• Sonuç bulunamadı

Yaşam öyküsü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşam öyküsü"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

âli’de Hariciye Nezareti (Dışişleri Bakanlı­ ğı) veznedarıydı. Ertuğrul, ikisi üvey olan se­ kiz kardeşin en küçüğüydü. Gedikpaşa’daki Tefeyyüz Mektebi’nde, Dar-Ul Edep’te,

So-K

eşme ve Toptaşı rüştiyelerinde, Mercan

isi’nde okudu. Babasının tiyatroya olan ilgisinin de etkisiyle küçük yaşlarda tiyatro gösterilerini izledi. Daha okul sıralarınday- ken arkadaşlarıyla tiyatro oyunları oynama­ ya başladı.

1910: 30 temmuzda, Erenköy'de Burha-

neddin Kumpanyası’uda Conan Doyle’un ro­ manından P. Decourcelle’in sahneye uyarla­ dığı Sherlock Holmes oyununda, daha önce arkadaşı Selahattin’in oynadığı Bob rolüyle sahneye ilk adımını attı. Reşat Rıdvan ve Bur- hanettin (Tepsi) beylerin Sahne-i Milliye-i Os­ maniye adı altında Beyoğlu’ndaki Odeon Ti- yatrosu’nda oynadıkları yapıtlarda rol aldı.

1911: Dönemin ünlü oyuncusu Vahraın Pa- pazyan’ın ve İstanbul’a gelen Fransız tiyat­

ro topluluklarının etkisiyle görgüsünü geliş­ tirmek amacıyla Paris’e gitti. Paris’e geldiği ilk akşam, Comédie - Française’de büyük Fransız oyuncusu Mounet-Sully’nin oynadı­ ğı Hamlet’i izledi ve büyük etkisi altında kal­ dı.

Çeşitli Fransız tiyatrolarını ve Paris’e ge­ len bazı Rus topluluklarını tanıdı. Mounet- Sully’nin hiçbir oyununu kaçırmadı. Her gece tiyatro dönüşü, izlediği oyundaki rolleri ve oyuncuların makyajlarını, Quartier-Latin’de kaldığı küçük bir otelin çatı katındaki oda­ sında baştan yaratmaya çalıştı.

1912: Türkiye’ye döndükten sonra, 29 şu­

batta İstanbul’da ilk kez sahneye konulan Pa­ ul Hyacinthe Loyson’un Müçtehit (I.’Apôt-

re) oyununda Octave Baudouin rolünü oyna­

dı.

6 mayısta Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşla­

rı topluluğu adına Ertuğrul ilk kez Ilamlet’i yönetip oynadı ye olumlu eleştiriler aldı.

Muhsin Ertuğrul — Tiyatro “ misyoneri” .

1913: Kemal Emin (Bara), 1. Galip (Arcan), Behzat Hâki (Butak) gibi sanatçıların da için­ de bulunduğu bir topluluk oluşturarak bu kez Brieux’nün Simone (Edouard de Sergeac ro­ lünde), P. Autier’in Fener Bekçileri ve Mark Twain’in Şikago Çiftçisi adlı oyunlarını yö­ netti. Bu topluluk, Bursa’ya düzenlediği tur­ nede Millet Tiyatrosu adıyla; Türk Ocağı’ııda gösteriler verirken Yeni T uran Temsil H e­ yeti adı altında çalışmasını sürdürdü.

Şehzadebaşı’ııda bir sinema salonunu ki­ ralayarak, Ertuğrul Sineması’m açtı. Bura­ da hem film gösterdi hem de oyunlar oyna­ dı. Sinemada Donanma Cemiyeti yararına oy­ nadığı tek bölümlük oyunlar, Georges Fey- dau’nun Canım Böyle Çırılçıplak Dolaşma (Ventroux rolünde), Karanlıklar İçinde Bu­

se (Henri Dupley rolünde) ve Fener Bekçile- ri’nden bir uyarlama olan Vazife Uğrunda

(Rıza rolünde) adlı yapıtlardı.

Yeniden Paris’e gitti. Théâtre Antoine’nda Lugne-Poe’nin sahnelediği ve Suzanne Desp- res’nin oynadığı Hamlet’in provalarını izle­ di. Yıllar boyunca ciltler doldurabilecek ti­ yatro yazılarının ilkini, söz konusu Hamlet gösterisi nedeniyle Şelıbai Dergisi’ııde yayım­ ladı.

1914: Paris dönüşü, Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları adını taşıyan bir topluluk kuran Ertuğrul’un yanında, Behzat Hâki, 1. Galip, Müfit Ratip, Sara Mannik, tiyatronun yönet­ sel işleriyle uğraşan Cemal Bey ve eşi Ayda Hanım ile bazı genç yetenekler vardı. Müfit Ratip, oynanacak yapıtların seçimini üstlen­ mişti. İlk oyun, Henri Berrnstein’in La Griffe

(Pençe) adlı yapıtıydı. Ertuğrul oyunu Fahi­ şe adıyla sahneledi ve Achille Cortelon rolü­

nü üstlendi. Oyunun ilk gösterisi Kadıköy’­ deki Hale Sineması’nda verildi. Çok beğeni­ lince, Osmanbey, Ortaköy, Beyoğlu, Üskü­ dar, Büyükada ve Şehzadebaşı gibi bütün semt tiyatrolarında oynandı. İkinci oyun ola­ rak, Eugène Brieux’nün Le Berceau adlı ya­ pıtını M. Ertuğrul Büyük Hata adıyla Türk- çeye uyarladı ve sahneledi.

Topluluk dağılınca, Burhaneddiıı Bey ile H. Lavedan’ın Servir (Silah Başına) oyunun­ da M. Ertuğrul Teğmen Eulin rolünü oyna­ dı.

İstanbul Belediye Başkanı Dr. Cemil To- puzlu’nun Darülbedayi-i Osmani’nin kurul­ ması için görevlendirdiği Reşat Rıdvan Bey’in çalışmalarına Ertuğrul da katıldı.

14 temmuzda Darülbedayi’nin açtığı ele­

me sınavlarına M. Ertuğrul Hanılet’ten bir parçayla girdi ve iyi bir notla sınavı kazan­ dı. Giderek Tiyatro Bölümü’nde yardımcı öğ­ retmenliğe atandı.

(2)

YAŞAMÖYKÜSÜ-2

1915: 3 ocakla çıkan Darülbedayi Yöııet- mellği’nin 29. maddesi uyarınca Muhsin Er- tıığrul, Darülbedayi kadrosuna seki/ lira ay­ lıkla alındı.

13 ocakta Erluğrul’un da katkılarıyla dü­ zenlenen Darülbedayi’nin ilk uygulama gös­ terisinde şiirler okundu, şan konseri verildi. Mınakyan Efendi’nin denetiminde Ziya, Ke- gam, Agavni ve Vehanuş’un oynadıkları Al­

tı Aydan Beri adlı tek bölümlük bir oyun su­

nuldu.

1916: 20 ocakta Darülbedayi’nin ilk oyu­

nu olarak sahnelenen, Emile Fabre’daıı H ü­ seyin Suat’ın Çtirük Temel adıyla uyarladığı

Ta Maison d’Argile adlı yapıtta Ertuğrul baş­

rolü oynadı ve başarısı nedeniyle uzun süre övüldü.

14 m artta Darülbedayi’de para sıkıntısı başgösterdi ve müzik bölümü kapatıldı.

20 mayısta Darülbedayi’nin ikinci oyun

olarak sunduğu İbnürrefik Ahmet N uri’nin

Hisse-i Şâyia adıyla Daniel Riche’den uyar­

ladığı Le Prétexte’te Suudi rojünde sahneye çıktı ve ilk oyundaki başarısını da bastırdı.

Kurumdaki geçimsizliklere ve karışıklıklara dayanamayarak, tiyatro alanında görgüsünü arttırmak için haziranda Darülbedayi yöne­ timinden izin alarak, Berlin’e gitti. Gündüz­ leri film stüdyolarında çalışırken, geceleri Max Reinhardt’ın izniyle Deutsches Theater’- de Viktor Barnowsky’nin izniyle Lesssing Theater’de, Geheimrat Winter’in izniyle de Kraliyet Tiyatrosu’nda provaları izledi.

Sinema yönetmeni Emil Albes ve ünlü oyuncu Albert Bassermann ile tanıştı. Yönet­ men Harry Lambrez-Paulsen’in Kari Becker- sachs ile çevirdiği bir komedi filminde, yö­ netmenin yardımıyla küçük bir rol aldı. Ay­ nı yönetmen, başrolünü Magda Magdalena’- nın oynadığı Karanlıkta Işık (Das Licht in der

Nacht) filminde ona daha uzunca bir rol ver­

di. Sinema dünyasına girip başka yönetmen ve oyuncularla tanıştıktan sonra Ertuğrul çe­ şitli filmlerde oynadı. Aralık ayında İstan­ bul’a döndü.

1917: 25 ocakta Robert de Fleurs - G.A.Ca-

illavet’nin La Belle Avantüre adlı yapıtından Tahsin Nahil’in uyarladığı Bir Çiçek, İki Bö­

cek güldürüsünü Darülbedayi’de sahneledi ve

büyükbaba rolünü oynadı.

2 m artta Darülbedayi’nin sahnelediği ilk yerli oyun olan Halit Fahri Ozansoy’un Bay­

kuş adlı manzum dramının gösterisi gerçek­

leştirildi. Sanatçı, bu oyunu hem sahneledi ve hem de ihtiyar kgylü rolünü oynadı. Dene­ yimi, oyun düzeni ve başarısı göz önüne alı­ narak, sanatçıya iki lira zam yapılarak aylı­ ğı 12 liraya çıkarıldı.

26 haziranda Henri Kistemaeckers’ten

M uhjin Ertuğrul’un Uçurum adıyla uyarla­ dığı ve birinci perdesini yeni baştan yazdığı

La Flambée’nin ilk temsili verildi.Oyunu yö­

neten ve başrolü üstlenen Ertuğrul, o sırada Boğazlar Genel Komutanlığı’rida askerlik gö­ revini yapmaktaydı.

Temmuzda izin alan sanatçı, ağustos.ayın- da yeniden Berlin’e gitti.

1918: Muhsin Ertuğrul, Berlin’de Maria Carmi ile tanıştı. O dönemin tanınmış oyun­

cularından Bruno Kastner’in oynadığı film­ lerde yan rollere çıktı. Yönetmenliğini Ernst Reicher’in yaptığı ve Kastner’in başrolü oy­ nadığı Die Fürstin von Beranien (Beranien

Düşesi) adlı filmde oynamak için Stuart-

Webbs kuruluşuyla bir sözleşme imzaladı. İlk deneme yılında sanatçıya yönetmen ve oyun­ cu olarak ödenecek aylık 500 marktı.

Darülbedayi yönetimi sanatçının izninin uzatılmasını reddedince, M. Ertuğrul Komu­ tanlıksan izin aldı. Berlin’deki tiyatro ve si­ nema çalışmalarını bitirdikten sonra o yılın mayıs ayında İstanbul’a döndü ve Darülbe- dayi’ye katılmayarak. Edebi Tiyatro Heyeti adında bir topluluk kurdu. Topluluk, ram a­ zan ayı boyunca gösteriler verdi.

1 haziranda lbsen’in Hortialdar'ını sahne­

ledi ve yeterli oyuncu bulamadığı için yapıt­ ta iki rolü birden üstlenmek zorunda kaldı. Aynı toplulukla, W. M. Förster’in Eski He­

idelberg (Alt Heidelberg) müzikalini sahne­

ledi ve Lutz rolünü oynadı. Kistemaeckers’- in “ L’Instinct adlı yapıtından Vazife adıy­ la uyarlanan oyunda ise doktor rolünü üst­ lendi.

A yrıa İbnürrefik Ahmet N uri’nin ilk te­ lif komedisi olan Sivrisinekler’i sahneledi. Muhsin Ertuğrul, bu arada Robert Kolej’de oynanan, Halide Edip Adıvar’ın yazdığı, Vedi Sabra’nın bestelediği Kenan Çobanları mü­ zikli oyunun hazırlıklarına katkıda bulunmuş ve dekorlarını yapmıştı.

1919: Ağustosta kurulan Beyoğlu Musiki Akademisi’ne, estetik, mimik ve deklamas- yon dersleri vermesi için öğretim üyesi ola­ rak çağrıldı. Darülbedayi’ye yeniden katıldı. Ancak oyun seçimi konusundaki bitmek bil­ meyen anlaşmazlıklar ve yönetimde karışık­ lıklar nedeniyle kısa bir süre sonra bu kurum­ dan ayrıldı.

Ekim ayında yeniden Almanya’ya gitti. Nabi Zeki (Ekemen) ile İstanbul Film’i kur­ du. Maurice Level’in L'Angoisse adlı rom a­ nından hazırladığı senaryo ile Samson filmi­ ni çevirdi ve başrolü oynadı.

1920: Almanya’da Ustad Film’in kurucu ortağı ve yönelmeni oldu. Kuruluş adına, Ale­ xandre Dumas’nın Kara Lale romanıyla Kari May’ın Şeytana Tapanlar romanının senar­ yolarını düzenleyip çevirmeye karar verdi. Her iki filmi de Muhsin Ertuğrul yönetti. Ka­

ra Lale filminin dekorlarını da sanatçı hazır­

ladı. Şeytana Tapanlar*ııı dekorlarını ise Max Reinhardt'ın ünlü dekor sanatçısı Ernst Stern yaptı. Bela Lugosi de bu filmin başrolünü oynadı.

192Î: M art başında D arülbedayi’ye 150 li­ ra aylıkla yönetm en olarak girdi. D arül­ bedayi’de oyunlar yönetti ve önem li rol­ lerde oynadı.

K urum da yönetim bozuklukları yine sürm ekteydi. M uhsin E rtuğrul, tüm D a­ rülbedayi sanatçıları adına “ tiyatro yöne­

timinin sanatçılara bırakılmasını” ve “ Edebi Heyet üyelerinin de sanatçılardan seçilmesi” ni istediklerini yönetim kuruluna

bildirince yönetim kurulu, M .E rtu ğ ru l’u, Behzat H â k i’yi, Em in Beliğ’i, E rcüm ent Behzat’ı ve O nnik Binenıeciyan’ı Darülbe- dayi’den çıkardı.

H aziran ’da sanatçı önce A lm anya’ya, sonra da A vusturya’ya gitti.

1922: M uhsin E rtuğrul, B ozkurt Film a d ­ lı bir yapımevi kurm ak istediyse de bu ta ­ sarı gerçekleşmedi.

İstanbul’da Kemal Film adına, güncel bir olaya d ayanarak senaryosunu kendi­ sinin yazdığı İstanbul’da Bir Facia-i Aşk ve Yakup K adri’nin Nur Baba adlı ro m a­ nından senaryosunu düzenlediği Boğaziçi

Esrarı adlı filmleri çevirdi.

(3)

Millisin E rtuğrul, başrolü de oynadı. İlk kez iki T ürk kızı filinde rol aldı; Bedia M uvalılıil ve sonradan Neyyire Neyir adını alarak M .E rtu ğ ru l’la evlenen M iim ıe Eyüb.

Sanatçı 1923’!e şu filmleri çevirdi: 'la k to r Nalyaıı ile D ikıan Ç uhacıyan’ın operetinden l.ehlebiei Horhor, P.A utier ile lJ.C loquem elin’in Gurdicıı de Plıares oyunundan Kızkulesi Faciası,

senaryosunu kendisinin yazdığı Zafer

Yollarında belgeseli.

1924: O cakta August S trindberg’in 75. yıldönüm ünü kutlam ak için

Stockholm ’de düzenlenen tiyatro gösterilerini izlemek am acıyla İsveç’e gitti.

22-30 ocakta Stiller’in Gösla Berling

Efsanesi adlı film inin çekim inde

bulundu. Bu film, 1922’de sinem aya giren G reta G a rb o ’yu dünyaya tanıtan yapıttı.

M ayıs’ta İstan b u l’da Peyami S afa’nın aynı adlı rom anından Sözde Kızlar filmini çevirdi.

20 kasım da Leonid A ndreyev’den çevirip sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı İhtilal adİı oyunun, Beyoğlu Fransız T iy atro su ’ndaki ilk gösterişi verildi.

27 aralık ta, D arülbedayi’den ayrılan

sanatçılarla E rtuğrul M uhsin ve A rkadaşları adı altında yeni bir topluluk kuran sanatçının, H ans M üller’den uyarladığı Renkli Fener (Die Flamme) adlı yapıt, Şehzadebaşı’ndaki Ferah Sahnesi’nde oynanm aya başladı. 1925: “ Ferah D önem i” olarak adlandırılan 1925’lerde, T ürk tiyatro etkinliğinin en canlı, en ilerici, aynı zam anda en sanatsal evrelerinden biri ortaya çıktı. T opluluk, halka çok geniş bir repertuvar sunarak, ram azan ayı için özel bir program düzenledi ve yerli yazarlara önem verdi. Düzenli bir işbölüm ü içinde çalışan topluluk, m etinleri en ince ayrıntılarına kadar inceliyor, takım oyunu üstünde duruyor ve perdesini tam zam anında açıyordu. Geleceğin seyircisini yetiştirm ek için, T ürkiye’de ilk kez öğrencilere indirim li m atineler düzenlendi, salona eğitici p an k artlar asıldı, tiyatro bilgisi veren ücretsiz broşürler dağıtıldı. T oplulukta,

Kınar Sıvacıyan, Neyyire Neyir, Necla Sertel, Refika, Cemile, Prenses Mevhibe Refika hanım larla, Behzat Hâki Butak, 1.Galip Arcan, Hazım Körmükçü, M.Kemal Küçük, Mihran, Celal Tahsin, Muammer Karaca, Ercüment Behzat Lav, Nurettin Şefkati, Emin Beliğ (Belli) Ziihtü Müritoğiu ve başlangıçta Vasfi Rıza Zobu vardı.

10 m artta, E rtu ğ ru l’un Ibsen’den uyarlayıp sahnelediği ve başrolünü oynadığı İbsen’in Bir Halk Düşmanı, Ferah Sahnesi’nde oynandı.

Sonunda parasızlıktan dağılm ak zorunda kalan bu sanat tiyatrosu, Aralık

1924’ten Mayıs 1925’e kadar, beş ay içinde 23 değişik oyun sundu.

6 ağustosta, M .E rtuğrul Sovyetler Birliği’ne yolculuğa çıktı.

12 ağustosta, ünlü bir yazar olan Sovyet Eğitim Komiseri Luııaçarski ile tanıştı. M oskova’da bütün tiy atro lara girme izni aldıktan sonra tüm tiyatroların çalışm alarına katılm aya ve gösterilerine gitmeye başladı.

1926: M eyerhold’un sahnelediği ve ilk gösterisi 23 ocakta gerçekleştirilen

Iretyakov’un Haykır Çin adlı oyununun

provalarına katıldı.

M artta Muhsin E rtuğrul, T rety ak o v ’la anlaşarak, O desa’daki V ukfu filmi kuruluşunda sinem a yönetm eni olarak çalışm aya başladı.

Yıl sonuna k adar sanatçı, V ukfu •stüdyolarında Fransız rom ancı Ferdinand

D uchesne’in Tamilla’sım filme aldı. Filmi A lman kam eraeı Stanke görüntüledi. Sanatçının bu kuruluşta yönettiği ikinci film ise, Roma

İm paratorluğu dönem inde özgürlüklerini elde etmek isteyen kölelerin

ayaklanm asını an latan Spartaküs adlı film oldu. Fransız sinema tarihçisi Jean M itry’nin bir Sovyet sinem a tarihçisinden aktardığına göre, Spartaküs, “ Sovyet

sinemasında epik özellikler taşıyan ilk film " oldu.

1927: 29 ocakta T ürkiye’ye izinli olarak dönen Muhsin E rtuğrul, İstanbul Belediye Başkanı Muhittin İ stündağ'ııı çağrısı üstüne İstan b u l'd a

D arülbedayi'nin sanat yönetm enliği görevini üstlendi. İlk işi bu kurum u yaşatacak ve disipline sokacak bir D arülbedayi Sahne İçtüzüğü düzenlemek oldu. 27 H aziran 1927’de çıkan 1167 sayılı yasayla sanat gösterilerine önemli bir kolaylık sağlandı. R epertuvar olarak da tiyatro klasiklerini ve değeri olan yapıtları seçti. Aynı yıl bir de Sahne Yönetmeliği yayım ladı.

I I ağustosta T ürk Güzel S anatlar Birliği’ııin T iyatro Bölümü kuruldu ve başına M uhsin Ertuğrul getirildi. 1928: 2 nisanda Darülbedayi

sanatçılarıyla başarılı bir K ahire turnesi yaptı.

7 m ayısla İskenderiye’den gemiye binerek 60 günlük bir Am erika gezisine çıktı.

1930: 15 şubatta Darülbedayi D ergisi’nin ilk sayısını yayım ladı. II nisanda, A nkara turnesi sırasında sundukları gösteriden sonra A ta tü rk 'ü n sanatçılar için verdiği çağrıda, Muhsin E rtuğrul bit tiyatro okulu açılm asını diledi. Tiyatro okulu açılmasını benimseyen A tatürk, devlet ileri gelenlerinin önünde yaptığı konuşm ayı şu ünlü sözlerle bitirdi:

"Efendiler... Hepiniz mebus olabilirsiniz vekil olabilirsiniz, hatla reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim!"

15 ekim de İstan b u l'd a M .E rıu ğ ru l’un

öncülük etliği T iyatro Meslek O kulu kuruldu.

(4)

1931: Yaz aylarında, ilk sesli T ürk filmi olan İstanbul Sokaklurıııdu'yı çevirdi.

1932: Yaz aylarında iki film çevirdi: Bir

Millet Uyanıyor ve Kaçaklar; 1 ekim de,

-k ap an an I iyatro Meslek O k u lu ’nun yerine kurulan belediye

konservatuvarınm kayıtlarına baylandı ve tiy atro derslerini vermek üzere M uhsin E rtuğrul seçildi. 15 aralıkta tiyatroya katkılarından ö tü rü A lm an hüküm eti tarafın d an sanatçıya G oethe M adalyası verildi.

1933: 31 m artta Behzat B utak’ın jübilesini yaparak T ü rk iy e’de jübile geleneğini kurdu.

Yaz. aylarında, tiyatro tatil olduktan sonra bey film çevirdi: Karım Beni

Aldatırsa, Söz Bir Allah Bir, Cici Berber, Nayit Dolandırıcı, Fena Yol (O Kakos Dhromos) (G örüntü yönetm eni

Thtkıdoridis ile).

1934: Ocak ayında, Joseph M arx’in bayında bulunduğu belediye

konservatuvarıııda ders vermeye bayladı. 29 m a rtta sanat yayanım ın 25. yılı, Şehir T iy atro su ’nda, Refik A hm et Sevengil’in konferansı, kendisinin de oynadığı

Hamlet’in III. perdesi ve Peer Gynt’ün

ve Lüküs H a y a f ’ın II. perdelerinin sunulm asıyla kutlandı.

Yaz aylarında, iki film çevirdi: Milyon

Avcıları ve Leblebici Horhor Ağa

(N alyan ile Ç uhacıyan’ın müzikli oyunundan). Yine yaz aylarında bayladığı Aysel, Bataklı Damın Kızı film inin çekimi ise 1935 Ocak aym a k adar sürdü.

1935: 1 ekim de İstan b u l’da Çocuk T iy atro su ’nu başlattı. Çocuk Tiyatrosu cum artesi günleri saat 15.30, pazar günleri de 10.00’da düzenli gösteriler verdi.

1936: Yediğim D ergisi’nde “ Y urdum uzda

T iy atro ” adıyla, köylerde ve ilçelerde tiyatroların kurulabilm esi için sahne ve dekor yapm anın, ışıklam anın, oyun hazırlam anın en kolay yollarını açıklayan bir dizi yazdı.

1 eylülden itibaren, C ari E b e rt’in T ü rk iy e’ye gelmesiyle kurulan A n k ara Devlet K onservatuvarı’nda, tiyatro öğretm eni olarak göreve başladı. H a fta d a bir gün A n k a ra ’ya giderek derslerini verdi; geri kalan günlerde İstanbul Şehir T iy atro su ’nda çalıştı. 1937: A nkara Devlet

K onservatuvarı’ndaki derslerini ve İstanbul Şehir T iy atro su ’ndaki görevini sürdürdü.

1938: Ocak ayında, M uhsin E rtu ğ ru l’un T ü rk çe’ye çevirmiş olduğu Sir Lewis C asson’un Söz Söylemek Sanatı adlı yapıtı yayım landı.

1 nisandan itibaren her yıl yaptığı gibi sanatçı, Şehir T iy atro su ’nu A nadolu turnesine çıkardı. T iyatronun dağarında sekiz oyun vardı.

21 mayıs-5 haziran arasında İstanbul Şehir T iyatrosu’nu A n k ara’ya götürdü ve A n k ara H alkevi sahnesinde (sonradan, T ürk Ocağı) gösteriler verdi.

H aziran-tem m uzda M usahipzade C elal’in Aynaroz Kadısı adlı oyununu senaryo durum una getirerek filmini çekti.

Eylül ayı içinde, işe yaram adığına inandığı yüksek ücretli bazı yabancıların uzm an olarak E bert tarafın d an öğretim üyesi alınm alarına karşı çıkarak, Devlet K onservatuvarı’ndaki öğretm enlik görevinden ayrıldı.

1 ekim de koroda çalışacak gençleri yetiştirm ek am acıyla Şehir T iyatrosu yapısı içinde tiyatro kursları açtı.

1939: 1 nisanda 16 ili kapsayan A nadolu i turnesini başlattı. O yun dağarında 10

kom edya vardı.

H aziran ve tem m uz aylarında üç film . çevirdi. Bir Kavuk Devrildi

(M usahipzade’nin oyunundan), Tosun

Paşa (Servet M o ray ’ın Jean de

L etraz’dan uyarladığı oyundan) ve

Allah’ın Cenneti. A yrıca Kıskanç adlı

filme başladı.

' 1940: 15 şubatta İhtiyar S anatkârlar Yuvası kurulm ası konusunda ilk yazısını yazdı. Bu tasarı sonradan Emekli Sahne S anatkârları D erneği’nin kurulm asıyla sonuçlandı.

1 nisandan itibaren 16 ili kapsayan A nadolu turnesini yedi oyunla başlattı.

H aziran-tem m uz ayları içinde, Şehvet j

Kurbanı ve Akasya Palas adlı iki film

çevirdi, Kıskanç filminin çekimini sürdürdü. Nasreddin Hoca Düğünde adlı filme başladı.

1 ekim den itibaren gençlere klasik tiyatro yazınından örnekler verebilmek için T ürk T iyatrosu T arihi M atineleri’ni düzenledi. Bu m atinelerde üç ayrı T ürk oyuııu üstünde bilgi vererek, bunların birer perdesini oynattı.

1 ekim den sonra Stanislavski’nin “ O yunculuk Y öntem i” üstüne 17 sayı süren uzun çevirisini yayım lam aya başladı.

1941: 1 nisandan itibaren eşi Neyyire Nevir ile birlikte Perde ve Sahne adlı sinem a tiyatro dergisini çıkartm aya başladı.

15 nisanda 22 ili dolaşm ak üzere 12

oyunla A nadolu turnesine çıktı. H aziran-tem m uz aylarında Kahveci

Güzeli filmini çevirdi. Kıskanç ve Nasreddin Hoca Düğünde film lerinin

çekimini sürdürdü.

15 eylülden başlayarak A n k ara Devlet K onservatuvarı’nda öğretm en olarak yeniden sahne derslerine girmeye başladı. 1942: Emekli Sahne S anatkârları D erneği'ııin kurulm asında öncülük etti.

1 nisanda Şehir T iy atro su ’nu 19 ilde gösteriler vermek am acıyla A nadolu turnesine çıkardı.

H aziranda 1939’da başladığı Kıskanç filmini bitirdi. 1940’ta başladığı

Nesreddin Hoca Düğünde film inin

bitirilm esini Ferdi T ay fu r’a bıraktı. 22 ekim de, önceki yıllarda düzenlemiş olduğu Türk T iyatro Tarihi

M atineleri’nin bir uzantısı olarak, dünya tiyatrosundan seçmeleri içeren Tiyatro T arihi M atineleri’ni başlattı.

YAŞAMÖYKÜSÜ-4______

(5)

Sanatkârları Derneği yararına Kral Lear’ı üç gösteride oynadı.

1945: 1 şubatta M .E rtuğrul Şehir

T iyatrosu içinde en az iki yıl sürecek bir oyunculuk eğitimi program ını açtı.

15 şubatta çocuk tiyatrosu kadrosuna çocukların da alınm asına karar veren sanatçı, küçük yaştan geleceğin oyuncularını yetiştirm e yoluna girdi.

Tem m uz-ağustosta Faruk N afiz Ç am lıbel’in oyunundan Yayla Kartalı filmini çevirdi.

1946: 13 nisanda, İkinci Dünya Savaşı

sonrası tiyatrosunun durum unu görm ek için L o n d ra’ya gitmek üzere uçakla K ahire’ye gitti.

15 tem m uzda M uhsin E rtuğrul’un girişimlerinin bir sonucu olarak, İstan b u l’da d ört bin kişilik A çıkhava ^ ¡ y a tr o s u ’nun temeli Vali ve Belediye

Başkanı Dr. Lütfi K ırdar tarafından atıldı.

1947: M ayısta Bale O k u lu ’nu kurm ak

am acıyla Dame Ninette de V alois’a hüküm etin konuğu olarak İstanbul’a geldi.

H aziran-tem m uzda Harman Sonu'nu ve H adi H ün ile K ızılırm ak-K arakoyun filmlerini çevirdi.

30 ağustosta, bir yıl önce temeli atılan İstanbul A çıkhava T iyatrosu, M uhsin E rtu ğ ru l’un sahnelediği Kral Oidipus gösterisinin sunulduğu bir törenle açıldı.

Eylül-ekim de, A n k ara’da kurulm akta olan Devlet T iyatrosu’nu yönetm ek am acıyla, A nkara Devlet K onservatuvarı T atbikat Sahııesi’nin başına getirildi.

27 aralıkta M uhsin E rtu ğ ıu l’un T atbikat Sahnesi’nin deposunu dönüştürerek Küçük T iyatro adını verdiği yeni sahne, A hm et Kutsi Tecer’in

Köşebaşı adlı oyunuyla gösterilere

başladı.

1948: 6 ocakta Yeşilköy’deki Bale O kulu, İstanbul V alisi’nin de hazır bulunduğu bir törenle açıldı. O kula 7-10 yaşlarında 11 erkek, 18 kız öğrenci alındı.

1 ekim de İstanbul Şehir T iyatrosu’nda sahnelediği Shakespeare’in Antonyus ve

Kleopatra (Antonius and Cleapatra)

oyununun ilk gösterisi verildi.

16 ekim de yine aynı tiyatroda C .F .

B aşkut’un Paydos adlı oyunu ilk kez oynandı.

1949: 2 nisanda A n k ara’da Büyük T iy atro ’yu gösteri verilebilir durum a getirerek, bazı oyunları sundu.

30 nisanda İstanbul’da Şehir T iy atro su ’nda sanatçının 40. Sanat Yılı kutlandı.

Tem m uzda Devlet Tiyatrosu ve O perası Genel M üdürlüğü’ne atandı.

1 ekim de Büyük T iy atro ’yu resmen açtı. İstanbul Şehir T iyatrosu’nda G oethe’nin Kaust’unu yönetti. Hem İstanbul hem de A n k ara’da,

J.B .P riestley’in Bir Komiser Geldi (An

İnspector Calls) adlı oyununu sahneledi. Bir Komiser Geldi'de oynadığı m üfettiş

rolü, M uhsin E rtuğrul’un oyuncu olarak sahnede son kez görünm esiydi.

1 kasım da Devlet T iyatrosu’nda T iyatro K on feran slarım başlattı. 1950: 1 ekim de A nkara Büyük

T iy a tro ’da Shakespeare’in Haınlet'ini ve Küçük T iy atro ’da A rth u r M iller’ın

Satıcının Ölümü (The Death o f A Salesman) oyununu yöneterek perdeleri

açtı.

Kasım da Büyük T iy atro ’da balo düzenlenm e önerisine karşı çıkan M uhsin E rtuğrul, işbaşına gelen iktidar

çevrelerinin tepkilerine yol açtı. 1951: 1 m artta dönem in Milli Eğitim B akam 'nın tutum una kızan sanatçı, istifa dilekçesini yazıp gönderdi. İstifası hemen onaylandı.

1 nisanda Yapı ve Kredi Bankası’mn çağrısı üzerine Beyoğlu’nda cum huriyet dönem inin en ilginç özel tiyatrolarından olan Küçük Sahne’yi kuran Muhsin E rtuğrul, A n k ara’d an konuk sanatçı olarak gelen Nuri A ltın o k ’un başrolünü oynadığı John Steinbeek’in Fareler ve

İnsanlar (Of Mice and Men) adlı

oyunuyla perdesini açtı.

1952: N isanda İsviçre, Federal A lm anya, Fransa ve İngiltere’de, tiyatro ve sinema çevrelerini, incelemek amacıyla bir buçuk ay süren bir geziye çıktı.

1953: Şubatta Muhsin E rtuğrul’un çağrısı üzerine, F ransa’dan gelen Bernard Bim ont topluluğu, Küçük Sahne’de beş hafta süreyle klasik ve m odern yedi ayrı oyun sundu.

Tem m uzda Ertuğrul, Halıcı Kız adlı ilk renkli T ürk filmini çevirdi.

1954: N isanda “ Küçük Sahne” de oynanan Sytıgc’in Babayiğit adlı oyunu İstanbul’da büyük olay yarattı.

Sanatçının Sabri Esat Siyavuşgil ile tartışm ası basında geniş yer aldı. 30 eylülde Muhsin E rtuğrul’un yeniden Devlet T iyatrosu Genel M üdürlüğü’ne atanm asına ilişkin üçlü kararnam e im zalandı.

Ekim de Muhsin Ertuğrul, A n k ara’da genel m üdür olarak görevine başladı.

(6)

1955: Eylülde yeni liyaıro dönemi başlam adan E rtu jru l, Küçük S ahne’yi bıraktı. Bütün gücünü A n k ara Devlet T iyatrosu’nun sahne sayısını arttırm a ve bölge tiyatroları tasarısıyla tiyatroyu

■ yurdun her yanına yaym a çabasına

yöneltti.

Ekim de yeniden abone sistemini uygulam aya koydu.

1956: 4 şubatta A nkara H alkevi’ni on artarak üçüncü tiyatroyu açtı. Ucuz ücretli m atine program larını başlattı. 5 ekim de U lus’taki E vkaf A p artm am ’nuı altındaki d ü k k ân lard a 65 kişilik Oda T iy atro su ’nu A nkaralIlara kazandırdı. 1957: Şubatta M. E rtu ğ ru l’un çabasıyla Devlet T iy atro su ’nun Konya, Eskişehir, K ırıkkale, Kayseri ve A d a n a ’da verdiği gösterilerle bölge tiyatrolarının ilk tohum ları atıldı. T iyatro konusunda belediye başkanları ve ilgili kurum larla geniş ilişkiler kuruldu.

N isanda A dana Şehir T iyatrosu açıldı. M ayısta İzm ir Devlet Tiyatrosu gerçekleşti.

28 eylülde B ursa’da Devlet T iyatrosu yeni bir sahne kazandı: A hm et Vefik Paşa T iyatrosu açıldı.

1957/58: T iyatro dönem inde, Devlet T iy atro su ’nun bütün sahnelerinde -yaz gösterileri- dışında çeşitli kentlerde verilen gösteri sayısı 1639’a çıktı. 1958: 21 ağustosta M. E rtuğrul, Milli Eğitim Bakam tarafın d an görevden alındı.

26 ağustosta İzm ir Belediye Meclisi, Muhsin Ertuğrul için başbakana telgraf çekti. İstanbul Ü niversitesi’nin Gençlik T iyatrosu da bir telgrafla üzüntüsünü belirterek olayı protesto etti.

1959: A ğustosta, bu kez İstanbul Şehir T iyatrosu başyönetm eni olarak görevlendirildi. R epertuarda yerli oyunlara önemli bir yer sağladı. Başyönetmenliği süresince Tunç Y alm an, Şirin D evrim , Engin C ezzar, Genco E rkal, Ayla Algan, Beklan A lgan, Nüvit Ö zdoğru, G üngör Dilm en, Zihni K üçümen, Erguıı K öknar, H am it A kınlı, Çetin İpekkaya, D oğan Aksel, Duygu Sağıroğlu, M engü Ertel gibi genç yazar, oyuncu, yönetm en, tasarım cı ve grafik sanatçılarına tanıdığı o lanaklarla Şehir T iy atro su ’na yeniden canlılık kazandırdı.

Kasım sonlarına doğru A B D ’ye gitti. New Y ork, W ashington, P ittsburg, C hicago, M adison, Iowa City, Denver, San Francisco, Los Angeles, D allas, New H aven gibi kentlerde incelemelerde bulundu, tiyatro ve sinema kişilikleriyle buluştu.

1960: O cakta K adıköy Süreyya Sinem ası’mn üst katındaki salonu değiştirerek Şehir T iy atro su ’nun yeni bir sahnesini, Kadıköy T iyatrosu adıyla açtı. Ekim de Şehir T iyatrosu kadrosuna yeni genç elem anlar aldı; bunlardan biri, sonradan A nkara Sanat T iy atro su ’nun kurucusu A saf Ç iyiltepe’ydi.

1961: O cakta Fatih T iyatrosu ile Ü sküdar T iy atro su ’nu açarak İstan b u l’a iki sahne d aha kazandırdı.

Tem m uz-ağustos aylarında, Rum elihisarı surları içinde sahne ve basam aklı gösteri yeri yaptırarak, ilkyaz gösterisini H am let ile gerçekleştirdi.

1962: Tem m uz - ağustosta yine H am let,

Macbeth ve A nouilh’un T arla Kuşu

oyunları Rum elihisarı T iy atro su ’nda oynandı.

Sanatçı, bu dönem de birçok tanınm ış yazarı oyun yazm aları için özendirdi ve yapıtlarının oynanm asını sağladı. 1963: Cumhuriyet G azetesi’nde ve T ü rk T iyatrosu D ergisi’nde yazı yazmayı sürd ü rd ü . Bölge tiyatroları konusunda bir dizi yayım ladı.

Tem m uz-ağustosta Rumelihisarı T iy atro su ’nda Shakespeare’itı H aınlet'ini sahneledi.

1964: M artta Bertolt B ıecht’in Sezuan’ın İyi İnsanı adlı oyununu repertuara aldı. Bu, T ürkiye’de bir ödenekli tiyatronun oynadığı ilk Brecht oyunuydu. N isan-m ayısta Shakespeare’in 400. doğum yıldönüm ünü kutlam ak için beş tiyatroda altı Shakespeare oyununu birden sahneletti.

A ğustosta R um elihisan’nda C o rio lan u s’u oynattı ve büyük başarı kazandı. Şehir T iy atro su ’nun 50. kuruluş yılını düzenledi.

1965: M artta Şehir T iy atro su ’nun kapılarını sürekli açtığı yetenekli genç sanatçılar arasında Genco Erkal da kadroya girdi.

13 tem m uz - 28 ağustosta

R um elihisarı'nda C oriolanus ve Hamlet gösterileri verildi.

Ekim de Şehir T iv atro su ’nun 6. sahnesi olan, 140 seyirci alan Zeytiııburnu tiyatrosunu açtı. Şehir T iy atro su ’nun başyönetm eni M uhsin E rtuğrul, belediyece cezalandırılan Ayla A lgaıı’ı sahneye çıkaracağını bildirince. Belediye Başkan Yardım cısı Z eytinburnu T iy atro su ’nun gişelerini kapattı. 8 aralık ta Çetin A ltan ’ııı yapıtını oynattığı için belediyece M. E rtuğrul hakkında so tu ştu rm a açıldı. Zeytinburnu T iy atro su ’nu da belediye tüm üyle kapattı.

1966: Ş u b atta İstanbul Belediye Meclisi aldığı bir k ararla. Şehir T iyatrosu’nda başyönetm enlik kadrosunu kaldırdı. Böyleee sanatçı da açıkta kalmış oldu. Bu uygulam aya kam uoyundan çok büyük bir tepki geldi. K ararın, "T ü rk tiyatrosunun beynine indirilm iş bir d arb e” olduğu söylendi. A n k a ra 'd a T B M M ’de büyük tartışm alar çıktı. A yrıca M uhsin E rtu ğ ru l'a yapılan uygulam ayı protesto etmek için bütün T ürk oyun yazarları ve çevirm enler, "M illisin E rtuğrııl’suz bir tiyatroya oyun verm eyeceklerini" bildirerek. Şehir

l ivatroları'nı bovkot etliler.

16 mayısta. T ürk tiyatrosu açısından önem ine karşın, sanatçının görevinden alınm asına önce tepki gösterm eyen, sonra da olay kişisel bir sorunm uş gibi başbakana rica telgrafı çeken

A n k ara’daki U luslararası T iyatro Enstitüsü (111) Milli M crkc/i'ııin tavrına üzülen M uhsin E rtuğrul, 111 Yönetim Kurulu B aşkanlıgı'ıulan istifa etti.

YAŞAMÖYKÜSÎJ-6______

(7)

T iyatro O k u lu ’nda Beklan ve Ayla A lgan’la birlikte sahne çalışm aları derslerini yönetti.

1968: 24 ekim de LCC T iyatro O k u lu ’nda sahne çalışm alarım yürütm ekte olan M uhsin E rtuğrul, İstanbul Belediye M eclisi’nce yeniden göreve çağrıldı. Bir yandan da çeşitli dergilerde ve

gazetelerde yazan sanatçı, ödün verm eyen, onurlu kişiliğiyle bu çağrıya olum lu yanıt verm edi.

1969: M artta A nkara Ü niversitesi, Dil ve T arih C oğrafya Fakültesi T iyatro K ürsüsü’ne bağlı olarak kurulan Tiyatro A raştırm aları E n stitü sü ’nün yönetim kurulu, yönetm eliğinin 6. maddesi uyarınca, M uhsin E rtu ğ ru l’a törenle şeref üyeliği belgesini sundu. 23 A ralık - 3 Ocak 1970 arasında M uhsin E rtu ğ ru l’un 60. sanat yılı büyük bir program la kutlandı. Sir Laurence Olivier de sanatçıyı kutlayanlar arasındaydı. 60. Sanat Yılında Muhsin

Ertuğrul’a Saygı adını taşıyan 130

sayfalık bir yapıt yayım landı.

1970/72: T iyatro anılarının yanı sıra,

gazete ve dergilere yazmayı sürdürdü.

1973: 23 aralıkta M uhsin E rtu ğ ru l’un

özendirilm esi ve yönlendirm esiyle k urularak yıllar boyunca “ en iyi özel

çocuk tiyatrosu” niteliğini sürdüren,

yurtdışında da gösteriler veren A nadolu Ç ocuk O yunları Kolu (AÇOK)

çalışm asına başladı.

1974: O cakta M uhsin E rtuğrul, Şehir T iy atro ları’nın başına genel sanat yönetm eni olarak atandı.

Ş u b atta d aha koltuğuna o tu rm ad an , G ültepe’de Yapı Ustası O k u lu ’nda bir sem tte bir çocuk tiyatrosu açm a düşüncesini gerçekleştirm ek için çalışm alara başladı.

Ekim de 1974/1975 tiyatro dönem i için program ını şöyle özetledi:

1. H alka açık p ro v alar, 2. Ucuz biletler, 3. O kullarda tiy atro , 4. A m atörler O lim piyadı, 5. A kşam üstleri gençlik sanat program ları, 6. Yedikule surları ve R um elihisarı gösterileri, 7. Y urtdışındaki işçilere tiyatro, 8. İlkokul öğretm enleri ve öğrencileri için oyunlar, 9. T iyatro eğitim i, 10. Y ayınlar, 11. Sergiler, 12. Özel tiyatrolara sahne vererek destek olm a, 13. T iyatro otobüsleri, 14. A tatürk K ültür M erkezi’ni (AKM ) canlı bir sanat ve kültür merkezi durum una getirm ek için doyurucu p rogram lar yapm ak. K asım da T aksim ’deki yeni AKM Sahnesi, Şehir T iy atro ları’na verilince, H arb iy e’deki sahneyi tüm üyle çocuk tiyatrosu gösterilerine ayırdı. AKM yapısı, Şehir T iyatroları yönetim inden alınıncaya kadar H arbiye sahnesi Çocuk T iyatrosu olarak çalıştı.

A ralık ta B akırköy Ruh ve Sinir H astalıkları H astanesi’nde,

“ Rehabilitasyon ve sosyal adaptasyon çalışmaları"na m oral eğitimi sağlam ak

am acıyla sanatçılardan kurulu bir ekip görevlendirdi.

1975: O cakta İstan b u l’u güzelleştirm e kam panyasını başlattı. Bayram paşa T iy atro su ’nu açtı.

Ş ubatta bir süredir yeniden düzenlenen Şehir T iy a tro la rın ın T epebaşı’ndaki M arangoz A tölyesi’nde, Beklan Algan yönetim indeki Deneme Sahnesi oyunlarının provalaruıı başlattı. Ayrıca

ı geleneksel Türk tiyatrosu program ı

çerçevesinde Gözlemeci adlı ortaoyununu uygulattı.

N isanda Berlin ve P aris’e gitti. Çeşitli tiyatrolarda yeni oyunları ve sahne tasarım larını inceledi.

Ekim de o güne kadar tiyatroya gelmeye fırsat bulam am ış seyirci için ücretsiz bir öğle paydosu tiyatrosu kurdu. Bu tiyatro çalışm a günlerinde saat 1 2 .1 î’ten 13.15’e k ad ar Beyoğlu’ndaki Yeni Komedi T iy a tro su ’nda gösteriler sundu.

K asım da kahvelerde gezici tiyatro program ıyla seyircinin ayağına giden bir topluluk kurdu. İlk oyun, Nazım K urşunlu’nun İpler Elimizde Değil adlı yapıtı oldu.

1976: Nisan sonunda, dönem in belediye başkanı, “ yerinde yönetim" konusunda o rtay a çıkan tartışm alara ve tiyatroda artan iç gerilime bir son vermek gerekçesiyle Şehir Tiyatroları yönetim ine el koyunca M uhsin E rtuğrul göreve gelmedi.

Eylülde Şehir T iy a tro la rın d a k i genel sanat yönetm enliği görevini bıraktığını bildirdi.

1977/78: M uhsin E rtuğrul, anılarını yazm aya yeniden başladı. G azete ve dergilerde bölge tiyatroları, çocuk tiyatrosu ve tiyatronun yaygınlaştırılm ası gerekliliği üstüne yazılar yayım ladı. 1979: M uhsin E rtu ğ ru l’un 70. sanat yılında, Ege Ü niversitesi’nce, Güzel S anatlar Fakültesi’nin önerisi durum una gelen P ro f. Dr. Ö zdem ir N u tk u ’nuıı başvurusu ve Ege Üniversitesi Senatosu’nun 20 şu b atta oybirliğiyle aldığı k arar uyarınca M uhsin E rtu ğ ru l’a, T ürk tiyatrosu ve sinem asına yaptığı hizm etlerden dolayı “ fahri doktor” sanı verildi.

123 nisan pazartesi günü saat 20.30’da

Ege Üniversitesi R ektörlüğü’nce Devlet T iy atro su ’nun K onak’taki sahnesinde düzenlenen d o k to ra törenine ikinci eşi, tiyatro sanatçısı H andan (U ran) E rtuğrul ile birlikte gelen sanatçı, çok hastaydı ve do k to ru kendisine İzm ir’e gitmemesini önerm işti. E rtuğrul, “ Bu yolda ölsem de gideceğim ” diyerek İzm ir’deki görkem li törene katıldı.

29 nisanda İzm ir’de yaşam a veda etti. 2 m ayısta Levent C am isi’ndeki törenden sonra Ziııcirlikuyu M ezarlığı'nda, daha önceden kendisince düzenlettirilen m ezara konuldu. İstanbul Belediye Meclisi kararıyla, H arbiye’deki sahneye Muhsin E rtuğrul T iyatrosu adı verildi.

B İ T T İ

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Filhakika asrımızda şimendifer ve otomobil gibi vesaitle kolayca seyahat edip hava tebdili ihtiyaçları tatmin ediliyorsa da bu her sınıf halk için kabil ola- m ı y o r... Bu -

Mimar Semih Rüstem, mühendis İrfan ve mi- mar Cemal Beylerden teşekkül eden jüri heye- ti ilk ayırmada Bekir İhsan, Hüsnü ve Âbidin imzalı üç proje seçmişler;

Bazı cisimler meselâ 100 kiloluk bir kuv- vet tahtı tesirinde bir santim uzrsa, kuvveti Üs i misli yani 200 kilo olduğu zaman iki santim uzarsa böyle cisimler mütenasip elâstikî

Meşhur Kaiser tarafından inşa edilen Kolumbia nehrinde Grad coules «barajı».. Kaiserin inşa ettiği

Fos strasse caddesindeki cephenin uzunluğu (345) met- ledir. Binanın bu kısmında iç avlu vardır, ki buna, Vii- helmsitraşedeki şimdiki devlet reisi binasından açılan bir yol

Hava limanı lokantasının kontrol kulesinden ayrılmış olarak inşa edildiği yerlerde yolcu veya kabul binası, bazı inşaî tedbirler alınmak suretile, ileri doğru

Bugün halkın münferid bir surette gayrı fennî ve gayrı sıhhî olarak yapmış olduğu usulsüz b i r inşa mahsulü olan evler yerine, kollektif bir şekilde, sıhhî ve