• Sonuç bulunamadı

Tedarik zinciri yönetiminin KOBİ`lerde işletme performansı üzerine etkileri ve bir örnek uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tedarik zinciri yönetiminin KOBİ`lerde işletme performansı üzerine etkileri ve bir örnek uygulama"

Copied!
243
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANA BİLİM DALI YÖNETİM VE ORGANİZASYON BİLİM DALI

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN KOBİLERDE

İŞLETME PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİLERİ

VE BİR ÖRNEK UYGULAMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman Doç.Dr. H. Serdar ÖGE

Hazırlayan Muhammet ŞEN

(2)
(3)

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akade-mik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Muhammet ŞEN T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü

(4)

iv

(5)

Adı Soyadı Muhammet ŞEN

Numarası 074227011006

Ana Bilim /

Bilim Dalı İşletme / Yönetim ve Organizasyon

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Yrd.Doç.Dr. H. Serdar ÖGE

Ö ğ r e n c in in Tezin Adı

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN KOBİLERDE İŞLETME PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİLERİ VE BİR ÖRNEK UYGULAMA

ÖZET

İşletmeler, yaşamlarını sürdürebilmek, uzun vadede şirketin değerini mak-simize etmek ve ortakların servetlerini artırmak amacıyla kıt olan sermayeyi ve kullanılacak stratejileri etkin bir şekilde yönetmek zorundadırlar. Bu bağ-lamda işletmenin amaçları doğrultusunda verimli ve etkin yönetilmeyen teda-rik zinciri, isletmelerde başarısızlık durumları ortaya çıkararak isletmeleri ifla-sa kadar sürükleyen bir süreç içerisine sürükleyebilirler.

İşletmelerin maliyetlerine, dolayısıyla performanslarına etki eden ve reka-bet gücünü arttıran tedarik zincirinin, etkin ve verimli bir şekilde yönetilme-mesi isletmelerde rekabet ve performans noktasında başarısızlığın da temelini oluşturmaktadır. Bu araştırmada, günümüzde giderek artan önemi dolayısıyla tedarik zinciri yönetiminin etkisi incelenmiş ve bir işletmenin tedarik zinciri yönetiminin yeniden modellenmesi yapılarak, örnek olay çalışması yöntemi ile işletmenin maliyet performansı üzerine etkisi analiz edilmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kobi (Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme), Tedarik Zinciri, Bilişim Teknolojileri

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü

(6)

vi

Adı Soyadı Muhammet ŞEN

Numarası 074227011006

Ana Bilim /

Bilim Dalı İşletme / Yönetim ve Organizasyon

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç.Dr. H. Serdar ÖGE

Ö ğ r e n c in in Tezin İngilizce Adı

EFFECTS OF SUPPLY CHAIN MANAGEMENT ON THE PERFORMANCE OF ENTERPRISES IN THE SME AND A UNİFORM APPLİCATİON

SUMMARY

Business enterprises have to manage their little capital and strategies effectively to carry on the business, boost income in long turn and maximize income of the partners. It seems that ineffective and improper supply chain unrelated to the goals of a business enterprise might cause solemn problems such as failure and bankrupt.

The supply chain increases the competition power and influences on the companies performance which is depend on the costs of the company; if the management of the supply chain are not active and productive it forms the basic failure of the competition and performance of the enterprises. This research investigated the influence of the supply chain management because

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü

(7)

ÖNSÖZ

Bu çalışmayı lisans eğitimimin ardından çalışmaya başladığım ve Kobi olarak sınıflandırılan özel sektördeki bir firmada gözlemlediğim eksiklikler neticesinde hazırlamaya karar vererek yine aynı şirkette edindiğim tecrübe ve yüksek lisans eğitimim sırasında elde ettiğim bilgilerden faydalanarak hazırladım.

Tez hazırlama süreci içerisinde çalışmalarıma yardımcı olan, des-teğini ve yardımlarını esirgemeyen değerli hocam ve danışmanım Doç. Dr. Serdar ÖĞE’ye, hem lisans hem de yüksek lisans eğitimimin ders aşamalarındaki katkılarından dolayı Sayın hocam Prof. Dr. M. Şerif ŞİMŞEK’e, araştırmamın sürdürülmesi ve hazırlanması aşama-sındaki görüşlerini aldığım değerli hocam Doç. Dr. Muammer ZERENLER’e, araştırmam için ihtiyaç duyduğum verilerin toplanma-sı aşamatoplanma-sında bilgilerine başvurduğum tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşların çalışanlarına ve hayatımın her aşamasında yanımda olup, her konuda olduğu gibi bu konuda da desteklerini esirgemeyerek beni destekleyen aileme, eşime, kızım Berra’ya ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(8)
(9)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... iii

YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... iv

ÖZET... v

SUMMARY ... vi

ÖNSÖZ... vii

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ... xiii

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM KOBİ VE KOBİ’LERİN PROBLEMLERİ 1.1. KOBİ’NİN TANIMI ... 5

1.2. KOBİ’LERİN EKONOMİK VE TOPLUMSAL KALKINMADA ÖNEMİ... 6

1.2.1. Ekonomiye Dinamizm Kazandırması ... 7

1.2.2. İstihdam Sağlama ve Yeni İş İmkanı Yaratma ... 8

1.2.3. Esneklik ve Yenilikleri Teşvik Etme ... 9

1.2.4. Bölgesel Kalkınmayı Hızlandırma ... 10

1.3. KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ YERİ ... 12

1.4. KOBİ’LERİN MEVCUT SORUNLARI... 17

1.4.1. Yönetim Sorunları... 17

1.4.2. Üretim ve Hammadde Sorunları... 18

1.4.3. Personel ve Eğitim Sorunları ... 20

1.4.4. Teknoloji Sorunları ... 20

1.4.5. Pazarlama Sorunları ... 22

1.4.6. Finansman Sorunları ... 23

1.5. KOBİ’LERİN ÜRETİM YÖNETİMİ İLE İLGİLİ SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE SAĞLANAN DESTEKLER... 24

1.5.1. Tedarik Konusunda Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 24

1.5.1.1. Tedarik Sorununa Yönelik Sağlanan Destekler ... 26

1.5.2. Üretim Sürecinde KOBİ’lerin Teknoloji Açısından Yaşadığı Sorunlar ... 26

1.5.2.1. KOBİ’lere Teknoloji Konusunda Sağlanan Destekler ... 27

1.5.3. Standardizasyon Konusunda KOBİ’lerin Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri ... 28

1.5.3.1. Standardizasyon Konusunda KOBİ’lere Sağlanan Destekler ... 28

1.5.4. Üretim Maliyetleri Konusunda Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri... 29

(10)

x

1.5.5. KOBİ’lerin Araştırma ve Geliştirme İle İlgili Sorunları ve Çözüm

Önerileri ... 31

1.5.5.1. Araştırma Geliştirme Konusunda KOBİ’lere Sağlanan Destekler ... 33

İKİNCİ BÖLÜM TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ 2.1. TEDARİK ZİNCİRİ KAVRAMI ... 35

2.1.1. Tedarik Zinciri Tanımı ... 35

2.1.2. Tedarik Zincirinin Yapısı ... 38

2.1.3. Tedarik Zinciri Süreçleri ... 40

2.1.4. Tedarik Zinciri Üyeleri... 42

2.1.5. Tedarik Zinciri Faaliyetleri... 43

2.1.5.1. Üretim Faaliyetleri ... 43 2.1.5.2. Envanter ... 43 2.1.5.3. Sipariş Yönetimi ... 46 2.1.5.4. Dağıtım ... 47 2.1.5.5. Depolama ... 49 2.1.5.6. Yerleşim Şekli ... 50 2.1.5.7. Nakliye ... 50 2.1.5.8. Bilgi Teknolojisi ... 52

2.2. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE KAPSAMI ... 56

2.2.1. Tedarik Zinciri Yönetimi Tanımı ... 57

2.2.2. Tedarik Zinciri Yönetimi İlkeleri ... 58

2.2.3. Tedarik Zinciri Yönetiminin Amaçları ... 60

2.2.4. Tedarik Zinciri Yönetiminin İşletmelere Yararları ... 61

2.2.5. Tedarik Zinciri Yönetiminin Tarihsel Gelişimi ... 62

2.2.6. Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik İlişkisi ... 64

2.2.7. Tedarik Zinciri Yönetiminde İşletme Süreçleri ... 66

2.2.7.1. Müşteri İlişkileri Yönetimi... 66

2.2.7.2. Müşteri Hizmetleri Yönetimi ... 66

2.2.7.3. Talep Yönetimi ... 67

(11)

2.3.1. Tedarik Zinciri Yönetimi ve E-Ticaret ... 81

2.3.2. Tedarik Zinciri Yönetiminde Elektronik Veri Değişimi ... 82

2.3.3. E-Tedarik ve E-Tedarik Zinciri Yönetimi ... 85

2.3.4. Geleneksel Tedarik Zinciri ve E-Tedarik Zinciri Karşılaştırması... 87

2.4. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE DIŞ KAYNAK KULLANIMI ... 88

2.4.1. İşletmelerde Dış Kaynak Kullanımı ... 88

2.4.2. Tedarik Zinciri Yönetiminde Dış Kaynak Kullanımı ... 90

2.4.2.1. Tedarik Zinciri Yönetiminde Üçüncü Parti Lojistik ... 92

2.4.2.1.1. Üçüncü Parti Lojistiğin Gelişimi ... 93

2.4.2.1.2. Üçüncü Parti Lojistik Hizmetleri... 95

2.4.2.2. Tedarik Zinciri Yönetiminde Dördüncü Parti Lojistik... 95

2.5. KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ... 97

2.5.1. Küreselleşme ve Tedarik Zinciri Yönetimi ... 98

2.5.2. Küresel Tedarik Zinciri Yönetiminin Unsurları... 100

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN TEDARİK ZİNCİRİ PERFORMANSI VE İŞLETME PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ 3.1. PERFORMANS KAVRAMI VE KAPSAMI... 103

3.2. İŞLETMELERDE PERFORMANS ÖLÇÜMÜ ... 108

3.2.1. İşletmelerde Performans Göstergeleri... 112

3.2.2. Performans Ölçümünün Amaçları ... 114

3.3. İŞLETMELERDE PERFORMANS YÖNETİMİ ... 115

3.3.1. Performans Yönetiminin Gelişimi... 117

3.3.2. Performans Yönetiminin Amaçları ve Yararları ... 121

3.4. BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ, TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE İŞLETME PERFORMANSI ... 125

3.4.1. Bilişim Teknolojilerinin İşletme Performansı Üzerine Etkileri... 125

3.4.2. Bilişim Teknolojilerinin Tedarik Zinciri Performansı Üzerine Etkileri ... 128

3.4.3. Tedarik Zinciri Yönetiminin İşletme Performansına Etkisi ... 133

3.5. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ALANINDAKİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ...137

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNİN İŞLETME PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ: ÖRNEK BİR UYGULAMA 4.1. ARAŞTIRMANIN AMACI VE KISITLARI ... 143

4.1.1. Araştırmanın Amacı, Kapsamı ve Önemi ... 143

4.1.2. Araştırmanın Kısıtları... 146

4.1.3. Araştırma Planı... 148

(12)

xii

4.2.1. Sosyal Bilimlerde Kullanılan Araştırma Yöntemleri ... 151

4.2.2. Olay Çalışması Yöntemi... 152

4.2.2.1. Olay Çalışması Türleri... 152

4.2.2.2. Olay Çalışmasının Aşamaları ... 153

4.2.2.3. Araştırma Yöntemi Olarak Olay Çalışması ... 154

4.3. ARAŞTIRMA BULGULARI ... 155

4.3.1. İşletme Hakkında Genel Bilgiler ... 155

4.3.2. İşletmenin Mevcut Planlama Yapısı ... 156

4.3.3. Yeni Modelde Kullanılan Araç, Model ve Karşılaştırmalar ... 156

4.3.3.1. SAP APO (Advanced Planning and Optimization) ... 157

4.3.3.2. Talep Planlaması ... 160

4.3.3.3. Tedarik Ağı Planlaması ... 163

4.3.3.4. Dağıtım Planlaması ... 175

4.3.3.5. Yükleme Planlaması (TLB) ... 177

4.3.3.6. Tedarikçi Yönetimli Envanter (VMI)... 177

4.3.4. Uygulanan Modelin Detayları... 180

4.3.4.1. Tedarik Zinciri Ağı... 180

4.3.4.2. Talep Planlaması ... 181

4.3.4.3. Üretim Planlama ... 182

4.3.4.4. Tedarikçi Yönetimli Envanter ve Dağıtım Planlaması ... 191

4.3.4.5. Yükleme Planlaması... 194

4.3.5. Uygulamaya İlişkin Değerlendirme... 195

4.3.6. Uygulamaya İlişkin Bulguların Geçerliliğin Değerlendirilmesi ... 203

4.3.6.1. Günümüz Ekonomik Koşullarının Uygulamaya Etkisi... 203

4.3.6.2. Tedarik Zinciri Performansının Etkilerinin İncelendiği Çalışma Örneği ... 204

SONUÇ ... 209

KAYNAKÇA ... 213

(13)

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ Tablolar Listesi

Tablo 1: KOBİ’lerin Ülke Ekonomilerindeki Yeri ... 13

Tablo 2: Yıllara ve Büyüklüklerine Göre İmalat Sanayi İşletmeleri Dağılımı ... 14

Tablo 3: İmalat Sanayiinde İşletme Büyüklüklerine Göre İşletme ve İşçi Sayısı ... 15

Tablo 4: İmalat İşletme Büyüklüklerine Göre Yaratılan Katma Değer... 15

Tablo 5: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Teknoloji Durumu... 21

Tablo 6: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Pazarları ... 23

Tablo 7: TZY Geleneksel ve DKK İle Sağlanan Lojistik Hizmetlerin Karşılaştırılması ... 91

Tablo 8: Değişen Performans Ölçütlerine İlişkin Literatür... 119

Tablo 9: Performans Yönetim Sisteminin Yararları... 124

Tablo 10: TZ Performansının Arttırılmasında Yararlanılan Teknoloji ... 132

Tablo 11: TZY’nin İşletme Performansına Etkisine Yönelik Literatür ... 134

Tablo 12: Tedarik Zinciri Planlama Sistemlerinin Karşılaştırılması ... 160

Tablo 13: Planlama Stratejilerinin Avantaj ve Dezavantajları ... 174

Tablo 14: Dağıtım Stratejilerinin Karşılaştırması... 176

Tablo 15: Performans Kriterlerinin Karşılaştırılması... 198

Tablo 16: Krizin Etkileri ... 203

Şekiller Listesi Şekil 1: İşletme Ölçeği Ekonomik Kalkınma Aşamaları ve İstihdam İlişkisi... 12

Şekil 2: İşçi Sayısına Göre İşyeri Büyüklüğü... 14

Şekil 3: Tedarik Zinciri Örneği... 37

Şekil 4: Değişik Tedarik Zinciri Biçimleri... 39

Şekil 5: Tedarik Zinciri Ağı... 57

Şekil 6: E-Ticaret ve Kompleks Tedarik Zinciri... 81

Şekil 7: EDI ile Tedarik Zinciri Yönetiminde Bilgi Paylaşımı... 83

Şekil 8: Araştırmanın Kapsamı... 146

Şekil 9: Uygulama Süreci ve Planı... 149

Şekil 10: SAP APO Sisteminin Yetkinlikleri... 158

Şekil 11: SAP APO Planlama Süreci... 159

Şekil 12: Sezgisel Model... 167

(14)

Şekil 14: Arz Talep Eşlemesi Modeli... 171

Şekil 15: Planlama Stratejilerinin İşlevsel Karşılaştırması... 173

Şekil 16: Planlama Stratejilerinin Kapsam Karşılaştırması... 175

Şekil 17: Tedarikçi Yönetimli Envanter... 178

Şekil 18: Sipariş Bazlı Tedarikçi Yönetimli Envanter... 179

Şekil 19: Uygulama Temsili Tedarik Zinciri Ağ Modeli... 180

Şekil 20: Uygulama Planlama Ekran Görüntüsü... 182

Şekil 21: Üretim Planlama Genel Akışı... 184

Şekil 22: CTM Üretim Planlama Akışı... 184

Şekil 23: CTM Talep Önceliklendirmesi... 185

Şekil 24: CTM Hat Önceliklendirmesi... 186

Şekil 25: CTM Önden Üretim Planlaması... 187

Şekil 26: Temsili Ürün Hiyerarşisi... 188

Şekil 27: Temsili Ürün Ağacı Yapısı... 189

Şekil 28: Sonlu ve Sonsuz Planlama... 190

Şekil 29: Planlama Sistemi Ekran Görüntüleri – Kapasite Kullanımı... 190

Şekil 30: Dağıtım Planlama – Maksimum Bekleme Süresi... 193

Şekil 31: Dağıtım Planlama / TLB Ekran Görüntüleri... 194

Şekil 32: İşletme Lokasyonlarındaki Stok Seviyesi... 199

Şekil 33: Direk Sevkiyatların Oranı... 200

Şekil 34: Hammadde Envanter Seviyesi... 200

Şekil 35: Ay sonu Yükleme Oranı... 201

(15)

GİRİŞ

KOBİ’ler hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkeler-de istihdam açısından, bölgesel kalkınmışlık açısından ve en önemli madde olarak ülke ekonomisi açısından çok önemli görevler üstlen-mektedirler. Bu alanda ön plana çıkmalarındaki en büyük etkenler; değişime kolay uyum sağlayabilmeleri, esnek üretim yapabilmeleri ve müşteriye yakınlıkları sayılabilmektedir. Küreselleşmenin etkisiyle birlikte çağımızın değişen ve gelişen koşullarına çok çabuk uyum sağ-lama yeteneğine sahip olan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ’ler) toplumun yaratıcı yeteneklerini ortaya çıkarma konusunda oldukça önemli bir yere sahiptirler. Küçük ve Orta Büyüklükteki İş-letmeler ekonomik hayata olduğu kadar sosyal hayata da önemli kat-kıda bulunmaktadırlar. Ülke içerisinde bölgesel gelişmişlik farkının giderilmesinde KOBİ’ler çok önemli görev üstlenmektedirler. Bunun-la birlikte girişimciliğin temelinde yatan başarılı olma tutkusu, yatırım yapma isteği siyasi istikrarın sağlanmasında temel mekanizmalar ara-sında görülmektedir.

Ülke ekonomisi açısından oldukça fazla öneme sahip olan KO-Bİ’lerin önünde çok ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. Sanayi toplumun-dan bilgi toplumuna geçişle birlikte açıklıkla görülmektedir ki yapıla-cak en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır. Çünkü bilgi toplumunda entelektüel sermaye oldukça önemli bir sermaye türüdür. Bilginin emekle birleşerek meyvelerini vermeye başlamasında Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler başlangıç pozisyonunda bulunarak önemli ve zor bir görev üstlenmektedirler. Bilindiği gibi küreselleşmenin bir so-nucu olarak dünya küçülmekte, ticaret pazarları birbirine yaklaşmak-tadır. Gelişen ve değişen ekonomik hayatta KOBİ’lerin rekabet ede-bilmeleri için önlerinde bulunan sorunların acilen kaldırılması gerek-mektedir. Çalışma kapsamında öncelikli olarak stratejik hedeflere ulaşma konusunda önem taşıyan faaliyetlere firmaların bakışı ve bu

(16)

faaliyetleri işletme içerisinde başarma düzeyleri tespit edilmeye çalı-şılmıştır. İkici aşamada ise stratejik hedeflerine ulaşmalarını kolaylaş-tırmak amacıyla çeşitli kurumlar tarafından sağlanan desteklerden ha-berdarlık, kullanım ve memnuniyet durumları incelenmiştir.

Küreselleşme ile birlikte işletmelerin faaliyette bulundukları pazar-larda rekabet yapısı biçimsel ve boyutsal olarak değişmektedir. Böyle bir ortamda, rekabet üstünlüğü elde edilmesi tüketicilerin artan ve gide-rek sınırsızlaşan ihtiyaç ve isteklerinin etkin bir şekilde karşılanılmasını, üretilen ürünlerin kalite ve güvenirliliğinin yükseltilmesini, ürün çeşidi-nin artırılmasını ve müşterilere sunulan hizmetlerin genişletilmesini ola-naklı kılacak örgütsel (işletme içi ve dışı) düzenlemelerin ve teknolojik uygulamaların yapılmasına bağlı olmaktadır. Bu noktada, küresel üretim ve pazarlama hedefi doğrultusunda çalışan sanayi işletmeleri, ölçekleri ne olursa olsun, rekabet üstünlüğü sağlamaları için bilişim teknolojile-rinden stratejik düzeyde yararlanmaları ve değer zinciri yaklaşımı bağ-lamında tedarikçileri ile olan ilişkilerini yeniden yapılandırmaları ge-rekmektedir. Sanayi işletmeleri, bilişim teknolojileri ve ileri imalat tek-nolojileri aracılığıyla, üretim süreci sonucunda ürettikleri ürünlerin kali-tesini ve maliyetlerini düşürmek suretiyle rekabet üstünlüğü sağlayabi-lirler. Ayrıca, bu teknolojilerin sundukları olanaklarla ürünlerin tasarım-larına özgün nitelikler kazandırılarak ürün farklılaştırması sağlanabilir ve daha nitelikli satış sonrası hizmetler sunabilir. Özetle, sanayi işletme-leri bilişim teknolojiişletme-leri ve iişletme-leri imalat teknolojiişletme-leri kullanımını stratejik temellere dayandırdıkları takdirde, kurumsal maliyetlerini düşürebilir, mevcut ürün ve hizmet dizilerine yenilerini katabilir ve son tahlilde

(17)

ölçüde tedarikçilerle ve müşterilerle karşılıklı güven ve işbirliğine da-yalı ilişkilerin geliştirilmesine bağlıdır. İşbirliği esasına dada-yalı ilişkiler işletmelere ek taktikler sunmakta olup, stratejik yapıları ne olursa ol-sun rekabet gücünü artırmak amacıyla yaptıkları faaliyetlerin başarısı-na olumlu katkılarda bulunmaktadır. Özellikle, tedarikçilerle geliştiri-len sıkı işbirliğinin ürün kalitesinin artırılması, satın alınan ürünlerin fiyatının (maliyetinin) düşürülmesi, üretim ve dağıtım esnekliğinin geliştirilmesi, müşteri memnuniyetinin artırılması gibi konularda uy-gulamaya konulan işletme içi düzenlemelerin başarısını artıracağı ka-bul edilmektedir. Tedarikçilerle olan işbirliğinin geliştirilmesinde ise bilişim teknolojileri önemli bir rol oynamakta ve bu yapının oluştu-rulmasına esas teşkil etmektedir. Bunun yanında işletmelerin bilişim teknolojileri vasıtasıyla tedarikçileri ile geliştirdikleri işbirlikleri iş-letmelerin tedarik performansı dolayısıyla genel performansı üzerinde olumlu katkılar sağlamaktadır.

Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, tedarik zinciri yönetiminin ve ilgili teknoloji uygulamalarının işletme performansı üzerine etkisinin tespit edilmesidir. Çalışmada, araştırma kapsamında incelenen örnek olay sonucunda elde edilen bulgular ışığında bilişim teknolojilerinin tedarik zinciri yönetim performansı üzerindeki etkilerinden yola çıkı-larak, bilişim teknolojileri kullanımının tedarik zinciri yönetimi yoluy-la işletmenin genel performansı üzerinde bir etkisi olup olmadığı araş-tırılmaktadır.

Bu proje çalışması içerisinde bölümler şu şekilde sıralanmaktadır. İlk olarak KOBİ tanımı ve KOBİ tanımının gerekliliğinden bahsedilerek KOBİ’lerin Türkiye ekonomisi içerisindeki yeri ve önemi açıklanmıştır. Daha sonra ise sırasıyla üretim yönetimi, pazarlama yönetimi, finans yö-netimi, örgütlenme ve işletme yöyö-netimi, bilişim altyapısı ve elektronik ticaret yönetimi konusunda işletmelerin yaşadıkları sorunlar, sorunlara yönelik çözüm önerileri ve sağlanan destekler açıklanmıştır.

(18)
(19)

BİRİNCİ BÖLÜM

KOBİ VE KOBİ’LERİN PROBLEMLERİ 1.1. KOBİ’NİN TANIMI

KOBİ’ler ile ilgili literatür incelendiğinde genel olarak kabul edilmiş bir KOBİ tanımının olmadığı görülmektedir. Oysa KOBİ’ler tüm dünya ülkelerinde ekonominin temel yapıtaşlarından biridir. Ge-lişmişlik açısından, istihdam açısından, ekonomik açıdan çok önemli bir görev üstlenmektedirler. Ortak bir KOBİ tanımının yapılamaması-nın asıl nedeni ülkelerin ya da ülke içerisinde bölgelerin gelişmişlik düzeylerinin farklı olmasıdır (İbicioğlu, 2006:46).

Tüm dünyada kabul gören bir tanım olmamasına rağmen ülkeden ülkeye bununla birlikte ülke içerisinde kurumdan kuruma değişen bir-çok KOBİ tanımı mevcuttur. Yapılan bu tanımlarda kullanılan iki temel ölçüt bulunmaktadır. Bunlardan biri niteliksel ölçütler diğeri ise nicelik-sel ölçütlerdir. KOBİ tanımlarında genellikle niceliknicelik-sel ölçütlerden fay-dalanılmaktadır. Bunun nedeni ise niceliksel ölçütler daha kolay ölçüle-bilmekte ve objektif sonuçlar vermektedir. KOBİ tanımlarında karşımı-za çıkan başlıca niceliksel ölçütler; personel sayısı, satış tutarı, makine sayısı, makine parkı değeri, kar hacmi, kapasite tutarı ve pazar payı ola-rak sıralandırılabilir (Müftüoğlu, 2003:41-43). Niceliksel ölçütlerin des-tekleyicisi olan niteliksel ölçütleri ise şu şekilde sıralamamız mümkün-dür; yönetimin bağımsız olması, işletmenin faaliyetini yerel pazarda sürdürmesi, işletme sermayesinin tamamının ya da bir bölümünün iş-letme sahibine ait olması, işiş-letmenin faaliyet alanının küçük olması ola-rak sıralayabiliriz (Alpugan, 2002:5-9). KOBİ tanımını doğrudan etkile-yen faktörler ise ekonomik gelişmişlik düzeyi, sanayileşme düzeyi, tek-noloji, pazar büyüklüğü, faaliyet alanı, üretim tekniği ve üretilen ürün özelliklerinden oluşmaktadır (Şimşek, 2002:1-3).

Dünya çapında kabul edilmiş ortak bir KOBİ tanımı olmamakla birlikte ülkemiz açısından da durum pek farklı gözükmemektedir.

(20)

Türkiye’de de kurumdan kuruma farklılık gösteren tanımlar mevcut-tur. Fakat tanımlarda genellikle gerek Avrupa Birliği gerekse İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı tarafından esas alınan ölçütler kulla-nılmaktadır. Buna göre KOSGEB, 1-50 arası işçi çalıştıran işletmeleri küçük, 51-150 arası işçi çalıştıran işletmeleri orta büyüklükte işletme olarak sınıflandırmaktadır. Bunun yanında Dış Ticaret Müsteşarlığı, Eximbank ve Türkiye Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Men-supları ve Yöneticileri Vakfı 1-200; Türkiye Halk Bankası ve Hazine Müsteşarlığı ise 1-250 arası işçi çalıştıran işletmeleri KOBİ olarak sı-nıflandırmaktadır (Çolakoğlu, 2002:7-8).

1.2. KOBİ’LERİN EKONOMİK VE TOPLUMSAL KALKINMADA ÖNEMİ

Küçük ve orta ölçekli işletmeler gerek sayıları, gerek sanayi üreti-mindeki payları ve gerekse milli gelire olan katkıları bakımından ülke ekonomilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Avrupa Topluluğu’nun KOBİ’lere ilişkin bir raporunda; KOBİ’lerin ekonomik sisteme katkıla-rı, “sayıları ve değişik alanlarda çalışmalakatkıla-rı, sanayi ticaret ve hizmet sektöründeki tüm iş kollarında var olan etkileri, istihdama ve belli yöre-lerin refah düzeyine olan katkıları nedeniyle KOBİ’ler ticaret ve endüst-riyel yaşatışın gerekli bir parçalarıdırlar ve onlar ekonominin dinamizmi ve canlılığın kaynağıdırlar” dile getirilmiştir.

Az sermaye ile çok emek kullanarak faaliyetlerini sürdüren küçük ve orta ölçekli işletmeler, büyük istihdam imkanları sağlaması, kırsal alan-lardan büyük kentlere nüfus göçünü durdurması ve toplumda geniş bir

(21)

Son yıllarda işletme ve ekonomi literatürünün ilgi odağını oluştu-ran küçük ve orta ölçekli işletmeler konusunda yapılan çalışmalar, bu işlemelerin ekonomik ve toplumsal kalınmada çok önemli roller oyna-dığını ortaya koymaktadır. Bunlar aşağıdaki gibi açıklanabilir (Esin, 1991:96).

1.2.1. Ekonomiye Dinamizm Kazandırması

Daha öncede açıklandığı gibi, bağımsız olarak ayakta kalmak ve başarmak güdüsü ile yönlendirilen ve yönetilen küçük ve orta ölçekli işletmeler, bir ekonominin canlılığının barometresidirler ve o ekono-miyi kemikleştiren ve çökmekten korurlar. Bir ekonominin sağlıklılığı çok sayıda yeni işletmelerin doğuşunu ve bazılarının mevcut endüstri liderlerine meydan okuyarak yerini alabilecek büyüyerek bir rekabet ortamının oluşturulmasını gerektirmektedir.

Yeni olmayan bu düşünce biçimi çok daha sistematik bir biçimde Schumpeter tarafından da dile getirilmiştir. Schumpeter’e göre kapita-list ekonomiler ancak yaratıcı bir tahrip süreci aracılığı ile daha yük-sek refah düzeyine ulaşarak gelişirler. Bu, işletmenin yaşamını devam ettirmesi için sağlıklı bir ekonomi, sürekli bir değişim ve daha yüksek bir düzeye yönelten bir yeniden canlanma gerektirir. Böyle bir yapısal değişim olmadan ekonomi durağanlaşacak ve sonunda çökecektir (Sa-rıaslan, 1994:41).

Bu noktada tekrar belirtelim ki, AB ülkelerinin son yıllarda izledi-ği politikalar bu yöndedir. AB ülkelerinin küçük ve orta ölçekli işlet-me politikalarını değerlendiren bir AB komisyonu raporunda aynen şöyle denilmektedir: İrlanda, Danimarka, ve Belçika gibi işsizlik oran-ları yüksek ülkelerde bile, on yıl önce olan tek başına işgücü yaratma amaçları artık fazla önemli olmaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletme politikalarında, dikkatler şimdi, daha başlangıç ya da işletme kurma aşamasında başlayarak girişimlerin canlılığını arttırma yönünde yo-ğunlaşmaktadır. Tekrarlamaya gerek yoktur ki AB ülkelerinin politi-kası da başlangıçtan bu yana bu yöndedir.

(22)

AB ülkelerinde 1970’li yıllara kadar genellikle istihdamı koruma ve iş olanağı yaratma amacı ile izlenen küçük ve orta ölçekli işletme-leri destekleme ve geliştirme politikaları günümüzde artık terk edil-miştir. Bu politikaların yerine, ekonomiye dinamizm ve rekabetçi bir özellik kazandıracak canlı, yaşama ve büyüme potansiyeli yüksek olan yeni küçük işletmelerin kuruluşunu ve gelişimini sağlayıcı politikalar izlenmektedir (Sarıaslan, 1994:42).

1.2.2. İstihdam Sağlama ve Yeni İş İmkanı Yaratma

Gerek ekonomideki ağırlıkları, gerek emek-yoğun nitelikte üretim yapılması ve ülke çapında sanatkar niteliğindeki kişilerin işlerini geliş-tirerek küçük ve orta ölçekli sanayici durumuna dönüşmesiyle yaratı-lan istihdam, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik ve sosyal açıdan önem taşımasının bir diğer nedenini oluşturmaktadır. KO-Bİ’lerde çalışan işçi sayısı yanında, bu işletmelerin genellikle sahibi ve yöneticisi durumundaki girişimciler ve aileleri dikkate alındığında, geçimini bu işletmelerde sağlayan nüfusun yoğunluğu ortaya çıkmak-tadır. Bu haliyle KOBİ’ler gelir dağılımında denge unsuruna ve kuv-vetli bir orta sınıfın oluşturulmasına katkıda bulunurlar.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin istihdam için büyük bir kaynak olduğunun anlaşılması sonucu, bu işletmelerde var olanlarını korumak ve yenilerinin kuruluşunu desteklemek için özellikle gelişmiş ülkeler-de çeşitli ülkeler-destek politikaları uygulanmaya konmuştur. Çünkü küçük ve orta ölçekli işletmelerin işgücü sağlama ve yeni iş yaratma fonksiyo-nunun önemini ve büyüklüğünü çeşitli ülkelerdeki istatistiksel

(23)

araş-dönemde büyük işletmelerin durumunu görmek için Fortunde dergisinin 500 büyük firma üzerinde yaptığı araştırma 1980-1989 arası dönemde bu büyük işletmelerin 3.5 milyon işçi çıkardığını ortaya koyarken bu dönemde, ekonomide toplam olarak net 17.5 milyon kişilik yeni iş ola-nağı yaratıldığını ve bunu yaklaşık 2/3’nün yalnızca küçük işletme tara-fından sağlandığını göstermiştir (Kotar, 1995:74). Bu noktada hemen belirtilmelidir ki, ABD’deki araştırmaların ortaya koyduğu gibi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin istihdam yaratma gücü ekonomik dönemle-rin dalgalanmasına göre değişmektedir. Ekonominin daralmaya girdiği veya genişlemeye başladığı dönemlerde bu söz konusu bu KOBİ’lerin iş yaratma gücü yüksek iken, büyük işletmeler ekonominin genişleme dev-resine girdiği dönemlerde daha etkindirler ve daha çok iş yaratırlar. Bu nedenle, Amerikan ekonomisinde işletmeler 1978-1980 arası yıllarda yeni işlerin %89’unu sağlamışken, 1980-1982 yılları arası dönemde ye-ni işlerin ancak %38’iye-ni yaratmışlardır. İlk dönem geye-nişlemeye başlama dönemi iken, ikici dönem genişlemenin yaşandığı dönem olarak kabul edilmektedir (Kotar, 1995:74).

1.2.3. Esneklik ve Yenilikleri Teşvik Etme

KOBİ’lerin hem girişimcilik potansiyeli hem de çalışanların kişisel becerilerini öne çıkarması sonucu, yeni fikirlerin ortaya çıkarılmasında ve ekonomik ürünlere dönüştürülmesinde önemli avantajlara sahiptir.

KOBİ’ler büyük yatırımlar ve teknoloji gerektirmeden, yeni yatı-rımlar yapabilmektedir. Bu durum, KOBİ’lerin yeni yatıyatı-rımlarda dü-şüncelerini, uygulama şansı vermektedir. Çünkü KOBİ’lerin sahip ol-dukları üretim araçlarını çok yönlü kullanılabilmesi ve uyum kolaylığı önemli bir avantajdır. KOBİ’ler yeni fikirlerin oluşmasını sağlayan ideal ortamlardır ve değişik şekillerde oluşan krizler ise yeni düşünce-leri deneme riskini göze almayı gerektirir.

Küçük ya da orta ölçekli bir işletme büyüklerle rekabetinde başarı-yı faaliyetlerini, yeni ürünler ve hizmetler geliştirme ve pazarlama

(24)

üzerinde yoğunlaştırmak suretiyle elde etmektedir. Yani, büyük işlet-melerin ürettikleri ürünlerin aynısını üreterek değil, esneklik üstünlük-lerini iyi kullanarak büyüklerin giremediği Pazar alanlarına girmek, talep değişimlerine uymak, hatta gerektiğinde üretim alanlarını değiş-tirmek biçiminde stratejiler izleme imkanına sahiptirler. Böylece, bu işletmeler yeniliklere giderek kendilerine daha geniş bir hareket alanı geliştirmiş olmaktadırlar. Yeniliğe ilişkin bu strateji eğilimi, günü-müzde özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde giderek gelişmeye başlayan bilgisayar alanında belirgin bir biçimde görülmektedir. Bu noktada hemen eklenmelidir ki, yenilikler en köklü yenilikler olabile-ceği gibi, çok küçük ve kimi zaman yapay yenilikler de olabilir. Önemli olan, yeniliğin teknik niteliğinden çok piyasa değeridir. Çünkü bir işletme açısından yeniliğin değeri piyasa değeri ile ölçülür. Bu ise ulaşılan müşteri sayısı olacaktır. Bu açıdan konuya bakılınca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin genelde pazarın ve talebin, özelde ise üre-tim ve yöneüre-timin değişen koşullarına uyum bakımından daha yenilikçi olduğu kolaylıkla ifade edilebilmektedir.

Diğer yandan KOBİ’ler, yeni yönetim ve örgüt yapılarına, yeni üretim yöntemlerine, yeni ölçüm tekniklerine ve yeni pazarlama stra-tejilerine kendilerini kolaylıkla uyarlayabilmektedir (http:// eku-tup.dpt.gov.tr/dunya/oik560.pdf, 27.05.2010).

1.2.4. Bölgesel Kalkınmayı Hızlandırma

Büyük sanayiler, genelde belli bölgelerde yoğunlaşmakta çok önemli teşviklere rağmen, az gelişmiş bölgelere yeterince ilgi

(25)

göster-Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bölgesel düzeyde işgücü yarat-ma ve dolayısıyla gelir sağlayarat-ma etkisi, bölgenin kalkınmışlık düzeyine göre farklılık göstermektedir. İşletme ölçeği ile ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi inceleyen Parker ve Anderson’a göre, dört aşamalı bir kalkınma sürecinde, aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi ekonomik kalkınmanın ilk evrelerinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin işgücü ve gelir yaratma katkısı daha fazla olmaktadır. Ekonomik kalkınma sürecinin en son aşamasında ise büyük işletmelerin etkisi daha fazla belirginleşmektedir.

Aşağıdaki şekilde de görüldüğü gibi özellikle kalkınmakta olan ül-kelerde (1,2,3) küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik kalkınma-ya çok büyük bir katkısı olmaktadır. Bu düşüncelerde hareketle, böl-geler arasında kalkınma dengesizlikleri bulunan ekonomilerde bu dengesizlikleri gidermek için, küçük ve orta ölçekli işletmelerin en önemeli araç olacağı kolaylıkla söylenebilir

Bölgesel düzeyde ekonomik faaliyetlerin dağılımını sağlayan kü-çük ve orta ölçekli işletmelerin istihdam ve gelir sağlamak suretiyle büyük şehir merkezine göçü engelleme fonksiyonu, zamana bağlı ge-lişme süreci içersinde bölgenin olanakları ve uygulanan ekonomik po-litikalara bağlı olarak bölgede canlı, yaşama ve büyüme potansiyeli büyük yeni işletmelerin doğuşuna ortam hazırlayacaktır. Böylece, bölgesel düzeyde ekonomik kalkınma için bir tür İnkübasyon-incubation ortamı yaratma fonksiyonunu da üstlenmiş olan küçük ve orta ölçekli işletmeler bölgesel kalkınmayı hızlandırmış olacaktır (Sarıaslan, 1994:55).

(26)

120 100 80 60 40 20 0 I II III IV

Şekil 1: İşletme Ölçeği Ekonomik Kalkınma Aşamaları ve İstihdam İlişkisi Kaynak: Sarıaslan, 1994:51

1.3. KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ YERİ

Ekonomilerin canlılığının barometresi olan KOBİ’lerin ekonomiye dolayısıyla ülke kalkınmasına önemli katkıları bulunmaktadır. KO-Bİ’ler büyük işletmelerin ürettiği mal ve hizmetleri üretip, onları re-kabetçi bir ortama çekerek ekonomiye canlılık kazandırmaları yanın-da; büyük işletmelerin kullandıkları mamul veya yarı mamul girdileri üreterek onların gelişimine de tamamlamaktadırlar. Böylece ekonomi-de bir yan sanayi oluşturarak büyük işletmelerekonomi-de ortak faaliyet gösteri-riler (Karalar, 1996:3).

(27)

oluşturmaktadır. Japonya ve İtalya’da istihdamın %80’den fazlası bu işletmeler sağlamaktadır. Ayrıca, bu işletmelerin toplam yatırım, yaratı-lan katma değer ve gerçekleştirilen ihracat içinde de önemleri oldukça büyüktür. Ancak, ülkemizdeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihracat içindeki payı ile toplam kredi hacminden aldıkları pay, diğer ülkelerle karşılaştırılmayacak kadar düşüktür.

Tablo 1: KOBİ’lerin Ülke Ekonomilerindeki Yeri Ülkeler Tüm İşletmeler İçindeki Yeri(%) İstihdam İçindeki Payı(%) Yatırım İçindeki Payı(%) Katma Değer İçindeki Payı(%) İhracat İçindeki Payı(%) Kredilerden Aldığı Pay (%) ABD 97.2 58 38 43 32 42.7 Almanya 99 64 44 49 31 Bil. Yok Japonya 99.4 81.4 40 52 38 50 İngiltere 96 36 29.5 25 22 27 Fransa 99 67 45 54 26 29 İtalya 98 83 52 47 Bil. Yok Bil. Yok Hindistan 98.6 63 27.8 50 40 15.3 G.Kore 98.8 59 35 35 20 47 Tayland 98 64 Bil. Yok 47 50 Bil. Yok Singapur 97 44 27 43 10 27 Türkiye 92 53 26.5 38 8 4 Kaynak: http://KOSGEB/kos.htm≠1

Türkiye’de ekonomik sürelerin hangi döneminde olursa olsun, kü-çük ve orta ölçekli sanayi işletmeler ekonomik, politik ve sosyal önemlerini her zaman korumuş, genel politika ve stratejilerin belir-lenmesinde dikkate değer bir kesimi teşkil etmiştir.

DİE’nin 1992 yılı rakamları ile toplam imalat sanayi işletmelerinin %98.7’sini oluşturan küçük sanayi işletmeleri incelendiğinde; bugün bun-ların büyük bir bölümünün 1-9 kişinin istihdam edildiği çok küçük işyer-lerinden teşekkül ettiği görülmektedir.

(28)

Ülkemizin imalat sanayi perspektifine bakıldığında faaliyette bu-lunan toplam işletme sayısının 196.662 olduğu (Tablo 2) ve bu işlet-melerin yaklaşık olarak 1.527.987 personel çalıştırdığı görülmektedir (Tablo 3). İşyeri sayısı 0 10 20 30 40 50 60 70 1 2 3_4 5_6 7_9 10_24 25_49

Şekil 2: İşçi Sayısına Göre İşyeri Büyüklüğü Kaynak: DİE, 1992

Tablo 2: Yıllara ve Büyüklüklerine Göre İmalat Sanayi İşletmeleri Dağılımı Yıllar İşyeri Sayısı (1-9 işçili) % İşyeri Sayısı (10-49 İşçili) % İşyeri Sayısı (50-99 işçili) % İşyeri Sayısı (100+ İşçili) % Toplam Sayısı 1970 170479 97.3 3391 1.9 604 0.3 825 0.5 175299 1980 177159 95.3 6573 3.5 927 0.5 1194 0.6 185853

(29)

Tablo 3: İmalat Sanayiinde İşletme Büyüklüklerine Göre İşletme ve İşçi Sayısı

Ölçek İşletme sayısı % Çalışan sayısı %

1-9 185 458 94.3 542 434 35.5

10-99 9 379 4.7 273 508 17.9

100+ 1 825 1.0 71 240 46.6

Genel Toplam 196 662 100 1 527 982 100

Kaynak: DİE, 1992

KOBİ’lerin tüm ülkelerde özellikle belirtilen boyutunun istihdam yaratma özelliği, olduğundan söz edilmişti. Ancak, genel toplam ül-kemiz açısından diğer ülkelere nazaran Türkiye’de KOBİ’lerin istih-dam içindeki payının düşük olduğu görülmektedir.

Tablo 4: İmalat İşletme Büyüklüklerine Göre Yaratılan Katma Değer

Büyüklük Grubu (Çalışanlar) 1985 (000 000 TL) % 1992 (000 000 TL) % 1-9 807 786 12.5 - - 10-49 471 735 7.3 17 316 955 7.0 50-99 315 858 4.9 14 564 432 5.8 100-199 452 520 7.0 21 2639 52 8.5 200+ 4 416 366 68.3 196 210 693 78.7 Toplam 6 466 265 100 241 651 380 100 Kaynak: DİE, 1992

Gelişmiş ülkelerde bu katma değer, %25’lerin üzerindedir. Bu ba-kışta ilk baba-kışta sanayi sektöründeki küçük ve orta boy işletmelerin verimli çalışmadıklarının bir göstergesi niteliğindedir. Ancak yeni teknolojiler kullanan ve büyüklüğünün sağladığı avantajlarla daha dü-şük maliyette üretimde bulunan büyük işletmelerin yarattığı katma de-ğerin yüksek olması doğaldır. Bu nedenle KOBİ’lerin yarattıkları katma değerin düşük olması, verimsiz olduklarının bir göstergesi ola-rak kabul edilmemelidir.

(30)

KOBİ’lerin ihracata olan katkılarını 4 grupta toplayabiliriz. Bunlar (www.forumturka.net, 27.05.2010);

i. Büyük işletmelerin ihraç mallarının çeşitli parçalar ve bileşim-lerini sağlamak suretiyle ikinci derecede müteahhitlik hizmetleri sun-mak,

ii. Dış ticaret şirketleri dolaylı ihracat yapmak,

iii. Uluslar arası alanda yan sanayi olarak hizmet vermek, iv. Nihai ürün ve ara malların direkt ihracatını yapmak, şeklinde özetlenebilir.

1996 yılı itibariyle ülkemizde 8000’in üzerinde firma ihracat faali-yeti, yapmakta, bunlardan 30 milyon dolardan fazla ihracat yapan fir-malar büyük, 1-30 milyon dolar arası ihracat yapan firfir-malar ise küçük firmalar olarak kabul edilmektedir.

KOBİ’lerin yukarıda söz edilen katkılarına rağmen, gelişmekte olan ülkelerde yaygın görüş; KOBİ’lerin dış pazarlarda şansının çok düşük düzeylerde olmasıdır. Ancak ABD ve Kore’de yapılan araştır-malar ise, KOBİ’lerin ülke ihracatının artmasında önemli katkılarının olduğunu ortaya koymuştur.

Sonuç olarak, tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de istihdam sağlama ve yaratmada küçük ve orta ölçekli işletmeler büyük bir öne-me sahiptir. Bu önem, ülkemiz gibi işsizlik sorununun yüksek olduğu ekonomilerde daha da artacaktır. Ancak, KOBİ’lerin bu önemine kar-şılık, gerek kendi yapılarında gerekse ekonomik ortamdan

(31)

kaynakla-Gerekli mali ve teknik destekler sağlandığı takdirde, küçük ve orta öl-çekli sanayinin gelişmekte olan ekonomi içindeki yeri ve önemi daha da artacak ve küreselleşme çabalarının yoğunluk kazanacağı günü-müzde bu işletmelerin rekabet etme güçleri artacaktır.

1.4. KOBİ’LERİN MEVCUT SORUNLARI

Ekonomide önemli yeri olan ve sanayileşme çabalarında çok önemli katkıları olan KOBİ’lerin, çözümlenmesi gereken birçok so-runları bulunmaktadır. Bu sorunlar incelendiğinde, bu kesimin önce-likle sosyal, siyasal ve yasal koşullar ile rekabet, teknolojik gelişim, bölgesel farklılıklar gibi faktörlere bağlı olarak kendi kontrolleri dı-şında oluşan şartlardan fazlasıyla etkilendiklerini görmek mümkündür (DİE, 1997:23). Sorunların bir kısmı ise, işletmelerin kendi özellikle-rinden kaynaklanmaktadır. Özellikle bu işletmelerde, geleneksel ku-ralların ve babadan oğula geçen yönetim anlayışının hakim olduğu gözlenmekte olup örgütlenmede başarısızdırlar. Sermaye yapılarının yetersiz olması, üretim için uygun bir yerleşim alanına sahip olmama-ları, finansman sağlanmasında, üretim ve pazarlama faaliyetlerinde etkili olmamaları da, gelişmelerini etkileyen diğer faktörler olarak sa-yılabilir (Balak, 1988:29).

Genelde küçük ve orta ölçekli işletmeler, finansmandan pazarla-maya kadar bütün üretim safhalarında çeşitli sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu sorunlara şu şekilde değinmek mümkünüdür.

1.4.1. Yönetim Sorunları

Küçük ve orta ölçekli işletmelerde, işletme yönetiminin bilgi, tec-rübe ve eğitim yetersizlikleri bulunmakta ve bütün işletme fonksiyon-ları bir veya birkaç kişi tarafından yerine getirilmektedir. Bu durum, işletmenin yönetim fonksiyonunun yerine getirilmesinde sakıncalar ortaya çıkarmaktadır. Özellikle işletmedeki bütün fonksiyonların tek kişi tarafından yerine getirilmeye çalışılması, bu işletmelerin değişen Pazar ve ekonomik şartlarda işletme yöneticisinin işini

(32)

zorlaştırmak-tadır. Bu şekilde yönetimde uzmanlaşmanın göz ardı edilmesi, modern işletmecilik ilkelerine uyumu zorlaştırmaktadır (Özdemir, 1990:43).

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin başarılı olmalarını engelleyen di-ğer bir sorun ise, işletme sahiplerinin teknik ve üretim süreci konusunda yeterli tecrübeye sahip olmalarına rağmen, diğer işletme işlevleri konu-sunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmamaları ve bu konudaki eksik-liklere yönelik bir çaba sarf edilmemesidir (Oktav ve Kavas vd., 1990:21). Öte yandan, birinci yönetici durumundaki küçük ve orta boy işletme sahiplerinin çoğu kez ikinci yöneticiye sahip olmaması ve çalı-şanlara gerekli yetkiyi devretmemesi, işletmelerin esneklik ve canlılığı-nın yitirilmesine neden olmaktadır.

Genellikle mahalli gelişmeleri ve küçük fırsatları izleyebilen ve mikro sorunların üstesinden gelebilen bu işletmeler, makro ekonomik gelişmeleri izleyememekte; dolayısıyla önlemlerin alınmasında geç kalınmaktadır. Yeterli bilgi, eğitim ve tecrübe eksikliği, bunda önemli ölçüde etkili olmaktadır. İşletmeyle ilgili tüm kararları alan, yönetim ve uygulamaya yönelik görev ve sorumlulukları üstlenen sahip ve yö-neticiler, işletme ihtiyaçlarını doğru belirlemeli; gerekli kaynakları zamanında sağlamalı ve etkin kararlar verebilmelidir (Özdemir, 1997:79).

1.4.2. Üretim ve Hammadde Sorunları

Küçük ve orta işletmelerin önemli sorunlarından birisi de üretim ile ilgilidir. Her şeyden önce küçük ve orta ölçekli işletmelerin hammadde bulma konusunda ciddi sorunları vardır. Özellikle bu işletmelerdeki

(33)

fi-Hammadde ile ilgili diğer bir sorun ise, küçük ve orta ölçekli iş-letmelerin küçük miktarlardaki hammadde ve malzeme siparişlerinin üretici firmalarca unutulmaları ya da satış politikaları gereği önem-senmemeleridir. Ayrıca, kullandıkları hammadde, malzeme ve yarı mamullerin kontrollerinin yapılması ve analiz edilmesi için gerekli teknik imkanlara sahip olmamaları, yeterli miktarda ve girdi temin edilmemesi üretimin aksaması ve dolayısıyla ihracat imkanlarının za-manında ve gerektiği gibi değerlendirilmemesi de önemli sorunlar ara-sında sayılabilir (TÜGİAD, 1995:60-61).

Bunların dışında, yetişmiş eleman eksikliği, yetersiz veya hiç ku-rumsallaşmamış alt yapı, yetersiz sermaye birikimi, yönetsel ve mo-dern işletme tekniklerinden haberdar olmayan küçük ve orta ölçekli işletme yöneticileri, kalite ve standart eksikliği ile diğer küçük sanayi sorunları üretim verim ve etkinliğini azaltmaktadır. Özellikle dış pa-zarlar açısından gerekli olan “ISO Standartları”nın karşılanmaması ve aranan kalite ve standart ölçülerine sahip olmayan ürünün bozulmadan ve yeniden pazarlanacak şekilde stok edilmesi küçük ve orta ölçekli işletmelerin maddi güçlerini zorlayan önemli bir sorundur (DİE, 1997:39).

Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmelerin, ölçek konusunda sınırla-malara tabi olması nedeniyle bu işletmeler sermaye yoğun üretim tekno-lojileri yerine emek yoğun üretim teknotekno-lojileri seçmek zorunda kalmak-tadırlar. Bu nedenle ekonomik büyüme ile birlikte enflasyon ve yükse-len ücretler gibi olumsuz şartlar karşısında emek yoğun üretim büyük zararlar alabilmektedir. Bunun yanı sıra teknolojik yenilikleri izleme açısından belirlenen bir diğer sorun da AR-GE çalışmalarının yetersizli-ği ve AR-GE birimlerinin eksikliyetersizli-ğidir. KOBİ’ler genellikle dağınık bir yapı ve özellikle büyüklük açısından yetersiz işyerlerinde faaliyet gös-termektedirler. Çoğu kiralık işyerlerinde yeterli altyapı hizmetlerinden yoksun oldukları gibi, aralarında bir dayanışma da göstermemekte ve etkin olarak çalışmamaktadırlar. Bunların yanı sıra yeterli ön araştırma

(34)

yapılmadan yer seçiminin yapılması, tam kapasitede çalışmama sorunla-rını da beraberinde getirmektedir.

1.4.3. Personel ve Eğitim Sorunları

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemli sorunlarından birisi de nitelikli eleman bulamama ve eğitim sorunudur. Nitelikli eleman bul-madaki sıkıntılar, bu işletmelerin planlama, standart, üretim, kalite kontrolü gibi evrelerde, yeterli etkiyi göstermemelerine ve istenilen rekabet gücüne ulaşamamalarına neden olmaktadır.

Personel ve eğitim sorunu küçük ve orta ölçekli işletmeler için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu işletmelerin çoğu kez aynı işi yapmamaları istihdam edilecek personelin çok yönlü olmasını zorunlu kılmaktadır (Müftüoğlu, 1996:255). Sözgelimi; değişik imalat yapan bir endüstri kolunda çalışanların bir gün montajda, bir gün torna-tesviyede, bir gün kaynak işlerinde çalışabilecek niteliklere sahip olmaları gerekmekte-dir. Bu işletmelerin genellikle emek yoğun işletme olması nitelikli eleman ihtiyacını arttırmaktadır.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin nitelikli eleman bulmalarını engel-leyen en önemli faktör düzensiz ücret politikaları ve yeterli sosyal güven-ceyi çalışanlarına verememesidir. Bunun sonucunda ise, yetişmiş eleman-lar büyük ölçekli işletmelere geçmektedirler.

Nitelikli eleman sorunu; küçük ve orta ölçekli işletmelerde hizmet içi veya iş başında da eğitimin ne kadar gerekli olduğunu da göster-mektedir. TOBB’un 1996 yılında yapmış olduğu bir ankete göre; iş-letmelerin %66’sı son üç yıl içinde personelinin herhangi bir eğitim

(35)

Teknolojik düzeylerinin geri olması nedeniyle uluslar arası pazarlar da sipariş alamamaktadırlar. Bu nedenle fason imalat türünde imalat ger-çekleştirmektedirler (Kesici, 1992:7).

Teknoloji sorunları, Türkiye açısından değerlendirildiğinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin teknolojik yenilikleri takip etmedikleri gö-rülmektedir. Bu nedenle bu işletmelerin teknolojiyi yakalamaları ola-naklı değildir. Sanayi sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta öl-çekli işletmelerin makine parkları oldukça eski, teknolojileri de geri-dir. Ancak TOBB’un yaptığı anket değerlendirmesinde; teknolojik du-rumlarının sanıldığının aksine fazla eski olmadığı tespit belirtilmiştir. Bahsedilen bu ankette işletme sahiplerinin %66’sı üretim teknolojile-rinin iyi olduğuna inanmaktadırlar (Sarıaslan, 1996:52).

Tablo 5: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Teknoloji Durumu

Teknik durum İşletme Sayısı %

Modern 124 24.5 Yeni Sayılır 206 40.6 Biraz eski 192 30.0 Çok eski 10 2.0 Demode 9 1.8 Cevap Yok 6 - Toplam 506 Kaynak: Sarıaslan, 1996: 52

Aynı anket değerlendirilmesinde, işletmelerin yalnızca %7.6 sının teknolojik gelişmeleri izleyebildiklerini buna karşılık %92.4 yurtiçi ve yurt dışı fuarlara katılarak, yayınları izleyerek teknolojik gelişmeleri takip ettiklerini belirtmişlerdir. İşletmelerde teknolojik gelişmelere ve yeniliklere paralel olarak ürünlerinde değişiklikler yapılıp yapılmadığı sorulduğu zaman, işletmelerin %73’ünün ürünlerinde değişiklikler

(36)

yaptıklarını, %27’si ise bu tür değişikliklere gitmediklerini belirtmiştir (Sarıaslan, 1996:36).

Teknoloji gelişmelerin takip edilmemesi özellikle yeni teknoloji-nin kullanımının zorunlu olduğu sektörlerde küçük ve orta ölçekli iş-letmelerin rekabet konusunda büyük sıkıntılarla karşılaşmalarına ne-den olmaktadır.

1.4.5. Pazarlama Sorunları

Bir işletmenin varlığını sürdürebilmesi için ürettiği mal ve hizmet-lerin satılması ve bu satışları devamlılığının sağlanması gerekir. An-cak, mevcut şartlarda bu işletmelerin çoğu ürettikleri malları satama-makta, bu nedenle genellikle atıl kapasite ile çalışmaktadır. Bu durum da kıt olan kaynakları israf edilmesine neden olmaktadır.

Pazarlama sorunlarının diğer bir kaynağı ise bu işletmelerin Pazar araştırmalarını gerekli şekilde yapmamalarıdır. Çünkü KOBİ’lerin Pa-zar araştırması yapma imkanları yok denecek kadar azdır. Bu nedenle, bu işletmeler pazarda oluşan değişmelerden zamanında haberdar ol-mamakta ve talepteki değişmeler karşısında esnek olmadıklarından hata yapma ihtimalleri artmaktadır.

Türkiye’de küçük ve orta ölçekli işletmelerin pazarlama sorunları incelendiğinde bu işletmelerin pazarlama sorunlarının genel ekonomi-den ve işletme bünyesinekonomi-den kaynaklandığı görülmektedir.

İşletmenin bünyesinden kaynaklanan sorunlar aşağıdaki gibi sıra-lanabilir (Sarıaslan, 1996:58).

(37)

● Küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında işbirliğinin yeterli dü-zeyde olmaması

TOBB’un 507 işletmede yapmış olduğu ankette işletmelerin Pazar dağılımları aşağıdaki gibi tespit edilmiştir (TÜGİAD, 1995:68).

Tablo 6: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Pazarları

PAZARIN TÜRÜ İŞLETME SAYISI %

Mahalli Pazar (1) 39 7.7 Bölgesel Pazar (2) 82 16.2 Ülke Geneli (3) 190 37.5 Dış Pazar (4) 34 6.7 Kombinasyonlar (2+4) (3+4) (7) (135) (1.4) (26.6) Diğer Kombinasyonlar (20) (3.9) Toplam 507 100 Kaynak: TÜGİAD, 1995: 68

Yukarıdan sıralanan sorunların çözülebilmesi için KOSGEB gibi bazı meslek kuruluşlarımızın bu konuda bilgileri araştırılmalı, pazar etütleri yapılmalı, teknik kadro ve organizasyonlar devletçe destek-lenmeli, üniversitelerimiz bünyesinde KOBİ’leri destekleyici ortak proje üretilmesi çalışmalarına ağırlık verilmelidir.

1.4.6. Finansman Sorunları

Finansman sorunları küçük ve orta ölçekli işletmelerin en önemli so-runlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu işletmelerin finansman sorunları yatırım döneminde başlamakta ve işletme döneminde devam etmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansman kaynakları sı-nırlı, kredi temini zor ve kredi faizi bu işletmelerin gücüne oranla çok yüksektir. Bunun yanında daha çok büyük işletmelere hitap eden

(38)

ser-maye piyasalarından yararlanma imkanları da sınırlı kalmaktadır (www.emu.edu.tr/smeconf/turkcepdf%5Cbildiri_20.pdf, 27.05.2010).

1.5. KOBİ’LERİN ÜRETİM YÖNETİMİ İLE İLGİLİ SORUNLARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE SAĞLANAN DESTEKLER

Üretim yöntemleri açısından KOBİ’lerde emek yoğun üretim tek-nikleri daha yaygın olarak görülmektedir. Bunun nedeni ise KO-Bİ’lerin düşük sermaye ile kurulmuş olmalarından kaynaklanmakta-dır. Emek yoğun üretim tekniği, gelişmekte olan ülkelerde bulunan KOBİ’lerde uluslararası piyasaya açılma konusunda önemli bir reka-bet üstünlüğü oluşturabilmektedir. KOBİ’ler üretimlerini gerçekleşti-rirken gerek kendi seviyesindeki işletmelerle ve gerekse büyük işlet-melerle rekabet etmek zorundadırlar. Fakat bu alanda da önlerinde önemli sorunlar bulunmaktadır. KOBİ’lerin önlerine çıkan sorunları iki grupta toplamamız mümkündür (İraz, 2005:135). Birinci grubu te-darik aşamasında yaşanılan sorunlar, ikinci grubu ise mal veya hizme-tin üretimi sürecinde yaşanılan sorunlar oluşturmaktadır.

1.5.1. Tedarik Konusunda Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Üretim sürecinin ilk aşamasını satın alma faaliyeti oluşturmakta-dır. Satın alma bu nedenle önemli bir iştir. Büyük işletmelerde satın alma faaliyeti ayrı bir departman tarafından yürütülürken KOBİ’lerde ise bu faaliyet genellikle KOBİ patronu tarafından yürütülmektedir. Nitelikli eleman ihtiyacı burada da karşımıza çıkmaktadır. Üretimde

(39)

KOBİ’ler kitle üretimi yerine sipariş tarzı üretim yaptıklarından hammadde ve ana mal tedarikinde nitelik sorunu ile karşı karşıya kala-bilmektedirler. Yani her zaman aynı kalitede hammadde alamama du-rumu ile karşılaşabilmektedirler. Bu durumda ise doğrudan üretimin ka-litesi değişmektedir. Büyük işletmelerde ise durum tamamen farklıdır. Çünkü büyük işletmelerin sürekli alışverişte bulundukları tedarikçileri vardır. Bunun yanında KOBİ’lerin ürettikleri ürünler siparişe göre deği-şim gösterebilmektedir. Bu esnek üretim tarzı kimi zaman onlar için bir avantaj oluşturmakta fakat kimi zaman da hammadde alımında nitelik sorunu olarak karşılarına çıkmaktadır (Çetin, 2003:161).

KOBİ’lerin siparişe dayalı esnek üretim yapmalarından kaynakla-nan bir diğer sorun ise mal alımlarında ortaya çıkmaktadır. Hammad-de tedarikinHammad-de fiyat indirimlerinHammad-den yararlanamamakta ve miktar kısıt-lı ile karşı karşıya kalmaktadırlar (Müslümov, 2005:65). Büyük işlet-meler büyük miktarlarda hammadde alımı gerçekleştirdiklerinden te-darik sırasında fiyat indiriminden yani bir diğer ifadeyle ıskontodan yararlanabilmektedirler. Fakat KOBİ’lerin böyle bir durumu söz ko-nusu değildir. Bu gibi sorunların aşılması ancak alımı yapılan ham-maddeye daha yüksek fiyat ödemekle veya hammadde niteliği için ge-rekli olan tolerans değerlerini yüksek tutmakla sağlanır. Bu durum ise maliyet ve kalite açısından olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır (Çe-tin, 2003:164).

Büyük işletmeler kurmuş oldukları tedarik sistemleri neticesinde istedikleri hammaddeye istedikleri zamanda tedarik edebilmektedirler. Fakat KOBİ’lerin kısıtlı mal alımında bulunmaları hammaddeyi elde etme zamanı konusunda birtakım sorunların doğmasına neden oluş-turmaktadır. Sermaye yapılarının küçük olması neticesinde de fazla stok yapamamaktadırlar. Çünkü stok yapmak da ayrı bir maliyet unsu-rudur (Akgemci, 2001:23).

(40)

Tedarik konusunda KOBİ’lerin karşılaştıkları sorunların aşılması ancak kendi aralarında örgütlenmeleri ile mümkündür. Bu şekilde hem hammaddeyi istenilen zamanda elde edecekler hem de fiyat indirimle-rinden faydalanabileceklerdir. Bununla birlikte devlet de birtakım ya-sal düzenlemelerde bulunmalı; düzenleyeceği kanunlar ile KOBİ’lerin pazarlık güçlerini korumalı ve küçük miktarlarda mal alsalar dahi fiyat indirimlerinden yararlanmalarını sağlamalıdır (Özgen, Kılıç, Karade-mir, 2003:81-96).

1.5.1.1. Tedarik Sorununa Yönelik Sağlanan Destekler

Mali açıdan KOBİ’leri rahatlatmak ve kaliteli mal tedarikinde bu-lunmalarını sağlamak amacıyla Halkbank KOBİ’lere kredi desteği sunmaktadır. Bununla birlikte tedarikten sonra başlayan üretim aşa-masında KOBİ’leri bilgilendirmek üzere Milli Prodüktivite Merkezi ve Teknoloji Geliştirme Vakfı çeşitli yayınlar piyasa sürerek KO-Bİ’lere destek sağlamaktadırlar. Dış Ticaret Müsteşarlığı nitelikli ele-man istihdamı konusunda KOBİ’lere destek sağlarken Hazine Müste-şarlığı da fon kaynaklı kredi desteğinde bulunarak tedarik konusunda ülkemiz KOBİ’lerini rahatlatmaya çalışmaktadır (Akgemci, 2001:24).

1.5.2. Üretim Sürecinde KOBİ’lerin Teknoloji Açısından Yaşadığı Sorunlar

Teknolojinin gelişmesi doğru bilginin doğru yer ve zamanda kaza-nılması ile mümkündür. Günümüzde bilgiye ulaşmak için yapılan ça-lışmalar bilişim olarak adlandırılmaktadır. Bilişim faaliyeti bilgiyi bul-ma, raporlabul-ma, güncelleme gibi alt faaliyet bileşenlerinden

(41)

oluşmak-Nitelikli insan istihdamı diğer alanlarda olduğu gibi bilişim ve tek-noloji alanında da önemli bir sorun olarak KOBİ’lerin karşısına çıkmak-tadır. Çünkü KOBİ’ler nitelikli insan istihdamı konusunda oldukça dü-şük seviyededirler. Dünya genelinde yapılmış olan araştırmalar nitelikli insan ihtiyacı sorununun ancak 2050’li yıllarda ortadan kalkacağını gös-termektedir. Teknolojiyi fabrikalarda kısa sürede üretebilirsiniz ama onu kullanacak iş gücünü kısa sürede yetiştirmeniz mümkün olmamaktadır. Bunun yanında şunu da belirtmekte fayda vardır ki teknolojiyi öğren-mek teknolojiyi kullanmakla mümkündür. Teknolojiyi kullanmazsanız öğrenmeniz de mümkün değildir (Haspolat, 2008).

Ülkemizde gerçekleştirilen teknoloji ile ilgili çalışmalar gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşük seviyelerdedir. KOBİ’lerde bilgisayar kul-lanımının çok düşük seviyelerde olduğunu görmekteyiz. Günümüzde bilgisayarla birlikte akla ilk gelen kavramlardan biri internet olmuştur. Internet bilgiye kısa sürede ulaşmamızı sağlayan en önemli araçlardan biridir. Fakat ülkemizde internet kullanımı konusunda ağ bağlantısı ile bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için altyapı çalışmalarına daha fazla önem verilmelidir. KOBİ’lerin başarıyı yaka-lamaları için kendileri için gerekli olan teknoloji seçimini yapmaları gerekmektedir. Bunun için ise KOBİ’ler bilgilendirilmelidir. Teknolo-ji seçimini yaptıktan sonra ise belli bir plan ve program yapıp teknolo-jiyi buna göre yönetmelidirler (Güneş, 2008).

1.5.2.1. KOBİ’lere Teknoloji Konusunda Sağlanan Destekler

KOBİ’lerin teknoloji konusundaki sorunlarını minimuma indirge-mek ve teknolojiyi takip etmelerini sağlamak için Halkbank KOBİ’lere kredi desteğinde bulunmaktadır. KOBİ’ler bu kredi sayesinde modern üretim tekniklerinden yaralanabileceklerdir (Çolakoğlu, 2002:151).

KOSGEB, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ve İstanbul Sanayi Odası yapmış olduğu çalışmalar ile KOBİ’lerin internet kullanımını arttırmaya çalışmaktadırlar, bununla birlikte internet vasıtasıyla bilgi-ye en kısa yoldan ulaşmalarını sağlamaktadırlar.

(42)

Nitelikli eleman ihtiyacının çözümüne yönelik olarak ise Dış Tica-ret Müsteşarlığı ve KOSGEB istihdam desteğinde bulunmaktadır. Ay-rıca KOSGEB ve Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı da KOBİ’lere yönelik eğitim desteği vererek KOBİ’lerin teknoloji ko-nusunda bilgi sahibi olmalarını sağlamaktadır (Akgemci, 2001:29).

1.5.3. Standardizasyon Konusunda KOBİ’lerin Yaşadığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Standart kavramı üretimde birlikteliği sağlamak, ürünlerin kalite sınıfını belirlemek ve niteliklerini tespit etmek için oluşturulmuş bir ürün tanımlama listesi olarak tarif edilebilir. Avrupa Birliği kapsa-mında standart kavramı KOBİ’lerin önüne uyulması gerekli kurallar bütünü olarak çıkmaktadır. Çünkü ürünlerini dış pazarlarda pazarla-mak isteyen firmalar üretim sürecinde belli ürün standartlarına uypazarla-mak zorundadırlar.

Özellikle yan sanayi olarak çalışan firmaların büyük bir çoğunluğu küçük ve orta ölçekli sanayi işletmesidir. Bu işletmelerin üretimlerin-de üretimlerin-de belli bir standart yoktur. Bu neüretimlerin-denle saüretimlerin-dece yurtiçi piyasaya yö-nelik olarak üretim yapmaktadırlar. Fakat Avrupa Birliği sürecine gir-diğimiz şu zamanda artık KOBİ’lerin ürettikleri ürünlerde belli stan-dart kurallara uymaları gerekmektedir. Bunu sağlamak için ise KOBİ’ler arasında işbirliği anlaşmalarına gidilmeli ve bunun netice-sinde gerek ürün üretiminde gerekse hizmet üretiminde standartlaşma sağlanmalıdır (Doğan, Marangoz, 2005:105).

(43)

KOSGEB kurmuş olduğu internet ağı ile KOBİ’leri standardizas-yon konusunda bilgilendirme çalışmalarında bulunmaktadır. Küçük İşletmeleri Geliştirme Merkezi (KÜGEM) ise KOBİ’lere yönelik ola-rak bilgi temini ve yayın desteğinde bulunmaktadır. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ise standardizasyonla ilgili olarak danışmanlık des-teğinde bulunmaktadır (Akgemci, 2001:34).

1.5.4. Üretim Maliyetleri Konusunda Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Bütün işletmelerin en temel amacı müşterilerine kaliteyi ucuza su-nabilmektir. Bunu yapabilmek için de üretim maliyetlerini minimuma indirmeleri gerekmektedir. Büyük işletmeler açısından maliyetleri dü-şürmek KOBİ’lere göre daha kolaydır. Çünkü büyük işletmeler her zaman için kitle üretimin avantajlarını kullanabilmektedirler. Büyük işletmeler büyük partiler halinde üretim yaptıklarından ölçek ekono-misinden faydalanmaktadırlar. Ölçek ekonomisi sayesinde de parça başına üretim maliyetleri düşmektedir. KOBİ’ler ise sipariş tarzı üre-tim yaptıklarından dolayı ölçek ekonomisinden yararlanamamaktadır-lar.

KOBİ’lerin maliyetlerini düşürmelerini sağlayacak bir uygulama takas ya da diğer bir ifadeyle barter faaliyetidir. Bir nevi durağan ağ-yapı (şebeke) organizasyonu da sayılabilecek olan takas organizasyon-larının kurulması ile üye KOBİ’ler organizasyon içinde para alışveri-şinde bulunmadan birbirleriyle mal ve hizmet değiş tokuşu yapabil-mektedirler. Böylece işletmelerin atıl kapasiteleri kullanılabilmekte ve bununla birlikte hammadde tedarikinde indirimlerden yararlanılabil-mektedir. Üyeleri pazarlama bilgi sistemlerinden faydalanarak dış pa-zarlarda pazar paylarını daha rahat arttırabilmektedirler. Ayrıca firma-lar kendi arafirma-larında işbirliğine giderek büyük işletmeler gibi ölçek ekonomilerinden faydalanmakta ve böylece maliyetlerini düşürmekte-dirler (Doğan ve Marangoz, 2008).

(44)

KOBİ’lerde maliyetlerin düşürülmesi için gerekli olan bir diğer şart ise modern teknolojiyi üretim sistemlerine adapte etmeleridir. Bu-nu gerçekleştirebilmeleri için ise kredi desteği almaları gerekmektedir. KOBİ’lerde bilgisayar kullanımını arttırıcı uygulamalar yapılmalı ve bilgisayar destekli üretime geçmeleri teşvik edilmelidir. Bu sayede maliyetler düşecek ve üretimin kalitesi artacaktır. KOBİ’leri yeni tek-nolojik gelişmeleri kullanmaya özendirmek için risk sermayesi oluştu-rulmalıdır. Risk sermayesi modeliyle teknoloji konusunda KOBİ’lere fonlar sağlanabilmektedir. Bu yüzden ülkemizdeki risk sermayesi fon-ları daha da arttırılmalıdır.

KOBİ’ler finansal kiralama (Leasing) yöntemini kullanarak özkay-naklarını tüketmeden yatırım yapabilir ve teknolojiyi işletmelerinde kullanabilirler. Leasing yöntemi ile bir malı özkaynak kullanarak al-mak yerine finansal kiralama şirketleri aracılığıyla belli bir süreliğine kiralayabilirler. Böylelikle teknolojiyi kullanma imkanı ortaya çıkar. Leasing sayesinde işletmeler yatırım için kazandıkça ödeme yaparlar ve bu sayede de yatırımlar kendi kendini finanse etmiş olur. Ülkemiz-de mevcut olan finansal kiralama şirketlerinin sayısı arttırılarak KOBİ’ler yatırıma özendirilmeli ve modern teknolojiyi kullanmaları sağlanmalıdır (Çolakoğlu, 2002:171-172).

1.5.4.1. Üretim Maliyetleri Konusunda KOBİ’lere Sağlanan Destekler

KOSGEB KOBİ’lerin üretim maliyetlerini düşürmek ve teknoloji-yi kullanmalarını sağlamak için yazılım kredi desteğinde

(45)

bulunmakta-ilgili danışmanlık desteği vermektedir. Bunun benzeri bir destek de Küçük İşletmeleri Geliştirme Merkezi (KÜGEM) tarafından KOBİ’lere verilmektedir (www.emu.edu.tr/smeconf/turkcepdf%5C-bildiri_20.pdf, 27.05.2010).

1.5.5. KOBİ’lerin Araştırma ve Geliştirme İle İlgili Sorunları ve Çözüm Önerileri

Firmalar üretim sürecinde kullandıkları alet ve ekipmanları iyileş-tirmek, üretim kalitesini daha üst seviyelere getirmek ve yeni ürünler tasarlayıp geliştirmek için araştırma geliştirme faaliyetinde bulunmak-tadırlar. Ülkemizde araştırma geliştirme faaliyetlerinin önemi ancak 1990’lı yılların başında anlaşılmıştır ve bu tarihten sonra işletmeler bünyelerinde bir araştırma geliştirme departmanı oluşturmaya başla-mışlardır. Büyük işletmeler büyük bir sermaye yapısına sahip olmala-rından dolayı araştırma geliştirme departmanını rahatlıkla oluşturabil-mektedirler. Oysa kısıtlı bir sermaye yapısına sahip olan KOBİ’ler araş-tırma geliştirme departmanı kurmayı düşünseler bile bunu gerçekleştire-bilmek için ayrı bir program ve bütçe oluşturamamaktadırlar. KOBİ’le-rin araştırma geliştirme faaliyetleKOBİ’le-rini işletmeleKOBİ’le-rinde uygulamamaları-nın altında yatan bir diğer neden ise yapacakları çalışmalar hakkında yeterli bilgi sahibi olmamalarıdır. Ayrıca araştırma geliştirme faaliyet-lerinin değerlendirme ve izleme sürecinin uzun olması, proje doküma-nının hazırlanmasındaki zorluklar KOBİ’lerin bu faaliyetlere yönlen-mesini kısıtlamaktadır (www.inovasyon.org).

Günümüzde teknoloji her geçen saniye değişmekte ve gelişmekte-dir. Bunun paralelinde tüketicilerin talepleri de sürekli değişim gös-termektedir. Tüketicilerin taleplerine en kısa sürede cevap verebilmek için işletmeler yeni ve gelişen teknolojiye uyum sağlamalı ve kullan-malıdırlar. Fakat KOBİ’ler gelişen teknolojiyi kendi bünyelerine adap-te etme konusunda yeadap-tersiz kalmakta ve bir uyum sorunu yaşamakta-dırlar. Özellikle ileri imalat teknolojileri (Örnek: Esnek imalat

Şekil

Şekil 1: İşletme Ölçeği Ekonomik Kalkınma Aşamaları ve İstihdam İlişkisi  Kaynak: Sarıaslan, 1994:51
Tablo 1: KOBİ’lerin Ülke Ekonomilerindeki Yeri  Ülkeler  Tüm  İşletmeler  İçindeki  Yeri(%)  İstihdam İçindeki Payı(%)  Yatırım İçindeki Payı(%)  Katma Değer  İçindeki  Payı(%)  İhracat  İçindeki  Payı(%)  Kredilerden Aldığı Pay (%)  ABD  97.2  58  38  43
Tablo 2: Yıllara ve Büyüklüklerine Göre İmalat Sanayi İşletmeleri Dağılımı  Yıllar  İşyeri  Sayısı  (1-9  işçili)  %  İşyeri Sayısı  (10-49 İşçili)  %  İşyeri  Sayısı  (50-99 işçili)  %  İşyeri Sayısı (100+ İşçili)  %  Toplam Sayısı  1970  170479  97.3  33
Tablo 3: İmalat Sanayiinde İşletme Büyüklüklerine Göre İşletme ve İşçi Sayısı  Ölçek  İşletme sayısı  %  Çalışan sayısı  %
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

İ NSAN, yaşadıkça ve yaşlan­ dıkça kendi ruhunda nasıl yeni iklimler bulursa, insan­ lık da uzun tarihi boyunca ve zihin­ lerin ölçenıediği fasılalarla

Yöntem, robust model parametrelerinin (λ ve ω) farklı değerleri için karar vericiye farklı alternatif planlar sunmaktadır. Alternatif planların maliyeti

Although there have been numerous solution approaches proposed for solving lot sizing problems with different modeling features, there has not been enough emphasis on

Jacobi (2007) yapt deneysel çal malardan elde etti i sonuçlar de erlendirdi inde, Dü ük reynolds larda , üç kanata sahip modeldeki Sherwood say s n n 15 kanatl olan modele göre

Within this framework, the three elongated unguentaria in Marmaris Museum must be regarded as modest (they do not bear any decoration, they were made of natural, uncloured

Bu makalede Afganistan'ın Pamir bölgesinde yaşayan ve şimdi Tür­ kiye'ye göç etmiş bulunan Kırgız Türklerinin Ağzındaki aslî uzun ünlülü kelimeler; Türkmen

Başka bir deyişle futures kontrat belirli bir finansal varlığa örneğin yabancı para, hisse senedi veya tahvile bağlı olarak çıkarılır.. Bununla birlikte, yatırımcı söz