir. Ne yazık ki, 19 uncu asrın m o d e r n sanayii teessüs eder-ken, bu şehre benzer başkaları v ü c u d e gelemedi.

Şehrin içinde dahi, şehrin v e tabiatın münavebeli olarak tesirler icra etmesi lâzımdır. Bunun için de tabiata hakkını vermeliyiz. Tabiattan uzaklaşmış b ü y ü k şehirlerde insanlar dejenere olurlar. Bu kadarla da kalmaz; binalar dahi d e j e -nere olurlar, renksizleşirler,, mücerredleşirler, soğuklaşırlar ve sun'ileşirler. Şehirlerimizin içinden, tabiatın üflediği can -lı bir nefesin esip geçmesi, «üslublama» meselesinin dışında kalan bir m e v z u teşkil eder. H a m b u r g ' u n bütün binalarında deniz havası eser. Orta çağdan başlayıp, an'aneviliğe u y m ı yaıı klâsikciliğe kadar bütün binaları da böyledir. H a m b u r g ' -un tarihçiliğe yeltenen yeni belediye binasında ise artık o

havayı teneffüs edemiyoruz. Bu bina, Hamburg'da olduğu kadar Layipzig veya Berlinde de yapılabilirdi. B a r o k üslû-bundaki Erlangen şehri ise tamamen, bulunduğu Frankonya havalisinin yerlisidir. tıpkı, yine b a r o k üslubundaki Potsdam kasabasının, bulunduğu M a r k eyaletinin yerlisi olduğu gibi.. Bunun manasını şöyle izah edebiliriz: Bir şehirde tabi-ata yer vermek, sade şehir plânı v e inkişafı bakımından az çok ehemmiyetli bir nokta teşkil etmekle kalmaz, aynı za-manda bütün teferruatile birlikte inşaî ifade bakımından da mühimdir. Güzel eski şehirlerde hoşumuza giden şey işte bu yerliliktir; bu sağlamlıktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Şu halde mimarın elinde sadece, plândan sonra, pek muhtelif olması imkânı mevcut bulunan motiflerin ahenkli imtizacı, bir de «Fantezi» kalıyor.. Bu fanteziden, teras,

Evvelce tüccardan kre- di ile çimento tedarik eden inşaat müteahhitleri, tüccarın elinde stok mal olmadığı için kendi namlarına ve bedelini peşinen ödemek suretile ve bir

Madde 52— Rakımları tayin ve tesbit olunan röper nok- talarına istinaden poligon ve nirengi noktalarının rakımları kezalik ayni şeraite tâbi olarak tayin ve tesbit olunur..

Filhakika asrımızda şimendifer ve otomobil gibi vesaitle kolayca seyahat edip hava tebdili ihtiyaçları tatmin ediliyorsa da bu her sınıf halk için kabil ola- m ı y o r... Bu -

Odun ve kömürlüğü, halâ, mutfak, yemek odası ve bir salonu, iki yatak odası bir soyunma odası, banyosu mevcuttur.. Binanın mimarlığın- da gayet sade kıymetlerden

İğilmeğe maruz kirişlerde aksi tesirlerin ta- yini en mühim olup kirişlerin maktalarmdaki kerilmeleriıı tayininde muhakkak surette aksi tesirlerin tayin edilmesi

2,25 2 çapında oyun

Istanbulda elektrik Hatlarının çok yüksek olmasından, bazı sinemalar, hususî motör koya- rak elektrik ceryanı istihsal etmek için birkaç ay evvel belediyeden