Pazar
28 Nisan, 1974
Yıl: 23 - Sayı: 8056 Hati; 25 M il
142n?l.rı1° 9addesl- L«fko?a p Bas‘W 'ğı Yer : t ,b®z k u r t Basımevi
Te-.: 62951 — Dah:
210 BozkurtSahibi ve Genel Yayın Müdürü
CEMAL TOGAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
SADİ C. TOGAN
f t ih lü k , futa¿Atjiiifdii y a j e t e
SERİNLETEN TAT...
B e l C o l a
İÇİNİZ
Denktaş, Alanya'da aöc sorunu hahlımıla konuştu
Atina’dan Yönetiliyor
Atina daki şebeke Rum Yönetimiyle sıkı işbirliği yapıyor
iumsa^som nla^^ıakkm d^büsf1 vpı™i İiir î » r r - y öne^ m! B a Şk aru Rauf Denkta? dün Afanya köyünü ziyaret etmiş ve çeşitli top- Atina'da olan bir şebekenin TürkİpiS ?Kıhr^°tylUİe~e -al?ea konuşmada göç sorununa da değinen Rauf Denktaş, kökü Î K n i i l e i s b i r li l i 'h 5 ^ ^ n ^ ? ı,S £ ,8ta^ ı g2iî nu kolaylaŞtırmak için seferber olduğunu açıklamış, bu şebekenin Rum K r aşkla b a llı sağladığını kolaylıklar yaptığını bildirmiştir. Denktaş, “ bunlara vereceğimiz cevap, büyük Dir aşKia nagıı olduğumuz bu topraklara daha da büyük bir aşk ve arzu ile san! inaktır" demiştir.
1R1F
GÖÇ EDENLER Rauf Denktaş, göç sorununa ilişkin sözlerinde şöyle dem iş
tir:
“Vatan aşkı, dava duygusu olanlar, bu topraklardan zor göç ederler. Göç nedenlerini
nıııııı>ıııı«ııaı|»ıaı>|»a»|i|a«|ne,ıa H ra a uu u« a au i
devam lı surette eleştirm ekte, yiz. Zannedildiği g ib i göç e- delilerin çoğu işsiz k işiler de
ğillerd ir. Kıbrıs’ta hayatlarını kazanan, fakat eş ve dostları
nın y aldızlı sözlerine kanarak harekete geçenlerdir.”
TEDBİRLER
Denktaş, göçün önlenmesi için alınan tedbirler hakkında da şöyle konuşmuştur:
“ Yönetim olarak mukaveleli mücahitlik imkânlarını yarat- mış bulunuyoruz. M ukaveleli
'■ l l l l ! l l l ll l | ! > t l l l l l | l la ,ia !ia ,]l l l | l||ll|lll |laM|||| ||SI|| ,||,[||||||a||||u||, |, , |||,|B
U EJ
Umasol Genel iş Sendikasının davetlisi olarak adamızda bulunan Türkiye Devlet Demiryolları I İşçi Sendikaları Federasyonu tem silc ile ri Nurettin Tutkun, M ehm et Aydın Ve Remzi Yılmaz dün sait 11.00'de Çalışma, Rehabilitasyon ve Sosyal İşler Üyesi İsm et Kotağı dairesinde ziyaret etmişlerdir. Ziyaret sırasında h ey ete Türk - Sen Genel Sekreteri Necati Taşkın eşlik etmiştir.
| Resim, bu ziyareti yansıtmaktadır. (Foto: ENF.)
İ M a i M I I U I I . I U I I l l U l l l i l I Ü I I I I I l i ı l t u l l l l l l l l l l l » l l l f T l l l i a i i a n i l l i l l l H l î i ai l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ı aı l i l l l l l l l l l l l l M i l i ai iaj » ı t I I | I I I I I ı a ıiaı l l l l l l ı a ı l l l l l l l l l l l l ! | I I I I W
Dinlerce dönüm arpa ve buğdayın içi bos çıkıyor
Mesarya ağlıyor.
HAŞAN E. KAHVECİOGLU
■ Geçen yılın kurak geçişi nedeni ile çok zor durumda kalan
■çiftçilerimiz yağan bereketli yağmurlardan sonra bu günlerde İm
batlarını kaldırm ağa hazırlanırken, M esarya ovasının büyük bir bölümünde, özellikle İnönü (Sinde) köyü ve çevresinde ekili ta
hılların içlerinin boş çıkması nedeni ile bu bölgelerdeki çiftçileri
miz büyük bir sarsıntı geçirm ektedirler
BİR DERT Kİ...
Bugünlerde Mesarya köylü -
| sünün ağzını bıçak açmıyor. Bir dert ki sormayın, dönümlerce uzayıp gidiyor. Bir dert ki; dö
nümlerce arpanın, buğdayın getirdiği..
î Geçen yıl yeşil adamızın yagmursuzluktan yeşermemiş ÇŞplak topraklarına herkesle
“(dikte hüzünle bakmışlardı.
avuç yağmuru beklemişler günlerce, aylarca... Sonra tüm i umutlar yitti. Çoban olan to.
Pozunu duvara dayayıp beton sütunlar dökmeğe gitti- Rum Kesimlerine. Başkaları yaşamı yabancı ülkelerde aradı. Kurul
¿uş düzenlerini yıkmıştı "yağ- nıursuzluk".. Gurbetlerde hep sunuyorlardı mektuplarında : uğmurlardan haber var m ı?
uayvaniar yiyecek birşeyler bulabiliyorlar mı?” Bir yıl ce-
^ r h e p "hayır" oldu.
NESARYA’DA DURUM BAŞKA sonra bir yağmur indi ki sel aktı günlerce. Yağmur iner n onlar tarlalarında terledi- k... ,BorÇ'a aldıkları arpayı, S fa y ı serptiler “um uf’la..
gmur da durmamış, yeşillen- yeşillendi tarlalar, yeşil
lendikçe yeşillendi “um uf’lar..
Çiftçisinde, çobanında bir se
vinç...
Şimdi adamızın her yanında yağan bereketli yağmurlardan sonra çiftçilerimiz mahsulleri, nj kaldırma hazırlığı yaparken, Mesarya ovasında durum bam
başka.. Ekilen binlerce dönüm arpa ve buğday başaklarında taneelrin içi boş. Bunun nede
ni de son yağmurların yeterin
ce olmaması..
İNÖNÜ'DEKİ DURUM Mesarya ovasınn kuraklıktan en çok etkilenen bölümü İnö
nü (Sinde) köyü ve çevresi..
Inönü’lülerin tam on bin dö
nüm ekili arazisi var bu yıl.
Ama çiftçiler elde edecekleri gelirin, masraflarını bile karşı
layamayacağını söylüyorlar.
Kahvehanelerinde hep konu bu. Yaşlılardan biri dert yanı, yor:— Bizim bölgede kurak y ıl
lar olmuştur, fakat arpanın, buğdayın içinin boş olduğuna bu yıl ilk defa rastlıyoruz.
BORÇLA EKTİLER Dert uzayıp gidiyor:
— Hiç olmazsa geçen yıl el
de tohumluk arpa vardı. Onları ekmiştik Bu yıl borçlanıp aldık arpayı, buğdayı. Mahsûl olma
dığından da ödeyemeyecek du rumdayız. Bir de Rum Yöneti
minin kuraklık tazminatını ver
memesi bu bölgedeki çiftçile
rimizin beiini büküyor.
İnönü’de arpalar, buğdaylar çoğu yerlerde bel boyu, başak ların içi boş ama.. Binlerce, onblnlerce dönüm arazide ver.
diklerini alamayacaklar. Sara
ran başaklarda umutlar da sa
rarmış, solmuş. Gitmiş bunca emek, geride bir "borç” kalmış bir de geçen yılın yıkıntısı..
Kimi yerlerde de arpalar bir karış iken başaklanmış. Kimi yerlerde yarı yeşil, yarı sarı.
Dönümlerce uzayıp gidiyor dertler..
... Ve saymışlar günleri, tam 36 gündür Mesarya'da damla yağmur yok. Şimdi hasat za
manı. Ekinler içinde yalnızca hayvanlar var ama... Dönüm ba şına şu kadar para verip biçe
cek durumda değil hiç kmse..
Güneş sarartmış ekinleri, ekinlerle beraber Mesaryalıla- da sararmış solmuş tüm rın
umutları .
A İİSii illfe i
>• ■ » . „ « o k yerlerin de W beye- « m . »n e le r in M b e.- köylüler 1 Yoklarken..
bir mücahide, mücahitlik dev
resinde ve sonra kalkınma kre dişi verilm esi yolundaki ça lış
malarımız yoğunlaşmaktadır.
Hedefimiz, vatan borcunu öde.
yenlerin tümüne Kıbnsta var olma imkânlarının iktisaden gelişm e olanağım temin e t
mektir. İçinde bulunduğumuz dar boğazları geçmek azim ve kararındayız.." *
ÖMÜR BOYU ACI Bugünkğ sıkıntılara katlan
mayarak, güzel vaadlere alda
narak yurdunu terk edenlerin, bunun acısını ömür boyunca duyacaklarını belirten Rauf Denktaş, daha sonra gençlere istihdam olanakları sağlanma
sı için alınan tedbirleri ayrın
tılı olarak açıklamıştır. Buna göre, istihdamı teşvik primle
rinden yararlanan 70 kadar gen cimiz özel sektörde çalışmak, ta, rehabilitasyon kredisinden
yararlananların sayısı her ge
çeni gün artmakta, geçici ola
rak Türkiye'de istihdam olanak ları sağlanmaktadır. Tüm bun
ların yanında istihdam sorunu
na köklü çare getirecek olan yatırımları teşvik kuralı Mec
listen geçmiş, ayrıca, Türkiye ile ortaklaşa yatırımlara gitme olanağı sağlanmıştır.
SİYASI DURUM Siyasi durum hakkında da konuşan Denktaş, Türklerin gö
rüşme masasından kaçmadığı, nı, Rumların kendi siyasî a- maçları için görüşmeleri kes
miş olduklarını söylemiş, Ley- mosun’da Türkler aleyhine ya
pılan çirkin gösterler hakkında da “ Kıbrıs M eselesi böyle halledilm ez. Bu gösterilere te
vessül edenler, Kibrisin g e le ceğine kötülük etmektedirler.
Çünkü aynı bağımsızlığa sahip olan ve kuruluşta ortak olan
iki toplumdan birini diğerine düşman etm ektedirler" demiş, tir. Denkatş, davamızın siyasî açıdan gittikçe güçlendiğini, Rumların ekonomik savaşına karşı da Anavatanın yardımla
rı ije gereken tedbirlerin alın
makta olduğunu bildirmiştir.
b
HABEŞİŞTANTN YENİ VELİAHT1
Aslanlar aslanı Habeşistan İmparatoru Haile Selaalye torunu 21 yaşındaki Zara Yakub A sfa Vussen’i tahtının veliahtı İlân etmiştir. Genç veliaht, bu karar üstüne şimdiki halde kalmakta olduğu İsviçre’nin Cenevre şehrinde bir basın toplantısı düzen
leyerek kendini bundan böyle Habeşistan halkına adayacağını açıklamıştır. Basın mensuplarının en fazla dikkatini çeken şey ise prens ve Haile Selaslye arasındaki benzerlik oldu.
^ M B M U n ı ı ı a ı ı a ı l l ı ı ı ı ı a ı ı lı n a a M i ı a ıı a ı ı ı ı ı a ı ı ı ı ı ı ıı ı ı ı a ı ıa ı ı a ı ı a ı ıa ı ı a ı ı a ı ıl ı ı ...I IIH IIIllllllllllllt lıa ıllH
1 Marttan itibaren geçerli olmak üzere
Sosyal yardım alanlar yüzde 3 0 oranında artış alacaklar
ıııaıııııııııııııııııaııaıııııaıııuaıııııaıııııııııııııııııuıv «n*>ı»ı>ntaııiiiiH«ııiııa»*ıııııtııaııiiıii,tiiaıııııtıtaiiiiıaiiiııatıaııııiiiıııii>,aıtıi'iııtııaınııaııaMNiıııııiHai»
Atatürk Kız Enstitüsü, Resim - Elsanatları . Nakış ve Evyönetimi branşlarının hazırladıkları yıllık okul sergisi dün saat 15.30'da Saray O tel salonunda Aydın Denktaş tarafından açılmış ve büyük bir davetli gurubu tarafından ilgiyle izlenm iştir. Ziyaretçiler tarafından çok beğeni
lip takdir toplayan sergi, 1 Mayıs Çarşamba günü akşamına kadar her gün saat 09.00— 12.00 ve 14.30— 18.30 arasında halkın ziyaretine açık bulundurulacaktır. Resim, sergiden bir köşeyi ve ilgi ile seyredenleri yansıtmaktadır. (Resim: RAHMİ GÜRPINAR)
lllllIB lillllllllllliailllian illllllliaiflIiaillllllllllllllllllllllllllllllllliailllllliaillliaiiaillllllilllllllllllllliaiiailll •••lll■lllll•U•ll«)IIUlll•ll•IIAU■UIU|ll•il|ll|ll■U•ll•IIIIIIN•1l■lllllltl•N•NIU■ll•N•HIII«lfllllll•ll•N•llftNI«ll•
Kıbrıs sorunu ile Türk-Yunan ilişkilerini görüşmek üzere
LEFKOŞA:
Çalışma, Rehabilitasyon ve Sosyal İşler Üyeliğinden açık
landığına göre; 1974 yılı Büt
çesinde Sosyal Yardımlar için öngörülen ortalama %30 artı, şını Yürütme Kurulu’nca ona
yını takiben, yeni Sosyal Yar
dım Kıstaslarının tesbiti çalış
maları sonuçlandırılmış ve 1 Mart 1974 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni kıs
taslara göre ödeme yapılması kesinleşmiş bulunmaktadır.
Mart ve Nisan aylarına ait iki aylık artışların da 1 Mayıs ta
rihinde ödenebilmesi İçin ge
reken çalışmalar sürdürülmek, tedir.
YENİ KISTASLAR Yeni kıstaslardaki artışlar şu şekilde tesbit edilmiştir:
1) Geçen yıl artış alamayan Hadise Kurbanı ailelerin ala
cağı yardımlarda bu yıl artış oram %30’un üzerindedir. Bu
na göre bir Hadise Kurbanı eşinin alacağı aylık Sosyal Yar dım 28.000 liraya çıkarılmıştır.
Bundan başka, eski kıstaslara göre 4'ten fazla çocuğu olan eşlerin bu çocukları yardım alamazken yeni kıstaslarda bu tahdit kaldırılmıştır.
2) Malül ve Malûl gazilere yardımlarda öngörülen artış o- ram %30’dur. Buna göre yeni kıstaslar altında her Malûl ve
ya Malûl gazı malûliyet dere ceslne göre %30 bir artış a la caktır. Bundan başka yeni kıs.
taslarda her sınıf Mallül veya Malûl gazinin eşine ayda 5'er liralık bir ek tahsisat veril mekte bunun yanında 4 çocuğa kadar yapılmakta olan yardım tüm çocukları kapsayacak şe-
(Devamı 6'ncı sayfada) ıııııı■ıı•ııiıı■n■ııııJlHaıı■ıııııııılıııııa>ıııı■ıı■ıı■ıı■ıııııaıı■ıı■»■ıı■ııaııl>ı•ıı•Hlıııııaııaııaııaı!•ıı■ııın■ıı■naıı■i•
1 MAYIS ÇARŞAMBA SABAHI YAPILACAK TOPLANTIDA
Kıbrıs Türk Kooperatif Kurumu faaliyete geçiriliyor
Milli Güvenlik Kurulu Toplanıyor
Diin Tnrkiyenin deniz menfaatleriyle ilgili konular görüşüldü
ANKARA:
Anavatan M illî Güvenlik Ku.
rulu’nun 30 Nisan Salı günü toplanarak Türk - Yunan iliş
kilerindeki son gerginliği ve Kıbrıs'daki gelişmeleri incele
yeceği bildirilmektedir. Bu ko
nudaki haberi veren “MİLLİ
YET" gazetesi Türkiye’nin A ti
na Büyükelçisi Kâmuran Gü.
rün’ün Millî Güvenlik Kurulun
da bilgi vermek üzere Ankara- ya çağrıldığını belirtmiştir. Ga zeteye göre, New York'dan ye
ni dönmüş bulunan Dışişleri Bakanı Turan Güneş de Bir
leşik Amerika Dışişleri Baka
nı Dr. Kissinger, Birleşmiş M il letter Genel Sekreteri Kurt Waldheim ve Yunan Dışişleri Bakanlığı Siyasî İşler Genel Müdürü eski Ankara Büyükel.
çi Junis'le yaptığı temaslar hakkında bilgi verecektir.
GÖRÜŞMELERİN GÜNDEMİ Bu görüşmelerde Türk - Yu
nan İlişkileri! ve Kıbrıs konusu üzerinde durulmuştur. Büyükel.
çi Gürün ise hafta başında Yu
nan Genel Kurmay Başkanı General Bonanos'la biraraya gelmişti.
Türk Basın haberlerine gore, Türk Hükümetinin Yunanistana verdiği 27 Şubat tarihli notaya Yunanistan’ın cevap vermemek te direnmesi halinde, Kâmuran Gürünün Atina’dan dönmesi gec ilebilecektir.
Bu arada dün Cumhurbaşka
nı Fahri Korutürk’ün başkanlı
ğında yapılan toplantıda Türki
ye’nin deniz menfaatleri ve
bununla ilgili sorunlar görüşül
müştür. Saat 11.00'de başlayan toplantı birbuçuk saate yakın sürmüştür. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği toplantıdan sonra şu açıklamayı yapmış
tır:
"Bugün (dün) saat 11.00'de Çankaya Köşkü'nde sayın Cum hurbaskanımızin başkanlığında, Türkiye'nin deniz menfaatlerini ve bunlarla yakın ilişkisi bu
lunan çeşitli sorunları kapsa
yan bir toplantı yapılmıştır. Üç yanından denizlerle çevrili ve kıyılarının uzunluğu 7000 kilo
metreyi aşan ülkemizin g e le cekteki güvenlik, refah ve mutluluğunun ancak sağlam bir deniz politikası izlenerek gerçekleşebileceği inancında olan hükümetimiz bu konu üzerinde önem1 e eğilm iş bu.
lunmaktadır. Şimdiye kadar bu
yönde yapılan çalışmaların göz den geçirildiği toplantıya, Baş bakan, Genel Kurmay Başkanı, ilgili Bakanlar, Deniz Kuvvet
le ri Komutanı ve M illi Güven
lik Kurulu Genel Sekreteri ka
tılmışlardır."
Başbakan Bülent Ecevit de toplantıdan ayrılırken gazeteci lere toplantıda Türkiyenin de- niz haklan konusunda görüş
meler yapıldığını söylemiştir.
CENNET Mi YOKSA
CEHENNEM Mi?
AVUSTRALYA'YA GİTMEK İSTEYEN HERKESİN GÖZÜNE AL-
| MASI GEREKEN GERÇEKLER.... YERİNDE YAPILAN BİR RÖ- I PORTAJIN OBJEKTİFLİĞİ İÇİN DE GÖÇMENLERİN SORUN-
| LARI....
\ Pazartesinden itibaren gazeteniz BOZKURT’ta
• LEFKOŞA:
Kıbrıs’ta Türk Kooperatlfçill.
ğinin yayılması, güçlenmesi1 ve Türk Toplumunun bu alanda bilinçlendirilm esi amacıyla fa aliyete geçen Kooperetlfçller, 1 Mayıs Çarşamba sabahı saat 10.00’da Lefkoşa’da Çağlayan Bölgesindeki "Mimar ve Mü
hendis Odaları Birliği! Loka
linde" bir araya gelerek "Kıb
rıs Türk Kooperatifçilik Kuru- mu"nu kuracaklardır.
Kıbrıs Türk Kooperatifçilik Kurumu’nun kurucu üye sayısı şu ana kadar 146’yı bulmuştur.
Kurucular arasında fiilen Ko
operatiflerde çalışanlar, eski kooperatlfçiler ve kooperatf düşünceyi destekleyen ve Top
lum kalkınmasında daha etkin rol almasını isteyenler bulun, maktadır. Kurucular adanın muhtelif köy ve kentlerinden
• gelmektedirler.
AMAÇ
Kooperatifçilik Kurumu’nun tüzüğünde amaç şöyle özetlen- miştlr:
“ Kurumun amacı, Kıbrıs'ta Kooperatifçiliğin yayılmasını, güçlenmesini ve Toplumun bu
(Devamı 6’ncı sayfada) ıı•ııııı•ııııı•ıı•ıı•ıı•ıı•ıılıılıı•ııı«ıııııııaıı|M|ııaııııııı
C.T.P. ikinci Kurultayı Bugün Toplanıyor
LEFKOŞA . ÖZEL:
Genel Sekreter Naci' Talât Usar’ın basına İlettiği bilgiye göre. Cumhuriyetçi Türk Parti- sinin ikinci olağan kurultayı bugün Çağlayan Salonunda ya
pılacaktır. Kurultayın sabah sa at 10.00’da başlaması ve gün boyunca devam etmesi beklen
mektedir.
C.T.P,’nin ikinci olağan ku
rultayına adanın her tarafından gelecek delegelerin katılması beklenmektedir. Yüklü bür gün
demi olan kurultayda. Genel Başkan Berberoğlu’nun bir ko nuşma yapması beklenmekte
dir.
SAYFA : 2
( B O Z K U R T )
d ü ş ü n c e le r
Biz de istim lâk etmeliyiz...
Rumlar bundan yıllar önce kökü Ortodoks kilisesinin çabalarında bes
lenen “Türk topraklarım ele geçirm e”
stratejilerini günümüze kadar akla gel medik biçimlerde sürdürmüşlerdir.
1955’lerde ancak görebildiğim iz bu gerçek yazık ki 1974’lerde o geçmişin kapanmayan yarası olarak sızlamaya devam etmekte batta yeni yaralar top lumun bağnna sivri uçlu bir hançer gibi kakılarak açılmaktadır.
Dün elimizden topraklar cehaletin, bir adım öteyi görememenin belki bir noktadaki haklılığı içinde gidiyordu.
Mâliyesini verm iyorlar diye dönümler- ce arazinin nasıl gasbedildiği, m âliye
sini verm e taahhüdünde bulunan kili
senin Türk arazilerine nasıl sahip çık tığı bilinen gerçeklerdir. Yıllar boyu süren bu gasb yıllar içinde değişen koşullarda yerini para zoruna, kandır
maya, tedhişe, emperyalist tutuma bı
rakmış, nihayet 1974lerde aklımıza gelmiyen bir taktikte noktalanmıştır.
— Şimdi Rumlar tam kendilerine uygun tipik bir uygulamayla Türk top
raklarını istimlâk etmektedirler. Basın haberlerine göre Lârnaka kazasına bağlı bazı köylerde bu istimlâk işlem leri sürüp gitmektedir.
Bu gasb işlem ine hukuki şekil v e rip ağızları bu tutumla kapatmak Rumlar için şu anda pek ehven görül
mektedir. Fakat yine hesaplarında bir yanlışlık vardır ve yine baltayı taşa vurmuşlardır. Türk bölgelerinde de Rum toprakları, Rum emlâki vardır.
V e Türk tarafı özellikle şehirlerde ko
nut sorunu ile karşı karşıya olup Rum arazilerine dokunmak istemediği için bu zoru göğüslem ek durumunda kal
maktadır. Oysaki Rumlar istimlâk iş - lemlerine girerken Tür|< tarafına da ay m yolda fikir verdiklerini bizim de pek çok Rum emlâkini, arazisini istim lâk edebileceğim izi hesaba katmamış
lardır. Ve gerçekten bugün Türk top
lumu kendi bölgelerinde mesken so - runu ile sarmalanmış olup bu sorunu çözümlemek yolunda Rumlara ait ba
zı toprakları, hatta evleri istimlâk e t
mesi gerekmektedir. Eğer somut örnek
vermek gerekirse Merkezin dışında Mağusa’nın Karakol bölgesini ortaya sürebiliriz.
Bilindiği gibi Lefkoşa'nın dışında
ki bu büyük Türk şehrinde surların dışına kaymış semtler Sakarya, Bay - kal ve Karakol olarak genişlemekte is kân sahaları olarak önem kazanmak - tadır. Ne var ki tüm bu bölgelerde Türk iskân sahaları içine uzanmakta olan Rum arazileri vardır. Ve onların Türk bölgelerinde mesken sorununu çözmek konusunda "istim lâ k " edilme
leri kaçınılmazdır. Karakoldaki durum budur. Türk Yönetim i esasen bir süre sonra böyle bir istimlâke zorunlu ola
caktır v e zorunlu olmalıdır.
Türk toplumu ev sıkıntısı çeker, kiralar fahiş seviyelere fırlarken, biz Rumundur diye kendi bölgelerim izde
ki boş ars/îara bakıp bakıp iç geçire meyiz. Bu adada varoluş toprağa kök
lü biçimde saplanmakla mümkündür.
Toprağa saplanmak ise evvelâ ona imar yönünden sahiplikle başlar. De- fakto durumunu sürçtürdüğümüz böl - gelerim izde istimlâk çabalarına elbet gireceğiz. Rum en ücra Türk bölgele
rinde elinden geldiği için yapmaktan kaçınmadığı bu işlemi biz neden ih - ma| edelim? Yoksa Rum kadar aklı
mız yok mu bizim? Fikri onlar verdi, biz peşinden gideceğiz...
Rumlar topraklarımızı elimizden almak için yıllardır çalışıyor ve bu ça
lışmalarını adeta ilim haline getiriyor lar. Mülkiyet hakkımızın elimizden u- çup gittiği her kan ş toprağa adamla
rın nasıl çullandığı bu toprakları her yönüyle nasıl değerlendirdiği bilinen bir gerçektir. Yeşil hatlar bugün Rum sanayi tesisleri v e iskân sahaları hali ne gelmiştir. İçimize doğru sistemli şekilde ilerlemekte olan Rum inşaatla rımn hedefi Türk Rum bölgeleri ç iz gilerini ortadan kaldırmaktır. Bu da ayrı bir konudur ama artık biz de top
lum olarak Yönetim olarak karşı ted
birleri almalıyız. Yani:
— Rumların bölgelerimizdeki ara
zileri, em lâkleri istimlâk edilmelidir.
ÇETİNEL
Mevlit Kıbrıs Türk Kooperatifçilik
Kurumu Birinci Kurultayı
K,brıs Türk K ooperatifçiliğinin yayılm asına, güç
lenm esine v e Türk Toplumunun bu alanda bilinçlen
diril m eşine inanan kişileri bir araya toplayacak "K IB RIS T Ü R K K O O P E R A T İF Ç İL İK K U R U M U ’ resmen kaydedilm iştir.
K U R U M U N örgütlerini seçmek üzere 1 M ayıs 1974 Çarşam ba günü saat 10.00 da L e f koşada “ Mim ar v e Mühendis Odaları Birliği” lokalinde B İR İN C İ K U - R U L T A Y toplanacaktır.
G Ü N D E M : 1— Açış
2 — Başkanlık divanı seçimi.
3- - K ıb n s Türk Kooperatifçilik Kurumunun K u rulma nedenleri v e gereği konusunda üyele - rin serbest konuşmaları
4— Genel Başkanın seçimi
5— 32 kişilik M erkez İdare Kurulu seçimi 6 - - Disiplin ve denetim kurullarının seçimi
K ıbns Türk Kooperatifçilik Kurumu Kurucular»
Lârnakanın tanınmış ba hkçılanndan, acısını ebedi yen unutamayacağım k ıy m etli kardeşim A H M E T B A K K A L 'm vefatının sene i devriyesi olan bugün (28.4.74) öğleden sonra kendi evim izde m evlit oku tulacaktır-.
Dost Ve arkabaların teşri fi özlenir.
Kızkardeşi ve Eniştesi
g a t ö H i n u z m u
U m u t Ş o f ö r O ku lu , S is te m li Ç a lış m a la r ın a 'K A M Y O N * D e r s le r in i d e ilâ v e E ttiğ in i M ü jd e le r .
rC S o n a r a , ö ğ r e n , d e n e y a p ı U n u t m ö ki, y e n iy e , ile r iy e g id e n k işi k e n d in i y ü k s e l t i n i
Gazeteci kız 30 okka veriyor.
Frances Brownell‘ın ilk gazetecilik görevi. yemek pişirme konusunda bir sü
tunluk yazı yazmak olmuştu.
Daima rejim yapmak isteyen Pir kız için bu nekadar güzel bir işti !
Halbuki o şimdi devamlı surette yiyeceği hiç ağzından eksik etmemek zorunluğunda kalmıştır.
Fakat, ağırlığı 79 okka ’ya yükselince zayıflamak zorun
luğunda kaldığını anlamıştır Boylece o A yd s'ın «Redu- cing Plan Candy» plânını denemeye başladı. Ayds, tarif üzerine alındığı takdir
de iştahanızı kesmeye yar
dım eder. Böylelikle Fran
ces. Ayds Plânı gereğince 30 okka verdi Kahve, vanilya ve nane rayihalı üç çeşit, lezzetli A yd s'ı siz de deneyiniz. Sadece C 1.100 mildir.
A Y D S R E D U C IN G PLA N Acenteleri A D R IK IA N Trading Co. Ltd. — Tel.
63999 - Lef koşa.
• •
Narkotiklerle mücadele
Uyuşturucu maddelerin dünya çapında kontrolü - nü üzerine alan IORK teş İtilâtı, geçen yılkı keyif ve rici zararlı narkotiklerin denetiminde, yeterince ba şanlı olamamıştır. Ulusal resmi makamların, sade
ce bilimsel ve tıbbî amaç lar için afyon üretimine izin vermesi, afyon tüc • carlarını yeni kaypakla - rın araştırılmasına zorla dı. Bu yeni kaynakla.* için en elverişli bölgeler, orta ve güneydoğu Asya idi, çünkü bu bölgelerde af • yon üretimi konusunda, davletin gözetim i çok sı - kı değildi.
lORK’nın, 1973 yılı hak kındaki açiKİamalarına göre, Asyanin daha önce
ki yıllard a afyon tüketi - len bölgelerinde, geçtiği ■ miz y ld a eroin tüketimi - ne başlanmıştır. Buna karşılık bazı ülkelerde, resm î makamların başarı lı tutumları sonucunda, eroine olan ilgi azalma e- ğilimi göstermiştir. An - cak toplumun, iyi yöndeki
bu tutumunun uzun süre
li olup olmayacağı hakkın da bugünden bir şey söy
lenemez. Kannabi kaçak
çılığını ise, hükümet da • hil hiç bir kuvvetin önle
me olanağı yoktur. Koku ağacı yapraklarının top - lanrrvasına ve bundan el • de edilen kokain kaçakçı lığın kontrol altına alınma sına, bir çok Afrika ve Asya ülkelerinin istekleri ne rağmen imkân yoktur.
IORK, teşkilâta müra caat eden ülkelere, kendi hükümetlerinin kontrol tedbirlerini artırmasını tavsiye ediyor. Bunun ya m sıra birçok ülkelerdeki afyonla mücadele, kaçak çılığin önlenmesi ve bu uyuşturucu madde müpte lâlarna nasıl davranılma sı konularında evrensel örgütler, ülkelerin hükü metlerine yardımcı olu yorlar. IORK birçok ülke hükümetlerini davet ede rek, bu konularda birlikte anlaşmaya varmalarını is temiştir. Böyle bir toplan tı 1971 yılımda da yapıl
Z A F E R SİNEMASI
1 M ayıs 1974 Çarşambadan itibaren
Sinemamızın hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan tam am ıyle Kıbrıs'ta
çevirttiği Büyük Aşk Filmi
E S İ R H A Y A T
T A R I K A K A N P E R İ H A N SAVAŞ
I Z S İ T i H A Y A T
HUtUSİ K fN T M E N K Â M U R A N USIUER TURGUT BOR Al!
SU N A SELEN G Ü N İR SÜMER SÜHA D O Ğ A N .
CAMİT t N G IN TU 3. AK AD
R'-NKLİ
Müjde
A Y T A Ç A L I R lZ A 'n ın Kıbrıs Türk Edebiyatına armağanı ve
zevk le okuduğunuz
K Â M U R A N ’m
II. kısm ı pek yakm da çıkıyor
Z A F E R Sineması Sunar
BU GÜN 2.30 ve 8.15 de En büyük firm a ERMAN film En iyi rejisör ORHAN AKSOY
En büyük oyuncu CÜNEYT ARKIN te bu büyüklerin meydana getirdikleri bu ıılın en güzel film i;
“ ALIN YAZISI”
)Iğer rollerde: Fatma Belgen, Kâmuran isluer, Erol Taş.
İLAVETEN YENİ İNGİLİZCE
Bugüne kadar görmüş olduğunuz DRACULA" film lerinin en korkuncu. Kai
li
zayıf olanlara tavsiye etmeyiz.
“ L0VERS OF DRACULA ”
mış ve 83 ülke, uyuşturu cu maddeler hakkındaki istihbaratlarını lORK’a sunmuşlardı. Afganis tan, afyon ve koka ekimi nin yasaklanabilmesi için enternasyonal yardımın gerekliliğini savundu. Af yon üretiminin en yoğun olduğu bölgeler, Tayland, Laos ve Burma’dır. Ora larda keyif verici madde ler çok yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadır v e hü kümetlerin tutumunun de ğişik olması nedeniyle, bu bölgeleri kontrol et mek güçleşmektedir. Son IORK toplantısında, ülke lerin dayanışmaları v e en ternasyonal kontrolörle rin deinetimi konusunda, Nepal hariç, diğer ülke ler uzlaşmaya vardılar.
Nepal, afyon ve kannabi üretiminin ve ihracatının sınırlanmasına uzun süre karşı çıkmıştı. Ancak lOHK’nin bir misyonu, bu ülkenin resm î makamla rıyle daha iyi ilişkiler kur mayı başardı.
j
Buna karşılı|< Latin A merika’daki koka yaprak larmın üretiminin sınırlan ması konusunda, herhan gi bir olumlu adımı atılma sı mümküin olmamıştır.
Üstelik de, Latin Ameri ka’daki illegal kokain ti careti, diğer pazarların kapanması nedeniyle, sü rekli artış göstermekte dir. IORK, 1973 yılında bu bölgeye ue bir misyon yolladı. Ancak Peru ve Bolivya hükümetlerinin her türlü işbirliğine hazır olduklarını bildirmeleri ne rağmen, durum düzel tiımesi konusunda başka engeller çıktı.
Son IORK bülteninde, A merika Birleşik Devletle r i’nin toksikomaniye kar şı aldığı tedbirlere de de ğiniliyor ve zohirin zarar verdiği insanlara, daha o lumlu davrainılarak, onla rin tekrar topluma katıl malarının sağlanması öne riliyor.
Avrupa Ekonomik Top luluğu’nun son işb irli/
sonucu, afyon ve diğer uyuşturucu maddelerin Avrupa üzerinden Kuzey Am erika’ya ulaşmasını önleyici katî tedbirler a lındı. Ancak hâlâ Avru pa’da sık sık rastlanan eroin pazarları, enternas yonal işbirliğinin tam ola rak sağlanam adığını ka - m tlıyor.
NEUE ZÜRCHER ZEITUNG
Sekreter ve Satıcı aranıyor
Gül-Ok MüessesesÜnde sekreter v e satıcılık yapabi leeek iki genç kıza ihtiyaç vardır.
Müracaatlar, şahsen Gül- ok m ağazası 7, Arasta so kağı, Lefkoşa-
Motor Sarım Atelyesi
Her türlü motor sanım, tamiri ve servisi diplomalı ellerde titizlikle yapılır.
23, Şehit Aytekin Zekâi Sok. Yediler • Lefkoşa
Satılık Yeni Ev
Lefkoşa'da es İd Kristal Sineması yerinde yeni inşa edilmiş her türlü konforu h a
lı. Müstakil, iki yatak odalı, salon, salamanje, sofa, mut bah, çift tuvalet ve banyo.
Boş olarak şahlıktır.
ödem ede azami kolaylık yapılır.
M Ü R A C A A T I 16, Eti Sokak Kumsal İlkokulu arkası N O T : Takas edilebilir.
---pazar, 2g NjgAN 197<
16 Y U N A N LI ESKİ BAKAN M UHTIRA VERDİ
CUNTANIN DERHAL ÇEKİLMESİ İSTENDİ
A TİN A , (Hürriyet) — Yunanistan’da askerî cun tanın bir yandan ülkedeki hayatın pahalanmasını önleyem em esi basın öz gürlüğünü iade etm em işi ve Türk — Yunan ilişkile rinin gerilim i üzerine, 16 eski bakan bir bildiri ya yınlayarak silâhlı kuvvet leri, iktidarı halkın seçti ğ i -yöneticilere bırakarak çekilmeye çağırmıştır.
Yunanistan’da 21 Nisan 1967 darbesinin yedinci yıldölnümü yaklaşırken, Atina’daki yabancı gaze telere bildiri dağıtan dar be öncesi hükümetin ba kanlan, Yunan vatandaş larımn medeni haklardan yoksuln bırakıldığını, key fi tutuklamalar ve sınır dışı edilme olaylannın sürdüğünü belirtmişler dir.
Bildiride ayrıca, “ Ka sim ayındaki askeri mü - dahale 1 Haziran 1973’de Cumhuriyeti ilân eden Pa padopulos’ un otoriter yö
netiminin devrilmesini sağlamıştır. Ancak sıkı
yönetim yürürlüktedir. Ba sın özgürlüğü bulunma - maktadır. Normal siyasî hayata dönüleceğinin hiç bir belirtisi yoktur” denil mektedir.
Yunan Komünist Partisi de yayınladığı bir bildi • riyle eski bakanların çağ nsına katıldıklarını ve ül keyi kurtarmak için ulu
sal birlik gerektiğini be
lirtmişlerdir.
Bir yanda, kendi içinde
ki bölünme ve karışıklık
lar, bir yanda Türkiye i- le ilişkilerinin gerilim i i- le şaşkın durumda bulu
nan Yunan cuntası sorun larım çözümlemeğe uğ
raşmaktadır. Bu arada, Yunan Hükümet çevrele- rindevı sızan haberlere gö re, Dışişleri Bakanımız
uiKe arasında dostluk mı sajiarı teatisinde bulunul duğur.u da beiirtmekt.
dirler.
rihlerlnde Paris’te buluş:
caklardır.
Aynı çevrelere göre ik gün sürecek olan bu gö rüşme sırasında, Ege, Kıl ns ve Türkiye ile y^na Turan Güneş i|e Yunanl meslektaşı Spıros Tetı nes 16 ilâ 18 Mayıs ta
GEMİ BOZULUNCA ABD'NE SOKUL
M A K İSTENEN 500 BİN DOLARLIK ESRAR ELE GEÇTİ
WASHINGTON, Birleşik Amerika Uyuşturucu Mad delerle Mücadele Dairesi nin açıkladığına göre, A merikalı ve Bahamalı yet kililer, Florida açıklarında ârızalanan bir yük gemi sinde değeri 15 milyon 500 bin dolar olan esrar ele geçirmişlerdir. Bu şimdiye kadar Batı yarım küresine sokulmaya ça lışılıp ele geçen en büyük partidir.
Yetkililer, "Seatrader"
adlı yük gemisinin Flori da'nm 800 mil açığında arızalandığını ve kıyı ko ruma teşkilâtı tarafından Dannassau’nun 60 mil açığına getirildikten son ra Birleşik Amerikalı ve Bahamalı yetkililerin ge miye bindiklerini söyle mişlerdir.
Yetkililer. Bahama poli sinin 50 çuval içinde 1668 kilo esrarı ele geçir diğîni ve geminin mürette batından olan 6 Amerika lı’nın tutuklandığını açık lamışlardır.
İngiliz istihbarat örgiitii nün karanlık yanları
İngilizlerin çoğu, geçen lerde casus Kenneth Len
non ü'n öldürülmesi ola yını İRA ’nin karanlık iş lerinden biri olarak kabul etm ekle birlikte diğerle
rinden farklı bir nitelik taşıdığı kanısındadır. O r
taya çıkan gerçeklere g ö re İRA (İrlanda Cumhu
riyet Ordusu) nin içine sokulan Lellon yalnız mu habir olarak değil aynı za manda tedhiş ajanı ola
rak kullanılmıştır.
INGİLİZ POLİSİNİN KONUŞMASI
Olayla ilgili araştırma - lar yapan ‘‘T im e’’ dergisi
nin muhabirine bir polis yetkilisi şöyle demiştir:
“ Romanlardaki dedektif hikâyelerine benzer olay
larla karşı karşıya bulun
maktayız. M illî Emniyet Servisi romantik yöntem
lerle vakit geçirmektedir.
“ Scotland Yard'Tn ajanla riı kendilerini centilmenli
ğe adamış çağdaş kişiler dir. Bu yüzden sık sık gerçekler karşısında za
y ıf kalmaktadırlar. S cot
land Yard (Ingiliz istih - barat ö rg ü tü )’ın soğuk bakışlı, 57 yaşındaki şefi de, daha önce, adamları
nın değişen sosyal yapı
nın getirdiği karışık olay lar karşısında zayıf kal - dıklarım bildirerek ilgili makamları uyarmıştı.
Gerçekten değişen sos - yal koşullar durumu bir iç savaş niteliğinde çatış
malara götürdüğü zaman polis örgütünün işi olduk ça güçleşmektedir.
"D O M U Z BURUNLULAR’ '
Scotland Yard özellikle
“ Domuz Burun” adı ve ri
len muhbirler aracılığı i- le çalışmaktadır. Lennon da bu domuz burunlular * dan biridir. Lennon, önce den işlediği bir suçu şan
taj aracı olarak kullanıla rak, İRA içinde casusluk yapmaya zorlanmış bir ajandır. Ayrıca Ingiliz Merkezi Haber Alma ö r gütümün (CİD) yeraltı örgütleri ile sıkı bir iliş
kişi olduğu da bilinmek ' tedir.
Scotland Yard'm yeni başkanı Robert Mark gö reve geldiğinden beri 200 den fazla görevlinin isti faya zorlandığı ve 60 de
dektifin özel olarak Irlan da sorunu ile ilgilenmek üzere görevlendirildikle ri bilinmektedir. Scotland Yard’m İrlanda'daki ted
hiş hareketlerine karşı güttüğü siyaset her ne ka dar hoş görülse de muh * birleri “ Suç İşleyici" ola rak kullanmak kınaiıacak ı bir tutumdur. Yabancı I lişkiler eski şefi Mc Der mot bu konuda alaylı ola rak şöyle demişti: Mun birleri suç işlemeye yö neltmek iyi bir fikir.. Bu düpedüz uçurumun kena nna gelmektir.' Nitekim parlamentoda
Bond’vari pusu" olarak adlandırılan
Yard’m bu muhbir kullan ma yöntemi, bu güne ka
dar birçok soruşturma a çılmasma konu olmuştum
Çocuk Esirgeme Kurumu Lârnaka
Çocuk Esirgeme Kurum Lârnaka şübesinm
^
san piyangosunda kaz.
numaralar:
Tast makinesi Radyo
Düdüklü Tencere Fotoğraf makinesi Utü
1402 355 197 625 1045
pa za r, m Nl8AN' 1974
I B O Z K O R T I'
H A LK OKULU*
SAYFA: 3
T I P
Dizanteri hastalığına halk arasında KANLI BA
SUR
denilmektedir.Dizanteri, iki türlüdür:
1 — BASİLLİ D İZA N TERİ 2 — AMİBLİ D İZA N TERİ Bunlar her ne kadar be lirtileri itibariyle birbiri e rine benzerlerse de gerek mikroplarının aynı olma yışı ve gerek aralarında ki bazı farklar bu iki has talığın ayrı ayn mütalâa sini icap ettirmek tedir.
BASİLLİ DİZANTERİ:
Çok eskidenberi bilinen bir hastalıktır. En ziyade yokluk, kıtlık, açli|< za manlannda ortaya çıkıp yayılmak azgınlığında ol doğu için, geçm iş tarih lerde harbeden bazı ordu larin bozulup perişan ol masına ve harblerin kay bedilmesine sebep olmuş önemli hastalıklardır.
SEBEBİ NEDİR?
NASIL BULAŞIR
Hastalığı yapan birkaç tip halindeki ufak, çomak şeklinde bir mikroptur.
Bu basiller, hastanın ka 1ın barsağmda açılan ya ralarda bulunur. Dışkı (Büyük apdest) ile dışarı ya çıkıp topraklara, sula ra, yiyecek Ve içeceklere bulaşırlar.
Keindisi hiç hasta olma dığı halde, barsaklannda bu mikropları taşıyıp et raflarına bulaştıran SAG LAM TAŞIYICILAR vardır.
Dizanteri mikroplan bu yük apdest vasıtasiyle dı şarıya çıktıktan sonra sulara, topraklara, sebze ve meyvalara bulaşırlar sa, bu suları, içenler, bu gıda maddelerini temizle meden pişirmeden yiyen kimseler hastalığa tutul mak tehlikesine düşmüş olurlar.
Mikrop, insan vücudu
¡na ağızdan ve sindirim yollarından girer bunlar
t e r
Dizanterinin barsakta aç
tığı yaralar...
kalın barsakta yerleşip çoğaldıktan ve iltihaplar yaptıktan sonra hasıl et tikleri zehirler bütün vü cüda yayılarak hastalık ortaya çıkmış olur.
BELİRTİLERİ n e d i r? Basilli dizanteri kırıklık, halsizlik ve ateşle başlar.
Çok geçmeden hastada kann ağrılariyle birlikte ishal hasıl olur. Büyük apdest başlangıçta sulu bir haldeyken zaman geç tikçe içinde kan ve sü mük gibi maddeler ortaya çıkar.
Günlük dışarıya çıkma sayısı, gittikçe artarak günde (20 — 30) defa dı şarıya çıkmak zorunda kalan hastalar görülür.
Dışarıya çıkma sırasın da karında ağrılar, makat te ıkıntı ve buruntu halle ri başgöstererek hastaya ço|< rahatsızlık verir.
Hastanın iştahı yoktuı.
Ateşi yüksektir. Derin bir halsizlik içindedir. Vücu dundan çok su kaybettiği için, süratle zayıflar. Has talik, böylece bir hafta kadar sürer, fakat bu şid detli sıkıntılar hastanın kalbini ve dolaşım siste mini bozup baygınlıklara, şoklara Ve tehlikeli ihti lâtlara kapı açabilirler.
Dizanteri mikropları ka l\n barsağın iç zarında sathi, geniş, etrafı girinti li, çıkıntılı yaralar hasıl
eder. Hastalık, iyileşmeğe yüz tutarken, bazı hasta larda diz kapaklarvndan başlayıp öteki eklemlere de geçen romatizma tar zında ağır ve şişlikler ol duğu vardır. Hastalığın kesin teşhisi için, dışkı n’n lâboratuvarlarda ince lenmesine ve mikrobun aranıp bulunmasına ihti yaç vardır.
A M IB İU DİZANTERİ:
Bu hastalığı yapan mık rop DİZANTERİ AMİRİ dedikleri ufak, tek hücreli bir hayvancıktır. Hastalı ğı, hasıl eden unsurlar amibin erişkin ve hareket li şekilleridir. Fakat bu mikrobun ufak, yuvarlak KİST adı verilen mukave metli şekiller aldığı da olur.
N A SIL BU LA ŞIR?
Dizanteri amibi de sula ra, çiy olarak yenen seb ze ve meyvalara ve çeşit li gıda maddelerine bula şarak insanlara ağızdan girip hastalığı hasıl eder.
BELİRTİLERİ NEDİR?
Aimbli dizanteri basili nin tersine olarak sinsi bir tarzda başlar. Hasta da iştahsızlık halsizlik gl bi sıkıntılar görülür. Baş langıçta büyük apdest suludur. Bir müddet son ra karin ağrıları ıkmtı ve buruntu ile birlikte kan ve sümük ortaya çıkar.
Çok defa hastanın ate şi yükselmez gündelik dı şarıya çıkma sayısı basit li dizanterininkinden da ha azdır.
Aibli dizanteri başlan gıçta derhal tedavi altına alınmazsa, hastalık müz min şekiller alarak yıllar ca sürüp gitmek karakte rini gösterir. Hastalan pek ziyade s'kıntıya düşü rür. Aslı aranırsa, amibli dizanteri bir sıcak mem leketler hastalığıdır.
Bazı hastalarda barsak larda barsaklardaki amib ler karaciğere geçerek orada yerleşip KARACI GER ABSESİ dedikleri ö nemli bir ihtilât husule getirebilir.
DİZANTERİLERİN TEDAVİSİ:
Dizanterilerin tedavisin de en önemli mesele per hizdir. Gıdalar hastalığın devrine, hafif veya şiddet li geçmesine göre sulu, sindirimi kolay ve kalın barsakta posa bırakmiya cak maddeler arasından seçilmeli ve besleyici ol malıdır.
Dizanterilerde karın ağ rrsı ateş kınklık, kalb za yıflaması gibi sıkmtılan ortadan kaldırmak için, uygun ilâçları kullanmak hekimin, vereceği çeşitli lâzımdır. Karın üzerine kuru veya yaş şekilde sı cak tatbikler yapmak çok faydalıdır.
Özel tedaviye gelince basilli dizanteri eskiden kendi özel serumu ile te davi edilmişse de Sülfa midli ilâçlar ortaya çıka rıldıktan sonra, bu seru mun tedavide kıymeti kal mamıştır.
DİN adındaki ilâcın tablet Bilhassa SULFOGUANİ ne kadar kullanmak has kavuşturur.
tayı az zamanda şifaya Vücudundan çok su kay beden hastalar akan nak letmek veya kana benzer ilâçlar şırınga etmek fay dalıdır.
Amibli dizanteride en şifalı, ilâç EMETİN’dir. Bu iyâcın ampulleri kas için den veya damardan belir li miktarlarda tatbik olu nursa, çok fayda verir.
EMETİN zehirli bir ilâç olduğundan mutlaka heki min kontrolü altında tat bik edilmelidir.
B U N L A R I B İ L İ Y O R M U S U N U Z ?
Çıngıraklı Yılanlar neden ses Çıkarır ?
Çoğunlukla hayvanlar, rahatsız edildikleri veya sinirlendikleri zaman kuyruklarını sallar. Çıngırak lı yılanlar da kuyruklarını çok hızlı salladıkları za man, kayalar'n üzerinde yuvarlanan çakıl taşlarının çıkardıkları sesi andıran, bir gürültü yaparlar.
Yılanın kuyruğunda bulunan "Çıng'raklar” tır nağı andıran bir maddeden yapılmıştr. Bu pullar yalnız bir taraflarından kuyruğa tutturulmuştur.
Kuyruk sallandığı zaman, pullar birbirine sürtüşür ve ses çıkar. Bu sesler yılanın tehlikeye karşı ha zır olduğunu, gerekirse saldırabilcceğini belirten işaretlerdir.
--- 0---
E m i n
Arapçada emin, korkusuzluk ve güven mânasın da bir sözdür. Bu kökten gelen emin, korkusuz, kendisine güvenilir ve bizzat kendisi de korkmaz, inanmış ve güvenmiş kimse demektir. Ayrıca ken dişine birşey emniyet edilen kimseye de emin deni lir. Nitekim Hz. Muhammed’e, ticaret hayatındaki doğruluğu, güvenilirliği dolayısiyle El — Emin de nilmiştL Kelime, Peygamberin bu unvanı dolayısiy le mukaddes adlardan olmuş, Türkler arasında Emin adı, bu yüzden yayılmıştır. Ayrıca türkçemiz de emin yer emin adam, alay emini, şehr— emini, sandık emini, maarif emini, yed— i emin (emin el) sözleri, bu kelimenin, hayat, ticaret, idare askerlik maliye, maarif ve hukuk sahalarında kullanılmış bir kelime olduğunu gösterir.
E m i n e
Emin — Emin adinin kadmlar için kullanılan şekli Emine'dir. Bu isim, türkçemizde emine sesiy le yayılmış ve asırlarca, sayısız Türk kızma isim olmuştur. Türk halk şiirlerinde Emine adı için söy İçnmiş türkülerin çokluğu dikkati çekecek özellik tedir. "Y a r buradan aşağı, Ben inemem inemem — Küçücüksün E minem, Sözüne güvenemem." gibi.
Emine ve güvenemem kelimelerinin çarpıştırılması lie söylenmiş, ince manalı bu adin halk dilindeki yerini ve sevgisini gösterir.
Ş A H I N SİNEMASI
Bugün Saat 2.30 ve 8.15 de
Sinemamız aylardır sabırsızlıkla beklemekte oldu
ğumuz en güzel Türk filmini sunmakla gurur duyar.
YILMAZ GÜNEY ■ FİKRET H AKAN
“ V U R G U N C U L A R ”
»IW1sınifv . « !
mmn
»mm îm&m
nm m»
Türk sinemasında yaptığı aşam alarla ulaşılması 9üç bir şöhrete ulaşan sinemanın rakipsiz kralı YILM AZ GüNEY’in en güzel filmlerinden olan "V U R G U N C U LAR"! mutlaka görünüz.
11 â v e t e n
Heyecandan nefesinizin kesileceği en güzel
• ARZAN filmi.
TARZAN THE APE MAN
JOHNNY WEISMULLER - MARRIEN O 'S U L LIV A N
^ - - - . ^ - - • - ■ * . * *
SATILIK
Mağusada A ylû ka Ma hailesinde Mağusa — L e f - koşa yolu üzerinde 3 arsa ya ayrılm ak için Belediye ruhsatı alman 3 evlek 1255 ayak kare tarla satılktır.
Otel veya büyük apartman inşası için ideal bir yer - dir.
Müracaat:
Mağusada A . Kem al bey Lefkoşada:
A . Cemal Müftüzade
QUICK PROFIT MAIL ORDER PLAN
You can start with little or no invest
ment. Ask for 16 page colourful catalog from The BGS, P.O.Box 895 , N/sia, to en
courage you to operate a high profit busi
ness in spare hours and become Interna
tional Trader M em ber within one month.
— ________________ — — ---— --- "
Açık Artırma ile Satış
Lefkoşa K aza Mahkemle sinin 125/74 sayılı davası na uygun olarak A P 329 plâkalı araba 28.4.1974 ta rihinde İnönü Meydanında açık artırm a ile satılıp en son teklifi sunana ayni gün saat 12.00 de teslim olunacaktır.
İcra Memuru
t.
M. Salihişçi oranıyĞr
Mahmut R ifat Donmuş Et deposunda çalışabile - cek 18 yaşından yukan işçilere ihtiyaç vardır.
Müracaat:
M A H M U T R IF AT 25, Yenicami
Lefkoşa )
Fransada başkanlık seçimine 12 aday katılyıyor
PARİS — Fransa Ana yasa Konseyi önceki ge ce Cumhurbaşkanlığı se çim iiçin 12 aday açıkla miştır. 30’un üzerinde ka din ve erkek, Cumhuı başkanlığı seçimine katıl mak istediklerini bildir mişler, fakat bunlardan sadece 12’si. 100 hükü met yetkilisinin kendile rini desteklemesini sağlı yabilmişler ve 10.000 franklık seçim depozito sunu yatırabilmişlerdir.
Pompidou’nun halefini tayin edecek seçim için resmî kampanya dün açıl miştır. 5 Mayısta yapıla cak birinci oylamada a daylardajn hiçbiri % 50' nin üzerinde oy toplaya mazsa, 19 Mayısta ikinci bir oylama yapılacaktır.
ABD'de
hayat pahalılığı hızla artıyor
WASHINGTON — Ça lışma Bakanlığı, fiyatla rin son 12 ay içinde % 10,2 oranında arttığını ve sadece Mart ayı içinde, tüketici fiyat endeksinin
% 1,1 yükseldiğini bildir mistir.
Bakanlığın dün yayımla dığı üç aylık ekonomik göstergelere göre, fiyaı lardaki artış bu tempoda devam ettiği takdirde, enflâsyoln hızı yıl sonun da %14,5’i bulacakfr.
En çok artışlar, gıda maddeleri ile petrol ürün leri fiyatlarında görül müştür. Bununla beraber bir yıldır sürekli olarak artmakta olan besin mad deleri fiyatları Mart ayın da nisbeten yavaşlamış tır.
Bir kadın dördüncü kez ikiz doğurdu
RICHMOND — Rich möndlu bir kadın 65 mil yonda bir ihtimali gerçek leştirerek bütün tıp ku ramlarını hiçe indirmiş ve dördüncü defa ikiz do ğurmuştur.
Mary Morris adlı kadın 1962, 1965 ve 1971 yılla rında arka arkaya ikiz doğurmuş, sonucu doğu munu da 11 Nisan günü gerçekleştirerek gene ikiz çocuk annesi olmuş tur. Tıp bilginleri arka ar kaya dört kere ikiz doğur manın 65 milyonda bir ihtimal olduğunu, ancak bayan Morris’in bunu gerçekleştirdiğini belirt mişlerdir.
SATILIK EV
Sinde (İnönü) köyünde 4 oda . sofa, mutfak, ban yo ve tuvaleti ile yeni y a pılmış ve hiç kullanılma
mış bir ev satılıktır.
Müracaat:
H aşan Fevzi Onbaşı Sinde
SATILIK YENİ İNŞA EDİLMİŞ EV
Toros arkasında müstakil çift daire, üçer yatak odalı, çift tuvaletli, Banyo modern, mutfak, Salon salomanje, hol, her konfora haiz behçeli boş olarak teslim edilir.
Müracaat: KEMAL YAŞAR 23, Asmaaltı, Lefkoşa
Tel: 77389 Dah. 602
Kral Hüseyin Eski Esi Muna ile Nikâh Tazeledi
TEKRAR: Kral Hüseyin ikinci evliliğini Ingiliz asıllı Muna ile yaptı. Muna’dan iki erkek, iki de kız çocu ğu sahibi olmasına rağmen, annesi İngiliz asıllı oldu ğundan Hüseyin oğlunu veliaht ilân edemedL Fakat ana Kraliçe gelinini o kadar çok seviyordu ki üçün
cü evliliğine rağmen oğlunu Muna ile yeniden evlen
meye razı etti.
Ana Kraliçe Zeyn’in is
tek ve ısrarlarıyle Ürdün Kralı Rüseyin, üçüncü ka rısı A liye’nin üzerine, i- kinci karısı Ingiliz asıllı Muna ile nikâh yenilemiş tir. Bir buçuk yı I kadar önce anî bir kararla ikin
ci karısı ve dört çocuğu nun annesi Muna’dan ay
rılarak, televizyon spike
ri yeşil gözlü Aliye ile ev lenen Hüseyin’in bu kara
rında annesi Zeyn’in bü • yük baskısı olduğu belir
tilmektedir.
^
..y & m m m
İLK EŞİYDİ Ürdün Kralı Hüseyin ilk evliliğini henüz çok genç yaşta Prenses Dina ile yapmıştı. Ancak Pren ses Dina’dan yalnızca bir kızı olduğu için ayrılmak zorunda kaldı. Dina, Kral lıklann ezeli derdi olan, bir erkek çocuk sahibi olamadığından Kral Hüse yin’den boşandı.1972 Aralığında, Hüse yin’den ayrılır ayrılmaz Ingiltere'ye giden Muna, bir süre sonra saraya ge ri çağrılmış ve yeniden oraya yerleşmişti. Ancak Hüseyin’in o zamanlar Muna'yı sadece dört ço - cuğunun annesi olduğu için yenide «çağırdığı sa nılmaktaydı. Oysa ikinci gelini Muna'yı çok seven Ana kraliçe Zeyn'in ısrar
larına daha fazla karşı ko yamayan Hüseyin, kısa süre önce yeniden ikinci karisiyle evlenmiştir.
İLK KARISINDAN ERKEK ÇOCUĞU
O LM A M IŞT I
İlk evliliğini henüz 19 yaşındayken Pienses Di
na ile yapan Ürdün Kralı Hüseyin, Dina’dan yalnız
ca Aliye isimli bir kızı ol duğundan ve bir veliaht sahibi olamadığından ay
rılmıştı.
İkinci kez Ingiliz asıllı Muna ile evlenen Hüse - yin'in, bu evlilikten iki oğ lu ve iki de kızı olmuştur.
Ancak anneleri Ingiliz a- S'llı olduğu için büyük oğlunu veliaht ilân ede - miyen Hüseyin, yerine kendi kardeşi Hasan’ı taht vârisi yapmıştır. Sa
ray’a yakın çevreler Kral Hüseyin’in Muna ile ye
niden evlenmesini taht so runu ve ülkedeki iç karı
şıklıklar yüzünden Kralın Ingilterenin desteğini sağ lamayı düşünmesine de bağlamaktadırlar.
Ürdün Kralının ikinci ka rısı Muna ile yeniden ev lenmesi üzerine doğumu iyice yaklaşan üçüncü e- şi Kraliçe Aliye oldukça sarsılmıştır.
ALİYE SUSUYOR: Hüseyin, 1972 Aralığında sürp riz bir kararla üçüncü kez televizyon spikeri A liye He evlendi. Bu evlilik öylesine ani olmuştu ki, Muna'ya Kralın kendisinden ayrıldığı haberi bile üçüncü nikâh töreninden sonra bildirildi. A Üye ile Hüseyin'in çok mutlu oldukları biliniyordu.