Okullar aç›ld›¤› gün ö¤retmenim bize gülümseyerek,
“Haydin bakal›m, yine yaz›n!” dedi.
¤retmenim ne yazma- m›z› istiyor? Belli de¤il mi? Her y›l bunu yineleriz. ‹kinci s›n›fta yazd›k, üçüncü s›n›fta yazd›k. Bu y›l dördüncü s›n›ftay›z. Diyor ki bize ö¤retmenim, “Haydin bakal›m, bu yaz tatilinde hiç unutmayaca¤›n›z bir an›n›z›
yaz›n!..”
Ah nas›l yazaca¤›m?
Yazar Dede ve Torunlar›
Muzaffer ‹zgü
Seni Hiç
Doru
Unutmad›m
Ö
Utku soruyordu:
“Büyükada’da ne var ablac›¤›m?”
“Görmek istiyorum Utku. fiimdiye dek hiç ada görmedim ki...”
“Orada çok a¤aç var m› ablac›-
¤›m?”
“Elbette.”
“Ya hayvanlar?”
“Ada olur da hiç hayvan olmaz m›? Belki önümüzden kaçan bir tavflan bile görebiliriz. Hem biliyor musun Utku, adan›n her yan› denizdir.”
“A-a yüze yüze mi gidece¤iz o adaya?”
“Ay çocuk ay, yüze yüze hiç adaya gidilir mi? Ada vapurlar› varm›fl onlarla gidece¤iz. Belki babam bizi faytona da bindirir...”
“Fayton ne ablac›-
¤›m, fayton ne?”
“Ah bu çocu¤un sorular›!..
Gidince görür- sün!..”
Can›m karde- flim, “Fayton fayton” diye bir flark› bile uydu- ruvermiflti o anda... Ben de çok istiyorum faytona binmek.
“H› babac›¤›m, faytona da biner miyiz?”
“Bineriz Funda...”
Utku yine düfller kurup, ba¤›rma- ya bafllad›: “Faytona bineriz, uçaklar gibi uçar›z. Kufllara el sallar›z, da¤lar› selamlar›z.”
“Fayton uçmaz Utku”
dedim.
Hop, hemen flark› de¤iflti:
“Faytona bineriz, dalgalarla yar›fl eder, bal›klara el sallar›z...”
Günlerce unutmad›m ki. Alt›
yafl›ndaki kardeflim Utku da unutmad›.
Arkadafllar›m yazmaya bafllam›fllard›.
Ben, s›n›f›n tavan›na bak›yordum. Bir elimde kalemim, öteki elimle de aln›m› tutmufltum. Beni etkileyen olay hiç gözümün önünden gitmiyordu ki!
Ama yazaca¤›m...
u yaz babam bizi ‹stanbul’a götürdü. Teyzemlerin yan›na gittik. Teyzem bizi çok seviyor. Biz de onu çok seviyoruz.
Zaten yaz tatili bafllay›nca, bir y›l onlar bize gelirlerdi, öteki y›l biz giderdik. Ama babam bize söz vermiflti. Öyle çok istiyordum ki.
“Büyükada babac›¤›m, Büyükada”
diyordum.
“Tamam k›z›m Funda, götürece-
¤im” diyordu.
B
Ben hep
Büyükada’y›
düflünüyordum.
Can›m teyzeci¤im bize neler haz›rlam›flt›. Babam›n da annemin de, bizim de çok sevdi¤imiz güveç ve ekflili tavuk vard›. Hele teyzemin evde yapt›¤› limonlu dondurmay› yalamaya doyam›yorduk... Teyzemin çocuklar›
Asl› ve Soner’le de çok iyi anlafl›yor- duk. Biri alt›nc› s›n›ftayd›, biri de ikinci s›n›fa gidiyordu. Ama ben hep Büyükada’y› düflünüyordum. Babam bizimle bir hafta kalacakt›, sonra iflinin bafl›na gidecekti. Çünkü izni o denliy- di. Annem ve biz, babam gittikten sonra bir hafta daha teyzemlerde kalacakt›k.
Öyleyse Büyükada’ya ne zaman gidece¤iz? Elbette bu hafta... Ben Büyükada diye say›kl›yordum. Utku fayton flark›lar› söylüyordu.
“Pilot faytonun gaz›na bas›yor, hop fayton uça uça bu apartman›n kap›s›na geliyor.”
Utku, ilk kez faytonu atlar›n çekti-
¤ini Soner’den duyunca ona gözlerini açarak bakt›. Ve ba¤›rd›, “At at at...
Uçan at!” Soner, “Faytonu iki at çeker Utku” dedi.
O gece çok heyecanl›yd›m. Babam bizi sabah kahvalt›dan sonra Büyüka-
da’ya götürecekti. Teyzemle annem de gelseler çok sevinecektim ama, o gün onlar pazara gideceklermifl. O pazarda çok ucuz giysiler sat›l›yormufl. Giysi- lerin hepsi de çok güzelmifl. Babam eniflteme sordu. Enifltem ada vapurla- r›n›n nereden kalkt›¤›n› söyledi. Oraya dek bir taksiye biner gidermifliz.
ahvalt›m› nas›l yapt›m, hiç bilemedim. Öyle heyecan- l›yd›m ki. Utku, yumurtas›n›
yiyor, Fayton flark›s›n› söylüyordu, sütünü içiyor, “Faytooon” diye ba¤›r›yor, bizi güldürüyordu. Adada çok güzel tostlar, köfte yapan yerler de varm›fl, oralarda da karn›m›z›
doyuraca¤›z. Utku yine ba¤›rd›:
“Art›k ben hiç ac›kmam, çünkü faytona binece¤iz...”
Ben Büyükada’y› çok uzak bir yer san›yordum. Kimbilir heyecandan belki de bana öyle geldi. Ada vapuru denize aç›ld›... A-aa geliverdik Büyükada’ya. Hiç inanamam›flt›m.
Babam, “Adaya yanafl›yoruz”
dedi. Asl› ve Soner daha önce adaya gelmifller. Onlar da faytona binmifller.
‹flte Büyükada. Pekiyi nerede
K
faytonlar?
Babac›¤›m, benim de kardeflimin de sab›rs›zl›¤›na gülüyordu. Çok fazla yürümedik. Babam eliyle karfl›y›
gösterdi.
“‹flte faytonlar çocuklar” dedi.
Ben, heyecanla, “At arabas›››!” diye ba¤›rd›m, Utku, “Haaay›r, onlar fayton” dedi.
aytonlar›n yan›na yaklaflt›k.
Elbette en önde Utku, nerdeyse aya¤›n› faytonun merdivenine atacak.
“Buyrun çocuklar” dedi faytoncu.
Araban›n en önünde yüksekçe bir yerinde oturuyordu. Bir eliyle atlar›n a¤z›na ba¤l› olan ipin ucunu tutuyor- du. Bir elinde de k›rbaç vard›.
Dolufluverdik çocuklar araban›n içine. Babam da bindi. Ben fayton- cunun elindeki k›rbaca bak›yordum.
Soner’e f›s›ldayarak sordum.
“O k›rbaç,” dedi, “atlar istedi¤i gibi yürümezse onlara wuracak!..”
“Neee?”
‹nanamad›m. Gözlerimi açt›m, hep k›rbaca bak›yordum.
Ah, ilk k›rbac› indirdi soldaki ata...
Sanki k›rbac› ben yemiflim gibi s›çray›verdim, içimi çektim babama bakt›m. Çok zay›ft› atlar, biz çocuktuk, flimdi bu araban›n içine büyükler binse, bu zay›f atlar arabay› nas›l çekecekti? Faytoncu daha m› çok k›rbac›n› sallayacakt›?
Suskundum. Yüzüm gülmüyordu.
Atlar sanki ayaklar›n› birbirine uydur- mak için çal›fl›yorlard›. Arabac›n›n arada bir sesi duyuluyordu, “Çüh, çüh çüh... Hadi hadi hadi...”
Hiçbir yere bakm›yor, atlara
Hiçbir yere
bakm›yor atlara bak›yordum.
F
bak›yordum. ‹flte!.. Ve bir anda, evet evet, bir anda soldaki at yere düflüver- di. Araba z›nk diye durdu. Arabac›
oturdu¤u yerden afla¤›ya atlad›. At›n yan›na çömeldi.
“N’oldu Doru, n’oldu Doru??”
diye ba¤›rmaya bafllad›.
At›n dili d›flar›ya ç›km›flt›? Gö¤sü kalk›p kalk›p iniyordu... Arabac›,
“Ölme ha Dorum ölme!” diyordu.
At›n bafl›n› okfluyordu, bo¤az›n›
okfluyordu, kulaklar›n›n yan›nda a¤lar gibi ba¤›r›yordu, “Ölme at›m, ölme Dorum, ölme!...”
Arabac› dizlerine vura vura a¤l›- yordu. H›çk›r›yordu.
“At›m biricik at›m!..”
Az önce k›rbaçl›yordu.
“Ben sensiz ne yapar›m Dorum?..”
K›rbac› flaklat›yordu... Babam, “At öldü galiba,” dedi. “Zaten çok zay›ft›.”
“Öldü mü babac›¤›m?”
abam bafl›n› sallad›. Arabac›- n›n yan›na paras›n› b›rakt›, elimizden tuttu.
“Yürüyün çocuklar!..”
Donmufl kalm›flt›m, bakm›fl kalm›flt›m. Utku da hep ata bak›yordu.
Babam elimizden tuttu... Bizi sarst›:
“Haydi gidiyoruz!..”
“Sevgili ö¤retmenim, ben bir daha hiç faytona binmeyece¤im...” •
muzafferizgu@butundunya.com.tr
B
En iyi arkadafl En iyi arkadafllar›m›z hayvanlard›r, ne
soru sorarlar, ne de kusur, kabahat bulurlar
Gavin Douglas
Bir milletin büyüklü¤ü ve ahlaki geliflimi, hayvanlara olan davran›fl biçimi ile de¤erlendirilir.
Mahatma Gandhi
‹nsan ruhunun bir parças› hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz.
Anatole France
Köpeklerin cennette olmayaca¤›n›
düflünüyorsunuz! Söylüyorum size hepimizden önce orada olacaklar.
Robert Louis Stevenson
Elimden geldi¤ince hayvan sevgisini anlatan resim ve yaz›lar paylaflt›m.
Bir nebze faydal› olmuflsam ne mutlu bana. Hayvan sevgisi ile ilgili yaz›lar›
okuyan herkese teflekkür ediyorum.
Charlie Chaplin