• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANA BİLİM DALI

EVCİL HAYVAN SAHİPLİK ROLÜNÜN EVCİL HAYVANLARA YAPILAN HARCAMALARA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Ayşe KARAYILAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ADANA / 2017

(2)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI

EVCİL HAYVAN SAHİPLİK ROLÜNÜN EVCİL HAYVANLARA YAPILAN HARCAMALARA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Ayşe KARAYILAN

Danışman: Prof. Dr. Serap ÇABUK

Jüri Üyesi: Prof. Dr. Fatma DEMİRCİ OREL Jüri Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Ceyda TANRIKULU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ADANA / 2017

(3)

Bu çalışma, jürimiz tarafından İşletme Ana Bilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Başkan: Prof. Dr. Serap ÇABUK

Üye: Prof. Dr. Fatma DEMİRCİ OREL

Üye: Yrd. Doç. Dr. Ceyda TANRIKULU

ONAY

Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım.

…/…/2017

Prof. Dr. Mahir Hüseyin FİSUNOĞLU Enstitü Müdürü

NOT: Bu tezde kullanılan ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki hükümlere tabidir.

(4)

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;

 Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,

 Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,

 Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi,

 Kullanılan verilerde ve ortaya çıkan sonuçlarda herhangi bir değişiklik yapmadığımı,

 Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu,

bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim. 14 / 04 / 2017

Ayşe KARAYILAN

(5)

ÖZET

EVCİL HAYVAN SAHİPLİK ROLÜNÜN EVCİL HAYVANLARA YAPILAN HARCAMALARA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Ayşe KARAYILAN

Yüksek Lisans Tezi, İşletme Ana Bilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Serap ÇABUK

Nisan 2017, 84 sayfa

Evcil hayvan sahipliği asırlardır varlığını sürdüren büyük bir tarihe sahiptir.

Tarih boyunca bu roller değişmiş ve günümüzde evcil hayvanlar ailemizin bir parçası haline gelmiştir. Değişen bu rollerle birlikte evcil hayvanlara yapılan harcamalar da değişiklik göstermiştir.

Bu çalışmada, evcil hayvan sahiplik rolünün gıda, sağlık ve üründen oluşan evcil hayvanlar için yapılan harcamalar üzerinde oluşturduğu etkiyi araştırmak için kedi ve/veya köpek sahiplerine anket uygulanmıştır. Ayrıca hane halkı geliriyle evcil hayvanlara yapılan harcamalar arasındaki ilişki ve evcil hayvanın türünün sahiplik rolü üzerinde yarattığı farklılık da incelenmiştir.

Verilerin analizinden elde edilen sonuçlara göre, beş ayrı sahiplik rolü (arkadaş, genişletilmiş benlik, meta, çocuk ve sorun) bulunmuştur. İleri araştırmalar evcil hayvanın türünün sahiplik rolü üzerinde farklılık yarattığını göstermiştir. Sonuçlar ayrıca sahiplik rolünün evcil hayvanlara yapılan harcamalar üzerinde fark oluşturmadığını göstermiştir. Hane halkı geliriyle evcil hayvanlara yapılan sağlık ve ürün harcamaları arasında ilişki bulunmuştur. Fakat gelirle gıda harcamasına yönelik bir ilişki bulunamamıştır.

Anahtar kelimeler: Evcil hayvan, evcil hayvan sahiplik rolü, evcil hayvan ürünleri, evcil hayvanlara yapılan harcamalar

(6)

ABSTRACT

EXAMINING THE EFFECT OF PET OWNER’S ROLE ON PET RELATED EXPENDITURES

Ayşe KARAYILAN

Master Thesis, Department of Business Administration Supervisor: Prof. Dr. Serap ÇABUK

April 2017, 84 pages

Pet ownership that has a great history has been maintaing its presence for ages.

Through the history roles of pet has changed and today, pets has become the part of our families. Together with the change of the roles, pet-related expenditures have shown changes as well.

In this study, a questionnaire has been applied on cat and/or dog owners in order to investigate the effect of pet owner’s role on pet-related consumption consists of food, health and product expenditures. The relationship between household income and pet- related expenditures and the difference that type of the pet has created on pet owner’s role have been also examined.

According to the results of data analysis, five different pet owner’s roles (companion, extended self, object, child and problem) have been found. Further results have indicated the difference that the type of the pet has created on pet owner’s role.

The results also have showed no differences between pet owner’s role and pet related expenditures. The relationship between household income and health and product expanditures has been found. However no relationship has been found regarding income and food expenditures.

Keywords: Pet, pet owner’s role, pet products, pet related expenditures

(7)

ÖNSÖZ

Çağlar boyunca insanoğluyla çeşitli ilişkiler içerisinde bulunan hayvanlar evcilleştirilerek gerek insanların iş ve gündelik hayatlarını kolaylaştırmak gerek insanlara arkadaşlık etmek gibi çeşitli roller üstlenmişlerdir. Evcil hayvanların sokaklardan evlere uzanan serüveni evcil hayvanlar için sunulan ürün ve hizmetlerin de çeşitlenmesine neden olmuş ve bu doğrultuda yeni pazarlama uygulamaları geliştirilmiştir. Bu çalışmada evcil hayvanların sahiplerinin hayatındaki rolleri ile evcil hayvanlara yapılan harcamalar arasındaki ilişkiler saptanmaya çalışılmıştır.

Gerek lisans gerekse yüksek lisans öğrenimim süresinde desteğini hep hissettiğim, tezin hazırlanma sürecindeki her aşamada katkılarını esirgemeyen ve her koşulda beni motive eden değerli hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Serap ÇABUK’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Tez konusunun seçimi döneminde “Sevdiğiniz bir konudan seçin ki hiç sıkılmayasınız” diye öneride bulunan ve aklıma evcil hayvanların gelmesini sağlayan değerli hocam Prof. Dr. Canan MADRAN’a, evcil hayvanlarla pazarlamanın ilişkisi konusunda bana yol gösterip fikirleriyle tez ana çevresinin şekillenmesini sağlayan ve analiz sürecinde destek olan hocam Öğr. Gör. Dr. Hatice DOĞAN SÜDAŞ’a, tez başlığına karar verilmesi sürecinde desteğini sunan hocam Prof. Dr. Hilal İNAN’a, verilerin toplanması sürecinde katkılarını esirgemeyen hocalarım Prof. Dr. Fatma Demirci OREL ve Prof. Dr. Altan ÇABUK ve Doç. Dr. Deniz ZEREN’e, analiz süresinde değerli bilgilerini benimle paylaşan hocalarım Doç. Dr. Ebru ÖZGÜR GÜLER ve Yrd. Doç. Dr. M. A. Burak NAKIBOĞLU’na teşekkürlerimi sunarım.

Anketin yanıtlanması ve başka kedi ve köpek sahiplerine ulaştırılması konusunda desteklerini sunan evcil hayvanlarla ilgili sayfa ve forumların yöneticilerine, vakit ayırıp anketi cevaplayan kedi ve köpek sahiplerine, anketin yayılması konusundaki desteklerinden ötürü tanıdığım en sevgi dolu kedi olan Hanam’ın ilk annesi veteriner hekim Sevcan AKBABA’ya desteklerinden ötürü teşekkürü borç bilirim.

Ayşe KARAYILAN Nisan 2017, Adana

(8)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET ... iv

ABSTRACT ... v

ÖNSÖZ ... vi

KISALTMALAR ... x

TABLOLAR LİSTESİ ... xi

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiii

BÖLÜM I GİRİŞ 1.1.Problem ... 1

1.2. Araştırmanın Amacı ... 2

1.3. Araştırmanın Önemi ... 2

1.4. Sınırlılıklar ... 3

1.5. Tanımlar ... 3

BÖLÜM II KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Evcil Hayvan Sahipliği ve Evcilleştirilme Tarihi ... 5

2.2. Evcil Hayvanların İnsan Hayatındaki Rolü ... 7

2.3. Evcil Hayvan Sahiplik Rolü ... 10

2.3.1. Süs ... 11

2.3.2. Statü Sembolü ... 11

2.3.3. Aksesuar ... 12

2.3.4. Araç ... 12

2.3.5. Arkadaş ... 12

2.3.6. Genişletilmiş Benlik... 13

2.3.7. Aile Üyesi ... 13

2.3.7.1. Kardeş ... 13

2.3.7.2. Çocuk ... 13

2.3.8. Oyuncak ... 14

(9)

2.4. Evcil Hayvan Bakımına Yönelik Tutum, Davranış ve Pazarlama Uygulamaları . 14 2.5. Evcil Hayvan Sahiplerinin Demografik Özellikleri ve Satın Alma Davranışları . 16

2.6. Türkiye’de Evcil Hayvan Sahipliği ve Evcil Hayvanlara Yapılan Harcamalar .... 19

2.7. Dünyada Evcil Hayvan İçin Yapılan Harcamalar ... 21

2.7.1. Amerika Birleşik Devletleri ... 21

2.7.2. Avustralya ... 25

2.7.3. Kanada ... 26

2.7.4. Finlandiya, Tayvan, Yeni Zelanda ve Büyük Britanya... 26

2.8. Evcil Hayvan Sigortası ... 27

BÖLÜM III YÖNTEM 3.1. Araştırma Yöntemi ve Araştırma Modeli ... 29

3.2. Anket Formunun Hazırlanması ... 31

3.3. Örnekleme Yöntemi, Verilerin Toplanması ve Analizi ... 32

BÖLÜM IV BULGULAR 4.1. Evcil Hayvan Sahiplerinin Demografik Özellikleri ... 34

4.2. Sahip Olunan Evcil Hayvanlara Yönelik Özellikler ... 36

4.3. Evcil Hayvanlar İçin Yapılan Harcamalar ... 45

4.4. Faktör Analizi ... 49

4.5. Farklılıkları İncelemeye Yönelik Analizler ... 55

4.6. İlişkileri İncelemeye Yönelik Analizler ... 61

BÖLÜM V TARTIŞMA VE YORUM 5.1. Analiz Sonuçlarının Literatürdeki Sonuçlarla Karşılaştırılması ... 65

5.2. Farklılık ve Benzerliklerin Yorumlanması ... 66

(10)

BÖLÜM VI SONUÇ VE ÖNERİLER

6.1. Genel Değerlendirme ve Sonuç ... 67

6.2. Öneriler ... 68

KAYNAKÇA ... 69

EK ... 80

ÖZGEÇMİŞ ... .84

(11)

KISALTMALAR AAHA: Amerika Hayvan Hastaneleri Derneği ABD: Amerika Birleşik Devletleri

ACAC: Avustralya Kılavuz Hayvanlar Örgütü AMA: Amerika Pazarlama Derneği

APPA: Amerika Evcil Hayvan Ürünleri Derneği

ASPCA: Amerika Hayvanlara Eziyeti Önleme Topluluğu AVA: Avustralya Veteriner Hekimler Derneği

AVMA: Amerika Veteriner Hekimler Tıp Derneği PFMA: Evcil Hayvan Maması Üreticileri Derneği TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa

Tablo 1. Katılımcıların Demografik Özellikleri ... 35

Tablo 2. Sahip Olunan Hayvanların Sayısı, Seçimi, Cinsiyeti, Cinsiyetin Etkisi, Bakım Süresi, Yaşı ve Sahiplenildiği Yere İlişkin Bilgiler ... 37

Tablo 3. Seyahate Çıkarken Evcil Hayvanın Bırakıldığı Yer ve Evcil Hayvanın Parka Yürüyüşe Çıkarılma Durumuna İlişkin Bilgiler ... 39

Tablo 4. Evcil Hayvanın Uyuduğu Yeri, Eğitimi, Seyahate Çıkma Durumu, Besleme Niyeti ve Sorun Yaşamaya İlişkin Bilgiler ... 41

Tablo 5. Evcil Hayvanda İnsana Özgü Kişilik Özellikleri Sezinlemesine İlişkin Veriler... 44

Tablo 6. Evcil Hayvanın Beslenme Şekli ve Gıda Harcamaları ... 46

Tablo 7. Evcil Hayvanı Veteriner Hekime Götürme ve Sağlık Harcamaları ... 47

Tablo 8. Evcil Hayvanın Sahip Olduğu Ürünler ve Bu Ürünler İçin Yapılan Harcamalar ... 48

Tablo 9. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünü Ölçen Değişkenlerin Önceki Çalışmalarda ve Bu Araştırmada Yer Aldığı Faktörlerin Karşılaştırılması ... 51

Tablo 10. KMO Uygunluk Ölçüsü ve Bartlett Küresellik Testi ... 52

Tablo 11. Faktörlerin Cronbach Alfa Katsayısı ... 52

Tablo 12. Toplam Açıklanan Varyans ... 53

Tablo 13. Rotasyonlu Bileşen Matrisi ... 54

Tablo 14. Evcil Hayvanın Türünün Evcil Hayvan Sahiplik Rolü Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Bağımsız İki Örneklem T Testi Analizi ... 56

Tablo 15. Evcil Hayvanın Türünün Evcil Hayvan Sahiplik Rolü Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Bağımsız İki Örneklem T Testi Grup İstatistiği ... 56

Tablo 16. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Gıda Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Levene Testi ... 57

Tablo 17. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Gıda Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi ANOVA Tablosu ... 58

Tablo 18. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Sağlık Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Levene Testi ... 59

(13)

Tablo 19. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Sağlık (Veteriner) Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi ANOVA Tablosu ... 59 Tablo 20. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Ürün

Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Levene Testi ... 60 Tablo 21. Evcil Hayvan Sahiplik Rolünün Evcil Hayvan İçin Yapılan Ürün

Harcamaları Üzerinde Yarattığı Farklılığa İlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi ANOVA Tablosu ... 60 Tablo 22. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Gıda Harcamaları

Çapraz Tablosu ... 62 Tablo 23. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Gıda Harcamaları

Arasındaki İlişkiyi Ölçmeye Yönelik Ki-Kare Testi ... 62 Tablo 24. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Sağlık (Veteriner)

Harcamaları Çapraz Tablosu ... 63 Tablo 25. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Sağlık (Veteriner)

Harcamaları Arasındaki İlişkiyi Ölçmeye Yönelik Ki-Kare Testi ... 63 Tablo 26. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Ürün Harcamaları

Çapraz Tablosu ... 64 Tablo 27. Hane Halkı Geliri İle Evcil Hayvanlara Yapılan Ürün Harcamaları

Arasındaki İlişkiyi Ölçmeye Yönelik Ki-Kare Testi ... 64

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Araştırma Modeli ... 30 Şekil 2. Yeniden Oluşturulmuş Araştırma Modeli ... 55

(15)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Küreselleşmeyle birlikte yalnızlaşan modern toplumlarda oldukça popüler olan evcil hayvan bakımı, evcil hayvanın beslenme ve barınmasını sağlamanın da ötesine geçmiş ve insanların evcil hayvanları ailelerinin bir parçası, dostları veya çocukları olarak görmesinin bir sonucu olarak; evcil hayvanları için lüks ürün ve hizmetler satın almaya başlamışlardır. Evcil hayvan sahipleri normal tüketicilerle bazı yönlerden benzer özellikler sergilemelerine rağmen, bazı açılardan farklı tüketim davranışları gösterdikleri için evcil hayvan sahipleri için farklı pazarlama uygulamaları geliştirilmiştir.

İnsanların evcil hayvanlarda insana özgü özellikler bulması, evcil hayvanların insanları rahatlatması, streslerini azaltmaya yardımcı olması gibi özelliklerin bir sonucu olarak insanlar, evcil hayvanlara karşı olumlu tutum geliştirmiş ve onları ailelerinin, arkadaşlarının, çocuklarının yerine koyup sahiplenmişlerdir. Buna bağlı olarak da evcil hayvanları için farklı tüketim davranışı sergilemeye başlamışlardır.

Hayvanların evcilleştirilmeye başlamasından günümüze kadar geçen dönemde hayvanların insanların hayatındaki rolleri de dönemsel olarak farklılıklar göstermiştir.

Geçmişte genellikle araç olarak kullanılan hayvanlar günümüzde sahibinin sevgi ihtiyacını karşılayan varlıklara dönüşmüştür. Rollerde meydana gelen bu değişiklik de evcil hayvana yapılan harcamaları etkilemiştir. Değişen roller, artan harcamalar beraberinde farkı ürün ve hizmetlerin de gelişmesine katkı sağlamıştır.

1.1. Problem

Gitgide ardan evcil hayvan sahiplik oranıyla paralel olarak evcil hayvanlara yapılan harcamalar da artmış ve değişen tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için evcil hayvanlar için çeşitli ürün ve hizmetler geliştirilmiştir. Ortaya çıkan yeni ürün ve hizmetler de evcil hayvanlara yapılan harcamaların artmasına neden olmuştur.

Gerek sahiplerine verdikleri mutluluk hissiyle sağlıkları duygusal katkılar, gerek sahiplerinin onlar için satın aldıkları ürün ve hizmetlerle ekonomiye sağladıkları faydalar, gerekse de toplum içerisinde büründükleri roller neticesinde sağladıkları yardımlar dikkate alındığında evcil hayvanların hem sahiplerine hem de topluma çok sayıda fayda sağladığı aşikardır. Tüm bu faydalar göz önünde bulundurulduğunda, evcil hayvanların ve sahiplerinin hayatını kolaylaştıracak ürün, hizmet ve sosyal katkılar

(16)

bazında yeniliklerin ve iyileştirmelerin yapılması topluma, ekonomiye ve hayvanlara katkı sağlayacaktır. Fakat evcil hayvan sahiplik rollerinin ve evcil hayvan sahiplerinin karşılaştığı sorunların ve beklentilerinin tam olarak bilinememesi bu tür yenilik ve iyileştirmelerin tam olarak uygulanamaması ve amacına ulaşamaması riskini barındırmaktadır. Bu durum çalışmanın ana problemini oluşturmaktadır.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu tez çalışmasında evcil hayvan sahiplik rolünün evcil hayvanlara yapılan gıda, sağlık ve ürün harcamaları üzerinde bir fark yaratıp yaratmadığı, evcil hayvanın türünün sahiplik rolü üzerinde farklılığa yol açıp açmadığı ve hane halkı geliriyle evcil hayvanlara yapılan gıda, sağlık ve ürün harcamaları arasında bir ilişki olup olmadığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Araştırma sonucunda yanıt bulması beklenen sorular aşağıdaki gibidir.

 Evcil hayvanların, sahiplerinin yaşamlarındaki rolü nedir?

 Evcil hayvanların sahiplerinin yaşamlarındaki rolü ile evcil hayvanlara yapılan gıda harcamaları arasında fark var mıdır?

 Evcil hayvanların sahiplerinin yaşamlarındaki rolü ile evcil hayvanlara yapılan sağlık (veteriner) harcamaları arasında fark var mıdır?

 Evcil hayvanların sahiplerinin yaşamlarındaki rolü ile evcil hayvanlara yapılan ürün harcamaları arasında fark var mıdır?

 Evcil hayvanın türü ile evcil hayvan sahiplik rolü arasında fark var mıdır?

 Hane halkı geliri ile evcil hayvanlara yapılan gıda harcaması arasında ilişki var mıdır?

 Hane halkı geliri ile evcil hayvanlara yapılan sağlık (veteriner) harcaması arasında ilişki var mıdır?

 Hane halkı geliri ile evcil hayvanlara yapılan ürün harcamaları arasında ilişki var mıdır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Türkçe literatürde evcil hayvanın kullanımı çoğunlukla veteriner fakültelerine ait çalışmalardan oluşmakta olup, sosyal bilimlerde psikoloji alanında az sayıda da olsa çalışma mevcuttur. Fakat evcil hayvanlara yönelik harcamalar konusuna gelindiğinde verilerin ve çalışmaların yetersiz oluşu, bu çalışmada Türk kültürüne ait evcil hayvan sahiplik rolleri konusunda bir fikir sunulabileceği, evcil hayvan sahiplerinin özellikleri ve evcil hayvanlara yapılan harcamalar konusunda literatüre katkı sağlanabileceği, evcil

(17)

hayvan sahiplerinin dışarıda karşılaştıkları sorunları belirterek gerek kamu kurumları gerekse özel işletmeler bazında çözüm aranabileceği için önem arz etmektedir.

Evcil hayvanların rollerinin tespit edilip bu roller doğrultusunda evcil hayvanlara yapılan gıda, sağlık (veteriner) ve ürün harcamalarının rollerle bağlantısının belirlenmesi şirketlerin tüketicilerle bağlantı kurarken bu rollerden faydalanabilmesi ve evcil hayvanlara yönelik mobil veterinerlik hizmetleri, geniş kapsamlı evcil hayvan sigortası gibi hizmetlerin geliştirilmesi konusunda katkı sağlayabilmesi açısından önemlidir.

Evcil hayvan sahiplerinin dışarıda yaşadığı sorunlar incelendiğinde; alışveriş merkezlerinde evcil hayvanların bırakabileceği geçici süreli pansiyonlar, otel odalarında evcil hayvanların ihtiyaçlarını karşılayacak gereçlerin bulundurulması gibi yeni hizmet alanlarının açılmasına katkı sağlayacaktır.

Evcil hayvan sahiplerinden evcil hayvanlarını seçerken cinsiyetini kriter olarak alanların nedenleri incelendiğinde, barınaklardaki hayvanların sahiplendirilmesi hususunda cinsiyet bazlı kataloglar hazırlanarak sahiplendirme oranlarının artırılmasına katkı sağlanabilir.

Evcil hayvanlara yönelik ürün ve hizmet sunan şirketler, kedi ve köpek sahiplerinin sahiplik rollerindeki farklılıklardan yararlanılarak, kampanyalarını bu doğrultuda sürdürebilirler.

1.4. Sınırlılıklar

Evcil hayvan sahiplik rolleri ve evcil hayvanlara yapılan harcamalar konusunda Türkiye’de daha önce yapılan bir araştırmaya rastlanmamış olması, Türkiye’de sahipli hayvanların kayıt altına alınmaması nedeniyle sahipli hayvan sayısının bilinmiyor olması, evcil hayvanlar için yapılan harcamalara ilişkin verilerin çok kısıtlı olması, evcil hayvanlara ilişkin gerek devlet kurumlarının gerekse meslek odalarının istatistiki verilere sahip olmaması, anket çalışmasının sadece kedi ve köpek sahiplerine uygulatılması, kedi ve köpek dışındaki diğer evcil hayvan sahiplerinin araştırmaya dahil edilmemesi ve maliyet kısıtları çalışmanın sınırlılıklarını oluşturmaktadır.

1.5. Tanımlar

Oxford sözlükte evcil hayvan terimi “evde arkadaş olarak barındırılan kedi veya köpek gibi hayvan” (Oxford Learner’s Pocket Dictionary, 2011, s. 328), Cambridge sözlükte “evde arkadaş olarak bulundurulan ve nazik bir şekilde davranılan hayvan”

(Cambridge Online Dictionary), Grand sözlükte “zevk vermesi için evde barındırılan

(18)

hayvan” (Grand Dictionary, 2015, s. 401), Longman sözlükte ise “kedi veya köpek gibi evde bulundurulan ve bakılan hayvan” (Longman Dictionary, 1995, s. 1055) olarak tanımlanmıştır. Çeşitli kaynaklar evcil hayvana farklı örnekler vermişlerdir. Bunlar:

midilli, kedi, balık, kuş, köpek (Oxford Online Dictionary), kaplumbağa (Longman Dictionary of Contemporary English, 1995, s. 1055), tavşan, kobay faresi (Ginedomuzu), yılan ve sürüngenlerdir. (Cambridge Online Dictionary). Türk Dil Kurumu ise evcil hayvanı “evde bakılabilen, insana alışmış olan evcilleştirilmiş hayvan” olarak tanımlamış ve koyun ve ineği evcil hayvana örnek olarak vermiştir (Türk Dil Kurumu Sözlük). Yeni Zelanda hükümeti ise 2015 yılında yaptığı yasal bir düzenlemeyle hayvanları duygusal varlıklar olarak tanımlamış ve bu düzenlemenin nedenini ise hayvanlarım hem olumlu hem de olumsuz duygular barındırması olarak açıklamıştır (Independent, 17 Mayıs 2015).

(19)

BÖLÜM II

KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Çalışmanın bu bölümünde evcil hayvanların evcilleştirilmesine ait arkeolojik bulgular, evcil hayvanların insan hayatındaki rolü, sahiplik rollerine ilişkin yapılmış çalışmalardan edinilen bulgular, evcil hayvan sahiplerinin demografik özellikleri, satın alma davranışları ve evcil hayvanlara yapılan harcamalara ilişkin verilere değinilecektir.

2.1. Evcil Hayvan Sahipliği ve Evcilleştirilme Tarihi

Bilinen en eski hayvan evcilleştirilmesi Eski Dünya’da günümüzden 15.000- 17.000 yıl öncesine dayanan kurdun evcilleştirilmesidir (Vigne, 2015. s. 124). Evcil hayvanla avlanan hayvanın genellikle aynı olduğu, birçok durumda avcının avladığı hayvanın yavrusunu kampa veya köye getirdiği ve avcının karısının yavru hayvanı kendi göğsündeki sütle beslediği de bilinmektedir (Padberscek, Paul ve Serpell, 2000, s.

8). Hirschman (1994), 1978 yılında, İsrail’in kuzeyindeki eski Paleolitik döneme ait bir alanda bulunan mezarda tahminen 12.000 yıl öncesine ait bir insan ve köpeğin kalıntılarına rastlandığına, defin işlemini yöneten her kimse, yaşarken aralarında bulunan bağı vurgularcasına ölen kişinin elini köpeğin omzuna koyduğuna değinmiştir (s. 616). Antik Yunan ve Roma’da evcil hayvanın isminin, değerinin ve evcil hayvan için yas tutanın acısının yazıya döküldüğü mezarlıkların da mevcut olduğu bilinmektedir (Padberscek, Paul ve Serpell, 2000, s. 27). Çağlar boyunca, köpekler çiftlik hayvanlarını koruma ve gütme, kaleleri ve evleri koruma, kızak ve el arabalarını çekme, suçluları ve kurbanları bulma, avlanarak et sağlama konularında yardım etmişlerdir ve evcilleştirilen ilk hayvan türüdür (Byrd, 2012, s. 4-5).

Kedinin yaklaşık 3.000-4.000 yıl önce Mısır’da evcilleştirildiği bilinmekteydi.

(Ehlert, 1997, s. 9). Fakat son yıllarda yapılan kazılarda kedinin evcilleştirilmesinin daha eskiye dayandığı yönünde bulgular edinilmiştir. Çin’in Shaanxi bölgesindeki Quanhucun köyünde günümüzden 5280-5560 yıl öncesine ait kalıntılarda evcil boyutlarda kedilerin varlığına dair belirtiler bulunmuş ve hayvanlardan birinin büyük ölçüde tahıl ürünleri tüketmiş olduğu ve beklendiği gibi yoğunlukla kemirgen ve diğer küçük hayvanları yemediği saptanmıştır. Arkeologlar bu bilgi ışığında kedinin avlanamadığı ve insanlardan artan çöpteki gıdalarla beslendiği ya da insanlar tarafından bakılıp beslendiği sonucuna varmıştır (Hua, vd. 2014, s. 116-119). Kedi – insan birlikteliğinin en eski kanıtına Kıbrıs’ta 9.500 yıl öncesine ait bir mezarlıkta

(20)

rastlanmıştır (Driscoll, vd. 2007, s. 1). Mezarda 30 yaşında veya daha büyük bir insanla yaklaşık 8 aylık muhtemelen erkek bir kedinin kalıntıları bulunmuştur (Vigne, Guilaine, Debue, Haye ve Gerard, 2004). Mısır kültüründe bolluk ve bereketin simgesi olan Tanrıça Bastet dişi kedi olarak temsil edilmiş (Zawistowski, 2015, s. 32), erkek kedi ise güneş tanrısı Ra ile bağdaştırılmıştır (Johansson, 2012, s. 36). Sonrasında bu kedilere tapılmış, tapınak civarında barındırılmış ve öldükten sonra mumyalanmış ve kutsal yerlerde saklanmıştır (Ottonia, vd. 2016, s. 7). Ortaçağ Avrupa’sında ise cadılıkla ilişkilendirilmiş ve hedef haline gelmiştir (Zawistowski, 2015, s. 32). Eski uygarlıklara ait toplumlarda ambar, köy ve gemilerdeki kedileri özellikle zararlı kemirgen gibi ekonomik kayıp ve hastalıklardan sorumlu haşerelere karşı önemli koruma sağlamışlardır (Ottonia, vd. 2016, s. 3).

Özbekistan’daki antik kent Ayakagytma’da bulunan bir at ailesine ait kalıntılar ve izler incelendiğinde atın evcilleştirilmesine yönelik en eski bulguların Neolitik çağın başlarına dayandığı sonucuna varılmış ve aynı bölgede 5.000 yıl öncesine ait at toynak izleri bulunmuştur. Ayrıca aynı çalışmada atın tarih öncesi dönemde kurbanlık olarak yetiştirildiğine sonrasında ulaşım aracı olarak kullanıldığına, Milattan Önce 1.000 yılında Türkmenistan’da yarış atı olarak yetiştirildiğine de değinilmiştir (Moskalewska, Szymczak, Khudzhanazarov 2009, s. 16-19). Başka bir çalışmada da atın 4.000 – 6.000 yıl önce Rusya’nın kuzeyinde 3.000 yıl önce de Afrika’da evcilleştirildiği belirtilmiştir (Davis, 2007, s. 9-10). Levine, (1999, s. 34) Vahşi veya yabani atların etleri ve başka vücut parçaları için avlanıldığını ya da evcil hayvan veya yük hayvanı olarak eğitildiğini; evcil atların ise binicilik, taşıma, et, süt ve diğer ürünler için beslendiğini belirtmiş ve bir toplumda bu rollerin birleşiminin bir arada var olabileceğine değinmiştir. Atın evcilleştirilmesi atı kullanan toplumlara uzun mesafeli seyahatlerde, savaş ve ticarette tarım bazlı toplumlara kıyasla büyük bir avantaj sağlamıştır (Warmuth, vd. 2011, s. 1). Arkeolojik ve genetik veriler eşeklerin kurak çevrelerde evcilleştirildiğini ve nüfusun büyük bir kısmı tarafından uzun mesafelere ulaşım ve ticaret amacıyla yetiştirildiğini, ayrıca arkeolojik kanıtlar Kuzey Afrika’da eşeğin avlanmasının günümüzden 16.000 yıl öncesine dayandığını göstermektedir. (Marshall, Dobney, Denham ve Capriles, 2013, s. 2). Eşeğin evcilleştirilmesi Milattan Önce 4400- 4600 yılları arasında Mısır’da gerçekleşmiştir (Marshall ve Weissbrod, 2011) ve çöle adapte olabilmesi, çorak arazilerde ağır yükler taşıyabilmesi, daha uzağa daha sıklıkla gidebilmesi gibi nedenlerle evcilleştirilmiştir (Rossel, vd. 2008, s. 3715). Koyun, keçi, sığır ve domuzun Batı Asya’daki varlığı günümüzden 10.500 yıl öncesine

(21)

dayanmaktadır. Çin’de domuz günümüzden yaklaşık 8.600 yıl önce evcilleştirilmiştir (Vigne, 2015. s. 127). 1500’lü yılların başından itibaren, kaşif ve misyonerler Amerika’nın yerli halkını rakun, maymun, pekari (göbekli domuz), tapir, kurt, ayı, geyik, fare, sıçan, sincap ve kuş gibi geniş çeşitlilikte hayvan sahibi olarak tasvir etmiştir (Hirschman, 1994, s. 616). Evcil hayvanların İngiliz ve Hollandalı orta sınıf hanelere girmesi ise 16. ve 17. yüzyıllarda gerçekleşmiştir (Breittruck, 2012, s. 7).

1911’e gelindiğinde evcil hayvanlar orta sınıfın sembolü haline gelmiştir. Çalışan kesim evcil hayvan olarak büyük köpekleri seçerken, orta sınıf süslemesi kolay, kolayca kontrol altına alınabilen küçük köpekleri tercih etmiştir (Ehlert, 1997, s. 9).

2.2. Evcil Hayvanların İnsan Hayatındaki Rolü

Amerika Pazarlama Derneği (American Marketing Association [AMA])’ne göre bugün evcil hayvanın hanedeki rolü 10-20 yıl öncesine göre çok farklıdır. Örneğin köpekler evin arka bahçesinde yaşamaktan, ön bahçesine, sonrasında da oturma odasına ve en nihayetinde ise sahipleriyle yatak odasında yaşamaya başlamışlardır (Marketing Health Services, Summer 2014, s. 29).

İnsan – evcil hayvan ilişkisinin psikolojik, fiziksel ve sosyal faydaları vardır, özellikle de kedi ve köpek sahipleri için (Smolkovic, Fajfar ve Sonal, 2012, s. 15). Evcil hayvanlar ayrıca ruhsal bozukluk dolayısıyla tedavi gören hastalar ve yaşlılar için terapi amacıyla kullanılmaktadır (Friedmann, Honori, Lynch ve Thomas, 1980, s. 311). Boris Levinson’un içine kapanık bir çocukla iletişimde köprü kurması için bir köpeği kullanmasıyla, psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkları bulunan çocukların tedavisinde köpek kullanılmaya başlanılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır (Byrd, 2012, s. 5-6).

Şiddet gören her dört kadından üçünün şiddetle başa çıkmada evcil hayvanlarından gördükleri duygusal desteğin çok önemli bir rol oynadığının belirtildiği bir çalışmada, evcil hayvanı da şiddete maruz kalan kadınların kalmayanlara kıyasla evcil hayvanlarına karşı daha güçlü duygusal bir bağ kurdukları ortaya çıkmıştır (Flynn, 2000, s. 168-169). Evcil hayvanların özellikle afetzedeler ve gazilerin yaşadığı travma sonrası stres bozukluğuna iyi geldiği yönünde araştırmalar da mevcuttur (Clower ve Neaves, 2015, s. 7). Özellikle cinsel istismara maruz kalmış travmazedelerin sadece bir evcil hayvanın kendilerini güvende hissettirdiğini belirtmesi bu araştırmalardan sadece biridir (Walsh, 2009, s. 492). Köpekler sadece çocuklar için değil, genellikle arkadaş ve aileden uzak yaşayan kişilere neşe getirmesi amacıyla da beslenmektedir (Byrd, 2012, s.

7). 2013 yılını Kanada evcil hayvan ürünleri piyasa araştırmasına göre, köpek

(22)

sahiplerinin %86’si ve kedi sahiplerinin %89’ı evcil hayvanlarını ailelerinin bir parçası olarak gördüğünü belirtmiştir. Köpek sahipleri hayvanlarının kendilerinin fiziksel sağlığını geliştirmede katkısı olduğunu düşünürken, kedi sahipleri hayvanlarının ruhsal sağlığını geliştirdiğini ifade etmişlerdir (Competitiveness and Market Analysis Branch, Haziran 2014, s. 3). Alzaymır hastaları üzerinde yapılan bir araştırmada, evcil hayvanla vakit geçiren hastaların geçirmeyenlere kıyasla korku, sözlü saldırı ve hiperaktivite nöbetlerini daha az bir sıklıkla geçirdikleri saptanmıştır (Fritz, Farver, Kass ve Hart, 1995, s. 461). Evcil hayvanların insanların psikolojisini olumlu etkilediğine dair birçok çalışma olmasına rağmen Yeni Zelanda’da 282 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, evcil hayvana bağlılığın derecesinin araştırmaya katılanların psikolojisinde herhangi olumlu bir etki kurmadığı saptanmıştır. Bu alanda daha önce yapılan ve olumlu sonuçlar veren diğer çalışmalardan farklı olarak yaşlı insanlar yerine gençlerin araştırmaya dahil edilmesinin bu sonucu doğurduğu farklılığın nedeni olarak gösterilmiştir (Lewis, Krageloh ve Shepherd 2009, s. 99).

Almanya’da yapılan bir araştırmada evcil hayvan sahipleri yılda ortalama 11 defa doktora giderken, evcil hayvan sahibi olmayanların yılda 12,9 defa doktora gittiği tespit edilmiştir. Avustralya’da ise bu sayı evcil hayvan sahipleri için 4,9; evcil hayvan sahibi olmayanlar içinse 5,6’dır. Fiziksel aktiviteyle alakalı olarak, evcil hayvanlarıyla yürüyüşe çıkanların obezite oranı %17 iken, evcil hayvan sahibi olmayanlarda bu oran

%22’dir. Fakat evcil hayvan sahibi olup da hayvanlarıyla yürüyüşe çıkmayanlarda bu oran %28’dir (Clower ve Neaves, 2015, s. 5-6). Rijken ve Beek (2010, s. 374-382), köpekleriyle yürüyüşe çıkan insanların sıkça diğer köpek sahipleriyle tanışıp köpekleri hakkında konuştuğunu ve böylece aynı ilgi alanlarına sahip kişilerle kolaylıkla sosyal ağlarını genişlettiklerine değinip, köpek sahibi yaşlı insanların köpek sahibi olmayanlara kıyasla daha çok fiziksel egzersiz yaptıklarını belirtmiş, fakat kedi sahibi yaşlılarda bu durumun tam tersi olduğunu tespit etmiştir. Smolkovic ve diğerleri (2012, s. 17) de Rijken ve Beek’in araştırmasını destekler nitelikte, köpeklerin yürüyüş ihtiyacından dolayı fiziksel fayda sağladığını, sahipleri için sosyal etkileşim ve bağlantı kurmayı kolaylaştırma yetisine sahip olduklarını, hatta köpekleri yanlarında olmasalar bile, sahiplerinin başka insanlarla köpekleri hakkında konuşarak sosyal bağ kurabileceğine değinmişlerdir. Aynı çalışmada, evcil hayvanların ihtiyacı karşılanırken aile bağlarının daha da güçlendiğine yer verişmiştir. Avustralya Kılavuz Hayvanlar Örgütü tarafından Avustralya’da yapılan bir araştırmada köpek sahiplerinin %50’sinin, herhangi bir evcil hayvan sahibi olanların ise %40’ının evcil hayvanları sayesince

(23)

çevrelerinde yaşayan diğer insanlarla tanıştığı, köpek sahiplerinin %80’inin ise köpeklerini gezdirirken diğer insanlarla konuştuğu sonucuna varılmıştır (Australian Companion Animal Council [ACAC], 2009, s. 3). Avustralya’da yapılan başka bir araştırmada da, kadınların yanlarında evcil hayvanları yokken yürüyüş yapmayı daha az tercih ettikleri ve özellikle geceleri ve tehlikeli yerlerde, köpeklerin yürüyüş sırasında kadın sahiplerine güven duygusu verdikleri sonucuna varılmıştır (Byrd, 2012, s. 7-8).

Köpeklerin ayrıca görme engellilere kılavuzluk etme, emniyet ve gümrükte koku almaya yardımcı olma, koyun ve ineklere çobanlık etme gibi görevleri de bulunmaktadır (ACAC, 2009, s. 3). Dünya’nın ilk rehber (kılavuz) köpek okulu, 1.

Dünya Savaşı’nda görme yetişini kaybetmiş Alman askerler için 1916’da açılmıştır.

Rehber köpek okulunun Amerika’da açılması 1929 yılında The Seeing Eye adlı okulla gerçekleşmiştir. Bu tarz bir okulu Türkiye’de faaliyete geçirme girişimine, 2014 yılında kurulan Türkiye Rehber Köpekler Derneği vasıtasıyla başlanmıştır (Rehber Köpekler Derneği, 2014).

Amerika Evcil Hayvan Ürünleri Derneği’nin 2011-2012 Ulusal Evcil Hayvan Sahipleri Anketi’nde evcil hayvanlarının ölümü halinde sahiplerine ne yapacakları sorulduğunda, at sahiplerinin tamamına yakını atlarını çiftliğe gömeceğini, köpek sahiplerinin %18’i, kedi sahiplerinin %12’si, kuş sahiplerinin %6’sı, diğer küçük hayvan ve sürüngen sahiplerinin %3’ü evcil hayvanlarının küllerini koymak için vazo alacağını, evcil hayvan sahiplerinin %4’ünden azı da hayvanları için mezar taşı yaptıracaklarını belirtmiştir. Ayrıca, evcil hayvan sahiplerin %39’u hayvanının ölümü halinde aynı türden başka bir hayvan beslemeye başlayacağına değinmiştir ki bu oran 2008’de %34’tü (American Pet Products Association [APPA], 5 Nisan 2011). Evcil hayvanının ölümü halinde tekrar evcil hayvan sahibi olma isteği, hayvanın ölümünden sonra bıraktığı boşluk duygusuna bağlanmış, seyahat sıklığı ve ev sahibinin istememesi nedeniyle evcil hayvan sahibi olamayanların ise sıklıkla evcil hayvan sahibi olacakları zamanı bekledikleri belirtilmiştir (Irvine, 2004, s. 20).

2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde yapılan bir araştırmada, köpekler daha sevgi dolu ve neşeli olarak görüldüğü için çocukların kediye kıyasla köpeklere daha bağlı olduğu ve köpeklerin ailenin bir parçası olarak görüldüğü sonucuna varılmıştır (Lue, Pantenburg ve Crawford, 2007, s. 13). Bu bulguyla benzer nitelikte bir sonuç da Freiwald, Litster ve Weng (2014)’in Şikago’da yaptıkları bir araştırmada rastlanmıştır. Kedi ve köpek besleyen evcil hayvan sahiplerine hayvanlarına karşı duydukları bağlılığı 1’den 10’a kadar derecelendirmeleri istendiğinde, köpek

(24)

sahiplerinin %93,4’ü, hayvanlarını sokaktan bulup sahiplenenler hariç kedi sahiplerinin ise %89,7’si hayvanlarına olan bağlılıklarını 8 ve yukarısı olarak derecelendirmişlerdir.

Kedilerini sokaktan sahiplenenlerde ise bağlılık oranı %84,9’a düşmüştür. Aynı araştırmada ayrıca hem kedi hem de köpek besleyenlerin köpeklerine karşı daha çok bağlılık hissettiği sonucuna varılmıştır (s. 202). Yalnızlık ve evcil hayvanlara bağlılık arasındaki ilişkiyi ölçmek için gençler üzerinde yapılan başka bir araştırmada kedi ve köpek sahipleri arasında yalnızlık ve bağlılık bağlamında bir fark bulunamamış ve hem kedi hem de köpeğin yalnız yaşayan insanlara duygusal bir fayda sağladıklarına değinilmiştir (Zasloff ve Kidd, 1994, s. 750).

2006 yılında Kenya’nın Maasai bölgesinde yapılan bir çalışmada, genellikle kadınların evdeki eşeklerin bakımından sorumlu olduğu, kuraklığın olduğu dönemlerde insanların günlük su ihtiyacını karşılamak için birkaç güne bir eşeklerin su taşımada, yerel alışveriş merkezlerinden satın alınan mısır, şeker ve çayın taşınmasında, hasta insanların sağlık merkezine götürülmesinde, sığır etinin taşınmasında, törenlerde kullanılmak üzere odun taşınmasında kullanıldığı belirtilmiş ve bu tür işlerde eşeklerin kullanılmasının kadının ev işlerinde harcadığı enerjiyi aza indirdiği dolayısıyla da kadınlar için hareket esnekliği sağladığına ve kadınların iş yükünü azalttığına değinilmiştir (Marshall ve Weissbrod, 2009, s. 59-69).

2.3. Evcil Hayvan Sahiplik Rolü

Hirschman (1994) hayvanların insanların hayatındaki rolünü nesne/ürün ve varlık/arkadaş olarak iki kategoriye ayırarak incelemiştir. Nesne/ürün kategorisinde estetik değerler ve zevk için hayvan sahibi olmayı ‘aksesuar’, elit statüye ulaşmak için hayvan sahibi olmayı ‘statü sembolü’, gösteri/sergi amacıyla yetiştirmek için hayvan sahibi olmayı ‘süs’, avcılık ve taşımacılıkta kullanılmak üzere hayvan sahibi olmayı

‘araç’ olarak nitelendirmiştir. Varlık/arkadaş kategorisinde ise, hayvan sahiplerini hayvanlarını arkadaş, genişletilmiş benlik, aile üyesi, kardeş ve çocuk olarak görmelerine göre sınıflandırmıştır. Belk (1996) ise, evcil hayvanların kişinin genişletilmiş benliği, aile üyesi ve arkadaş olarak sahip olunduğunu belirtmiştir.

Plemons (2008, s. 26)’un tezinde evcil hayvanların fiziksel, ruhsal, stres azaltma, çocuk yerine konma ve yalnızlığı azaltma açısından faydalarının yanı sıra; sosyal konum ve zenginlik gibi statü sembolü olarak kullanılmaya başlandığını belirtmiştir. Köpeklerin statü göstergesi olarak kullanılmasını inceleyen başka bir çalışmada da Beverland, Farrelly ve Lim (2008), evcil hayvan sahibi olmayı motive eden iki unsura değinmiştir.

(25)

Bunlardan biri, evcil hayvanların sevilecek bir dost gibi olması, diğeri ise oyuncak, statü göstergesi ve markadır. Sanders ve Hirschman (1996, s. 114), hayvanların bize beceri kattığına ve becerilerimizi zenginleştirdiğine, statü kazanabileceğimiz durumları ve gurur duygumuzu arttırdığına değinmiştir. Jyrinki (2010), evcil hayvan sahiplerinin tutum ve davranışlarıyla evcil hayvanlarla ilgili tüketim ilişkisinin analiz ettiği çalışmasında, tüketici-evcil hayvan ilişkisini sekiz bileşen (aile üyesi, hobi, genişletilmiş benlik, sorun, yaşam tarzı, arkadaş, statü sembolü ve iş arkadaşı) altında incelemiş ve tüketicilerin evcil hayvanlarını nasıl gördüğüyle onları besleme şekilleri arasında ilişki olduğunu saptamış ve yaptığı analizler sonucunda evcil hayvanını aile üyesi olarak görenlerin onları ev yapımı gıdalarla beslediği, hobi olarak görenlerin yüksek kaliteli hazır gıdalarla beslediği sonucuna varmıştır.

2.3.1. Süs: Bu rolde hayvanlar tüketicilere estetik değer ve zevk sağladıkları için bulundurulurlar. Tropikal balıklarla dolu akvaryumlar gibi, güzel tüylü ya da melodik sesli egzotik kuşlar da sıkça bu amaca hizmet ederler (Hirschman, 1994, s. 617). Fakat, bazen kedi ve köpekler de kadın dergilerinde evin rengiyle uyumlu bir süs eşyası şekilde yer alabilirler (Jyrinki, 2010, s. 121). Bu rolde hayvanlar tıpkı ev bitki, tablo ve heykelmiş gibi görülür (Hirschman, 1994, s.

617). Türkiye’de Çeşmeli bir iş adamının evinin çevresine duvar yerine içinde üç bine yakın balık barındıran 50 metrelik bir akvaryum oluşturması ve bu akvaryum için 100.000 Euro’ya yakın harcama yapması (Hürriyet Gazetesi, 11 Ağustos 2013) bu rolün örneklerinden biridir.

2.3.2. Statü Sembolü: Bazı tüketiciler hayvanlara başarı aracı ya da elit statülerinin bir göstergesi olarak sahip olurlar. Örneğin; nadir bulunan, sıra dışı ya da pahalı hayvanlar da zenginliğin ve yüksek sosyal statünün sembolü olan Mercedes Benz, Rolex Saat ya da Hermes fular gibi tüketicilerine aynı hizmeti sunmak için satın alınabilir (Hirschman, 1994, s. 617). Rusya’da pahalı bir soydan olan Rottweiler cinsi köpek sahibi olmanın, sahiplerinin bu cinsi alacak maddi yeteneğe sahip olduğunun ya da pahalı bir koruma köpeğine sahip olmanın korunacak önemli ve pahalı eşyalarının olduğunun göstergesi olduğu varsayılmaktadır (Plemons, 2008, s. 26). 1896 yılında yayımlanan bir dergide Hollanda Kraliçesi ve Kraliçe Victoria’nın köpeklerinin de aralarında bulunduğu yılın şöhretli köpekleri ve sahiplerine yer verilmiş olması da evcil hayvanla statü göstergesi arasındaki ilişkinin bir yansımasıdır (Ritvo, 1946, s. 88-89).

İstanbul’da yapılan bir açık arttırmada Şebap cinsi bir güvercinin 90 bin TL’ye

(26)

satılması da statü sembolüne örnek gösterilebilir (NTV, 4 Şubat 2017). Benzer şekilde, Arap atları ya da şampiyon safkan hayvanlar gibi belirli ırklar yalnızca kullanmak ve eğlenmek için değil, iyi bir soydan gelmeyi simgeledikleri için de beslenmektedir (Jyrinki, 2010, s. 121). Evcil hayvanlar sadece nadir ırkları açısından değil pahalı aksesuarları açısından da statü göstergesi olabilmektedir.

Bunun en büyük kanıtı ise La Collection de Bijoux serisindeki fiyatları 150.000 Dolarla (549 bin TL) 3,2 milyon Dolar (11 milyon 712 bin TL) arasında değişen lüks tasarım köpek boyunluklarıdır. Amour Amour adlı köpek boyunluğu 52 karat değerinde, 1.600 elmastan yapılmıştır ve 3,2 milyon Dolar’lık fiyatıyla dünyanın en pahalı köpek boyunluğu unvanını elinde bulundurmaktadır (Dailymail, 10 Mart 2012).

2.3.3. Aksesuar: Bu grupta ana amaçları hayvanları sergilemek ve etrafa göstermek için yetiştiren tüketiciler yer alırlar. Hayvan sahipleri hayvanlarının doğal olmayan bir fiziksel görünüşe sahip olması için ya hayvanların genleriyle oynarlar ya da kulak ve kuyruk kestirme gibi uygulamalara başvurular (Hirschman, 1994, s. 617-618).

2.3.4. Araç: Köpekler çeşitli hayvanları avlama, tüketicilerin evini ve eşyasını koruma, ve görme ve işitme engellilere kılavuzluk ve arkadaşlık etme (Hirschman, 1994, s. 618), bomba ve uyuşturucu tespit etme (Jyrinki, 2010, s.

122) gibi çeşitli amaçlarla kullanılırlar. Hayvanlar ayrıca çocukların besleyip sevmesi için ve hastanedeki ya da huzur evindeki yaşlı ve hasta kişiler için terapi amaçlı da kullanılabilirler (Hirschman, 1994, s. 618). Otomobilden önce atlar yaygın bir şekilde taşımacılık ve seyahat için araç olarak kullanılmaktaydı (Jyrinki, 2010, s. 121-122).

2.3.5. Arkadaş: Hayvanlar sahiplerine koşulsuz ve tarafsız olarak sadakat duygusu ve yoğun bir arkadaşlık sağlarlar (Hirschman, 1994, s. 618). İstanbul’da yaşayan bir iş adamının sokakta yavruyken bulup sahiplendiği, 16 yıldır baktığı, arkadaş gibi gördüğü kedisi ölünce; kedisini defnetmek için 5 dönümlük arsa satın alıp mermerden mezar taşı yaptırması bu role örmek gösterilebilir (Milliyet Gazetesi, 15 Aralık 2012). Evcil hayvanlar sahipleriyle karşılıklı iletişim kuramasalar bile, hayvan sahiplerinin hayvanlarıyla konuşması oldukça yaygındır (Belk, 1996, s.

132). İnsanlar kıskançlık gibi daha fazla kötü davranış ve düşünce sergiledikleri için, evcil hayvanlar sahipleri için insanlardan daha iyi bir arkadaş olabilir.

(27)

Dahası evcil hayvanlar sahipleriyle aynı yatağı paylaşır ve onların eve dönmesini beklerler (Jyrinki, 2010, s. 122).

2.3.6. Genişletilmiş Benlik: Bu rolde, hayvanın özellikleri, davranışları ve dış görünüşü sahibininkiyle aynı görülür. Hayvan sahibi kendi kişiliğini hayvanına yansıtır ve hayvanın doğasını kendisine aktarır. Tüketiciler kendilerine yasak olan hırs, şehvet, aç gözlülük, öfke, kıskançlık, bağımlılık, hakimiyet ve cinsel arzu gibi özellikleri hayvanlarının göstermesinden gizli bir zevk duyabilirler (Hirschman, 1994, s. 618). Bir insanın hayvan seçimi aynı zamanda kendisinin tarifidir. Evcil hayvan saç ve giyim sitiliyle de kıyaslanabilir. Bunu açıklamak için evcil hayvanın kendimiz gibi göründüğü iddia edilir çünkü, evcil hayvan bebeklikteki halimizi temsil eder. (Jyrinki ve Leskinen, 2006, s. 543). Bu rolde evcil hayvan sahibinin benliğinin bir parçası olarak gözükmesinden dolayı hayvan sahibi evcil hayvanından ayrı olmayı hayal edemez. Hayvan sahipleri evcil hayvanlarının ve ailelerinin birbirine adapte olmasından ziyade, evcil hayvanın kendi kişilik özelliklerine ve ailelerinin yaşam tarzlarına uyduğunu ifade etmişlerdir (Belk, 1996, s. 129-130). Genişletilmiş benlik özellikle büyük ve agresif erkek köpekleri olan erkeklerde görülür. Bu durumlarda, hayvan sahibi kendisini köpeğinin cinsel gücünde ve kuvvetinde görür. Hatta köpeğinin kısırlaştırılması önerisine olumsuz tepki verebilir ya da köpeğine tasma takılmasına direnebilir (Jyrinki ve Leskinen, 2006, s. 544).

2.3.7. Aile Üyesi: Evcil Hayvanlar ailenin sevilen bir üyesi gibi görüldüklerinde ailenin çeşitli ritüellerine de katılırlar. Bu rolde aile üyeler, evcil hayvanın dışlanmış hissetmemesi için kendileri yemek yediği zaman evcil hayvana da yedirirler. Evcil hayvanların tıpkı diğer aile üyeleri gibi kendine özel yeri ve mobilyaları vardır. Hayvanlarına kutlamalarda ve aile fotoğraflarında yer verirler (Belk, 1996, s. 134-135).

2.3.7.1.Kardeş: Kendilerini tamamen yetişkin olarak görmeyen bazı genç insanlar evcil hayvanlarını çocuktan ziyade kardeş olarak tanımlamaktadır (Belk, 1996, s.

136). Tüketiciler evcil hayvanlarına karşı abilik ya da ablalık bağıyla bağlı olabilir, hayvanları küçük kardeşleri gibi görüp korumak isteyebilir ya da kardeşler arasında rekabet oluşabilir (Jyrinki, 2010, s. 123).

2.3.7.2.Çocuk: Hayvanlar geleceğin ebeveynlerine çocuk yetiştirmenin sorumluluğuna hazırlanılması konusunda yardım sağlayabilir. Hayvanlar aynı zamanda, çocuksuz çiftler ve çocukları evden ayrılmış ebeveynlerin çocukları yerine de

(28)

konulabilir (Hirschman, 1994, s. 618). Bu rolde evcil hayvanlarla konuşurken bebek seslerinin kullanımı yaygındır ve bu da evcil hayvanın yetişkin bir insandan ziyade bebek gibi görüldüğünün kanıtıdır. Evcil hayvanları eğitmek, onları önemsemek, hayvanların davranışlarından ötürü gurur ve suçluluk duymak da çocuk yetiştirmekteki özelliklerle paralellik gösterir (Belk, 1996, s.

133). Normalde küçük çocuklar için yapılan besleme, yıkama ve tarama gibi ritüeller evcil hayvanlar için de yapılır. Çocuklara tanınan ayrıcalıklar evcil hayvana da tanınır. Hatta masada yemek yemelerine bile izin verilebilir (Jyrinki, 2010, s. 122).

2.3.8. Oyuncak: Bu rolde evcil hayvanlar geçici bir heves olarak güç ve kontrol duygusu elde etmek için kullanılırlar. Bu kontrol duygusu evcil hayvanını oyuncak bebek gibi giydiren hayvan sahiplerinde de görülür. Bu rolün başka bir özelliği de hayvanlar üzerinde hakimiyet kurmak için, hayvanları sahiplerinin emirlerine uyacak şekilde eğitmektir (Belk, 1996, s. 138).

2.4. Evcil Hayvan Bakımına Yönelik Tutum, Davranış ve Pazarlama Uygulamaları Cheng, Chen ve Shang (2008, s. 4), duygusal faktörlerin bir kişinin evcil hayvan büyütmeye devam etme isteğini şekillendirmede önemli rol oynadığına değinmiş ve hayvanların bir kişinin hayatında insanlarla olduğundan daha yoğun ve güvenilir bir ilişki sağlayacağını ileri sürmüştür. Amerika Hayvan Hastaneleri Derneği’nin 2004 yılında A.B.D ve Kanada’da 1.238 evcil hayvan sahibiyle yaptığı bir anket Cheng Chen ve Shang’ın bu savını kanıtlar niteliktedir. Ankette katılımcıların %94’ü evcil hayvanının insana özgü kişilik özellikleri gösterdiğini, %56’sı çok büyük olasılıkla evcil hayvanı için kendi hayatını riske atacağını, %45’i kendilerini en çok evcil hayvanlarının dinlediğini belirtmiştir (American Animal Hospital Association [AAHA], 2004, s. 1-2).

Bu durumun sebebine ilişkin olarak (Holbrook M.B, Stephens, Day, Holbrook S.M. ve Strazar, 2001, s. 2), insanların birbirleriyle sosyal ve duygusal bağ kurup bu bağı korumasının zorlaşması sebebiyle, bu tür bağları hayvanlarla kurmaya başladığını; evcil hayvanların, sahiplerine artık toplum tarafından sağlanamayan birçok sosyal fayda sağlayabildiğini öne sürmüştür.

Evcil hayvanlara yönelik tutumlar geneli kapsayabileceği gibi bir cinse yönelik de olabilmektedir. Clark ve Page (2008, s. 3) cins bağımlılığı olan evcil hayvan sahiplerinin belirli bir köpek cinsine karşı olumlu tutum takındığını, diğer var olan cinslerle kıyaslandığında o cinsi alacağını ve uzun dönemler boyunca o cinse karşı

(29)

sadakatinin devam edeceğini belirtmiştir. Evcil hayvanlarla sahipleri arasındaki ilişkiyi ve tüketim boyutunu inceleyen Ellson’un (2008) çalışmasında köpeğin alınıp eve getirilmesinden ölümüne kadar geçen sürede sahibiyle ilişkisi ve köpek için yapılan harcamalar, tüketim yaşam eğrisi adı altında aşamalara ayrılarak anlatılmıştır. Ellson’un bu çalışmasıyla aynı bakış açısına sahip başka bir çalışma da Megehee’nin (2008) kedi ve sahiplerini baz alarak yaptığı kedi-sahip ilişkisini tüketim yaşam eğrisi aşamalarında incelediği çalışmasıdır.

Kaya (2010, s. 263-264), küreselleşme ve gelişmişliğin, beraberinde sosyal yalnızlaşmayı getirdiğini ve dolayısıyla kişilerin yalnızlıklarını giderecek başka canlı arayışlarını arttırdığını, bu durumun da evcil hayvanlarla ilgilenen insanların oluşturduğu pazarlar ve özel pazarlama uygulamalarını beraberinde getirdiğini belirtmiştir. Yeni ve farklı bir yaklaşım kullanarak, ‘evcil hayvan sahipliği’ adı altında pazar bölümlemesini hedeflemek için James ve diğerleri tarafından 1998 yılında kedi ve/veya köpek sahibi olan ve evcil hayvan sahibi olmayan 19.500 yetişkinden toplanan verilerle yapılan bir araştırmada evcil hayvan sahibi olanlarla olmayanların tutum, ilgi ve düşünceleri arasında anlamlı farklar bulunmuştur. Araştırmada evcil hayvan sahibi olanların daha maceracı, bağımsız, hayatını yaşamaya eğilimli bir karaktere sahip olduğu; evcil hayvan sahibi olmayanların ise daha tutucu, kaderci, çevre ve sağlık konusunda daha bilinçli oldukları saptanmıştır (James, McMellon ve Torres 2004, s. 72- 73). Evcil hayvan sahibi olanlar ve olmayanların tutum, ilgi ve düşünceleri arasındaki bu farklılık satın alma davranışlarında da görülebilmektedir. Brown’un (2010, s. 50) yaptığı bir araştırmada; evcil hayvan sahibi olmayanların perakende mağazasına her girişlerinde 37 Dolar (135,45 TL) harcıyorken, evcil hayvan sahibi olanların 47 Dolar (172,02 TL) harcadıkları tespit edilmiştir.

Evcil sahibi olanların alışverişlerde daha fazla para harcaması bazı şirketlerin de evcil hayvan ürünleri sektörüne girmesine sebep olmuştur. Mass Market Retailers (25 Ocak 2010, s. 18)’de yayınlanan bir makaleye göre; Origins, Paul Mitchell, Omaha Steak, Harley Davidson, Old Navy ve Canus Vermont LLC (The Nature’s Dog) gibi markalar faaliyetlerini evcil hayvan kategorisini de ekleyerek başarılı bir şekilde genişletmişlerdir. Şirketler sadece var olan uygulamalara katılmakla yetinmeyip, evcil hayvanlara yönelik yeni uygulamalar da geliştirmişlerdir. ABD’de 2000 yılında oluşturulan ve bölgesel piyasaları hedefleyen bir konsept olan ‘Mobil Veterinerlik Hizmetleri’ böyle bir uygulamadır. (Geissler, 2002, s. 75). Ekstradan sadece arama ücreti ödeyerek veterinerlik hizmetlerini tüketicilerin ayağına getiren bu hizmet

(30)

sayesinde, hasta hayvanlarını veterinere götürürken zorluk yaşayan ve yok kat etmek istemeyen tüketicilerin bu hizmetten faydalanması sağlanmıştır. Evcil hayvanlara yapılan harcamaların artışı mobilya şirketlerinin de ilgisini çekmiş ve bu şirketler evcil hayvanlara özel lüks tasarımlar üretmeye başlamışlardır. La Petite Maison şirketi bunlardan biridir ve Avrupa mimarisiyle, Fransız şatoları, İsviçre dağ kulübeleri gibi kişiye özel, lüks köpek evleri tasarlamaktadır. Hatta hayvan sahibinin evinin minyatür versiyonunu da evcil hayvanın boyutlarında tasarlayabilmektedir (Plemons, 2008, s.

37). Şirketin tasarımcısı, Japon bir köpek sahibinin Hello Kitty temalı, kristal cam bir köpek evi için 33.000 Dolar (120.780 TL) ödemeye hazır olduğunu belirtmekte (ABC News, 27 Eylül 2007), bu da, tüketicilerin evcil hayvanlarına yaptıkları harcamaların sınırının çok yüksek olduğunu göstermektedir.

2.5. Evcil Hayvan Sahiplerinin Demografik Özellikleri ve Satın Alma Davranışları ABD’de evcil hayvan ürünlerini satın alanların demografik özellikleri incelendiğinde; en önemli kısmı çift gelir sahibi ve çocuğu olmayan çiftler ve çocukları evden ayrılmış yaşlı çiftlerin oluşturduğu belirlenmiştir. Kedi veya köpek besleyen çocuksuz iki yetişkinin yaşadığı hanelerin sayısı 2004’de %50 iken 2006’da %55’e, çift gelir sahibi çocuksuz çiftlerin %59’dan %65’e, çocuksuz yaşlı çiftlerin ise %42’den

%47’e yükselmiştir. Çocuksuz çiftler genellikle daha pahalı evcil hayvan ürünleri ve hizmetleri satın alırken, Yaşlı evcil hayvan sahipleri, ergonomik olarak tasarlanmış tüy tarama fırçaları, evcil hayvanların koltuğa veya yatağa çıkarmasına yardımcı olan basamaklar gibi günlük bakım ürünlerini tercih etmektedir (Pets Gifts, 2007, s. 126- 127). Hane halkı geliri yıllık 70.000 Dolar (256.200 TL) ve üzeri olanlar 1994’ten 2004’e kadar toplan evcil hayvan gıda harcamalarını %15’den %44’e, tıbbi malzeme harcamalarını ise %21’den %43’e çıkarmışlardır (Pets Gifts, 2007, s. 125). Chen, Hung ve Peng (2012, s. 126)’nin 578 evcil hayvan sahibiyle yaptığı araştırmada; eğitim ve gelir seviyesi en yüksek evcil hayvan sahiplerinin, hayvanlarını insan rolünde gördükleri, evcil hayvanlarına yarı bağımlı insanlar (çocuklar) gibi davrandıkları ve bu nedenle evcil hayvanlarına hizmet satın alırken üstün özellik ve değeri göz önünde bulundurduklarını saptamıştır. Aynı araştırmada genellikle 20 yaş altı ya da 40-59 yaş arası, çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu, eğitim seviyesi ve geliri en düşük, grupta olanların evcil hayvanlarına bağlılıklarının zayıf olduğu dolayısıyla da hayvanlarına hizmet satın alırken daha ekonomik tercihlerde bulundukları ortaya çıkmıştır. 2009 yılında ABD’de 21.000 evcil hayvan sahibi üzerinde, o anki ekonomik durumun evcil

(31)

hayvan sahipliğine etkisi üzerine yapılan bir araştırmada; yıllık geliri 25.000 Dolardan (91.500 TL) az olan hanelerin %57’si ve geliri yıllık 25.000-50.000 Dolar (91.500- 183.000 TL) arasında olan hanelerin %67’si evcil hayvan sahiplik seviyelerinin ekonomiye rağmen değişmediğini belirtmişlerdir. Ankette ayrıca kadınların %28’inin evcil hayvanlarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının üzerinde tuttuğu ortaya çıkmıştır (Brown, 2010, s. 50).

Smolkovic ve diğerleri (2012, s. 20)’nin 268 köpek ve 97 kedi sahibiyle Slovenya’da yaptığı çalışmada, kadınların erkeklere kıyasla evcil hayvanlarına daha fazla bağlı oldukları sonucuna varmıştır. Araştırmada ayrıca evcil hayvana bağlılık arasında kırsalda ve kentte yaşayanlar arasında da düşük de olsa bir fark bulunmuş ve kırsalda yaşayanların evcil hayvanlarına daha çok bağlı olduğu aktarılmıştır. Evcil hayvanlarıyla daha uzun süre yaşayanların bağlılık derecesi daha az yaşayanlara göre daha yüksek çıkmıştır. Kadın ve erkeklerin evcil hayvan sahipliğinde farklılık gösterdiği başka bir nokta ise köpek sahipleriyle yapılan bir araştırmada ortaya çıkmıştır.

Araştırmada kadınların erkeklere kıyasla köpekleriyle daha uzun konuştuğu ve daha sık sevgi sözcükleri kullandıkları sonucuna varılmıştır (Previde, Fallani ve Valsecchi, 2006, s. 68-69).

A.B.D.’de 1980-2000 yılları arasındaki evcil hayvan sahipliği ve, evli ve bekar hane halkının evcil hayvanlarına yaptığı harcamaların analiz edildiği Schwarz, Troyer ve Walker (2007, s. 1-21)’ın çalışmasında bekar hane halkının evcil hayvan sahip olma oranının evli hane halkının yaklaşık olarak yarısı kadar olduğu, evli çiftlerin evcil hayvan yerine çocuk sahibi olma olasılıklarının yüksek olduğu, bekar hane halkının ise bunun aksine evcil hayvan sahibi olma olasılıklarının yüksek olduğu belirlenmiştir.

Ayrıca iki yaşından küçük çocuğu olanlarda evcil hayvan sahipliği olasılığının azaldığı ve evcil hayvan harcamalarının düştüğü, 2-17 yaş arası çocuğu olanlarda ise bu olasılığın arttığı fakat çocuk sayısı arttıkça evcil hayvanlarla ilgili harcamaların azaldığı tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca, evli hane halkındaki kadınların evcil hayvanlar için yapılan harcamalardaki gelir esnekliğinin erkeklerden daha küçük olduğu belirtilmiştir.

Jyrinki ve Leskinen (2006, s. 546), genişletilmiş benlik ve evcil hayvan beslenme tüketimini arasındaki ilişkiyi inceledikleri araştırmalarında; evcil hayvanları genişletilmiş benliklerinin bir parçası olarak görenlerin fiyat ve kaliteye diğer evcil hayvan sahiplerinden daha fazla önem verdikleri, evcil hayvanlarını beslerken mutluluk

(32)

duydukları, evcil hayvanlarını beslerken övülmelerinin özsaygılarını artırdığını, evcil hayvanlarının beslenmelerini daha çok planladıkları sonucuna varmışlardır.

Jyrinki (2011), evcil hayvanlarla ilişkili tüketimin tüketicilerin kimlik yapısıyla nasıl bağlantılı olduğunu analiz ettiği çalışmasında, evcil hayvanlarla ilişkili tüketimin bağımsızlık ve gücü artıran ‘karakter geliştirici’, huzur ve rahatlama sağlayan ‘mutluluk kaynağı’, evcil hayvanların sahibinin sosyal açıdan kabulünün temsilcisi olduğu ‘statü göstergesi’, evcil hayvanların doğayla ve diğer evcil hayvan sahipleriyle iletişim kurmayı sağladığı ‘iletişim aracı’, bağlılık ve minnettarlık nedeni olduğu için ‘sadakat amacı’ ve evcil hayvanlara karşı ilgisiz olma, onları nesneleştirme durumunda ‘aracı’

gibi altı yolla tüketicinin kimliğini oluşturduğunu saptamıştır. Burada mutluluk kaynağı ve karakter geliştirici ‘kişisel gelişimi’, sadakat amacı ve aracı ‘duygusal bağlılığı’, statü göstergesi ve iletişim aracı ise ‘toplumda önemli bir konumda olmayı’ ifade etmektedir. Chen ve diğerleri (2012) Bazı ürün ve hizmetlerin evcil hayvan sahibinin tüketim davranışlarını incelerken diğerlerine kıyasla daha uygun olduğunu; ödül maması, oyuncak ve konaklama gibi ürün ve hizmetlerin evcil hayvan sahibinin hayvanıyla ilişkisini araştırırken daha iyi sonuçlar verebileceğine değinmiştir (s. 119).

2009 yılı verilerine göre ABD’li köpek sahiplerinin %20’sinin evcil hayvanlarını ara sıra evde yapılan yemeklerle beslediği tespit edilmiştir (Mehlenbacher, Churchill, Olsen ve Bender 2012, s. 514).

APPA’nın 2011-2012 Ulusal Evcil Hayvan Sahipleri Anketi’nde; ABD’de evcil hayvan sahiplerinin önemli bir bölümünü genç ve evli insanların oluşturduğu ortaya çıkmıştır (APPA, 5 Nisan 2011). 2015 yılında ABD’deki evcil hayvan sahiplerinin

%10’unun evcil hayvan bakmaya yeni başlayan kişiler olduğu saptanmıştır. Ayrıca Y jenerasyonuna ait kişilerin X jenerasyonuna kıyasla, evcil hayvanlarıyla daha çok zaman geçirdiği ve hayvanlarını şımartmaya eğilimli olduğu, hayvanları için daha fazla harcama yaptığı, hayvanlarını daha sık veterinere götürdüğü, daha fazla hediye satın aldığını, evcil hayvanlara yönelik hizmetlerden daha fazla yararlandığı belirtilmiştir (APPA, 6 Mart 2015). APPA’nın 2009-2010 Ulusal Evcil Hayvan Sahipleri Anketi’ne göre; evcil hayvan sahiplerinin %17’si evcil hayvanlarına elektronik takip cihazı taktırmıştır. Elektronik takip cihazı bulunan evcil hayvan sahiplerinin demografik özellikleri incelendiğinde çoğunluğunun evinde küçük çocuğu olmayan, yüksek gelir sahibi, kendi evi olan kişilerden oluştuğu sonucuna varılmıştır (APPA, 2009).

2007 yılında ABD’de 755 evcil hayvan sahibiyle yapılan bir araştırmada kedi sahiplerinin genelde kadın, yalnız yaşayan, evcil hayvanını sokakta bulup sahiplenen,

(33)

eğitim seviyesi yüksek kişiler olduğu ve kedilerini ya yılda bir kez veterinere götürdükleri ya da hiç götürmedikleri; köpek sahiplerinin ise çoğunlukla erkek, köpeğin bakımının sorumluluğunu başkalarıyla paylaşan, köpeğini para ödeyerek sahiplenen, daha az eğitimli kişiler olduğu ve köpeklerini yılda iki defa ya da daha fazla veterinere götürdükleri tespit edilmiştir. Hem kedi hem de köpek sahibi olanların ise çoğunluğunun kadın, çocuklu evlerde yaşayan, yüksek eğitim seviyesine sahip, evcil hayvanlarının sorumluluğunu aile üyeleriyle paylaşan kişiler olduğu anlaşılmıştır. Bu kişilerin sahip olduğu kedilerin %33’ü, köpeklerin ise %13’ünün veterinere gitme sıklığı yılda birden azdır (Lue ve diğerleri, 2007, s. 10-11).

Brezilya’nın kentsel kesiminde yapılan bir araştırmada düşük gelir sahibi hanelerle kıyaslandığında yüksek gelir sahibi hanelerde çoğunlukla köpek beslendiği sonucuna varılmıştır. Aynı araştırmada gelişmiş ülkelerde elde edilen sonuçların aksine, araştırmaya dahil olan hanelerin %62’sinde en az bir köpek varken, en az bir kedi besleyen hanelerin oranı yalnızca %10 olarak tespit edilmiştir (Martins ve diğerleri, 2013, s. 215-216).

2.6. Türkiye’de Evcil Hayvan Sahipliği ve Evcil Hayvanlara Yapılan Harcamalar Türkiye İstatistik Kurumu 2015 yılı Hane Halkı Bütçe Anketi sonuçlarına göre;

evcil hayvanlara ilişkin ürün ve hizmetler için yapılan harcamaların toplam hane halkı tüketim harcamasına oranı %0,1’dir. 2015 yılı için hane halkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 3.042,75 TL iken, bu tutardan evcil hayvanlar için yapılan aylık ortalama harcama 3,10 TL’dir (Türkiye İstatistik Kurumu, [TÜİK], 2016). Fakat bu tutar hesaplanırken sadece evcil hayvan sahibi haneler baz alınmadığından ve evcil hayvan sahibi olup olmadığına bakılmaksızın Türkiye’deki hanelerin geneli bu ortalamaya dahil edildiğinden araştırma için çok sağlıklı bir sonuç vermemektedir.

Türkiye’nin ilk yerli evcil hayvan maması üreticilerinden Tropikal Pet’in 2011 yılında 34 ilde 6220 hanede yaptığı bir araştırmada; kuş, balık ve diğer hayvanlar da dahil olmak üzere Türkiye’de evcil hayvan sahibi hanelerin oranının %6 civarında olduğu, hayvan sahiplerinin %62’sinin köpek, %37’sinin kedi, %17’sinin kuş,

%12’sinin balık, %3’ünün ise diğer hayvanları beslediği, evlerinde sadece bir hayvan sahibi olanların oranının %73,5 olduğu, bunların da %41’ini köpeklerin, %19’unu kedilerin, %6’sını kuş ve balıkların oluşturduğu, evcil hayvan sahibi olsun ya da olmasın %4,8’lik bir kesimin sokak hayvanlarını düzenli olarak beslediği ve %90’ının artık ev yemeklerini kullanırken %6’sının hazır mama kullandığı, evcil hayvan sahibi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tavuk  Gallus domesticus Hindi  Meleagris gallapova Güvercin  Columba domestica Kaz  Anser domesticus Ördek  Anas domestica. Aves Domesticus

At, sığır, koyun ve diğer hayvan türleri. Lenfoid dokularda atrofi

Ayrıntılı kaynak değerlendirmeleri sonucunda cerrahi, mekanik, otolitik, enzimatik ve biyolojik debridement uygulamalarından olguya uygun olan yöntemin seçimi ile

altından dağıl madan iler l edi ği göz lenıniştir. Bugün için akup unktur noktaları vc meridyen ler nükleer izotop larl c !. Akupunktur noktala rı diğer vü cut

Ratlarda, kedilerde ve tavşanlarda esansiyel yağ asitlerinin yetersizliğine bağlı olarak seminifer tubuluslarda hafif dejenerasyon şekillenirken, bazılarında yalnızca

Türkiye’nin farkı bölgelerinde güvercinlerde bulunan Eimeria türlerinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda Niğde’de (Sarı ve ark. 2008) evcil

Türkiye de son yıllarda kanatlı sektörünün gelişimine paralel olarak evcil kanatlılar üzerinde yapılan paraziter araştırmaların sayısında kısmen bir

Pseudolynchia canariensis Macquart, 1839 (Diptera: Hippoboscidae) in Domestic Pigeons (Columba livia domestica) in Van, Turkey.. SUMMARY In this study, a total of 47 domestic