HUKUK BAŞLANGICI
KANUNLARIN UYGULANMASI – III
HÂKİMİN HUKUK YARATMASI VE TAKDİR YETKİSİ
Kanunların niteliklerine göre uygulanması
Emredici Hukuk Kuralları
Yedek Hukuk Kuralları
Tanımlayıcı hukuk kuralları
Tamamlayıcı hukuk kuralları
Yorumlayıcı hukuk kuralları
Kanunların niteliklerine göre uygulanması
Emredici hukuk kuralları
Herkes tarafından uyulması gereken ve aksi kararlaştırılamayan hukuk kurallarıdır.
Emredici hukuk kurallarında genellikle «herkes», «hiç kimse», «yapar»,
«zorunludur», «gerekir», «şarttır», «yasaktır» gibi ifadeler bulunur.
Emredici hukuk kurallarının öngörülmesinde kamu düzeni, genel ahlâk ve âdap ve zayıfların korunması düşüncesi olmak üzere başlıca üç sebep vardır.
Kamu düzeni, sadece kamu hukukunda değil özel hukukta da bulunur.
Kamu düzeni kavramı kanunda tanımlanmış değildir. Zira kamu düzeni, yer ve
zamana göre değişen bir kavramdır.
Kanunların niteliklerine göre uygulanması
Emredici hukuk kuralları (devam)
Doktrinin yaptığı tanıma göre kamu düzeni, «belirli bir zamanda belirli
örgütlenmiş bir toplumun temel yapısını ve temel çıkarlarını koruyan yasal kurallardır».
Genel ahlâk ve âdap, kamu düzeninde olduğu gibi yer ve zamana göre değişiklik gösterebilir.
Toplumun düzen ve devamı için uyulması zorunlu olan kurallar, genel ahlâk ve âdap kuralları olarak ifade edilir.
Zayıfların korunması düşüncesi de emredici hukuk kuralı getirilmesinin
sebebi olabilir. TMK m. 15 uyarınca ayırt etme gücü bulunmayan kişilerin
fiilleri hukuki sonuç doğurmayacağı hükmü buna örnek gösterilebilir.
Kanunların niteliklerine göre uygulanması
Yedek hukuk kuralları
Emredici hukuk kurallarının aksine, yedek hukuk kurallarının aksi
kararlaştırılabilir. Ancak aksi kararlaştırılmadığı takdirde bu kurallara da uyulması gerekir.
Tanımlayıcı, tamamlayıcı ve yorumlayıcı hukuk kuralları olmak üzere üçe ayrılır.
Tanımlayıcı hukuk kuralları
Hukuki kavramları, özellikle de özel borç ilişkileri arasında düzenlenen sözleşmeleri tanımlayan hukuk kurallarına denir.
Tanım yapma, kanun metodunda çok başvurulan bir yol olmasa da ortaya
çıkabilecek uyuşmazlıkları engellemek amacıyla bu yola başvurulabilir.
Kanunların niteliklerine göre uygulanması
Yedek hukuk kuralları (devam)
Tamamlayıcı hukuk kuralları
Tarafların arasındaki hukuki ilişkide düzenlemedikleri konuları doldurmaya yarayan hukuk kurallarıdır.
Kanun metninde «aksine bir anlaşma olmadıkça» gibi ifadeler yer alıyorsa bu hüküm tamamlayıcı bir hukuk kuralıdır.
Yorumlayıcı hukuk kuralları
Bir hukuki işlemde tarafların iradelerinin ne anlama geldiği açık değilse bu iradeleri açıklığa kavuşturulmasında yorumlayıcı hukuk kuralları devreye girer.
Taraflarca kararlaştırılan fakat birden çok anlama gelen ifadeler için yorumlayıcı hukuk
kuralları uygulanırken, hiç kararlaştırılmamış durumlar için tanımlayıcı hukuk kuralları
uygulanır.
HÂKİMİN HUKUK YARATMASI VE TAKDİR YETKİSİ
Kanunların uygulanması bakımından hâkimin hangi yorum yöntemini kullandığı önemlidir.
Uyuşmazlıkta hâkimin uygulayabileceği herhangi yazılı veya yazılı
olmayan hukuk kuralı bulunmadığında hâkim, kanun koyucu gibi hareket ederek farazi bir kural koymak suretiyle uyuşturmayı çözüme kavuşturur.
Bu, hâkimin hukuk yaratmasıdır.
Hâkimin Hukuk Yaratması
TMK m. 1: «Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu
da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre
karar verir.»
HÂKİMİN HUKUK YARATMASI VE TAKDİR YETKİSİ
Hâkimin Hukuk Yaratması (devam)
Kanun koyucunun, meydana gelecek bütün olayları öngörerek bunların her birine göre hukuk kuralı koyması beklenemez.
Hâkim, önüne gelen uyuşmazlığı çözüme kavuşturmaktan kaçınamaz. Aksi durum, AY m. 36’da tanınan «hak arama hürriyeti»ne aykırı olur.
Bir sorunla ilgili kanunda, örf ve adet hukukunda ve diğer hukuk
kaynaklarında bir kural yoksa bu durumda «hukukta boşluk» vardır. Hâkimin
bu boşluğu doldurmak üzere yaptığı işlem, «hâkimin hukuk yaratması»dır.
HÂKİMİN HUKUK YARATMASI VE TAKDİR YETKİSİ
Hâkimin Hukuk Yaratması (devam)
Boşluk, «kanunda boşluk» ve «hukukta boşluk» olmak üzere ikiye ayrılır.
Kanun koyucunun, gerekli ve zorunlu bir düzenlemeyi yapmaması durumunda «kanunda boşluk» mevcuttur. Kanunda boşluğun varlığının kabulü için sadece kanunda değil,
yönetmelik gibi diğer yazılı hukuk kurallarında da boşluğun bulunması gerekir. Kanunda boşluk da «gerçek boşluk» ve «gerçek olmayan boşluk» olmak üzere ikiye ayrılır.
Bir hukuki sorun hakkında hüküm olması gerekirken hiçbir hüküm yoksa «gerçek boşluk» vardır.
Kanunda, hukuki sorunla ilgili bir düzenleme olmasına rağmen bu düzenleme ihtiyaçlara uygun değilse burada «gerçek olmayan boşluk» vardır.