• Sonuç bulunamadı

HABER ÜRETĠM SÜRECĠNE ETKĠ EDEN FAKTÖRLER

Haberin ne olduğu, ne Ģekilde bilgi toplandığı, hangi ölçülere göre seçildiği, ne Ģekilde biçimlendirildiği, sunulmasında ne gibi etkenlerin rol oynadığı üzerine birçok araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmalar haber üretim sürecinde, gazetecinin ve kurumun yargıları, gazetecilik iĢinin bürokratik örgütlenmesi, günlük rutinler, kaynaklara bağımlılık, medya kuruluĢunun ekonomi-politik öncelikleri ve kâr kaygısı, toplumsal-kültürel yargılar, haber değerleri, mesleki norm ilkeler gibi faktörlerin etkili olduğunu ortaya koymaktadır (ġeker, 2003: 19).

1980‟li yıllardan sonra değiĢen medya yapısının beraberinde getirdiği tekelleĢme sorunları haberde bazı değiĢimlere sebep olmuĢtur. Medya kuruluĢları büyük holdinglerin hâkimiyeti altına girerek, mevcut ideolojinin sözcüsü niteliğine bürünmüĢlerdir. DeğiĢen düzenden etkilenen haber üretim süreci farklı bir oluĢum içerisine girmiĢtir. Bu dönemde yapılan çalıĢmalar haber içeriklerine etki eden unsurları ve haber üretim sürecine etki eden faktörleri ortaya koymaya çalıĢmıĢtır. Haberlerin seçimi ve biçimlendirilmesi medya kuruluĢlarında, kuruluĢun yayın politikası gereğince ve bu politikanın bir uzantısı olarak istihdam edilen kiĢilerce gerçekleĢtirilmektedir. Bu durum ise haberin seçim ve biçimlendirilmesinin oluĢturulması sürecinde “editöryal bağımsızlık” olgusunun ne denli geçerli olup olmadığı sorusunu gündeme getirmiĢtir.

Literatürde haber içeriklerini etkileyen unsurlar üzerine yapılmıĢ en kapsayıcı çalıĢmalardan biri, Shoemaker ve Reese‟e aittir. Bu çalıĢma eĢik bekçiliği eylemine

etki eden faktörleri içeren beĢ kategori ortaya koymaktadır. Bu kategorileri en küçük etkiden baĢlayarak Ģöyle tanımlanmaktadır: medya çalıĢanlarından kaynaklanan etkiler, mesleki norm ve uygulamalardan (çalıĢma düzeninden) kaynaklanan etkiler, kurumsal amaçlardan kaynaklanan etkiler, medya kurumu dıĢından kaynaklanan etkiler, ideolojik eğilimlerin etkileri. Ġdeolojik eğilimlerin etkileri en güçlü etkiyi oluĢtururken, bireysel etkiler yani medya çalıĢanlarından kaynaklanan etkiler en zayıf etkiyi oluĢturmaktadır.

Haber üretim sürecinin ilk aĢaması olan haber için olay seçimi medya çalıĢanları tarafından belirlenmektedir. Medya çalıĢanlarının kiĢisel özellikleri, inançları, değerleri, mesleki birikimleri, olaylara bakıĢ açıları, tutumları haber içeriklerini etkilemektedir. Haber içerikleri ilk elden haber kuruluĢunda çalıĢanlar tarafından kurgulanıp, ürün haline getirildikleri için bu çalıĢanlar, haber içeriklerinin oluĢturulmasında büyük önem taĢımaktadır (Kılıç, 2005: 132).

Haber kararında bireyin etkisini merkeze alan birey merkezli araĢtırmaların temel aldığı önermelerden ilki; haberlerin toplanma, reddedilme, onaylanma, iĢlenme ve sunulma aĢamalarında tek belirleyicinin eĢik bekçisi olarak görülmesidir. Ġkinci önermeye göre, eĢik bekçiliği iĢlevi gazetecinin kendine özgü özellikleri, dünya görüĢü, değer yargıları, kültürü, eğitimi gibi unsurların etkisiyle yerine getirilmektedir. Bir baĢka ifadeyle bu yaklaĢım haber sürecini sadece gazetecinin iç dünyasında ĢekillenmiĢ unsurlarla açıklama eğilimindedir. Haber karar sürecini bireysel etkilerle açıklamaya çalıĢan çalıĢmalar dıĢ çevreden kaynaklanan etkileri göz ardı etmektedir. Toplum, siyaset, ideoloji, ekonomi, meslek, tarih gibi etkileri görmezden gelen bireyci yaklaĢım eĢik bekçiliği eylemini açıklamakta yetersiz kalmaktadır (Çebi, 1996: 250).

White çalıĢmasında bireyin haber kararını ve eĢik bekçiliği eylemini biçimlendiren sübjektif ve objektif sebepleri ortaya koymaktadır. Bireyin haber kararında etkili olan subjektif sebepler eĢik bekçisinin kiĢiliği, dünya görüĢü, tutum, inanç, tercih, eğilim, ilgi, sezgi, ön yargı ve değerleri gibi değiĢkenlerden oluĢmaktadır. Objektif sebeplerde ise, gazetecinin haber seçenekleri karĢısındaki kaçınılmaz ve zorunlu seçimlerinden bahsetmektedir. Bu tür kararlarda yer darlığı,

haberin uzunluğu, elde edildiği zaman, olay yerine uzaklık gibi somut olgular söz konusudur. White, haber kararının medya çalıĢanların kiĢisel duruĢu açısından değerlendirmekle birlikte konular bazında da çalıĢmalar yapmıĢ ve gazeteye servis edilen haber metinleri ile gazetede yayınlanan haberleri karĢılaĢtırarak; eĢik bekçilerinin genellikle siyasi haberleri tercih ederken bazı haberleri ise görmezden geldiklerini ortaya koymuĢtur (White, 1950‟den aktaran Küçüközyiğit, 2014: 44-45).

Habercilikte haberin en kısa sürede yayımlanması gerekmektedir. Zamana karĢı yarıĢtan kaynaklanan kısıtlılık, haber değeri ve muhabirlerin resmi kaynaklara bağlılıkları gibi unsurlar medyanın rutin iĢleyiĢ unsurlarıdır. Haber kararı bu parçacıklardan, medya rutinleri kapsamındaki uygulamacı, tüketici veya satıcıdan, haber değerlerinden, haber yazım kurallarından ve bürokrat, uzman gibi resmi kaynaklardan önemli düzeyde etkilenmektedir (Shoamaker ve Reese, 1996: 105- 137). Hem medyanın yer ve zamanının kısıtlılığı hem de okuyucu/izleyici/ dinleyicinin dikkatini taze tutabilmek adına medya rutinlerinden vazgeçilemez. Haberdeki olay merkezli yapı medyanın olayları tarihlendirebilmesini sağlarken, okuyucu/izleyici/dinleyicinin de mesajlara doğru Ģekilde konsantre olmasını sağlamaktadır (Shoamaker ve Reese, 1996: 132).

Günümüz koĢullarında geniĢ kitlelere ulaĢabilen bir medya yapılanmasına sahip olmak büyük çaplı bir ticari yatırım gerektirmektedir. Bu yüksek maliyetli yatırımlar da medya kuruluĢlarının kâr eksenli bir yatırım içerisinde olmalarına neden olmaktadır. Bu bağlamda Friedman‟ın “Ģirketlerin kâr etmekten baĢka sosyal sorumlulukları yoktur” Ģeklindeki söylemi medya kuruluĢları için de geçerli bir söylemdir (Söylemez, 1997: 143). Gans ve Tuchman‟a göre ise haber üretim sürecindeki mesleki profesyonellik, “hikâyeyi kurumsal ihtiyaç ve standartlara uygun bir Ģekilde elde edebilmek ve kurgulayabilmekle” olgunlaĢmaktadır (Johnstone, 1982‟den aktaran Küçüközyiğit, 2014: 94). Diğer kuruluĢlar gibi hiyerarĢik bir yapıya sahip olan medya kuruluĢları kurum içi iĢ bölümüyle bu ekonomik amaçlar doğrultusunda çalıĢmaktadırlar. Bu amaçlar medya kuruluĢlarının zaman zaman bazı mesleki etik kurallarının dıĢına çıkmasına sebep olmakta ve kuruluĢlarının yayın politikaları ve editoryal bağımsızlıkları üzerinde de etkili olmaktadır. KuruluĢların devamlılığını sağlayabilmek adına ihtiyaç duydukları

finansal kaynaklar haber üretim sürecinde haberin içeriği ve sunumunu Ģekillendirmektedir. Bu noktada kurumsal amaçlar mesleki norm ve etik kurallarını önemseyen bir gazeteci için haber üretim sürecinde çatıĢmalar yaĢayacağı bir durumdur. Medya kuruluĢunun amacı reklam verenlere para kazandırmak ve hedef kitlesinin ilgisini çekecek haberler üretmek olunca, bu kuruluĢtaki gazetecilerin de bu amaca uygun bir bilgi üretim sürecine girmesi kaçınılmaz bir gerçektir.

Medya kuruluĢlarının sahiplerinin editöryal süreç üzerindeki etkilerine dair Mirror Grubu‟nun sahibi Robert Maxwell‟in “Bu iĢe 90 milyon pound yatırdım ve bunu hayır duası almak için yapmadım. Bu iĢin sahibi benim, patron benim.” ifadesi ve London Times‟ın da sahibi Avustralyalı Robert Murdoch‟ın “Bunca yolu gazetenin içiĢlerine karıĢmamak için mi teptim” ifadesi durumu açıkça ortaya koymaktadır (Duran, 1999: 92).

Haber üretim sürecinde, haber kararını üzerinde kurum dıĢından kaynaklanan etkileri Shoemaker ve Reese, bilgi ve haber kaynakları, reklam verenler ve medya dıĢı yatırımcılar olmak üzere iki unsur üzerine temellendirmiĢlerdir.

Haber kaynakları, habercilere habere ulaĢmaları için bilgi sağlamaktadırlar ve haberin tematik yapısını oluĢturmaktadırlar. Haber üretim sürecinde muhabirler, editörler, montajcılar ve yönetmenler gibi eĢik bekçileri haberin Ģematik yapısını oluĢtururken, haber kaynakları tematik yapıya etkide bulunmaktadır. Haberin sunum biçimi ve haber yayın sıralamasının belirlenmesinde önemli rol oynayan haber kaynakları; kamuoyunun ilgisini çeken konuların tercih edilmesinde, kaynakların değerlendirilmesinde ve habere konu olan olayların kamuoyuna duyurulmasında, habercilerde ortak bir görüĢ, yöntem ve fikir oluĢturmaktadırlar (Rigel, 2000: 188).

Medya kuruluĢları, haber kaynaklarıyla aralarında oluĢturdukları bağımlılık iliĢkisini zedelememek, haber kaynaklarıyla aralarını açmamak adına haber kaynaklarının rahatsızlık duyacağı bazı haberleri yayın yapmaktan kaçınırken, bazılarını ise doğruluğu Ģüpheli olsa da yayımlamaya mecbur hissedebilmektedirler. Çünkü özellikle ekonomik yönden güçlü olan haber kaynakları, medya kuruluĢlarının haber toplama sürecinde bilgiye ulaĢmasında yapacağı harcamaları azaltarak, habere

iliĢkin tüm malzemeye ulaĢmalarını kolaylaĢtırmaktadır (Herman ve Chomsky, 1998: 66-68).

Haber kaynakları gibi reklam verenlerle medya kuruluĢları arasında oluĢturulan çıkar iliĢkileri haber üretim sürecinde oldukça etkili bir unsurdur. Reklamlar medya ekonomisi için artı değerdir ve bu durumda reklam verenlerin medya kuruluĢları tarafında ayrı bir değer taĢıması anlamına gelmektedir. Reklam verenlerle iyi iliĢkiler içerisinde olmak, haberlerin reklam verenler lehine Ģekillendirilmesini, onların referans almayı ve haber kaynağı olarak göstermeyi gerektirmektedir. Bu durum medyanın haber ve bilgi verme amacını aĢarak medyada sunulan haberin, kitlelere bilgi aktarmak değil büyük Ģirketlere veri toplamak adına yapılır hale gelmesine neden oluĢturmuĢtur (Shoemakery, 1997: 110).

Haber üretim sürecine dair çok sayıda yapılan kapsamlı araĢtırmalar, bu süreçte en etkili faktörlerin bireyden ziyade, çevresel faktörler olduğunu ortaya koymaktadır. Bir haber önyargı içeriyorsa eğer medya sahiplik yapısının, toplumun, mevcut hükümetin, kurulan çıkar iliĢkilerinin rolü haberi yapan kiĢinin rolünden çok daha fazladır. Mutlaka aile, eğitim, iĢ ortamı, manevi değerler gibi birçok dıĢ etkenin bileĢkesi olan ideolojik ortam, her birey gibi muhabir ya da editörü de belli kararlara yöneltir ve haber üretim aĢamasında kendini gösterebilir. Ancak haberde var olan ideoloji büyük oranda muhabir ve editörlerin dıĢında dıĢ kaynakların etkileriyle oluĢturulmuĢ bir durumu ifade etmektedir (Stocking & Gross, 1989‟den aktaran Küçüközyiğit, 2014: 43).

ÇalıĢtığı kurumun diğer yapılarla olan iliĢkilerini gözlemleyen ve geliĢen olaylara karĢı yaklaĢımları öğrenen haberciler, haber üretim sürecinde bu yaklaĢımlara göre hareket etmektedir. Bazı durumlarda habercinin üzerinde düĢünmesine gerek kalmayacak Ģeklide haber içerikleri yani haber metni ve haber görüntüsü editörün ya da haber müdürünün müdahalesine gerek duymadan yayın kuruluĢunun ideolojisi doğrultusunda Ģekillenmektedir (Altun, 2007: 27). Zaten medya patronları editoryal kadroyu oluĢtururken de kendi ideolojilerine sahip ya da yakın kiĢilerle çalıĢmayı tercih etmektedirler. Bunun nedeni ise patronun dünya

görüĢü ile yayın politikaları ve çalıĢanların politikaları arasında tam bir bütünlük oluĢturmaktadır.

Shoemaker, “Haberler yalnızca güçlüler hakkında değildir, dahası öyle yapılandırılırlar ki olaylar güçlülerin çıkarlarının bakıĢ açısından yorumlanır” ifadesiyle haber üretiminde ideolojik etkilerin ne denli belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır (Shoemaker, 1997: 110). Medya patronlarının haber üretim süreci üzerindeki etkileri ekonomik unsurlardan çok ideolojik anlamda kendisini daha çok göstermektedir. Toplumun her bireyi gibi belirli siyasi tercihlere sahip olan medya patronları ister istemez ideolojilerini sahibi bulundukları medya kuruluĢlarının yayın politikalarına yansıtmaktadırlar. Medyada yayınlanan içerikler özellikle de haberler toplumdaki iktidar iliĢkilerinin genel bir görünümünü sunmaktadır.

Ġdeolojik etkilerin haber üretim sürecinde Ģekillendirici olduğu en geçerli iliĢki hükümet ve medya patronları arasında kurulan iliĢkidir. Bu iliĢki temelinde oluĢturulan içeriklerle yayın hayatına devan eden medya kuruluĢları “yandaĢ medya” adıyla anılmaktadırlar. “yandaĢ medya kavramı; medya ve iktidar iliĢkilerine, iktidarın meĢruiyet zeminini olarak medyayı bir araç olarak kullanmasına ve medya patronlarının da medya dıĢı iĢtiraklerinin yürütülmesi için iktidara destek vermesi gibi birçok alana göndermede bulunmaktadır” (Yurdigül ve Yüksel, 2013: 144).

Haber üretim süreci üzerinde etkili olan tüm bu unsurlar değerlendirildiğinde haberin nesnel, tarafsız, gerçeği yansıtan bir metin olmadığı aksine ideolojik görüĢlerin egemenliği altındı belirli amaçlara hizmet eden söylemsel bir metin olduğu ortaya konulmaktadır. Bu nedenledir ki; gerçekleĢen her olay farklı yayın kuruluĢlarında, olayın farklı yönleri ön plana çıkarılarak, farklı söylemlerle kitleye sunulmaktadır.

Haber üretim sürecinin ilk aĢaması olan olay seçiminde bir olayın haber olarak değerlendirilmesi için gerekli olan bir takım ögeler bulunmaktadır. Haber değer etmenleri olarak adlandırılan bu ögeler olaya değer katarak haberin hangi sayfada, hangi sırada, hangi boyutta sunulacağını belirlemektedir.