• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

30 Kasım 2004

Haber Özetleri

Ortadoğu

• Irak'ın batısında bir araca konan bombanın patlaması sonucu bir kontrol noktasındaki dört güvenlik görevlisi öldü. Başkent Bağdat'ın iki yüz kilometre kuzey batısındaki Bağdadi kentindeki bir saldırıda en az dört kişi yaralandı.

Bağdat'ta ise yol kenarına yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu iki Amerikan askeri öldü, üç asker yaralandı. Bununla son yirmi dört saat içinde Irak'ta öldürülen Amerikan askeri sayısı dörde çıktı. Irak Kızılay'ı başkanı da Felluce'de yardım merkezi kurduklarını ancak kentten çatışma ve patlama sesleri gelmeye devam ettiğini açıkladı. Kızılay yetkilisi Amerikalıların şu anda kentte yirmi saatlik sokağa çıkma yasağı ilan ettiklerini ve kent sakinlerinin ancak sabah sekizle öğlen oniki arasında sokağa çıkabildiklerini kaydetti. Arap uydu televizyon kanalı El Cezire, El Kaide'nin ikinci adamı olarak görülen Eymen ez Zevahiri'nin bir video kaydını yayınladı. Kayıtta, Amerika'yı Đsrail ve kendi çıkarları için Müslüman dünyayı baskı altında tutmakla suçlayan Zevahiri, Amerikan yönetimi politikalarını değiştirene dek bu ülkeye karşı savaşacaklarını söylüyor. Zevahiri son Amerikan başkanlık seçim sonucunun da kendi örgütleri açısından bir şeyi fark ettirmeyeceğini belirtiyor. Ancak kaydın seçim öncesinde mi, sonrasında mı yapıldığı belirsiz.(BBC)

• Kuzey Irak'taki Amerikalı komutan, Musul'daki şiddetin kentte seçimlerin, öngörülen tarih olan 30 Ocak'ta yapılmasını tehlikeye attığını söylüyor. BBC'ye açıklama yapan Tuğgeneral Carter Hamm, seçimlerin şu andaki güvenlik koşulları altında yapılamayacağını söyledi. Musul'daki durumu hassas olarak tanımlayan askeri yetkili, Amerikan ve Iraklı yetkililerin daha yapacak çok işleri olduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde ardı ardına bazı karakollar bombalanmış, ve en az 57 Iraklı güvenlik görevlisi ölmüştü. Musul'daki saldırı dalgası, Amerikan ve Irak güçlerinin Felluce'ye yönelik operasyonlarının başlamasının hemen ardından meydana gelmişti. Musul'daki polis gücü çökmüş durumda. Polis memurlarının yüzde 75'inin görevlerine gitmedikleri tespit edildi. Cumartesi günü cesetleri bulunan 17 Iraklı güvenlik görevlisinin öldürülmesi eylemini Ebu Mussab ez Zerkavi liderliğindeki militan grubun üstlendiği bildiriliyor. Amerikalı askeri yetkili Hamm Carter, yerel polis güçlerinin seçimlerin güvenliğini sağlamak konusunda köşe taşı olarak

(2)

görüldüğüne dikkat çekti. Carter, 'Iraklı polis sayısının yetersiz olması, seçimlerin yapılabilmesi için gereken güvenlik ortamını sağlamamızı daha da zorlaştırıyor' dedi. Irak'ta seçim komisyonu genel seçimlerin 30 Ocak'ta yapılması konusunda ısrarlı. Ocak seçimlerinin ardından oluşturulacak meclis anayasa hazırlanması üzerine yoğunlaşacak. Yeni hükümet için seçimlerse 2005'in sonuna kadar yapılacak. General Carter, Musul'a yeni Amerikan askeri sevk edilmeyeceğini belirtirken, ortaya çıkan güvenlik görevlisi açığını kapatabilmek için yeni Irak güçlerine ihtiyaçları olduğunu söyledi. (BBC)

• Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell, Irak’ta 30 Ocak’ta yapılacak seçimleri ertelemek için bir neden bulunmadığını söyledi. Powell, seçimin Irak halkına, geçici hükümeti yok sayan direnişçilere karşı çıkma hakkı tanıdığını belirtti.

Irak’ın önde gelen Sünni ve Kürt partileri seçimin 6 ay ertelenmesi için çağrıda bulunmuştu. Ancak ülkenin Şii çoğunluğu, seçimlerin planlandığı şekilde yapılmasını istiyor. Direnişçiler, Felluce’deki Amerikan operasyonunun ay başında sona ermesinden bu yana Iraklı birçok asker ve polisi öldürdü.

Amerikan askerleri Musul’da kurşuna dizilerek öldürülmüş çoğu Irak güvenlik görevlisi, 50’den fazla ceset buldu. (VOANEWS)

• Türkiye Büyük Millet Meclisi Đnsan Hakları Đnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış’ın Felluce operasyonuna yönelik ağır eleştirilerine Amerikan hükümetinden yazılı yanıt geldi. Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, Türk basın ve yayın organlarında Felluce’deki operasyonlar hakkında gerçeğe aykırı bir tablo çizildiği belirtildi. Aynı açıklamada, “bu operasyonlarla, Amerika’nın Irak’ta soykırım yaptığı”

yolundaki iddianın temelsiz ve kışkırtıcı olduğu kaydedildi. Bu tür bir benzetmenin hakaret niteliği taşıdığı kaydedilen açıklamada “Felluce operasyonlarının amacı, Iraklıları terörize eden ve aralarında Türk kamyon şoförlerinin de bulunduğu yabancıları öldürenleri temizleyip, kent halkını özgürleştirmektir” ifadeleri kullanıldı. Amerikan Büyükelçiliği, yazılı açıklamasında, koalisyon birliklerinin sivil kayıpların asgari düzeyde tutulması için her türlü çabayı gösterdiğini vurguladı ve bazı gazetelerde sivillerin kasıtlı olarak öldürüldüğü yolunda yer alan iddiaların mantık dışı olduğunu kaydetti.

Büyükelçilik, Türk basınında yer alan haberlerin, kaynağı kuşkulu Internet sitelerinden alındığını veya kimliği belirsiz gözlemcilere atfedilerek yazıldığını belirterek, bu tür haberleri yayınlamanın sorumsuzca bir davranış olduğu imasında bulundu. (VOANEWS)

• Uluslararası Atom Enerjisi kurumunun yöneticileri, Avrupa Birliği ile varılan anlaşma çerçevesinde, Đran'ın hassas nükleer etkinlikleri askıya alma kararını kutlayan bir karar aldı. Avrupalıların desteğiyle çıkan kararda Đran'a kilit bir ödün veriliyor ve askıya almanın gönüllü olduğu ve hukuksal bağlayıcılığı bulunmayan bir güven artırıcı adım olduğu belirtiliyor. Đran'ın Atom Enerjisi Kurumu heyetindeki yetkililerden Sirus Naseri, kararın, söz konusu anlaşma sürecine katılan Almanya, Fransa ve Đngiltere başta olmak üzere tüm Avrupa ile ilişkilerde köklü bir dönüşümün habercisi olabileceğini söyledi. Kurumun yöneticisi Muhammed Baradey ise Đran'ın askıya alma kararını memnuniyetle karşıladıklarını ancak Đran'a bu konuda temiz raporu vermek için erken olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri kararı tıkamadı ancak kurumun yöneticilerine sundukları açıklamada, Đran'ın bu konuda kandırmacalarla dolu

(3)

bir tarihi olduğu ileri sürüldü. Đran nükleer silah geliştirmeye çalıştığı iddialarını reddediyor ancak Amerikanın Atom enerjisi kurumundaki elçisi konuyu tek başlarına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne götürme hakkını saklı tuttuklarını bildirdi. (BBC)

Kafkasya-Orta Asya

• Ukrayna'da Yüksek Mahkeme ve Parlamento, siyasi krizi çözmek için çabalarını sürdürüyor. Mahkeme, muhalefetin başkanlık seçimlerine hile karıştırıldığını iddialarını bugün görüşerek karara bağlamayı planlıyor.

Parlamentoda ise seçimleri kazandığı ilan edilen Başbakan Viktor Yanukoviç için güven oylaması isteniyor. Şayet parlamentodan güvensizlik oyu çıkarsa, bunun bağlayıcı bir yanı yok; ama krizi daha da derinleştirmesi olası görülüyor.

Yanukoviç aleyhine çıkacak bir sonuç, seçimlerin yenilenmesi konusunda baskıları artırabilir. Anlaşmazlık nedeniyle, muhalefetin adayı Yuşçenko'nun taraftarları bir haftadan uzun süre toplu gösteriler düzenliyor. Ukrayna'da görev süresi sona eren Devlet Başkanı Leonid Kuçma, ülkede yeniden seçimlere gidilmesine kapı araladı. Yeniden sayım veya ülkenin doğusundaki iki kritik bölgede yeniden seçim yapılabileceğini söyleyen Kuçma, bu teklif kabul edilmezse ülke genelinde yeniden seçim yapılması gerektiğini belirtti.

Kuçma, bunun tartışmalı seçimlerin ardından ülkede başlayan krizi sona erdirmek için tek yöntem olabileceğini söyledi.Leonid Kuçma, bu açıklamaları ülkede özerklik tehdidinde bulunan bölgelerin liderleriyle bir araya gelmesinin ardından yaptı. Kuçma, görüşme öncesinde Ukrayna'nın bölünmesine izin verilmeyeceğini söylemişti. Seçimleri kazandığı ilan edilen Viktor Yanukoviç, daha önce yaptığı açıklamada, toplu ihlaller olduğuna kanıt bulunursa, bölgesel seçim yapılmasını kabul edebileceğini belirtmişti. Moskova yanlısı Yanukoviç'in Ukrayna'nın doğu ve güney bölgelerindeki destekçileri, Yuşçenko'nun devlet başkanlığına gelmesi durumunda özerklik ilan edeceklerini duyurdular.Öte yandan Ukrayna Savunma Bakanı Oleksandr Kuzmuk, ordunun Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü koruyacağını belirtti. NATO genel sekreteri Jaap de Hoop Scheffer ve Avrupa Birliği'nin dış politikadan soumlu temsilcisi Javier Solana da, Ukrayna'nın bölünmemesi yönünde uyarılarda bulundu. Başbakan Viktor Yanukoviç'in seçim kampanyasını yürüten ve aynı zamanda Ukrayna merkez bankasının başkanı olan Serhiy Tyhypko da, her iki görevinden birden istifa etti. (BBC)

Avrupa Birliği

• Avrupa Birliği liderlerinin 17 Aralık’ta Türkiye’nin müzakerelere başlayıp başlamayacağına ilişkin olarak verecekleri karara temel oluşturacak ilk taslak belge ortaya çıktı. Đlk olarak çarşamba günü Avrupa Birliği büyükelçileri tarafından ele alınacak olan belge 17 Aralık’ta müzakereye evet denileceğinin ancak bunun bol miktarda şarta bağlanacağının ilk sinyallerini veriyor. Taslak belge Türkiye’ye biri boş olmak üzere 5 paragraf ayırırken müzakerelerin nasıl yürütüleceğine ilişkin çerçeveyi başka bir başlık altında ele alıyor. Türkiye’nin kaydettiği gelişmeden övgüyle bahseden belge, Avrupa Birliği’nin, reform sürecine devam edileceğine yönelik güveninin altını bir kez daha çiziliyor.

Türkiye’ye ayrılan paragraflardan birinde Kıbrıs konusu ele alınıyor. Bu

(4)

paragrafta Avrupa Birliği Konseyi’nin Türkiye’nin Ankara Antlaşması’nın uyumlaştırılmasını öngören ve on yeni üyenin birliğe katıldığını dikkate alan protokolü imzalamasına atıf yapılıyor. Ankara henüz bu protokolü imzalamadı ve kamuoyuna açıklandığı kadarıyla bu yönde alınmış bir karar da yok. Ancak bu protokolün imzalanması Kıbrıs’ın Türkiye tarafından fiilen tanınması anlamını taşıyacak. Bu paragraf AB’nin bu konuda 17Aralık’a kadar Türkiye üzerinde baskı kurabileceğinin de göstergesi olarak algılanıyor. Kıbrıs’ın hemen ardından gelen paragraf ise Yunanistan’ın son günlerde hava sahası ihlallerini neden yeniden ısıtmaya başladığını da ortaya çıkaran bir niteliğe sahip. Paragrafta Türkiye’nin iyi komşuluk ilişkileri ve üye ülkelerle mevcut sınır sorunlarını barışçıl yoldan çözme taahhüdüne vurgu yapılıyor. Zirveden Ankara’nın en önemli beklentisi olan müzakerelere başlanıp başlanmayacağı konusuna ise belgede atıf yapılmıyor. Bu konuya ilişkin paragraf boş bırakıldı.

Bu alanda son kararı liderlerin söylemesi tercih ediliyor. Bunun nedeni ise müzakerelere başlama konusunda belli bir genel kanı bulunmakla birlikte, nasıl başlanacağı konusunda üye ülkeler arasında henüz bir uzlaşma sağlanamamış olması. Müzakere tarihi konusunu liderlerin zirve sırasında yapacakları tartışmalardan çıkacak sonuca bırakan belge, Fransa gibi bazı ülkelerin önerdikleri “imtiyazlı ortaklık” ya da “özel statü” gibi alternatif seçeneklere de atıfta bulunmuyor. Müzakerelerin nasıl yürütüleceği konusu ise ayrı bir başlık altında ele alınmış. Bu bölümde müzakerelerin her aday ülkenin performansına göre şekilleneceği vurgulanıyor, Komisyon’un tavsiyesi doğrultusunda her başlığın açılması ve geçici olarak kapanması için eşik konulacağı ifade ediliyor. Yapısal politikalar ve tarım alanlarında uzun geçiş dönemleri ve spesifik düzenlemeler gerekebileceğine de vurgu yapan belge özellikle işgücünün serbest dolaşımı konusunda daimi koruma önlemleri uygulanabileceğini belirtiyor. Müzakerelerin açıldığı ancak katılımının mali etkisi büyük olacak ülkelerle müzakerelerin 2014 mali çerçevesinde uzlaşıldıktan sonra kapatılabileceğine yönelik ifade Türkiye’yle müzakerelerin en erken 2014’te başlayacağı anlamı taşıyor. Müzakereler sırasında gündeme gelebilecek ciddi boyutlu ihlallerde Komisyon’un kendi inisiyatifiyle ya da üye ülkelerin üçte birinin talebiyle müzakerelerin askıya alınmasını önerebileceği de dile getiriliyor. Askıya alma ya da sürece yeniden başlama konusunda ise Konsey’in nitelikli çoğunlukla karar vereceği ifade ediliyor. Taslak belge ilk olarak çarşamba günü COREPER tarafından ele alınacak. Haftaya COREPER aynı belgeyi bir kez daha masaya yatıracak. Daha sonra belge 13 Aralık tarihinde Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının yapacakları toplantının gündemine gelecek. Son olarak ise liderler 16 – 17 Aralık Zirvesi’nde nihai kararı verecekler. (VOANEWS)

Gazete Başlıkları

Times gazetesi, eski Doğu Bloku ülkesinde yaşananları yorum sayfalarına,

"Soğuk Savaştan kalma eski kavgaları bu kez Putin'in canlandırdığına"

gönderme yaparak taşımış. Yazar Michael Gove, Batı ile Doğu arasında iktidar savaşının alevlendiğini şu sözlerle anlatmış: "Đki yıl önce herhangi birimiz Felluce'den haberdar mıydık? Ya da Srebrenitza'da yaşananlardan? Đki hafta önce, kaçımız Viktor Yuşçenko ile Viktor Yanukoviç'in ilişkisini biliyorduk? Her şeye rağmen, Ukrayna'da yaşananlar, daha fazla ilgiyi hak ediyor. Đki Viktor arasındaki çatışma, sadece bölgesel bir iktidar savaşı değil. Bu iki dünya

(5)

görüşü arasında bir yarış." Times yazarı, Putin'in iktidar mücadelesini tanımlarken de, Batı değerlerinin tehlike altında olduğuna dikkat çekmiş: "Bu eski Sovyet bloğunda sürüp giden bir mesele ve bizi doğrudan ilgilendiriyor.

Rusya Cumhurbaşkanı Putin, ülke içinde gizli polis devleti inşa etmenin yollarını ararken dışarıda da liberal ulusal hareketlere karşı kampanya yürütüyor. Her ikisi de Batı değerlerini tehlikeye sokuyor."

Independent'in yorum sayfalarında da benzer bir görüş hakim: "Acaba Avrupa, Yugoslavya'nın bölünmesinde yaşananlarla bir kez daha mı karşı karşıya; yoksa bu, Rusya'nın ciddi bir toprak kazanma savaşı mı? "University College London'da Ukrayna Çalışmaları bölümünden Andrew Wilson, Ukrayna'nın ikinci bir seçime gidilse, bölünmeden kalıp kalamayacağını sorguluyor: Ukrayna, ortalık sakinleşip ulusal birlik hükümeti de kurulabildiği takdirde muhalefet lideri Yuşçenko'nun liderliğini kaldırabilir. Üstelik Ukrayna içine düştüğü krizden çıkabilmesi halinde, çok şey vaat ediyor: Bunda hem Avrupa Birliği standartlarına yaklaşan ekonomisi hem de Rusya'ya örnek teşkil etmesi etkili. Ülkede bir iki bölünme olması kimsenin işine gelmez. Aslına bakarsanız, iki devlet birbiri ile iyi geçindiği takdirde bu, Batı için bir ödül olacaktır."

Financial Times gazetesi ise Ukrayna'daki krizin ekonomiye etkisini, ülkenin çelik sanayinde isim yapmış zengin iş adamlarından biri ile yapılan röportajla, Avrupa sayfalarına taşımış. Haberin başlığı ise şöyle: "Çelik üreticisi Yanukoviç'e güveniyor." Gazete, ülkenin batısında tarımın gelişmiş, doğusunda ise doğal kaynakların zengin olduğunu da, çeşitli tablolarla okuyucusuna aktarıyor.

Alman Sueddeutsche Zeitung ise Avrupa Birliği'nin Ukrayna'da oluşan umutlara karşılık vermesi gerektiğine değinmiş: "Bu, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne hemen üye olması anlamına gelmiyor, ama Brüksel ile Kiev arasında bir yakınlaşma, her iki tarafın da yararına."

Independent gazetesi, iktidar paylaşımına dayalı özerk hükümeti yeniden hayata geçirme pazarlıklarını manşete taşımış. Bölgenin, Đngiltere'den ayrılmasını savunan Sinn Fein partisi lideri Gerry Adams ile Ulusal Demokratik Birlik partisi lideri Đan Paisley'in büyük fotoğrafları, gazetenin kapağında yan yana ve başlık da şöyle: "Acaba bu adamlar, geçmişteki anlaşmalara son verecek bir anlaşmanın eşiğindeler mi?"

Sol eğilimli bir diğer gazete olan Guardian ise daha iyimser. "Kuzey Đrlanda'da barış sağlamak için çalışanlar açısından, bu sorun, köhne bir arabayı, tepeyi aşana kadar itmeye benziyor. Taraflar arasında iktidar paylaşımı üzerine bir anlaşmaya varılması, şimdi olmasa da, gelecek yıl, genel seçimlerden sonra mümkün olabilir. "

Hem Times hem de Guardian gazetelerinin ön sayfalarında göze çarpan bir diğer konu, Đngiltere'deki Müslümanlar. Guardian ile ICM'in 500 kişinin katılımıyla yaptığı ankete göre, Đngiltere'deki Müslümanlar, iş saatleri dahilinde dini görevlerini yerine getirebilmeleri için kendilerine zaman tanınmasını istiyorlar. Ayrıca özel hukuk davalarında, Đslam yasalarına başvurulması da bir

(6)

diğer talepleri. Ankete katılanların yüzde 61'i, "verilecek cezalar Đngiliz yasalarını ihlale girmediği sürece", şeriat yasalarının geçerli olmasını istiyor.

Times gazetesi ise Đngiltere Müslümanlar Birliği'nin yayınladığı bir kitapçığı öne çıkarmış. Kitapçıktaki veriler ilginç: "Đngiltere'deki bir buçuk milyondan fazla Müslüman, ailelerinden gelen renkli gelenekleri, ülke kültürüyle bağdaştırarak yeni bir kimlik geliştiriyor. Ayrıca, Đngiltere'deki Müslümanlar, sanat, spor, siyaset hatta modaya katkılarını da giderek artırıyorlar."

Cumhurbaşkanı Chirac'ın dün Tarım Bakanı Herve Gaymard'ı Sarkozy'nin yerine Ekonomi'nin başına geçirmesi de, Le Figaro ve Liberation da tartışılıyor. Liberation, atamayı şu sözlerle yorumlamış: "44 yaşındaki genç Gaymard'ın ön plana taşınması, Chirac cephesinin yeni yetenekleri olduğunu gösterme çabası.” Liberation da atamanın, Sarkozy'e üstü kapalı bir mesaj olduğunu vurguluyor. "Bütün nezakete ve yapmacık gülümseyişlere rağmen, Chirac ile Sarkozy arasındaki düello ortada ve bitecek gibi de görünmüyor."

Gazetenin Birleşmiş Milletler'in verilerine dayandırdığı habere göre, Avrupa yılda ortalama 600 bin göçmen alsa bile, 2050 yılına gelindiğinde, nüfusunda 100 milyonluk bir azalma olacak.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Türkiye Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Orta Doğu'ya kalıcı barış gelmesi konusunda iyimser olduğunu belirterek, Türkiye'nin barış için

Habere göre soğuk savaş yıllarında ülkelerinde, Amerika Birleşik Devletleri için ajanlık yapan doğu Avrupalı bir çift, "kendilerine ömür boyu bakma"

Đranlı bir diplomat, öneri üzerinde görüşme kararının, Đran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Ali Laricani ile Rusya Güvenlik Konseyi

Ergeç, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıkları tüm başvurulara rağmen Kerkük'te seçim ihlallerinin devam ettiğini bildirdi.. Ergeç, şunları

Irak Ulusal Kongre Partisi sözcüsü El Musevi bu görüşmelerin amacının, iki Kürt parti, kraliyet hareketi ve Irak birleşik seçim listesini içine alan üçlü

Müzakereci Kürt heyetinin bir üyesi olan Fuat Masum dün Đyad Allavi ile yapılan yoğun görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada Allavi grubunun yeni Irak

4 Aralık 2005 tarihinde Đstanbul Conrad Otel’inde yapılan toplantıya Irak’ta 4 Sünni grubun temsilcileri ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad

Ancak sonuç orada ciddi sorunlar yaratırsa, bu gerçekten Türkiye için de ciddi bir güvenlik sorunu haline dönüşebilir' diye konuştu.. Đşte Orgeneral Başbuğ'un önemli