• Sonuç bulunamadı

2.5. MEDYADA NORMATĠF KURAMLAR

2.5.4. Toplumsal Sorumluluk Kuramı

2.5.4.1. Medyada Toplumsal Sorumluluk ve Etik

Medyanın en temel iĢlevi haber ve bilgi aktararak bireyleri bilgilendirmektir. Günümüzde toplumsal gereklilikler kapsamında haberleĢme ilk sırayı almakta ve haber de modern insanın gündelik hayatının ayrılmaz bir parçası olarak toplumsal yaĢamda var olmaktadır.

Haberin, diğer bilim dallarındaki kavramlar gibi kesin, net ve evrensel bir tanımını yapmak mümkün değildir. GeçmiĢten günümüze haber için alanında uzman kiĢilerce her biri farklı yönleri öne çıkaran, hangi olayların neye ve kime göre haberleĢtirildiğine dair birçok tanım yapılmıĢtır. Bunlara karĢın haberin amaca yönelik, belli bir çıkar doğrultusunda enformasyon ürettiğini ve aktardığını savunan çok sayıda tanım da bulunmaktadır.

Haber, toplumla anahtar bağlar kurmayı sağlayan bir ileti formudur. Haberde yer alan gerçeklik kavramı, haber söylemi içerisinde kurgulanan ve yeniden inĢa edilen bir kavram olarak nitelendirilmektedir. “Haber, hangi toplumsal olguların haber olarak seçileceğinden, kaleme alma biçimi, kullanılan dil, iletimde yararlanılan teknikleri etkin biçimde kullanmaya değin bir dizi aĢamadan oluĢan bir süreçtir. Haber, gazeteciliği meslek edinmiĢ kiĢilerin, haber konusu olarak seçtikleri konularda topladıkları ve kuralına göre formatladıkları, yine gazeteciliği meslek edinmiĢ kitle iletiĢim araçları sorumluları tarafından seçilerek, yazılı, sesli ya da görüntülü mesajlar Ģeklinde, okur, dinleyici ya da izleyiciye ulaĢtırılan bilgilerdir” (Soygüder, 2003: 48). Cohen ve Young “haberler gazeteciler tarafından üretilmektedir” ifadesini kullanırken, Gieber “haberler gazetecilerin yaptığıdır” cümlesiyle haberi anlamlandırmaktadır. Fishman ise, “haber, çalıĢanların uyguladıkları yöntemlerin sonucu olarak ortaya çıkar” ifadesiyle haber üretim sürecine dair bir açıklamada bulunmaktadır. Kunelius ise “Günümüz gazeteciliği bir dereceye kadar gerçeği anlamlandırmamız da özel bir konum kazanmıĢtır. Gazetecilik büyük ölçüde baĢka söylemlerden oluĢan, baĢka söylemleri temsil eden ve dönüĢüme sokan bir söylemdir.” Ģeklindeki açıklamasıyla haberi mevcut otoritenin bir ürünü olarak görmektedir (Tokgöz, 2003: 158-159). Tanımlamalardan

da anlaĢılacağı gibi haber, bir takım aĢamalardan geçerek kendi gerçekliğine göre kurgulanıp yeniden inĢa edilmektedir. Girgin‟e göre haber, toplum tarafından salt gerçek olarak algılandığı için, kitleler üzerindeki en etkili içeriktir (Girgin, 2000: 86).

Haberin Ģekillenmesinde baĢta medyanın sahiplik yapısına göre oluĢturulan yayın politikası, ülkede var olan ekonomik ve politik sistem ve medyayı düzenlemeye yönelik oluĢturulan kanunlar etkili olmaktadır. Haber yalnızca olaylarla ilgi bilgileri aktarmakla kalmamakta, aynı zamanda medyanın toplumsal sorumluluk iĢlevi noktasında da faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu noktada haber bireylerin yaĢam tarzlarını, toplumsal yaĢam içerisinde kurdukları kiĢiler arası iletiĢimlerini, yönetimde söz sahibi olmalarını, problemler ve bu problemlerin aĢılması noktasında gerekli olan çözümleri, otoriteye verilmesi gereken mesajları da barındırmaktadır (Cereci, 2005: 12).

Günümüzde dördüncü güç olarak değerlendirilen basın ve bu gücü kullanma yetkisine sahip habercinin haberin içeriğinin oluĢturulası ve sunulmasında dikkate alması gerek etik kurallar bulunmaktadır. Meslek etiği, toplumsal sorumluluk bilinci ile haberin ne Ģekilde biçimlendirileceği ve sunulacağına açıklık getirmektedir.

Ahlak, “insanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu ifadeli davranıĢlar bütünü; bu konularla ilgili bilim dalı” Ģeklinde tanımlanmaktadır. Kökeni Arapça‟dan gelen ahlak sözcüğü tabiat, huy gibi anlamlara gelmesinin yanı sıra toplumda yerleĢmiĢ değer yargıları olarak da kullanılmaktadır (Demir, 2006: 26). Ahlak, “iyiyi de kötüyü de içinde barındıran insanın ortaya koyduğu iradeli davranıĢların tümü”ne verilen addır. Etik ya da “ahlak felsefesi” ise insanın eylemlerini, söylemlerini, tutumlarını, davranıĢ kurallarını ve ilkelerini ahlakilik temelinde inceleyen, savunan ve ya eleĢtiren bir felsefe dalıdır (Ġrvan, 2005: 61-62).

Haber ve habercilik bağlamında düĢünüldüğünde Alemdar‟a göre etik kavramı ilk olarak akla, okuyucuda güven duygusu yaratabilmek ve bu hissi koruyabilmek doğrultusunda gazetecilerin aldığı önlemlerin tümünü getirir. Etik kurallar, gazetecinin mesleğini yaparken dıĢarıdan gelen baskılar karĢısında

meslekleri ve kendilerini korumakta ve kitlede güven duygu yaratabilmek amacıyla oluĢturulan kuralların bütünüdür (Alemdar, 1999: 253).

Meslek ahlakı konusunda önemli isimlerden biri Emile Durkheim‟dir. Emile Durkheim, meslek ahlakının prensiplerini belirleyen kiĢi olarak kabul edilmektedir. Durkheim‟e göre her sosyal faaliyet, kendine özgü ahlaki disiplinlere gereksinim duymaktadır. KiĢinin çıkarları bir baĢka deyiĢle kiĢisel çıkarlar kiĢinin içinde yer aldığı grubun ya da toplumun çıkarları değildir. KiĢi bu farklılık durumda toplumsal çıkarları kendisini ilgilendiren çıkarları önemsediği gibi önemsemez. Bu durumda kiĢinin toplum çıkarlarını göz önünde bulundurmasını sağlayacak bir yapının varlığı gerekmektedir ve bu yapı da ahlak disiplinleridir (Durkheim, 1962: 22).

Medya geçmiĢten günümüze değin tüm toplumu etkisi altına almayı baĢarmıĢ bir araçtır. Bu noktada habercilik toplumu yönlendirme, gündem belirleme gibi güç ve özellikleri açısından diğer meslek gruplarından farklı sorumluluklar üstlenen bir alandır. Bu meslek, etik değerlere verilen önemle daha doğru bir Ģekilde icra edilebilir.

Medya etiği yapılacak veya yapılmayacak davranıĢların neler olduğunu, davranıĢlardan hangilerinin kabul görüp hangilerinin meslek mensupları tarafından kabul görmeyeceğini belirlemekte olan yazılı olmayan değerleri ifade etmektedir. Bazı ülkelerde meslek çalıĢanları bu uygulamayı eleĢtirmektedir. Ancak medya etiği profesyonel görevlerin taslağının oluĢturulmasında faydalı bulunmaktadırlar (Bertnrand, 2004: 26). Özgen‟e göre basın ahlak kanunları/ilkeleri biçiminde saptanmıĢ olan kurallar, yazılı veya görsel-iĢitsel basın organlarına yapmıĢ oldukları basın yayın faaliyetinde yol göstericilik iĢlevini görmektedirler. Basın ahlak kanunları gazeteciye gazetecilik faaliyeti sırasında karĢılaĢacakları olaylarda nasıl bir hareket tarzı benimsemeleri gerektiği konusunda yol göstermektedir (Özgen, 1998: 56).

Medya etiği, birtakım temel unsurlardan oluĢmaktadır. DüĢüncelerin ve ifadelerin özgür bir biçimde ifade edilebildiği bir ortam bu unsurların ilkini oluĢturmaktadır. Özgürlük kavramına dayanan bir diğer unsur ise haber üretim sürecinin diğer güçlerden bağımsız, özgür bir Ģekilde iĢleyen bir süreç olması, yani haberin özgür bir biçimde oluĢturulması, haberlere ulaĢım noktasında da aynı

özgürlüğün sağlanmasıdır. Haberin gerçeği yansıtması ve sunulan içeriklerin doğru olmasıdır. Sonuncu unsur ise insana saygıya vurgu yapmaktadır (Duran, 2005: 122- 3). Özkaya ise medya etiğinin özgürlük, güvenilirlik, öz düzen ile ortak sorumluluk, haber ve bilgi kaynağına ulaĢım, haberde doğruluk ve adalet, kaynaklar ve mahremiyetin korunması gibi unsurları barındırdığını belirtmektedir (Özkaya, 2003: 123-4).

Özel yaĢam ihlalleri medya etiği içerisinde çokça tartıĢılmakta ve yargıya taĢınmaktadır. Gazetecinin kiĢinin özel yaĢamına girmesi, müdahalede bulunması, kiĢinin mahremiyetini göz ardı etmesi ve bu eylemleri „kamunun yararı‟ ifadesi üzerinden gerçekleĢtirmesi etik ihlallerin baĢında gelen konulardandır. Gizlilik bütün bireylerin en önde gelen hakkıdır. Bu hak yasalarla, etik ilke ve kurallarla korunmalıdır ve korunmaktadır. Etik konusunda çoğu kez ihlal edilen baĢka konu ise bireyin kiĢisel özellikleri ve mevcut durumu ile ilgili ötekileĢtirmesi, aĢağılanması, hakarete maruz kalması, iftiraya uğramasını içeren yayınlardır (Örs, 2010: 3447).

Medya etiğinde, medyadan sunulan içeriklerin toplumun etik değerleriyle bütünleĢip bütünleĢmediği; toplum değerlerine ters düĢen noktalar varsa bu durumun ne Ģekilde meydana geldiği, var olan problemlerin kaynağının medya mı, toplum mu olduğu ve sorumluluk hususunda hangi cephenin problemli olduğu gibi konular üzerinde de durulmaktadır (Cereci, 2003: 12).

Gazeteci, meslek hayatında bir takım temel sorumluluklar taĢımaktadır. Bu nedenle meslek, yükümlülük ve sorumluluk kavramlarıyla bütünleĢmiĢtir. Toplumsal sorumluluk kuramı, toplumsal sorumluluk ve etik çerçevesinde değerlendirildiğinde, toplumun çıkarlarını gözetir ve kamunun yararını her Ģeyin üzerinde tutarak haberin doğru ve tarafsız biçimde aktarılması gerekliliğini savunmaktadır. Bu gerekliliğin uygulanabilmesi için gazetecinin haber üretim sürecinde göz önünde bulundurması gereken unsurlar yasal kuralların yanında ahlaki kurallar olarak da belirtilmektedir.