• Sonuç bulunamadı

m i m a r î s i n de u s u l l er M i m ar Ş a h a b e t t in

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "m i m a r î s i n de u s u l l er M i m ar Ş a h a b e t t in"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş e h i r

m i m a r î s i n d e u s u l l e r

M i m a r Ş a h a b e t t i n

Şehir mimarisine ait yeni bilgiler 1900 yılla- rından başlar. Ondan önceki diğer örnekleri da- ha çok san at noktasından kale alabiliriz. Eski

günlerin tarihini, inşaatçılık hatıraları taşıdığı için sevebiliriz. Onlardan tamamile uzak kalmak doğ- ru değildir. Bazı şehirlerde çok güçlü ve san'atlı örnekler vardır. Fakat bizim bugünkü arzuları-

mızı ihtiyaçlarımızı bütün gidermeğe kuvvetleri azdır.

Eskiden o işleri yalnız bir usta görüyordu.

Ustanın elinde bir plânı ve kafasında bir görgüsü vardı. O bir şeh.ri, elindeki plâna ve kafasındaki görgüsüne göre güzelleştirmeğe kendini veriyor- du. Kendisine en çok kuvvet veren kaynak ince- lik, güzellik noktalaridi.

Halbuki 1900 den sonra şehir mimarisinde, yeni bilgilerden esaslı değişmeler doğdu. Eskisi yerinde, bugün bir çok bilgi kuvvetlerine ihtiyaç gösteren bir mevzu var. Onu bu hale getirenlerin başında C. Sitte bulunuyor. Sitte, şehir mimarisi- nin yeni hayatında büyük bir ada maliktir. Bu - günkü şehir mimarisinin ana hatları hiç şüphe yok onun tarafından ortaya konuldu,

Sitte, 1843 de Viyanada doğdu. Babası mi- mar Sitte'den meşhur mimarlardan öğrendikten sonra 1675 - 83 e kadar Salzburg sanayi mekte- bini idare etti. Sonra Viyanaya döndü ve orada yeniden bir sanayi mektebinin müdürlüğünü ya- pıyordu. Müteakip senelerde onu daha çok kilise inşaatını ikmal ile uğraşır görürüz. Ondan son-

raki tarihlerde Sitte tamamile bir şehir mimarıdır.

Kendisine büyük adı taktıran en çok yazılarıdır.

Hakikaten onları yüze çıkarmak için pek fazla yorgunlukları var. Günün birinde onu ölümün elinde buluyoruz. ( 1 9 0 5 )

Kendisini takip edenlerin çoğu Almandır.

Onların içinde yeni Ankarayı yapan mimar H.

Yansen de var.

Yansen Alman'ya ve 1 hariç hudutlarda adı en çok çıkanlardan biridir. 1869 da Achen- de doğmuş ve bugüne kadar pek çok şehirlerin yeni inşa plânlarını çizmiştir. Bilhassa çıkarttığı muhtelif mecmualarda Sitte tarafından esasları konulan şehir mimarisini, etrafta y a y m a ğ a ken- disini verdi.

Son senelerde Le Corbuiser adlı 1887 Isviç- rede doğmuş bir mimar gözü çeker. Ressamlığı yanında kuvvetli inşaatçı ayni zamanda çok yazı yazan bir san'atkârdır.

Pariste bir kaç. mimar mecmuası idare edi- yor. Yeni şehir mimarisi etrafında, plânlar vücu- de getiriyor.. Şehir mimarisinin yeni hayatının ne suretle ve kimler tarafından ortaya konulduğun- dan biraz bahsettim. Bu uğurda muhtelif ülke - lerde çalışanlardan bazı misaller getirdim. Daha benim adını geçmediğim mimarlar kalmış olabi- lir. Fakat maksat burada işçilik noktasından şehir mimarisinin vazifesini anlatmaktır. Tarihçesi ile meşgul olmak değildir. Şehir mimarisinin ana hat- larına başlamadan evvel, bu kelime etrafında bazı

(2)

diyeceklerim var. Burada onu önce söylemeliyim.

Bir defa şehir mimarisi, şehircilik, bu keli - meler Fransızarın, urbanisme Amanarın Staedts- bau kelimelerinin Türkçesidir. İlki daha çok tam mana veriyor. İkinci kelime bizde ilk defa, İstan- bul belediye reisliğinde bulunan daktor Emin Bey tarafından kullanıldı. Hatta Emin Bey bu başlık altında Fransızcadan iki kitabı, Türkçeye çevirdi.

Gazeteler de ayni kelimeyi yazıyorlar. Halbuki bu ve buna benzer ıstılahları her eli kalem tutan istediği şekilde kuManması doğru değildir. Avru- pada olduğu gibi bir defa anlarına sormak lâzım- dır.

Sonra kullanılan kelime ile şehrin yalnız top- luluk hayatını anlatmak kâfi değildir. O topluluk mimari faaliyetlerle temin edildiği için, şehir mi- marisi demek icap eder.

Şehir mimarisi, topluluk ihtiyaçlarını şehir- lerde muhtelif bilgi dayaklarile temin eder. İçe- risinde san at, işçilik, ticaret, nüfus, sıhhat düşün- celeri vardır. Bunları ele geçirmek için ana hat- larını üç gruba bölmek lâzımdır.

ilki için, şehrin bütün vaziyetini gözönünde bulundurmalıyız. Meselâ şehrin tarih noktasından geçmişi, iktisadî coğrafya hali, şehir ticaret şehri midir, bir san'at şehri olmağa elverir mi? Arazsi düz müdür, dağlık mı, hayvan beslemeğe, ekin ekmeğe toprağı müsait midir. İnsanı çok mudur, az mıdır, ne gibi hastalıkları var, doğanlarla ölen- lerin yıllık sayısı kaçtır, hangi şehirlere komşudur, bu şehirlerle sanayi ve ticaret noktasından ilişiği var mıdır, şehrin sınırarı nasıdır?

Bu noktaları inceledikten sonra şehrin plâ- nını yapmak kabildir. Sonra bu plânı ortaya ge- tirirken, şehrin ayrıca kuşbakışı görünüşlerine lü- zum vardır.

ikinci ve sonuncusu, muhtelif büyüklüklerde plânlar meydana çıkarmak, ko'ay surette tatbik- lerine savaşmak noktalarıdır. Bunlar için ilkönce yapılacak şey, şehri parçalara ayırır bir baş plân yapılır. Üzerinde şehrin bölmeleri açık surette gösterilir.

Onlara iktisadı plânlar, yapı ana hatları plânları, yapıcılık plânları, şehir sınırlarının plân- ları... gibi bir çok başlıklar takabiliriz. I abiî plânlar üzerinde şehir bölmelerini yaparken, gö- zü çok açmak lâzımdır. Şehirde bölmeleri, öyle gelişigüzel yapmaktan çok geri durmalıdır. Me- selâ şehrin, su ihtiyacı ve kanallarını ge.yet isabetli bildirmek lâzımdır.

Bütün bu işler, mimarın eli altında, mühen- dis, ölcücü... gibi anlarların topluluğile başarılır.

En güç işi görecek mimar olduğu için, çok olgun olması şarttır. Çünkü bu işde yapılacak küçük bir hata şehrin kazanacağı bütün değeri yok eder.

Şehir plânlarında, daima büyük, derin ince- Ieştirmeyi öııce yapacağız. Şehrin büyüklüğünü veren ilk plân elde olacak, üzerinden yürümeğe başlıyacağız.

Yollar, plânda en güçlü mevkii tutar. Ciheti şehirlerde iyi tayin etmek lâzımdır. Yollar, cad- deler, köprüler f a y d a verecek şekillerde olmalı- dır. Ev mıntıkalarıyolları, gezme yolları, bahçelere gider yollar diye nevileri vardır. Yollar tanzim nok tasından şöyle teferruatlara maliktir. Tramvay, ça- yırlık, bisik'et, süvaıi, ağaç ve bahçe önü yerli ye- rinde bulunmak icap eder. Sokakları açarken plân- Isrda şu kapının ne gibi ihtiyaçlara yarıyacağını iyi- ce tayin etmelidir. Sokağın vereceği fayda ondan

sonra elde olacaktır. Meselâ orası üzerinde insan- ların fazla geçtiği bir yol mudur? Şehirde hangi civarın vasıtası oluyor. Yalnız evlerin civarına düşen yolcuları pek seyrek bir sokak mıdır? Bun- ları plânlarda kat'î tasrih ettikten sonra fi'liyata

başlamalıdır. Meselâ fabrika civarında bulunan sokaklar, şehrin dahilî sokağını yekdiğerinden tefrik etmelidir.

Sokaktan halkm gezme ihtiyaçlarını temin için iki taraflı fayda bekleniyorsa gayet ince dü- şünmüş olmalıdır. Şehrin tramvayı dikkate alın- mak isteniyorsa ona göre genişlik vermek lâzım- dır Burada nakil vasıtası araba, otomobil olaca- ğına göre sokak genişliğini verilir. Umumi- yetle üç araba yeri 2 -f 2 + 2 = 6 m. • bazan bu miktarı 6. 7 m kadar almak mümkün olduğu gi- bi, 7,5 m. ye çıkarmak da kabildir.

Büyük şehirlerde, bahçeli şehir, villâ yan - ları amele aileleri fazla olursa mümkün olduğu kadar bunu geniş vermek icap eder. Şehir mer- kezine bağlamağa dikkat etmelidir. Avrupa bü- yük şehirlerinde teknik - İşçilik kuvvetile, bu ar- zuları kolaylıkla temin etmek kabildir. Elektrikli tramvay, otomobil şehirle civarı arasında en sür'- atli vasıtadan biridir. Meselâ tramvay yerine Al- manyanm bazı şehirlerinde daha iktisadî düşünce ile büyük otomobillerle temin olunur. Haçta Vis- baden'de son zamanlarda tramvay şekli büyük ~b:'r inkişaf göste.riyor. Tramvaylar, otomobiller yuka- rıdan e'ektrik kuvvetile sokakta demiryolsuz gi- diyor.

Avrıipada bu noktalar her şehir plânında istenerek yapılmıştır. Şehirlerde tramvay hatları esas noktayi teşkil eder. Eskiden şehirlerde tram- vay hatlarına, ticarethane yanlarında yol verili- yordu. Tramvay arabası için 2,10 m. genişliği bazan 2,7 m. tramvay, araba için 8 m. vermek kâfidir. Tramvay v e arabanın arasında 0,7 m.

kadar açıklık bulundurmak lâzımdır. Bu suretle çarpışma tehlikesi olmaz. Bunun için 10,7 m. -

i 1,0 m. almak istenilen şeyi tamamile yerine ge- tirir.

(3)

Sokaklarda tramvaylar için muayyen yürü- yüş kabul etmelidir. Her halde yürüyüş 35-40 km. yi tecavüz etmemelidir. Tramvay durak yer- lerine bir nisbet dahilinde uzaklık vermelidir.

Tabiî tramvaylara verilecek yürüyüşler açık ve yeraltı diye değişiktir. Sokaklarda, kaldırımlar, üzerinde gezeceklerin çokluğuna v e y a azlığına

Sabidir. Umumiyet üzere sokak kaldırımlarında bir kişi için 0,7 m. genişlik tatbik edilebilir. Kal- dırımlarda hamalların yüklü olduklarına göre ge- nişlikleri hesap edilmelidir. Bazı sokaklarda bu dediklerimden fazla da alınabilir.

İki insan için 1,5 - 1,4 m. verilir ve 2 - 3m.

kaldırımda dört genişlik insan genişliğini teşkil eder.

Yağmurlu havada dört kişinin kaldırımda gitmesine imkân olmadığı için şemsiyeli yalnız üç kişi gidebilir. Büyük şehirlerde sokakların ge- nişliği için ayrıca ölçüler vardır. Bu genişliğe çok ihtiyaç vardır. Yalnız sokaklarda yeşillik mevkii- ni bilmek lâzımdır. Tabiî kuru ağaç kalabalıkları sokağın asıl tesirini de kaybettirir. Sokakların hangi taraflarında ağaç dikmenin faydalı olduğu- nu takdir etmelidir.

Sokakların genişliği, evlerin yüksekliğine tâ- bidir. Fakat bu kaide 1 7 inci, 1 8 inci asırlarda Avrupa şehirlerinde tatbik ediliyordu. Fakat elan her yerde tatbik edilmesi doğru olamaz.

Her halde sokağın kendisine göre bir hususiyeti bulunmalıdır. Bunun için şehir mimarlarından bazıları evlerin irtifaı 5 m. olursa 3 m. sokak genişliği verilmesini teklif ederler. Üzerinde yol- cuları fazla olan sokaklarda çok az bir genişlik- tir. Bunun daha ziyade küçük sokaklarda tatbiki biraz muvafık sayılabilir, iktisadî noktadan doğru gibi görülen az genişlikli sokakların, sıhhat nok- tasından zararı olabileceğini hatırlamak lâzımdır.

Sokakların yekdiğerile birleşme noktalarını vermek plânlarda güçtür. Sokaklarda yürüyüşü ternin etmek için birleşmelerin kullanışlı bulun - ması lâzımdır. Sokakların istikametlerinden bu noktaların meydana getirilmesi tabiî olanıdır. So- kaklardan gelen hatlar dairenin merkez noktası

^ibi bir şekil ahzederse o zaman kolaylık baş gös- terir. Birinci nokta, şehrin muhtelif noktalarile merkezi yekdiğerine bağlıyacak sokakların yapıl- masıdır. İçinde bu sokakları açmak için şehir mi- marisi usullerinden istifade etmelidir. Şehir için faydası yalnız güzel göstermek değil, şehir halkı- nın sıhhatini düşünmektir.

Şehrin ilerilemesinde en büyük iyiliği so . kaklar yapar. Meselâ ufak bir şehrin genişleme- finde yanlarİle merkezi arasında inşaî hareket - ler ilk adımı teşkil eder. Şehirde intihap edilen bu noktanın merkezde bulunması icap etmez.

Şehirlerde sokaklar başlıca iki kısma ayrılmış olabilir. 1 dereceli büyük sokaklardır. Doğrudan doğruya merkez ve y a n noktaları arasındadır.

Diğeri 2 ufak sokaklardır. Şehir dahilinde nok.

taları yekdiğerine rapteder. Bunlara 2 inci derece sokaklar denir. 1 inci derece sokaklar şehrin enbü- yük geçme, götürme vasıtalarıdır. Bazan bu so- kaklar üzerinde gezme için yeşillikler vermek halk için faydalıdır.

Plânlarda şehir yanları en ziyade 1. dere- celi sokaklarla 2. dereceli sokaklar arasında yer ayırmalıdır. Yanların yapı katlarına göre sokak- lar geniş olduğu gibi, sokakların genişliğine göre de yapılara yükseklik verilir. Sağlık noktasında sokakların geniş olması yalnız kâfi değildir. So - kakların, meydanların; ağaçlarla, çayırlıklarla süslenmesi şehirlerde ihtiyaçlardan biridir. So - kakların geniş olmasını istemeliyiz. Genişliklier, nüfusa, mevkie, ticarete tâbidir. Kolaylığı için 45 m. genişliğinde o'malıdır. Bu sokaklar şehir-

de 1. dereceli sokaklar. Yanında sayılacak 2.

dereceli sokaklar 1. dereceli sokaklardan daha az genişliktedir. Tramvay bulunduğu halde geniş - İlkleri yalnız 35 m. kadardır.

Bunlarda tramvay telleri 1 dereceli sokak, lar gibi, sokakların yanlarınla bağlı tellerle değil- dir. Ortada bir direğe bağlanmış tellerle yürütü- lür. Bu sokaklarda tramvayların genişliği 5.5 m., dir. 2. dereceli sokaklarda daha fazla genişlik vermekten sakınmalıdır. Çünkü iktisadî noktadan doğru sayılamaz. Sokak kenarlarının düz hatlar- dan olması için daima yan yapıları kale almak icap eder. Ticarethanelere giden kısımlarında yalnız 26 m. genişlik ve.rmek kâfidir. Bunun 12 m. si tramvay ve arabaların üstünü 1 4 m iki yan- lara vermek lâzımdır. Sokaklarda yeşillik yapıl, ması için burada bazı usuller söyliyelim. Tram- vayların, çayırlıkların ortaisından iki taraflı ağaç ortasından geçmesi, yahut insan yolları iki taraflı ağaçlıklar arasına vermelidir. Evlerin yanına, önü- ne bahçe koyarak sokaklarda yeşilliğin vücude getirilmesi mümkün olabilir.

Küçük evlerin sokaklarını 5 m. den inti- hap etmelidir. Sokaklarda ortada araba yollan için 2 m. ve yanlarda kaldırımlar için 1.5 m. ge- nişliği verilir. Arabaların geçtiği kısım, taş döşe- melidir. Bazan geçme yolu bir kaldırım olursa craba yolu a ı r t a r . ve 3,50 m. ve eğer sokak 6.50 m. iss, araba için 4.70 m. kaldırımı 1,80 m. yap- malıdır. Sokağın uzunluğu 100 m. ise genişliği 3.35 olabilir. Araba yolu gelip gitme için alın ..

mış ise o vakit genişlik fazlalaşır, 5 m. olur. Yan- dan ev bahçeleri başlar. Bu civarda bulunan ev- ler daha muntazam halde inşa edilmişlerse 8 m.

ve 9 m. den intihap etmek caizdir. Genişliği

(4)

2 + 2 = 4 m. dir.

Lüks sokaklarda büsbütün başkadır. V e sokağı 1 0 m. den kabul etmek icap eder. A r a b a yolu 5 m., kaldırımlardan her biri 2.50 m. dir

2.50 -+- 2.50 m = 5 + 5 = 10 m.

eder. Sokak 1 2 m. olduğuna göre o vakit araba yolunu 6 m. almak ve kaldırımların 3 m, üzerin, den ikisine birden 6 m. vermek zaruridir.

Sokaklarda yük otomobilleri için 1 3 m. üze- rinden kale almağı unutulmamalıdır. Araba ile 6 m. den 7 m. ye kadar çıkar. Sokakların ağaç- larla, çayırlıklarla süslenmesi daima faydalıdır.

Ve sokakları açarken, evleri hava ve güneşten etmemeli, ölçüyü daha geniş tutmak, yapıları gözetmek lâzımdır. Önlere konacak bahçeler için orta bir büyüklük vermelidir..

İnsanlar iklimin tesirlerine karşı günün bü- yük kısmını kapalı sahada geçirmek mecburiye - tindedir. Binaenaleyh vakit geçirmek istediğimiz sahalar her halde bütün istirahatı ve ihtiyaçları temin etmelidir. Hava, güneş, su bu ihtiyaçlardan bir grup teşkil eder. Binalar ayni zamanda sıcak ve soğuğa karşı kendini muhafaza edebilecek va- ziyette olmalıdır. Ya doğrudan doğruya halkın ikametlerine ait binalar vardır. Hususî evler, ki- ralık evler, bazan bunların alt katları ticarethane olarak kullanılır.. Diğeri belediye dairesi, hükû - met konağı, hastane, pazar, tiyatro gibi idareleri hükümete ait nevileri havi olabilir.

Almanıyada büyük şehirlerde % 90 halk mutfak ve iki odayı havi küçük evlerde ikamet eder. Şehir inşaatçılığında mühim vazifelerden biri sıhhî ve iktisadî düşünce etrafında küçük ev- leri çoğaltmak olmalıdır. Bu türlü inşaatta Avru.

pada o'duğu gibi muhtelif aileleri bir oda dahi- linde yaşatmamalıdır. Ufak gruplar hallinde ev- ler inşa ederek gayeyi elde etmek lâzımdır. Tabiî Avrupada buna imkân bulunmuyor. Bu nevi ev.

lerin pek yüksek icar bedelleri vardır. Bizde ise arazi fiatı, icar bedeli Avrupada olduğu kadar yükselmjiş değildir. Kiralık evler yapılırken her şeyden1 evvel sıhhat noktasından zarar verecek hatalardan salim olması icap eder.

Hususî evler, en ziyade etrafı boş sahada, y a diğer evlerle birlikte ve yahut dahilde olmak üzere üç surette inşa edilir. Serbest sahada inşa edilmiş evler kadar kullanış ve istirahati havi de- ğildir. Onun için bu mecburiyeti en fazla nüfus nisbeti ziyade olan şehirlerde ihtiyar etmek caiz- dir. Bu evlerde, ışık ve hava ihtiyaçları üç taraf- tan temin edildiği gibi, mutfak, merdiven, apte- sante ve methal mahallerini binanın şimale müte- veccih kısmında intihap etmelidir. Tabiî, Avru.

pada arazi pahalılığı yüzünden tek aileli evler in- şasına o kadar rağbet verilemiyor. Bunun yerine

ekseriyetle tek methali i, merdiven teşkilâtını ba- vi üç katlı kiralık evler inşa olunuyor. Evler y a doğrudan doğruya serbest arazide başlıbaşına olarak, yahut o civarda bulunan ev gruplarile temadi eder surette inşa etmelidir.

A v l u y a düşen kısımda oturma için bina çı- kıntıları inşa etmek kat'iyyen caiz olamaz. Pa - zar ve işlek caddelerde binalarda bodrum katı doğrudan doğruya ticarethane, lokanta, dükkân, mağaza gibi şeylere hasretmek lâzımdır, ihtiyaç görüldüğü zaman birinci katta tüccar mataıını havi sahalar vücude getirmek kabildir. Ikir.fci kattan itibaren diğer katları ikamet mahalleri için ayırmak doğrudur. Her dükkân veya mağaza yekdiğerile kat'î surette dahilden münasebeti ol- mıyacaktır. Fakat methalleri daima sokaklara açılmış bulunacaktır. Hususî olan ticarethaneler için ayrıca binalar inşa etmek lüzumu vardır. Bu gibi ticarethaneler dördüncü ve altıncı katları havi olabilir.

Ameleler, ustalar için yapılacak evlerde sa.

ha İtibarile ve iktisadî noktadan fevka'âde elve- rişli o'ması şarttır. A.ile evlerinden onların farkı, yalnız kü;üklük ve haricî görünüş itibariledir. Da- ha ziyade basit ve sade bir tarzda inşa edilmiş o- lacaktır. Bunlardan m a a d a şehir idarelerini alâka dar eden belediye, hükümet, hastaneler, mektep- ler, müzeler, kitaphaneler.

Şehirlerde inşa edilecek binaların şekilleri için bazı şartlara riayet etmek lâzımdır. Seri ha- linde bulunacak evler, ya dört tarafı sokakla tah- dit edilmiş bir saha dahilinde intihap olunur ve yahut iki sokak arasında inşa edilmiş bir şekilde bulunur. Bunlardan birinci şekilde olduğuna göre mümkün olduğu k a d a r kıt a halinde bulunacak evlerin hudutları arasında hava, güneş, ziya ihti- yaçlarını gözetecek surette avlu sahasının meyda- na gelmesine dikkat etmelidir. Avlu doğrudan doğruya yeşilliği havi olmıyan bir saha halinde değil, belki evleri yeşillik ihtiyaçlarını temin ede- bilecek bir bahçe şeklinde bulunmasına ehemmi- yet vermelidir. Mecburiyet hasıl olmıyan şehirler- de bunu şöyle izah etmeliyiz. Türkiye şehirleri gibi geniş sahaları olan şehirlerde böyle binaların inşa edilmesine ihtiyaç yoktur. Türkiye şehirlerin- de grup halinde evlerin inşası çok tavsiyeye şayan- dır. Bu çeşit evlere Avrupada nüfusu fazla olan şehirlerde ehemmiyet verilmektedir. Diğer iki sokak arasına isabet eden kıt a halinde binalarda da ayni şartları dikkate alarak inşa etmek caizdir.

Kıt'a halinde evlerin fazla miktarda avlu sahası intihabı iktisat noktasından doğru değildir.

Avlular dahilinde iktisadî olsun diye diğer bir ev

(5)

inşası sıhhî noktadan zarar vermek demektir. Bi- naenaleyh her hangi suretle olursa olsun mutlak surette kıt'a halinde inşa edilecek bina avluların, da muayyen bir saha tefrik etmek mecburiyeti vardır. Bunların haricinde şu riokta'arın bina ne- vilerine göre tatbik edilmesi lâzımdır. Meselâ ti- carethane binalarını büyük cepheli binalardan in.

tihap etmek lâzım olduğu gibi uzunlarını müm- kün olduğu kadar bahçe'1 eril e birlikte ve fabrika- lar için binadan edilecek istifadeye göre şekil ve.

rilmeli; bir aileli ve küçük evleri ufak ve dar şe- killerden intihap etmelidir.

T abiî halde binalar yukarıdaki cinslerine göre aşağıda yazdığım mikyas dahilinde inşa edil- mesi icap eder.

Ticaret evleri: Büyüklüğü 60 mı. den başh- yarak 80 m. kadar genişlik verildiği gibi uzun - hıkları 150 m,- itibaren 200 ıra. kadaT devam eder.

Kiralık evler için genişlikler 50 m. den de- vam ederek 60 m. ye kadar çıkar ve uzunluk'arı

100 m. den başlıya.rak 200 m. ye kadar çıkarmak imkân dahilindedir.

Aile evleri: Kiralık evlerde olduğu mikta- rın aynidir. Genişlikleri 50 m. den baş'ar ve 60 m. ye kadar çıkar. Uzunlukları ise 1 00 m. den 200 nı, ye kadardır.

Küçük evler: Bunlar için verilecek mikyas- lar herhalde diğerlerinden daha aşağıdır. Ge- nişlikleri 40 m. den 50 m„ kadar ve uzun'uklanrı 50 m„ ile 200 m. arasında tahavvül eder.

Fabrikalar için kabul edilecek eb atlarda arzan 100 m. den başlanarak 250 iri. kadar yük- seldiği gibi tulleri de 300 m. ile 400 m. beyninde bulunur.

Bu mikyaslar tabiî yalnız Avrupa inşaat kanunlarının verdiği salâhiyete görejdir. Büzde bunun doğrudan doğruya mahallî inşaat kanun- larımıza göre eb'at verilmesi dikkati ce-'betme- lidir.

Şehir dahilinde bulunması zaruri pazar, murur, âbide tezyinat ve bahçe meydanlarıdır.

Bunları yekdiğerine, mevkiine uyacak hususiyette koymak lâzımdır- Bazan: iki meydanı, yahut da- ha fazla meydanları birbiri yanına koyarlar. Es- ki yıl arda meydanları iki usul üzerine intihap ederlerdi. Eğer şehre veya şehrin tevsiine ait plânda bina grupları yapılmış binalar düz olma-

dık hatlardan ise köşesiz meydan vücude getiri- lirdi. Yapılara yer vermekte büyük tecrübeleri vardı. Eski örneklerden bir pazar meydanı, ev grup1 arı yüzünden meydana gelmiş güzel bir mi- saldir.

Doğrudan doğruya san'a-tkârm bularak or - taya koyduğu bir meydan değildir, daha ziyade ev gruplarının şekillerinden çıkan bir örnektir.

İkinci misa' Amalienburg'da bulunuyor. Bugünkü mimarlara bunları tavsiye etmek doğru olamaz Çünkü her biri tesadüfün ortaya çıkardığı eserler- dir. Şehir mimarî san atı, eski eserlerin kopyası değildir, san'atkârm hataları terkederek yeni hu- susiyetli eserler yapmasıdır.

Her şeh.irde yeşillik sahasına büyük ihtiyaç vardır. Bunu temin etmek için boş arazinin gü - zelleştirilmesi icap eder. Spor, oyun ve çocuklar için kumlu meydanlara lüzum görülüyor. Şehir civarında akar su varsa, yanına kumlu, hava, gü.

neş banyo mahallerinin intihap edilmesi lâzım - dır. Şehirde boş arazi fazla ise koşu mahallerini havi büyük park sahası intihap etmelidir. Oyun meydanları yap^ırken eni ziyade sahanın tezyini ciheti değil, fakat orasının oyun ihtiyacını temin s- der bir şekilde meydana getirilmesi düşünülür. Bu- nun için parklarda oyun meydanı ile süs yerlerini birbirinden ayırt etmeğe dikkat etmelidir.

Yeşilliklerin mimarî bir gaye İle vücude ge- tirilmesi şehir parkçılığmın bir noktasını teşkil eder. Sahaların bölümünde en ziyade mimarî dü- şünce ile hareket etmelidir.' Bu suretle sahaların umumî kullanışları temin edilmiş olur. Şehir'erdc yeşillik sahasının meydana getirilmesi yalmz şe- hirlerin umumî heyette civarile mütenasip güzel.

l";rtirilmesi demektir. Umumiyet itibarile parklar istifade noktasından iki fikre istinat eder. Birinci- si büyükler için, diğeri küçük'ere mahsus oyun meydanlarıdır. Çocuklar için oyun meydanları - nın daha aşağı sahada bulunmasına dikkat etme- lidir. Böyle olmasına tek sebep orada gürültüle- rin hariçten işitilmemiş olmasıdır.

Mimar Engelhart'ın Düsseldorf'da yaptığı bir oyun meydanı misal olarak söylenebilir.

Frankfurt da Heike tarafndan yapılmış spor meydanı halk parkıdır. 40 ha. büyüklüğünde iki büyük oyun çayırlığı va;rdır. Biri 9 haı. büyüklü- ğünde sekiz tane ayak topu yeridir. Biri 4% ha.

dört ayak topu oynanacak ye'' u " 'nuyor. Çayır-

(6)

lık doğrudan doğruya mektep çocuklarının oyun- larına aittir. Çayırlıktan spor cemiyetleri de fay- dalanıyor. Ortasında 4,8 ha. lık su yeri kışın buzda k a y m a k için kullanılıyor. Parkta mektep çocuk- larına tabiat dersi vermek için ayrı yerler, coğraf- ya tatbikat dersleri için de yerleri vardır.

Demiryolları, diğer yollar gibi şehrin tezyidi nüfus ile çok alâkadardır. Şehirle,rin nüfusuna göre yolların ve demiryollarının sayısı çoğaltıla- bilir. Şehir mimarisinin tatbikatında demiryollar;

yolcu ve araba, otomobil yolları kadar mühim noktalardan biridir. Demiryoları bütün yollar gi- bi muayyen demiryollarının irtibatı temin e- der. Şehirde demiryollarının bağı, ya doğrudan doğruya şehir ortasından veya yakıninden geçme- si lâzımdır, iktisadı noktadan en faydalısı istasyo- nun şehrin içinde bulunmasıdır. Yolcu trenlerile,

eşya trenlerinin durak mahallerini birbirinden ayırmalıdır.

Demiryolları, şehir içinde öbür yollardan nakliyatı vaktinden alakoymamak için, meselâ demiryollarının daha yüksekten murur ettirilme- sini düşünmelidir. Avrupada önce demiryollarile murur yolları ayni yükseklikte bulunuyordu. Fa- kat bu yüzden araba ve trenin birbirini bsklemesi çok vakit kaybettirirdi. Birisini aşağıdan ve öte- kini yukarıdan gider yaptılar. Ayrı ayrı şe- killer verdiler. Şehir plânlarını yaparken bu ana noktaları bildirmeliyiz.

Yollar şehir topraklarının düzlüğü ile deği- şebi'ir. Meselâ orada demiryolu alçakta bulunu- yorsa, öbürünün bir köprü ile yukarıdan geçmesi lâzımdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Direkler evin dere- cesine göre işlenmeden bırakıldığı gibi ayrı ayrı renklere d

Aşıklar, mertek- ler, kiremit altı tahtalarının değiştirilmesi ve bu- na zamimeten çatı bağlamalarının demir aksam ile raptı iktiza ederdi.. 9 — Pencere çerçeveleri

Bu çal›flmada, nöroloji poliklini¤ine de¤iflik flikayetlerle ard› s›ra baflvuran ve bruselloz saptanan 47 olgunun (ort. yafl 31,8) klinik özellikleri, laboratuvar bulgular›

inci asırlarda Romalılar tarafından A v - rupada ve müstemleke şehirlerinde tatbik edilen plânların menşei H o ç o olduğunu Selçuklarm Ana- dolu şehirlerinde tatbik

Tecrit binaları mevcut sari veya salgın hastalıklar için kullanıldığı gibi sarî hastalık memul edildiği ahvalde karantine için de kul- lanılırlar.. Güzel

2,25 2 çapında oyun

Bunun içindir ki, bu stadyumun ilk esas kısmını teşkil eden, asıl müsabaka yeri, diğer ikinci kısımlık temrin ve spor yerlerinden yüksek olarak inşa edilmiş ve bu

İtiraf edelim ki proje tanziminde bir takım sebepler t a h t ı n d a Avrupanmkine naza- ran daha iptidaî olan malzememizin ve işçiliği- mizin tesirinde kalıp onu bir az