• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

08 Mart 2005

Haber Özetleri

Ortadoğu

• Đngiltere Başbakanı Tony Blair dün akşam sürpriz bir şekilde Bağdat’ı ziyaret ederek Irak Güvenlik Müsteşarı Muvaffak El Rubeyi ve Đngiltere’nin Irak büyükelçisi ile görüştü. (www.kuna.net)

• Irak Geçici Başbakanı Đyad Allavi’nin yeni Irak hükümetinde başbakanlık görevinde ısrarcı olduğu belirtildi. Bu durumu gelecekte kendisinin parlamentoda muhalefet kanadını oluşturmaya neden olabileceği düşünülmektedir. Allavi başkanlığındaki El Vifak El Vatani Hareketinden Hani Đdris “Allavi eğer hükümete katılmak isterse başbakanlık görevinden başka bir görevi kabul etmeyecektir” dedi. Đdris, Allavi’ye cumhurbaşkan yardımcılığı veya güvenlik işlerinden sorumlu başbakan yardımcılığı görevlerinin sunulduğu haberlerini yalanladı. Hani Đdris ayrıca şu konuları dile getirildi;

Allavi başbakanlık görevini almasa bile El Vifak Hareket, çağdaş, sosyal ve siyasal açıdan dengeli bir anayasa hazırlamaya çalışacaktır. Bu dengenin sağlanması da anayasada kuvvetler ayrılığı, merkezi ve yerel yönetimlerin ilişkilerinin niteliğini ve devletin din konusunda tarafsız olduğunu belirleyen ilkeleri içermesinden geçer” dedi. Bu haber Alquds gazetesinde şöyle yorumlanmıştır; Allavi yeni hükümette başbakan olmadığı takdirde, hükümette muhalefet olmayı yeğlemektedir.”(ALQUDS GAZETESĐ)

• Necef kentinin çevresinde dün Irak polisi 20 den fazla füze bulduğunu açıkladı.

Bu füzeler atışa hazır bir durumda bekletiliyordu. (ALQUDS GAZETESĐ)

• KYB siyasi büro üyesi Fuat Masum meclis toplanıncaya kadar isimler hakkında bir anlaşmaya varılmadığı takdirde oylamaya gidileceğini ve buna göre bir üyenin belirli bir görevi kazanması için oyların 3/2’sine sahip olması gerektiğini ifade etti. Fuat Masum başbakanlık görevi için Birleşik Irak Đttifakından Đbrahim El Caferi, Iraklılar listesinden Allavi’nin ve Kürt listesinden Talabani’nin aday gösterildiğini açıkladı. Ayrıca, kendilerinin Allavi için Irak siyasetinde önemli bir rol üstlenmesini istediklerini belirtti. Cumhurbaşkanlığı konusuyla ilgili olarak ta Fuat Masum Arap ve Sünni olan Đslami Parti ve Đslami Bilginler Kurumu ile görüştüklerinde bu görev için Celal Talabani’yi uygun gördüklerini ifade etti. (EL-ŞARK EL AVSAT GAZETESĐ)

(2)

• Đngiltere’nin Irak büyükelçiliği, Đngiltere Dışişleri Bakanlığının Iraklılara bu eğitim öğretim yılında 35 kontejyan ayrıldığını ilan etti. Bu kontejyana katılmak için yaklaşık 60 kişi sınava tabi tutulacak. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)

• Irak'ta isyancıların güvenlik kuvvetlerine düzenlediği bir dizi saldırı sonucu bugün de en az 25 kişi hayatını kaybetti. Bağdat'ın kuzeyindeki Balad'da düzenlenen bir bombalı intihar saldırısında en az 15 kişi öldü. Saldırının bir subayın evi önünde düzenlendiği ancak ölenlerin çoğunun sivil olduğu belirtiliyor. Balad polisi kaynaklarına göre olayda en az 27 kişi de yaralandı.

Bağdat - Samarra yolu üzerindeki Balad, sık sık saldırılara sahne olan bir bölge. Bugün Başkent Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Bakuba'da bir ordu kontrol noktasına düzenlenen saldırı sonucu da en az beş asker öldü. Saldırıda silah ve havan toplarının kullanıldığı, altı kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Aynı kentin El Mualimin semtinde de bir otomobile yerleştirilen bombanın patlaması sonucu en az iki polis öldü. Yol kenarına yerleştirilen patlayıcılar, en az üç kişinin daha ölümüne yol açtı. Bu olaylarda en az 18 kişi de yaralandı. Son saldırılar Irak'ta yeni hükümet kurma çalışmalarının sürdüğü bir döneme rastlıyor. Dün yapılan bir açıklamada, yeni meclisin ilk oturumunun 16 Mart'ta yapılacağı açıklanmıştı. Başbakan yardımcısı Berham Salih, bu tarihe dek bir hükümet kurulamazsa müzakerelerin meclis içinde yürütüleceğini söyledi. 30 Ocak'taki seçimi kazanan Şiiler, hükümeti kurmak için Kürtlerin oluşturduğu ittifak ile görüşmeler yapıyor. Ancak bu görüşmelerde bazı aksamalar olduğu bildiriliyor. Kürtler Şii Başbakan adayını desteklemeleri karşılığında, Celal Talabani'nin devlet başkanı olmasını istiyor. Meclis başkanlığı görevinin de bir Sünni'ye verilebileceği öne sürülüyor. (BBC)

• Suriye ve Lübnan devlet başkanları 'Lübnan'daki Suriye askerleri bu ay sonuna dek Bekaa Vadisi'ne geri çekilecek' diyor. Ama Washington, sert tepki verdi. Washington'da Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü, yetersiz diye tanımladığı açıklamanın ne Lübnan'ın ihtiyaçlarına ne de uluslararası topluluğun çağrılarına yanıt verdiğini söyledi. Amerikan hükümeti, Lübnan'da bulunan 14 bin Suriye askerinin tümünün derhal Lübnan topraklarını terk etmesi talebini yineledi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Lübnan Devlet Başkanı Emil Lahud ise Lübnan'ın doğusunda yer alan Bekaa Vadisi'ne geri çekilmenin Mart ayı sonuna kadar tamamlanacağını, ve ancak bunun ardından, 'ikinci aşamanın' masaya yatırılacağını söylediler. Yeniden konuşlandırma operasyonunun tamamlanması ardından, iki ülkenin ordu yetkilileri bir ay içinde bir araya gelerek askerlerin ne kadar süreyle burada kalacağını kararlaştıracak. Bu aşama ardından da tam çekilme konusunda müzakerelere geçilecek. Bunun ülkedeki tüm askerlerin tamamen çekilmesini kapsayıp kapsamayacağı henüz açıklığa kavuşmuş değil. Ajanslar, görgü tanıklarına dayanarak, Beyrut civarında konuşlanmış olan Suriye askerlerinin toparlanmaya başladığını bildiriyorlar. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Cumartesi günü Lübnan'da yaklaşık otuz yıldır bulunan birliklerini aşamalarını olarak çekeceklerini açıklamıştı. Suriye son haftalarda ülkedeki askerlerinin çekilmesi yolunda yoğun baskı görüyor, Şam yetkilileri Lübnan hükümeti istediği takdirde derhal çekileceklerini söylüyorlardı. Lübnan'daki Suriye yanlısı Hizbullah örgütü, çekilme kararına tepki gösterdi. Örgütün lideri Şeyh Hasan Nasrallah, çekilmenin Suriye ile Lübnan'ın ortak kararı olması gerektiğini, uluslararası baskılara göz yumulmaması gerektiğini söyledi. Nasrallah,

(3)

Birleşmiş Milletlerin Suriye'nin çekilmesi yönündeki kararını dış müdahale diye değerlendirdi.(BBC)

• Filistin yönetimine ait El Halil kentinde Filistinli silahlı kişilerle çatışmaya giren iki Đsrail askeri yaralandı. Çatışma, gerek Müslüman gerekse Yahudiler için kutsal kabul edilen Patrikler Kabri adlı bir türbe yakınında çıktı. Đsrailliler buradaki bir ordu kontrol noktasına Filistinlilerce ateş açıldığını söylüyor.

Saldırı geçen ay ilan edilen ateşkese aykırı durumda. Ancak saldırıyı henüz üstlenen bir örgüt olmadı. 120 bin Filistinlinin yaşadığı El Halil kentinde, 600 kadar Yahudi yerleşimciyi korumak gerekçesiyle yüzlerce Đsrail askeri bulunuyor. Askerlerin sokağa çıkma yasağı ilan ederek saldırganları aramaya başladığı bildiriliyor. Bu saldırı, ateşkes anlaşması açısından hassas bir dönemde geldi. Đsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz yarın Filistin lideri Mahmud Abbas ile bir araya gelerek, Batı Şeria'daki Filistin kasabalarının Filistin güvenlik kuvvetleri denetimine bırakılması konusunu görüşecek. Denetimin devri Şubat ayında yapılan ateşkes anlaşmasının başlıca hükümlerinden biriydi. Ancak bu konudaki ayrıntılar üzerindeki tartışmalar nedeniyle uygulamaya geçilmesi gecikti. Đlk aşamada bölgenin en büyük yerleşim birimlerinden Tulkarem'in devri düşünülüyor. (BBC)

• Afganistan’da kısmi af programı çerçevesinde 30 kadar üst düzey Taleban yetkilisinin bu yıl içinde teslim oldukları bildirildi. Amerikalı Tümgeneral Eric Olson, Taleban komutanlarının Host ve Kandahar kentlerinde kendi istekleriyle teslim olduklarını ve Afgan yetkililere teslim edildiklerini söyledi. Teslim olan Taleban militanları, özel bir program çerçevesinde yeniden topluma kazandırılacak. Eric Olson, Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin genel af ilan etmesinden sonra daha fazla Taleban militanının teslim olmasının beklendiğini kaydetti. Afganistan’da Taleban militanlarının saldırılarını önlemek için 18 bin Amerikan askeri bulunuyor. (VOANEWS)

• Muhafazakar körfez ülkelerinden Kuveyt’te, yüzlerce kadın seçme ve seçilme hakkı için parlamento binasının önünde bir gösteri yaptı. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen gösteride, “kadın hakları, şimdi” sloganı atıldı.

Eyleme katılanlardan bazılarının elinde şeriatın kadın haklarını yadsımadığını belirten pankartlar dikkat çekti. Gösteri, bazı milletvekillerinin kadınların siyasi haklarını tanıyan ve hükümetin desteklediği yasa tasarısına karşı çıkacaklarını açıklamalarıyla ilgili. Başbakan Sheikh Sabah al-Ahmad al-Sabah, parlamentodan tasarıyı onaylamasını istedi. Bölgedeki Arap ülkeleri demokratikleşme ve kadın hakları konusunda Batının giderek artan baskısına hedef oluyor.(VOANEWS)

• OPEC dönem başkanı Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Ahmet Fahd El Ahmet El Sabah’ın, piyasalara yeterince ürün sunulduğunu söylemesi üzerine petrol fiyatları düşüşe geçti. Gelecek hafta Đran’da toplanacak olan OPEC üyesi ülkelerin de üretimi mevcut seviyede tutma kararı alması bekleniyor. Bazı ekonomistler örgütün üretimi kısma yoluna gideceği tahmininde bulunuyordu.

Ancak üye ülkelerden Venezüella’nın Petrol Bakanı, OPEC’in fiyat istikrarını koruma konusunda görüş birliğinde olduğunu söyledi. Bugün varil başına 53 Dolar’dan işlem gören ham petrolün fiyatı, soğuk hava, rafinerilerdeki üretim

(4)

düşüşleri, spekülasyon ve aşırı talep nedeniyle geçen ay yüzde 18 oranında artmıştı.(VOANEWS)

Kafkasya-Orta Asya

• Rusya’nın Beslan kentinde geçen yılki okul baskınıyla ilgileri bulunduğu sanılan 12 zanlı tutuklandı. Çeçenistan Đçişleri Bakanı Ruslan Alkanov, dün gece Açkoy-Martin bölgesinde tutuklanan zanlılardan altısının sorgulanmaya başlandığını söyledi. Zanlıların, Beslan’daki okulun öğrencilerini rehin alan teröristleri takviye için kente gittikleri ancak baskının başarılı olması üzerine Beslan’dan ayrıldıkları sanılıyor. Çeçen militanlar binden fazla çocuğu üç gün boyunca rehin tutmuş; olay yüzlerce çocuğun hayatını kaybettiği bir operasyonla son bulmuştu.(VOANEWS)

Avrupa Birliği

• Türkiye'nin Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlama kararının alındığı 17 Aralık zirvesinden sonra AB yetkilileriyle yaptığı ilk toplantıya Türk polisine eleştiriler damga vurdu. Đkili ilişkilerin yanı sıra NATO-AB ilişkileri, Đran, Irak, Orta Doğu, Avrupa'nın güvenliği ve Kıbrıs gibi yüklü bir gündemle başlayan toplantı, 3 Ekim öncesi yol haritasının tartışılacağı ortam olarak görülüyordu.

Ancak toplantıya, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla dün Đstanbul'da yapılan bir gösteriye polisin müdahalesinin gölgesi düştü. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Lüksemburg'un Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu yetkisi Olli Rehn ve Đngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Dennis MacShane'den oluşan Troyka üyeleri, göstericileri tekmeleyen ve döven Türk polisinin davranışı nedeniyle şoka uğradıklarını kaydetti. Avrupalı yetkililer 'orantısız güç' kullanıldığını söyledikleri bu olay hakkında soruşturma açılması çağrısında bulundu. Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell de ayrı bir açıklama yayınlayarak, 'kadınlara yönelik şiddeti en sert biçimde kınadığını' belirtti. AB'nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn, olayları konarken, bu gibi görüntülerin 'Türkiye'nin Avrupa tarafından algılanışı açısından' olumlu olmadığını vurguladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Đçişleri Bakanlığı'nın bu konuda gerekli işlemleri başlattığını vurguladı. Ankara'daki devlet konukevi'nde beş saat süren Türkiye-Avrupa Birliği toplantısının gündeminde tarama süreci, gümrük birliği anlaşmasının Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde genişletilmesini öngören protokolün imzalanması ve 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin çerçevesinin belirlenmesi de vardı. Türk tarafı görüşmelerde, reform sürecinde yavaşlama olduğu şeklinde bir izlenim oluşmaması gerektiği temasına vurgu yaptı. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin AB sürecinde tamamlanması gereken çok iş olduğunu, işleri zamanında tamamlamak için kararlılığa ihtiyaç duyulacağını söyledi. Türkiye görüşme sırasında Kıbrıs'taki Türk tarafının izolasyonuna son verilmesi amacıyla başlatılan girişimlerin çözüme ulaşmadığına da işaret etti. Olli Rehn bu eleştiriler karşısında Kıbrıs konusunda da ticaret ve mali yardımlara ilişkin iki tüzüğün hala AB'nin gündeminde olduğunu kaydetti. Rehn, ''Umudumuz iki tüzüğün de en kısa zamanda kabul edilmesi, doğrudan ticaretin başlaması'' diye konuştu. Rehn Türkiye ile müzakerelere başlanması kararının bir ivme

(5)

oluşturduğunu, bunun da Kıbrıs'ta yeni inisiyatifler geliştirilmesi açısından kullanılabileceğini ifade etti.(BBC)

Kısa Kısa Dünya

• Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush, Birleşmiş Milletler Temsilciliği görevine sertlik yanlısı görüşleriyle tanınan Dışişleri Bakan Yardımcısı John Bolton'u aday gösterdi.Sertlik yanlısı görüşleriyle tanınan John Bolton yeni muhafazakarların beğendiği bir isim. BBC'nin Dışişleri Bakanlığı muhabiri atamanın geniş tartışmalara yol açacağına dikkat çekiyor.

Bolton'un atamasının Amerikan Senatosu tarafından onaylanması gerekiyor.

Birleşmiş Milletlere yönelik sert eleştirileriyle tanınan Bolton'un adaylığını açıklayan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, diplomatın geçmişinin Birleşmiş Milletlerin reformdan geçirilmesi konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu söyledi.(BBC)

Gazete Başlıkları

Avrupa basınında bugün öne çıkan konu, Đstanbul'da polisin pazar günü, dünya kadınlar günü kapsamında düzenlenen eyleme katılanları dayak atarak dağıtması. Almanya'da yayımlanan Der Tagesspiegel, Türkiye'de hala polis şiddeti ve işkencesinin sürdüğünü, Hıristiyan azınlığa bazı hakların hala sağlanmadığını ve Ermeni sorunu konusunda görüş bildiren yazarlara suçlu muamelesi yapıldığını yazıyor. Gazete hükümete dönük olaraksa şu değerlendirmeyi de yapıyor. ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümet, şu ana kadar gerçekleştirdiği reformların son durak değil, bir ara durak olduğunu anlamış görünmüyor.'' Avrupa Birliği'yle müzakerelere başlamanın ''itaat eden'' olarak görülen Türk vatandaşlarının, yurttaş olmaları sürecinin yalnızca başlangıcına işaret ettiğini belirten gazete, ''Eğer bu gerçekleşmezse, o zaman müzakere görüşmeleri başarısızlığa uğrayacak'' uyarısında bulunuyor. Der Tagesspiegel, Türkiye'nin çok sayıda alanda, ''kağıt üzerinde'' Avrupa standartlarını yakaladığını, ancak, yeni yasaların uygulanması konusunda bürokrasinin güçlü direnişiyle karşılaşıldığını belirtiyor.

Almanya'dan Frankfurter Rundschau gazetesiyse, Türkiye'yle müzakerelere başlama kararının zamansız olduğu yönünde artmakta olan tereddütler sezildiğine dikkat çekiyor: ''Küçük ve barışçı bir kadın gösterisinde ortaya çıkan şiddet, Türk siyasetçilerin Brüksel'de havasını attığı Avrupalı değerlere bağlılıkla ülkenin sosyal gerçekleri arasındaki farklılığı özetliyor.'' Gazete Avrupa Birliği'nin Türkiye konusundan daha katı bir yaklaşım sergilemesi zamanının geldiğini de savunuyor.

Danimarka'da yayımlanan Berlingske Tidende ise, şu değerlendirmeyi yapmış: ''Kadınların eyleminde böylesine saçma ölçüde şiddet kullanılan Türkiye'nin bu görüntüsünün anlamı, bu ülkenin çağdaş Avrupa toplumuna ait olmadığıdır. Türkiye'nin üyeliği ile Avrupa anayasası arasında resmi bir bağlantının bulunmadığının altını çizen gazete, ''ancak'' diyor ve devam ediyor:

''Türkiye'nin Avrupa Birliği içindeki geleceği konusundaki tartışma, anayasaya karşı çıkanların gündeminde hala ön sıralarda ve anayasaya muhalif olanlar

(6)

pazar günkü olayların görüntülerini kullanmaktan kaçınmayacaklardır. Bu kez haklılar. Bu gördüğümüz Türkiye'nin Avrupa'da yeri yok ve bu, Türk siyasetçilere çok açık bir şekilde ifade edilmelidir.''

Avrupa gazetelerinde öne çıkan bir diğer konuysa, Irak'ta rehin alınan Đtalyan gazeteciyi kurtardıktan sonra Amerikalıların saldırısı sonucu öldürülen Đtalyan istihbarat görevlisinin cenaze töreni ve olayın Đtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'yi içine düşürdüğü zor durum. Đsviçre'de yayımlanan Le Temps, Đtalyan istihbaratçının ölümünün Berlusconi için tam anlamıyla bir felaket olduğunu savunuyor. Sırbistan Karadağ'da yayımlanan Blic gazetesi ise, olayın Iraklılar açısından anlamına dikkat çekiyor. ''Đtalyan istihbarat görevlisi Nicola Calipari'nin ölümü dünyanın, binlerce Iraklının kendisini her gün içinde bulduğu durumun farkına varmalarını sağladı'' diyor gazete ve ekliyor:

''Amerikalılar önce ateş ediyor, soruyu sonra soruyor.''

Suriye askerlerini dün sabah saatlerinde Lübnan'dan çekmeye başlamıştı.

Đngiliz Independet gazetesi, Ortadoğu'da değişim rüzgarlarının estiğini belirterek, Irak savaşı karşıtlarının ''Yoksa Bush haklı mıydı'' sorusuyla karşı karşıya olduklarını belirtiyor. Gazete aynı sayfada Ortadoğu'da son aylarda hangi ülkede ne tür gelişmelerin olduğuna ilişkin bilgileri harita ve grafiklerle okurlarına aktarıyor. Habere göre, Libya'da demokrasinin geldiğine ilişkin bir işaret bulunmadığı, ancak Filistin ve Irak'ta genel, ciddi reformları risk olarak gören Suudi Arabistan'da da erkeklerin katılımıyla belediye meclisi seçimlerinin yapıldığı anlatılıyor. Kuveyt'te kadınlara bazı hakların verildiğini, Katar'ın açık siyasi sistem oluşturulduğu kaydedilen haberde, Suriye ile Washington arasındaki ilişkinin ise sağırlar diyaloguna dönüştüğü vurgulanıyor. Independent, birinci sayfasında sorduğu ''Bush haklı mıydı'' sorusunun yanıtını ise, başyazısında veriyor. Başyazısında, savaş yanlılarının Ortadoğu'daki gelişmeleri, George Bush'un öngörüsünün teyit edilmesi olarak yorumlayabileceklerini, ancak bunun yanlış olduğunu belirten gazete, şu görüşleri savunuyor: ''Böyle bir yorum cazip görünebilir ama kendi kendine hizmet eden, tehlikeli, daha da önemlisi yanlıştır. Irak'ın işgaliyle bölgenin bazı bölümlerinde demokrasiye yönelik tereddütlü adımlar arasında bağlantı kurmak en iyi ihtimalle çok zayıftır. Evet, Iraklıların seçimlere gitmesi kalpleri ısıtan bir gelişmeydi, evet, Saddam Hüseyin devrilmeseydi, bu seçimler gerçekleştirilemezdi. Ancak büyük övgüyü hak eden oy kullanmak için yaşamlarını riske atanlardı.'' Gazete, bölgedeki, demokrasiye doğru adımların Irak savaşından değil, Filistin lideri Yaser Arafat'ın ölümü yada Lübnan eski başbakanı Refik Hariri'ye yönelik suikast gibi öngörülmeyen olaylardan kaynaklandığını belirtiyor ve yazıyı şöyle bitiriyor: ''Ortadoğu'da şimdi Irak'ın seçim yapılmadan işbaşına gelmiş olan liderleri yataklarında biraz daha rahatsız uyuyor.''

Guardian gazetesi, Đsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Gazze'den çekilme planına aşırı sağın tepkisini araştırmış. Gazetenin muhabiri Conal Urguhart'ın Hebron'dan gönderdiği haberde, bazı duvar yazılarında Şaron'a yönelik mesajları aktarıyor: Duvar yazısında gönderme yapılan Lily, Şaron'un 2000 yılında akciğer kanserinden ölen eşinin adı. Diğer bir duvar yazısı ise daha doğrudan bir tehdit içeriyor: ''Şaron, Rabin seni bekliyor.'' Yitzak Rabin, Filistin tarafıyla Oslo Barış anlaşmasını imzaladıktan sonra 1995 yılında öldürülen

(7)

Đsrail Başbakanı. Habere göre, Đsrail sağı, devletin sınırlarının kutsal kitapta yer aldığı şekilde olması gerektiğine inanıyor. Bazıları için bu tanımın ne anlama geldiğini haberden aktaralım: ''Irak'taki Fırat nehrinden Mısır'daki Nil nehrine kadar uzanan bölge. Ama en kötü ihtimalle Đsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nden oluşmalı. Bazıları da Filistinlilerin sürgün edilmesini istiyor. Bu grup için Şaron, her ne yolla olursa olsun durdurulması gereken dini bir suç işliyor''.

Gazeteye konuşan aşırı sağcı gruplardan birinin kurucusu olan Baruch Marzel, Gazze'den çekilme planının Nazilerin altı milyon Yahudiyi yok etmesi kadar ağır bir suç olduğunu savunuyor. Marzel, yolsuzluklarla suçladığı Đsrail hükümetinin, kendilerine tanrı tarafından verilen toprakları almasına izin vermeyeceklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor: ''Biz tanrının iradesine sadığız ve topraklarımızın bir santimetresini bile vermeye niyetimiz yok.

Şaron'u öyle yada böyle durduracağız''

Referanslar

Benzer Belgeler

Ama Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, emekli bir Amerikalı generalden Irak'taki çalışmaları, özellikle de Irak güvenlik güçlerinin

• Türkiye Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Orta Doğu'ya kalıcı barış gelmesi konusunda iyimser olduğunu belirterek, Türkiye'nin barış için

Habere göre soğuk savaş yıllarında ülkelerinde, Amerika Birleşik Devletleri için ajanlık yapan doğu Avrupalı bir çift, "kendilerine ömür boyu bakma"

Đlk olarak çarşamba günü Avrupa Birliği büyükelçileri tarafından ele alınacak olan belge 17 Aralık’ta müzakereye evet denileceğinin ancak bunun bol miktarda

Irak Ulusal Kongre Partisi sözcüsü El Musevi bu görüşmelerin amacının, iki Kürt parti, kraliyet hareketi ve Irak birleşik seçim listesini içine alan üçlü

Müzakereci Kürt heyetinin bir üyesi olan Fuat Masum dün Đyad Allavi ile yapılan yoğun görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada Allavi grubunun yeni Irak

Ancak sonuç orada ciddi sorunlar yaratırsa, bu gerçekten Türkiye için de ciddi bir güvenlik sorunu haline dönüşebilir' diye konuştu.. Đşte Orgeneral Başbuğ'un önemli

• Đsrail Başbakanı Ariel Şaron Gazze Şeridi'nden tek taraflı olarak çekilme planının uygulanması konusunda yeni Filistin yönetimi ile koordinasyon içinde hareket