• Sonuç bulunamadı

3.3. İŞLETMELERDE PERFORMANS YÖNETİMİ

3.3.1. Performans Yönetiminin Gelişimi

Performans ölçümü ya da ölçütleri günümüze kadar sürekli gelişen ve değişen bir yapı sergilemektedir. Bu süreçte bir dönem önemli adde- dilen bir ölçütün önemini yitirdiği ve bu ölçütün yerini yeni veya daha

fazla önem kazanan bir ölçütün aldığı görülmektedir. Bu gelişim ve de- ğişim süreci toplumsal anlamda yaşanan dönüşümlerin bir yansıması olup, en düşük maliyetle, en çok üretimi ve yüksek kârı hedefleyen ge- leneksel yönetim anlayışından, müşteri memnuniyeti, kalite, yenilik, hız gibi ölçütlere önem veren modern yönetim anlayışına doğru bir evrimi göstermektedir (Kabadayı, 2002:61). Bunun yanında performans ölçü- münde yaşanan değişimlerin örgütsel anlamdaki yönetim modelleriyle de ilişkili olup, örgütlerde komuta-kontrol anlayışından stratejik liderlik modeline doğru bir geçişi de yansıtmaktadır. Bu dönüşüm, gerek çalışan gerek örgüt açısından iş performansının genel anlamda örgütün misyonu ve stratejik amaçları ile ilişkilendirilmesinin öneminin anlaşılmasının bir sonucu olarak değerlendirilebilir (Barutçugil, 2004:123).

Performans ölçümüne ilişkin uygulamalar 1970-1980’li yıllarda birim seviyesindeki ölçümlerle başlamıştır. Dolayısıyla bu dönemde kâr, yatırımın geri dönüşü ve verimlilik gibi finansal ölçütlerin öne çıktığı söylenebilir. Maliyet azaltıcı uygulamaların ön plana çıktığı geleneksel performans ölçme tekniklerinin 1980’li yıllara kadar etkin- liğini devam ettirdiği söylenebilir (Bilgen, 2001:127).

1980 sonrası dönemde ise yeni üretim teknolojileri ve Toplam Ka- lite Yönetimi gibi uygulamalarla değişen müşteri ihtiyaçlarının karşı- lanması ve müşteri memnuniyeti gibi kaygılar ön plana çıkmıştır. Bu dönemde işletme performansının ölçülmesinde, geleneksel performans ölçüm kriterlerinin yetersiz kaldığı söylenebilir. Bu yüzden işletmeler performans ölçümünde yeni ölçütler ortaya koyma zorunluluğu ile karşı karşıya kalmışlardır (Kabadayı, 2002:62). Bu dönemde perfor-

planlama, raporlama ve analiz süreçlerinin hızlandırılmasında önemli bir role sahip olan iş zekâsı (Business Intelligence) yazılımları da yay- gın olarak kullanılmaya başlanmıştır (Öğüt, 2003; Taşkın, 2004).

Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında işletme performans öl- çüm kriterlerinin, üretim ve yönetim alanında yaşanan değişimlere pa- ralel olarak bir değişim geçirdiği söylenebilir. Bu bağlamda perfor- mans ölçütlerinde yıllara göre yaşanan değişimler literatürdeki yansı- maları aşağıda Tablo 8’deki gibi özetlenebilir.

Tablo 8: Değişen Performans Ölçütlerine İlişkin Literatür Yazarlar Yıl Ölçütler

Skinner 1969 Üretkenlik, hizmet, kalite, yatırımın geri dönüşü Campanella ve

Corcoran

1983 Kalite seviyesi (hata yüzdesi), kalite maliyetleri

(=koruma maliyetleri + değerleme maliyetleri+ hata maliyetleri) Richardson, vd. 1985 Çıktı hacmi, birim başına maliyet, kalite, zamanında teslim, iş gücü

verimliliği, yeni ürün sunma yeteneği, ürün esnekliği, hacim esnekliği Rosenfield, vd. 1985 Maliyet-teslim süresi

Skinner 1985 Maliyet ve etkinlik, ürün kalitesi/güvenirlik, teslim süresi ve güvenirli- ği, yatırım, ürün esnekliği, hacim esnekliği

Fine 1986 Uygunluk seviyesi (hatalı olmama oranı),

Maliyet=değerleme maliyetleri+koruma maliyetleri+hata maliyetleri Miller ve Roth 1988 Fiyat, kalite tutarlılığı (uygunluk), yüksek üretkenlik, esneklik, hızlı

hacim değişimi, hızlı teslim, güvenilir teslim, satış sonrası hizmet, Promosyon

Ferfows ve De Meyer

1990 Kalite, birim üretim maliyeti, envanter değişimi, gelişme hızı, zama- nında teslim, yığın büyüklüğü, genel maliyetler

Miller ve Kim 1990 Genel maliyetler, üretim maliyeti, teslim hızı, teni ürün geliştirme hızı, stok hızı, kalite

Schonberger 1990 İşleme süresini azaltma, iş gücü üretkenliği, girdi ve çıktı kalitesi, üre- tim birim maliyeti, tahmin uygunluğu

New 1992 İşleme süresi, teslimat güvenirliği, kalite, fiyat, tasarım esnekliği, ha- cim esnekliği

Carbett ve Van Wassenhove

1993 Maliyet, zaman (esneklik, hizmet, teslim, yenilikçilik) kalite (güvenir- lik, uygunluk, dayanıklılık, hizmet verebilirlik, esneklik) Flynn, vd. 1996 Teslim süresi, kalite tutarlılığı/yeteneği, üretkenlik, satış maliyeti Mapes 1996 İmalat maliyetleri, kalite tutarlılığı, işleme süresi, teslimat güvenirliği,

yeni ürün sunum hızı ve oranı, ürün çeşitliliği New ve

Szwejczewski

1996 Üretkenlik, müşteri hizmeti

İşletmelerde performans anlayışının gelişim sürecinde gelinen son nokta “yeni rekabet”, “yeni ekonomi” ve “geleceğin örgütü” gibi adlarla anılan yeni yönetim anlayışıdır. Bu anlayışla egemen olan görüş işlet- menin rekabet yeteneğini artırılması ve geleceğe uyumunu sağlamak amacıyla, uygun ürün ve teknolojinin seçilmesidir. Bu anlamda bir ör- güt yapısının oluşturulması ve insan gücünün bu amaçlara uygun olarak seçilmesi veya yetiştirilmesi işletmelerin varlığının devam ettirilebilme- si bakımından önemlidir. Bu bağlamda değişen örgüt yapılarına uygun biçimde işletme yönetiminin performans anlayışını biçimlendirecek olan boyutlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir (Akal, 2003: 7):

• Küresel rekabet

• Hedef ve sorumlulukları kaynaştırma • Yenilikçilik ve risk alma

• Katılımcı yönetim

• Bireysel yetenekleri açığa çıkarma-bürokrasiyi kontrol altına alma

• Yeni teknolojiyi destekleme – modernleşme • İnsan sermayesini maksimize etme

• Eğitim ve öğretimi geliştirici stratejiler hazırlama • Kalite ve verimlilik uygulamalarını artırma

Yeni yönetim anlayışının bir yansıması olarak işletme yönetimle- rinin performans kavramına bakış açıları doğal olarak değiştirmekte- dir. Dolayısıyla bu değişimler işletmelerde hangi geliştirme çalışmala-

yacak yeni ve uygun göstergeleri ve modelleri içeren ve performansın geliştirilmesini amaçlayan daha kapsamlı ölçüm ve denetim sistemle- rinin kullanılmasının bir zorunluluk haline geldiği söylenebilir. Yük- sek performansı amaçlayan günümüz işletmeleri hedef ve stratejilerini bu görüşlere uygun olarak biçimlendirmekte ve ürün, teknoloji, kay- nak dağılımı ve üretim süreçleri ile ilgili kararlarını da bu anlayış çer- çevesinde almaktadırlar. Dolayısıyla, küresel rekabet ortamında başa- rılı olmak isteyen işletmelerin dengelenmiş finansal ve finansal olma- yan performans ölçülerini kullanmalarının bir zorunluluk haline geldi- ği söylenebilir (Bilgen, 2001:127).