• Sonuç bulunamadı

Bir t›p fakültesi e¤itim hastanesinde apikal hipertrofik kardiyomiyopati tan›s› konan olgular›n s›kl›¤›, klinik ve morfolojik özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir t›p fakültesi e¤itim hastanesinde apikal hipertrofik kardiyomiyopati tan›s› konan olgular›n s›kl›¤›, klinik ve morfolojik özellikleri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gelifl tarihi: 02.06.2005 Kabul tarihi: 19.07.2005

Yaz›flma adresi: Dr. Turgay Çelik. Gülhane Askeri T›p Akademisi Kardiyoloji Anabilim Dal›, 06018 Etlik, Ankara. Tel: 0312 - 304 42 68 Faks: 0312 - 304 23 52 e-posta: benturgay@yahoo.com

Bir t›p fakültesi e¤itim hastanesinde apikal hipertrofik kardiyomiyopati

tan›s› konan olgular›n s›kl›¤›, klinik ve morfolojik özellikleri

The prevalence, clinical, and morphological characteristics of cases with

apical hypertrophic cardiomyopathy diagnosed in a training hospital of a medical faculty

Gülhane Askeri T›p Akademisi Kardiyoloji Anabilim Dal›, Ankara

Dr. Hürkan Kurflakl›o¤lu, Dr. Turgay Çelik, Dr. Atila ‹yisoy, Dr. Sedat Köse, Dr. Basri Amasyal›, Dr. Ersoy Ifl›k

Objectives: We evaluated the relative frequency and clin-ical and morphologclin-ical features of apclin-ical hypertrophic car-diomyopathy (HCM) among patients diagnosed as having HCM in our hospital in the last 13 years.

Study design: Among 193 patients whose diagnoses of HCM were made between 1991 and 2004, we reviewed clinical, demographic, electrocardiographic, echocardio-graphic, and angiographic data of 11 patients (5.7%; 3 males, 8 females; mean age 56 years; range 41 to 70 years) who were found to have apical HCM.

Results: The most frequent electrocardiographic finding in patients with apical HCM was giant negative T waves more than 10 mm in depth in the precordial leads (7 patients, 63.6%) followed by voltage criteria for left ventric-ular hypertrophy (6 patients, 54.6%). Echocardiographic examination showed left ventricular apical wall thickness of greater than 15 mm below the papillary muscles in all the patients, and mild mitral (n=2), aortic (n=2), and tri-cuspid (n=2) valve insufficiencies. Most importantly, the typical “ace of spades" configuration of the left ventricle at end-diastole was observed in all the patients during con-trast ventriculography. On coronary angiography, three patients had two-vessel disease, coronary ectasia, and myocardial muscular bridge in the middle segment of the left anterior descending artery, respectively. One patient had microfistulae between the left anterior descending artery and the left ventricle.

Conclusion: Although it is difficult to generalize for the overall population, apical HCM seems to be more frequent in our patient population compared to that of western coun-tries, with clinical, morphological, electrocardiographic, and ventriculographic findings similar to the Japanese type.

Key words: Cardiomyopathy, hypertrophic/epidemiology; coro-nary angiography; echocardiography; electrocardiography.

Amaç: Hastanemizde son 13 y›l içinde hipertrofik kardi-yomiyopati (HKM) tan›s› konan hastalar aras›nda apikal HKM’nin görece s›kl›¤› ve bu hasta grubunun klinik ve morfolojik özellikleri incelendi.

Çal›flma plan›: Çal›flmada, 1991-2004 y›llar› aras›nda HKM tan›s› konan 193 hasta aras›ndan apikal HKM ta-n›s› konan 11 olgunun (%5.7; 3 erkek, 8 kad›n; ort. yafl 56; da¤›l›m 41-70) klinik, demografik, elektrokardiyogra-fik, ekokardiyografik ve anjiyografik verileri geriye dönük olarak incelendi.

Bulgular: Apikal HKM’li hastalarda en s›k rastlanan elektrokardiyografik bulgular prekordiyal derivasyonlarda gözlenen 10 mm’nin üzerinde dev T negatiflikleri (7 has-ta, %63.6) ve sol ventrikül hipertrofisinin voltaj özellikleri (6 hasta, %54.6) idi. Ekokardiyografik incelemede tüm hastalarda papiller adalenin alt›nda kalan sol ventrikül apikal bölgesinde 15 mm’nin üzerinde duvar kal›nlaflma-s› görüldü. Ayr›ca, iki hastada hafif derecede mitral yeter-sizlik, iki hastada hafif derecede aort yetersizli¤i, iki has-tada orta derecede triküspit yetersizli¤i saptand›. En önemli bulgu ise, kontrast ventrikülografide tüm hastalar-da diyastol sonunhastalar-da tipik “maça as›” görüntüsünün izlen-mesi idi. Koroner anjiyografide, bir hastada iki damar has-tal›¤›, bir hastada koroner ektazi, bir hastada ise sol ön inen koroner arterin orta segmentinde miyokardiyal kas band› belirlendi. Bir hastada sol ön inen koroner arter ile sol ventrikül aras›nda mikrofistüller saptand›.

Sonuç: Tüm ülke için genelleme yapmak mümkün olma-sa da, hastalar›m›zda apikal HKM Bat› ülkelerine göre daha s›k görülmektedir. Ayr›ca, hastalar›m›z›n klinik, mor-folojik, elektrokardiyografik ve ventrikülografik bulgular› Japon tipi apikal HKM’yle benzerlik göstermektedir.

(2)

Hipertrofik kardiyomiyopati (HKM), hipertansi-yon ya da aort darl›¤› gibi sol ventrikül hipertrofisine neden olabilecek patolojilerin yoklu¤unda, ciddi mi-yokardiyal hipertrofiyle seyreden, obstrüksiyona ne-den olabilen primer bir miyokard hastal›¤›d›r.[1,2]

Ge-netik bir kalp hastal›¤› olarak kabul edilmektedir. Morfolojik olarak temel bulgusu ise asimetrik duvar kal›nlaflmas› gösteren, ancak geniflleme göstermeyen hipertrofik sol ventriküldür.[3]

Hipertrofik kardiyomiyopatide hipertrofi genel-likle diffüz olmas›na ra¤men, lokalize flekilleri de gözlenebilir.[4]Apikal HKM ilk kez 1976 y›l›nda bir

Japon hastada tan›mlanm›fl[5]ve 1979 y›l›nda da

kli-nik ve morfolojik özelikleri ortaya konmufltur.[6]

Api-kal HKM’de duvar Api-kal›nlaflmas› papiller adalelerin alt›nda, apeks bölgesindedir.[5,6] Ayr›ca, istirahat

elektrokardiyografisinde (EKG) prekordiyal derivas-yonlarda dev negatif T dalgalar›, sol ventrikülografi-de ise diyastol sonunda tipik “maça as›” görüntüsü izlenir.[5,6]

Apikal HKM Japonya’daki tüm hipertrofik kardi-yomiyopatilerin yaklafl›k %25’ini oluflturmaktad›r. Ancak, Japonya d›fl›ndaki görülme s›kl›¤›n›n %1-2 oldu¤u tahmin edilmektedir.[7,8]

Ülkemizde apikal HKM’nin s›kl›¤› ve klinik özellikleri hakk›nda ayr›n-t›l› bilgi bulunmamaktad›r.

Bu çal›flmada, hastanemize son 13 y›l içinde bafl-vuran HKM’li olgular›n kay›tlar› incelenerek, bu hasta grubunda apikal HKM’nin görece s›kl›¤› ve kli-nik, morfolojik özellikleri araflt›r›ld›.

HASTALAR VE YÖNTEMLER

Hastalar. Bu kesitsel çal›flmada hemodinami la-boratuvar›m›zda 1991-2004 y›llar› aras›nda ventrikü-lografi yap›lan 27.835 olgunun kay›tlar›na bak›ld›. Bu süre içinde 193 hastaya (118 erkek, 75 kad›n; ort. yafl 54±6) HKM tan›s› kondu¤u belirlendi. Bu olgu-lar›n klinik bilgileri, EKG’leri, ikiboyutlu ekokardi-yografileri ve ventrikülografileri incelendi¤inde 11 hastada (%5.7; 3 erkek, 8 kad›n; ort. yafl 56±9; da¤›-l›m 41-70) tan›n›n apikal HKM oldu¤u görüldü. Di-¤er tan›lar 177’sinde (%91.7) asimetrik septal hipert-rofi, beflinde ise midventriküler obstruksiyon (%2.6) idi. Apikal HKM’li olgular›n klinik, demografik, elektrokardiyografik, ekokardiyografik ve anjiyogra-fik verileri de¤erlendirildi.

Ekokardiyografi. ‹kiboyutlu ekokardiyografi ve Doppler inceleme 2.5 Mhz transdüser ile (Hewlett Packard, Sonos 1000 ve 2000, Massachusetts, ABD) yap›ld›. Hipertrofik kardiyomiyopati tan›s›, sol vent-rikülde, hipertrofi yapabilecek baflka nedenlerin

yok-lu¤unda hipertrofi görülmesi (duvar kal›nl›¤› >15 mm) ve geniflleme olmamas› ile kondu.[9] Apikal

HKM’nin ekokardiyografik tan›s› ise, apikal 4 oda görüntülerde papiller adalelerin alt›nda sol ventrikül apeksinde kal›nlaflma gözlenmesiyle kondu.[10]

Elektrokardiyografi. Tüm hastalar›n 12 derivas-yonlu istirahat EKG’leri al›nd› (Hewlett Packard M 1700 A, Houston, ABD). Bu EKG’lerde prekordiyal derivasyonlarda dev negatif T dalgalar›n›n (>10 mm), sol ventrikül hipertrofisinin voltaj özellikleri-nin (Cornell indeksi ile), anormal Q dalgalar›n›n ve sol atriyal büyüme bulgular›n›n varl›¤› de¤erlendiril-di.

Sol kalp kateterizasyonu ve koroner anjiyografi. Koroner anjiyografi ve sol ventrikülografi sa¤ femo-ral arterden Judkins yöntemi ile standard teknikler kullan›larak gerçeklefltirildi. Sol ventrikülografi 30 derece sa¤ anterior oblik ve 45 derece sol anterior ob-lik pozisyonlarda, ortalama 30-45 ml (saniyede yak-lafl›k 10-15 ml) kontrast madde ile ve kateter uygun pozisyonda iken yap›ld›. Apikal HKM tan›s› 30 dere-ce sa¤ anterior oblik pozisyonlarda yap›lan ventrikü-lografide sol ventrikül apeksinde hipertrofi ve buna ba¤l› “maça as›” görüntüsüyle kondu. Ayr›ca, sol ventrikül içinde bas›nç gradiyentlerine bak›ld›, sol ventrikül diyastol sonu bas›nçlar› hesapland›, bölge-sel duvar hareket bozuklu¤u ile mitral yetersizlik de-¤erlendirildi.

BULGULAR

Klinik özellikler. En s›k görülen semptom nefes darl›¤› idi (6 hasta, %54.6). Ayr›ca, gö¤üs a¤r›s›, çar-p›nt› ve çabuk yorulma da s›k görülen semptomlar aras›ndayd› (Tablo 1). Hastalar›n hiçbirinde sol vent-rikül hipertrofisine neden oldu¤u bilinen hastal›klar yoktu. Apikal HKM’ye efllik eden hastal›klar ise kro-nik t›kay›c› akci¤er hastal›¤› (2 hasta), peptik ülser (1 hasta), troid nodülü (1 hasta), diyabetes mellitus (2 hasta), anemi (1 hasta) ve akci¤er adenokarsinomu (1 hasta) idi.

Elektrokardiyografi. Apikal HKM’li yedi hasta-da (%63.6) prekordiyal derivasyonlarhasta-da 10 mm’den fazla derin dev negatif T dalgalar›, alt›s›nda (%54.6) sol ventrikül hipertrofisinin voltaj özellikleri, dör-dünde anormal Q dalgalar› (%36.4), dördör-dünde sol at-riyal büyüme bulgusu saptand›.

(3)

hasta-fiekil 1. Apikal hipertrofik kardiyomiyopatili bir hastada sa¤ an-terior oblik pozisyonda yap›lan sol ventrikülografide diyastol sonunda tipik “maça as›” görünümü.

da hafif derecede mitral yetersizlik, iki hastada hafif derecede aort yetersizli¤i, iki hastada orta derecede triküspit yetersizli¤i belirlendi.

Sol kalp katerizasyonu ve koroner anjiyografi. Tüm hastalarda, 30 derece sa¤ anterior oblik pozis-yonda yap›lan sol ventrikülografide diyastol sonunda tipik “maça as›” görüntüsü izlendi (fiekil 1). Bir has-ta d›fl›nda tüm hashas-talarda sol ventrikül bölgesel duvar hareketleri normal olarak de¤erlendirildi. ‹ki hastada (%18.2) hafif derecede mitral yetersizlik gözlendi. Sol ventrikül diyastol sonu bas›nc›, duvar hareket bo-zuklu¤u olan bir hasta d›fl›nda bütün hastalarda nor-mal (<12 mmHg) bulundu. Koroner anjiyografide, bir hastada iki damar hastal›¤›, bir hastada koroner ektazi, bir hastada ise sol ön inen koroner arterin

or-ta segmentinde, sistolde lümeni %70 daralor-tan miyo-kardiyal kas band› belirlendi. Efllik eden koroner anomaliler incelendi¤inde, sadece bir hastada sol ön inen koroner arter ile sol ventrikül aras›nda mikrofis-tüller saptand›.

TARTIfiMA

Bu çal›flmada 13 y›ll›k bir süre içinde hastanemi-ze baflvuran ve apikal HKM tan›s› konan olgular›n tüm HKM olgular› içindeki göreceli s›kl›¤›n› ve bu hastalar›n temel demografik, klinik, elektrokardiyog-rafik, ekokardiyografik ve ventrikülografik özellikle-rini inceledik. Hipertrofik kardiyomiyopatili olgular içinde apikal HKM’li olgular›n oran›n›n Bat› ülkele-rinden daha fazla oldu¤unu (%5.7); klinik, ekokardi-yografik ve ventrikülografik bulgular›n Japon tipine oldukça benzedi¤ini; ancak, hem bat› ülkeleri hem de Japonya’daki durumun tersine, apikal HKM’nin ka-d›nlarda daha s›k görüldü¤ünü (%72.3) gözledik.

Temel demografik ve klinik özellikler. Apikal HKM, ilk kez Japonya’da, sol ventrikül apeksi ile s›-n›rl› hipertrofi fleklinde görülen ve t›kay›c› olmayan HKM tipi olarak tan›mlanm›flt›r.[5,6]Apikal HKM’nin

görülme oran› Japonya’da %13-25 aras›nda bildiril-mesine ra¤men,[6]

bu oran Japonya d›fl›ndaki ülkeler-de %1-2’dir.[10]Kore’de yap›lan küçük çapl› bir

göz-lemsel çal›flmada, apikal HKM’nin tüm HKM’nin %33’ünü oluflturdu¤u bildirilmifltir. Çal›flmam›zda, %5.7 olarak bulunan apikal HKM oran› ülkemizdeki apikal HKM s›kl›¤›n› tam olarak yans›tmamas›na ra¤men, apikal HKM’nin ülkemizde Bat› toplumlar›-na göre göreceli olarak daha s›k görüldü¤ünü düflün-dürmektedir.

Tablo 1. Hastalar›n temel demografik ve klinik özellikleri

No Yafl Cinsiyet Semptom* Fizik muayene Efllik eden hastal›k

1 55 Erkek Nefes darl›¤› (s›n›f II) Her iki akci¤erde orta-bazal ronküsler, Kronik t›kay›c› akci¤er

mezokardiyak 2/6 sistolik üfürüm hastal›¤›

2 40 Kad›n Nefes darl›¤› (s›n›f II), çarp›nt› Aortik, apikal 1/6 sistolik üfürüm Troid nodülü

3 41 Kad›n Nefes darl›¤› Normal Yok

4 70 Kad›n Gö¤üs a¤r›s› (tipik, s›n›f III) Aortik 2/6 sistolik üfürüm Diyabetes mellitus,

Her iki akci¤erde bazalde ince raller hiperlipidemi

5 54 Erkek Gö¤üs a¤r›s› (tipik, s›n›f II) Normal Yok

6 67 Kad›n Çabuk yorulma, halsizlik Mezokardiyak 2/6 sistolik üfürüm, Kronik t›kay›c› akci¤er

obezite hastal›¤›, obezite

7 65 Kad›n Nefes darl›¤›, gö¤üs a¤r›s› (s›n›f II) Apikal, aortik 1/6 sistolik üfürüm Peptik ülser

8 50 Kad›n Gö¤üs a¤r›s› (atipik) Sternum solunda 1/4 diyastolik Diyabetes mellitus

üfürüm

9 47 Kad›n Nefes darl›¤› (s›n›f II), çarp›nt› Normal Yok

10 57 Kad›n Halsizlik, bafl dönmesi Konjunktivalar soluk Anemi

11 64 Erkek Nefes darl›¤› Aortik 1/6 sistolik üfürüm Akci¤er adenokarsinomu

Sol akci¤er bazalde kaba raller

(4)

Japonya ve Japonya d›fl›nda görülen apikal HKM’de erkeklerin bu hastal›¤a daha s›k tutuldu¤u, olgular›n ço¤unun asemptomatik oldu¤u ve uzun dö-nemli prognozun iyi oldu¤u gösterilmifltir. Olgular›-m›z›n ise büyük bir k›sm› (%72.3) kad›nd›. Yafl orta-lamas› (56±9) aç›s›ndan Japon tipine benzerlik görül-dü. Olgular›n büyük k›sm›nda ana semptom nefes darl›¤› idi. Japon tipinde semptomlar olmamas›na ra¤-men Bat› tipinde daha s›k semptom gözlenmekte-dir.[3,4]Bu yönüyle, hastalar›m›z Bat› tipine

benzemek-teydi. Ayr›ca, Japon tipinde apikal HKM’ye genellik-le hafif sistemik hipertansiyon efllik etmesine ra¤men, olgular›m›z›n hiçbirinde hipertansiyon yoktu.[6]

Elektrokardiyografi. Dev negatif T dalgas› lateral prekordiyal derivasyonlarda 10 mm’den derin T dal-ga inversiyonu olarak tan›mlanmaktad›r. Dev nedal-gatif T dalgas› Japon tipi apikal HKM’nin en s›k ve önem-li özelönem-liklerinden biri olmas›na ra¤men, Japonya d›-fl›ndan bildirilen olgular›n ço¤unda bu elektrokardi-yografik bulgu yoktur.[7,11,12]Sadece apikal

hipertrofi-nin varl›¤› de¤il, hipertrofihipertrofi-nin derecesi ve bölgesi de dev negatif T dalgalar›n›n oluflumunda rol oynamak-tad›r.[13]

Olgular›m›z›n da, Japon tipi apikal HKM’ye benzer flekilde, büyük bir k›sm›nda (%63.6) dev ne-gatif T dalgas› gözlendi. Ayr›ca, apikal HKM’li olgu-larda bütün HKM’lerde oldu¤u gibi sol atriyal genifl-leme, repolarizasyon bozukluklar›, patolojik Q dal-galar› (özellikle inferolateral derivasyonlarda) ve sol ventrikül hipertrofisi bulgular› görülebilir.[14] Apikal

HKM’li hastalar›n %54.6’s›nda sol ventrikül hipert-rofisi, %36.4’ünde anormal Q dalgalar›, %36.4’ünde sol atriyal büyüme bulgusuna rastland›.

Ekokardiyografi. ‹kiboyutlu ekokardiyografide nedeni aç›klanamayan 15 mm’den büyük sol ventri-kül duvar kal›nlaflmas› HKM tan›s› için yeterlidir.[9]

Apikal HKM’de ise sol ventrikül duvar kal›nlaflmas› papiller adalelerin alt›nda, sol ventrikül apeksindedir ve en iyi bir flekilde apikal 4 boflluk görüntülerde de-¤erlendirilir.[10]Japon tipinin “saf ya da orijinal”

api-kal HKM oldu¤u ve hipertrofinin sol ventrikül apek-siyle s›n›rl› oldu¤u; Bat› ülkelerinde gözlenen olgu-larda ise “kar›fl›k” tip oldu¤u ve hipertrofinin sadece apikal segmentte de¤il distal/bazal septumda da göz-lendi¤i bildirilmifltir.[8] Olgular›m›z›n tümünde

hi-pertrofi, Japon tipine benzerlik göstererek sol ventri-kül apeksinde idi.

Kalp kateterizasyonu ve koroner anjiyografi. Sol ventrikülografide diyastol sonunda tipik “maça as›” görüntüsü, dev negatif T dalgalar› ile birlefltirildi¤in-de apikal HKM tan›s›n› koydurmaktad›r. Chikamori ve ark.[15]

sol ventrikülografi bulgular›na dayanarak

apikal HKM’yi, “maça as›” görünümlü Japon tipine ve “maça as›” görünümlü olmayan Bat› tipine ay›r-m›fllard›r. Bu yazarlara göre “maça as›” görünümlü olgularda sadece apikal hipertrofi görülürken, Bat› ti-pi ya da “maça as›” görünümlü olmayan olgularda ise özellikle apikal bölgeyi içine alan distal asimetrik hi-pertrofi görülmektedir. Koga ve ark.[16] “maça as›”

görünümü olmayan olgular›n HKM’nin genifl yelpa-zesinin bir parças› oldu¤unu ileri sürmüfllerdir. Olgu-lar›m›z›n hepsinde tipik “maça as›” görünümü vard› ve bu aç›dan Japon tipine oldukça benzemekteydi. Ülkemizden bildirilen bir olguda da ayn› bulgu bildi-rilmifltir.[17]Hastalar›n hiçbirinde sol ventrikül içinde

sistolik gradiyent yoktu. ‹ki damar hastal›¤› ve bölge-sel duvar hareket bozuklu¤u olan bir hasta d›fl›nda tüm hastalarda sol ventrikül diyastol sonu bas›nçlar› 12 mmHg’den küçüktü. ‹lginç olarak bir hastada sol inen koroner arterde miyokardiyal kas band› görüldü. Bu bulgunun Japon tipi apikal HKM’li sadece bir ol-guda bildirildi¤ini gözledik.[18]

Genetik, ›rksal ve hatta çevresel faktörler apikal HKM’nin fenotipik varyasyonlar›ndan sorumlu ola-bilir[7]

ve bu nedenle apikal HKM s›kl›¤› ülkeden ül-keye farkl›l›k gösterebilir. Sonuç olarak, ülkemizde apikal HKM’nin Bat› ülkelerine göre daha s›k görül-dü¤ünü; klinik, elektrokardiyografik ve ventrikülog-rafik özelliklerinin Japon tipine oldukça benzerlik gösterdi¤ini söyleyebiliriz. Tüm ülkeyi kapsayacak büyük çapl›, çok merkezli çal›flmalar bu durumu da-ha iyi ortaya koyacakt›r.

Çal›flman›n s›n›rl›l›klar›. Bu çal›flma sadece has-tanemize baflvuran hastalarla yap›ld›¤›ndan HKM’li ve apikal HKM’li olgular hakk›nda kesin bir genelle-me yap›lmas› oldukça zordur. Apikal HKM’nin mor-folojik tan›m›nda ve kullan›lan tan› yöntemlerinde henüz tam bir fikir birli¤i sa¤lanamamas› da kar›fl›k-l›¤a neden olmaktad›r. Di¤er bir k›s›tl›l›k da genetik çal›flman›n yap›lamamas›d›r. Bununla birlikte, HKM heterojen klinik ve morfolojik bulgular› olan ailesel bir hastal›k olmas›na ra¤men, apikal HKM’de ailevi geçifl çok s›k de¤ildir ve bu olgularda moleküler ge-netik çal›flma oldukça zordur.

KAYNAKLAR

1. Maron BJ, McKenna WJ, Danielson GK, Kappenberger LJ, Kuhn HJ, Seidman CE, et al. A report of the American College of Cardiology Foundation Task Force on Clinical Expert Consensus Documents and the European Society of Cardiology Committee for Practice Guidelines. Eur Heart J 2003; 24:1965-91.

(5)

of clinical manifestations, pathophysiology, and therapy (2). N Engl J Med 1987;316:844-52.

3. Maron BJ. Hypertrophic cardiomyopathy. Lancet 1997;350:127-33.

4. Maron BJ. Hypertrophic cardiomyopathy: a systemat-ic review. JAMA 2002;287:1308-20.

5. Sakamoto T, Tei C, Murayama M, Ichiyasu H, Hada Y. Giant T wave inversion as a manifestation of asym-metrical apical hypertrophy (AAH) of the left ventri-cle. Echocardiographic and ultrasono-cardiotomo-graphic study. Jpn Heart J 1976;17:611-29.

6. Yamaguchi H, Ishimura T, Nishiyama S, Nagasaki F, Nakanishi S, Takatsu F, et al. Hypertrophic nonob-structive cardiomyopathy with giant negative T waves (apical hypertrophy): ventriculographic and echocar-diographic features in 30 patients. Am J Cardiol 1979; 44:401-12.

7. Louie EK, Maron BJ. Apical hypertrophic cardiomy-opathy: clinical and two-dimensional echocardio-graphic assessment. Ann Intern Med 1987;106:663-70. 8. Maron BJ. Apical hypertrophic cardiomyopathy: the

continuing saga. J Am Coll Cardiol 1990;15:91-3. 9. Maron BJ, Gottdiener JS, Epstein SE. Patterns and

sig-nificance of distribution of left ventricular hypertrophy in hypertrophic cardiomyopathy. A wide angle, two dimensional echocardiographic study of 125 patients. Am J Cardiol 1981;48:418-28.

10. Klues HG, Schiffers A, Maron BJ. Phenotypic spec-trum and patterns of left ventricular hypertrophy in hypertrophic cardiomyopathy: morphologic observa-tions and significance as assessed by two-dimensional echocardiography in 600 patients. J Am Coll Cardiol 1995;26:1699-708.

11. Maron BJ, Bonow RO, Seshagiri TN, Roberts WC, Epstein SE. Hypertrophic cardiomyopathy with

ven-tricular septal hypertrophy localized to the apical region of the left ventricle (apical hypertrophic car-diomyopathy). Am J Cardiol 1982;49:1838-48. 12. Keren G, Belhassen B, Sherez J, Miller HI, Megidish

R, Berenfeld D, et al. Apical hypertrophic cardiomy-opathy: evaluation by noninvasive and invasive tech-niques in 23 patients. Circulation 1985;71:45-56. 13. Suzuki J, Shimamoto R, Nishikawa J, Yamazaki T,

Tsuji T, Nakamura F, et al. Morphological onset and early diagnosis in apical hypertrophic cardiomyopathy: a long term analysis with nuclear magnetic resonance imaging. J Am Coll Cardiol 1999;33:146-51.

14. Fananapazir L, Tracy CM, Leon MB, Winkler JB, Cannon RO 3rd, Bonow RO, et al. Electrophysiologic abnormalities in patients with hypertrophic cardiomy-opathy. A consecutive analysis in 155 patients. Circulation 1989;80:1259-68.

15. Chikamori T, Doi YL, Akizawa M, Yonezawa Y, Ozawa T, McKenna WJ. Comparison of clinical, mor-phological, and prognostic features in hypertrophic cardiomyopathy between Japanese and western patients. Clin Cardiol 1992;15:833-7.

16. Koga Y, Takahashi H, Ifuku M, Itaya M, Adachi K, Toshima H. Hypertrophic cardiomyopathy with ven-tricular septal hypertrophy localized to the apical region of the left ventricle (apical ASH). J Cardiogr 1984;14:301-10. [Abstract]

17. Meric M, Arslandag M, Yazici M, Sagkan O. Hypertrophic cardiomyopathy: a case of symptomatic Japanese type apical hypertrophic cardiomyopathy. Echocardiography 2004;21:537-40.

Referanslar

Benzer Belgeler

Elli alt› yafl›nda erkek hasta, 8 gün önce kar›n a¤r›s›, bulant› kusma flikayeti ile baflka bir merkez- de akut bat›n tan›s› ile opere edilip apandektomi

Hastanemiz Çocuk Klini¤inde Ocak 1997-Aral›k 2003 tarihle- ri aras›nda yat›r›larak izlenen, yafllar› ortalama 4.67 olan 367 zehirlenme olgusu retrospektif

Bu çal›flmada, 2001- 2004 y›llar› aras›nda SSK Süreyyapafla Gö¤üs Kalp ve Damar Hastal›klar› E¤itim Hastanesinde tedavi edilen 95 tüberküloz plörezi olgusunun

Bronfliolit, 2 yafl alt› çocuklarda görülen bronfliollerin akut inflamasyonu olup, özellikle 3-6 ay aras› çocuklar- da s›k görülür.. Genellikle viral infeksiyonlar

Biz de inflamasyon anemisi tespit etti¤imiz olgular›n ilk he- moglobin de¤erleri ile kontrole geldiklerindeki hemog- lobin de¤erleri aras›nda anlaml› miktarda art›fl tespit

Biz bu çal›flmam›zda Aral›k 2001-Temmuz 2002 tarihleri aras›nda klini¤imizde interne edilip endoskopi uygulanm›fl, 118 üst G‹S kanamal› hastam›z›n tan›sal ve

2’si düflük do¤um a¤›rl›kl› olan 11 term olgunun 7’sinde MRG patolojik olup, 5 olguda PVL, 1 olguda korpus kallozum hipoplazisi ve 1 olguda da ventriküler sistemde

Histopatolojik olarak tan› konulan 48 sarkoidoz olgusu, klinik ve radyolojik bulgular, tan› yöntemleri, uygulanan tedavi ve tedaviye yan›t aç›s›ndan de¤erlendirildi..