• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

18 Mart 2005

Haber Özetleri

Ortadoğu

• Kürt Đttifakı ve Birleşik Irak Đttifakı arasındaki görüşmeler devam etmekte.

Bununla birlikte Đyad Allavi, Abdülaziz El Hekim’le görüştü. Ancak bu görüşmenin sonunda herhangi bir anlaşamaya varılmadı. Bu durum da Kürt Đttifakı ve Birleşik Irak Đttifakının anlaşma olasılığını arttırmaktadır. Allavi’nin listesinden yapılan açıklamalara göre bu hafta Kürt Đttifakı, Birleşik Đttifak ve Allavi’nin listesi anlaşmazlıkların çözülmesi ve hükümetin kurulması için üçlü görüşme yapacaklar. Ancak Allavi’ye önemli bakanlıklar verilmeyecek. Bunun nedeni programdan vazgeçmesi istenmesine rağmen bu konuda ısrarcı davranmasıdır. Allavi’nin programı özet olarak ordunun yeniden teşkili ve güvenliğin sağlanmasında, suçlu olduğu ispat edilmeyen eski rejim üyelerine yer vermek. Tahminlere göre, Sünnilere 5 ila 7 arasında bakanlık tahsis edilecek. Sünni bakan adaylarının isimlerini, Gazi El Yaver, Adnan Paçacı ve Đslami Partiden bir temsilci belirleyecektir. (ALQUDS GAZETESĐ)

• Irak’ta hükümet kurma çalışmaları sürerken bir gelişme meydana geldi. Kürt heyetinin iki müzakereci üyesi, Đyad Allavi ve listesinden temsilcilerin Irak hükümetinde yer alabileceğini vurguladı. Müzakereci Kürt heyetinin bir üyesi olan Fuat Masum dün Đyad Allavi ile yapılan yoğun görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada Allavi grubunun yeni Irak hükümetine iştirak edebileceği hususunda iyimser olduğunu söyledi. Bakanlıklar konusunda ise Birleşik Irak Đttifakı ile dün bir görüşme yapıldığını ve cumhurbaşkanlık görevi için Celal Talabani’nin kararlaştırıldığını söyledi. Tahminlere göre, cumhurbaşkan yardımcılarından biri Sünni olan Sanayi Bakanı Haciz El Hasani’ye verilecek.

Irak Ulusal Meclis Başkanlığı görevi ise Gazi El Yaver’e verilebilir. (EL-ŞARK EL- AVSAT GAZETESĐ)

• Ürdün muhalefeti ve Ürdün’de bulunan Irak Savunma Konseyi, Birleşik Arap Parlamentosundan Irak seçim sonuçlarını tanıması talebinde bulundu.

Konseye göre Irak seçimleri işgal altında yapıldığı için yasal ve meşru dayanaklardan yoksundur. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)

• Anbar valisi Fassal El Kuud, Irak’ın batısında bir eyalet kurmak için plan yaptıklarını söyledi. Batı Eyaleti Projesi, Neyneva (Musul), Anbar ve Selahaddin (Tikrit) illerini kapsamaktadır. Bu illerde çoğunlukla Sünni Araplar yaşıyor.(www.radiosawa.com)

(2)

• Irak Ulusal Meclisi üyesi Cevat El Maliki Kürt ve Şii siyasi grupların bünyeleri içersinde bulunan milis güçler düzenli orduya katılacaktır dedi. (www.radiosawa.com)

• Devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in zehirli gaz üretmesine yardımcı olmakla suçlanan Hollandalı bir işadamının davası bugün Roterdam kentinde başlıyor.

Halepçe'de 5000 kişi zehirli gazla öldürülmüştü. Frans van Anraat adlı işadamı, savaş suçu işlemek ve soykırıma suç ortaklığıyla suçlanıyor. Van Anraat'a yöneltilen suçlamalar, 1980'li yıllarda, Saddam Hüseyin'e sinir gazı ve hardal gazı üretmekte kullanılan kimyasal maddeleri sağladığı iddialarına dayanıyor. Dava dosyası, Saddam Hüseyin döneminde, Irak'ın kimyasal programını yürüten ve Kimyasal Ali adıyla bilinen Ali Hasan el-Mecid'den alınan bilgileri de içeriyor. Đddialara göre, Van Anraat'ın sağladığı kimyasal maddelerle hazırlanan zehirli gazlar 1980 yılında Đran savaşı sırasında ve 1988 yılında Halepçe'de Kürtlere karşı kullanıldı. Frans van Anraat, 2003 yılında Irak Amerika Birleşik Devletleri önderliğindeki koalisyon güçlerince işgal edilene kadar Irak'ta yaşıyordu. Savaşın başlamasıyla Irak'tan ayrılan Van Anraat, geçen Aralık ayında Amsterdam'da tutuklandı.(BBC)

• ABD Genelkurmay Başkanı General Richard Myers, Irak'taki direnişin zayıflamakta olduğunu söyledi. Myers, gazetecilere yaptığı açıklamada, ocak ayında yapılan seçimlerden sonra ülkede Amerikan güçlerine karşı düzenlenen saldırıların önemli ölçüde düştüğünü söyledi. Myers, ''direnişe karşı giderek mevziimizi sağlamlaştırıyoruz. Direnişçiler de güçlerini giderek kaybediyor. Benim ölçüm, bir gün içerisinde düzenlenen saldırıların sayısı. Bir yıl öncekine göre en düşük seviyesine indi'' dedi. Günde 40-50 olayın yaşandığını, bunların yarısının etkisiz kaldığını ifade eden Myers, yıl sonunda yapılacak anayasal referandum ve yeni tur parlamento seçimlerinde saldırıların artmasının beklenebileceğini kaydetti. Myers, saldırıların azalmasında, Irak güvenlik kuvvetlerinin daha güçlü hale getirilmesinin de etkisinin olduğunu, bu güçlerin sayısının 145 bine ulaştığını belirtti. (AA) (REU- REM-ERD)

• Bağdat’taki görevini tamamlayan Amerikan büyükelçisi John Negroponte, 30 Ocak seçimlerini düzenleyerek yeni parlamentonun kurulmasını sağlayan geçici Irak hükümetini övdü. Bağdat’tan bugün ayrılan Negroponte yayınladığı yazılı açıklamada, Irak geçici Başbakanı Đyad Allavi onuruna bu hafta bir yemek verdiğini bildirdi. Dün de Irak’ın yeni seçilen meclisi seçimlerden bu yana ilk toplantısını yapmıştı. Başkan Bush dünkü açıklamasında, Irak’ın 275 üyeli yeni geçici parlamentosunu tebrik etti. Bağdat’taki büyükelçilik görevinden ayrılan Negroponte, Başkan Bush tarafından Amerikan ulusal istihbarat müdürlüğüne getirilmişti.(VOANEWS)

• Filistinli 13 militan örgüt, şartlı olarak Đsrail’e ateşkes ilan etti. Örgütler Đsrail, kendilerine saldırılara son verip, Filistinli tutukluları da serbest bıraktığı taktirde en az yıl sonuna kadar ateş kes uygulanacağını açıkladı. Hamas ve Đslami Cihad’ın da aralarında bulunduğu gruplar, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Kahire’de yaptıkları toplantıdan sonra sükunet dönemine devam edeceklerini duyurdular. Đsrail Başbakanı Ariel Sharon açıklamayı olumlu bir adım olarak niteledi ancak, Filistin örgütlerinin silahlı terörist gruplar olarak varlıklarını sürdüremeyeceklerini söyledi. Đsrail, militanlar saldırmadıkça

(3)

ateşkese uyacağını açıklamakla birlikte, Filistin yönetiminin militanları silahsızlandırmasında ısrar ediyor. Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Adam Ereli Filistinli grupların kararının yeterli olmadığını belirterek Bush yönetiminin şiddete tümüyle son verilmesini istediğini hatırlattı. (VOANEWS)

• Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer’in Suriye’ye gitme kararını, “isabetli bir karar” olarak değerlendirdi. Erdoğan, bugün partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Suriye’ye yapacağı ziyaretle ilgili hiçbir sıkıntı olmadığını belirten Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı gayet isabetli bir karar vermiştir.” dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Amerika’nın tepkisini çeken Suriye ziyaretini gerçekleştireceğini dün açıklamıştı. Amerika’nın Sezer’in Suriye gezisine, “sıcak bakmadığı” yorumlarına Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın hafta başında yaptığı açıklamalar neden olmuştu.

Edelman, Türkiye’nin Suriye’ye karşı oluşan uluslararası cephenin içinde yer alacağını umduklarını söylemişti. Ancak Amerikan Büyükelçiliği’nden dün yapılan yazılı açıklamada, Eric Edelman’ın sözlerinin yanlış yorumlandığı belirtildi. Büyükelçilik yetkilileri, Edelman’ın Sezer’in Suriye’ye gitmemesi yönünde bir telkinde bulunmasının söz konusu olmadığını söylemişlerdi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’de dün yaptığı açıklamada Edelman’ın açıklamalarının basına niyetini aşan bir şekilde yansıtıldığını söyledi. Gül ayrıca, Suriye konusunda Türkiye’nin başından beri uluslararası camiayla birlikte hareket ettiğini belirtti. (VOANEWS)

• Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi (AĐHM), yargısız infaz suçlamasıyla yapılan bir şikayet başvurusunda, haksız bulduğu Türkiye'nin maddi tazminat cezası ödemesini kararlaştırdı. Beşir Gezici isimli vatandaşın, ''kardeşinin güvenlik güçleri tarafından yargısız infaza maruz kaldığı'' yolundaki şikayet başvurusunu değerlendiren AĐHM, ''Türkiye'nin Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AĐHS) yaşama hakkıyla ilgili 2. maddesini ihlal ettiği'' görüşüne vardı. Açıklamada, Türk yetkililerin suçlamalara ilişkin yeterli soruşturma yapmadığı görüşü savunuldu. Türkiye'nin, Gezici'ye mahkeme masrafları da içinde olmak üzere toplam 18 bin euro maddi tazminat cezası ödemesi kararlaştırıldı.(AA)(RG-ALŞ)

• Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Suriye’nin Mayıs ayındaki seçimlerden önce Lübnan’dan tamamen çekileceğini söyledi. Annan’ın, Ortadoğu temsilcisi Terje Roed Larsen’le dün görüştükten sonra Suriye kuvvetlerinin Lübnan’ı terk etme tarihini belirleyen açıklamasını, sözcüsü Fred Eckhard okudu: "Genel Sekreter istihbarat birimleri ve askeri malzeme de dahil olmak üzere, Suriye kuvvetlerinin tümüyle Lübnan parlamento seçimlerinden önce çekilmesini bekliyor." Genel sekreter açıklamasında, Lübnan’da, Mayıs ayı ortalarında yapılması beklenen seçimlerinin serbest ve adil olması gerektiğini de kaydetti. Özel temsilci Larsen Avrupa, Mısır, Suriye, Ürdün ve Lübnan’ı kapsayan gezisinden yeni döndü. Larsen dünkü brifingde genel sekretere, Halep’te Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’la yaptığı toplantı hakkında bilgi verdiğini söyledi. Larsen iki aşamalı bir çekilme konusunda anlaştıklarını ve birinci aşamanın zaten tamamlanmış olduğunu belirtti. Larsen şöyle konuştu: "Suriye cumhurbaşkanı, istihbaratçılar da dahil tüm Suriye askerlerinin Bekaa Vadisi’ne çekileceği konusunda bana güvence verdi.

(4)

Kuvvetlerin üçte ikisi vadinin Lübnan tarafında kalacak, üçte biri ise en geç 1 Nisan’a kadar Suriye topraklarına dönecek. Ve bu taahütün büyük ölçüde yerine getirildiğine de tanık oluyoruz." Roed Larsen ikinci aşamada ise, Nisan ayı başlarına kadar ortak bir Suriye- Lübnan askeri komitesinin kurulacağını ve bu komitenin Suriye askerleri ile istihbarat tesislerinin Lübnan topraklarından çıkması için takvim belirleyeceğini bildirdi. Larsen, "Bu takvime uyulduğu taktirde, Güvenlik Konseyi’nin 1559 sayılı kararının öngördüğü iki koşulu yerine getirilmiş olacak" şeklinde konuştu. (VOANEWS)

• Mısır dört yıl aradan sonra Đsrail’e yeni büyükelçi gönderdi. Mısır ve Ürdün, Filistin ayaklanmasının aşırı güç kullanarak bastırılmasını protesto etmek amacıyla büyükelçilerini geri çekmişti. Ancak geçen ay Đsrail ve Filistinli liderlerin Mısır’da yaptığı görüşmenin ardından iki ülke de büyükelçilerini geri gönderme sözü verdi. Ürdün büyükelçisini Đsrail’e geçen ay göndermişti.(VOANEWS)

• Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Pakistan’ı 2007 yılında serbest ve adil seçim yolunu açacak demokratik süreci devam ettirmeye çağırdı. Rice, bununla birlikte, devlet başkanı Pervez Müşerref’i terörle mücadelede gösterdiği cesaret ve Afganistan’da istikrarı sağlama çabaları nedeniyle övdü.

Rice bu açıklamaları Kabil’e kısa bir ziyarette bulunduktan sonra geçtiği Đslamabad’da yaptı..Kabil’de Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Dışişleri Bakanı Abdullah’la görüşen Rice, Taleban saldırıları ve uyuşturucu trafiğine rağmen ülkede devam eden yapılanma çalışmalarını ele aldı. Rice ayrıca, Birleşmiş Milletler rakamlarına göre son bir yılda Afganistan’da yüzde 64 artan afyon kaçakçılığı konusunu da gündeme getirdi.(VOANEWS)

Kafkasya-Orta Asya

• Rusya, Çeçen lider Şamil Basayev’in yerini bildirenlere, para ödülünün yanı sıra estetik ameliyatı sözü verdi. Đtar Tass haber ajansına göre, Moskova hükümeti ihbarcılara yeni kimlik, geçmiş ve adres de sağlayacak. Moskova, Basayev’in başına 10 milyon Dolar koymuştu. Rusya’da 1990lı yıllarda ilk rehin alma eylemini başlatan Şamil Basayev, geçen yıl, Kuzey Osetya’nın Beslan kentinde çoğu çocuk, 330 kişinin öldüğü okul baskınından da sorumlu tutuluyor. Rus yetkililer, geçen hafta öldürülen diğer Çeçen direnişçi lider Aslan Maskadov’u ihbar edenlere 10 milyon dolar ödendiği açıklamışlardı.(VOANEWS)

• Rusya’nın Elektrik Đdaresi Genel Müdürü’ne suikast düzenlendi. Polis, Anatoly Çubais’in Moskova’da işine giderken aracına ateş açıldığını, ancak saldırıda ölen yada yaralanan olmadığını bildirdi. Ateş açılmadan önce aracın yakınında bir de patlama meydana geldiği belirtildi. Rusya’da tartışmalı bir isim olan Çubais, 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılışından sonra ülkedeki özelleştirme çalışmalarının mimarı olarak tanınıyor. Çubais ayrıca Boris Yeltsin’in başkanlık döneminde özel Personel Müdürlüğü’nü yapmıştı. (VOANEWS)

Avrupa Birliği

(5)

• Başbakan Erdoğan bugün partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısından önce, Hırvatistan’ın Avrupa Birliği ile müzakerelerinin ertelenmesinin Türkiye’nin üyeliğini istemeyen çevrelerce kullanılabileceği yolundaki haberleri de değerlendirdi. Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Hırvatistan’la müzakereleri askıya alma kararının, Türkiye ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini söyledi. Hırvatistan’la ilgili kararın Kopenhag kriterleriyle bağlantısı olmadığını belirten Erdoğan, kararın savaş suçuyla ilgili olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan “Bunu Türkiye’ye meletmemiz, “Türkiye bundan ders çıkarsın” gibi ifadelerle yoruma gitmek çok yanlıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir.

Türkiye yoluna devam etmektedir” diye konuştu. Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer’den de konuyla ilgili bugün bir açıklama geldi. Kretschmer, Hırvatistan’la ilgili kararın Türkiye’den bağımsız bir konu olduğunu ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere 3 Ekim tarihinde başlayacağını söyledi. Avrupa Birliği dün, savaş suçlularını tutuklamadığı ve iade etmediği gerekçesiyle Hırvatistan ile üyelik müzakerelerine başlamayı ertelediğini bildirmişti.(VOANEWS)

• Đngiliz Economist dergisi, son sayısında Avrupa Birliği için gün sayan Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısını değerlendiren bir rapor yayımlandı.

Economist'in Türkiye raporunda ekonominin durumu, siyasi yapıdaki değişimler, azınlıklar, kadının toplumdaki yeri, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik şansı gibi konuların yanı sıra komşularıyla ilişkileri ve yolsuzluk da mercek altına alınıyor. Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini konu alan iki bölümde şimdiye kadar yapılan reformlar hatırlatılıp geleceğe bakılıyor. Hem Başbakan Erdoğan'ın hem de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Đslamcı geçmişlerine rağmen iktidara gelir gelmez "En acil işimiz Avrupa, kaybedecek vaktimiz yok"

diye işe başladıkları hatırlatılıyor. Dergi, 2002 yılında seçim zaferi sonrası böyle bir atağa kalkmanın pek şaşırtıcı olmadığını ama ilerde halk arasında Avrupa'ya olan desteğin azalabileceği kaydediyor. Raporda özetle şöyle deniyor: "Đki yıl kadar önce kamuoyu araştırmaları Avrupa Birliği üyeliğine, ülkenin genelinde yüzde 70 destek olduğunu gösteriyordu. "Hatta Kürt kökenliler arasında bu destek yüzde 95'i buluyordu. Geçen Mayıs'ta Birliğe üye olan 10 ülkenin deneyimine bakarak desteğin azalacağını söyleyebiliriz.

Türkler de Avrupa müktesebatının çoğu üzerinde pazarlık edemeyeceklerinin farkına vardıkları zaman bu destek düşecektir. Çünkü üye olduklarında, yetiştirdikleri elmanın boyundan, fabrikalarındaki tuvaletlerin nasıl olması gerektiğine kadar, herşey Brüksel'de kararlaştırılacak. Ekonomide ve dış ilişkilerdeki başarıya rağmen Đstanbul'daki ve Ankara'daki Kemalistlerin çoğu AKP'nin gizli bir gündemi olduğundan kuşkulanıyorlar. Avrupa üyeliğini kullanarak ordunun gücünü azaltacaklar, sonra da ülkeyi Đran'a benzeyen bir Đslami cumhuriyete dönüştürecekler" diyorlar. "Avrupa üyeliği buna karşı güvencedir" dendiğinde de "Avrupa’ya hiçbir zaman üye olamayacağız ki"

diyorlar. "Son iki buçuk yılda yapılan reformları ve Avrupa yolunda alınan mesafeyi dışişleri bakanı Gül "sessiz devrim" olarak tanımlıyor. Her geçen gün AKP'nin desteği artıyor. Đçinde bulunduğu şanslı durumun devamı başbakan Erdoğan'a bağlı. Ve, bu dönemin ardından yeniden seçilirse, belki yedi yıl daha bu avantajlı pozisyonunu koruyacak. Economist dergisinde raporun insan hakları ve azınlıklar konusunun ele alındığı bölümünde ise, hükümetin işkence ve kötü muamele uygulamalarına verilen cezaları arttırdığı ancak uygulamada hala sorunlar bulunduğunun altı çizildi. Türkiye Đnsan Hakları

(6)

Vakfı'nın verilerine dayanılarak insan hakları ihlallerinden örnekler verilen raporda, Avrupa Komisyonu'nun temel özgürlükler, kadın hakları, sendikal haklar, azınlık hakları ve Müslüman olmayan dini grupların haklarının güçlendirilmesi gerektiği yönündeki uyarılarına gönderme yapılıyor. Kürtlerin yaşadıkları sorunlara işaret edilen raporda, ayrıca, hükümetin Alevilere dini azınlıktan çok kültürel bir grup gibi davrandığı belirtilerek, hükümetin böylece Alevilere dini ibadet yeri sağlama konusundaki yasal sorumluluğundan kaçındığı öne sürülüyor. Rapordaki yolsuzluk bölümünde ise şu tespitlere yer veriliyor. "Türkiye'de hırsızlık ülke ekonomisinin önündeki en büyük engellerden biri. Yolsuzluk artık daha fazla tartışılmaya başlansa da henüz bu suçu işleyenler ağır cezalara çarptırılamıyor. AKP hükümetinin göreve gelir gelmez gündeme getirdiği yolsuzlukla mücadele yasa tasarısı henüz Meclis'ten geçmedi. Orgeneral Hilmi Özkök, yolsuzlukla suçlanan emekli bir generalin yargılanmasına destek belirtti. Özkök'ün yüksek rütbelerde yapılan yolsuzlukları gün ışığına çıkarma kararı ülkenin en güvenilir kurumu olduğu söylenen ordunun itibarını zedeleyebilir. Yolsuzluk kalkmadıkça Türkiye sadece Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden yatırımcı çekebilir. Avrupalılar ve Kuzey Amerikalıları ise çekemezler. Türkiye'deki yabancı yatırım 1980'lerdeki seviyenin de altında."(BBC)

Gazete Başlıkları

Financial Times başyazısına "Dünya Bankası için kötü seçim" başlığını atmış. "Temeli olmayan Irak savaşının mimarını dünyanın gelişmesine katkı yapmak için kurulan bir kurumun başına getirmek, bir kümes dolusu tavuğu tilkiye emanet etmektir" diyen gazete, bu atamanın haklı gerekçelerinin de bulunduğunu ama bunların sorgulanmaya açık olduğunu ifade ediyor.

Independent, "Wolfowitz başarılı olabilir ama bahisler aleyhine" başlığını attığı yazıda, bu atamandaki başlıca sorunu 'pekçok kişinin Wolfowitz'le kolay çalışamayacak olması' diye özetliyor. "Wolfowitz iyi bir yönetici olabilir, işine tutkuyla bağlı da olabilir. Ancak bunlar, Wolfowitz'in ideolojisinin önüne geçen özellikler değil. Şimdi üç seçenek var. Birincisi Wolfowitz'in adaylığının reddedilmesi, ikincisi Wolfowitz'in kendinden öncekiler kadar kötü bir Başkan olması. Ve son olarak, görevinde tam başarıya ulaşması. Eğer Wolfowitz kendini Amerika dışındaki kesimlere de sevdirebilirse Dünya Bankası Başkanı olarak başarıya ulaşabilir. Ancak bu seçenek bizim para koyacağımız bir bahis değil."

Guardian gazetesi yazarı Simon Tisdall gelecek hafta Fransa'nın başkenti Paris'te yapılacak Đran-Avrupa Birliği zirvesini konu ediyor. "Đranlı diplomatlar nükleer çalışmalarının barışçı olduğunu savunsa da Đngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan Avrupa Birliği troykası ve Amerika Birleşik Devletleri bu sava inanmıyor" diyen Tisdall yazısını şöyle sürdürüyor. "Görüşmeler teknik konular üzerinde olacak. Ama asıl sorun karşılıklı güvensizlik. Eğer bunda bir ilerleme sağlanamazsa, Paris görüşmeleri Đran ve Avrupa Birliği'nin yollarının ayrıldığı nokta olacaktır. Bir Đranlı yetkili, "Amerika Đran'da rejim değiştirmek için bahane arıyor" diye değerlendiriyor durumu ve ekliyor, "nükleer sorunlar çözülse bile Amerika başka bir şart öne sürecektir, onun ardından da başka bir şart." Kuzey Kore'de yaptığı hataları tekrarlamak istemeyen Amerika, bir

(7)

nükleer silaha sahip olmadan önce Đran'ı durdurmak istiyor. Avrupa Birliği ise arada kalmış durumda. Endişeliler. Ama asıl istedikleri, Đran konusunda Amerika Birleşik Devletleri'yle, Irak savaşı öncesinde olduğu gibi bir gerginliğe girmemek. Yetkililer Amerika Birleşik Devletleri'nin Đran'a saldırmak için zemin hazırladığını savunuyor ve 'Avrupa buna izin vermeyecektir' diyorlar. Bu yanlış bir hesap olabilir."

Financial Times gazetesinde "Avrupa Birliği, nüfus düşüşüne önlem arıyor"

başlıklı yazıda, nüfusun düşmesi ve çalışan nüfusunun yaşlanmasından endişe duyan Avrupa Komisyonu'nun demografik değişimle başa çıkabilmek için reform arayışında olduğu aktarılıyor. "2030 yılına kadar, Birlik içinde 40 milyon kişi, emeklilik yaşını aşmış olacak. Bu sayı Đspanya'nın nüfusuna eşit.

Nüfus değişimlerini kontrol altına almak, ülkelerin ekonomik büyümeleri açısından büyük öneme sahip. Komisyonun istihdamdan sorumlu yetkilisi Vladimir Spidla, Avrupa Birliği nüfusunun 2025'e kadar artarak 470 milyona ulaşacağını ve bunun ardından düşüşe geçeceğini belirtiyor. Ancak çalışma yaşındaki kişilerin sayısı 2005-2030 yılları arasında 21 milyon azalacak.

Avrupa'nın doğum oranı yüzde bir buçuk yani ölüm oranının altında. 25 üyeli Avrupa Birliği'nin sadece iki ülkesinde nüfus artıyor. Bu ülkeler Malta ve Kıbrıs.

Komisyon, Eylül ayından itibaren, alınacak önlemler konusunda çalışmaya başlayacak."

Referanslar

Benzer Belgeler

Ergeç, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıkları tüm başvurulara rağmen Kerkük'te seçim ihlallerinin devam ettiğini bildirdi.. Ergeç, şunları

Irak'ın en büyük Sünni partisi olan Irak Đslam Partisi'nden Ömer Heykel, 15 Aralık'ta yapılacak genel seçimler öncesinde, ABD destekli Şii çoğunluk

4 Aralık 2005 tarihinde Đstanbul Conrad Otel’inde yapılan toplantıya Irak’ta 4 Sünni grubun temsilcileri ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad

Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller yaptığı açıklamada, ''Irak hükümeti Danimarka'nın kalmasını istemeye karar verdi'' diyerek Irak'ın, kararını

Đngiltere'nin Viyana Büyükelçiliğinde yapılan toplantının sona ermesinin ardından basına açıklama yapan Đngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett,

Nasir El-Çadırcı başkanlığında Ulusal Demokratik Parti, Đzzet El-Şabendar başkanlığında Đslam Demokratik Akımı ve eski Devlet Bakanı Malik El-Duhan

Habere göre, Sünni Arap, Kürt ve laik siyasi partiler, Caferi'nin üyesi olduğu Birleşik Irak Đttifakı'na, ''hükümeti kurarken başbakan adayı olarak Caferi'yi

Konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulunan Anayasa Hazırlama Komisyonu başkanı yardımcısı Şirvan Ahmet Kürdistan Bölgesi Anayasa taslağının üzerinde düşünülmesi