V.V.O. Vet.fak.Derg., 1995. 6 (1~2): 7-12
EvciL HA YV ANLARDA AKUPUNKTUR
İsmail Hakkı NUR2 Bumin Emre TEKE3
i Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Morfoloji Anabilim Dalı. Van -T()RKİYE
2 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Saglık Bilimleri Ensti'lüsü, Morfoloji Anabilim Dalı, Van -TÜRKlYE
Tlıe Acupuııcture or Uome·'tic Aııimals
Summaı)' :Throngh 5000 yems, acupuncture htts been succesfully applied in aniilla! and Imman healt, In this article, the
hisıory and present condition of veterinary acupuncture \Vas briet1y deseribed:OIı the other hand, ncupuncture's endienıions nnd edueation ınethods were also explaİned in today's Chilltt, In this paper, tec;lınique, 'endications, eontrendications, ıııeridinns,
aeupuneture points and needle:; in veterinary acupunetme were described too,
Özet: Akupunktur, 5000 yıldan beri insan ve hayvan sağlığıııda başarıyla uygulanımıktı.ıuır. Bu yazıda, veteriner nkupnnkturnn bugünkil durumu ve tarihi kıs;:ıca anlalıldı. Diğer tanınan, bugüniin Çin'iııde akuptınktunııı eııdikIJsyoııları ve uygulmna metodları
da açıklandı. Ayrıca, bu makalede, veteriner akUpuilkturuıı uygulmna tckııigi, eııdikasyoıı!;:ırı, koııtracııdikasyonl:.ırı, Illeridyenler,
aktıpunktur noktaları ve iğneleri ile ilgili bilgiler dc \'erildi,
Giriı ve Tarilıçe
Latince, Akus "iğne" ve PuııkIura "Bellırma"
kelimelerinin birleşmesi sonucu noktanın iğnclenıııcsi anlamında bir terim olan akupunklur. Hipokrates'in
dediği gibi "Hastalıklar dışarıdan yapılan müdahaleler ilc tedavi edilemiyorsa iç hekimin müd(lhalesine bırakılır."
felsefesinde anlam kazanan insan vücudunun kendi kendisini yenileme yeteneğinden fa~'dalanınasıdır (5,27),
Beşbin yıllık bir geçmişe sahip olan akupıınktıır gerek insan hekimliğinde gerekse vet.eriner hekimliği ;:ılanında kullanılan tedavi yöntemlerinden biri olup dünyaya Çinliler tarafından yayılmıştır,
Dünya Sağlık Teşkilaıı "WHO" 1979 ~'ılında akupunktunı bir tedavi yöntemi olarak kabul etmiştir.
Uluslararası Veteriner Akııpunktur Birliğinin kıınıluşundan bıı )'ana da 20 yıl geçmiştir (I L 12. 32).
İlk çağda "Bian" adı verilen ucu sivri taş parç;.ıları ile
akııplInktlır noktalarına yapılan uyarı meıden devrinde yerini ma den den iğnelere günümüzde ise görünıııeyen iğne şeklinde yorumlanan lazeric tedaviye bırakınıştır
(27).
MilciHan 2000 yıl kadar önce Sarı inıparaıor olarak bilinen Huang Ti Nci jing (Sarı İmparatorluğuıı Dahili
Tıp Kanunları) adlı ilk aklljJunktur kit<ıbını ~':-ızııııştır
(17.27).
Bu kitapta yer alan insan figürlerinde saçların
tepeden bağlanış biçiminin Uygur Türklerine uyması akupıınkıur tedavisini Türklerin başlaltığı göriişünü
ortaya atmıştır. Çin'in en eski tıp tarihi "HlIen-Yenzc~'"
adlı kitabın Batı Diyarı Tezkeresinin böWmiinün i 9, cildinde şöyle bir ifade bulunmaktadır: "Onlar tedavide
kullanmak için kemik iğneler bile ~tapıııışlardır", 1983'te
Doğu Türkistan'ın Hoten \'e Cimşar nalliyesinde !'apılan kazılnrda teda\'i de kullaıııldığı anlaşılan taş, havan.
bıçak, neşter \'e kemik iğneler bulunmuştur. Her iLC kadar
akupıınkıurtl Türkler bulmuş iseler de uzun yıllar Türk
\'C Çin Milletleri birbirine ~'akın komşu olduğundan akupuııkturu Çinliler de öğrenmiş "c bugünkü seviyeye gelmesinde öncülük etmişlerdir. Türkler akupunkturdan daha ziyade akuplIllkıuTlln değişik bir şekli olan d"ğl"ııı"yı (Maksa) kull"nıııışlardır (13.24.27.32).
M.Ö. 659-621 yılları arasında Bai-le-Zhen Jing (Baile'nin Veteriner Akupunktur Prensipleri) adlı ilk yeteriner akupunktur kitabını yazınıştır,
Bir bilim dalı olarak akııpunktur 19.ı9'daki Çin ihtilalinden sonra benimsenmiş olup bu tarihten itibaren akademik eğitim Ye araştırmalar başlatılmıştır (16),
Bugün Çin'de Ziraat Üni\'crsitclerine bağlı ,'eteriner
okullarında akupıınktur bir ders olarak okutulmaktadır.
Bitkisel Çiıı Tıbbı ile birlikte "Geleııeksel Çiıı Veteriııer Tıbbı" adı altında ayrı bir bilim dalı halinde
Ç:-IlIŞII maktadır,
Çin'de gerek ha~,yan hastaluıııclerinde gerekse saha
şartlarında çalışan ,'eteriner hekimler tarafıııdan ruınenatoıni. se7.eryan, ccrrahi, dahiliye. doğum, suni
tohumlaımı, reprodiiksiyon ve hayyan beslemede
akupııııkturdaıı istifade edilmektedir (29. 31.33).
i ~60 yılında bir Kazan Türk'ü olan Dr. Kair Day Türki~'e'de ilk akııpııııktur kliııiğini istanbııl Taksim'de
açmıştır, ı 96.ı'de onun ölümünden sonra uzun bir süre Türkiye'de akupunkturla uğraşan olmamıştır. Ondan önce bu işle lIğnışan var mıydı? bilinmemektedir.
Ülkemizde beşeri akupuııktıınııı geçmişi Dr. Kair Do,'
y.y.o. \"~I.Fnk. Derg. 199:'.6: (1-1):7-12
ile başlamış olmasına rağmen bugüne kadar veteriner akupunktur ile ilgili herhangi bir klinik çalışmaya rastlanınaınıştır. Bugün için Türkiye'de birbirinden ayrı çalışan, İstanbul Akupunktur Derneği ve Akupunklur
Derneği adı altında iki akupunktl1r derneği l1lC,·Cl1ltur (15.17,27).
Avrupa'da ise veteriner akupunkttır ilc· 25-]0 yıldır
LH.NUR. B.E.TEf...:E
2.İnce Barsak Mcridyeni:
Spazmolitik ronksiyonu "c mukus membranlar üzerinde etkinliği vardır.
3.Mesane Mcridycni: Eliminasyon görc,·i ,·ardır.
uğraşılmaktadır. Bugün Anııpa'da akUplIııktufll1l -ı.Böbrek Meridyeııi:
fı~toloji.k açıklaması ve praıikıe daha iyi nasıl Adrenal be7. üzerinde. sirkülasyon üzerinde ,·e
kullanılabileccği üzerinde çalışmalar yapılmaktadır (30). kalabolizll1ada ronksi~'onıı ,·ardır.
Bugün başta Fransa. ingiltere. Almanya ye A\"lıstıırya
olmak üzere Batı ülkeleriyle Çekoslouıkya. Macaristan 5.Perikard Mcridycni:
ve Polonya gibi Demir Perde ülkelerinde akupunktur Sirkülatııvar ve scksüel etkileri vardır.
tıbbi disiplin olmak okutulmaktadır (17,28).
Meridyenler
Meridyenler akapointlcri biribirine bağlayıın kanallardır. Her sistemin kcndinc özel ıneridyeni \"Cırdır
ye bu meridyen üzerindeki cıkapoinılerin uyarılması ile bu sisteme ait hastalıklar tedad cdilir. Mcridyeıılcr hakkında iki teori vardır: Çinli bilim adamlarına göre mcridyenler vücut yüzeyindeki mcvcul kanallar olup
bunların hiçbir sistemle ilgisi yoktur. B,lt ıl i bilim
adamlarına göre ise meridyenler direkt sinir sistemli ilc ilgilidirler ve sanırcıl sinir sistemini ıııcridyen olarak tarir ederler. Bu son görüşe görc meridyenler sinir sistcmi.
akapointIer ise sinir reseptörleridir ve akupıınklunın tüm faaliyeti sinir sisteminin uymılmasından ibarcttir (7. 22.
23.33).
6.Üçlü Hararet Mcridyeni:
Solunum. dolaşım ,·c iirogenital sisıem raaliyetlerini destekler.
7.S:ırra Kesesi Mcridyeııi:
Psikolqjik ye spasl1\olitik ronksiyonu \"Cırdır.
x. Karaciğer Mcridyeni:
Aııabalik özcllikleri ,·ardır.
lJ.Akciğer Meridycni:
Soluııum sistcmi ,·c Him konjestir hadiselerde
etkilidir.
IO.Kalın Barsak Meridycni:
Mliküs mcmbranlar üzcrinde eıkilidir. Eliminasyoıı Meridyeııler 12 çift olup org,lnizım:1Il11l sağ \"c sol özelliği yardır.
tarafında yer alırlar. Bu kanallarda yaşam cnc~jisi
anlamına gelen "ehi" veya "Tsiri" hiç durınaksl:l.ln 2-l i i .Midc Mcridycni:
sacit süre ilc dolaşımıkıadır (.ı. 15. 17. 19. 20). Sindirim ,·c dolaşım sistemi üzerinde etkilidir.
Bu 12 meridyen haric.indc 2 adet tck nıeridycn yardır.
Bunlardan bir tanesi vücudun ön tararında. orta Iwtta 12.Dalak-Pankrecls Meridyeni: seyreden alıcı damar merid~·eni. diğeri ise ,·ücudun arka Bağ dokusu üzerindc etkinliği ,·ardır.
tarafında orta hatta se~:reden yönetici daın;ır
mcridyenidir. Bu son iki Illcridyen enerji dengclcıııııcsi Akapointler ve depo edilmesinde çok önemli role sahiptirler (17. 19.
28). Mcridyen yad<ı kanal olcırak isimlendirilen 1.+ yol
Meridyenler vücut ~·ü/'..e~·inde mevcut k,ınallar vardır ve bu yollar üzerinde derinin elektriksel direncinin
olımısına rağmen bugün için varlıkları biliınsel olarak
kcııııtlannıış değildir. Yani meridyenlerin histolojik özellikleri açıklanamamıştır. Yalnızca meridyenlerin
varlığına dair bir takım elekırofizyolqjik veriler elde mevcuttur (28).
California Tıp Fakültesinde ıııeridyenlerin başla.ngıç noktasından enjekte edilen radyoopak maddelerle çekilen röntgen filmlerindc maddenin kanal bO~'lınca ci il
altından dağılmadan ilerlediği gözlenıniştir. Bu da meridyenlerin ,·iicuııa var olduğunun bir kanıtıdır(27).
Meridyenlerin İsim ve Fonksiyonları
ı .Kalp Meridyeni:
Vüculla belirgin fıziksel aktivite sağlar.
8
azaldığı yada elektrikscl geçirgenliğin Mttığı noktaIMa akapointler denir.
Bugün için akupunktur noktaları vc meridyenler nükleer izotoplarlc!. tennografik ve elektriksel yöntemlerle bilimselolarak kaıııllanmıştır (g. 9. 17. 25.
26).
Akcıpointlcrin bir kısmı kasımda bir kısmı ise kan
damnrları çevresinde lokalize olmuşlardır (16).
Akupunktur noktaları diğer vücut bölgelerine göre
farklı özelliklere sııhiptir. A\'usturalyalı bilim adamı
Kellner. üzerinde akupuııktur noktası ihtiva eden ıo.OOO
mın2 alanda yaptığı çalışmada reseptör sa~·ısının normal deriden bir kat daha razla olduğıııııı ortaya koymuştur.
Y<ıııi normal deride rcseptör sayısı 0.16 ikcn akupuııktur noktası ihtiva eden deride reseptör sayısının 0.32 olduğunu ve <ıkupunktur noktasında sıcaklığin i derece
Y.Y.O.Vet.fak.Oerg.1995,6(1-2):7-12
düşük olduğunu, ayrıca elektrik direncinin de düşük olduğunu ortaya koymuştur (3, 4, 27).
Akapointler hassas noktalardır. Bu noktalara basınç uygulandı~ında hastalar çevre doku)'a nazanın daha
şiddetli reaksiyon verirler. Mesela; kroner kalp
hastalarında BL44 noktasına dokunulduğuııda hastalar
şiddetli ağrı duyarlar.
Akapointlerde ısı hastalık anında çevre doku ısısına
nazaran ı veya 2 derece yükselir Mesela; sağ bacak içindeki Xingdaki noktasında ısı hastalık anında 1.2 derece yüksekti r.
Akapointlerin tesbitinde genellikle anatomik
lokalizasyonlarına göre karar verilirken, günümüzde bu
noktaların tesbitinde daha etkili metodların bulunması
için çalışmalar sürdürülmektedir (16). Rusya'da yapılan çalışmalarda her cisim gibi akupunktur noktası ihtiva eden deri parçalarındaki reseptör sayısının ra zia olması
sebebi ile dışarıya doğru "Kirlian" Hdı \'crilcn cnerjinin
çıkmasımı sebep olduğu için bu noktaların bulunmasıncı
yarayan dedektörler yapılmıştır (27).
Akapointlerin tesbitinde Japonlm 1970'li yıllardan
beri kimyasal maddelerin kullanılması ile ilgili
çalışmalar yapmaktadırlar. Son zamanlarda benzer
çalışmalar sonucu Çin'de geliştirilen bir sıvı nıevcutı.ur. Bunların dışında karanlık odalarda özel makinalarla aknpointlerin yaydıkları ışığın tesbiti, iııfrared ışınları
verilerek daha fazla emdikleri noktaların akapoint olarak tesbiti. akapointlerdeki ımıkro dalgalmııı ölçülmesi gibi yeni teknikler üzerinde çalışılımıktadır (16).
Esas Nokıalar
Her ınerid)'en üzerinde iki esas nokta vardır (28).
Esas noktalardan bir tanesi tonifikasyon !loktrısı olup
ene~ji)'i kuvvetlendirici özelliğe sahiptir. Diğer esas nokta ise sedasyon noktası olup fazla enerjinin '
uzaklaştırılmasına veya başka bir yere kanalize edilmesine yarar.
Özel Noktalar
Her meridyen üzerinde dört tane özel nokta "mdIL Bu noktalar ise şunlardır: kaynak noktası. geçiş nokııısı.
alum noktası ile muvaf<ıkat nokt.asıdır (17. 19.28).
L.Kaynak Noktası:
Bu nokta ana noktaları destekleyici fonksiyona sahiptir. Ana noktalardan hangisi ile kombine
kullanılırsa o noktanın etkisini kuvvetlendirir.
2.Geçiş Noktası:
Bu nokta ait olduğu meridyen üzerinde bulunmasına rağmen etkisi diğer meridyeni ilgilendirir.
3.AJarın Noktası:
Bu noktanın ait olduğu meridyen üzerinde bulunması şart değildir. Bu noktalar kronik hastalıklarda duyarlıdır.
Evcil Hayvanlarda AkupuııJ...1ur
4.Muvafakat (Asosiye) Noktası:
Bu noktalar lanı ve tedavide çok büyük öneme sahiptir.
Diğer Noktalar
Esas ve özel noktalarının dışında birleştirici noktalar, kardinal noktalar. ıncridyen dışı noktalar ve kişisel
noktalar da mevcttur (28).
I.Birleştirici Noktalar:
Bu noktalar. birkaç meridyeni birleştirip mutual fonksiyon gösterme yeteneğine sahiptir. Spontan
duyarlılık hallednde bu noktalar Illutlak<ı Leda\'iye dahil edi lmelidir.
2.Kardinal Noktalar:
Bu noktalar ekstra meridyel1lerin geçiş noktalarıdır.
Bu noktalar vasıtasıyla sümtli bir şekilde ene~ii regülasyonıı gerçekleşıirilebilir.
3.Meridyen Dışı Nokt.alar \'e Kişisel Noktalar:
Hiçbir meridyen üzerinde yer almayan bu noktalar Petricek ve Zcitler'e göre "S"tcllit" noktalar şeklinde iSİmlendirilir. Kesin mcvcudiyetlerine rağmen bu
noktaların enerji regül(lsyoııu üzerinde belirgin etkileri yoktur. Kişisel noktalar ise herkesıe olmayıp bazı kişilerde görülebilen noktalardır (17. 28).
E\'cil Hayvanlarda Akapointler
Günümüzde hayvanlarda tesbit edilebilen akupunktur
noktalarını şöyle sıralıyabiliriz.
At 173-180
Sığır : 96-103 Deve : 77 Koyun: 75 Tavuk: 34 Köpek: 76 Kedi : 30
Bu noktalar atl:ırda tesbit edilmiş olup daha sonradan
diğer hayyanlara adapte edilmiştir (.16).
Atıa Akapointler
Aılarda bugüne kadar 180 kadar akapoinı tesbit
edilmiş olup bunlardan 150 tanesi klinikte
kullanılmaktHdır (16).
1.Ren ZJıong:
Burmııı tam ortasında bulunan bu nokta güneş çcırpması ve koma tedavisinde kullanılır. Filifonn iğneler
ile tedavi yapılır.
9
ys.o. Vet.Fak.. Oerg. 1995. 6: (l·2):7-12
2Da Fung Men:
Bu nokta kulak kaidelerinden çıkan çizginin alında birleştiği yerdir. Tetanoz ve ensefalitis tedavilerinde kulanthr. Filiform iğnelerle tedavi yapılır.
3.Fong Men:
Kulağın arkasında boyuna doğru alIas kemiğinin tanı
önündedir. Tetanoz ve kOl11a hallerinde kullanılır.
4.Fei Sım:
Bu noktanın tesbiti için sternum ile kalça arasilla düz bir çizgi çizilir ve bu çizginin 9. kosta üzerine geldiği
nokta "Fei sım" akapointi olarcık tesbit edilir Pneumoni ve akut bronşitis tedavisinde kullanılır.
5.Gan Shu:
A)ını çizginin beşinci kostayı kestiği noktadır.
Sindirim bozuklukları ve sarılık tedavisinde kullanılır.
6.Gan Yuan Sını:
Sırt ve bel omurlarının tam orta noktasıdır. Kabızlık.
Iwzıııısızlık ve kolik ağrıların tedavisinde kullanılır.
Filiforın iğneleri ile tedavi yapılır.
7.Bai Nui:
Sacral ve lumbal omurların tanı orta noktasında
bulunur. Romatizmal hastalıklar, tetmıoz. inrenililc.
I.H.NUR, B.E.TEKE
Hayvanlarda kullanılan akupuııkıur iğnelerini altı
grupta toplayabiliriz (I 6).
i .Yuvarlak Keskin iğneler:
Akupunktur için kullaııılan ilk iğnelerdir. Bunlar yuvarlak. uzun ve uçları keskin iğnelerdir.
2.Filifornı iğneler:
Yuvarlak keskin iğnelerin modifiye edilmesiyle elde edilen iğnelerdir.
3.Üçgen Şeklindeki Kanatma iğneleri: Üç kenarı keskin pranıit şeklinde iğnelerdir.
4.Geniş iğneler:
Bu iğneler kanatma ve gaz boşaltımında kullanılır.
Bıçak gibi keskin ve geniş ağızları vardır.
5.Chaun-Huang İğneleri:
Yuv::ırlak keskin iğnelere benzerler tek rarkları daha
geniş olmaları ve uçlarında bulunan iğne deliğidir. Bu delikten geçirilen steril iplikle. ekstıdat ve lokal ödemin
drennjı sağlanır.
6. Ateş iğneleri:
Bu iğneler fılirorm iğnelere göre daha kalın ve
kısadır. Bu iğneler koterizas~'on ve termo tedavide düne, genital ve endokrin --bozuklukların ted<ıvisinde kuııanılır.
kullanılır. Filiform ve ateşli iğneler ile tedavi yapılır.
Evcil Havvanlarda Akupunkturla Tedm'i Edilebilen
S.Hou Hai: Hastalıklar
Kuyrukla anüsün lanı ortaSlIldcıdır. Kabızlık. diarc.
kolon felci ve anüs prolapsusunda kullanılır. Filiform
iğneler ile tedavi yapılır.
9.Jing Mia:
Yena jugularisin üzerinde alı i /4'ü kAlıaıma noktasıdır. PnculTIoni, akciğer konjesyoııu, ensefaliıis ve zehirlenmelerde kullanılır.
İnsan ve hayvan vücudunda normalolarak bulıımm akapointlerin dışında hasıalık anında ortaya çıkan \·c "A Shi" diye isimlendirilen akapoiııtlerin belli bir lokalizasyon bölgesi yoktur. Bunlar özellikle ağrı ,ınında
ve ağrı bölgesinde orıaya çıkarlar (16).
Akupunktur iğneleri
Akupunktur iğne1eri, altın. gümüş ve paslanmaz çelikten yapılır. Altın iğne stimülas)'on, gümüş iğne ise vücutta sedasyon etkisine sahipür. Altın ve gümüş iğnenin bu etkileri pratik uygulaınalmda
görülebilmektedir. Fakat aralarındaki anlamlı fark dencysel olarak kanıtlaııaımınııştır. Bugiin pratik uygulamada akupunkıur noktalarıııın yerlcri tam
anlamıyla tespit edildikten sonra ıedavide çelik iğne de
kuııanılsa fazla bir kayba rastlanıııanıakıadı r (6.17.28). Genel prensip olarak iğne uygulamalarında asepsi ve
aııtisepsi kurallarına dikkat edilmelidir.
lO
Isı çarpması. entoksikasyon. cerebral hiperemi.
akciğer konjesyonu. fürbür. stomatitis. ön bacaklann
roıııatizması. omuz topallıklan. episıaksis. hematuri.
koksitis. arka bacak felçleri. sancı: kııymk felci. şok.
mastitis. bronşitis. rektal prolapsus. artritler. taşikardi
gibi hastalıklar hayvanlarda akupunktur ile tedavi
ediJcbilınektedir (ıo. 28).
Akupunkturun Kullanılmayacağı Yerler
Çok aç hastalara y(lpılmamalı (kolayca kollabe olur), selim ve habis tümörler. rommizımının akut ve (Iteşii hastalıkları. teşhisi konmamış ~'üksek ateş, iğne bcııırılacak yerde skmris olgusu. aktif tüberküloz. kaşeksi
ve bitkinlik. hemofili. kardio·pulmoner yetersizlik gibi dummlarda akupunktur tedavİsi uygulanmaz (17).
Dönüşü olmayan bir hastalıkta akupunktul" tedavisi uygulanmaz. Mesela: Kanser gibi bir hastalıkda
akupunktur tedavisi uygulanaınaz. Çüııki-L akupunktur tedavisi ilc damarlarda genişlemeye ve kan dolaşım hızının artımısına sebep olunur. Bu dumm da ise kan
dolaşım hızı arttığından. kanser hücresinin hızla yayılmasına sebep olunur. Akupunktur tedavisi yanlızca organların fizyolojik olarak ronksiyonunu bozmuş olan
hastalıklarda kullanılır (17. 27).
Y. Y. O. Vet.fak..Oerg. ı 995,6( 1·2):7.12
Akupunk.tur Tedavisi Nasıl Uygulanır ?
Tedavi meridyenler üzerinde bulunan akapointlere
iğneleri n 15, 45 veya 90 derecelik açılarla batırılması ile
başlar (6, 28).
Batırına işleminden sonra iğneler akapoint noktalarında 5 veya ı 5 dakika süreyle bırakılır. İğnelerin vücutta kalma süreleri. verilen elektrik akımının gücü ilc
zamanı tedavide büyük etkendir. Akupunkturda etkili birinci unsur iğne değil batırıldığı nokta ve bu noktanın uyarılmasıdır (lO, 14, ı 7,28).
İğneler altın, gümiiş ve paslnnmaz çelikten yapılır.
Bu iğneleri Çinliler devamlı çevirerek sitimııle ederken
batıda sitimülasyon için elektrik akımı verilir (1. 17).
Akııpıınkturda iğne ile tedavi dışında ilaç
eı~jeksiyonu, lazer, mokscl. nıasaj ve elektrostimülasyon ile de tedavi yapılabilmektedir (I. 13).
Tedavi seanslarının arası 5-7 gün olmalı ve tedm'i toplam 15 seansı geçmemelidir. Eğer hafif bir iyileşme
elde edilmişse 2-3 ay mactan sonra tedavi bir daha tekrarlanabilir. Akupunktur tedavisi görmüş bir hasıaya 6 ay ile 12 ay kadm 2. bir akupunktur tcd.ıvisi yaplll11(1lllalıdır. Çünkü vücut radyasyon ile bloke
edildiğinden başarılı bir akuplInktlır tedm"isi
gerçekleştirilenıcı (18, 28).
Akııpıınktur tcdm'isi ile vücutta: sempatik "c
parasenıp~ııik sistem arasında denge sağlanıncısına_
spesifik antikor teşekkülüne, lökositlerin fagositoz
&'i.iciiniin artın(lsımı_ serum gaıııa globülinlerin artııı<ısına_
morfine benzer endorfııılerin salınıııasına. özel bir
mekanizııı(lya dayan(lf(lk hücre oksidasyonunu düzene koyup vücudun mukavemet gücünü aı11rmış oluruz (21).
Akupunktunın etki mekanil.masını net olarnk
açıklayabilmek içiıı histoloji. biyoloji, fizik. elektrik.
kimya_ mikrobiyoloji. anatomi gibi bilim dallarıııa
ihtiyaç v(lrdır (2).
Akupunktur noktaları doğnı seçilmiş ve kumllarımı
uygun bir tedaviden sonra olumlu hiçbir ce\'ap
alınmamış ise akupunktur duyarsızlığı fenol11eniyle karşı karşıya olduğumuz aklımıza gelmelidir. Duyarsızlık fenanıeni total veya parsiyel olamk oluşur. Total
du~'arsızlıkta Lutz ve Pischinger tarafından aheman insülin tedavisi önerilir. Bir kaç gün arayla ıo-ıs iinite insiilin yapılarak duyarsızlık fenoıncııi kırılmaya çalışılır.
Parsiyel dllYcırsızlık d(l ise bu olay<ı sebep ol:ın fokusların
cerrahi olarak çıkarlllnıasl1la kadar gidilebilir(28).
Sonuç olarak: Türkiye'de veteriner akuplınktuflll1 gelişebilmesi için, öııeelikle yeteriner fakülteleriilde bir
akııpunklur kürsüsü kumlması. veteriner fakültesi
öğrencilerine akupunkıunın bir ders olarak okutulması_ ayrıca gerek serbest veteriner hekimleri gerekse bu işe
ilgi duyan diğer veteriner hekimleri bilgilendirmek \'e
eğitmek amacıyla kurslar düzenlenmesi ve bir veteriner
akHpunkıur dergisi çıkartılmasının. veteriner akupunklUmn ülkemizde gelişmesine yanır sağlayac~ığı kamıatindeyiz.
Evdt Hıı~vantarda Akupunktur
L.Ablıı, M. F. (1993): Medya ve akupUlıkim, A.kupunktur Dergisi, S, 3-4,6-13.
~.Abut, M. F. (1991): Akupuııktur ve akupuııktur
yönetmeliği üzerine, Akupunktur Dergisi, 3, 2, 6-7.
3.Ablıt, M. F. (1989): Akuplinkturun etki mekanizması,
Akupunktm Dergisi, i, 5,4-5.
4.Abut, M. F. (1989): Akupunktunm temel prensipleri,
Akupunkım Dergisi, i, J, 8-9.
S.Abut, M. F. (1983) Tedavide yeni bir yöntem, Yankı
Dergisi, 647, 50-) ı.
6.Alan M. K., Slıiu H. K. (1977): Veterinary ucupııneture, Unıversıty of Pennsylvmıın Press.
7.Anoniiı.ı. (1990): H<ındtxx)k on Chiııesc "eıeriıwr)' acupuııcture and Illoxsibus(ion, FAO, regional ollice for Asia and the Pasicif. Bankok.
S.Anon. (I 987): Internationnı confenmce 011 veterinary
acupuııı.:ıurt::. China aendeıniı: puhlidıcrs, Beijing., Chiıw.
IJ.Anolı. (10R7) : The lirst "'orld çoııterenee on acnpııııctııre
<ımı Illoxibustioıı. \\orlli ıcı..lcr.ııion of nClIpulıcture and lIlo."ibustion soçictcs. Ikijiııg, China.
IO.Antcplioğhl, H., SCIIll$<lr, E ... Akın, F. (1984): Veteriner
gcncışinırji, (3. Baskı). Ank. Oniv. Vd. Fnk. ya~:ııılan, 396.
II.Banııclınan, R.lı. (1979): Aı.:.ııpuııçtun.:. The WHO vicw, WHO he"lt. 2~, 29.
ı ~.D1mıd, .i. (1979) : Tmdııinmd chiııCSI;! medicinc, WHO
healı. 18,20.
13.Bıığra, M. Y. (1989): Akupunktur Tiirk buluşuc!tır,
Aku]1l1llklllf Derg.isi, i, 3, 18-21.
1--l.Dökme, AB. (1991): Elektrositiıniilasyoıı, Akupunktıır
Dergisi, .\ ~, 20-21.
i ).Dökıne, AB. (ı 989): Türkiye'de akupunktur ilC
durumua, Akuj1unktur Dergisi, I, -ı, -ı-s.
IG.Ekrem, i:. (1093): Evcil hı.ı~·\'nnları..1:"1 akııpullktur, Türk Veterincr Hekimliği Dergisi, 5, 5, i 9·~ I.
17.Ereng.OI, A. (109~): Akupuııklur tedavisinin nııa hatları, akıipunktur uygulmnası, Aklıpl1l1klur lfi.:rgisi, 4, 1,4-7.
18.Ereng.iil, A, Ahııt, M.F .. Kocal, H., Dökım:. All
(199~): Bisdıko'mııı scmineri, Akupıınktıır Dergisi, 4, 1, 15·
18.
19.Ercngiil. A. (1990): Akupunkım skriptııımı, Tnyf ofset, İstaııbııl.
:W.I.-:rcngüı, J\. (1090): Vileuua hir engel sebebiyle
akııpıınklurda başarısızlık, Akııpunktur Dergisi, 2, 4, 26-28.
21.hclıg.Üı, J\.' (IIJX9): Akupıınk.tur çalı:jmahımıın dCğı·rlcndirilmı'si. Akupııııktur l)ergisi, 1,3, 10-13.
22. Lungslıan, 1.. (109."'): Gdcııckscl Chiııesc ı:ıcupuncturc
ders 11011:11"1.
~3.Longsll<ın. Z., Zheııxiııg, l .. Yi7JUlo, T. Zheııhu<ı, Y .•
Zi\\'CIl, L. (1903): The cOIOllr rcactions of skin lo'" electiric resistance poiın
o r
[\(;lJıx)int, American Jounıal oı Acupuncıure.(Yayma ha7..lrlanı~"or).
24.Naci, M., Lilg~ıt-ı N[1ci, 1317/1899, Ist<lnbul.
~S.ScJıoen, A.B., Schoen, R.N. (1987): The bod\' elecıiric
und vClcrinary ncupUIıCtllrc, Proccdings of the ı
3 .
mmu<.ı1ıntematioıınl congres oll veterinar\" acııınmeture. 145·147.
Belgiuın. .
26.SclıwiJrtz, C. (1984) An inırodııeıion veıeriııar~' aı.:ııplIllctıırc, !eeture givcn in Nikanıgııa lo vctenıarinııs.
27. Sezen, A (1993): Akupunktllf \re zayıflama, Başnr Ofseı, Ankara.
ii
y.y.ü. Vet.Fnk. D..:rg. 1995. G: (1-2):7-12
28.Tekeoğhl, 1. (1988): Temel akupunktıır, Acar ınatbaaeılık, İSh1nbul.
29. Wang, Q. (1992) lınroduetioıı to the veterinar)' aeupunture and ınoxibustion, leeture Ilotes. (İ. V.A.M.T.C.).
30.Wright, M., Grath, C..I. (1981): Physiolof!.ie and analgesie etTeeı afaeupuneture in the dog, .laVlntl, 5, 502-:'i07.
31.Xu, J. (1992): Treatment of COlııınolı. disc<ıse with
aeupuııeturc, lecturc natcs. (1. V.A.M.T.C.).
32.Yalııı, C. (1990): Türklerde akııpıınktur \'C moksıı,
Akuplinktur Dergisi, 1, ı, 15-31
33.YlI, C. (1992): Origiıı and development of tmditioııa]
Chinese veterinary aeııpuncture in China, lecturc Jloles.
(İ.V.AMTC.)
12
i.~1.:-..rUR. B.E.TEı..:E