• Sonuç bulunamadı

Başbakan Yıldırım ın 28 Şubat 2017 tarihinde TBMM Grup Toplantısı nda yaptığı konuşmanın tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Yıldırım ın 28 Şubat 2017 tarihinde TBMM Grup Toplantısı nda yaptığı konuşmanın tam metni"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Yıldırım’ın 28 Şubat 2017 tarihinde TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı

konuşmanın tam metni

Şubat 28, 2017 - 4:04:00

Bugün 28 Şubat, bir bakalım 28 Şubat 20 yıl önce Türkiye’de neler olmuş.

Değerli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, gençler, çok değerli aziz milletim, milletvekili arkadaşlarım; hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Grup Toplantımızın ülkemize, milletimize, demokrasimiz için bereketli sonuçlara vesile olmasını Cenabı Mevla’mdan niyaz ediyorum.

Değerli kardeşlerim, az önce şu filmi izledik, bunu niye izledik? Bakın orada milli iradenin nasıl el değiştirdiğini çarpıcı şekilde tekrar hafızalarımızı yokladık ve gördük. Biz niye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyoruz? Diyoruz, çünkü millet yetkiyi sandıkta doğrudan kendisi verecek. Milletin verdiği yetkiyi abidik gubidik yaparak oyunlarla, tezgahlarla değiştiremeyecek, hiç kimse

değiştiremeyecek. Onun için 16 Nisan’da milli iradenin tesis için evet. Hazır mıyız? Evet. Hazır mıyız?

Evet. Maşallah, siz işi bitirmişsiniz, siz işi bitirmişsiniz.

Değerli kardeşlerim, sözlerimin başında iki devlet, tek millet olduğumuz kardeş Azerbaycan’ın Ermenistan hattında şehit düşen 5 askerine Allah’tan rahmet diliyorum, Azerbaycan halkının acısını paylaşıyoruz.

Azerbaycan-Ermenistan anlaşmazlığı, Yukarı Karabağ Bölgesi yıllardır kanayan bir yaradır ve bu konuda Azeri toprakları Ermeni çeteciler tarafından işgal edilmiş, bu sorun bugüne kadar

çözülememiştir. Türkiye olarak Azerbaycan’ın derdi bizim derdimizdir, sevinci bizim sevincimizdir.

Kardeş Azerbaycan’ın haklı davasında her zaman yanında olduğumuz bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Geçtiğimiz gün de Cennet mekan Profesör Doktor Necmettin Erbakan Hocamızın seneyi devriyesiydi, 27 Şubat 2011. Bu vesileyle ülkemize büyük hizmetleri dokunan devlet adamı merhum Erbakan’ı, Hocamızı rahmetle ve özlemle anıyoruz.

Değerli yol arkadaşlarım, değerli arkadaşlarım; cumhurbaşkanlığı sistemi için yapılacak halk

oylamasına sayılı günler var. Sayılı günler çabuk geçer o yüzden her anımızı verimli geçirmeliyiz. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta partimizin en üst karar organı MKYK’yı topladık Merkez Karar Yönetim Kurulunu topladık. Ülkemizin, bölgemizin ve uluslararası konularla ilgili meseleleri ele aldık ardından da basın yayın temsilcileriyle bir araya geldik. Program çerçevesinde geçtiğimiz Perşembe günü Türkiye-Pakistan Stratejik İş Birliği Konsey Toplantısı Pakistan Başbakanı Sayın Navaz Şerif ile birlikte gerçekleştirdik ve iki ülke arasında ekonomik konularda önemli kararlar aldık.

Terörle büyük bir imtihan veren Pakistanlı kardeşlerimizle tam dayanışma içerisinde olduğumuzu bir kez daha teyit ettik. Pakistan-Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasının bu yıl içerisinde

tamamlanması konusunda bir mutabakat sağladık. Pakistan bizim için her zaman dosttur ve kardeştir, bu daima böyle olacak. Her iki ülkeyle aynı dostluk ilişkisinde olmak için azami çaba gösteriyoruz. Dün de Irak Kürt Bölgesel Yönetim Başkanı Sayın Mesut Barzani’yle bölgedeki gelişmeleri konuşup terörle

(2)

mücadele başta olmak üzere ikili ilişkilerin gelişmesi, PKK’ya karşı işbirliğinin arttırılması ve terörle mücadelede etkin bir çalışma yapılması konularını ele aldık.

Bugünlerde bir bayrak hikayesidir gidiyor değerli kardeşlerim, aziz milletim; Irak Anayasasına göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır, parlamentosu vardır, başbakanı vardır, bakanları vardır, ayrı bayrağı vardır ve dünyada da bu şekilde tanınır. Sanki yeni bir teamülmüş, yeni bir

uygulamaymış gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değildir. Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygı duyar, Irak anayasasının gereği neyse ona da saygı duyar. Bizim bunun dışında başkaca bir diplomatik teamül geliştirmek, buna göre yeni usuller ortaya koymak gibi bir uygulamamız olmadı, olamaz. Baştan beri söylüyoruz, Kürt kardeşlerimizle bizim bir sorunumuz yoktur. Irak’ta yaşayan, Suriye’de yaşayan terörle iç içe olmamış, teröre bulaşmamış Kürtler bizim kardeşimizdir. Ülkemizdeki Türk-Kürt kökenli kardeşlerimiz de bizim başımızın tacıdır. Kürtlüğüyle bu vatandaşlarımız ne kadar iftihar etse o kadar yeridir. Ama şunu da unutmayalım: PKK’nın Kürtleri temsil etmesi, PKK’nın Kürtlerin dertleriyle dertlenmesi iddiası da koca bir yalandır. Problem Kürt kökenli vatandaşlarımızın hayatını dar eden, geleceğini yok eden terör örgütü PKK’nın ta kendisidir. Bu terörle mücadeledeki amacımız da orada yaşayan onurlu Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kardeşlerimizi bu terör örgütünün belasından kurtarmaktır. Yaptığımız budur, bunda da elhamdülillah çok büyük mesafeler kat ettik.

Çukurlar açan, insanları hayatından bezdiren bu eli kanlı çeteleri şehirlerden de çıkarttık, kırda da kırsalda da dağda bayırda da dünyayı bunlara dar ediyoruz. Bu mücadele yaz-kış, gece-gündüz tek bir terör unsuru kalmayıncaya kadar devam edecek.

AK Parti çatısı altında geçmiş yasama dönemlerinde görev yapmış, bu davaya emek vermiş

milletvekillerimizle yine geçen hafta bir araya geldik. Eski il başkanlarımızla bir araya geldik, hasret giderdik. Türkiye’yi konuştuk, önümüzdeki halk oylaması sürecini değerlendirdik.

Dün gerçekleştirdiğimiz Bakanlar Kurulu toplantımızda da önemli konular ele aldık. Türkiye’nin Bab operasyonunu başarıyla Özgür Suriye Ordusuna destek vererek tamamlamasından sonra DEAŞ terör mensuplarının Rakka’dan çıkarılması konusunda da Amerika Birleşik Devletleri, koalisyon güçleri, Rusya ve diğer paydaş ülkelerle görüşmeleri devam ediyor, bu konuda verilmiş bir kararımız yoktur.

Ama verilmiş bir kararımız vardır o da şudur: Rakka’da PKK’nın yok edilmesiyle ilgili olarak PKK’nın kuzeni konumundaki, eşiti konumundaki YPG, PYD gibi örgütler terör unsurları destek amacıyla kullanılırsa biz bu operasyonlarda katiyen olmayız. Hiçbir terör örgütüyle biz yan yana olamayız, hele hele canımızı acıtan, enerjimizi azaltan bu alçak PKK terör örgütünün akraba örgütleriyle de katiyen hiçbir operasyonun içinde olmayız. Amerika’ya söylediğimiz çok açık ve nettir. Bir terör örgütünü yok etmek için, başka bir terör örgütünü kullanırsanız daha sonra o terör örgütünü yok etmek için ne yapacaksınız? Bu yerleşik devletlerin başvuracağı bir yöntem değildir. Ve bu Türkiye-Amerika stratejik ortaklığına, tarihsel iş birliğine hiçbir şekilde uygun düşmeyecek bir harekettir.

Yine geçtiğimiz hafta katıldığımız programlardan biri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın açılış programıydı. Türkiye’ye yakışan 120 tesisi toplu şekilde açılışını gerçekleştirdik. Evet, toplam yatırım tutarı yaklaşık 1 milyar olan tesisleri hizmete aldık. Bu millete hizmet aşkıyla o kadar çok çalışıyor, o kadar hizmet üretiyoruz ki açılışları da yüzer yüzer ancak yapıyoruz. Vakit yok hepsini ayrı ayrı açma imkanımız yok. Bu millete, bu büyük ülkeye bu hizmetler, bu yatırımlar yakışır, Türkiye’ye yakışır.

Şu sıralar çok bereketli bir işe başladık, 79 milyonun vatandaşımızla birlikte yeni bir başarı destanı için şafak sayıyoruz. Türkiye’nin aydınlık yarınlarını, berrak ışıklarıyla, tertemiz bir güneş doğsun istiyoruz.

İstemek yeter mi? Yetmez. Kalbi olduğu kadar kavli de kavliy de dua lazım. Biz de Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya sel olup akan binlerce kardeşimizle Ankara Arena’da sözleştik. Arena’da

memleketin her köşesinden gelmiş binlerce teşkilat mensubumuzla bir söz verdik çocuklarımız için, gençlerimiz için iş, aş için bereket için kısacası istikbali parlak bir Türkiye için halk oylamasına kadar

(3)

durmadan, yorulmadan çalışacağız söz mü? Söz mü? Allah razı olsun.

İstanbul söz verdi, Kocaeli söz verdi, Şanlıurfa söz verdi, Bursa söz verdi, can Erzincan söz verdi, Adana söz verdi, Kayseri söz verdi, Yozgat söz verdi, Trabzon söz verdi, Rize, Samsun söz verdi, Çanakkale söz verdi, Çorum söz verdi, Amasya söz verdi, velhasıl 81 il, 79 milyon vatan evladı söz verdi. Milletin bu kutlu yürüyüşü için bütün memleket sevdalıları bütün demokrasi gönüllüleri Romanlar hazır mısınız? Eyvallah.

Evet Trabzon, bize her yer Trabzon, bize her yer Sivas, bize her yer Erzurum, bize her yer Elazığ, bize her yer Nevşehir, bize her yer Niğde, bize her yer Konya, bize her yer Osmaniye, bize her yer Çankırı, bize her yer Van, bize her yer Artvin, bize her yer Hakkari, bize her yer İzmir, bize her yer Mardin, bize her yer Diyarbakır, bize her yer Kastamonu, bize her yer Burdur, bize her yer Siirt, bize her yer Manisa, bize her yer Aydın, bize her yer Uşak, bize her yer Malatya, bize her yer Afyonkarahisar. Bize her yer Düzce, bize her yer Antalya, bize her yer Adana, bize her yer Mersin, bize her yer Trabzon. Bize her yer Bayburt, bize her yer Gümüşhane, bize her yer Tunceli, bize her yer Samsun, bize her yer Hakkari, bize her yer Zonguldak. Bize her yer Gaziantep, bize her yer Tekirdağ, bize her yer Giresun, bize her yer Sivas. Bize her yer Bitlis, bize her yer Kütahya, bize her yer Şırnak, bize her yer Hatay, bize her yer Ankara. Kahramanmaraş, Ağrı, Kars, Iğdır, Karaman, Karabük, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Bingöl, Denizli, Yozgat, Diyarbakır, Çorum, Kırşehir, Bingöl, Isparta, Adıyaman. İstanbul canım İstanbul, aziz İstanbul.

Evet memleket sevdalıları, Almanya’da bizi heyecanla karşıladı, salonlara sığmadılar. Ankara Arena coşkuyla bütün Türkiye’ye ilham oldu. O coşkuyla yola koyulduk ve ilk mitingimiz, ilk durağımız Kahramankazan oldu. Hani şu 15 Temmuz alçak darbe girişimi sırasında 8 bin kişiyle Akıncı ihanet üssünü kuşatan Kahramankazan darbecilere karşı milli iradeyi savunmak için k9 şehit veren

Kahramankazan 25 bin Kahramankazanlı büyük bir heyecanla bizi bağrına bastı. Binlerce evet, yüz binlerce evet’e sonra milyonlarca evet’e döndü. Sözler Almanya’da verilmeye başlandı, Ankara’dan Arena’dan 81 vilayetimize yayıldı. 15 Temmuz gecesi milli irade için ilk sözü söyleyen

Kahramankazanlılar referandum için de ilk mitingde noktaya koydu. Demokrasi için Kahramankazan evet dedi, milli irade için evet dedi. Şimdi burada cennet vatanın dört bir köşesinden gelmiş

misafirlerimiz, teşkilat mensuplarımız var hazır mısınız? Evet. Sevdamız millet, kararımız evet.

Gücümüz millet, kararımız evet. Daima millet, kararımız evet. Allah sizden razı olsun. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Gençler, ancak bu evetler burada kalmıyor değil mi? Ne demiştik biz? Evet berekettir, evet'te bereket vardır, bereket paylaşılarak çoğalır. O yüzden her demokrasi gönüllümüz 16 Nisan’a kadar konuya, komşuya, eşe, dosta neden evet dediğimizi anlatacağız. Evet diyoruz deyip bir bir sebepleri sıralayacağız. Diyecek ki, sadece geçen hafta havadan ve karadan terör gruplarına karşı 178 operasyon gerçekleştirdik, 40’a yakın teröristti etkisiz hale getirdik. Sadece 1 hafta da DEAŞ’la ilişkisi olan 66 kişi güvenlik birimlerimizle ele geçirildi. Bakın bir nokta çok önemli, biz AK Parti Hükümeti olarak bahane değil, iş üretiyoruz. Şu an referandum var diyerek millete karşı sorumluluğumuzu aslı unutmuyoruz, işlerden asla taviz vermiyoruz. Referanduma gidiyoruz, ama ekonomiyi de ciddiyetle takip ediyor, mali disiplini asla ihmal etmiyoruz. Eski tür siyaset yaklaşımları sergilemiyor, seçim dönemi diyerek milletin kaynaklarını heba etmiyoruz. Referanduma gidiyoruz, ama memleketin dört bir yanında projelere, yatırımlara hız kesmeden de devam ediyoruz. Dünyanın en büyük havalimanı inşaatı İstanbul’da son sürat devam ediyor. Ankara-İzmir yüksek hızlı tren yapımı sürüyor.

Geçtiğimiz haftalarda ilan ettiğimiz KOSGEB aracılığıyla küçük ve orta ölçekli işletmelere gerekli şartları sağlamaları durumunda 3 yıl vadeli faizsiz kredi vereceğimizi duyurmuştuk. Bu kredi 50 bin liraya kadar olacak 20 bin, 50 bin lira arasında ödenecek dedik ve bu bağlamda başvuran 460 bin 167 işletmeye bu krediyi verme kararı aldı KOSGEB. Şartları sağlayan bu kadar işletmeye kredi verilecek.

Kredi verme işlemi bugün başlıyor hayırlı, uğurlu olsun.

Bu bağlamda esnafımıza, küçük işletmelere yaklaşık 11 milyar lira nakit kaynak sağlıyoruz. Ödemeler

(4)

işletmenin yıllık cirosuna göre 20 binle, 50 bin lira arasında değişiyor. İlk yıl ödeme yok, geri kalan 2 yılda da faiz yok, aldığın parayı ödüyorsun eşit taksitlerle. 50 bin liraya kadar olan sıfır faizli kredinin ağırlıklı olarak ihtiyacı olan küçük esnafa verilmesi sağlanıyor, söz verdik yerine getirdik.

Geçtiğimiz hafta mükelleflere yani vergi ödeyecek olanlara vergilerini düzenli ödemeleri halinde yüzde 5 indirim yapan yasa Meclis’imizde görüşüldü kabul edildi bütün milletvekillerimize teşekkür ediyoruz.

Ayrıca yine geçen hafta yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, gurbetçiler veya yabancılar Türkiye’den konut veya işyeri satın almaları halinde kendilerinden KDV alınmayacak. Bir avantaj sağladık, ancak bunu kötüye kullanır, ticarete dökerlerse alınmayan KDV tekrar onlardan geri alınacak. Bu da konut sektörünü, emlak sektörünü canlandıracak, aynı zamanda dışarıdan Türkiye’ye döviz girişini de arttıracak önemli bir karardır. Yine buna da Meclis’imiz görüştü geçen hafta yasalaştırdı. Yine geçen haftaki görüşülen kanunlardan bir madde de TEDAŞ ile tarımsal kredi alacaklarının yeniden

yapılandırılması. Yani elektrik borçları var bu elektrik borçları maalesef yıllardan beri büyük sorun.

Bunların taksitlendirilmesi, yeniden yapılandırılması ve çiftçinin Ziraat Bankasına olan borçlarının yeniden yapılandırılması da böylece karara bağlandı bununla ilgili kanun da çıktı hayırlı uğurlu olsun.

Bu kanunlarla yaptığımız düzenlemelerin olumlu etkilerini şimdiden görmeye başladık. Ocak ayında konut satışları bir önceki yıla göre yüzde 13 artış gösterdi. Yurt dışında Türkiye Uzay Ajansının kurulması, uzaya yönelik faaliyetlerin düzenlenmesi içinde bir kanun tasarısını geçen hafta Meclis’e gönderdik, bu hafta içerisinde Meclis Sanayi Komisyonunda görüşülecek ve daha sonra da Genel Kurul’a gelecek. Uzay ve havacılık teknolojileriyle sistemlerinin geliştirilmesi, yerli ve milli

kabiliyetimizin arttırılması bu kanunla birlikte daha da geliştirilmiş olacak. Bu çerçevede araştırma geliştirme merkezleri ihtisas bölgeleri başta olmak üzere araştırma yapacak birçok tesis kurulmuş olacak. Sanayide rekabet gelişecek ve bu alanda çalışan nitelikli insan sayısı da artmış olacak.

Değerli arkadaşlar, gördüğünüz gibi Türkiye’yi her alanda lider ülkeler arasına sokmak için

gece-gündüz çalışıyoruz. Bir referanduma gidiyoruz diye her şeyi bırakıp işi, gücü rafa kaldıramayız.

Kalkınma projelerimiz devam ediyor işi koyulurken genel teşviklerden çok verimlilik sağlayacak

teşvikler üzerinde çalıştık ve bunları gerçekleştirdik her sözümüz gibi bu sözümüzü de tutuyoruz. 23 ili kapsayan özel bir kalkınma planıyla ekonomiye can, vatandaşa iş, aş sağlayan cazibe merkezleri programını da başlattık, bugüne kadar 25 milyar liralık bu bölgeye yatırım için müracaat geldi. Dün itibariyle bu müracaatlar doldu bundan sonra bunlar süratle yatırım yerleri tahsis edilecek ve 150 bin üzerinde vatandaşımıza, gencimize iş, aş imkanı sağlanacak. Buradan önemli bir müjdeyi de

çiftçilerimize verelim. Hatırlayın, bizim AK Parti iktidarı olarak 14 yıllık dönemimizde tarıma olan desteklerimizi, hayvancılığa olan desteklerimizi 1.8 milyardan 12 milyarın üzerine çıkardı. Geçtiğimiz aylarda daha doğrusu geçen senenin sonlarına doğru aldığımız bir kararla çeşitli adlar altında verilen bu destekleri iki ana kalemde toplayıp, daha doğrusu iki dönemde bir hasattan önce bir de hasattan sonra olmak üzere yani Nisan, Mayıs ayları ve Eylül Ekim aylarında vermek suretiyle bu desteklerin daha anlamlı hale gelmesini hedefledik. Bu yıl içerisinde üreticilerimize toplam 12.8 milyar, yaklaşık 13 katrilyon ödeme yapacağız. Çiftçilerimiz her şeyin en iyisine layık. Ancak bu sene karar aldık mazot ve gübre desteğini Mart ayı içerisinde ödeyeceğiz. Çiftçilerimiz hazırlıklarını yapsınlar hasada

gübresiyle, mazotuyla hazırlıklı olarak girsinler diye.

Bir güzel haberimiz de ihracatçılarımıza. Farklı limanlarda farklı ad altında yükleyicilerden yüksek ücret alındığının tespitini yaptık ve bir düzenleme yapmak suretiyle buraya bir sınır getirdik. Bundan böyle limanlarda tartı, tolerans, doğrulama, teyit gibi adlar altında alınan ücretler 60 liranın üzerine çıkamayacak. İsteyen bu fiyatın altında da bir uygulama yapabilir. Böylece yıllık bu tip kalemlerden 75 milyon lira ihracatçının cebinde kalacak.

Son olarak Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı verilere göre ekonomik güven endeksi Şubat ayında geçen aya göre yüzde 6.8’lik artış gösterdi, yani yüzde 85.7’den, 91,5’a yükseldi. Bu ne demektir? Geçici birtakım sıkıntılarımız olmasına rağmen geleceğe yönelik vatandaşın umudu olumlu,

(5)

geleceğe vatandaş umutla bakıyor. Her şeyin baharda daha güzel olacağını düşünüyorum. Bu

istatistikler, bu göstergeler bunu gösteriyor. Olumsuz birtakım gelişmelere rağmen Türkiye istikrarını sürdürüyor, kalkınma ve büyüme yolunda tam yol ileriye doğru gidiyorum. Biz Niğde’yle gurur duyuyoruz, Ömer Halisdemir’lerle gurur duyuyoruz. Bizim ülkemize, vatandaşımıza, milletimize

güvenimiz tam. Rize’yle de gurur duyuyoruz, yaşlandık artık kusura bakmayın iyice işitemiyoruz bazen.

Ama Niğde’de bizim, Rize’de bizim. Ay Yıldızlı bayrakta bizim, Anadolu 780 bin kilometrekare vatan toprağı da bizim. Biz sizlerle gurur duyuyoruz. O zaman ne diyoruz? İş için evet. Aş için evet. Helal lokma için evet. Kalkınan büyük Türkiye için evet. Bereket için evet. Sevdamız millet, kararımız evet.

Gücümüz millet, kararımız evet. Daima millet, kararımız evet, evet, evet Allah sizden razı olsun.

Değerli yol arkadaşlarım, biz Isparta’yla gurur duyuyoruz, sizlerle gurur duyuyoruz. Gençler, biz Cumhurbaşkanlığı sisteminin faydasını anlatırken ne diyoruz? Vesayet ortadan kalkacak. Neden?

Eyvallah vekil imamlar, asil imamlar sizler değil miydiniz 15 Temmuz gecesi o ezanlarla, o salalarla milletin istiklalini, Ay Yıldızlı bayrağı yere düşürmeyen, sizlerle gurur duyuyoruz.

BİR VATANDAŞ- Başbakanım Sinop’u söylemediniz Sinop.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM- Sinop’u nasıl söylemeyiz ya? Nazım Maviş söylemedim mi? Afyon’u da söyledim, Sinop’u da söyledim, Artvin’i de söyledim, Yalova’yı da söyledim. Biz sizinle gurur

duyuyoruz. Vesayeti eyvallah Dadaşlar hoş geldiniz. Can Erzincan hoş geldiniz. Vesayetle mücadele ede ede bugünlere geldi Türkiye. Vatandaş seçim yapıyor oyunu veriyor zannediyor ki her şey bitti, bir daha ki seçime kadar kulağım rahat. Nerede? Ankara’ya geliyorlar, Ankara’da ha babam alavere, dalavere işler değişiyor. İşte gördük 28 Şubat’ta vatandaş yetki vermiş, iktidar olmuşlar, ama birileri bu iktidarı sevmemiş, hoşuna gitmemiş. Ve bir vesayetle 28 Şubat darbesi gerçekleşti. Bazıları isim koyuyor post modern darbe. Vatandaşa dürüst olun kardeşim dürüst bal gibi darbe teşebbüsü. Tanklar Ankara sokaklarında gezdi mi? Gezdi. 9 saat MGK toplantısı yapıldı mı? Yapıldı. Şu karara bakın: Rejim tehlikede olduğu için imam hatip okullarının orta bölümleri kapatılsın. Yani sanki imam hatip

ortaokulları kapatılınca Türkiye’nin rejim problemi çözülmüş olacak. Başörtüsü yasaklansın, ömrünün baharında gençler irtica bahanesiyle uzun yıllar sürecek tutukluluk dönemini yaşadılar. Üniversitelere alınmayan başörtülü genç kızlar kapı önlerinde ne şiddete maruz kaldığını gördünüz. Orta çağ

Avrupa’sında bile görünmeyen bu bağnazlıkla kızlarımızın zorla başlarının açılması yoluna gidildi, ikna odaları kuruldu. İnançlı, tertemiz Anadolu insanın sahip olduğu firmalar fişlendi, irticayı eylemlere destek oluyor diye ticari hayatları sona erdirildi. Medya kontrol altına alındı, siyasi partiler kapatıldı, tam bir sıkıyönetim ilan edildi. Ülke süratle 2001 büyük krizine doğru sürüklendi işte 28 Şubat’ın özeti budur.

15 Temmuz’da da tanklarla sokakları işgal etmeye milletin iradesine darbe vurmaya çalışanlar 28 Şubat’ı planlayanların hedefiyle aynı hedefteler. Bunlar darbe kardeşleridir. Her ikisi de milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunmuştur. Ama tek fark vardır, 28 Şubatçılar başarılı olmuş, 15

Temmuz’dakiler de tuş olmuştur. Milletin iradesi, halkın gücü tankın gücünü yenmiştir.

Eğer bir hükümet iş yaparken birtakım çeteler, gruplar rejim tehlikede diye çığırtkanlık yapıyorsa, bilin ki millete yapılan bu hizmetten rahatsızlık duyuyorlar. O dönemde karanlık siyaset koridorunda at koşturanlar, demokrasiye balans ayarı verdik diyenler, milli iradeye darbe vurmak isteyenler; 15 Temmuz kulağınızda küpe olsun. Bu kahraman millet Çanakkale siperlerindeki ecdatlarının başını öne eğdirmedi. 15 Temmuz’da vatanın ve milletin bekasına sahip çıktı.

Şimdi bu millet sandığa gidecek, vesayet rejimlerini, müdahale meraklılarını tarihe gömmek için evet diyecek. Milletin üstünde bir güç olmaması için evet diyecek. Sevdamız millet, kararımız evet.

Gücümüz millet, kararımız evet. Daima millet, kararımız evet. İşte karar verilmiş, yapacak bir şey yok.

Kararımız net, oyumuz evet.

(6)

Değerli kardeşlerim. Yozgat, burada ya, Yozgat’ı görmüyor musun, bak karşımda. Bekir Bozdağ’ı görmüyor musun, bak orada duruyor. Emin Başer’i görmüyor musun, Yusuf Başer’i görmüyor musun, Ertuğrul Soysal’ı görmüyor musun? Abdulkadir Akgün’ü görmüyor musun? Herhalde bugün kaçak.

Düzce, Faruk Özlü, Düzce burada mı?

Sait Yüce, Isparta. Sadi Süreyya Bilgiç.

Fikri Işık, o yok şimdi, gitti, uzaklara gitti Kocaeli.

Yeni Anayasa ile cumhurbaşkanlığı sistemi ile daha güçlü, üretken bir Türkiye’nin kapılarını açıyoruz. 4 yıl yerine 5 yılda bir seçim yapılacak. Vatandaşı zırt-pıt seçim var diye meşgul etmeyeceğiz. Uyum ve ahenkli bir çalışma gerçekleştirmek için Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Meclis seçimini aynı günde yapacağız. Bir milletvekili seçimi için git, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi için git, zaman kaybı, para kaybı, fuzuli iş. Türkiye’yi mevsimlik hükümetlerden kurtardık kurtarmasına da, şimdi bunu anayasal

güvence altına alıyoruz. AK Parti mevsimlik hükümetleri tarihe gönderdi. Ama bunun anayasal bir güvenceye kavuşması lazım. Bu anayasayla inşallah referandumda kabul edilince gerçekleştirmiş oluyoruz.

Kavgaların, otellerdeki pazarlıklarla düşürülen hükümetlerin, istikrarsızlığın, karamsarlığın Türkiye’sine bir daha dönmeyeceğiz. Meclisi yeni Anayasamız ile çok daha güçlendiriyoruz. Milletvekili sayısı

artırılarak vatandaşa daha çok temas eden, vatandaşın sorunlarıyla daha fazla haşır neşir olan bir yapı getiriyoruz. Tabii Kılıçdaroğlu sanki zamanında, 1995’de DYP ile beraber birdenbire 100 milletvekili sayısını artırmamış gibi, kalkmış efendim 50 milletvekili artırıyorsun, Allah’tan kork. O gün Türkiye’nin nüfusu 59 milyondu, 100 milletvekili artırdınız. Şimdi 80 milyon, 50 milletvekili artırılıyor diye kalkmış laf ediyor. Efendim, neymiş? 50 milletvekilinin masrafı çok olurmuş, ülke batarmış, zarar görürmüş.

Merak etme Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi senin dönemindeki SSK gibi yönetmiyoruz, AK Parti yönetiyor, AK Parti. O yüzden Türkiye’ye bir şey olmaz, merak etme.

Milletten aldığı yetkiyi Kandil’e peşkeş çekenleri de bu millet asla affetmeyecek. Bölgedeki gençleri, o tertemiz evlatlarımızı, şehirlerini hendek kazarak mahveden, yakıp yıkan, kamu binalarını kullanılmaz hale getiren bölücü terör anlayışını da inşallah bu millet sandıkta gereken dersi, gereken cezayı verecek.

Anayasadaki bir önemli değişiklik de, yargının tarafsız olarak kabul edilmesi. 28 Şubat demokrasi ayıbı örneğinde bunun ne kadar gerekli olduğuna şahit olduk. Ayrıca, yeni Anayasayla Meclisin hiçbir yetkisi kısıtlanmıyor, aksine Meclis daha da güçleniyor. Meclis araştırma yapabilecek, genel görüşme

yapabilecek, soruşturma yetkisine sahip olacak. Milletvekilleri yazılı soru soracak, bakanlara soracak, cumhurbaşkanı yardımcılarına soracak ve Meclis denetim görevini eksiksiz yapacak. Ama istemezük heyeti sağda-solda bilgi kirliliği oluşturmaya devam ediyor. Tutturmuşlar tek adam rejimi olacak, tutturmuşlar Meclis işlevsiz kalacak. Kardeşim, senin keyfin için iki cumhurbaşkanı, iki başbakan, iki belediye başkanı mı çıkaralım, ne diyorsun yani? Sayın Kılıçdaroğlu bu idarecilik biçiminden rahatsızsa, CHP’nin başına ikinci bir genel başkan daha seçsin. Nasıl olacak diyorsa, bugünlerde kol-kola gittikleri HDP’ye baksınlar, onların yaptığını yapsınlar. Onlar da nasıl olsa bu uygulama var, her şeyin bir eşi var.

BİR VATANDAŞ- Sayın Başbakanım, şehir hastanesi için Mersinliler olarak teşekkür ediyoruz.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM- Mersin Şehir Hastanesi güzel olmuş, güle güle kullanın.

Ha hastane dedi de, aklıma geldi. OECD diye bir kuruluş var, bir açıklama yayınladı, hasta başına yatak sayısı bakımından şu anda biz Amerika’nın 4 kat ilerisindeyiz, Avrupa’nın 3 kat ilerisindeyiz; işte

(7)

Türkiye böyle bir hale geldi. Nasıl geldi? AK Parti’yle geldi, AK Parti’yle.

Ne diyor CHP Genel Başkanı? Tek adam, cumhurbaşkanı kendisi, vali kendisi, kaymakam kendisi, belediye başkanı kendisi. İnsaf yahu be kardeşim. Eyvallah. Cumhurbaşkanımızın sizlere selamı var.

Bu kadar da çarpıtma olur mu ya? Evet, Cumhurbaşkanı tek adam olacak, doğru ve onu millet seçecek, millet. Meclis de millet adına denetleyecek, bu kadar açık ve net. Kararımız evet. Ama sizin niyetiniz üzüm yemek değil bağı kökünden kurutmak. Türkiye’de denizin ortasında su aldırmaya çalışıyorsunuz.

Bir ve beraber, kardeşçe yaşamak için evet. Kazanımlarımızı daha da ileri götürmek için evet. Büyük Türkiye için evet. Gücümüz millet, kararımız evet. Sevdamız millet, kararımız evet. Daima millet, kararımız evet. Maşallah. Bu samimiyet, bu heyecan, iş tamam.

İlk cemre havaya düştü biliyorsunuz, ikincisi suya düştü, haftaya üçüncüsü de toprağa düşüyor.

Dördüncü cemre 16 Nisan’da sandığa düşecek, milletin zaferiyle sonuçlanacak. Biz sizinle gurur duyuyoruz. Tabii ki evet. Kararımız evet. Tabii ki evet. Kararımız evet. İşte bu kadar.

Onlarca ili kapsayan yoğun miting programlarına başlıyoruz. İlk durak Amasya, şehzadeler şehri, Çarşamba günü Amasya’dayız. Naci Hocam, Haluk İpek, burada. Çarşamba Amasya’dayız, şehzadeler şehrindeyiz. Ondan sonra Tokat’a geçiyoruz. Tokat’ta ve Amasya’da vatandaşlarımızla buluşacağız, hasret gidereceğiz. Evet selini memleketin her köşesine, her bucağına yayacağız. Bu sürede

bakanlarımız, milletvekillerimiz, Parti Teşkilatımız, Genel Başkan yardımcılarımız, Grup başkan vekillerimiz herkes bölgelerinde gece-gündüz çalışacak. Siz değerli teşkilat mensuplarımız, Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız sahada olacak. Hedefe giden yolda çekilen cefa mubahtır anlayışıyla hep birlikte çalışacağız, birlikte başaracağız. Vurmak yok, öldürmek yok, yaşatmak var. Biz yaşatmak için buradayız. İnsanı yaşat ki devlet yaşısın anlayışıyla biz hizmet ediyoruz.

Şimdi bir dakika, Romanlar bir dakika.

Buradan CHP’ye, MHP’ye, HDP’ye ve diğer partilere gönül veren bütün vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunuyorum; mesele değerli vatandaşlarım, siyaset değil mesele memleket meselesi. Mesele sen-ben meselesi değil, mesele millet meselesi. Onun için 16 Nisan da kararımız net, oyunuz evet olsun. Şimdi artık söz sizde. Hazır mıyız? Evet.

Tek bayrak için evet.

Tek vatan için evet.

Tek millet için evet.

Tek devlet için evet.

Gücümüz millet, kararımız evet. Sevdamız millet, kararımız evet. Daima millet, kararımız evet. Allah hepinizden razı olsun.

Bu arada bu arada 2018 yılının Truva Yılı olması için Kültür Bakanlığımız bir girişim başlattı, haftaya karar verilecek. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Çanakkale şanslı, köprüleri yapılıyor, yolları o biçim, her şey yolunda.

Hepinize bu duygu ve düşüncelerimle bir kez daha teşekkür ediyorum, Allah yar ve yardımcımız olsun.

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tosya yöresi, Anadolu’da Türk iskânının başladığı erken dönemde Türk boy, oymak ve aşiretlerinin başlıca yerleşim sahası olduğundan, boy, aile ve aşiret adları ile

Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kayalı Kampüsü - Kırklareli / TÜRKİYE e-posta:

Kireç taşı (kalker), jips, kaya tuzu, dolomit gibi kayaçlar sular etkisiyle erime özelliğine sahiptir ve bu kayaçların yer aldığı bölgeler, karstik yer şekillerinin

Killi çakıl / Taş tozu Kum-Çakıl Kum+Çakıl+Çimento Kırma taş (mıcır) Kiremit irmiği Tartan zemin Yapay çim.. Sabit

Bu 300 sayfalık Doktora tezimin ön- söz kısmında şimdiye kadar İslâm Hastaha- neleri hakkında yapılmış mimari ve tıbbî araştırmaların kısa olarak tarihçesi yapıla-

[r]

Aynı program Adaptiv Filtre modunda çalıştırılarak ELAT istasyonunun hız vektörünün yukarı değer bileşenleri elde edilerek Şekil 4’te gösterilmiştir.. Adaptiv

Bu uğurda mücadeleyi yükseltmek ve bir yol haritası çıkartmak üzere herkesi Ekoloji Forumuna davet