• Sonuç bulunamadı

NAZAL FRAKTÜRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ADLİ TIP YAKLAŞIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "NAZAL FRAKTÜRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ADLİ TIP YAKLAŞIMI"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NAZAL FRAKTÜRLER‹N DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹ VE ADL‹ TIP

YAKLAfiIMI

Evaluation of nasal fractures and forensic medicine approach

‹brahim SAYIN

1

, O¤uzhan EK‹ZO⁄LU

2

, Zahide Mine YAZICI

1

,

‹brahim ERD‹M

1

, Fatma Tülin KAYHAN

1

Say›n ‹, Ekizo¤lu O, Yaz›c› ZM, Erdim ‹, Kayhan FT. Nazal fraktürlerin de¤erlendirilmesi ve adli t›p yaklafl›m›. Adli T›p Bülteni 2010;15(3):99-103

1Bak›rköy Dr.Sadi Konuk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kulak Burun Bo¤az Klini¤i, ‹stanbul 2Bak›rköy Dr.Sadi Konuk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Adli T›p Birimi, ‹stanbul

Gelifl tarihi: 07.06.2011 Kabul tarihi: 14.11.2011

ÖZET

Bu çal›flmada klini¤imize baflvuran nazal fraktür olgular›n›n de¤erlendirilmesi ve nazal fraktürlerde güncel adli t›bbi yaklafl›-m›n sunulmas› amaçlanm›flt›r. Bu amaçla Ocak 2009-Ocak 2010 tarihleri aras›nda klini¤imize maksillofasyal fraktür ile baflvu-ran olgulardan nazal fraktür tan›s› alan ve tedavi edilen hastalar geriye dönük olarak de¤erlendirilmifltir.Çal›flmam›zda toplam 580 olgu saptand›. Nazal fraktür s›kl›¤› tüm maksillofasyal k›-r›klar aras›nda %84,9’ du (n:580/683). Ortalama baflvuru yafl› 28,4 idi (8 ay-84 yafl). Olgular›n 479’ u (%82,6) erkek iken 101’i (%17,4) kad›nd›. En s›k rastlanan 3 neden etkili eylem (n:216, %37,2), düflme (n:122, %21) ve araç içi trafik kazas› (n:34, %5,9) idi. Fraktürlerin 41’ i (%7,1) aç›k k›r›kken, 539’› (%92,9) kapa-l› fraktürlerdi. Kapakapa-l› fraktürler aras›nda 205 (%35,3) hastada deplase nazal fraktür saptan›rken deplase olmayan nazal fraktür say›s› 334 (%57,6) idi. Nazal fraktürler maksillofasyal travmalar içinde s›k rastlan›l›r ve erken dönem komplikasyonlar d›fl›nda uzun dönemde burun yap›s›nda de¤iflikli¤e neden olabilir. Etyoloji s›kl›kla etkili eylem, trafik veya ifl kazas› gibi nedenler oldu¤undan tüm olgular›n kay›t alt›na al›nmas› ve bu olgularda güncel adli t›bbi yaklafl›m›n bilinmesi önemlidir.

Anahtar kelimeler: Nazal fraktür, etyoloji, adli t›p SUMMARY

The evaluation of the subjects with nasal fracture and pre-sent the current forensic approach. Between the dates January 2009 to January 2010 subjects who were diagnosed and treated with nasal fracture were enrolled for the study. A retrospecti-ve chart review was preformed and demographic data as well as

etiology, fracture type were recorded. During the study period 580 subjects were identified. The incidence of nasal fractures was 84, 9% (n:580/683) among all the maxillofacial fractures. The mean age was 28,4 years (range between 8 months to 84 ye-ars). Four hundred and seventy eight (n:479 -82, 6%) out of 580 subjects were male whereas remaining 101 (17,4%) were fema-le. Most common etiology were interpersonal violence (n:216, 37,2%), falls (n:122, 21%) and traffic accidents (n:34, 5,9%). Forty one ( n:41-7,1%) out of 580 fractures were open fractures whereas remaining 539 (%92,9) were closed fractures. Among the closed fractures 205 (35,3%) out of 539 fractures were laced and the remaining 334 (57,6%) fractures were non disp-laced. Nasal fracture is a frequent situation among the maxillo-facial fractures. Besides short term problems in long term it will cause structural changes within the nose. The etiologies mainly have forensic features that will be interpersonal violen-ce and accidents. In this subjects needed a complete medical re-cording needed. Besides, physicians also need to know the cur-rent forensic approach.

Key words: Nasal fracture, etiology, forensic medicine

G‹R‹fi

Türk Ceza Kanunu’nda yaralanman›n kemik k›r›lma-s›na neden olmas› halinde k›r›¤›n yaflam fonksiyonlar›na etkisine göre 1-6 y›l aras› hapis cezas› öngörülmektedir. Kemik k›r›klar›n› di¤er yaralanmalardan ay›ran bu de¤erlendirme travmatik olaylar sonucu meydana gelen

(2)

n % n % n % n % n % n % Etkili eylem 184 %31.7 32 %5.5 7 %1.2 145 %25 64 %11 216 %37.2 Düflme 93 %16 29 %5 11 %1.9 83 %14.3 28 %4.8 122 %21 A‹TK 25 %4.3 9 %1.6 12 %2.1 13 %2.2 9 %1.6 34 %5.9 ADTK 9 %1.6 4 %0.7 0 - 7 %1.2 6 %1 13 %2.2 ‹fl kazas› 6 %1 6 %1 0 - 9 %1.6 3 %0.5 12 %2.1 Spor yaralanmas› 9 %1.6 0 - 2 %0.4 6 %1 1 %0.2 9 %1.6 Di¤er 153 %26.4 21 %3.6 9 %1.6 71 %12.2 94 %16.2 174 %30 Toplam 479 %82.6 101 %17.4 41 %7.1 334 %57.6 205 %35.3 580 %100 Erkek Kadın Cinsiyet Kırık tipi Etyoloji Açık Toplam Kapalı nondeplase Kapalı deplase

zarar›n a¤›rl›¤›n›n saptanmas› aç›s›ndan k›r›¤a spesifik bir skorlama sisteminin ve adli t›bbi sonucun ortaya ç›k-mas›n› gerekli k›lm›flt›r. Bu amaçla düzenlenen skorlama sisteminde kemik k›r›klar› puanland›r›lm›fl ve kemik k›-r›klar›n›n yaflam fonksiyonlar›na etkisi hafif (1 puan), or-ta (2 puan) ve a¤›r (3-4-5 puan) olarak s›n›fland›r›lm›flt›r (1). Tek bir k›r›kta k›r›¤›n ald›¤› puan esas iken çoklu k›-r›klarda her bir k›r›¤›n karesinin toplamlar›n›n karekö-kü ile ortaya ç›kan puan esas al›nmaktad›r. Son y›llarda yüz travmalar› bafll›ca kifliler aras› fliddetin ve motorlu araç kazalar›n›n art›fl› gibi nedenlerle art›fl göstermekte-dir (2). Yüz bölgesinde nazal kemik en ön yerleflimli ol-du¤undan maksillofasyal travma durumunda s›kl›kla et-kilenen bir yap›d›r. Komflu yap›lardaki k›r›klarla da bir-likte bulunabilen bu durum epistaksis, septal dislokas-yon, hematom gibi erken dönem sorunlar›n yan›nda eksternal nazal deformitelere ve nazal obstrüksiyona ne-den olarak uzun dönemde kozmetik ve fonksyonel so-nuçlar do¤urabilir. Bu ek durumlar adli t›p uygulamas›n-da yüzde sabit iz aç›s›nuygulamas›n-dan ek de¤erlendirme gerektirir. Olgularda ço¤unlukla etyoloji trafik kazas› veya etkili eylem gibi nedenler oldu¤undan tan›s› ve tedavisi ayr›n-t›l› kay›t alt›na al›nmas› gereken bir durumdur. Tan› öy-kü, fizik muayene (burun s›rt›nda deformite, burun ak-s›nda deviasyon, palpasyonla krepitasyon) ve radyolojik incelemelerle konur (3). Radyolojik olarak direkt burun grafisi çekilerek flüpheli k›r›k hatlar› aran›r. Bu grafilerde sütür hatlar› veya daha önce geçirilmifl fraktür hatlar› ye-ni bir k›r›k hatt› gibi görünebilece¤inden fizik muayene bulgular› ile desteklenmelidir (2,3). Nazal grafinin nazal fraktür de¤erlendirmesinde gerekli olmad›¤› baz› yazar-larca bildirilse de (5), adli nedenlerle çektirilmesi ve de¤er-lendirilmesi gereklidir. Tedavide varsa efllik eden epistak-sis veya septal hematom aç›s›ndan hasta de¤erlendirilir.

Yine efllik eden baflka bir fraktür olmad›¤›na emin olmak için tüm yüzün muayenesi yap›lmal›d›r (7). E¤er efllik eden bir k›r›k hatt› saptanmazsa lokal anestezi alt›nda kapal› redüksiyon genelde tercih edilir (2). Lokal aneste-zi alt›nda k›r›k redüksiyonunu tolere edemeyen hastalar-da ve çocuklarhastalar-da redüksüyon genel anestezi alt›nhastalar-da yap›-labilir (4). Bu çal›flman›n amac› klini¤imizde de¤erlendi-rilen 580 nazal fraktür olgusu ile ilgili demografik verile-ri sunmak ve nazal fraktürlerde güncel adli t›bbi yaklafl›-m› tart›flmakt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

Ocak 2009-Ocak 2010 tarihleri aras›nda klini¤imize maksillofasyal travma ile baflvuran olgulardan nazal frak-tür tan›s› alan ve tedavi edilen hastalar çal›flmaya dahil edildi. Tüm olgular›n medikal kay›tlar› cinsiyet, yafl, et-yoloji aç›s›ndan incelendi. Fraktürler aç›k fraktürler, ka-pal› deplase fraktürler ve kaka-pal› nonpdeplase fraktürler olmak üzere 3 gruba ayr›ld›.

BULGULAR

Bir y›l süresi içinde klini¤imize baflvuran 683 maksillo-fasyal travma olgusundan 580’ inde (%84.9) nazal fraktür tan›s› koyuldu¤u ve tüm olgularda radyolojik görüntüle-me yap›lm›fl oldu¤u saptand›. En küçük hasta 8 ayl›k olup en yafll› hasta 84 yafl›ndayd› Ortalama yafl 28,4 ola-rak tespit edildi. 162 (%27,9) hasta 18 yafl alt› olup, 418 (%71,1) hasta 18 yafl üzerinde idi. Olgular›n 479’u (%82,6) erkek iken 101’i (%17,4) kad›nd›. Olgular›n 216’ s›nda (%37,2) fraktür etkili eylem sonucu oluflmuflken, 122’ sinde (%21) düflme sonucu, 34’ünde (%5,9) araç içi trafik kazas›, 13’ünde (%2,2) araç d›fl› trafik kazas› sonucu, 12’sinde (%2,1) ifl kazas›, 9’unda (%1.6) spor

(3)

yaralanmas›, sonucu oluflmufltu. 174 (%30) olguda ise etyoloji tan›mlanmad›¤›ndan travma etyolojisi saptanamad›.

Fraktür özellikleri aç›s›ndan olgulardan 41’ i (%7,1) aç›k k›r›kken, 539’› (%92.9) kapal› fraktürlerdi. Aç›k k›-r›klar aç›s›ndan yap›lan de¤erlendirmede en s›k 11 olgu (%26.8) ile araç içi trafik kazas› etyolojisi saptand›. 334 (%57,6) hastada deplase nazal fraktür saptan›rken deplase olmayan nazal fraktür say›s› 205 (%35,3) idi. Hem depla-se kapal› fraktürlerde 64 olgu (%31.4) hem non-depladepla-se fraktürlerde 145 olgu (%43.4) ile en s›k etyoloji etkili eylem olarak tespit edildi. 7 (%1.2) hasta fraktür redük-siyonunu kabul etmeyip di¤erleri redükte edildi. 43 (%7.4) hastada genel anestezi alt›nda redüksiyon yap›ld›. Olgular ile veriler toplu halde tablo 1’de sunulmufltur.

TARTIfiMA

Nazal kemi¤in tüm vücutta 3. en s›k k›r›lan kemik ol-du¤u bildirilmektedir (3). Yap›lan çal›flmalarda maksillo-fasiyal travmalarda en s›k nazal fraktürlerin görüldü¤ü bildirilmifltir (8-13). Çal›flmam›zda tüm maksillofasiyal travma olgular›nda nazal fraktür oran› %84.9 olarak tes-pit edilmifl olup yüzde en s›k görülen fraktür olarak lite-ratür ile uyumludur. Yap›lan çal›flmalarda bu oran %30 ila %60 aras›nda de¤iflen oranlarda verilmekte olup çal›fl-mam›zda tespit edilen %84.9 oran› oldukça yüksektir. Çal›flmam›zda tespit edilen ve literatüre göre oldukça yüksek bulunan nazal fraktür oran›n›n ülkemizdeki travma de¤erlendirme basamakland›rmas›n›n farkl›l›¤›n-dan kaynakland›¤› düflünülmektedir. Oran›n oldukça yüksek olmas›nda çal›flman›n yap›ld›¤› merkezin hem adli makamlar aç›s›ndan etkili eylem olgular›n›n s›kl›kla ilk baflvuru merkezi olmas›n›n hem çevre di¤er sa¤l›k ku-rumlar›n›n flüpheli fraktürler aç›s›ndan bafll›ca sevk mer-kezi olmas›n›n etkili olabilece¤ini düflündürmektedir. Nazal fraktürlerin de¤erlendirmesinde ortaya ç›kan bu basamakland›rma farkl›l›¤› etyolojik da¤›l›ma da yans›-maktad›r. Literatürde yap›lan yüz travmalar›na ait bir-çok çal›flmada bafll›ca trafik kazalar›, etkili eylem, düflme ve spor kazalar› etyolojik olarak verilmekle birlikte s›k-l›k aç›s›ndan farkl› oranlar verilmektedir. Montavani ve ark. %28,3, Afolabi ve ark. %57.5 ile trafik kazalar›n› et-yolojide en s›k faktör olarak bildirmekle birlikte (5,14), Erdman ve ark. %36, Fornazieri ve ark. %34 ile en s›k faktör olarak etkili eylemi bildirmifllerdir (10,15).

Çal›fl-mam›zda ise %37 ile en s›k etkili eylem, daha sonra s›ra-s›yla %21 düflme ve %8.1 ile trafik kazalar› etyolojik fak-törler olarak ortaya ç›km›flt›r. Yüz travmalar› ve özelin-de nazal travmalardaki bu etyolojik s›ralama farkl›l›¤› ça-l›flmalar›n yap›ld›¤› ülkelerin farkl›l›¤›ndan kaynaklan-maktad›r. Trafikte alkol k›s›tlamas›, emniyet kemeri ve havayast›klar›n›n yayg›nl›¤› geliflmifl ülkelerde trafik ka-zalar›n›n azalmas› ve oluflan kazalarda yaralanma a¤›rl›-¤›n›n düflüklü¤ü ile sonuçland›¤›ndan etyolojik olarak daha düflük oranlar ortaya ç›karmaktad›r (16). Benzer et-yolojik farkl›l›klar ülkede spor aktivitelerinin yayg›nl›¤›, ifl ve bina güvenli¤i denetimleri ve dönemsel fliddet olay-lar›n›n yaflanma haline göre de¤iflebilmektedir.

Maksillofasiyal travmalar›n genelinin veya tek bafl›na nazal k›r›klar›n de¤erlendirildi¤i çal›flmalarda belirgin bir erkek cinsiyet bask›nl›¤› bulunmaktad›r. Erkek/kad›n oranlar›n› Montavani ve ark. 5.6/1, Fornazieri ve ark. 4/1, Afolabi ve ark. 1.7/1, Alvi ve ark. ise 3/1 olarak bil-dirmifl olup (5,14,15,17), çal›flmam›zda tespit edilen E/K:4.7/1 oran› önceki çal›flmalarla tutarl› bulunmufl-tur. Çal›flmam›zda erkek cinsiyette dar %38.4, düflme %19.4 ve araç içi trafik kazas› %5.2 oranlar›nda görülür-ken s›ralama ayn› olmakla birlikte kad›n cinsiyette etkili eylem %31.6, düflme %28.7 ve araç içi trafik kazas› da %8.9 olarak tespit edilmifltir. Özellikle düflme öyküsü-nün kad›nlarda erkeklere göre daha fazla ç›km›fl olmas› kad›na yönelik fliddetin gizlenmesi noktas›nda dikkat çe-kici olarak de¤erlendirilebilir. Ülkemizde aile içi fliddet ma¤duru kad›nlar›n t›bbi baflvurular›nda öyküyü sakla-mak zorunda kald›klar› bilinmektedir. Kad›n hastalar›n muayenelerinde düflme ya da trafik kazas› gibi yan›lt›c› öykülerin hekimlerin akl›nda olmas›, kad›na yönelik flid-det ve kad›n›n korunmas› aç›s›ndan gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.Benzer bir durum çal›flma-m›zda toplamda di¤er bafll›¤› alt›nda verilen %30 olguda da irdelenmelidir. Bu olgular olay ile ilgili öyküyü ver-mek istemeyen, verilen öykünün travma a¤›rl›¤› ile uyumlu olmamas› nedeniyle adli olgu bildirimi yap›lan ya da kay›tlarda net olarak tan›mlanmayan olgular oldu-¤u tespit edilmifltir. Tüm travma olgular›nda olduoldu-¤u gibi yüz travmalar›nda da kifliler aile içi fliddet, çocuk istisma-r› ve ifl kazalaistisma-r› baflta olmak üzere adli olgu kapsam›na gi-ren ve bildirimi zorunlu durumlar› saklamak isteyebilir. Etyolojinin verilmek istenmedi¤i ya da anlat›lan öykü ile uyumlu olmad›¤› durumlarda adli olgu flüphesi ile bildi-rim yap›lmal›d›r. Bildibildi-rim hem öykü verme noktas›nda

(4)

Resim 1. Lateral nazal grafide nazal fraktür hatt›

Resim 2. Maksillafasyal BT koronal kesitte deplase nazal fraktür hatt›

Resim 3. Maksillofasyal BT aksiyel kesitte deplase, multipl k›r›k hatt›

kiflilerin bask› alt›nda ya da tehdit alt›nda oldu¤u durum-lar› ortaya ç›kararak olas› ma¤dur durumda olan kiflile-rin haklar›n›n korunmas› hem de hekimin adli olgu bil-dirim yükümlülü¤ü çerçevesinde geriye dönük sorufltur-malar›n›n önüne geçmesi aç›s›ndan faydal› olacakt›r.

Nazal fraktür tespit edilen olgular›n k›r›k tipine göre da¤›l›m›n›n incelenmesi sonucu %57.6 ile en s›k kapal› non deplase fraktür izlenirken bunu %35.3 ile kapal› deplase fraktürler ve %7.1 ile aç›k fraktürler izlemekte-dir. K›r›k tipinin etyolojiye göre da¤›l›m›n incelenmesi sonucu aç›k k›r›klarda araç içi trafik kazas› %2.1 ile ilk s›rada iken %1.9 ile düflme ve %1.2 ile etkili eylem s›ras› ortaya ç›kmaktad›r. Aç›k k›r›klar d›fl›nda tüm etyolojik faktörlerin genel toplamda tespit edilen da¤›l›ma ve s›k-l›k s›ras›na paralellik gösterdi¤i saptanm›flt›r. Travma a¤›rl›¤›n›n daha yüksek olmas›n›n beklendi¤i araç içi tra-fik kazalar› ve yüksekten düflme olgular›nda aç›k k›r›k daha s›k ortaya ç›km›flt›r. Adli t›p uygulamas›nda burun k›r›klar›n›n de¤erlendirilmesi aç›s›ndan yap›lan de¤er-lendirmede burun kemi¤inde lineer k›r›k veya uçta kop-ma k›r›¤› 1 puan, burun kemi¤inde parçal› k›r›k/çökme k›r›¤› 2 puan almaktad›r. K›r›¤›n adli t›bbi de¤erlendir-mesindeki bu tan›mlamalar ile klinik tan›mlamalar ara-s›nda ortaya ç›kan farkl›l›klar kafa kar›flt›rabilmektedir. Her ne kadar klinisyenin adli t›p k›lavuzunda tan›mla-nan k›r›k flekillerine paralel tan›mlamalar yapmas› bek-lense de adli t›p k›lavuzlar›n›n da klinik tan›mlamalar› ve uygulamalar› içerecek halde gözden geçirilmesi gerek-ti¤i aç›kt›r.

Nazal fraktürlerin tan› ve tedavisi aç›s›ndan radyolojik görüntülemenin her zaman gerekli olmad›¤› bildirilmek-tedir (5,18,19). Sharp ve ark. yapt›¤› bir çal›flmada radyo-lojik uygulanan ve uygulanmayan hastalar›n %61’inde tedavi aç›s›ndan bir farkl›l›k olmad›¤›n› bildirmifllerdir (20). Bu durum klnik uygulama aç›s›ndan anlaml› görün-se de adli t›bbi aç›dan tan›n›n do¤rulu¤u ve güvenilirli¤i-ni yükseltmek efl zamanl› olarak t›bbi kan›tlar›n› daha net ve geriye dönük gösterilibilir k›lmak için adli olgu-larda radyolojik görüntüleme yap›lmal›d›r. Radyolojik olarak direkt grafi, bilgisayarl› tomografi ve ultrasonog-rafik yöntemler kullan›labilir (21). Çal›flmam›zda tüm olgularda radyolojik görüntüleme yöntemleri kullan›l-m›flt›r (resim 1-3). Yap›lan çal›flmalarda nazal grafinin h›zl› ve ucuz bir yöntem olmakla birlikte yanl›fl pozitif ve negatif sonuçlara yol açabildi¤ini, BT ve USG kulla-n›m›n daha güvenli oldu¤unu bildirilmifltir (6,22).

Sonuç olarak yüz travmalar› ve sonras›nda ortaya ç›-kabilen nazal kemik fraktürlerinde etyolojik de¤erlen-dirme dikkatli yap›lmal›, öykü ve travman›n fliddeti dik-kate al›narak adli nitelikte olabilecek olgular gözden ka-ç›r›lmamal›d›r. Nazal fraktür tan› ve tedavisinde olgu ad-li nitead-likte ise tek bafl›na kad-linik de¤erlendirme ile b›rak›l-mamal›, radyolojik yöntemler tan› kesinli¤i ve belgelen-dirme aç›s›ndan de¤erlenbelgelen-dirmeye eklenmelidir. Nazal kemik fraktürlerinde klinik de¤erlendirmeler ve adli t›p aç›s›ndan ortak bir dil oluflturmak için kulak burun bo-¤az ve adli t›p alanlar› aras›nda ortak çal›flmalar yap›lma-l› ve böylelikle süreçte yaflanabilecek sorunlar›n önüne geçilmelidir.

(5)

KAYNAKLAR

1. Balc› Y, Güzel S, Çetin G. Yeni Türk Ceza Kanunu Çer-çevesinde Düzenlenecek Adli Raporlar ‹çin K›lavuz. Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki ve Cezai So-rumlulu¤u, T›bbi Malpraktis ve Adli Raporlar›n Düzen-lenmesi. ‹Ü Cerrahpafla T›p Fakültesi STED no:48 2006;155-84

2. Topçu ‹, Yorganc›lar E. Nazal fraktür, septum fraktürü ve septum hematomuna yaklafl›m. Türkiye Klinikleri J E.N.T.-Special Topics 2008;1(4):68-76

3. Ondik MP, Lipinski L, Dezfoli S, Fedok FG. The treat-ment of nasal fractures: a changing paradigm. Arch Facial Plast Surg 2009;11(5):296-302

4. Reilly MJ, Davison SP. Open vs closed approach to the na-sal pyramid for fracture reduction. Arch Facial Plast Surg 2007;9(2):82-6

5. Montovani JC, de Campos LM, Gomes MA, de Moraes VR, Ferreira FD, Nogueira EA. Etiology and incidence fa-cial fractures in children and adults. Braz J Otorhinolary-ngol 2006;72(2):235-41

6. Thiede O, Krömer JH, Rudack C, Stoll W, Osada N, Schmäl F. Comparison of ultrasonography and conventio-nal radiography in the diagnosis of nasal fractures. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 2005;131(5):434-9

7. Kucik CJ, Clenney T, Phelan J. Management of acute na-sal fractures. Am Fam Physician 2004;70(7):1315-20 8. Cavalcanti AL, Melo TR. Facial and oral injuries in

Brazi-lian children aged 5-17 years: 5-year review. Eur Arch Pa-ediatr Dent 2008;9(2):102-4

9. Kim MG, Kim BK, Park JL, et al. The use of bioabsorbab-le plate fixation for nasal fractures under local anaesthesia through open lacerations. J Plast Reconstr Aesthet Surg 2008;61(6):696-9

10. Erdmann D, Follmar KE, Debruijn M, et al. A retrospec-tive analysis of facial fracture etiologies. Ann Plast Surg 2008;60(4):398-403

11. Cantrill SV. Facial trauma. In: Rosen P, ed. Emergency Medicine: Concepts in Clinical Practice. Vol 1. 4th ed. St. Louis, Mo: Mosby-Year Book; 1998:459

12. Smith JA. Nasal emergencies and sinusitis. In: Tintinalli JE, Ruiz E, Krome RL, eds. Emergency Medicine: A Com-prehensive Study Guide. 4th ed. New York, NY: McGraw-Hill Publishing; 1996:1087-91

13. Hwang K, You SH, Lee HS. Outcome analysis of sports-related multiple facial fractures. J Craniofac Surg 2009;20(3):825-9

14. Afolabi OA, Alabi BS. Aetilogical profile of nasal trauma in Llorin North Central Nigeria. Nijer J Med 2010;19(4):348-51

15. Fornazieri MA, Yamaguti HY, Moreira JM, Navvarro PL, Heshiki RE, Takemoto LE. Fracture of nasal bones: an epidemiologic analysis. Int Arch Otorhinolaryngol 2008;12(4):498-501

16. Ayg›t C, Top H, Bafl S. 175 yüz k›r›kl› hastan›n retrospek-tif incelenmesi. Cerrahpafla J Med 2004;35:1-8

17. Alvi A, Doherty T, Lewen G. Facial fractures and conco-minant injuries in trauma patients. Laryngoscope 2003;113:102-106

18. Mondin V, Rinaldo A, Ferlito A. Management of nasal bo-ne fractures. Am J Otolaryngol 2005;26:181-185

19. Nigam A, Goni A, Benjamin A, Dasgupta AR. The value of radiographs in the management of the fractured nose. Arch Emerg Med 1993;10:293-7

20. Sharp JF, Denholm S. Routine X-rays in nasal trauma: the influence of audit on clinical practice. J R Soc Med 1994;87:153-4

21. Toygar M, fienol E, Can ‹Ö, Karahatay S, Durmaz A, Tu¤-cu H, Safal› M. Burun kemik k›r›klar›n›n adli t›p aç›s›ndan de¤erlendirilmesi. Türkiye Klinikleri J Foren Med 2007;4:17-22

22. Motomura H, Muraoka M, Tetsuji MY, Ozawa MT, Nase MK. Changes in nasal fresh bone fractures with time on CT scans. Ann Plast Surg 2001;47:620-24

‹letiflim:

Uz.Dr.O¤uzhan Ekizo¤lu Bak›rköy Dr. Sadi Konuk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Adli T›p Birimi, ‹stanbul E-posta: drekizoglu@gmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

2007 y›l›nda çocuk acil ünitesine getirilen 12093 akut gastroenterit olgusu içinde 0-5 yafl grubunda olan ve gaitada rotavirüs antijen testi bak›lan 1767 olgu

[r]

Bronfliolit, 2 yafl alt› çocuklarda görülen bronfliollerin akut inflamasyonu olup, özellikle 3-6 ay aras› çocuklar- da s›k görülür.. Genellikle viral infeksiyonlar

Sonuç olarak, acil redüksiyon ve uzun süreli yük ver- meye karşı korumaya rağmen travmatik kalça çıkığı son- rası peroneal sinir arazı kalıcı olabilmekte ve artroz

1.gruptaki hastalarda ameliyat yaşı arttıkça başarı oranının arttığı saptanmış olup, tek ta- raflı geriletme-kısaltma cerrahisinin, simetrik dış rektus

Övertorneå Haparanda Luleå Arjeplog Pajala Älvsbyn Boden Gällivare Kalix Piteå Arvidsjaur Överkalix Kiruna Jokkmokk..

För femte året i rad ökar antalet rapporterade fall av klamydia i Norrbotten.. Den 25 %-iga ökning av antalet rapporterade klamydiafall, som noterades i Norrbotten mellan 2003

Val av antibiotika vid akut varig mellanöreinfektion bland primärvårdsläkare som förskrev 1-5, 6-30 respektive >30 recept på den indikationen under