• Sonuç bulunamadı

Preveze Zaferi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Preveze Zaferi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

*?$

ï >n

t

^

h i , I rÿ

t,

DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ

Preveze zaferi kazanılmasaydı, Balkanlardaki Türk çoğunluğu da­

ha o zaman yabancı buyruğuna girecek; Boğazlar elden çıkmak

tehlikesine düşecek ve Anadoludakî hayat çok zorlaşacaktı. Bu

önemli nokta

şimdiye kadar tarih incelemelerinin dışında kaldı.

Preveze zaferi de sadece «Barbaros'un 5 tekne ile 100 tekneyi

yenmesi» gibi hamaset olayından fazla değer bulamadı...

Preveze Zaferi

P

R E V E Z E ’de

deniz zaferi kazanıldığı gün Cumhuriyet döneminde «D o­

nanma günü» itibar edildi. H er yıl donanmamız, belki de tek başına, bu­

günü büyük b ir bayram havasında kutlamaktadır. Halbuki Preveze Za­

feri sadece donanmanın değil, büyük milletinin tarihî yaşantısı ve varlığı ile

çok yakından ilgilidir. Bu zafer imparatorluğun ömrünü uzatmış; yani H ı­

ristiyan devletler topluluğunun Batı’dan Doğu Akdeniz’e girmesini önlemiş;

Anadolu’nun tekrardan Hıristiyan ablukası içine girmesini menetmiştir.

yazan

Afif BÜYÜHÎİIĞRUL

[Emekli Amiral]

Bu Büyük hizmeti görenleri, İstiklâl Savaşı’nı kazananlar ka­ dar ve belki de onlardan fazla anmak gereklidir.

Bu zafer kazanılmasaydı, Bal­ kanlardaki Türk çoğunluğu da­ ha o zaman yabancı boyunduru­ ğuna girecek; Boğazlar elden çıkmak tehlikesine düşecek ve Anadolu’daki hayat çok zorlaşa­ caktı.

Bu önemli nokta, şimdive ka­ dar, tarih incelemelerinin dışın­ da kaldı. Preveze Zaferi de sade­ ce «Barbaros’un 5 tekne ile 100 tekneyi yenmesi gibi hamaset olayından fazla değer bulamadı. Biz büyiik zaferin değil, bu ha­ maset olayının bayramını yapı­ yoruz.

DEVLET - DONANMA

Barbaros bu zafere doğru gi­ derken Osmanlı devlet adamları­ nın deniz anlayışı bu günden pek ayrıntılı olmamak gerekti. Zira Barbaros’a yeteri kadar kürekçi vermemişler; onu adalardan zor la kürekçi toplamağa zorlamış­ lardı. Nihayet Turgut Reis’i bile Berva Kaptanı yapmıyacaidardı.

Bunun nedeni devlet savunma- sımnn sadece kara kuvvetleriy­ le sağlanabileceğine inanmış olmaları idi. Düşman denizden geliyordu. Savunmayı az kan dökerek sağlamak için elbette donanma lâzımdı. Ama bunu Garpocağı denizcileri biliyordu. Devlet adamları ise «Şehit olan Allah’ın yanma gidiyor» dinî inancı içinde fazla kan dökü1.- mesiyle pek ilgili değillerdi.

Bu yanlış anlayış zamanımıza kadar geldi. Yakın tarih savaşla­ rında büyük Tiirk kanı donun- masızlık yüzünden aktı; Türk ekonomisi anlayışsız bir deniz ticareti yüzünden yok oldu; ya­ bancı tarih otoriteleri «Deniz olaylarına neden önem vermez­ siniz?» diye bizim tarih kongre­ lerimizde fervadetti.

Fakat kararımız kesindi; «Sa­ vunman da ekonomiyi de ka­ rada kuracak, denizlere yüz çe- virmiyecektik...»

Böyle olunca Preveze Zaferi elbette milletin değil, sadece de­ nizcilerin olurdu.

mamız var. Fakat bu donanma, denizcilerin hiçbir kusur ve ka­ bahati olmadan, modern denecek bir kuvvet değildir. Onun gerçek bir donanma olabilmesi üç şarta tâbidir:

0 Özellikle Yunanistan olmak üzere Balkanlara egemen bir kudrete ulaşması;

© Elektronik çağa sokulabilme* si;

© Kendine özel bir hava kuv vetiyle beslenmesi.

Bu üç şart gerçekleştirilirse büyük Türk milleti daha rahat yaşayacak; daha mutlu bir eko­ nomiye sahip olacak, stratejik mânevi kudreti daha üstün bir kara ve hava kuvvetine kavuşa çaktır.

PROPAGANDA

ve^ ER ÇEK

Bu satırları yazan bir denizci oldukça, elbette, bu kanılar bir «Propaganda» anlamı taşıv acık­ tır. Ama bu propagandadan ger­

çeği çıkarmak da tarih ve eko­ nomi otoritelerinin vazilesidir. Tarih boyunca deniz sorunları­ na kapı açmamış bir müessese bu gerçeği nasıl ortaya çıkara­ caktır?.

Atatürk «Donanmamız olmadı­ ğı için kara kuvvetlerimiz strtate- jik manevra yapamıyor; çökece­ ğiz.» demişti. Bunu bizim tarihçile rimizden değil, İngiliz tarihçisi Hones Runciman’dan öğrendik.

Demek ki milletçe denizi öğ­ renmek zorunluğu karşısındayız. Durum böyle iken, donanma gününü millî bir bayramdan sa­ yamıyorum. Anıt - Kabır’de Ata­ türk defterine yapılan yazılan da ciddî bir vaad olarak kabul ede­ miyorum.

Ne zaman siyasi partiler, par­ ti üstü bir sorun olarak deniz soruıılannı ele alırlarsa: ne za­ man üniversitelerimiz deniz ko­ nularını ders programlarına so­ karlarsa; ne zaman Büyük Mil­ let Meclisleri deniz kokusu ko­ karsa; ne zaman devletin deniz iş­ leri, denizcilerin eline verirlerse işte o zaman ben Preveze Bayra­ mı yapacağım.

V E F A T

Merhum Davut Efendi ve Zeliha Hanım’m kızı; Hatice Altuğ'un ablası; Kalkandelenli Hüseyin Nazmı Uysai’m ve­ fakâr eşi; Güler, Selim Yüksel ve Osman Yücel Uysal’m anneleri; Else ve Feriha Uysal’m kayınvalideleri; Nevhiz Süer’in anneannesi, Ali, Sibel ve Levent Uysal’m babaan­ neleri

M ELİH A UYSAL

Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 28 Eylül 1970 Pa­ zartesi ‘gtfriU ikindi namazını müteakip Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldırılacaktır.

AİLESİ

M illiy et 15215

OSMANLI TARİHİ

■ a M B M M H İ Roma İmparatorluğu. Venedik, İspanya, Portekiz ve nihavet Fransa ve İngiltere deniz varlı­ ğı sayesinde mutluluğa kavuş­ muşlardı. Fakat Osmanlı hüküm­ darlarını deniz kadar korkutan bir olav olmamıştı. En kudretli denizcileri bile merkezden uzak­ laştırıp Derya Kaptanlığını sa­ raylı bendelere vermişlerdi. Os­ manlI tarihini denizsiz yazdır­ mışlardı. Deniz, İmparatorlun kurulmasında birinci rolü oy­ namış; fakat tarihimizin için­ de gerçek mevkiini bulamamıştı.

Tabiatiyle bu büyük hastalık, kuşaktan kuşağa koşarak bugüne kadar gelecekti. Çıkardığımız ya­ rı resmî kitaplarda bile deniz, gerçek yüzüyle, yoktu. Deniz de­ yince sadece Barbaros’un nala sallaması anlaşılıyordu. Ama mil­ lî irade deniz sorunları üzerine bina edilmedikçe mutlu ve gü­ venli hayat bizim hakkımız ola­ mazdı.

TABİAT ye DENİZ

Deniz besleyici bir unsurdur. Denizlerden beslenmedikçe ne hayatı, ne de savaşı kazanmaya imkân yoktur. İstiklâl Savaşı da denizden beslendiği için kazanıl­ mıştır.

Bu önemli varlığı savunma ve ekonomide karacı zihniyetle sağ­ lamaya imkân yoktur. Türkiye Cumhuriyetinin de karacı zihni­ yetle bunu sağlayamadığı gö­ rülmektedir. Ama deniz olmadan karadaki savunma ve ekonomiyi geliştirmeğe de imkân yoktur. Bunu da kendimizde görmekte­ yiz.

Deniz kuvveti deniz ekonomi­ sini; yani milleti mutluluğa ka­ vuşturacak ekonomiyi güvenlik altına almak bakımından önem­ lidir. Nitekim bu güvenlik obna- yınca sivil sektör de sermayesini deniz ekonomisine yatırmamak- tadır. Yoksa Türkiye Cumhuri­ yetinde bu kadar banka kurul­ maz para daha kısa ve değerli kâr sağlayan deniz ekonomisine harcanırdı.

Anadolu’nun tabiî yapısı bize bu­ nu dikte etmektedir.

DONANMAMIZ

h a k ik î

bir

P A R K E R

d o lm a

k a le m i

75 seneden beri

«dünyanın en çok istek celbeden»

Parker dolma kalemlerinin eşsiz kalitesini

Parker 45 modellerinde de bulacaksınız. Bilhassa

öğrencilerin seveceği bu kalemlerin özellikleri;

Kolayca değişebilen vidalı uç takımı, isteğe göre

kartuş veya pompa ile kullanma imkânı, bol yedek

parça...

f

PARKER 45

Çelik uçlu TL. 42.— Altın uçlu

TL.

65.—

48

Bugün elimizde personeli,

ma-teriyeünden kudretli bir donan- İlân cılık 9287 - 15204

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

2001 yılında Türkiye ekonomisinde kamu finansmanı ve bankacılık sisteminde yaşa- nan iç kaynaklı sorunlar, 2009 yılında dünyadaki finansal krizin piyasalarda yarattığı

Yeni yürütülen araştırma, yaş ortalamaları 97 olan oldukça yaşlı ancak halen sağlıklı 86 kişinin oluşturduğu bir grup, bu grubun çocukları ve torunlarından oluşan

Sergilenen portreler, aile albümünden seçme fotoğra fla r ve kitap kapaklarından oluşan ve sunu yazışım Refik Durbaş’ın yazdığı “ Salâh Bey’in

yönleriyle farklı biçimde tasnif edildikleri bilinmektedir. Bu bağlamda daha sonra partiler bu açıdan ele alınmış; kadro partisi, kitle partisi, disiplinli parti, serbest

Bakanlık, "çevre ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen çevre kirlili ği ve gürültünün önlenmesi ile seçimlerde propaganda amacıyla kullanılacak el ilanları,

Deniz uygulamalarında dünyada ağırlıklı olarak kazıklı temeller kullanılmaktadır. Kazıklı temellerin kullanımı ile deniz üstü yapısının temele ilettiği düşey

Denizel ortam ekolojik yönden BENTİK BÖLGE BENTİK BÖLGE ve ve PELAJİK BÖLGE PELAJİK BÖLGE olmak üzere iki bölüme olmak üzere iki bölüme

saptanmıştır. Bu etki hayvanın gelişme evrelerine bağlı olarak değişiklikler saptanmıştır. Bu etki hayvanın gelişme evrelerine bağlı olarak değişiklikler