HABER BÜLTENĐ
24 Şubat 2005
Haber Özetleri
Ortadoğu
• Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Osman Korutürk, Kürt lider Celal Talabani’ye Türkiye’nin, Irak’ın toprak bütünlüğü, siyasi birliği, Kerkük ve PKK konularındaki hassasiyetlerini bir kez daha iletecek. Heyetin, akşam saatlerinde Türkiye’ye dönmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, ziyareti “rutin” olarak nitelendirdi. Talabani, Kürt ittifakı tarafından Irak Devlet Başkanlığı’na aday gösteriliyor. Ankara, Talabani’nin adaylığına olumlu bakıyor.(NTVMSNBC)7
• Irak Başbakanı Đyad Allavi, görevde kalabilmek için geniş bir siyasi koalisyon kurmaya çalıştığını açıkladı. Irak’taki seçimde en çok oyu toplayan Şii Đttifakı ise, önceki gün başkan yardımcısı Đbrahim El-Caferi’yi aday göstereceğini açıklamıştı. Allavi’nin laik Şii partisi oyların sadece 14’ünü alarak 275 üyeli ulusal mecliste 40 sandalye kazanmış bulunuyor. El-Caferi’yi aday gösteren Đslamcı Şii ittifakı ise yüzde 48 oy toplayarak mecliste 140 sandalye ile çoğunluğu az farkla da olsa sağlamış bulunuyor. Gözlemciler bu nedenle Allavi’nin başbakanlık görevinde kalma şansı olmadığı görüşünde. Öte yandan Kuzey Irak’ta girişilen iki ayrı saldırıda bir Amerikan askeriyle iki Iraklı öldürüldü. Bu arada, Amerika’nın desteklediği bir Irak televizyonu, Suriyeli istihbaratçılar tarafından eğitildiklerini iddia eden bir grup direnişçinin görüntülerini yayınladı. Videoda ayrıca, Suriye istihbarat görevlisi olduğu iddia eden bir kişi, direnişçileri, Irak’ta kaos yaratmak için görevlendirdiklerini söylüyor. Bu haberle ilgili Şam yada Washington’dan henüz herhangi bir açıklama yapılmadı.(VOANEWS)
• Irak'ın Tıkrit kentinde bir karakola düzenlenen bombalı saldırı sonucu en az 10 kişi hayatını kaybetti. Olaya bir intihar saldırısının yol açtığı belirtiliyor. Polis yetkilileri saldırganın bomba yüklü bir araçla karakol binasına ait bir park yerine sürdüğünü ve burada aracı infilak ettirdiğini söylüyorlar. Olay yerindeki bir polis görevlisi, ajanslara bilgi verirken, saldırganın Irak polisi üniforması giymiş olduğunu söyledi. Bu görevli, saldırganın önünün kesildiğini ve patlamanın bu sırada meydana geldiğini belirtiyor. Görgü tanıkları patlamanın etkisiyle çok sayıda aracın da yanmaya başladığını, çevrede yanmış cesetler görüldüğünü aktarıyorlar. Olayda yaklaşık 25 kişinin yaralandığı bildiriliyor.
Yaralılara müdahale etmek üzere olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi.
Başkent Bağdat'ın 130 kilometre kuzeyindeki Tıkrit, Saddam Hüseyin'in
memleketi olmasının da etkisiyle Irak ve Amerikan kuvvetlerine en sık saldırı düzenlenen bölgeler arasında yer alıyor. (BBC)
• Đran Başkanı Muhammed Hatemi dün yaptığı açıklamada, ABD eğer Đran’ın bağımsızlığına müdahale ederse, ülkesinin Đran’ın ödeyeceği bedelden daha fazla bedel ödeyeceğini ifade etti. (ALQUDS GAZETESĐ)
• Birleşik Irak Đttifakının başbakanlık görevi için seçtiği El Caferi, Kürt ve Sünniler tarafından hoş karşılandı. Erbil hükümeti insan hakları bakanı Muhammed Đhsan, Frans Press’e verdiği demeçte El Caferi’nin seçilmesini memnuniyetle karşıladıklarını ve El Caferi’nin ülkeyi yönetecek güçte ve nitelikte olduğunu söyledi. Muhammed Đhsan’a göre Caferi’nin dini açıdan tutucu ve fanatik olmadığını ve başbakanlık görevi için ideal bir aday olduğunu ifade etti. Öte yandan, Adnan Paçacı liderliğindeki Bağımsız Demokratlar Hareketi yöneticilerinden Celal El Maşta, El Caferi’nin aday gösterilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. (ALQUDS GAZETESĐ)
• Kerkük’ten alınan haberlere göre Kürtlerin kentteki durumun yeniden düzenlenmesi faaliyetlerinde sayılarını arttırmaya çalıştıkları belirtildi.
Kerkük’te ikamet eden Mutsa El Ubeydi’nin açıklamasına göre Kürtlerin Kerkük’te sayılarını artırmak için çok hızlı ve düzenli bir şeklide yerleştirme politikası yürüttükleri anlaşıldı. (ALQUDS GAZETESĐ)
• Dün Bağdat’ta yapılan bir basın açıklamasında Allavi’nin başbakanlık görevi için adaylığını destekleyen bir koalisyon kurulduğu ilan edildi. Irak Savunma Bakanı Kasım Davut Iraklıların arzuladığı demokratik bir yapının oluşturulması için ulusal ve demokratik bir koalisyon kurduklarını söyledi. Bu koalisyonun Allavi’yi başbakanlık görevine resmen aday seçtiğini açıkladı. Öte yandan Bağdat’ta yaklaşık 200 aşiret reisi, işadamı, sanatçı ve yetkili başbakanlık görevini Allavi’nin yürütmesini istediklerini dile getirdiler. (EL-ŞARK EL AVSAT GAZETESĐ)
• KYB lideri Celal Talabani peşmerge güçleri ile dün yaptığı görüşmede şunları söyledi:”Herkesin bilmesi gereken bir husus var. Kürtlerin katılımı ve onayı olmadan daimi anayasanın düzenlenmesi söz konusu olamaz. Kürtlerin olmadığı bir Irak devleti istikrara kavuşamaz.” Ayrıca Talabani siyaset ve diploması alanında mücadele etmeleri gerektiğini de vurguladı. (www.puk.org)
• Birleşik Arap Emirliklerinde bir grup bir ilke imza atarak ülkelerinde halk tarafından seçilen bir parlamentonun oluşturulması talebinde bulundular. Bu talebin Arabistan’da ilk mahalli seçimlerin yapılmasından sonra gündeme gelmesi dikkat çekmektedir. (www.islamonline.net)
• Askeri mahkemede yargılanan Đki Đngiliz askeri, yaklaşık iki yıl önce Basra kenti yakınlarındaki askeri üste, Iraklı tutsaklara kötü muamelede bulunmaktan suçlu bulundu. Toplam üç Đngiliz askerinin yargılandığı dava, Almanya'nın Osnabrueck kentindeki Đngiliz üssünde kurulan askeri mahkemede görüldü. Bir Iraklı esiri, kullandığı forkliftin ön demirlerine bağlayarak gezdiren Onbaşı Mark Cooley, yüz kızartıcı davranışta bulunmaktan suçlu bulundu. Astsubay Daniel Kenyon ise, başka bir askeri, bir Iraklı tutsağa kötü muamelede bulunmaya
özendirmekten ve diğer askerlerin benzer eylemlerini üstlerine rapor etmemekten suçlu bulundu. Đki Đngiliz askeri, kendilerine yöneltilen dokuz suçun beşinden hüküm giymiş oldu. Askeri mahkemenin yargıcı, askerlerin iki yıla kadar hapisle cezalandırılabileceğini belirtti. Hakim karşısına çıkan üçüncü Đngiliz askeri olan Darren Larkin ise, kötü muamele suçlamalarını kabul etti.
Larkin'in çarptırılacağı cezanın Cuma günü açıklanması bekleniyor. (BBC)
• Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Suriye’yle Lübnan arasındaki gerginliği azaltmak amacıyla Şam’a özel temsilci gönderdi. Mübarek’in sözcüsü bugün Kahire’de yaptığı açıklamada Mısır Đstihbarat Başkanının temsilci olarak gönderildiğini belirti. Sözcü, temsilci gönderme kararına, Brüksel’deki Amerika- Avrupa Birliği zirvesinde Suriye’ye daha fazla baskı yapılması görüşünün benimsenmesinin de yol açtığını söyledi. Başkan Bush ve Avrupalı liderler, Suriye’yi askerlerini ve güvenlik güçlerini Lübnan’dan çekmeye çağırırken eski Başbakan Refik Hariri’nin öldürülmesi olayının hızla soruşturulmasını istedi.
Lübnan’da muhalefet, suikasttan Suriye’yi sorumlu tutuyor, Şam hükümeti ise suçlamayı kesinlikle reddediyor. Öte yandan Suriye tarafından desteklenen Lübnan Başbakanı Ömer Kerami, eğer parlamento yeni bir hükümet kurmak için anlaşırsa çekilmeye hazır olduğunu açıkladı. Muhalefet milletvekilleri ise, Pazartesi günü başbakan için güvensizlik önergesi vermeyi planlıyor.(VOANEWS)
• Filistin'de, günler süren pazarlıkların ardından el Fetih'in, Başbakan Ahmet Kurey'in sunacağı kabine listesi üzerinde akşam saatlerinde uzlaştığı açıklandı. Teknokratlar ve alanlarında uzman isimlerden oluşacak listenin perşembe günü Filistin Yasama Konseyi'nde oylanması bekleniyor. Kabine üyelerinin Filistin Yasama Konseyi'nde oylanması bugün Kurey'in isteği üzerine üçüncü kez ertelenmişti. Filistinlilerin ana partisi el Fetih'in üyeleri Başbakan Ahmed Kurey'e bir ültimatom vererek cumartesi gününe kadar yeni hükümeti kurmasını istemişlerdi. Filistin Kurtuluş Örgütü çatısı altındaki ana grup olan El Fetih, Arafat döneminde görev yapmış herhangi bir bakanın yeniden seçildiği bir kabineyi onaylamayacaklarını söylüyordu. Bazı Filistinli kaynaklar, Kurey'in 83 üyeli Yasama Konseyi'ndeki milletvekillerinin çoğunluğundan destek almayı garantileyemediğini bu nedenle zaman kazanmak istediğini öne sürüyordu. Kurey'in, güvenoyu alamazsa istifa etmek zorunda kalabileceğine de dikkat çekilmişti. Tartışmalar, reform yanlıları ile eski tüfekler arasındaki çekişmenin yansıması olarak yorumlanıyordu. Bazı milletvekilleri, Filistin lideri Yaser Arafat döneminden bu yana iktidarın 'gedikli' isimleri haline gelen ve yolsuzluklara adı karışan isimlerle bağların koparılmasını istediklerini söylüyordu. Filistin Başbakanı, kabine listesi üzerinde hafta başından bu yana süren tartışmalar nedeniyle zaten bazı değişiklikler yapmıştı. Kurey'in daha önce açıklanan kabinesinde 13 milletvekili vardı. Ancak listeye kimlerin eklendiği yada çıkarıldığı konusunda ayrıntı verilmedi.(BBC)
• Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Hindistan ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi için Yeni Delhi’ye gitti. Karzai’nin üç gün sürecek ziyareti sırasında, Hindistan Devlet Başkanı Adbul Kalam, Başbakan Manmohan Singh ve iktidardaki Kongre partisi lideri Sonia Gandhi ile görüşecek. Afgan lider, Ekim ayındaki seçimleri kazanmasından bu yana Hindistan’ı ilk kez ziyaret ediyor. Hamid Karzai, geçen hafta Hindistan Dışişleri Bakanı Natwar
Singh’in Kabil’e yaptığı ziyaret sırasında, Orta Asya petrollerinin Afganistan üzerinden taşınmasını sağlayacak boru hattı projesi için destek istemişti.
Hindistan, Afganistan’ın yeniden inşası çalışmaları çerçevesinde, baraj yapımı, elektrik hattı ve yol inşaatı gibi alt yapı projelerinde yer alıyor. (VOANEWS)
• Amerika Savunma Bakanlığı, Amerikan casus uçaklarının nükleer tesisler hakkında bilgi toplamak için Đran üzerinde uçtukları yolundaki haberleri yalanladı. Bakanlık Sözcüsü Lawrance Dirita, ne kendilerinin ne de bir başka dairenin, Đran üzerine pilotsuz casus uçakları göndermediğini söyledi. Tahran hükümeti, geçen hafta, uzaktan kumandalı insansız uçakların uzun bir süredir Đran hava sahasında uçtuğunu ileri sürmüştü. Daha önce de Washington Post gazetesi, adını vermediği Amerikan kaynaklarına dayanarak, Đran’a zaman zaman casus uçakları gönderildiğini yazmıştı.(VOANEWS)
• Ham petrolün varil fiyatı dün New York borsasında, 51 Doların üzerine çıktı.
Üç Dolarlık artışa, Amerika’da soğuk hava beklentisi, ülkenin petrol stoklarının düşük olduğu yolundaki haberle ve doların değer kaybetmeye devam etmesi yol açtı. Fiyatın yükselmesinde ayrıca, OPEC’in gelecek ay yapacağı toplantıda, üretimde kısıntıya gidebileceği beklentisi de rol oynadı.(VOANEWS)
Kısa Kısa Dünya
• Wall Street Journal gazetesinin 16 Şubat tarihili Yine Avrupa’nın Hasta Adamı başlıklı yazısı Türkiye’de ve Amerika’da yaşayan Türkler arasında sert tepkilere neden olmuştu. Robert Pollock’un yazdığı yazının etkileri hala sürmeye devam ediyor. Özellikle Amerika’da yaşayan birçok Türk Wall Street Journal gazetesine kınama mektubu gönderdi. Gazete, gelen bu mektuplardan bazılarını yayınlama kararı aldı. Seçilen mektuplar arasında Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu ve Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi Başkan Yardımcısı Günay Evinç’in mektupları yer aldı.
Büyükelçisi Faruk Loğoğlu mektubunda, Türk-Amerikan dostluğu ve ittifakının bugün her zamanki kadar önemli olduğunu kaydetti ve Türk hükümetinin bu ilişkilere bağlı olduğunu, çeşitli ”meydan okumalara” rağmen, bu ilişkileri geliştirdiğini belirtti. Büyükelçi Loğoğlu, medyaya birkaç atıfla yapılan haksız genellemelerin, yazarı, “Nazi gibi” türünden iftiralara yol açan saçma bir sonuca götürdüğünü belirtti. Loğoğlu ne Amerikan, ne de Türk medyasındaki aşırılıkların ve yanlışlıkların Türk-Amerikan dostluğunun ispatlanmış gücü ve test edilmiş dayanaklığının gerçek bir ölçüsü olacağını belirtti. Pollock'un Türkiye'ye yönelik kişisel tenkitlerinin Türk-Amerikan ilişkilerine olumsuz yaklaşan kesimleri cesaretlendireceğini ifade eden Loğoğlu, mektubuna,
“Ancak biz biliyoruz ki, Türk-Amerikan dostluğu yine de ayakta kalacak ve muhaliflerinden daha uzun yaşayacaktır” şeklinde son verdi. Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi Başkan Yardımcısı Günay Evinç ise Türkiye'de bir Amerikan karşıtlığının değil, sadece Başkan George Bush yönetiminin izlediği politikalara yönelik bir muhalefet olduğuna dikkati çekti. Evinç, Amerikalı seçmenlerin yarıya yakınının ve dünya kamuoyunun önemli bir kısmının da Başkan Bush'un Irak politikalarını tasvip etmediğini belirtti. Amerika’yla Türkiye'nin güçlü ve güvenilir ortaklar olduğu bir dünyanın daha güvenli bir dünya olacağını belirten Evinç, Pollock'un yazısının bu amaca hizmet etmediğini ifade etti.(VOANEWS)
Kafkasya Orta-Asya
• Kırgızistan'da binlerce kişinin, ülkede pazar günü yapılacak seçimlere bazı adayların girmesine izin verilmemesini protesto etmek amacıyla başlattıkları eylem ikinci gününde de sürdü. Kırgızistan'la Çin'i birbirine bağlayan ana karayolu binlerce gösterici tarafından iki gündür kapatılmış durumda. Yola göçebe çadırları kuran eylemciler, yerel üç adayın seçimlere girmesini yasadışı gerekçelerle engellediklerini iddia ettikleri yerel yetkililerin istifasını istiyorlar. Çin'e doğru yola çıkmış olan çok sayıda yolcu otobüsü ve nakliye kamyonları, bu önemli ticaret güzergahında yolun açılmasını bekliyor.
Kırgızistan'ın doğusundaki kentlere uzanan ana yollardan ikisi de, kendi bölgelerindeki adayların engellenmesini protesto eden halk tarafından kapatıldı. Kırgızistan’ın ünlü Işık Gölü'nün kıyısındaki köylerde yaşayan halk, yollara yığdıkları kütükler ve kamyonlarla yolu kapattı. Kırgız yetkililer, huzursuzluğa karşı uyarıda bulunurken, Cumhurbaşkanı Askar Akayev de, adını vermediği uluslararası örgütleri, Kırgızistan'da bir çeşit ''kadife devrim''i teşvik etmeye çalışmakla suçladı. Ülkedeki çok sayıda demokrasi yanlısı yerel örgüt, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa tarafından mali açıdan destekleniyor. Ukrayna ve Gürcistan'daki eylemler, Kırgızistan'daki yöneticileri tedirgin etmişti. Kırgızistan, bölgede, göreceli bir demokrasiye sahip olarak görülüyor. Ancak insan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Akayev'in giderek otokritik tavırlar sergilemeye başladığını savunuyor.(BBC)
Gazete Başlıkları
Bush'un Avrupa gezisi, Đngiltere'de terörle mücadele yasa tasarısı, Irak'ta kötü muameleyle suçlanan Đngiliz askerleri, ABD askerlerine yazılan mektuplar ve kenevirin faydaları. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush, bugün Slovakya'nın başkenti Bratislava'da Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'le bir araya gelecek. Zirveyi manşetine taşıyan Fransız Le Figaro gazetesi, "Bush'un Putin'e demokrasi dersi" başlığını kullanıyor. Rusya ve Amerika arasında siyasi bir krizin başlamasından endişe edildiğini yazan Le Figaro'nun haberinde şu ifadeler yer alıyor: "Bush, Putin'e, insan haklarına saygı ve özgür basın gibi demokrasinin temel ilkelerini anlatma niyetinde. Ve bu ilkeler Rusya'da saygı görmekten çok uzak."
Avusturya'da yayımlanan Die Presse'ye göreyse, Slovakların çoğu Putin'in Bush'tan daha demokrat olduğunu, düşünüyor. Gazete, 'Almanların çoğu da, Putin'in Bush'tan daha güvenilir biri olduğuna inanıyor' diye yazıyor.
Đsviçre'de yayımlanan Le Temps gazetesine göre de Putin-Bush zirvesi soğuk bir havada gerçekleşiyor. Gazete şöyle yazıyor: "Bush'un ikinci kez iktidara gelmesinden bu yana, Washington'un tonu, Beyaz Saray ile Avrupalı ortakları arasındaki karşılıklı latifelerin de gösterdiği gibi, değişti. Amerika’nın Gürcistan ve Ukrayna'daki devrimlere destek verdiğini açıklamasından bu yana Kremlin'le ilişkiler gergindi. Bush-Putin görüşmesi de, artık asıl sorunun teröre karşı savaş değil, özgürlük için mücadele olduğu bir dönemde gerçekleşiyor."
Slovakya'da yayımlanan Pravda gazetesiyse, iki başkan arasındaki görüşmenin Avrupa'da gerçekleşecek olmasına karşın, tartışılacak konuların Asya'ya dair olacağını yazıyor. Görüşmede NATO'nun genişlemesinin ele alınabileceği yönünde hiçbir açıklama yapılmamasını ilgi çekici olarak nitelendiren Pravda, görüşmenin eksenini Rusya'nın Çin'le ticaretinin oluşturacağını yazıyor. Gazete özellikle şu noktaya da parmak basıyor haberinde: "Çin, Rusya için çok önemli bir ekonomik ortak. Amerikan başkanı Avrupa Birliği'ni Çin'e silah satışı üzerindeki ambargoyu kaldırma planları nedeniyle suçladı ancak Brüksel'de Rusya'nın Çin'le ticareti hakkında tek bir kelime dahi etmedi."
Almanya'da yayımlanan gazetelerde ise, ağırlıklı olarak dün gerçekleşen Schröder-Bush görüşmeleri hakkında satırlar yer alıyor. Suddeutsche Zeitung, 'Yabancı dost' başlığıyla duyurduğu haberinde, eski Amerikan lideri Kennedy'nin Almanya'da nasıl ağırlandığını hatırlatarak bir kıyaslama yapıyor.
"1963 yılında John F. Kennedy'ye hürmetlerini sunmak isteyen kalabalıkların doldurduğu Berlin sokaklarıyla, sıkı güvenlik önlemleri altında korunan hayalet kente dönmüş Mainz arasındaki farktan daha büyük bir zıtlık düşünülebilir mi?"
diye soruyor gazete. Ancak, diğer yandan, yıllar içinde Almanya'da Amerikan karşıtı görüşlerin arttığı görüşüne de karşı çıkıyor.
Frankfurter Allgemeine Zeitung da, iki lider arasında derin bir dostluğun filizleneceği yönünde hiçbir izlenimin söz konusu olmadığını yazıyor. Ancak 'yine de bir şeyler değişti' demeyi de ihmal etmiyor.
Avrupa gazetelerinde bugün geniş yer ayrılan bir diğer konu ise, Đngiltere'de parlamentoya sunulan Terörle Mücadele yasa tasarısı...Daily Telegraph gazetesi, tasarıyla ilgili gelişmeleri bugün de manşetinden duyuruyor.
Manşete, Başbakan Tony Blair'in tasarıyla ilgili şu sözleri taşınıyor: "Güvenliği, bireysel hak ve özgürlüklerin önünde tutmalıyız" Gazetede Tony Blair'in kaleme aldığı bir yazı da yer alıyor. Blair, yazısında "Bir terör saldırısının olmadığı bir ortamda yaşamaktan daha büyük bir kişisel hak ve özgürlük yoktur" diyerek tasarıyı savunuyor.
Ancak Daily Telegraph'in başyazısında bu savunma yeterli bulunmuyor. "800 yıldır yürütme değil, yasama eliyle adil yargılanma hakkı yargı sistemimizin en önemli köşe taşlarından biri olmuştur. Terörle Mücadele yasa tasarısı bunları elimizden alıyor. Blair'in bu hakların elimizden alınmasını haklı göstermek için öne sürdüğü gerekçeler yetersiz. Yüksek Mahkeme'den üst düzey bir yargıcın bir hafta içinde bunu onaylamaması halinde, hiç kimsenin hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmayacağını söylüyor. Ancak yine de Đçişleri Bakanı'nın neden yada hangi kanıtlara dayanarak olduğunu söylemeksizin, herhangi birini ev hapsinde tutma hakkı olacak."
Gazetelerde bugün, iki Đngiliz askerinin daha Iraklı tutsaklara kötü muamelede bulunmaktan suçlu bulunmalarına da yer ayrılıyor. Askeri mahkemede yapılan yargılamalar kapsamında, daha önce de bir asker suçunu kabul etmiş, bir diğeriyse geçen ay hüküm giymişti. Guardian gazetesi, haberi, 'Dört suçlu, ancak hala yanıtlanmamış sorular var' başlığıyla duyuruyor. Gazete, neden sadece kötü muamele fotoğraflarında yer alan askerlerin yargılandığı, bu
askerleri bu eylemlere zorlayanların neden adalet önüne getirilmediği, neden yargılanan askerlerin hiçbirine Cenevre sözleşmesine aykırı davranmaktan ceza verilmediği gibi bir dizi soru soruyor.
Daily Telegraph'ta yer alan yorumdaysa şu ifadeler yer alıyor: "Irak savaşına karşı çıkanlar, ne zaman bir asker yargı önüne çıkarılsa sevinçle ellerini ovuşturuyorlar. Ancak dün askeri mahkeme önüne çıkarılan askerlerin suçlanmasını alkışlamak için Irak savaşına muhalif olmanız gerekmiyor. Bu askerler, kaderlerini hak etti. Eylemleri, ordunun Irak halkının kalplerini ve akıllarını kazanma çabalarına zarar verdi."
