• Sonuç bulunamadı

Başbakan Yıldırım ın II. Abdulhamit Han ı Anma Programı nda yaptığı konuşmanın tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Yıldırım ın II. Abdulhamit Han ı Anma Programı nda yaptığı konuşmanın tam metni"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Yıldırım’ın II. Abdulhamit Han’ı

Anma Programı‘nda yaptığı konuşmanın tam metni

Ocak 14, 2017 - 7:16:00

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM- Sevgili gençler, aydınlık Türkiye’nin geleceği gençler; hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum, hepinizin gözlerinden öpüyorum.

Bu güzel buluşmada sizlerle beraber olmaktan, sizlerin Türkiye’nin geleceği için duyduğunuz heyecanla tazelenmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.

Karşımdaki şu muhteşem topluluğa bakarken biliniz ki güçlü, aydınlık ve müreffeh Türkiye’nin geleceğini görüyorum. Sizlerin gözlerinizdeki ışıltı, bütün samimiyetimle söylüyorum; hayalini kurduğumuz aydınlık Türkiye’nin işaretidir.

Bu enerjinizi, bu heyecanınızı birden tüketmeyin, yakında sokaklar canlanacak, sokaklarda heyecan doruğa çıkacak. Onun için… Gençliğimizle, Teşkilatımızla gurur duyuyoruz, gençlerimizle gurur duyuyoruz.

Gençler, bir saniye, şu âdeti yerine getirelim: Konuşmamızı yapalım, ondan sonra her türlü tezahürat serbest.

Türkiye’nin tarihi birikimine, Türkiye’nin tarihi geçmişine ne kadar inanıyorsam, bu ülkenin gençlerine de aynı şekilde inanıyorum.

Siz sevgili gençler; Türkiye’ye inanmaktan, bu millete güvenmekten asla ve asla vazgeçmeyin.

Değerli gençler; bakın Üstat Necip Fazıl ne diyor biliyor musunuz: “Abdülhamit’i anlamak her şeyi anlamaktır.” Biz de sizin yaşlarınızda okullardayken bize Abdülhamit’i doğru anlatmamak için her şeyi yaptılar, Kızıl Sultan dediler, vatanı satan dediler, Pinti Hakan dediler, ama cennet mekân Ulu Hakan Abdülhamit 33 yıllık saltanatı döneminde 1 karış vatan toprağını bile alçaklara teslim etmeyen ulu hakandır. Abdülhamit Sani öyle bir sultandır ki Osmanlı’nın en zor dönemlerinde yedi düvele karşı İmparatorluğu bir tutmasını bilmiş ve emperyalistlerin heveslerini kursağında bırakmıştır. .

Abdülhamit’i anmak ve Abdülhamit’i anlamaktan bahsediyoruz. Gençler, Abdülhamit’i anlamak

istiyorsanız İstanbul Üniversitesine bakın, İstanbul Teknik Üniversitesine bakın, İstanbul Erkek Lisesine bakın, Çapa Öğretmen Okuluna bakın, Saat Kulesine bakın, İzmir’deki Saat Kulesine bakın, Etfal Hastanesine bakın, 1. Ordu Komutanlığına bakın, Selimiye Kışlasına bakın. Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin arkasında, altında Abdülhamit’in imzası var. Bugün üniversiteler, hastaneler, kışlalar, demiryolları, aklınıza ne geliyorsa, bugün Cumhuriyet neslinin kullandığı bütün eserlerin altında o Ulu Hakan Abdülhamit’in imzası var. Gençler, bugün 170 milyon İstanbullunun her gün kullandığı Marmaray projesi de Abdülhamit’in hayalidir. Abdülhamit’in hayalini gerçeğe dönüştüren de onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır.

Gençler, Fatih İstanbul’u fethederken gemileri karadan Haliç’e indirdi, onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Avrasya’yla arabaları denizin altından geçirdi. Biz öyle bir ecdadın torunlarıyız ki evvel Allah o gün de Osmanlı coğrafyasına, bu topraklara göz dikenler hevesleri nasıl kursağında

(2)

kaldıysa, bugün de bu coğrafyada Türkiye üzerinde planlar yapanlar, bölgede her türlü terör

örgütlerini harekete geçirenler bilsin ki ecdadın torunları onlara hak ettikleri cevabı en güzel şekilde verecektir; işte bu salon, işte bu gençlik o gençliktir.

Değerli gençler; yıl 1904, Sultan Abdülhamit Hicaz Demiryolunu yapmaya karar verir. Hicaz Demiryolu 2 bin kilometreden fazladır. Türkiye’nin, Osmanlı’nın o günlerdeki mali durumu da bunu yapmaya müsait değil. Ancak Abdülhamit Han bu projeyle bölgenin kaderini değiştireceğinin farkındadır. Projeyi yapacağını ilan ettiği andan itibaren Bosna’dan, Balkanlar’dan Endonezya’ya, Hindistan’a, Pakistan’a varıncaya kadar bir Cuma sonrası 20 milyon altın değerinde yardım toplanır Hicaz Demiryolu için. 1 kuruş, 1 kör kuruş borç almadan bu projeyi Sultan Abdülhamit yapmaya başlar. Tabii bu proje üç kıtada hüküm süren Osmanlı’nın geleceğe yönelik İslam ümmetini bir tutmaya, diri tutmaya yönelik kararlılığını gösteren en önemli projedir. O günlerde demiryolları inşaatları Avrupa ülkelerinde yeni yeni başlamıştır. Osmanlı, hasta adam bu projeyi nasıl yapar diye bildiğimiz o emperyalist ülkeler çılgına dönerler. Proje adım adım ilerler, her türlü engellemeye rağmen, her türlü zorluğa rağmen yapılır. Ve bu arada projeyi engellemeye çalışan emperyalist güçler buna muvaffak olamayacaklarını anlayacakları zaman başka yollara saparlar. Ortadoğu’da Arap Yarımadasında Arap Lawrence diye bilinen o meşhur casusu devreye sokar ve bitmiş demiryolunu bombalatırlar.

Değerli gençler, Abdülhamit vizyon itibariyle, devlet adamlığı itibariyle 33 sene boyunca iktidar döneminde devletin kör kuruşunu hiçbir kimseye yedirtmemiş, Batıda emperyalistlere karşı denge politikası, İslam aleminde de ümmetin birarada tutulması politikasıyla ülkeyi en zor zamanlarda tam 33 yıl boyunca şer odaklarıyla mücadele ederken, diğer yandan da 25 ülkede üç kıtada birbirinden önemli birçok eseri hayata geçirmiştir. Bugün İslam coğrafyasının hükmettiği, Osmanlı’nın hüküm sürdüğü bütün coğrafyalardaki İslam eserlerinin altında Abdülhamit’in imzası vardır. İşte Abdülhamit’e laf etmeye çalışanlar, gerçek Abdülhamit’i eserleriyle görüyorlar.

Değerli gençler; Abdülhamit’i okuyalım, Abdülhamit’i gerçek kaynaklardan okuyalım. Abdülhamit’i bizim dönemimizde o kadar kötü tanıttılar ki şimdi Abdülhamit’i okuduğumda hayranlığım bir kat daha artıyor. Çünkü o önce milletim diyen, benim vücudum önemli değil milletim önemli, milletimin

geleceği önemli diyen ve ömür boyu da bunun için çalışan çok önemli bir padişahtır.

Değerli kardeşlerim; Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, teknoloji ürünler icatları başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelerde gidip ilim öğrenmeleri,

teknolojiyi anlamaları ve gelip ondan sonra bunu Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır. Bu gençler, Avrupa’ya giden bu gençler ancak maalesef Abdülhamit’in hayallerini gerçeğe dönüştürmek yerine, Abdülhamit’in nasıl tahtan indirilmesi için müstevlilerle işbirliği yaptığını tarih kitaplarından ibretle okuyoruz. Sevgili gençler; bütün bunlara rağmen kendisine yapılmaya çalışılan suikastlara rağmen Osmanlı’nın temeline dinamit koymaya çalışan, düşmanlarla işbirliğine rağmen hiçbir vatan evladını cezalandırmamış ve Abdülhamit’e darbe yapmaya çalışan darbecilere karşı Sultanım, niye orduya emir vermiyorsun diyenlere; “Ben, Müslümanların, kendi askerlerimizin birbirine ateş açmasına asla müsaade etmem” diyerek Harekât Ordusunu durdurmuştur.

Değerli kardeşlerim; işte o Abdülhamit’ten 15 Temmuz’da asker elbisesini giyen alçak FETÖ’cüler bu memleketin evlatlarına bu memleketin tankıyla, topuyla, uçağıyla, mermileriyle, bombalarıyla ateş etmekten geri kalmamışlardır. İşte Abdülhamit’in vatan sevgisi, insan sevgisiyle bu alçak FETÖ’cülerin yaptıkları arasındaki fark budur.

Sevgili gençler; ancak bu alçaklar her şeyi düşündüler, ama bir şeyi düşünmediler; o da, Hakk’ın gücü ve halkın gücüdür. Halkın gücü tankın gücünü yenmiştir. Vatan sevgisi, millet sevgisi, bayrak sevgisi ve devlet sevgisi her türlü silahın üzerindedir.

Sevgili gençler; önümüzde çok önemli, çok zorlu bir süreç var. Gördüğünüz gibi etrafımızda ateş

(3)

çemberi var. Komşularımızda maalesef basiretsiz, çapsız yöneticiler yüzünden 6 senedir milyonlarca…

Bölgemizde maalesef 6 yıldır devam eden istikrarsızlık, iç savaş milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından olmasına sebep oldu. 3 milyon kardeşimizi, Suriyeliyi, Iraklıyı bağrımıza bastık.

Ekmeğimizi bölüştük, evimizi açtık. Herkes şunu bilmelidir: Ekmeğimizi böleriz, ama bu vatanı böldürtmeyiz.

Değerli kardeşlerim, sevgili gençler; Türkiye bölgede barışın, güvenliğin, kardeşliğin teminatıdır.

Bunun için dedik ki; dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız. Yaptık mı? Birer birer

düşmanlıkları kaldırıyoruz. Şimdi inşallah Suriye’de de akan kanı durdurduk, kalıcı barışı sağlamak için başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Hükümetimizle, diğer paydaşlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

İnşallah bugün başımızı ağrıtan, enerjimizi azaltan, milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine zarar vermeye çalışan bu bölücü terör örgütünü, FETÖ’cü terör örgütünü, DEAŞ terör örgütünü, bilumum terör örgütlerini de Türkiye’nin gündeminden çıkaracağız. Ve Türkiye’yi evvel Allah geleceğimiz olan gençlere, sizlere ecdadımızdan aldığımız gibi, daha da ileriye gitmiş, muasır medeniyetler seviyesini yakalamış bir ülke olarak devredeceğiz. Bu heyecanı sizde görüyorum, bu heyecanı bu salonda görüyorum, bu heyecanı Teşkilatımda görüyorum, gençlerde görüyorum.

Gençler, hazır mısınız? Cumhurbaşkanlığı sistemine hazır mısınız?

Gençler, 2003 yılında göreve geldiğimiz günden itibaren milletimizle birlikte Türkiye’yi ayağa kaldırmak için söz verdik. Bir Türkiye’yi üç Türkiye yaptık. Öyle karanlık noktalardan umutların yeniden tazelendiği, aydınlanmanın başladığı bugünlere gelmek elbette kolay olmadı. Biz Türkiye’yi kalkındırmanın, ülkeyi büyütmenin derdiyle uğraşırken birileri de bu kalkınmayı engellemek için tuzak kurmaktan geri durmadılar.

Bakın yakın tarihimizde 27 Mayıs var, 12 Mart var, 12 Eylül var, 28 Şubat var; bütün bunlarda millet iradesi maalesef yok edildi, darbeciler kazandı. Ama AK Parti iktidara geldi, 27 Nisan, 17 Aralık, 15 Temmuz, üç darbe girişiminde de darbeciler kaybetti, millet kazandı, siz kazandınız.

Şimdi Anayasa değişikliği ne getirecek diyorlar. Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek, Anayasa değişikliği meclis iktidarından millet iktidarına giden yolu açacak.

Gençler, bu Anayasa değişikliğiyle artık 367 saçmalıkları olmayacak. Bu Anayasa değişikliğiyle artık cuntacılar iş başına gelme hevesi içerisinde olmayacak. Demokrasi, halkın iradesi kesintisiz işlemeye devam edecek. Sistemin tıkanan damarları açılacak. Kararlar hızla alınacak, vatandaşın beklediği hizmetler daha hızlı şekilde yapılacak. Vatandaşın hizmete erişimi bürokrasiyle iş yapması daha da kolaylaşacak. İstikrar, artık sandıkta halledilecek. Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek. Aynı zamanda da kendisini yönetecekleri denetleyecek vekillerini de seçecek. Bir yanda Hükümeti seçecek, diğer yandan da Meclisi seçecek. Kendisi hükümetini doğrudan denetleyecek, vekilleri de kendisi adına, millet adına kanunları yapacak, Hükümetin denetlemesini gerçekleştirecek.

Doğrudan demokrasi, vekâletle değil. Millet yetkiyi verecek, hesabı da soracak. Ve Türkiye artık milletten yetki almayanların söz söyleyeceği bir ülke olmaktan çıkacak. Bütün vesayet odakları demokrasinin, milli iradenin emrine girecek ve milletin dediği söz geçerli olacak.

Gençler, bu Anayasa sizi de düşündü. Siz geleceğimizsiniz. Dediler ki; gençler seçsinler, ama

seçilmesinler. Seçiyorsanız elbette seçileceksiniz. Siyasetin yolunu da gençlere açacağız dedik ve bu Anayasada seçilme yaşını 18’e düşürdük, hayırlı uğurlu olsun.

Türkiye’nin, Cumhuriyetimizin 100. yılına gittiğimiz şu günlerde önünde çok büyük hedefler var. Kim ne derse desin, kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın, Allah’ın izniyle, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın

(4)

riyasetiyle Türkiye’yi muasır medeniyetlere taşıyacak, aydınlık yarınları geleceğimiz siz gençlerle inşa edeceğiz.

Sevgili gençler; dünya değişiyor, büyük bir hızla gelişiyor. Bu değişim ve yenilenmeyi en yakın olarak sizler biliyorsunuz. Türkiye’de bu değişimi görüyor ve bu değişimi ülkemiz için, geleceğimiz için, gençlerimiz için AK Parti iktidarı olarak en güzel şekilde değerlendirmenin gereğini yapıyoruz.

Getireceğimiz bu sistemin sahibi millettir. Bu değişikliğe oy verecek olan da millettir. Mecliste 1001 entrikayla kaba kuvvet kullanarak, vekillerin ayaklarını ısırarak, yumruklarını vurarak her türlü barbarlığı yapanlar bilsin ki millet sandıkta sunun cevabını en iyi şekilde vereceklerdir. Söz de, karar da her zaman olduğu gibi yine milletin olacaktır.

15 senedir bütün kararları milletle aldık, milletle birlikte yürüdük. Halkın ve Hakk’ın rızası dışında hiçbir şeye boyun eğmedik. Siyasi ve ekonomik açıdan Türkiye’nin geleceğin gerçeklerini yakalaması için hak ettiği hizmetleri yaparak bugünlere geldik. Bu konuda en büyük desteği sizlerden aldık.

Gelecek Türkiye vizyonu adına taleplerinizi seslendirmeye, taleplerinizi dile getirmeye daima devam edin, asla yılmayın. Her zaman yanınızdayız.

Gençler, unutmayın, nasıl bu mübarek topraklar, bu ülke bize emanet edildiyse, biz de aynı şekilde size emanet edeceğiz. O günler uzakta değildir. Hepiniz tek tek bu onurlu yükü yüklenmeye hazır mısınız? İşte gençlik, işte Türkiye.

Memleket meselelerine ilgisiz kalmayın, memleket meselelerine kafa yormaya devam edin. 15 Temmuz öncesi bu gençler, Türkiye’nin gençleri apolitiktir, ülke sorunlarıyla ilgilenmez diyenler, 15 Temmuz gecesi söylediklerine bin pişman oldular. Çünkü o gençler tankların önündeydi, topların önündeydi, ay-yıldızlı bayrağını alarak sokaklardaydı. Türkiye’nin aydınlık yarınları için hayatını seve seve feda etti. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Bu güzel ülkeye, bu büyük millete borcumuzu yarınlarımıza sahip çıkarak ödeyeceğiz. Bu konuda gençlerimizden zerre kadar şüphemiz yoktur. Sizlerin şekillendireceği bir geleceğin, sizlerin

gerçekleştireceği Türkiye hedeflerinin bugün ülkemiz için kurduğumuz hayallerin çok daha ötesinde geçeceğini biliyorum, buna yürekten inanıyorum.

Bu yolda Abdülhamit Han tarihimizdeki nice büyük şahsiyetler gibi bizlere ilham verecek.

Allah Türkiye’nin, aziz milletimizin, genç nesillerimizin yolunu da, bahtını da açık etsin.

Bu düşüncelerle hepinizi sevgilerimle selamlıyorum.

Ulu Hakan Abdülhamit Han’ı, cümle ecdadımızı rahmetle anıyorum. Mekânları cennet olsun.

Sevgili gençler, Allah’a emanet olun. Sağ olun, var olun.

Bakın gençler, Abdülhamit’i hal edenler, Abdülhamit’i tahtan indirenler karşılaştıkları o vahim manzara karşısında ne diyorlar:

“Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz, Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.

Sade deli değil, edepsizmişiz.

Tükürdük atalar kıblegâhına.”

(5)

İşte Abdülhamit’in ecdadı, torunları burada. Türkiye’nin geleceği, Türkiye’nin teminatı gençler burada.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sevgili Sinoplular, yeni sistemle en çok da bizim terörle mücadelemiz güç kazanacak, kurumlarımız arasında güçlü işbirliği olacak, askerimiz, polisimiz, korucumuz içinde

Sevgili kardeşlerim, sevgili Erzincanlılar, Erzincan şimdi diyor ki, yıllar sonra bir başbakan çıkardık anayasa değişiyor başbakanlık kaldırılıyor.. Vatana hizmet

2 yeni lise, az önce açılışını gittim yaptım Kız İmam Hatip Lisesi çok güzel olmuş, çok güzel olmuş yurduyla, spor salonuyla tam da sizlere layık olmuş kızlar, tam da

Çünkü evet çıkınca bunlar, Ana Muhalefet Partisi ve diğerleri daha fazla yan gelip yatamayacak, çalışmak zorunda kalacaklar, sizin gözünüze girmek için daha

Bakınız bu eğitim kampüsünün içerisinde derslikler… Kardeşlerim, bu eğitim kampüsünün içerisinde yer alacak olan sınıf sayısı, hepsinden çok çok farklı ve bu

Bakanlığımız, diğer yanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, diğer yanda Sağlık Bakanlığımız bu üç Bakanlığımız el ele toplumda desteğe ihtiyaç

Değerli kardeşlerim, 12 yılda Kastamonu’ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz..

İşte onun için 30 Mart seçimlerinin startını Sivas’ta veriyoruz, bugün Sivas’tan başlıyoruz ve bugün Sivas’tan ya Allah bismillah diyoruz?. Bugün Sivas’tan bir kez