• Sonuç bulunamadı

Haber ve şiddet: Hayvana yönelik şiddet haberlerinin gazetede sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haber ve şiddet: Hayvana yönelik şiddet haberlerinin gazetede sunumu"

Copied!
235
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ GAZETECĠLĠK ANABĠLĠM DALI

GAZETECĠLĠK BĠLĠM DALI

HABER VE ġĠDDET:

HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN GAZETEDE

SUNUMU

Esma KARAGÖZ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Prof. Dr. Ahmet Yalçın KAYA

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Esma KARAGÖZ Numarası 104222001012 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik / Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı HABER VE ġĠDDET: HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN GAZETEDE SUNUMU

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Esma KARAGÖZ Numarası 104222001012 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik / Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı HABER VE ġĠDDET: HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN GAZETEDE SUNUMU

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan HABER VE ġĠDDET: HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN GAZETEDE SUNUMU baĢlıklı bu çalıĢma

……../……../…….. tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

(4)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Esma KARAGÖZ Numarası 104222001012 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik / Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı HABER VE ġĠDDET: HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN GAZETEDE SUNUMU

ÖZET

Günümüzde Ģiddet, medya ve haber iliĢkisi kaçınılmaz hale gelmiĢtir. ġiddet, medya içerikleri üzerinden kendisini sürekli var ederken medya da Ģiddet içerikleri üzerinden kendisini besleyerek yayın hayatını sürdürmektedir. Bu döngü yazılı-görsel-iĢitsel medya fark etmeksizin süreklilik arz eden yapıda devam etmektedir. Bu noktada gerçeği yansıttığı düĢünülen ya da varsayılan haber içeriklerinde Ģiddetin nasıl temsil edildiği önem taĢımaktadır.

Bu çalıĢmada Hürriyet, Sabah ve Sözcü gazetelerinde bir yıllık süre içerisinde yayımlanan “Hayvana Yönelik ġiddet” konulu 245 haber “içerik çözümlemesi” yöntemiyle analiz edilmiĢtir. Yapılan analizlerde gazetelerin “Hayvana Yönelik ġiddet” haberlerini sunma biçimleri çeĢitli açılardan açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: ġiddet, Medya, Haber, Etik, Hayvan, Hayvan Hakları, Ġçerik Çözümlemesi

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr

encin

in

Adı Soyadı Esma KARAGÖZ Numarası 104222001012 Ana Bilim / Bilim

Dalı Gazetecilik / Gazetecilik

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı

NEWS AND VIOLENCE: PRESENTATION OF NEWS THAT ANIMAL DIRECTED VIOLENCE IN THE NEWSPAPERS

SUMMARY

Nowadays he relationship between violence, media and news is inevitable. While violence exist themselves contemporary in media contents, media maintains publication by feeding themselves on violence contents too. This vicious circle goes on permanently without noticing media is neither printed nor audio visual. In this point the representations of violence in news content which thought or assumed represents reality is being matter.

In this study the 245 news themed “animal directed violence” and published in a year in the newspaper of Hürriyet, Sabah and Sözcü is analyzed by content analysis. The forms of presenting “animal directed violence” news is tried to explain in different point of view by different analysis.

Key Words: Violence, Media, News, Ethic, Animal, Animal Rights, Content Analysis

(6)

ÖNSÖZ

Medyada Ģiddetin sunumu, üzerine çeĢitli araĢtırmaların yapıldığı bir konu olurken toplumsal yaĢam içerisinde farklı tür ve boyutlarda sürekli olarak Ģiddete maruz kalan hayvanların gazete haberlerindeki sunumu ayrı bir önem taĢımaktadır. Bu çalıĢmada hayvana yönelik Ģiddet haberlerinin gazetelerde nasıl sunulduğu ortaya konulmak istenmiĢ bu noktada gazetelerin farlılık ve benzerlikleri tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Gazete haberlerindeki hayvana yönelik Ģiddet olgusu içerik çözümlemesi yöntemiyle araĢtırılmıĢ ve bir sonuca ulaĢılmaya çalıĢılmıĢtır.

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı yüksek lisans programındaki öğrenciliğim süresince, ilgi ve desteğini benden esirgemeyen, bilgilerini benimle paylaĢarak bilimsel katkılarda bulunan, yüksek lisans döneminde olduğu gibi lisans döneminde de kendisinden çok Ģey öğrendiğim danıĢman hocam Prof. Dr. Ahmet Yalçın KAYA baĢta olmak üzere, değerli hocalarım Prof. Dr. Bünyamin Ayhan ve Doç. Dr. Selahattin ÇavuĢ‟a katkılarından dolayı teĢekkürlerimi sunarım.

Eğitim hayatım boyunca desteklerini benden esirgemeyen, her zaman yanımda olan annem Hatice KARAGÖZ, babam Halil KARAGÖZ, ablam Zehra KARAGÖZ ve bu süreç içerisinde kaybettiğim sevgili dayım Lütfi ÇAĞLI‟ya teĢekkürlerimi borç bilirim.

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI... i

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU ... ii

ÖZET ... iii SUMMARY ... iv ÖNSÖZ ... v ĠÇĠNDEKĠLER ... vi TABLOLAR LĠSTESĠ ... xi GĠRĠġ ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM ġĠDDETĠ TANIMLAMAK 1.1. ġĠDDET KAVRAMI ... 5 1.2. ġĠDDET TÜRLERĠ ... 8 1.2.1. Fiziksel ġiddet ... 9 1.2.2. Psikolojik ġiddet ... 10 1.2.3. Cinsel ġiddet ... 12 1.2.4. Ekonomik ġiddet ... 13 1.2.5. Toplumsal ġiddet ... 14

1.2.6. Diğer ġiddet Türleri ... 15

1.2.6.1. Oyunsal (Oyunda Ortaya Çıkan) ġiddet ... 15

1.2.6.2. Tepkisel ġiddet ... 16

1.2.6.3. Öç Alıcı ġiddet (Kıyıcı Saldırganlık) ... 17

1.2.6.4. Ödünleyici ġiddet ... 17

1.2.6.5. Kana SusamıĢlık ... 18

1.3. ġĠDDETĠ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER ... 18

1.3.1. ġiddeti Ortaya Çıkaran Biyolojik Faktörler ... 20

1.3.2. ġiddeti Ortaya Çıkaran Psikolojik Faktörler ... 22

1.3.3. ġiddeti Ortaya Çıkarın Sosyo-Ekonomik- Kültürel Faktörler ... 24

1.3.3.1. Kültür ve ġiddet ĠliĢkisi ... 24

(8)

1.3.3.3. Ekonomi ve ġiddet ĠliĢkisi ... 28

1.3.3.4. Medya ve ġiddet ... 30

1.4. ġĠDDET DÖNGÜSÜ ... 32

1.5. TOPLUMSAL YAġAMDA ġĠDDETĠN MAĞDURLARI ... 34

1.5.1. ġiddetin Sessiz Mağdurları Hayvanlar ... 40

1.5.1.1. Türkiye‟de Hayvanlara Yönelik ġiddet Olayları Ġle Ġlgili Durum ve Mücadele ... 48

ĠKĠNCĠ BÖLÜM MEDYA VE ġĠDDET 2.1. MEDYA TÜRLERĠ ... 52

2.1.1. Yazılı Medya ... 53

2.1.2. Görsel – ĠĢitsel Medya ... 55

2.2. MEDYANIN ĠġLEVLERĠ ... 58

2.2.1. Bilgilendirme ĠĢlevi ... 58

2.2.2. Eğitme ĠĢlevi ... 59

2.2.3. Eğlendirme ĠĢlevi ... 60

2.2.4. Kültürel Değerlerin Korunması ve Aktarılması ĠĢlevi ... 61

2.2.5. ToplumsallaĢtırma ĠĢlevi ... 61

2.2.6. Kamuoyu OluĢturma ĠĢlevi ... 62

2.3. MEDYA VE ġĠDDET ĠLĠġKĠSĠ ... 63

2.3.1. ġiddet ve Yayın Türleri ... 67

2.3.1.1. Filmler ve Dizi Filmler ... 67

2.3.1.2. Magazin Programları ve Reality Showlar ... 68

2.3.1.3. Reklamlar ... 69

2.3.1.4. Haberler ... 70

2.4. MEDYADA ġĠDDETĠN ETKĠLERĠNE YÖNELĠK KURAMLAR ... 73

2.4.1. Uyarma KıĢkırtma Kuramı ... 73

2.4.2. DuyarsızlaĢtırma Kuramı ... 74

2.4.3. Catharsis (Arınma) Kuramı ... 75

2.4.4. Engellenme Saldırganlık Kuramı ... 76

2.4.5. Sosyal Öğrenme Kuramı ... 76

(9)

2.5. MEDYADA NORMATĠF KURAMLAR... 78

2.5.1. Otoriter Kuram ... 79

2.5.2. Liberal Özgürlükçü Kuram ... 81

2.5.3. Sovyet Sosyalist Kuram ... 84

2.5.4. Toplumsal Sorumluluk Kuramı ... 85

2.5.4.1. Medyada Toplumsal Sorumluluk ve Etik ... 87

2.5.4.2. Medyada ġiddetle Ġlgili Etik Kurallar ve Düzenlemeler ... 90

2.6. HABER KAVRAMI ... 93

2.7. HABER ÜRETĠM SÜRECĠ ... 99

2.7.1. Haberin Seçimi ... 99 2.7.2. AraĢtırma ... 103 2.7.3. Yeniden Seçim ... 104 2.7.4. Ayıklama ... 105 2.7.5. Biçimlendirme ... 105 2.7.6. Yayımlama ... 106

2.8. HABER ÜRETĠM SÜRECĠNE ETKĠ EDEN FAKTÖRLER ... 107

2.9. HABER DEĞER ETMENLERĠ ... 113

2.9.1. HABER DEĞERĠ OLARAK ġĠDDET VE ġĠDDETĠN YAZILI MEDYADA TEMSĠLĠ ... 119

2.10. GAZETECĠLĠK ETĠĞĠ AÇISINDAN ġĠDDET HABERLERĠ VE HAYVANA YÖNELĠK ġĠDDET HABERLERĠNĠN SUNUMU ... 125

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM METODOLOJĠ 3.1. AraĢtırmanın Yöntemi ... 132 3.1.1. Problem ... 132 3.1.2. Amaç ... 132 3.1.3. Önem ... 133

3.1.4. Varsayımlar (Sayıtlılar) ve Hipotezler ... 133

3.1.5. AraĢtırma Soruları ... 134

3.1.6. Sınırlılıklar ... 134

3.1.7. Tanımlar ... 134

(10)

3.1.8.1. Veri Toplama Tekniği ... 136

3.1.8.2. Evren ve Örneklem ... 137

3.1.8.3. Verilerin Toplanması ... 138

3.2. Bulgular ve Yorumlar ... 139

3.2.1. Haberin Yer Aldığı Gazetenin Adı ... 139

3.2.2. Haberin Yer Aldığı Sayfa Numarası ... 141

3.2.3. Haberin Sayfadaki Konumu ... 142

3.2.4. Haberin Büyüklüğü ... 143

3.2.5. Haberin Ansons Durumu ... 144

3.2.6. Haber Olayının Konusu ... 145

3.2.7. Haber Olayındaki ġiddetin Türü ... 146

3.2.8. Haber Olayındaki ġiddetin Sunumu ... 147

3.2.9. Haber Olayındaki ġiddetin Tanımlanması ... 148

3.2.10. Haber Olayına Konu Olan Hayvan Türü ... 149

3.2.11. ġiddet Sonrası Hayvanın Durumu ... 150

3.2.12. Haberde Kim Sorusunun Sunumu ... 151

3.2.13. ġiddet Uygulayanın Kimlik Bilgilerinin Sunumu ... 152

3.2.14. Haberde ġiddet Uygulayanın Tanımlanması ... 153

3.2.15. Haberde ġiddet Uygulayanın Olay Sonrası Durumu ... 154

3.2.16. Haber Olayındaki Neden-Sonuç ĠliĢkisi ... 155

3.2.17. Haberde ġiddet Olayının MeĢrulaĢtırılması ... 156

3.2.18. ġiddet Olayının GerçekleĢtirilme ġekli ... 157

3.2.19. ġiddet Olayının GerçekleĢtirilmesinde Kullanılan Araçlar ... 159

3.2.20. ġiddet Olayının GerçekleĢtiği Yer ... 160

3.2.21. ġiddet Olayının GerçekleĢtiği Zaman ... 161

3.2.22. Haberde ġiddet Önleyici Bilgilerin Sunumu ... 162

3.2.23. Haber BaĢlık ĠliĢkisi ... 163

3.2.24. Haber BaĢlığında Üslup ... 163

3.2.26. Haberde Kaynak Kullanımı ... 165

3.2.27. Haberde Bilgi Kaynağı Kullanımı ... 166

(11)

3.2.29. Haber Fotoğrafının Ġçeriği ... 168

3.2.30. Haber Fotoğraf ĠliĢkisi ... 169

3.2.31. Haber Fotoğrafının Sunumu ... 169

3.2.32. Gazete Adı ve Haberin Sayfadaki Konumu Arasındaki ĠliĢki ... 170

3.2.33. Gazete Adı ve Haberin Anons Durumu ĠliĢkisi ... 171

3.2.34. Gazete Adı ve Haber Olayındaki ġiddet Türü ĠliĢkisi ... 172

3.2.35. Gazete Adı ve Haber Teması Arasındaki ĠliĢki ... 173

3.2.36. Haber Büyüklüğü ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki 174 3.2.37. Haberin Anons Durumu ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki ... 175

3.2.38. ġiddet Olayının GerçekleĢtirilmesinde Kullanılan Araçlar ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki ... 176

3.2.39. Haber BaĢlık ĠliĢkisi ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki ... 177

SONUÇ ... 179

KAYNAKÇA ... 185

EKLER ... 204

EK 1: ĠÇERĠK ÇÖZÜMLEMESĠ KODLAMA KILAVUZU ... 204

EK 2: FOTOĞRAFLAR ... 215

Fotoğraf 1: Sabah Gazetesi, 07 Ağustos 2017 ... 215

Fotoğraf 2: Sözcü Gazetesi, 07 Aralık 2017 ... 216

Fotoğraf 3: Sözcü Gazetesi, 14 Ocak 2018 ... 216

Fotoğraf 4: Sözcü Gazetesi, 03 ġubat 2018 ... 217

Fotoğraf 6: Sözcü Gazetesi, 05 ġubat 2018 ... 218

Fotoğraf 7: Hürriyet Gazetesi, 13 Ağustos 2017 ... 219

Fotoğraf 8: Hürriyet Gazetesi, 27 Nisan 2018 ... 220

Fotoğraf 9: Hürriyet Gazetesi, 15 Haziran 2018 ... 220

Fotoğraf 10: Hürriyet Gazetesi, 20 Haziran 2018 ... 221

(12)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1: Haberlerin Gazetelere Göre Dağılımı ... 139

Tablo 2: Haberin Yer Aldığı Sayfa Numarası ... 141

Tablo 3: Haberin Sayfadaki Konumu ... 142

Tablo 4: Gazetelerde Yer Alan Haberin Büyüklüğü ... 143

Tablo 5: Gazetelerde Yer Alan Haberin Ansons Durumu ... 144

Tablo 6: Haberde Yer Alan Olayın Konusu ... 145

Tablo 7: Haber Olayındaki ġiddetin Türü ... 146

Tablo 8: Haber Olayındaki ġiddetin Sunumu ... 147

Tablo 9: Haber Olayındaki ġiddetin Tanımlanması ... 148

Tablo 10: Haber Olayına Konu Olan Hayvan Türü ... 149

Tablo 11: ġiddet Sonrası Hayvanın Durumu ... 150

Tablo 12: Haberde Kim Sorusu ... 151

Tablo 13: Haberde ġiddet Uygulayanın Kimlik Bilgileri ... 152

Tablo 14: Haberde ġiddet Uygulayanın Tanımlanması ... 153

Tablo 15: Haberde ġiddet Uygulayanın Olay Sonrası Durumu ... 154

Tablo 16: Haber Olayındaki Neden-Sonuç ĠliĢkisi ... 155

Tablo 17: Haberde ġiddet Olayının MeĢrulaĢtırılması ... 156

Tablo 18: ġiddet Olayının GerçekleĢtirilme ġekli ... 157

Tablo 19: ġiddet Olayının GerçekleĢtirilmesinde Kullanılan Araçlar ... 159

Tablo 20: ġiddet Olayın GerçekleĢtiği Yer ... 160

Tablo 21: ġiddet Olayının GerçekleĢtiği Zaman ... 161

Tablo 22: Haberde ġiddet Önleyici Bilgilerin Sunumu ... 162

Tablo 23: Haber BaĢlık ĠliĢkisi ... 163

Tablo 24: BaĢlık Üslup ... 163

Tablo 25: Haberin Teması ... 164

Tablo 26: Haberde Kaynak Kullanımı ... 165

Tablo 27: Haberde Bilgi Kaynağı Kullanımı ... 166

Tablo 28: Haberde Fotoğraf Kullanımı ... 167

Tablo 29: Haber Fotoğrafının Ġçeriği ... 168

(13)

Tablo 31: Haber Fotoğrafının Sunumu ... 170 Tablo 32: Gazete Adı ve Haberin Sayfadaki Konumu Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 170 Tablo 33: Gazetenin Adı ve Anonslanma Durumu Ki Kare Testi ... 171 Tablo 34: Gazete Adı ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 172 Tablo 35: Gazetenin Adı ile Haber Teması Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 173 Tablo 36: Haber Büyüklüğü ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 174 Tablo 37: Haberin Anons Durumu ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 175 Tablo 38:ġiddet Olayının GerçekleĢtirilmesinde Kullanılan Araçlar ile Haber

Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 176 Tablo 39: Haber BaĢlık ĠliĢkisi ile Haber Olayındaki ġiddet Türü Arasındaki ĠliĢki Ki Kare Testi ... 177

(14)

GĠRĠġ

ġiddet, insanoğlunun hayatındaki değiĢim ve dönüĢümlere paralel olarak farklı tür ve boyutlarda kendisini her zaman var etmiĢ, insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. Tarihselliğine ve yaygınlığına karĢın çok boyutlu bir kavram olması Ģiddetin anlamlandırılmasını ve sınırlandırılmasını güçleĢtirmektedir. Bu durum ise Ģiddetin tanımlanmasında birçok farklı görüĢün ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. ġiddeti çeĢitli yönlerinden ele alarak, farklı niteliklerini ön plana çıkaran tanımlamalarda vurgulanan ortak nokta, Ģiddetin bir baskı kurma mekanizması olması ve istenmeyen güç kullanımını ifade etmesidir.

Köknel Ģiddeti bireye, topluma ve doğaya zarar vermek düĢüncesi üzerine temellenen ve bunlar üzerinde bir tahribat yaratmayı amaçlayan sert, kaba, zararlı davranıĢlar bütünü (2000: 23) olarak değerlendirirken, Polat küçük ya da büyük çaplı, içinden çıkılması güç fiziksel ve ruhsal yapıya zarar veren davranıĢlar Ģeklinde tanımlamaktadır (Polat, 2001: 6-7). Fiziksel Ģiddet eylemleri diğer Ģiddet türlerine göre daha görünür bir niteliğe sahiptir. Bu türden Ģiddet eylemlerinin tespiti daha kolaydır. Fiziksel Ģiddet sahip olduğu bu niteliklerle, toplumsal yaĢam içerisinde en yaygın ve en zararlı Ģiddet türü olarak algılanmaktadır. Ancak Ģiddet her zaman açık bir biçimde gözlemlenebilen fiziksel bir temas haliyle gerçekleĢmemektedir. Yalnızca maddi ve bedensel zararlar olarak değerlendirilemeyecek olan Ģiddet eylemi, bazı durumlarda söz, yazı, jest ve mimiklerle de ruhsal açıdan zararlara yol açabilmektedir. Bu türden davranıĢlarla gerçekleĢtirilen psikolojik Ģiddet eylemleri toplumsal yaĢam içerisinde en az fiziksel Ģiddet eylemleri kadar yıkıcı sonuçlar doğurma niteliği taĢımaktadır. Ġnam, ruhsal açıdan derin izler bırakabilecek psikolojik Ģiddetin, maddi değerlere zarar vermeyi amaçlayan fiziksel Ģiddetten daha zararlı olabileceğini vurgulamaktadır (Ġnam, 2001: 47).

ġiddeti dar bir bakıĢ açısıyla incelemek Ģiddetin doğru bir biçimde tanımlanmasını imkânsız kılmaktadır. ġiddetin ortaya çıkmasına kaynaklık eden çeĢitli faktörler bulunmaktadır. ġiddete kaynaklık ederek ortaya çıkmasında etkili olan faktörler üzerine birçok görüĢ bulunmaktadır. Bu görüĢler iki temel düĢünce etrafında toplanmaktadır. Ġlk düĢünce Ģiddetin insanda doğuĢtan var olan içgüdüsel

(15)

bir davranıĢ olduğunu ve toplumsallaĢma sürecinde çevresel unsurların kiĢinin Ģiddet davranıĢı üzerinde Ģekillendirici olmadığını düĢünmektedir. Ġkinci düĢünceye göre ise Ģiddet, tamamen çevresel etkenlerden kaynaklanan ve sonradan öğrenilen bir davranıĢ biçimdir.

Toplumsal yaĢam içerisinde Ģiddeti görünür kılan en etkili alan medyadır. Ancak medyadaki Ģiddet sunumu problemli bir görünüme sahiptir. Son yıllarda medya üzerine yapılan çalıĢmalar incelendiğinde Ģiddet, üzerine en çok konuĢulan ve tartıĢılan konuların baĢında gelmektedir. Bunun nedeni medyada sunulan içeriklerin yüksek dozajda Ģiddet içermesidir. Medya kuruluĢlarının içeriklerinde Ģiddete farklı tür ve boyutlarda sürekli olarak yer vermesinin nedeni ise ticari kaygılardır. Medya profesyonellerine göre Ģiddet kitlenin ilgisini çekme noktasında etkili bir içeriktir, bu nedenle satıĢ popülerliği vardır ve üst düzeyde kar sağlamaktadır. Medyadaki yayın içeriklerine yansıyan bu anlayıĢ haber üzerinde de kendisini göstermektedir. Kitlenin ilgisini çekecek ve kitlede ilgi uyandıracak duygusal ve dramatik içeriklerle haber içerikleri oluĢturulmaktadır.

Haber üreticileri hedef kitle üzerinde daha fazla ilgi çekebilmek amacıyla haber değeri fazla olan Ģiddet olaylarını gündemlerine taĢımaktadırlar. Ġnal, var olan gazetecilik anlayıĢını “Ģiddetin kendisi, bizzat haberdir” ifadesiyle tanımlayarak, gazetecilik mesleğinin pratiklerine göre, bir olayın olumsuzluğunun onu doğrudan haber değerine sahip kıldığını ve gazeteciye Ģiddetin bizzat kendisinin haber olduğunun öğretildiğini belirtmektedir (Ġnal, 2008: 73). Bu anlayıĢ temelinde Ģiddet eylemleri haberleĢtirilirken var olan olumsuz durum daha da olumsuzlaĢtırılarak trajik yönler ön plana çıkarılmaktadır. Bu durum haberin sürekli bir biçimde farklı tür ve boyutlarda Ģiddet olayları sunmasına neden olmaktadır. Haber üretim sürecinde olay seçimi ile yaratılmaya çalıĢılan ilgi çekicilik haber yazım sürecinde de haberin dilinde de kendisini göstermektedir. Haberlerin sansasyonel bir Ģekilde sunulmasını benimseyen anlayıĢ enformatik yönlerinin ise göz ardı edilmesine yol açmaktadır.

Toplumsal yaĢam içerisindeki Ģiddet davranıĢı sadece bireyler arasında yaĢanmamakta ayrıca diğer canlılar da Ģiddetin çeĢitli türlerine maruz kalmaktadır.

(16)

ġiddetin doğasında yer alan güçlünün güçsüze uyguladığı davranıĢlar bütünün son halkasını hayvanlar oluĢturmaktadır. Böylelikle haberlerde sadece insanlar arasındaki Ģiddet davranıĢları değil hayvanlara uygulanan Ģiddet olayları da yer almaktadır. Hayvana yönelik Ģiddet haberlerinin inĢasında habere konu olan olaylar arasında ihmal, istismar, kötü muamele yer almaktadır. Ancak hayvana yönelik Ģiddet haberinin gazetelerdeki sunumu diğer Ģiddet haberlerinde olduğu gibi birtakım etik ihlalleri de beraberinde getirmektedir. Gazetelerdeki hayvana yönelik Ģiddetin temsili etik açıdan çoğu zaman sorunludur. Haberin nerede baĢlayıp nerede bittiği, olayın tüm unsurlarının ayrıntılı bir Ģekilde belirtilip belirtilmediği, haberde yer alan fotoğrafın kullanıma uygun olup olmadığı, habere konu olanların hangi sıfatlarla nitelendirildiği, habere gazetenin hangi sayfasında ve ne Ģekilde yer verildiği gibi unsurlar etik ihlallerini belirlemektedir.

Hayvana yönelik Ģiddetin gazetelerdeki sunumunun ortaya konulabilmesi için çalıĢmanın birinci bölümünde öncelikle Ģiddet kavramı ve türleri tartıĢılmıĢtır. ġiddet kavramının doğru anlamlandırılabilmesi için Ģiddeti ortaya çıkaran faktörler belirtilmiĢtir. Toplumsal yaĢam içerisinde Ģiddetin mağdurlarını ortaya koymadan önce Ģiddetin nasıl bir döngü içerisinde gerçekleĢtiği araĢtırılmıĢtır. ġiddetin toplumsal yaĢam içerisinde kitlesel olarak yansımasını sağlayan araçlardan biri de yazılı medyadır. Bu amaçla çalıĢmanın ikinci bölümü olan medya ve Ģiddet içerisinde medya kavramı tanımlanmıĢtır. Medya ve Ģiddet arasındaki iliĢkiyi ortaya koyabilmek ve özelliklerini derinleĢtirebilmek amacıyla medyanın iĢlevleri belirtilerek, sonrasında medya ve Ģiddet iliĢkisi açıklanmıĢtır. ġiddetin medya türlerindeki sunumuna değinilerek, Ģiddet içeriklerinin bireyler üzerindeki etkilerine yönelik oluĢturulan kuramlar ortaya konulmuĢtur. Ardından medyadaki normatif kuramlar açıklanarak bu bağlamda toplumsal sorumluluk ve etik iliĢkisi ele alınmıĢtır. Sonrasında çalıĢma için önem taĢıyan medyada Ģiddetle ilgili etik kurallar ve düzenlemeler açıklanmıĢtır. Medya ve Ģiddet iliĢkisi ortaya konulduktan sonra haber ve Ģiddet iliĢkisini ortaya koyabilmek amacıyla öncelikle haber kavramı tanımlanmıĢtır. Haber kavramını daha iyi tanımlayabilmek için haber üretim süreçleri ve bu sürece etki eden faktörler açıklanmıĢtır. Sonrasında haber üretim sürecinde etkili olan haber değer etmenlerine değinilmiĢtir. Bu bağlamda haber

(17)

değeri olarak Ģiddet ve Ģiddetin yazılı medyada temsili tartıĢılmıĢtır. Son olarak ise gazetecilik etiği açısından Ģiddet haberleri ve hayvana yönelik Ģiddet haberleri ele alınmıĢtır.

(18)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM ġĠDDETĠ TANIMLAMAK 1.1. ġĠDDET KAVRAMI

ġiddet, insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. ġiddet zaman içerisindeki değiĢim, dönüĢümlere paralel olarak çeĢitli biçimlerde varlığını sürdürmüĢ ve insanoğlunun hayatında her zaman var olmuĢtur. Tarihselliğine ve yaygınlığına karĢın Ģiddeti tanımlamak oldukça güçtür. Birçok toplumsal olgu gibi Ģiddet olgusu üzerine de karar kılınmıĢ bir tanım bulunmamaktadır. ġiddeti kavram olarak sınırlamak ve tanımlamak, Ģiddeti saptamaktan daha güçtür. ġiddet çok farklı yönlere sahip olması nedeniyle değiĢik açılardan ele alınabilir. ġiddet kavramı incelerken üzerinde en çok durulan boyut olan sosyolojik boyutu dıĢında, psikolojik, ekonomik, siyasal ve hukuksal boyut ve yönleri de inceleme konusudur. Dünyada ve Türkiye‟de araĢtırmacılar ve akademisyenler de Ģiddetin farklı niteliklerini ön plana çıkaran tanımlamalar yapmıĢlardır. Tanımlamalar birbirinden farklı olsa da hepsinde belirlenen ortak nokta Ģiddetin istenmeyen güç kullanımını ifade etmesidir.

Türk Dil Kurum‟u Ģiddeti “… bir hareketin bir gücün derecesi, sertlik; hız; mecaz (duygu ve davranıĢ için) aĢırılık; karĢıt görüĢte olanlara, inandırma veya uzlaĢtırma yerine kaba kuvvet kullanma; kaba, sert davranmak; olayı çevreyi sindirmek için yaratılan olay ve giriĢilen harekete baĢvurmak; kaba kuvvet kullanmak” Ģeklinde tanımlamaktadır (TDK Sözlüğü, 1988: 1385).

Fransızcada Ģiddet (violence); bireyin karĢısındakine fiziksel ya da psikolojik eylemlerde bulunarak kendi isteklerini yaptırması olarak tanımlanmaktadır. KiĢinin fiziksel bütünlüğü bozan ve ruh sağlığını zedeleyen yaptırımlar Ģiddet eylemi olarak tanımlanmaktadır. ġiddet hukuksal boyutuyla değerlendirildiğinde ise kanunlara aykırı davranmak, kiĢinin onurunu zedeleyecek eylemlerde bulunmak, kiĢinin refah ve huzuruna gölge düĢürmek, kiĢisel hak ve özgürlüklerini görmezden gelmek gibi eylemlerle var olmaktadır (Kocacık, 2004: 12).

ġiddet, hem bireye hem topluma hem de doğaya zarar vermek düĢüncesinden kaynaklanan, bunları tahrip etmek üzere harekete geçen kaba, sert, zararlı

(19)

davranıĢların bütününü ifade etmektedir (Köknel, 2000: 23). ġiddet, genel kabul olarak toplumsal yaĢam içerisinde kötü bir eylemi nitelendirilen ve kontrol edilmesi zor olan tutum ve davranıĢlar bütündür. KiĢilerin arzuladıkları noktaya ulaĢmalarında kullanabilecekleri baĢka yöntemler mevcuttur. ġiddet de bu yöntemlerden birisidir. Ancak kiĢinin bir kaos ortamında bulunsa da hedeflediği noktaya gelebilmek için karĢı tarafın zarar göreceği Ģekilde Ģiddet eyleminde bulunması kabul edilemez. (Riches, 1989: 18). Ergil‟e göre Ģiddet sadece kiĢinin fiziksel bütünlüğünü bozmaya yönelik bir eylem olmakla kalmayıp, psikolojik açıdan da büyük çöküĢ ve yıpranmalara neden olmaktadır (Ergil, 1980: 3). Tanımlamaların çoğunda Ģiddetin fiziksel boyutu ön planda tutulsa da Ģiddet farklı türlerde ve birçok Ģekilde kiĢilerin yaĢamında yer almaktadır.

Polat‟a göre Ģiddet, içinden çıkılması güç, büyük ya da küçük çaplı fiziksel, ruhsal, maddi unsurlara zarar veren eylemlerden oluĢmaktadır. ġiddet eylemleri içerisinde fiziksel Ģiddetin görünürlüğü daha belirgin olduğu için bu türden Ģiddet eylemlerinin daha zararlı olduğu yönünde yaygın bir kanı bulunmaktadır (Polat, 2001: 6-7). Oysa görülebilen, gözlemlenebilen maddi ve bedensel zararların dıĢında kiĢinin ruhunda, psikolojisinde derin yaralar açan hatta çoğu zaman toplumsal hayattan soyutlanabilecek kadar bireyi yalnızlığa iten psikolojik Ģiddet de en az fiziksel Ģiddet kadar yaygın ve yıkıcı bir eylemdir. ġiddet bireyi toplumdan, birlik ve beraberlikten, sosyalleĢmekten uzaklaĢtırmaktadır. Toplumda her gün daha da artan suç ve Ģiddet zamanla kiĢisel güvenliği tehdit etmekte, bu nedenle kendini güvende hissetmeyen birey toplumsal katılımını azaltmakta, buna karĢılık izolasyonunu artırmaktadır.

ġiddetin anlamlandırılmasında kültür kavramı öne çıkmaktadır. Çünkü her toplum geçmiĢten bu güne kendi kültürel değerlerini oluĢturmuĢ ve bazı olguları da bu değerler çerçevesinde adlandırmıĢ, anlamlandırmıĢtır. Bu nedenle de Ģiddet, kültürel değerler çerçevesinde farklı biçimlerde ifade edilmiĢ, hatta bazı toplumlarda Ģiddet eylemi olarak kabul edilen bir davranıĢ, baĢka bir toplumda kültürün bir parçası olarak, Ģiddet dıĢı olarak kabul edilmiĢtir. Bu anlam farklılaĢması bağlamında Ģiddet, eylemi uygulayanın değil, eyleme maruz kalanın ya da Ģahit olanların anlamlandırdığı bir olgu olarak da tanımlanabilir (Riches, 1989: 12). Örneğin;

(20)

tecavüze uğrayan bir kadının intikam uğruna uyguladığı Ģiddet, birçok toplumda haklı olarak baĢvurulan bir davranıĢ olarak kabul edilir.

ġiddet daima açık ve kolay fark edilebilir bir Ģekilde gerçekleĢmez. ġiddetin fark edilmesi ya da saptanabilmesi için bazen görünenden daha fazlasını görebilmek, yani derin bir tahlil yapmak gerekebilir. Bu türden Ģiddet örnekleri “Örtülü Ģiddet” olarak adlandırılır. ġiddetin yalnızca fiziksel temas olmadığına dikkat çeken Ġnam, özünde karĢısındaki kiĢinin huzurunu bozmak olan Ģiddet eyleminin ruhsal açıdan kalbinde yarattığı tahribatın kiĢinin vücut bütünlüğünü bozmaya yönelik uygulanan Ģiddetten daha da zararlı olabileceğini belirtmektedir. Yani insanlar birbirlerine dokunmadan da Ģiddet uygulayabilirler. Sözle, yazıyla, jestlerle, hatta severek de birbirlerine Ģiddet uygulayabilirler. Önemli olan, karĢı tarafı ezmek, rahatsız etmek, onun iç dünyasını (düĢünce ve duygularını) ele geçirmektedir. DüĢüncelerimize, özümüze, yüreğimize yapılan saldırı, uygulanan Ģiddet belki salt bedene yöneltilen Ģiddetten daha tehlikeli, daha ele geçiricidir (Ġnam, 2001: 47).

Ġnam, Ģiddeti Ģu beĢ baĢlık altında sınıflandırmıĢtır:

1. Kozmik ġiddet: Doğada, evrende gördüğümüz varoluĢun köklerinde bulunan Ģiddet.

2. Püskürten ġiddet: ġiddet bir davranıĢ biçimidir. Ġçinde hoĢgörü, saldırganlık, öfke, hınç bulundurduğu görüĢü Ģiddetin ikinci anlamıdır. Bazı kiĢiler Ģiddete daha meyillidir ve yapılarında Ģiddete yönelik güçsüz noktalar bulunuyor ise, Ģiddet enerjisi o noktalardan kendini var edecektir. ġiddet enerjisinin çıkıĢ noktası bulabileceği zayıf noktalar kimi kiĢilerde ve kimi toplumlarda Ģiddet püskürmelerine yol açmaktadır. Bu enerjiyi olumlu enerjiye dönüĢtürmek gerekmektedir. Ġçimizdeki enerjiyi tanımak, kendimizi tanımaktan geçmektedir. ġiddet güzel duygulara, insanlık için faydalı faaliyetlere dönüĢtürülürse Ģiddet enerjisi olumlu yönde kullanılabilir. Yoksa Ģiddet püskürten bireyler, etrafa zarar verebilir. ġiddeti olumluya dönüĢtürebilmede çeĢitli merkezlere rol düĢmektedir.

3. Eğiten ġiddet: KiĢinin karĢısındakini yönlendirmek, eğitmek amacıyla güç kullanması durumudur. Eğitim amacıyla dövme, bir yerde dövüleni “adam etme”

(21)

anlamındadır. Bu anlayıĢa göre insanlar Ģiddetle terbiye edilebilirler. Ancak bu durum ters tepki yaratabilir, insan eğitilmeyi kabul etmeyebilir.

4. Sindiren ġiddet: Tam bilinçli Ģiddettir. Yıldırma, korkutma, sindirme, direncini kırma özellikleriyle kendini gösterir. Sindiren Ģiddet, güç peĢinde, iktidar tutkunu Ģiddettir. Kavgayla, savaĢla, huzursuzlukla, terörle var olan Ģiddettir.

5. Çıkarcı ġiddet: KiĢinin menfaati, kendi istek ve arzuları doğrultusunda gerçekleĢen Ģiddet eylemidir. Örneğin, gasp, Ģantaj, ırza geçme gibi suçların oluĢumunda belirleyicidir (Ġnam, 2001: 46-47).

“ġiddet” ile “saldırganlık” kavramları sıklıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu kavramlar arasında varsayılan iliĢki üzerinde pek düĢünülmez. ġiddeti, büyük bir yıkım ve tahribat niyetiyle gerçekleĢtirilen saldırganlık olarak tanımlayan Anderson ve Bushman, saldırganlığın farklı türlerinin Ģiddet olarak anlamlandırılmadığını belirtmektedir. ġiddet kaynağında kötü hisler barındıran, bilinçli olarak daha fazla tahribat yaratmayı hedefleyen saldırganlık durumu olarak nitelendirilirken, saldırganlık ise; Ģiddeti de bünyesinde bulunduran daha geniĢ çaplı bir eylemi ifade etmektedir (Aktaran, ĠĢıker, 2011: 7).

ġiddet daha kapsayıcı bir tanımla, bireye ya da topluma fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel yollarla baskı oluĢturarak, zor kullanarak fiziksel, duygusal olarak zarar vermeyi amaçlayan eylemlerin bütünüdür. Dar anlamıyla bakıldığında daha önce de değinildiği üzere Ģiddet eyleminin daha çok bedene yönelik yapılan saldırılar olduğu bu noktada Ģiddetin fiziksel boyutunun ön plana çıktığı görülmektedir. GeniĢ anlamda bağıldağında ise Ģiddet olgusuna toplumsal psikolojik etkiler de eklenmektedir.

ġiddetin kavramsal olarak tanımlanmasının ardından Ģiddetin türlerini sıralamak konu açısından faydalı olacaktır.

1.2. ġĠDDET TÜRLERĠ

ġiddet, değiĢik Ģekil ve boyutlarıyla genel bir problem alanı oluĢturmaktadır. Günümüzde yoğun bir Ģekilde varlığını hissettiren Ģiddet, aile içerisinde, eğitim

(22)

hayatında, iĢ ortamında, medyada değiĢik Ģekillerde görülmektedir. ġiddet, kiĢilerin etki ve iletiĢim içinde bulundukları her ortamda ortaya çıkabilmektedir (Baygal, 2012: 178). Türü ne olursa olsun Ģiddet uygulanmasının altında yatan ortak neden insanı sindirmek, korkutmak, yıldırmak, kontrol altında tutmak ya da Ģiddeti uygulayanın psikolojik sorunlarıdır. ġiddetin değiĢik türde dıĢavurum biçimleri vardır. Toplumun hemen her kesiminde yaĢanan Ģiddet; fiziksel Ģiddet, psikolojik Ģiddet, ekonomik Ģiddet, cinsel Ģiddet ve toplumsal Ģiddet olarak kategorilere ayrılıp incelenmektedir.

1.2.1. Fiziksel ġiddet

ġiddet denildiğinde akla ilk gelen Ģiddet türü fiziksel Ģiddettir. Bu yaygın algının nedeni fiziksel Ģiddetin var olan diğer türleri içinde daha somut bir biçimde görülmesi ve günlük hayatta en fazla karĢılan Ģiddet türü olmasıdır. Fiziksel Ģiddeti diğer Ģiddet türlerinden ayıran özellik ise, vücut bütünlüğüne yönelik ve vücut bütünlüğünü bozan saldırılar Ģeklinde gerçekleĢmesidir.

Fiziksel Ģiddet, kiĢide vücut bütünlüğünü bozacak bedensel yaralanmalara yol açan, kiĢinin kendi gücü ile birlikte bazen bir takım araçlar kullanarak da gerçekleĢtirdiği eylemler olarak anlamlandırılmaktadır (YeĢildal, 2005: 58). Bu Ģiddet türü, hafif yaralanmalara neden olan eylemlerden oluĢabileceği gibi, kiĢinin beden bütünlüğüne zarar verecek daha hayati yaralanmaları, hatta cinayet gibi kiĢinin yaĢamını son bulduran eylemleri de kapsar. Fiziksel Ģiddet sadece bir kiĢinin diğer bir kiĢiye uyguladığı bir Ģiddetle sınırlı değildir. KiĢi sadece baĢkasına değil, kendisine de fiziksel Ģiddet uygulayabilir. Ġnsanın kendisine yönelik uyguladığı ve genelde ölümle sonuçlanan fiziki Ģiddet türü ise intihardır.

ġiddet eylemleri genellikle kiĢinin sosyo-kültürel ve ekonomik durumuna bağlı çeĢitlilik gösterirken, fiziksel Ģiddet eylemleri toplumda yaygın olarak güçlünün güçsüz olana doğru gerçekleĢtirdiği bir eylem olarak ortaya çıkmaktadır. Fiziksel Ģiddetin özünde, uygulandığı birey üzerinde hâkimiyet kurarak, cezalandırarak, boyun eğdirerek, etkisiz hale getirerek bir güç göstergesi sergilemek ve kontrol mekanizması yaratmak yatmaktadır.

(23)

Güçlü olanın kendisinden daha güçsüz olana uyguladığı fiziksel Ģiddetin en yaygın örneklerine aile içi Ģiddette rastlanmaktadır.

TBMM‟nin (2006) Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlar ve Çocuklara Yönelik ġiddetin Sebeplerinin AraĢtırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis AraĢtırma Komisyonu Raporu‟na göre; aile bireylerine Ģiddet uygulayan kiĢilerin %82‟sini erkekler oluĢturmaktadır. Hacettepe Üniversitesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı‟nın ortaklaĢa yürüttüğü “ Türkiye‟de Kadına Yönelik Aile Ġçi ġiddet AraĢtırması” ise Türkiye‟de kadınların %36‟sının fiziksel Ģiddete uğradığını ortaya koymaktadır (Ediz ve Altan, 2017: 401-402). Fiziksel Ģiddet, sonuçları en görünür Ģiddet türüdür. Bununla birlikte Ģiddete maruz kalanlar depresyona girmekte ya da benzer ruhsal/psikolojik hastalıklara yakalanmaktadırlar.

ġiddetin bu türden sonuçları aĢikâr olmasına rağmen, Ģiddete maruz kalanların çoğu deneyimlerini, yaĢadıklarını paylaĢmaktan çekinmektedir. GeliĢme düzeyi daha düĢük küçük toplumsal yerleĢimlerde yaĢayan kadınlar “hemĢeri mahalleleri” Ģeklindeki yapılanmalar nedeniyle „ele güne rezil oluruz‟ düĢünce/korku/baskısıyla fiziksel Ģiddeti gün yüzüne çıkarmamaktadır (Fraim, 2012: 3).

Günümüzde fiziksel Ģiddet, yalnızca bireyin baĢka bir bireye ya da kendine uyguladığı Ģiddet; gruplara ya da toplumlara uygulanan Ģiddet olarak değil hayvanlara uyguladığı Ģiddet türünün en yaygını olarak da kendini göstermektedir

1.2.2. Psikolojik ġiddet

ġiddetin çözümlenmesi en zor türü psikolojik Ģiddettir. Bunun nedeni fiziksel Ģiddetin aksine duygusal Ģiddetin psikolojik temelli oluĢu ve görünmez niteliğidir. Bu nedenle psikolojik Ģiddeti saptamak fiziksel Ģiddete göre daha güçtür. Psikolojik Ģiddet kendisini fiziksel Ģiddete göre daha örtülü bir Ģekilde gösterir ve doğal olarak da gizler.

(24)

Psikolojik Ģiddet, mağdurun öz güvenini kıracak eylem ve söylemlerde bulunarak, onun kendisini yetersiz hissetmesini sağlamak amacıyla gerçekleĢtirilen Ģiddet türüdür. KiĢinin duygusal durumunu olumsuz etkileyerek, hem kendi içindeki hem de toplumsal yaĢamdaki huzurunu bozmaya yönelik eylemler psikolojik Ģiddet olarak değerlendirilmektedir. Psikolojik Ģiddet sözle gerçekleĢtirilen baskıları içermektedir (YeĢildal, 2005: 280).

Psikolojik Ģiddet daha çok davranıĢlarda sergilenir ve bireysel ya da toplumsal; kamuya açık ya da kapalı alanlarda da gözlenebilir. Aile içerisinde, çalıĢma hayatında, eğitim hayatında vb. ortamlarda psikolojik Ģiddet kendini gösterir.

Mobbing olarak adlandırılan, çalıĢma ortamında bir ya da birkaç çalıĢanın baĢka bir çalıĢana uyguladığı etik olmayan söylem ve davranıĢlar da psikolojik Ģiddet olarak değerlendirilmektedir. ĠĢyerlerinde gerçekleĢen olumsuzluk içeren her eylem ve söylemin mobbing olarak değerlendirilemez. Mobbing olabilmesi için etik olmayan bu eylemlerin önceden bilinçli bir Ģekilde tasarlanmıĢ olması Ģarttır (Özen, 2007: 21). Günümüzde psikolojik baskıda bulunan kimseler çoğu zaman bunun farkında olmamaktadır. Mobbinge maruz kalanlar ise, bu durumun normal olduğunu düĢündüklerinden çoğu zaman Ģikâyetçi olmamaktadır.

Psikolojik Ģiddet özellikle kadınların ruhsal dünyasını olumsuz etkilemektedir. Kadına yönelik psikolojik Ģiddet uygulamaları “EĢle (kadınla) doğrudan iletiĢimi kesmek, onunla konuĢmamak, surat asmak, eĢin (kadının) kendisini ifade etmesini, görüĢ ve düĢüncelerini açıklamasını engellemek, zaaflarıyla alay etmek, duygusal sömürü yapmak, imalı konuĢarak yanlıĢ anlamlara meydan vermek, eĢin (kadının) kendisine güvenini ve saygısını yitirmesine neden olmak, eĢin (kadının) karar verme sürecinde Ģüphe etmesini sağlamak, kadının toplumsal yaĢamını katı kurallarla sınırlamak, eĢin (kadının) mantık sürecinden Ģüphe etmesini sağlamak, kadını sürekli eleĢtirmek, kadının çevresiyle bağlarını koparmak, kadının hareket özgürlüğünü kısıtlamak, eĢini kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, ailesiyle ve arkadaĢlarıyla görüĢmesini engellemek, herkesin önünde aĢağılayıcı konuĢmalar yapmak, utandırmak, hastaneye yatması gerekecek kadar ruhsal anlamda hasta olduğunu söylemek, kadının sevdiği eĢyalara zarar vermek,

(25)

sürekli takip etmek, çirkin ve /ve ya iĢe yaramaz olduğunu söylemek, vb.” Ģekillerde gerçekleĢtirilmektedir (Korkut, 2008: 19).

Psikolojik Ģiddet, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‟nun 125‟inci maddesinde de yer alan hakaret suçları kapsamında cezalandırılmaktadır (TCK, 2011). Gerek bireysel gerekse de toplumsal hayatta psikolojik Ģiddete maruz kalan her birey, grup ya da toplum buna boyun eğmemeli ve haklarını aramalıdır.

1.2.3. Cinsel ġiddet

Cinsel Ģiddet, somut olarak gözlenebilmesi ve fiziksel bir eyleme bağlı olması sebebiyle fiziksel Ģiddetin bir uzantısı olarak ele alınmaktadır. Ancak cinsel Ģiddetin yalnızca fiziksel bir eylem olmayıp duygusal açıdan da olumsuz sonuçlara yol açan bir eylem olmasından dolayı psikolojik Ģiddetle de yakından iliĢkili bir Ģiddet türüdür. Bu nedenle de cinsel Ģiddetin sadece fiziksel bir eylem olarak düĢünülmesi söz konusu değildir.

Connel, cinsel Ģiddeti, “kiĢiyi istemediği cinsel iliĢkiye zorlamak, tecavüz, baĢka kiĢilerle cinsel iliĢkiye zorlamak, cinsel olarak kiĢiyi korkutan ve kıran davranıĢlarda bulunmak, sürekli kadınlığını/erkekliğini aĢağılamak, telefonla/mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak, cinsel organlara zarar vermek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak ve öldürmek gibi” eylemler olarak tanımlamaktadır (1998: 85). Görüldüğü üzere cinsel Ģiddet hem fiziksel baskı, güç kullanımı hem de söylemsel olarak bireyleri hedef almaktadır.

Cinsel Ģiddetin mağdurları kadınlar, çocuklar, yaĢlılar, fiziksel ve zihinsel yetersizliği olan kiĢiler, erkekler ve hayvanlar olabilmektedir. Ancak cinsel Ģiddetin mağdurları en çok kadınlar ve çocuklardır.

Dünya Sağlık Örgütü‟nün 2013 yılında yayınladığı kadına yönelik Ģiddet raporu; kadınların %39‟unun ilk cinsel deneyimlerinin erkeğin zor kullanması sonucu meydana geldiğini ve kadınların %6 ile %59‟unun yaĢamları boyunca eĢleri tarafından en az bir kez zorla cinsel iliĢkiye girme ya da buna teĢebbüs etme

(26)

durumuyla karĢı karĢıya kaldıklarını bildirmektedir (WHO, 2013: 10 ). 2014 yılında hazırlanan rapor ise, kadın cinayetlerinin yüzde %38‟inin eĢler tarafından %6‟sının ise erkek arkadaĢ ya da beraber yaĢadığı kiĢiler tarafından gerçekleĢtirildiğini ortaya koymaktadır (WHO, 2014: 10).

Cinsel Ģiddet toplum içinde mahremiyet ve tabu olarak görülmekte, çoğunlukla gizlenmektedir. Bu nedenle de tespit edilmesi oldukça güç olmaktadır. ġiddetin mağdurlarının bunu dile getirmeleri oldukça güçtür. Günümüzde aile içinde dahi cinsel Ģiddete maruz kaldıkları bilindiği halde ailenin diğer üyelerinin bu duruma seyirci kaldığı ya da bu durumu yok saymakta olduğu bilinen bir gerçektir.

1.2.4. Ekonomik ġiddet

Ekonomik Ģiddet, kiĢinin kazancına rızası dıĢında el konulması, ekonomik faaliyetlerinin yasal olmayan hukuk dıĢı yollarla kısıtlanması ya da kontrol edilmesi, kiĢinin ekonomik gücünü elinden alınarak hayata katılmasının engellenmesi, kiĢinin istek dıĢı çalıĢtırılması ya da istemediği bir iĢte çalıĢtırılması, ekonomik kararlar alınırken kiĢinin dıĢlanması veya onayının alınmaması, kiĢinin kendine ait mallarına el konulması ya da edinilmiĢ mallara zarar verilmesidir.

Toplumda ekonomik Ģiddetin en görünür mağdurları kadınlardır. Kadının ekonomik imkânlarının kısıtlanması ya da yok edilmesi, baĢka bir deyiĢle ekonomik özgürlüğünü elde eden kadının kazancına el konulması ya da hiç çalıĢtırılmaması, ekonomik gerekliliklerinden mahrum bırakması, ekonomik kazanç uğruna isteği dıĢında çalıĢtırılması gibi eylemler ekonomik Ģiddet içerikleri arasında yer almaktadır. Ekonomik Ģiddet bazı durumlarda cinsel Ģiddete de neden olabilmektedir. Bir kadının para karĢılığında fuhuĢa zorlanması gibi (Baytekin, 2009: 4). Kadınlar hem evlerinde çalıĢarak ürettikleriyle hem de diğer iĢ kollarındaki faaliyetleriyle çalıĢma yaĢamının en önemli değerlerinden olmalarına rağmen ne yazık ki toplum ya da birey tarafından hala ekonomik Ģiddete maruz bırakılmaktadırlar.

Ekonomik Ģiddet çocuklar üzerinde de uygulanabilmektedir. Çocuklara para vermemek, onların maddi ihtiyaçlarını karĢılamamak gibi uygulamalar da birer Ģiddet türüdür. Yine yaĢlılara karĢı da bu Ģiddet uygulanabilmektedir. YaĢlıların

(27)

maaĢlarına rızası dıĢında el koymak veya çoğunu kendileri için almak, onların maddi ihtiyaçlarını karĢılamamak mallarına el koymak ve onları zor durumda bırakmak birer ekonomik Ģiddettir. Ekonomik Ģiddet sadece birey, grup ya da toplumsal düzeyde değil ülkeler arası iliĢkilerde de kendini göstermektedir. Ekonomik yönden güçlü olan ulusların fakir ve yoksul ülkeler içinde aynı ekonomik Ģiddeti uygulamaları söz konusudur (Gücenmez, 2007: 82).

Bir toplumda ekonomik Ģiddet oranı ne kadar fazla ise fiziksel Ģiddet ve saldırganlık oranı da o denli fazladır. Çünkü ekonomik Ģiddete maruz kalan insan yoksul, bastırılmıĢ, engellenmiĢ bireylerdir ve fiziksel Ģiddet uygulamaya eğilimlidir. Toplumda refah düzeyi düĢükse, iĢsizlik oranı fazlaysa, enflasyon oranı yüksekse ve sosyal güvenlik olanakları yetersiz ise orada da ekonomik Ģiddetten bahsedebilir. Ġnsanca yaĢamı tehdit eden bu durumlarda daha sorunlu stresli bireyler, toplumlar oluĢturmakta bu durum ise Ģiddet eylemlerini doğurmaktadır (Ünsal, 1996: 33).

1.2.5. Toplumsal ġiddet

Toplumsal Ģiddet, her an karĢılaĢılabilecek türden bir olgudur. Bireysel ve toplumsal Ģiddetin nedenlerine bakıldığında, ikisinin de temelinde benzer davranıĢ biçimlerinin olduğunu söylemek yanlıĢ olmaz. Kitle halinde zor kullanmak, baskı uygulamak, engellemek, saldırgan davranıĢlar sergilemek toplumsal Ģiddetin türleridir. Bu tür eylemler, davranıĢı gerçekleĢtiren kitlenin beklenti ve talepleri doğrultusunda meydana gelmektedir. Eylemleri açığa çıkaran ise aktörlere duyulan ihtiyacın karĢılığının sağlanamamıĢ olması, yetersiz kalması yani aktörlerin eksikliğidir.

Türkdoğan, yaptığı bir araĢtırma da ortaya koyduğu öğeler üzerinden toplumsal Ģiddet olgusu için standartlaĢtırma çalıĢmaları yapmıĢtır. Yapılan çalıĢmaya göre toplumsal Ģiddetin belirtileri bazı aĢamalarda ortaya çıkmadır. Siyasal Ģiddetin ortaya çıkmasında ferdi gelirlerin dağılımındaki eĢitsizlikler ve gelir eĢitsizliğindeki sapma doğru orantılıdır. Siyasal hareketlilikle birlikte ortaya çıkan siyasallaĢan, iktisadi menfaatler ve olumsuz iliĢkiler gruplar arası gerginlik, çatıĢma ve Ģiddetle sonuçlanacak davranıĢları Ģekillendirebilir (Türkdoğan, 2007: 27-34).

(28)

Devletlerin aldığı bazı kararlar ya da yaptırımlardaki değiĢiklikler dönem dönem toplumsal Ģiddet olaylarında artıĢa neden olmaktadır. Bu da toplumsal Ģiddet olayları ile devlet arasındaki iliĢkiyi açıklamaktadır. Genel olarak bakıldığında ölüm cezasının kaldırılması, sonrasında cinayet ya da ölüm cezasını gerektirecek suçlarda artıĢa sebep olurken; yaptırımların az olması ya da hafifletilmesi yağma, adam öldürme, tecavüz gibi olayları beraberinde getirmektedir.

ġiddet kavramının tanımı bireyden bireye, toplumdan topluma ya da zamana göre farklılıklar gösterebildiği gibi, günümüzde birbirinden farklı herhangi iki toplum arasındaki Ģiddet olayları ve yapısı da farklılık gösterebilir. Ekonomi, kültürel farklılıklar, aile yapısı, geleneksel toplumsal yapı gibi etkenler bu farklılıkları belirler. Dünyanın her yerinde toplumsal Ģiddet olarak kabul gören eylemlere örnek olarak; terör, savaĢ, insan hakları ihlali, soykırım, ırk ayrımı, iç savaĢ, sokak çatıĢmaları, örgüt çatıĢmaları, toplu intihar vb. gösterilebilir.

1.2.6. Diğer ġiddet Türleri

ġiddet, çeĢitli türlerde ve farklı boyutlarda ortaya çıkabilecek eylem ve söylemler bütünüdür. Fromm, herhangi bir bireyde ortaya çıkabilecek Ģiddet türlerini beĢ ayrı kategoride toplamıĢtır. Fromm‟a göre kategorize edilen bu Ģiddet türleri daha çok Ģiddet davranıĢının altında yatan bilinçli ya da bilinç dıĢı motivasyonları açıklarken, aktör, kurban ve tanık tarafından farklı algılanabilecek Ģiddet biçimlerini de ifade etmektedir. Fromm‟a göre Ģiddet Oyunda Ortaya Çıkan ġiddet, Tepkisel ġiddet, Öç Alıcı ġiddet, Ödünleyici ġiddet ve Kana SusamıĢlık baĢlıkları altında beĢ ayrı kategoride incelenmelidir (Fromm, 1997: 25). AĢağıda bu Ģiddet türleri genel hatlarıyla incelenmiĢtir.

1.2.6.1. Oyunsal (Oyunda Ortaya Çıkan) ġiddet

ġiddetin öfke ve kin barındırmayan, amacı zarar vermek olmayan, yetenek gösterilerinde beliren en normal Ģekli oyunda ortaya çıkan Ģiddettir. Eğer Ģiddet oyunları kurallarına göre oynanıyorsa burada yok etme amacının olmadığı ileri sürülmektedir. Aslında insan, oyunda yürütülen bu açık mantığın ardında gizlenmiĢ bilinçsiz saldırganlığı ve yıkıcılığı görebilir (Fromm, 1994: 18).

(29)

Oyunsal Ģiddetin yanı sıra Fromm, kaza niteliğinde saldırganlık adıyla adlandırdığı bir saldırganlıktan daha söz eder. Bu tür saldırganlık da, kasıtsızdır, yani, bir baĢka kiĢiyi inciten ama hiçbir zarar verme amacı taĢımadan meydana gelir (Fromm, 1993: 238).

1.2.6.2. Tepkisel ġiddet

Tepkisel Ģiddet, kiĢinin korunmak amacıyla savunma mekanizması olarak kullandığı ve kendisini güvende hissetmediği ya da korktuğu dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Tepkisel Ģiddet yıkım ve ölüm hedefli değildir. Bu tür Ģiddet yaĢam felsefesi üzerine kurulmaktadır. Tepkisel Ģiddete göre korunmak amacıyla da olsa öldürme eylemi yanlıĢtır. Tepkisel Ģiddet değerlerine göre hayatta kalabilmek için uygulanan Ģiddet, öfke ve kin barından Ģiddetten farklıdır (Fromm, 1994: 19).

Fromm‟a göre insanlar da hayvanlar gibi yaĢamsal çıkarları tehdit edildiğinde saldırıyla karĢılık vermekte ya da kaçarak tepki göstermektedir. Bu histen doğan tepkisel Ģiddet bazen kiĢinin akıl oyunlarında doğmaktadır. Ġster bireysel ister toplumsal olsun her ikisinde de kendisini tehlike içinde hisseden kiĢi saldırganlıkla tepkide bulunmaktadır (https://www.cafrande.org).

Savunucu saldırganlığın amacı yıkım değil, yaĢamın korunmasıdır. Ġnsan ile hayvanda saldırganlık tepkilerinin ortaya çıkıĢında bazı farklılıklar vardır. Hayvan açık, seçik ve onda var olan tehlikeyi bir tehdit olarak algılar. Ancak insan kavrama ve düĢleme yeteneğiyle o an tehlikelerin dıĢında gelecekteki tehlikeleri öngörür ve tepki gösterir. Bu özelliği de insanın saldırganlık tepkilerini arttırır. Ġnsana ait önemli bir baĢka farklılık da, insanın olmayan bir tehlike hakkında önderleri tarafından ikna edilebilir ve koĢullandırılabilir olmasıdır. Savunucu saldırganlık beyin yıkama, ikna etmeyle uyarılabilir. Ġnsanın savunucu saldırganlığını harekete geçirecek yaĢamsal çıkarlarının çok geniĢtir. Özgürlüğe yönelik tehditler de savunucu saldırganlığı harekete geçirir. Özgürlük için mücadele etme hissi insanda doğuĢtan var olan bir özelliktir. Tarih boyunca insanoğlunun yaptığı savaĢların hepsi özgürlük temellidir. Savunucu saldırganlığı harekete geçiren bir baĢka etken ise narsisizmdir. Narsist insanlar kendilerinin kusursuz sanırlar ve diğer insanlardan üstün görürler. Bu durumda özseverliğini tehdit edecek bir durumda kendilerini

(30)

tehdit altında hissederler. Bu durumdaki kiĢide öç alma duygusuyla beraber saldırganlık görülebilir (Fromm, 1993: 247-259).

1.2.6.3. Öç Alıcı ġiddet (Kıyıcı Saldırganlık)

Tepkisel Ģiddetle aralarında benzerlikler bulunsa da tepkisel Ģiddet hayatın devamlılığına önem verir ve korunmak amacıyla olsa dahi öldürmek onun değerlerine uygun değildir. Öç alıcı Ģiddette ise korunma iĢlevinden önce zarar zaten verilmiĢtir. Kendisini geliĢtiremeyen birey ve toplumlarda öç alma hissi daha fazla görülmektedir (Fromm, 1994: 21).

KiĢilik olarak güçsüz olan insanlar zarar görerek yıkılmıĢlarsa, kendilerine olan saygılarını onarmak için öç almak isterler. Buna karĢın yaratıcı bir biçimde yaĢayan bir insan öyle bir gereksinime ihtiyaç duymaz. AĢağılanmıĢ ya da incinmiĢ bile olsa öç alma hissiyle Ģiddet eyleminde bulunmazlar (https://www.cafrande.org).

Öç alıcı Ģiddetle yakından bağlantılı olan türlerden biri de çoğu zaman inancın yıkılmasından doğan „yıkıcılık‟tır. YaĢama ve yaĢamın güvenilir olduğuna dair inancın yıkılması da saldırganlığı tetikler. Çocuklukta oluĢmaya baĢlayan güven duygusu, ilerleyen süreçlerde insanlara olana güven ve inancın kaybedilmesiyle değiĢikliğe uğrayabilir. Belirli bir süre sonra düĢ kırıklığının getirdiği acıya katlanamayan kiĢi yaĢamın, insanların kötü olduğunu düĢünür ve kendisinin de kötü olduğunu kanıtlamak ister (Fromm, 1987: 26-27).

1.2.6.4. Ödünleyici ġiddet

Ödünleyici Ģiddetin kaynağında güçsüzlük yatmaktadır. Amaç bu güçsüzlüğü ortadan kaldırmaktır. Ödünleyici Ģiddetin yok etme isteği sadizmle bağlantılıdır (Fromm, 1994: 25). Kendi güçlerini kullanabilme yetisine sahip olmayan birey zayıf, yetersiz ve güçsüzdür. Bu duygular bireyi ruhsal olarak acıtır. Bu durumdaki kiĢi kendisinden daha kuvvetli kiĢi ya da gruplara katılarak kendisini daha iyi hissetmeye çalıĢır. Ancak burada aktif olan kendisi değil boyun eğdiği birey ya da gruptur. Ġkinci yol ise bireyin yok etme gücüdür. Yaratmayan insan yok etmek ister, yaratırken salt bir yaratık olma rolünün ötesine geçer (https://brieftreat.wordpress.com).

(31)

Ödünleyici Ģiddet, sorunlu bir Ģiddet türüdür ve hastalıklı Ģeklinde ifade edilmektedir. Nedeni ise tepkisel Ģiddet gibi hayata hizmet etmenin aksine hayatın yerine geçmesidir.

1.2.6.5. Kana SusamıĢlık

ġiddet türlerinden öfke ve nefreti en çok barındırarak zarar verme eyleminden keyif alan Ģiddet türü kana susamıĢlıktır. Öldürme eylemi en ilkel seviyedeki hazların en büyüğüdür ve bireyin kendisini doğrulamasa Ģeklidir. Bireysellik öncesi varoluĢ durumuna dönen, aklın sorumluluklarından kaçarak hayata kanıt bulmaya çalıĢan bireyin kan akıtması kendisini eĢsiz ve güçlü hissetmesine sebep olmaktadır. Ġlkel toplumlarda verilen insan kurbanlar bu Ģiddet türüne örnek olarak gösterilebilir (Fromm, 1994: 26).

ġiddetin toplumsal yaĢam içerisinde farklı türlerde kendi var ettiği görülmektedir. Ġnsanlara ya da diğer tüm canlılara fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel yönlerden zarar veren ya da zarar verebileceği öngörülen Ģiddet davranıĢlarına kaynaklık eden birçok faktör bulunmaktadır. ġiddeti daha iyi anlamlandırabilmek için Ģiddeti ortaya çıkaran faktörlere değinmek gerekmektedir.

1.3. ġĠDDETĠ ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER

ġiddet çeĢitli biçimlerde ortaya çıkan, sayısız nedenleri olan çok boyutlu bir oluĢumdur. ġiddetin doğmasında ekonomik, kültürel, psikolojik, politik birleĢenleri içeren birçok neden bulunmaktadır. ġiddeti tek bir bakıĢ açısıyla incelemek ve Ģiddete kaynaklık eden faktörleri tek bir nedene bağlayarak anlamlandırmak bilimsel yaklaĢıma uygun değildir. ġiddetin nedenlerinin doğru bir Ģekilde ortaya konulabilmesi için, bireyin içinde bulunduğu çevre ve bu çevreyle kurduğu iletiĢimin boyutlarını derinlemesine incelenmesi gerekmektedir.

Daha önce de ifade edildiği gibi Ģiddet tek bir nedenden dolayı doğmamaktadır. ĠĢsizlik, refah kaybı, yoksulluk, adaletsizlik, sömürgeleĢtirme, etnik köken, ırkçılık, farklı düĢünce ve seslere saygı göstermeme, demokratik düzenin sağlıklı iĢlememesi, güvensizlik, bozuk aile iliĢkileri, aç gözlülük, arkadaĢ grubunun bakısı, kötü çevre Ģartları, kızgınlık Ģiddetin oluĢmasına neden olan bazı nedenlerdir.

(32)

ġu an dünyada yaĢanmakta olan Ģiddet olgusunun temelinde toplumsal, kültürel, ekonomik ve psikolojik faktörlerin bazen birisinin bazen de birkaçının bir arada yer aldığı görülmektedir.

ġiddet olgusunun anlaĢılması ve önlenebilmesi için hiç Ģüphesiz onun beslendiği kaynağının ve nedenlerinin tespit edilmesi ve doğru anlaĢılması gerekir. ġiddet psikoloji, sosyoloji ve antropoloji gibi temel birçok bilim dalının yardımıyla anlaĢılabilir.

ġiddetin ya da saldırganlığın kökeninin, Ģiddeti ortaya çıkaran, tetikleyen faktörlerin ne olduğuna iliĢkin birçok görüĢ ortaya atılmıĢtır. Örneğin Ģiddet çoğu zaman “ … ya içgüdüsel ve bu nedenle toplumsallaĢma sürecinde çok az değiĢen ya da sadece ve sadece çevre etkenlerinden kaynaklanan bir davranıĢ olarak görülür” (Mosses, 1996: 23-28).

ġiddetin içgüdüsel bir davranıĢ olduğu görüĢünde olanlar Ģiddet ve saldırganlığın bütün canlıların en temel içgüdülerinden biri olduğunu savunmaktadır (Çayır ve Çetin, 2011: 9). Bu düĢünceye göre Ģiddet insanda doğuĢtan var olan, insanın yapısal özelliklerinden biridir. Bu görüĢü savununlar insanın bilinçaltında saldırganlık içgüdüsünün bulunduğunu ve insanın bu içgüdüden sıyrılamayacağını ileri sürerler. Freud, bu hislerin yaratılan varlıkların tümünde ortak olduğunu, öğrenmeyle birlikte değiĢime uğramayacak içgüdülerin cinsel içgüdüyle de iliĢkilisinin bulunduğunu belirtmektedir (Balcıoğlu, 2001: 37).

John Keane‟nin Ģiddetin insan doğasında var olduğuna iliĢkin ifadeleri oldukça dikkat çekicidir:

“Askerlerin, topladıkları kalabalığın önünde anneleri, korkudan tir tir titreyen çocukların kafalarına kurĢun sıkarak öldürmeye zorlamaktan ve daha sonra o annelere ve kalabalığa ateĢ açmaktan keyif almalarını bir düĢünün: Bu, doğuĢtan gelen Ģiddet eğilimlerimiz olduğunu kanıtlamaz mı? Kurbanın içine bir fare sokarak, yavaĢ ölüm sürecini zalimce bir aĢağılamayla baĢlatan iĢkencecinin duyduğu sapkınca sadist mutluluğu baĢka ne açıklayabilir?” (Keane, 1998: 105).

(33)

Ġkinci görüĢü savunan bazı bilim adamları ise Ģiddetin doğuĢtan gelen bir özellik olduğunu kabul etmeyerek, daha ziyade engellemenin bir ürünü olduğunu ileri sürmüĢlerdir (Balcıoğlu, 2001: 36, KıĢlalı, 1974: 19-20). Onlara göre fiziksel ihtiyaçlarının doyuma ulaĢması, tehdit ve tehlike altında bulunulmaması halinde bile yakan, yıkan, yok eden insanın Ģiddet eğilimli davranıĢları, bütün canlılarda doğal ve evrensel olarak var olan saldırganlık ve Ģiddet dürtüsünden kaynaklanmamaktadır (Moses, 1996: 23, Balcıoğlu, 2000: 51-58). Bu durumda Ģiddet, insanın yapısal özelliklerinden değil çevresel etkenlerden kaynaklanan bir davranıĢtır. Birinci bakıĢ açısı Ģiddeti ortaya çıkaran biyolojik etkenleri ortaya koyarken, ikinci bakıĢ açısı ise Ģiddeti doğuran toplumsal etkenleri ortaya koymaktadır.

ġiddeti ortaya çıkaran faktörleri biyolojik faktörler, psikolojik faktörler ve sosyal-kültürel faktörler olarak açıklanmaktadır.

1.3.1. ġiddeti Ortaya Çıkaran Biyolojik Faktörler

ġiddeti ortaya çıkaran unsurlardan biri biyolojik faktörlerdir. Bunlar arasında cinsiyet ve erkeklik hormonlarının etkisi, Ģizofreni, paranoid Ģizofreni, artmıĢ fizyolojik uyarılma, cinsel uyarılma, ilaçlar ve diğer maddeler (alkol ve uyuĢturucu), nörotransmitterler (sinirler arası iletim maddeleri), doğuĢtan gelen birtakım kalıtsal özellikler sayılabilmektedir.

ġiddeti ortaya çıkaran biyolojik faktörlerin baĢında cinsiyet ve hormonlar gelir. Ġnsan davranıĢını yönlendiren en önemli faktörden biri hormonlardır. ġiddetin biyolojik temellerine yönelik literatür incelendiğinde, Booth, Osgood, Arseneault, Sequin, Assaad, Olweus, Mattson, Schalling ve Low gibi birçok araĢtırmacının erkeklik hormonu testosteronu saldırgan davranıĢlar ile iliĢkilendirdiği görülmektedir. Ehrenkranz, Bliss, Sheard, Dabbs, Ruback, Frady, Hopper ve Sgoutas‟ın cinsel Ģiddet suçuna karıĢmıĢ hükümlüler üzerine gerçekleĢtirdikleri çalıĢmalar, cinsel Ģiddet suçunun testosteron seviyesi ile bağlantılı olduğunu vurgulamaktadır. Erkeklik hormonu ne kadar yüksekse kiĢinin saldırgan davranıĢlar gösterme eğilim de o denli artmaktadır Cinsiyete göre Ģiddet uygulama ve suç oranlarına bakıldığında ise erkeklerin kadınlara göre daha fazla saldırgan davranıĢ sergiledikleri görülmektedir (ÖzaĢçılar, 2016: 20-21).

(34)

Aile içerisinde Ģiddet uygulayan bireylerin daha çok erkek oluĢu ve ilerleyen yaĢlarda saldırgan davranıĢın azalması, hormonların Ģiddet davranıĢında etkili olduğunu göstermektedir. Erkeklik hormonunu yönelik yapılan çalıĢmalara karĢın kadınlık hormonları örneğin östrojenin de birçok türde kavgacılık davranıĢını baskıladığı bilinmektedir. Göka, sadece erkeklik ya da kadınlık hormonlarının değil kan değerlerindeki durumun da Ģiddetle iliĢkisinin bulunduğunu belirtmektedir (http://sağlik.tr.net.). Cinsellik, cinsel dürtüler ve saldırganlık genellikle farklı dürtüler gibi görünse de hem hayvanlar da hem de insanlarda yapılan araĢtırmalara göre iki dürtü birbiriyle bağlantılıdır. Bu yönde saldırgan davranıĢların ve cinsel dürtülerin erkeklik hormonlarından etkilendiği belirtilmiĢtir. Özellikle son yıllarda gerçekleĢtirilen çalıĢmalarda, erken yetiĢkinlik ve gençlik döneminde görülen saldırgan davranıĢların, kanda artan testosteron düzeyiyle bağlantılı olduğu belirlenmiĢtir.

Anlamsız ve saçma sözler kullanma, hallüsinasyon görme, gerçeğin bağlamından kopma, toplumsal yaĢamda iliĢkilerin zedelenmesi ya da yok olması gibi nedenlerle var olan Ģizofreni ve Ģizofreninin baĢka bir türü olan paranoid Ģizofreni gibi akıl hastalıkları da Ģiddeti ortaya çıkaran biyolojik faktörler arasında sayılmaktadır (Balcığolu, 2000: 51).

Madde kullanımı Ģiddet içeren suçların en önemli nedenlerinden birisidir. Madde bağımlılığı toplumu birçok açıdan olumsuz etkilemektedir Toplum tarafından önemli kabul edilen değer ve normlar bağımlılar tarafından anlamını yitirir. Anlamını yitiren değerler ve normlarla beraber kullanılan maddenin nörolojik olarak Ģiddeti tetiklemesi Ģiddet davranıĢını kaçınılmaz bir son yapmaktadır. Bağımlılar kullanılan maddeye ulaĢabilmek için gerekli olan maddi kaynakları sağlayabilmek adına hırsızlık, gasp, taciz, darp, cinayet gibi her türlü suçu iĢleyebilirler.

ġiddet ile madde kullanımı iliĢkisine bakıldığında “Ġlaç, alkol, uyuĢturucu ve uyarıcı madde kullanımıyla saldırganlık arasındaki iliĢkiyle ilgili çalıĢmaların sonucunda; DüĢük doz alkol; saldırganlığı azaltırken, doz arttıkça saldırganlıkta artmıĢ; aerosol ve diğer kimyasal çözücü ve uçucular alkolün etkilerini taklit ederken; kaygı gidericiler (anksiyolitikler) genel olarak saldırganlığı ketlemiĢ,

(35)

kokain, esrar ve uyarıcıların artmıĢ saldırganlığa yol açtığı görülmüĢtür.” (Çalhan, 2008: 32).

Saldırgan davranıĢların kökenini inceleyen bir baĢka bilim dalı da nörofizyolojidir. Nörofizyologlar, beynin bölümleri ile insan davranıĢları arasındaki bağlantıları araĢtırırken, beynin belli bölgelerinin doğrudan elektrikle uyarılmasıyla yoğun bir Ģekilde saldırgan davranıĢların ortaya çıktığını ve belli diğer bazı bölgelerin uyarılmasıyla da bu saldırganlığın engellenebildiğini ispatlamıĢlardır (Fromm, 1993: 128-129).

ġiddeti ortaya çıkarana biyolojik faktörler noktasında çalıĢmalar yapan biyo-kriminoloji olarak adlandırılan alan, yeme alıĢkanlıkları, vitamin eksiklikleri, genetik miras ve insan vücudunun fizyolojik yapısını etkileyen diğer durumlar ile Ģiddet davranıĢı arasında anlamlı bir iliĢki olduğunu savunmaktadır. Vücuttaki kimyasal dengesizlikler, kan Ģekeri düĢüklüğü, yüksek oranda Ģeker içeren gıdaların aĢırı tüketilmesi, gıda boyaları ve yapay tatlandırıcılar, bazı alerjik reaksiyonlar neden olan besinlerin kullanımının beyinde farklı etkilere sahip olarak Ģiddet davranıĢını tetikleyebileceğini ayrıca hamilelik dönemi uygulanan beslenme ve vitamin mineral takviyelerinin ileriki dönemde çocuğun saldırganlık davranıĢı üzerinde etkilerinin olduğunu araĢtırmaktadır (ÖzaĢcılar, 2016: 19-20).

1.3.2. ġiddeti Ortaya Çıkaran Psikolojik Faktörler

Bireyin duygu durumun olumsuz etkileyen psikolojik faktörler saldırganlık davranıĢını tetikleyerek Ģiddete yol açabilmektedir. Psikiyatristler, kiĢinin Ģiddet eylemeni gerçekleĢtirmesine kaynaklık eden unsurları araĢtırdıklarında öncelikle kiĢilik yapısı üzerinde yoğunlaĢmaktadırlar. KiĢilik bozuklukları, geç çocukluk ya da gençlik dönemlerinde kendini gösterirken ileriki yaĢlarda ise görünürlüğü artmaktadır.

KiĢilik bozukluğu, bireyin toplumsal yaĢam içerisindeki diğer kiĢilerle, değerlerle, topluluklarla kaliteli bir iletiĢim kurmasını engeller. Bunun nedeni kiĢinin içgüdüsel duygularına göre hareket etmesidir ve bu duyguya engel olamamasıdır. Bu

(36)

durum da saldırganlığı tetikleyerek Ģiddete baĢvurmasına yol açmaktadır (Köknal, 1996: 48).

Sosyal psikologların yaptıkları çalıĢmalar, Ģiddet davranıĢı ile engellenme duygusu arasındaki iliĢkiye dikkat çekmektedir. Kendisini yetersiz ve çaresiz hisseden kiĢi ruhsal açıdan da engellendiğini düĢünürlerse saldırganlaĢarak Ģiddet davranıĢına baĢvurmaktadır (Köknel, 2006: 38).

Toplum halinde, toplum içinde yaĢayan insanlar ekonomik ve sosyal olarak her zaman eĢit imkânlara sahip değildirler. Böyle bir durumda haksızlığa uğrayanların, bir diğer ifadeyle zulme uğrayanların hakları, adli mahkemeler tarafından alınmaz ise, onlara verilen zararlar tazmin edilmez ise toplumda kırılmalar; beraberinde mutsuzluklar; çaresizlikler ve sonunda da bunalımlar ortaya çıkar. Bu tür toplumsal engellemeler de saldırganlığı Ģiddete dönüĢtürebilir (Ercan, 1997: 5).

Ġnsanların engellerle karĢılaĢtıklarında bu durumu Ģiddetten uzak baĢka yollarla çözebileceklerini bilmeleri için tecrübeye, doğru yönlendirilmeye kısacası eğitime ihtiyaçları vardır. Diğer taraftan toplumdaki Ģiddet modelleri de birey için öğretici ve yol göstericidir. Birey hayata dair kazanımların temellerini çocukluk çağında kazanmaktadır. Çocukluk döneminde bazı Ģeyleri gözlemleyerek, bazılarını tecrübe ederek ya da denemeyerek öğrenmektedir. Bu Ģekilde öğrenilen davranıĢ kalıplarıyla, karĢılaĢılan engellerin aĢılıp, sorunların çözülmesi yoluna gidilir. KarĢılaĢılan engelleri ve sorunları çözmede, saldırgan tavırları, Ģiddet davranıĢını tecrübe edip benimseyen kiĢiler bu davranıĢları benimsedikleri sürece Ģiddet yaĢam içerisinde bir döngü olarak hep var olacaktır.

Engellenme-saldırganlık-kiĢilik bozukluğu birbiriyle bağlantılıdır. KiĢilik bozukluğu olan birey engellenme duygusunda saldırganlaĢarak Ģiddete baĢvurur. Oysa ruh sağlığı yerinde olan birey Ģiddete baĢvurmak yerine iletiĢim yeteneğiyle kendisini var edecektir.

Şekil

Tablo 2. incelendiğinde çalıĢmada yer alan 245 haberden 35‟inin 3. Sayfada  yer  aldığı  görülmektedir
Tablo 4: Gazetelerde Yer Alan Haberin Büyüklüğü
Tablo 6:   Haberde Yer Alan Olayın Konusu
Tablo 7: Haber Olayındaki ġiddetin Türü
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

davranışlar üzerinde benzer etkileri bulunmaktadır. Bu ve benzeri yasadışı maddelerin kullanılması saldırgan ve kriminal davranışlara neden olma yanında

devletler, kadının yaşamını, bedenini ve cinselliğini kontrol etmenin bir aracı olarak şiddete başvururlar.. • Kadınlara ve kız çocuklara yönelik şiddet, hem özel

The accuracy rate of random forest, support vector machine and artificial neural network algorithms is higher than 0.70, which shows that these models are effective in

Bu bağlamda, temel amacı devlete karşı bireyin haklarını korumak olan sivil toplum örgütleri bu alanda daha aktif rol oynamalı, erkek egemen toplumda ikinci

Yarışma için gönderilen eserin Esaretten Cesarete Platformu altında Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği MD118-U Federasyonu Lions Kulüpleri ve Leo Kulüpleri, Lion Eğitim

Ne zaman siyasi partiler, par­ ti üstü bir sorun olarak deniz soruıılannı ele alırlarsa: ne za­ man üniversitelerimiz deniz ko­ nularını ders programlarına

In most of the countries, in their health organizations, violence againstm edical personnels has been seen by patients and visitors. Violence affacted medical

kendine, başkasına, bir gruba ya da topluluğa karşı fiziksel zarara ya da fiziksel zararla sonuçlanma ihtimalini artırmasına, psikolojik zarara, ölüme,