Ş e h r i m i z d e ç i m e n t o b u h r a n ı
Her yaz olduğu gibi şehrimizde bu sene de çimento buh-ranı başlamıştır, inşaat faaliyetinin birdenbire artması ve memleketteki fabrikaların istihsalâtının kâfi olmaması bu buhrana sebep oluyor. Şehrimizde çimentosuzluk, had bir hal almıştır. Bilhassa hususî inşaat bundan çok mutazarrırdır. Mimarlar ve inşaat sahipleri doğrudan doğruya fabrikalara inşaat ruhsatiyelerini ibraz etmek ve sıra beklemek suretile çimento tedarik etmektedirler. Bir vesika usulünden başka bir-şey olmıyan bu hal inşaatı geri bırakmakta ve dolayısile halk ve memleket zarara uğramaktadır. Evvelce tüccardan kre-di ile çimento tedarik eden inşaat müteahhitleri, tüccarın elinde stok mal olmadığı için kendi namlarına ve bedelini peşinen ödemek suretile ve bir hayli de bekledikten sonra çimento bulabiliyorlar. Çimentosuzluk bazı inşaat müteah-hitlerinin işlerini geri bıraktığından mukavele müddetlerinin uzatılması için müracaat mecburiyetinde kalıyorlar. Diğer taraftan bu buhran perakende satış fiatlerine de tesir etmek-tedir. Perakendeciler toptan fiati 87,5 kuruş olan çimentoyu 115 - 120 kuruşa kadar satmaktadırlar.
Geçen sene çimento buhranı başladığı sırada hükümet hariçten çimento idhaline müsaade etmiş ve bu hal buhranı önlemişti.
Her sene çimento kifayetsizliğinin olması mevcut fabri-kaların istihsalâtının artık memleket ihtiyacına kâfi gelme-diğini isbat etmektedir. Memleketimizde, faaliyette bulunan dört çimento fabrikası vardır. Bunlardan başka biri Bakır-köyünde, diğeri Ankarada daha iki fabrika mevcut ise de faaliyette bulunmamaktadırlar.
Çalışan fabrikaların istihsalâtı ancak devlet inşaatının çimen-to ihtiyaçlarını karşılamakta olduğu bir sırada diğer iki fabri-kanın çalıştırılmaması nazarı dikkati calibdir. Bahusus geçen sene olduğu gibi memlekete hariçten de çimento ithal etmek mecburiyetinde kaldığımız halde bu fabrikaları muattal bırak-mak doğru olmasa gerektir. Sumerbank tarafından
kurulma-sına senelerdenberi karar verildiği halde elân inşa edilmiyen Sivas çimento fabrikası da senede 90.000 ton çimento yapa-cağından orta Anadolunun ihtiyacını ancak karşılayabilecektir.
Bazı gündelik gazetelerin iddiaları hilâfına; "şehrimizde ve Anadoluda çimentosuzluk olduğu gayri kabili inkârdır. Bu ise muayyen müddetlerde ikmali icab eden inşaat işlerini şiddetle alâkadar ettiğinden İktisat Vekâletinin meşgul ol-ması icap eden mühim bir meseledir.
Çimento azlığından; zamanında bitmiyen yapılarda zarar-ların nevi ve miktarı çoktur. Bu zararlar sırasile inşaat sa-hiplerini, müteahhitleri, mimarları mutazarrır ettiği gibi dev-leti de zarardide etmektedir.
Seneden seneye artan istihlâki karşılamak isteyen fab-rikalar, her yıl tesisatını tevsi ettikleri halde, piyasaya mal yetiştirememektedirler. Bu da memleketimizdeki imar faali-yetleri dolayısile ihtiyacın çoğaldığını gösterir.
Diğer bir noktaya da temas etmek isteriz. Çimentonun imal edildikten sonra fennen bir müddet silolarda bekletil-"mesi ve sonra piyasaya arzedilmesi icap eder. Halbuki fab-rikalar şiddetli ihtiyaç karşısında çimentoyu bekletmeden piyasaya sevketmektedirler.
Türkiye diğer memleketlere ve hattâ Balkanlara na-zaran çok az çimento sarfeder. Buna rağmen seneden se-neye sarfiyatta hissedilen bir artış vardır. Ve bu daima de-vam edecek ve belki çok fazlalaşacaktır. Buna mukabil yu-karıda dediğimiz gibi faaliyette ancak dört fabrika vardır. Bugün senede 250.000 - 300.000 ton çimento sarfeden mem-leketimiz, istihsalât çoğaldığı ve bilhassa çimento fiatleri ucuzladığı takdirde 1,000,000 ton sarfedecektir. Bu yekûn ise çok değildir. Bugün Yugoslavyanın senelik istihsal ve is-tihlâki 5.000.000 tondur. Binaenaleyh memleket ümranı için bir esas olan çimentoyu tröstlerin elinden kurtarmak, ucuz-latmak ve fabrikaları çoğaltmak icap etmektedir.
itizar: Geçen sayımızda 56 ncı sayfamızda Kadıköy Halkevi müsabakasına ait projeleri neşrederken Mimar Af-fan Luğal ve Nizâmettin Doğuya ait projeyi, rumuzu ve