• Sonuç bulunamadı

Türk medeni kanununun taşınır rehni hükümleri çerçevesinde ticari işlemlerde taşınır rehni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk medeni kanununun taşınır rehni hükümleri çerçevesinde ticari işlemlerde taşınır rehni"

Copied!
238
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABĠLĠM DALI

ÖZEL HUKUK BĠLĠM DALI

TÜRK MEDENĠ KANUNUNUN TAġINIR REHNĠ

HÜKÜMLERĠ ÇERÇEVESĠNDE TĠCARĠ ĠġLEMLERDE

TAġINIR REHNĠ

Hicabi YAĞBASAN

Yüksek Lisans Tezi

DanıĢman

Doç. Dr. AyĢe ARAT

(2)

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ÖZEL HUKUK ANABĠLĠM DALI

ÖZEL HUKUK BĠLĠM DALI

TÜRK MEDENĠ KANUNUNUN TAġINIR REHNĠ

HÜKÜMLERĠ ÇERÇEVESĠNDE TĠCARĠ ĠġLEMLERDE

TAġINIR REHNĠ

Hicabi YAĞBASAN

Yüksek Lisans Tezi

DanıĢman

Doç. Dr. AyĢe ARAT

(3)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı : Hicabi YAĞBASAN Numarası : 164233001019 Anabilim Dalı : Özel Hukuk Bilim Dalı : Özel Hukuk

Programı

: Tezli Yüksek Lisans

DanıĢmanı : Doç. Dr. AyĢe ARAT

Tezin Adı : Türk Medeni Kanununun TaĢınır Rehni Hükümleri Çerçevesinde Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni

Bu Tezin Projesinin sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, Tezli Yüksek Lisans Projesinin içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(4)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı : Hicabi YAĞBASAN Numarası : 164233001019 Anabilim Dalı : Özel Hukuk Bilim Dalı : Özel hukuk

Programı

: Tezli Yüksek Lisans

DanıĢmanı : Doç. Dr. AyĢe ARAT

Tezin Adı : Türk Medeni Kanununun TaĢınır Rehni Hükümleri Çerçevesinde Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan “Türk Medeni Kanununun TaĢınır Rehni Hükümleri Çerçevesinde Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni” baĢlıklı bu çalıĢma 14/06/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile baĢarılı bulunarak jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Doç. Dr. AyĢe ARAT DanıĢman Ġmza

Dr. Öğr. Ü. Sinan Sami AKKURT Üye Ġmza

(5)

TEġEKKÜR

ÇalıĢma konusunun belirlenmesinde ve çalıĢmanın hazırlanma sürecinin her aĢamasında bilgilerini, tecrübelerini ve değerli zamanlarını esirgemeyerek bana her fırsatta destek olan değerli hocam Sayın Doç. Dr. AyĢe ARAT’a en içten teĢekkürlerimi sunarım.

ÇalıĢmanın hazırlanma sürecinde yeteri kadar vakit ayıramayarak hayatını zorlaĢtırdığım; buna rağmen her türlü konuda desteğini esirgemeyen ve çalıĢmayı tamamlayabilmem için huzurlu bir ortam oluĢturan sevgili eĢim Emine Yağbasan’a en kalbi duygularımla teĢekkür ederim.

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı : Hicabi YAĞBASAN Numarası : 164233001019 Anabilim Dalı : Özel Hukuk Bilim Dalı : Özel Hukuk

Programı : Tezli Yüksek Lisans DanıĢmanı : Doç. Dr. AyĢe ARAT

Tezin Adı : Türk Medeni Kanununun TaĢınır Rehni Hükümleri Çerçevesinde Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni

ÖZET

Türk Medeni Kanununun genel düzenlemelerine göre taĢınır rehni, taĢınır malın zilyetliğinin alacaklıya devredilmesi sureti ile kurulur. Zilyetlik devredilmeden taĢınır rehni kurulması istisnaidir. Teslimsiz taĢınır rehninin en önde gelen örneği ise ticari iĢletme rehnidir. Bu konuyu düzenleyen 1447 sayılı Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu, 6750 sayılı Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanunu ile 01/01/2017 tarihinde yürürlükten kaldırılmıĢtır.

6750 sayılı Kanun teslimsiz taĢınır rehni konusunda 1447 sayılı Kanunun genel yaklaĢımından çok farklı bir sistem getirmiĢtir. Bu farklılıklar özellikle rehnin tarafları, kurulması, Ģekli, rehne konu olabilecek taĢınır varlıkların çeĢidi ve alacaklının rehinden doğan haklarını kullanmasında kendisini göstermektedir. Buna göre, rehin sözleĢmesine taraf olabilecek kiĢilerin sayısı artırılmıĢ, sözleĢmenin Ģekli eski düzenlemeden farklı olarak belirlenmiĢ, iĢletmenin tamamının rehnedilmesi esasından vazgeçilerek iĢletmeye dâhil taĢınır varlıkların bağımsız olarak rehnedilebileceği kabul edilmiĢ ve alacaklıya rehnin paraya çevrilmesi imkanı dıĢında baĢka bazı imkanlar tanınmıĢtır.

ÇalıĢmamızda, 6750 sayılı Ticari ĠĢlemlerde taĢınır Rehni Kanununun getirdiği bu yenilikler, 1447 sayılı Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu ile karĢılaĢtırmalı olarak

(7)

incelenmiĢ ve kabul edilen yeni sistem Türk Medeni Kanununun taĢınır rehni hükümleri karĢısında ele alınmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Rehin, TaĢınır rehni, Ticari ĠĢletme Rehni, Ticari

(8)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre n cin in Name and

Surname : Hicabi YAĞBASAN

Number : 164233001019

Department : Private Law

Discipline : Private Law

Program :Masters with thesis

Consultant : Assoc. Prof. Dr. AyĢe ARAT

Name Of The Thesis

: Within the Framework of Provisions of The Movable Pledge of Turkish Civil Code Pledges Over Movable Property in Commercial Transactions

ABSTRACT

According to general provisions of Turkish Civil Code, movable pledge is established by transferring of possession of movable property to creditor. Establishment of the movable pledge without possession is exceptional case. The most known example of the without representation of movable pledge is commercial enterprise pledge. Commercial Enterprise Pledge Law (TITRK - Law No. 1447), which regulated this subject, left its place in Law on Pledges over Movable Assets in Commercial Transactions (Law No. 6750), which entered into force on 01.01.2017.

Unlike general approach of the TITRK - Law No. 1447, the Law No. 6750 developed a very different system on movable pledge without possession. This differences are especially shown in parties of pledge, its establishment, its form, kinds of movable estates that are subject to pledge and usage in rights arising from pledge. Accordingly, in the Law No. 6750, number of the parties of the pledge was increased, form of contracts was determined differently form previous regulation, , it was accepted that every single movable assets of business can be pledged

(9)

independently, instead of the pledging whole business and along with monetising of pledge, some other opportuties was provided.

In this article, the new terms specified by Law on Pledges over Movable Assets in Commercial Transactions (Law No. 6750) has been examined thoroughly in comparision with Commercial Enterprise Pledge Law (TITRK - Law No. 1447) and the new system that was accepted has been discussed in the face of movable pledge provisions of Turkish Civil Code.

Keywords: Pledge, Movable pledge, Pledge on commercial enterprise, Pledges over Movable Property in Commercial Transactions.

(10)

ĠÇĠNDEKĠLER

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI ... i

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU ... ii

TEġEKKÜR ... iii ÖZET ... iv ABSTRACT ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... viii KISALTMALAR ... xvi GĠRĠġ ... 1 I- KONUNUN TAKDĠMĠ ... 1

II- KONUNUN SINIRLANDIRILMASI VE ĠNCELEME YÖNTEMĠ ... 4

BĠRĠNCĠ BÖLÜM REHĠN KAVRAMI, REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ, TESLĠME BAĞLI VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ ĠLE TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ § 1 - REHĠN KAVRAMI ... 7

§ 2 - REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ, GENEL OLARAK TAġINIR REHNĠ, TESLĠME BAĞLI TAġINIR REHNĠ VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ ... 11

1- GENEL OLARAK REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ ... 11

2- GENEL OLARAK TAġINIR REHNĠ, TESLĠME BAĞLI TAġINIR REHNĠ VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ ... 13

A- Genel Olarak TaĢınır Rehni ... 13

B- Teslime Bağlı TaĢınır Rehni Kavramı ve Teslime Bağlı TaĢınır Rehnine Hâkim Olan Temel Ġlkeler ... 14

a- Alacağa Bağlılık (Fer’ilik) Ġlkesi ... 14

b- Kamuya Açıklık Ġlkesi ... 15

c- Belirlilik Ġlkesi ... 17

aa- Rehnin Konusu Bakımından Belirlilik ... 17

bb- Rehin ile Temin Edilen Alacakta Belirlilik ... 18

ç- Teminatın Bölünmezliği Ġlkesi ... 18

aa- Rehnin Konusu Bakımından Teminatın Bölünmezliği ... 19

bb- Rehin Ġle Temin Edilen Alacağın Bölünmezliği ... 20

(11)

C- Teslimsiz TaĢınır Rehni ... 21

§ 3 - TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ ... 22

1- KONUYA ĠLĠġKĠN ÖZEL DÜZENLEME ĠHTĠYACI VE MEVZUAT ... 22

2- TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠNE TĠRK.’NUN YAKLAġIMI VE TĠTRK.’NUN GETĠRDĠĞĠ YENĠ BAKIġ AÇISI ... 25

3- TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ KANUNUNA GÖRE KURULAN REHNĠN HUKUKĠ MAHĠYETĠ ... 29

4- TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ KANUNUNUN KAPSAMI ... 30

5- TĠTRK. KAPSAMINDA OLMAYAN DURUMLAR ... 31

A- Sermaye Piyasası Araçları Ġle Türev Araçlara ĠliĢkin Finansal SözleĢmeleri Konu Edinen Rehin SözleĢmeleri Ve Mevduat Rehni ... 33

B- Tapu Kütüğüne Herhangi Bir Nedenle Tescil Edilen TaĢınırlar ... 34

C- Teslime Bağlı TaĢınır Rehinleri ... 36

D- Diğer Kanunlara Göre Özel Siciline Tescili Zorunlu Olan TaĢınır Rehinleri .... 36

a- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Gereğince Kurulan Rehinler ... 37

b- 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununa Göre Kurulan Hava Aracı Ġpotekleri ... 38

c- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Kurulan Gemi Ġpoteği ... 38

ç- 3213 sayılı Maden Kanununa Göre Kurulan Maden Hakları ve Cevher Rehni ... 39

d- Değerlendirme ... 39

ĠKĠNCĠ BÖLÜM TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ SÖZLEġMESĠNĠN HÜKÜMLERĠ § 4 - REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN TARAFLARI ... 41

1- GENEL OLARAK ... 41

2- REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN ALACAKLI TARAFI ... 42

A- Kredi KuruluĢları ... 42

a- Bankalar ... 43

b- Finansal KuruluĢlar ... 43

c- Kredi ve Kefalet Sağlayan Kamu veya Özel Kurum ve KuruluĢlar ... 44

B- Tacirler ... 45

(12)

b- Tüzel kiĢiler ... 46

c- Tacir Sayılanlar – Tacir Gibi Sorumlu Olanlar ve Tacirler Hakkındaki Hükümlere Tabi Olanlar ... 47

ç- Sanayi ĠĢletmeleri ... 49

C- Esnaflar ... 50

3- REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN BORÇLU TARAFI ... 51

4- REHĠN SÖZLEġMESĠNDE ÜÇÜNCÜ KĠġĠNĠN DURUMU ... 53

A- Üçüncü KiĢinin Rehin Vermesi ... 53

B- Üçüncü KiĢinin Rehin ile Temin EdilmiĢ Alacağı Devralması ... 56

§ 5 - TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR REHNĠ SÖZLEġMESĠNĠN ġEKLĠ .. 58

1- GENEL OLARAK REHĠN SÖZLEġMELERĠNDE ġEKĠL ... 58

2- MÜLGA TĠRK.’NA GÖRE KURULAN REHĠN HAKLARINDA ġEKĠL ... 59

3- TĠTRK.’NA GÖRE KURULAN REHĠN HAKLARINDA ġEKĠL ... 61

A- Genel Olarak ... 61

B- SözleĢmenin Yazılı Olarak Yapılması ... 62

C- SözleĢmenin Elektronik Ortamda Yapılması ... 64

D- TĠTRK.’nda Getirilen ġekil ġartının TTK. 11/3. Maddesi KarĢısında Değerlendirilmesi ... 65

§ 6 - REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ... 66

1- GENEL OLARAK ... 66

2- TĠRK. ve TĠTRK. KAPSAMINDA KURULAN REHĠN HAKKININ HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ ... 69

§ 7 - REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN ĠÇERĠĞĠ ... 70

1- GENEL OLARAK ... 70

2- REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN TARAFLARINA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER ... 71

A- Rehin Alacaklısına ĠliĢkin Bilgiler ... 72

a- Tacir Olması Halinde ... 72

b- Esnaf Olması Halinde ... 75

c- Kredi KuruluĢu Olması Halinde ... 76

B- Rehin Borçlusuna (Rehin Verene) ĠliĢkin Bilgiler ... 77

a- Tacir Olması Halinde ... 77

(13)

c- Çiftçi Olması Halinde ... 80

ç- Serbest Meslek Erbabı Olması Halinde ... 81

d- Üretici Örgütü Olması Halinde ... 81

e- Rehin Verenin Üçüncü KiĢi Olması Halinde ... 82

3- REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN DAYANAĞI OLAN BORCA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER 83 A- Borcun ya da SözleĢmenin Konusu ... 83

B- Borcun Miktarı ... 85

C- Ödenecek Para Cinsi ... 87

D- Rehnin Azami Miktarı ... 88

4- REHNE KONU OLACAK TAġINIR VARLIKLARA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER . 88 5- SÖZLEġMEDE YER ALMASI GEREKEN DĠĞER BĠLGĠLER ... 91

§ 8 - REHĠN HAKKININ KURULMASI (REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN TESCĠLĠ) ... 92

1- GENEL OLARAK ... 92

2- TESCĠL TALEBĠNE YETKĠLĠ KĠġĠLER VE TESCĠL SÜRESĠ ... 93

3- TESCĠLĠN ġARTLARI ... 93

4- TESCĠLĠN YAPILMASI ... 94

§ 9 - REHĠN HAKKININ ETKĠSĠ, ÜÇÜNCÜ KĠġĠLERE KARġI HÜKÜM ĠFADE ETMESĠ VE KAPSAMI ... 95

1- REHĠN HAKKININ ETKĠSĠ... 95

2- REHĠN HAKKININ ÜÇÜNCÜ KĠġĠLERE KARġI HÜKÜM ĠFADE ETMESĠ .. 95

3- REHNĠN KAPSAMI ... 98

A- Rehne Dâhil Olan Unsurlar Açısından Rehnin Kapsamı ... 98

a- Genel Olarak ... 98

b- TaĢınır Varlık ... 99

c- Bütünleyici Parça ... 101

ç- Eklenti ... 102

B- Rehin ile Temin Edilen Alacağın Kapsamı ... 103

a- Anapara ... 104

b- Gecikme Faizi ... 105

c- Akdi Faiz ... 105

(14)

d- Rehinli Malın Muhafazası Ġçin Yapılan Zorunlu Masraflar ve Ödemesi

Yapılan Sigorta Primleri ... 107

§ 10 - REHĠN HAKKINA KONU OLABĠLECEK TAġINIR VARLIKLAR . 107 1- ALACAKLAR ... 107

A- Genel Olarak ... 107

B- Rehne Konu Olmaları ... 108

C- Özellik Arz Eden Durumlar ... 112

a- Müstakbel Alacakların Rehni ... 112

b- Rehne Konu Alacağın Kapsamı ... 113

2- ÇOK YILLIK ÜRÜN VEREN AĞAÇLAR ... 114

A- Genel Olarak ... 114

B- Rehne Konu Olmaları ... 115

C- Özellik Arz Eden Durumlar ... 116

a- Bütünleyici Parçanın Ayrı Bir Hukuki ĠĢleme Konu Olamaması Kuralının Ġstisnasını TeĢkil Etmesi ... 116

b- Ağaçların Aynı Zamanda Bütünleyici Parça Olarak TaĢınmaz Rehnine Konu Olabilmeleri ... 117

3- TARIMSAL ÜRÜNLER ... 118

A- Genel Olarak ... 118

B- Rehne Konu Olmaları ... 118

a- Ürün Senedine Bağlı Tarımsal Ürünlerin Rehni ... 118

b- Doğal Ürünlerin Rehni ... 120

4- FĠKRĠ VE SINAÎ MÜLKĠYETE KONU HAKLAR ... 121

A- Genel Olarak ... 121

B- Rehne Konu Olmaları ... 122

5- HAMMADDE, SARF MALZEMELERĠ VE STOKLAR ... 123

A- Genel Olarak ... 123

B- Rehne Konu Olmaları ... 123

C- Özellik Arz Eden Durum: Ticari ĠĢletme veya Esnaf ĠĢletmesinin Tamamen Rehnedilmesi ... 125

6- MENKUL ĠġLETME TESĠSATI ... 126

(15)

A- Genel Olarak ... 128

B- Rehne Konu Olmaları ... 128

a- Türk Medeni Kanununa Göre Hayvan Rehni ... 128

b- TĠTRK.’na Göre Hayvan Rehni ... 129

8- KAZANÇ VE ĠRATLAR ... 131

9- KĠRA GELĠRLERĠ ... 132

10- KĠRACILIK HAKKI ... 133

11- TĠCARET UNVANI VE / VEYA ĠġLETME ADI ... 135

12- TĠCARĠ ĠġLETME VEYA ESNAF ĠġLETMESĠ ... 137

A- Genel Olarak ... 137

B- Rehne Konu Olmaları ... 137

a- Mülga TĠRK. Döneminde Durum ... 137

b- Ticari ĠĢletme veya Esnaf ĠĢletmesinin Tamamı Üzerinde Rehin Hakkı Kurulması ... 138

C- Özellik Arz Eden Durumlar ... 141

a- ĠĢletmenin Tamamı Üzerinde Rehin Hakkı Kurma Yasağı ... 141

b- Rehin Hakkının KuruluĢ Anı ve Etkileri ... 142

13- TĠCARĠ PLAKA VE TĠCARĠ HAT ... 143

14- TĠCARĠ PROJE ... 145

15- VAGON ... 145

16- ÜÇÜNCÜ KĠġĠLERĠN ZĠLYETLĠĞĠNDEKĠ TAġINIR VARLIK, HAK VE PAYLI MÜLKĠYETE TABĠ HAKLAR ... 146

17- BENZER HER TÜRLÜ TAġINIR VARLIK VE HAK ... 147

18- MÜSTAKBEL TAġINIR VARLIKLAR ... 147

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM REHĠN SÖZLEġMESĠNĠN TARAFLARININ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERĠ ĠLE REHNĠN SONA ERMESĠ § 11 - REHĠN SÖZLEġMESĠ TARAFLARININ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERĠ . 149 1- GENEL OLARAK ... 149

2- REHĠNLĠ TAġINIR VARLIĞIN DEĞER TESPĠTĠ... 149

A- Değer Tespitinin Yapılacağı Zaman ve Değer Tespiti Talep Etmeye Yetkili KiĢiler ... 150

(16)

B- Değer Tespitinin Yapılması ve KesinleĢmesi ... 151

3- KORUMA TEDBĠRLERĠ ... 152

§ 12 - REHNĠN SONA ERMESĠ ... 155

1- GENEL OLARAK ... 155

2- REHNĠN GENEL SONA ERME SEBEPLERĠ ... 156

A- Borcun Ġtfası ve Rehnin Terkini ... 156

B- Rehin SözleĢmesinde Belirlenen Sürenin Dolması ... 158

C- Rehinli TaĢınır Varlığın Tamamen Yok Olması ... 159

D- Bozucu ġartın GerçekleĢmesi ... 159

3- REHNĠN ALACAKLI TARAFINDAN TEMERRÜT SONRASI HAKLARIN KULLANILMASI SURETĠ ĠLE SONA ERMESĠ ... 159

A- Genel Olarak ... 159

B- Rehinde Sıra Sistemi ... 161

a- Genel Olarak ... 161

b- Ġlerleme Sistemi ... 162

c- Derece Sistemi ... 164

C- Rehinli TaĢınır Varlığın Mülkiyetinin Devredilmesini Talep Etme Hakkı . 166 a- Genel Olarak ... 166

b- ġartları ... 166

c- Mülkiyetin Devredilmesinde Usul ... 168

aa- Genel Olarak ... 168

bb- Takip Talebi ... 170

cc- Sıra Cetveli Düzenlenmesi ve KesinleĢmesi ... 171

dd- Ödeme Emri ve Ġcra Emri ... 174

ç- Mülkiyetin Devri Sonrası Yükümlülükler ... 177

d- Rehinli TaĢınır Varlığın Mülkiyetinin Alacaklıya Devredilmesi ve Lex Commissoria Yasağı ... 178

D- Rehin Alacaklısının Alacağını Varlık Yönetim ġirketlerine Devretme Hakkı 180 E- Kiralama ve Lisans Hakkı ... 181

F- Genel Hükümlere Göre Takip Yapma Hakkı ... 181

a- Genel Olarak ... 181

(17)

aa- Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Ġlamsız Takip ... 186

bb- Ġpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Ġlamlı Takip ... 188

cc- TĠTRK. Kapsamında Kurulan Rehinlere ĠliĢkin Değerlendirme ... 188

dd- SatıĢ ve Paraların PaylaĢtırılması ... 189

c- Rehinli TaĢınır Varlığın Diğer Alacaklılar Tarafından Haczedilmesi ... 193

SONUÇ ... 193

(18)

KISALTMALAR

bkz. : Bakınız

C. : Cilt

dn. : Dipnot

E. : Esas

FSEK. : 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu HMK. : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ĠĠK. : 2004 sayılı Ġcra ve Ġflas Kanunu

K. : Karar

KOSGEB. : Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı

MERSĠS. : Merkezi Sicil Kayıt Sistemi

md. : Madde

S. : Sayı

SMK. : 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu ss. : Sayfa sayısı (aralığı)

sy. : Sayfa

TARES. : TaĢınır Rehni Sicil Sistemi TBK. : 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

TĠRK. : 1447 sayılı Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu

TĠTRK. : 6750 sayılı Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanunu TMK. : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

TTK. : 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

vd. : ve devamı

(19)

GĠRĠġ I- KONUNUN TAKDĠMĠ

Borç iliĢkilerinde esas olan tarafların anlaĢması, farklı deyiĢle taraf iradelerinin birbirine uymasıdır. Nitekim 11/01/2011 tarih ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun1 (TBK.) daha 1. maddesinde sözleĢmelerin, tarafların karĢılıklı iradelerinin birbirine uyduğu anda tamam olacağı düzenlenmektedir. Taraflar, karĢılıklı iradelerini ortaya koyup bir borç iliĢkisi yaratırken elbette kendi menfaatlerinin gerektirdiği Ģekilde hareket ederler. Bu anlamda kurulan borç iliĢkilerinde tarafların iradesi aynı zamanda meydana getirilen borcun teminat altına alınması Ģeklinde tezahür edebilir. Gerçekten de alacaklı taraf alacağını garanti altına almak, borçlu taraf ise kurulan borç iliĢkisinden elde edeceği menfaati gözeterek borcu için bir de teminat vermek konusunda istekli olabilir. Öyle ki borcun uygulamada en çok ortaya çıkan kaynağı olan sözleĢmelerin en çok görülen türü tam iki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerdir. Bu türden sözleĢmelerde taraflar karĢılıklı olarak birbirlerinden alacaklı ve borçludurlar. Tarafların karĢılıklı olarak borçlandıkları edimler, birbirinin karĢılığını teĢkil etmektedir. Buna göre, sözleĢmenin borçlu tarafı aynı zamanda alacaklı tarafıdır2. ĠĢte borçlu olarak

bahsettiğimiz taraf aynı zamanda borç iliĢkisinin alacaklısı olup bu doğrultuda borç iliĢkisinden bir menfaat elde edeceğinden karĢı tarafın edim alacağından baĢka teminat talebini de karĢılamak isteyebilir.

Borç iliĢkilerinde teminat genel olarak üç Ģekilde verilmektedir3

. Bunlardan ilki bir malın güvence olarak gösterilmesi Ģeklinde ortaya çıkar ki teminatın bu türüne rehin denilmektedir. Rehin Ģeklinde gerçekleĢen teminatta güvence ayni olarak tesis

1 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete. 2

Eren, Fikret: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 18. Baskı, Ankara, 2015, (Borçlar Genel), sy. 211; Oğuzman, M. Kemal / Öz, M. Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 1, 12. Baskı, Ġstanbul, 2014, sy. 45 - 46; Cansel, Erol / Özel, Çağlar: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 1, 2. Baskı, Ankara, 2017, sy. 63; Hatemi, Hüseyin / Gökyayla, Emre: Borçlar Hukuku Genel Bölüm, 2. Bası, Ġstanbul, 2012, sy. 15; Nomer, Haluk N.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15. Bası, Ġstanbul, 2017, sy. 35.

3 Teminat kavramı hakkında detaylı bilgi için bkz: Kuntalp, Erden: Teminat Kavramı Teminat

Türleri ve Bunlardan Doğan Sorumluluk, Reha Poroy’a Armağan, Ġstanbul 1995, ss: 263 – 299, (Teminat).

(20)

edilmektedir. Gerçekten de 22/11/2001 tarih ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa4

(TMK.) göre rehin hakkı, sınırlı ayni haklardan bir tanesidir (md. 850 vd.). Teminatların ikinci türü kefalettir. Bu tür teminatta edim için bir baĢka kiĢi güvence vermekte ve borcun asıl borçlu tarafından ifa edilmemesi halinde (veya asıl borçlu ile aynı zamanda) kendisinin kovuĢturulabileceğini alacaklıya taahhüt etmektedir. Kefalet Ģeklinde gerçekleĢen teminatta herhangi bir ayni hak doğmamaktadır. Bu açıdan kefalet, “şahsi teminat” olarak da nitelendirilmektedir5

. Teminatın üçüncü türü ise TBK.’nda üçüncü kiĢinin fiilini üstlenme olarak düzenlenmiĢtir. TBK. md. 128’e göre alacaklıya borçlunun edimini ifa edeceğini taahhüt eden üçüncü kiĢi, borcun ifa edilmemesi halinde meydana gelen zarardan sorumlu olmaktadır.

Borç iliĢkisinin borçlu tarafı, değiĢik gerekçelerle borç iliĢkisini meydana getirmek isteyebilir. Bu gerekçelerin en çok karĢılaĢılan örneği finansman yaratma ihtiyacıdır. Ticaret hayatında iĢlemlerini gerçekleĢtiren tacirler ve esnaflar çoğu zaman finansman ihtiyacı ile karĢılaĢmaktadır. Öyle ki iĢletmelerin sahip oldukları öz varlıklar her zaman ekonomik faaliyetlerin devamına yeterli olmamaktadır. Bu halde ekonomik aktörler, dıĢ kaynaklardan finansman sağlama yoluna yönelmektedir. Bu ihtiyaç bazen bizatihi Devlet tarafından KOSGEB ve benzeri kurumlar vasıtası ile karĢılanmakla birlikte ekseriya özel kiĢiler arasında ve özel hukuka tabi olarak karĢılanmaktadır6

.

Meydana gelen bu finansman ve kredi ihtiyacında finansmanı sağlayan ya da kredi veren taraf bu borç iliĢkisinden doğan alacağını teminat altına alma ihtiyacı hissetmektedir. Ne var ki bu neviden oluĢan borç iliĢkisinde kefalet ya da üçüncü kiĢinin fiilini üstlenme Ģeklinde güvence her zaman söz konusu olamamaktadır. Dolayısıyla uygulamada daha sık baĢvurulma ihtimali olan teminat türü rehin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu noktada ise finansman ihtiyacı olan tacir ya da esnaf, finansman ihtiyacını gidermek üzere malını/mallarını rehin olarak göstermektedir.

4

08/12/2001 tarih ve 24607 sayılı Resmi Gazete.

5 Yavuz, Cevdet / Acar, Faruk / Özen, Burak: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 14. Baskı,

Ġstanbul, 2016, sy. 775; Aral, Fahrettin / Ayrancı, Hasan: Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, 11. Baskı, Ankara, 2015, sy. 465; Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 5. Baskı, Ankara, 2017, (Borçlar Özel), sy. 759; Zevkliler, Aydın / Gökyayla, K. Emre: Borçlar Hukuku Özel Borç ĠliĢkileri, 16. Bası, Ankara, 2016, sy. 699.

6 Çamurcu, Emin: Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni SözleĢmesinin Tarafları, Gazi Üniversitesi Hukuk

(21)

ġayet üzerinde rehin hakkı tesis edilecek değer taĢınmaz bir mal ise ortaya çok büyük bir sorun çıkmamaktadır. Öyle ki taĢınmaz malların rehin olarak gösterilebilmesi için bu malı tahliye veya teslim edilmesi gerekmeyip tapu siciline yapılan tescil iĢlemi ile rehin hakkı kurulmaktadır (TMK. md. 856). Dolayısıyla rehin borçlusu rehne konu malı kullanmaya devam edebilmektedir. Ancak gösterilecek rehin taĢınır bir maldan ibaret ise ortaya finansman ihtiyacından daha büyük bir sorun çıkmaktadır. Zira taĢınır mallar üzerinde rehin hakkı, kural olarak, o malın zilyetliğinin alacaklıya devri sureti ile kurulmaktadır (TMK. md. 939). Hal böyle olunca rehin borçlusu, rehne konu malı kullanamamakta ve bu durum borçlunun ekonomik faaliyetini devam ettirmesini tehlikeye düĢürmektedir. Bahsedilen sorun, salt borçlu bakımından değil aynı zamanda alacaklı bakımından da bir sorundur ki ekonomik faaliyetine tam olarak devam edemeyen borçlu, sağladığı finansmanın konusunu oluĢturan borcu zamanında ve gereği gibi ifa edememe tehlikesi ile karĢı karĢıya kalmaktadır7

. Tüm bu sebeplerle ticari hayatta finansman sağlanabilmesi için bu yönde düĢünceler geliĢtirilmiĢ ve kavramsal düzeyde finansman ihtiyacında olan borçluların taĢınır malları üzerinde, zilyetliğin devrine gerek kalmaksızın rehin hakkı tesis edebilmesi düĢüncesi geliĢmeye baĢlamıĢtır. Mevzuatta teslimsiz taĢınır rehnine yönelik olarak bazı hükümler değiĢik kanunlarda düzenlenmiĢtir. Örneğin, 17/02/1926 tarih ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin8

854. maddesindeki hayvan rehni (TMK. md. 940), 29/06/1956 tarih ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun9 875. maddesindeki gemi ipoteği, 03/03/1954 tarih ve 6309 sayılı Maden Kanununun10 108. maddesindeki maden cevheri rehni, taĢınır malların zilyetliğin devrine gerek olmaksızın rehin hakkına konu edilebilmesinin mevzuattaki ilk örnekleridir11. Aynı Ģekilde Türk Kanunu Medenisinin 777. maddesindeki “taşınmaz

rehni, bütünleyici parça ve eklentilere de etkili olur” hükmü (TMK. md. 862), taĢınır

7 Karakılıç, Hasan: ĠĢletmelerin Finansman Sağlama Aracı Olarak Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni

Kanunu Üzerine Bir Değerlendirme, Uluslararası Ġktisadi ve Ġdari Ġncelemeler Dergisi, 16. UĠK Özel Sayısı, Yıl: 2017, sy. 38.

8

04/04/1926 tarih ve 339 sayılı Resmi Gazete.

9 09/07/1956 tarih ve 9353 sayılı Resmi Gazete. 10 11/03/1954 tarih ve 8655 sayılı Resmi Gazete.

(22)

mal olan eklentilerin ayrıca zilyetliğin devrine gerek olmaksızın rehin kapsamına alınmasını sağlaması sebebi ile yine bu kapsamdadır12

.

Mevzuatta dağınık olarak düzenlenen bu neviden hükümler, konu hakkındaki ihtiyacın artması karĢısında tek bir kanunda toparlanmıĢ ve taĢınır malların zilyetliğin devrine gerek olmaksızın rehnine imkân veren temel kanun olan 21/07/1971 tarih ve 1447 sayılı Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu13

(TĠRK.) yürürlüğe konulmuĢtur. Böylece ihtiyaç hâsıl olan durum, tam anlamı ile pozitif hukukta karĢılığını bulmuĢtur.

TĠRK. ile ticari iĢletmelerin tümüyle rehnedilmesi esası benimsenmiĢtir. Buna göre, TĠRK. kapsamında ticaret sicilinde veya esnaf ve sanatkar sicilinde kayıtlı iĢletmeler üzerinde, zilyetliğin devri durumu söz konusu olmaksızın rehin hakkı kurulabilir (TĠRK. md. 1). TĠRK., kırk beĢ sene yürürlükte kaldıktan sonra hem zamanla meydana gelen değiĢimlere ayak uydurmak ve hem de çalıĢmanın ilerleyen bölümlerinde değinilen eksiklik ve eleĢtirileri gidermek üzere 20/10/2016 tarih ve 6750 sayılı Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanunu14

(TĠTRK.) ile yürürlükten kaldırılmıĢtır.

II- KONUNUN SINIRLANDIRILMASI VE ĠNCELEME YÖNTEMĠ

ÇalıĢma konusu, Türk Medeni Kanununun taĢınır rehni hükümleri çerçevesinde ticari iĢlemlerde taĢınır rehni ile sınırlandırılmıĢtır. Buna göre özellikle Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanununun getirdiği yenilikler ele alınarak bu yenilikler hem genel olarak taĢınır rehni hakkı ve hem de mülga Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu düzenlemeleri ile karĢılaĢtırmalı olarak inceleme konusu yapılmıĢtır.

ÇalıĢma üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde, genel olarak rehin hakkı ve ticari iĢlemlerde taĢınır rehni kavramı incelenmiĢtir. Ġkinci bölümde, ticari iĢlemlerde taĢınır rehninin kurulması, niteliği, tescili ve içeriği ele alınmıĢtır. Üçüncü bölümde ise rehin sözleĢmesinin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile rehnin sona ermesi konusunda inceleme yapılmıĢtır.

12 Arkan, Sabih: Ticari ĠĢletme Hukuku, 20. Baskı, Ankara, 2015, (2015), sy. 48; Ġnal, Tamer:

Ticari ĠĢletme Hukuku, Ġstanbul, 2004, sy. 95.

13 28/07/1971 tarih ve 13909 sayılı Resmi Gazete. 14 28/10/2016 tarih ve 29871 sayılı Resmi Gazete.

(23)

Birinci bölümde, rehin hakkı konusunda genel bilgiler verilmiĢtir. Bu anlamda rehin hakkı, taĢınır rehni ve taĢınmaz rehni olarak tasnifine göre incelenmiĢ; ancak çalıĢmanın konusunu aĢmamak için taĢınmaz rehni konusunda bazı öne çıkan bilgiler verilmiĢtir. Bununla birlikte taĢınır rehni konusunda daha kapsamlı açıklamalar yapılmıĢ; fakat bu bölümde de çalıĢmanın konusunu aĢmamak amacıyla belirli düzeyde detaya inilmiĢtir. Bu yönü ile genel olarak rehin hakkı konusunda bilgiler verildikten sonra ticari iĢlemlerde taĢınır rehni konusu ele alınmaya baĢlanmıĢ ve teslimsiz taĢınır rehni hususunun gerekliliği, teslimsiz taĢınır rehni konusunda Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu ile Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanununun konuya bakıĢ açısı, Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanununun kapsamı ve Kanunun kapsamına girmeyen konular ele alınmıĢtır.

Ġkinci bölümde, rehin sözleĢmesinin tarafları ve Ģekli incelenmiĢtir. Bu kapsamda rehin sözleĢmesine taraf olabilecek kiĢiler Ticari ĠĢletme Rehni Kanunu ile karĢılaĢtırmalı olarak Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanununun getirdiği yeni düzenlemeler ile birlikte açıklanmıĢtır. Aynı Ģekilde Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanunu ile rehin sözleĢmesinin Ģekli, Ticari ĠĢletme Rehni Kanunundan farklı bir biçimde düzenlendiği için bu konuda da ayrıntılı açıklamalar yapılmıĢtır. Bu bölümde ayrıca rehin sözleĢmesinin hukuki niteliği, rehin sözleĢmesinin yapılması, rehin sözleĢmesinin içeriğinde bulunması gereken bilgiler ve yapılan rehin sözleĢmesinin tescili üzerinde durulmuĢtur. Ayrıca tescil edilen rehin sözleĢmesinin üçüncü kiĢilere karĢı etkisi ile rehin sözleĢmesinin rehne dâhil unsurlar ve rehin ile temin edilen alacak bakımından kapsamına iĢaret edilmiĢtir. Ġkinci bölümde son olarak Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanununun getirdiği en önemli yenili olarak değerlendirdiğimiz rehne konu olabilecek taĢınır varlıklar detaylı olarak açıklanmıĢtır.

Üçüncü bölümde, rehin sözleĢmesinin tarafları üzerine düĢen hak ve yükümlülükler bakımından açıklamalar yapılmıĢtır. Daha sonra hem genel olarak rehin hakkının sona ermesi ve hem de Ticari ĠĢlemlerde TaĢınır Rehni Kanunu düzenlemeleri çerçevesinde rehnin sona ermesi üzerinde durulmuĢtur. Bu yapılırken özellikle rehinli taĢınır varlığın mülkiyetinin alacaklıya devredilmesi konusunun lex commissoria yasağı karĢısındaki durumu ele alınmıĢtır. Ayrıca hem rehinli taĢınır

(24)

varlığın mülkiyetinin alacaklıya devredilmesi ve hem de rehnin paraya çevrilmesi bölümlerinde konunun icra iflas hukuku kuralları ile karĢılaĢtırmalı olarak anlatılmasına gayret gösterilmiĢtir. Sonuç bölümünde ise yapılan incelemeler doğrultusunda ulaĢılan neticelere yer verilmiĢtir.

(25)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

REHĠN KAVRAMI, REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ, TESLĠME BAĞLI VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ ĠLE TĠCARĠ ĠġLEMLERDE TAġINIR

REHNĠ § 1 - REHĠN KAVRAMI

Hakların klasik mutlak hak – Ģahsi hak ayrımında; mutlak haklar, sahibi tarafından herkese karĢı ileri sürülebilen, Ģahsi haklar ise hak sahibinin sadece hukuki iliĢkiye girdiği kiĢiye karĢı ileri sürülebildiği haklar olarak tanımlanmaktadır15. Ayni haklara daha yakından bakmak gerekirse, bu hakları,

mutlak hakların maddi eĢya üzerinde kullanılan ve bu eĢyalar üzerinde doğrudan hâkimiyet imkânı veren, bu hakka uyulmasını herkesten talep etme yetkisi veren türüdür Ģeklinde tarif etmek mümkündür16. Ancak ayni haklar sadece eĢya üzerindeki

bir hâkimiyet (aktif süje) olarak ortaya çıkmaz. Zira ayni haklar herkese karĢı ileri sürülebilen ve herkese karĢı korunması istenilebilen haklar olduğundan bu hakkın ve dolayısıyla korumanın kapsamına hâkimiyet hakkına riayet ile yükümlü olan kiĢiler de (pasif süje) girmektedir17

.

Ayni haklar, Roma Hukukunda olduğu gibi Türk Hukukunda da sınırlı sayıda (tahdidi – numerus clausus) olarak belirlenmiĢtir. Buna göre ayni haklar sadece kanunda belirtilen kadar ve kanunda belirlenen Ģekildedir. Taraflar anlaĢarak kanunda düzenlenmemiĢ bir ayni hak oluĢturamayacakları gibi kanunda belirtilen ayni hakların içeriğini de değiĢtiremezler18. Gerçekten de ayni hakların neler

oldukları ve kapsamları TMK.’nda tek tek düzenlenmiĢtir. TMK.’nun düzenlemesine

15 Bilge, Necip: Hukuk BaĢlangıcı – Hukukun Temel Kavram ve Kurumları, 18. Bası, Ankara, 2004,

sy. 217; Esener, Turhan / Güven, Kudret: EĢya Hukuku, 5. Baskı, Ankara, 2012, sy. 43; Hatemi / Gökyayla, sy. 17.

16

Saymen, Ferit H. / Elbir, Halid K.: Türk EĢya Hukuku Dersleri, 2. Baskı, Ġstanbul 1963, sy. 5; Oğuzman, Kemal M. / Seliçi, Özer / Oktay Özdemir, Saibe: EĢya Hukuku, 15. Bası, Ġstanbul, 2012, sy. 4; Esener / Güven, sy. 43; Aybay, Aydın / Hatemi, Hüseyin: EĢya Hukuku, 4. Bası, Ġstanbul, 2014, sy. 3; ErtaĢ, ġeref: EĢya Hukuku, 13. Baskı, Ġzmir, 2017, (EĢya), sy. 3; Akipek, Jale, G. / Akıntürk, Turgut: EĢya Hukuku, Ġstanbul, 2009, sy. 7.

17 Esener / Güven, sy. 42; ErtaĢ (EĢya), sy. 3; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özemir’e göre, ayni hak,

kiĢiler arasındaki bir iliĢki olarak tarif edilmez. Ancak hakların mutlaka bir pasif süjesinin bulunması ve bir yükümlülük yüklenmesi hak kavramının bir unsuru değildir, bkz: Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 4.

18 Akipek / Akıntürk, sy. 373; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özemir, sy. 28; Esener / Güven, sy. 50;

(26)

göre ayni haklar; mülkiyet (TMK. md. 683 vd.) ve sınırlı ayni haklar (TMK. md. 779 vd.) olmak üzere iki çeĢittir. Sınırlı ayni haklar ise kendi içerisinde irtifak hakları (TMK. md. 779 vd.), taĢınmaz yükü (TMK. md. 839 vd.) ve rehin hakları (TMK. md. 850 vd.) olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Buna göre rehin hakkı, bir ayni haktır. Ancak rehin hakkı, mülkiyet hakkı gibi sahibine kullanma, yararlanma ve hukuki tasarrufta bulunma haklarının (TMK. md. 683) tamamını vermemesi sebebi ile bir sınırlı ayni haktır. Gerçekten de rehin hakkı, sahibine, rehne konu malın kıymetinden istifade hakkı tanımaktadır. Bu doğrultuda rehin hakkını, hak sahibine teminatını oluĢturduğu alacak ifa edilmediğinde bunu elde etmek için hakkın konusu olan eĢyaya el atma hakkını veren bir sınırlı ayni haktır Ģeklinde tanımlamak mümkündür19. Kurulan borç iliĢkisinde borçlu borcunu

vadesinde ifa etmediğinde alacaklı rehne konu malı icra dairesi vasıtası ile sattırarak satıĢtan gelen paradan alacağını alma yetkisine sahip olmaktadır20. Dolayısıyla rehin

hakkı, kural olarak bir para borcunu güvence altına almaktadır21

.

Anayasanın 38/8. maddesine göre, hiç kimse sırf bir sözleĢmeden kaynaklanan edimini ifa etmemesi sebebi ile özgürlüğünden alıkonulamaz. Bu doğrultuda borçlar hukukuna hâkim olan genel ilkelerden birisi de borçlunun, borcundan dolayı malvarlığı ile sorumluluk altında olmasıdır. Buna göre borçlu, kural olarak alacaklılarına karĢı tüm malvarlığı ile (sınırsız olarak) sorumludur22. Alacaklılar,

alacaklarını borçlunun malvarlığından elde etme bakımından eĢit durumdadır23

. Ancak rehin hakkı bu eĢitlik durumunu bozmaktadır. Zira rehin hakkı, sahibine aynı zamanda rüçhanlı bir hak sağlamaktadır ki buna göre rehin alacaklısı, rehinli malın

19 Akipek / Akıntürk, sy. 732; Sirmen, A. Lale: EĢya Hukuku, 3.Baskı, Ankara, 2015 (EĢya), sy.

542; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özemir, sy. 887; Nomer, Haluk Nami / Ergüne, Mehmet Serkan: EĢya Hukuku, Zilyetlik, Tapu Sicili, Rehin Hakları, Ġstanbul 2017, sy, 168; Esener / Güven, sy. 439; ErtaĢ (EĢya), sy. 539.

20 Serozan, Rona: TaĢınmaz Rehni, Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Sayı: 2, Cilt:

LXIV, Yıl: 2006, sy. 301; ErtaĢ (EĢya), sy. 539; Kuntalp (Teminat), sy. 151.

21

Ancak verme, yapma veya yapmama borçları için de ipotek tesis edilebilir. Bu halde güvence miktarının Türk parası olarak gösterilmesi gerekir: Aktepe, Sezin: Ġpoteğin Alacaga Bağlı Hak Olması ve Diğer Özellikleri, Ġstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 12, Güz 2007/2, Yıl: 6, sy. 178

22

Kılıçoğlu, Ahmet M.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 15. Bası, Ankara, 2012, (Borçlar), sy. 30; Reisoğlu, Safa: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 25. Bası, Ġstanbul, 2014, (Borçlar), sy. 35; Eren (Borçlar Genel), sy. 86; Oğuzman / Öz, sy. 16; Cansel / Özel, sy. 85; Nomer, sy. 29.

(27)

satıĢından gelen parayı, diğer alacaklıların durumu dikkate alınmaksızın öncelikle alma hakkına sahiptir (ĠĠK. md. 206).

Rehin hakkı, niteliği itibari ile bir fer’i haktır24. Buna göre, rehin hakkından

bahsedilebilmesi için öncelikle hukuken geçerli olarak kurulmuĢ bir borç iliĢkisi ve bu borç iliĢkisinden geçerli olarak doğmuĢ bir alacak hakkının varlığı zorunludur. Gerçekten de geçerli bir alacak hakkı olmadıkça tarafların birbirine bir güvence sağlaması ve bu arada mallarını rehin olarak göstermesi söz konusu olamaz. Rehin hakkının bu niteliği, onu güvencesini teĢkil ettiği alacak hakkına bağımlı bir hak yapmaktadır. TBK. md. 138 hükmüne göre, asıl borç herhangi bir Ģekilde sona erdiğinde ona bağlı olan fer’i haklar ve bu arada rehin hakkı da sona erer25

. Bu kuralın tek istisnası, taĢınmaz rehninin bir türü olan ipotekli borç senedi ve irat senedidir. TMK. md. 910 hükmüne göre irat senedi veya ipotekli borç senedi düzenlendiğinde bunların dayanağı olan borç iliĢkisi yenileme yolu ile sona erer. Haliyle irat senedi veya ipotekli borç senedi Ģeklinde kurulan rehin hakkı fer’i değil, asli bir alacak doğurur.

Rehin hakkının alacaklıya bir öncelik hakkı tanıması sadece rehinli malın değeri nispetinde gerçekleĢir. Farkı bir ifade ile alacaklı sadece rehinli malın satıĢından gelecek para bakımından öncelik hakkına sahiptir. Rehinli malın paraya çevrilmesi sonucunda gelen para alacaklının alacağını karĢılamaya yetmez ise alacaklı borçlunun diğer mallarına haciz veya iflas yolu ile yönelebilir26. ĠĢte bu anda

artık rehin alacaklısının, borçlunun diğer alacaklılarından herhangi bir önceliği bulunmamaktadır. Bu durumun tek istisnası ise irat senetleridir. Nitekim TMK. md. 903 hükmüne göre irat senedi ile güvence altına alınan borç bakımından borçlunun Ģahsi sorumluluğu bulunmamaktadır. Dolayısıyla alacaklı irat senedine konu olan malın paraya çevrilmesi sonucunda alacağını tam olarak elde edemezse doğrudan borçlunun diğer mallarına yönelemez27. Bu halde alacaklının borçluya karĢı en

baĢtan haciz veya iflas yolu ile takip baĢlatması gerekir.

24

Akipek / Akıntürk, sy. 731; ErtaĢ (EĢya), sy. 548; Saymen / Elbir, sy. 628; Esener / Güven, sy. 442.

25 Sirmen, (EĢya), sy. 544; Saymen / Elbir, sy. 628; Esener / Güven, sy. 442. 26

Akipek / Akıntürk, sy. 732; ; Saymen / Elbir, sy. 654; Esener / Güven, sy. 443.

(28)

Rehin hakkının tesis edilmesi bakımından, rehnedilecek malın borçlunun mülkiyetinde olması da Ģart değildir28

. Üçüncü kiĢiler, borçlunun borcu bakımından alacaklıya kendi mülkiyetinde bulunan malları rehin olarak gösterebilir. Bu durumda rehin hakkının sonucu olan malın paraya çevrilmesi durumuna katlanmak durumunda olan kiĢi borçlu değil, malını rehin olarak gösteren üçüncü kiĢidir. ġayet borçlu, borcu ifa etmez ise alacaklı rehnin paraya çevrilmesini isteyebilir. Bunun için üçüncü kiĢinin rızası veya onayı gerekmediği gibi ileri süreceği itiraz da dikkate alınmaz. Ancak yukarıda izah edilen rehinli mal ile karĢılanamayan alacak bakımından Ģahsi sorumluluğun devam etmesi durumu üçüncü kiĢi bakımından geçerli değildir. Dolayısıyla rehinli malın satıĢından gelen para ile alacaklı alacağını tam olarak elde edemezse, üçüncü kiĢinin haciz veya iflas yolu ile takip edilmesi mümkün değildir. Bu halde dahi borcun muhatabı borçlunun kendisidir29.

Borçlunun borcunu teminen tesis edilecek rehin hakkının konusunu üçüncü kiĢinin mülkiyetinde bulunan malların da teĢkil edebileceği kuralının istisnası ise yine irat senetleridir. TMK. md. 907 hükmüne göre, irat senedi Ģeklinde kurulacak taĢınmaz rehinlerinde, rehnedilecek taĢınmazın mutlaka borçlunun mülkiyetinde olan bir taĢınmaz olması zorunludur.

Rehin hakkı, zamanaĢımı kesen sebeplerden birisidir. TBK. md. 154 hükmüne göre borçlu, borcu için rehin göstermiĢ ise alacağa iliĢkin zamanaĢımı kesilmektedir. Rehnin borçlu veya borçlu için üçüncü kiĢi tarafından verilmesi hallerinde zamanaĢımı kesilir30

. ZamanaĢımının kesilmesi bakımından tesis edilecek rehnin taĢınır veya taĢınmaz rehni olmasının önemi yoktur. Ancak zamanaĢımı bakımından bu iki rehin türü arasında Ģöyle bir fark bulunmaktadır ki o da; TMK. md. 864 hükmüne göre, taĢınmaz rehni ile güvence altına alınan alacak hakkında zamanaĢımı iĢlemezken, TBK. md. 159 hükmü gereğince taĢınır rehni ile güvence altına alınan alacak hakkında zamanaĢımı iĢlemeye devam etmektedir. Ancak taĢınır rehni ile temin edilen alacak zamanaĢımına uğrasa dahi, rehin alacaklısı rehinden istifade hakkını kaybetmemektedir.

28 Sirmen, (EĢya), sy. 544; Aybay / Hatemi, sy. 292. 29

Sirmen, (EĢya), sy. 544; Nomer / Ergüne, sy. 204; ErtaĢ (EĢya), sy. 540.

30

Kılıçoğlu, (Borçlar), sy. 860; ErtaĢ (EĢya), sy. 548; Arat, AyĢe: Türk Borçlar Hukukunda Alacak ZamanaĢımı, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Sayı: 3 – 4, Cilt: 12, Yıl: 2004, sy. 219.

(29)

§ 2 - REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ, GENEL OLARAK TAġINIR REHNĠ, TESLĠME BAĞLI TAġINIR REHNĠ VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ

1- GENEL OLARAK REHĠN HAKKININ TÜRLERĠ

Rehin hakkı, doktrinde değiĢik açılardan tasnife tabi tutulmaktadır. Bu konudaki sınıflandırmalardan bir tanesi hakkın doğuĢuna göre yapılmaktadır. Buna göre rehin hakkı kanuni rehin ve iradi rehin olmak üzere ikiye ayrılmaktadır31. Asıl

olan rehin hakkının tarafların iradesine dayanmasıdır. Ancak kanun koyucu bazı hallerde bazı alacaklıları korumak üzere bizatihi kanundan kaynaklanan bazı rehin hakları düzenlemiĢtir. Bunlar, taĢınmaz rehninde tescile tabi kanuni ipotekler (TMK. md. 893) ve tescile tabi olmayan kanuni ipotek haklarıdır (TMK. md. 865/3, 867/2, 876). TaĢınır rehninde ise hapis hakkı (TMK. md. 950, TBK. md. 336, 541, 574) kanuni rehin haklarına örnek teĢkil etmektedir.

Rehin hakkı bakımından daha sık olarak yapılan sınıflandırma ise rehne konu eĢyanın konusuna göre ortaya çıkmaktadır. Buna göre rehin hakkı, taĢınmaz mallar, taĢınır mallar ve haklar üzerinde kurulabilmektedir.

TaĢınmaz mallar üzerinde kurulabilen rehin hakları TMK. 850 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. TMK.’na göre taĢınmaz rehni, ipotek, ipotekli borç senedi ve irat senedi Ģeklinde kurulabilir. Kısaca bahsetmek gerekirse taĢınmaz rehni, ancak tapuya kayıtlı taĢınmazlar üzerinde (TMK. md. 853), kural olarak tapu kütüğüne tescil edilmekle kurulabilen, rehne iliĢkin sözleĢmenin geçerliliğinin resmi Ģekilde yapılmasına bağlı olduğu (TMK. md. 856) rehin hakkıdır32. TaĢınmaz rehni

ile güvence altına alınan alacak bakımından zamanaĢımı iĢlemez (TMK. md. 864). Rehin hakkı bir ayni hak olmakla herkese karĢı ileri sürülebildiğinden dolayı rehin tesisinden sonra taĢınmaz malın üçüncü bir kiĢiye devredilmesi rehin hakkına zarar getirmez. Alacaklı borcun ifa edilmemesi halinde rehinden doğan haklarını yine de kullanabilir33.

31

Akipek / Akıntürk, sy. 734.

32

Nomer / Ergüne, sy. 169; Esener / Güven, sy. 442; ErtaĢ (EĢya), sy. 539; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 881; Sirmen (EĢya), sy. 625; Esener / Güven, sy. 471 – 472.

(30)

Ayni haklara hâkim olan temel ilkelerden kıdeme öncelik (prior tempore potior iure) ilkesine uygun olarak, daha önceki tarihte kurulan rehin hakkı, rehin alacaklısının onayı olmadan kurulan daha sonraki irtifak hakları ve taĢınmaz yükünden önce gelir. Rehnin paraya çevrilmesi sırasında rehin alacaklısının bu hakların terkinini isteme hakkı bulunmaktadır (TMK. md. 869).

Rehin hakkı ile diğer sınırlı ayni hakların çatıĢması halinde, kıdeme öncelik ilkesine göre daha önce tesis edilen ayni hak tercih konusu edilirken, bu temel ilkenin en önemli istisnası da yine taĢınmaz rehni kapsamında düzenlenmiĢtir. Nitekim taĢınmaz rehninde aynı taĢınmaz üzerinde birden çok rehin tesis edilebilir ve bu rehinler arasındaki iliĢki tesis edilme tarihine göre değil; bulundukları dereceye göre belirlenir34. Sabit dereceler ilkesi de denilen bu kurala göre aynı taĢınmaz

üzerinde aynı veya farklı derecelerde rehin hakkı tesis edilebilir. Rehnin sağladığı güvence tescilde gösterilen rehin derecesi kadardır (TMK. md. 870/1). Rehin paraya çevrildiğinde, satıĢtan gelen para derecelerin sırasına göre ve aynı derecede bulunan alacaklılara orantılı olarak dağıtılır (TMK. md. 874). Öndeki derecenin herhangi bir sebeple boĢalması, alt derecede bulunan alacaklının kendiliğinden üst dereceye ilerlemesi sonucunu doğurmaz. Bunun için borçlu ile rehin alacaklısının ayrıca boĢalana dereceye ilerleme sözleĢmesi yapmaları gerekmektedir35

. Fakat her ihtimalde bu sözleĢmenin üçüncü kiĢilere karĢı hüküm ifade edebilmesi sözleĢmenin tapu siciline Ģerh edilmesine bağlıdır (TMK. md. 871).

Haklar ve alacaklar üzerinde kurulabilen rehin hakları TMK. 954 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. Kısaca değinmek gerekirse alacaklar üzerinde rehin hakkı tesis edilmesi her ihtimalde yazılı geçerlilik Ģeklinde bağlıdır. Bunun yanında senede bağlı alacaklarda senedin de alacaklıya devredilmesi zorunludur (TMK. md. 955). Ancak hamile yazılı senetlerde senedin alacaklıya teslimi yeterlidir, yazılı Ģekil Ģartı aranmamaktadır (TMK. md. 956). Nihayet alacak ve haklar üzerinde kurulacak rehinde aksine bir düzenleme olmadıkça teslime bağlı taĢınır rehnine iliĢkin hükümler uygulanacaktır (TMK. md. 954/2).

34

Esener / Güven, sy. 454; ErtaĢ, (EĢya), sy. 544.

35

Nomer / Ergüne, sy. 199; Esener / Güven, sy. 455; ErtaĢ, (EĢya), sy. 545; Aksoy, Sanem: Türk Hukukunda Sabit Dereceler Sistemi ve Ġstisnaları, Prof. Dr. Ergun Özsunay’a Armağan, Ġstanbul 2004, (Sabit Dereceler), sy. 618.

(31)

2- GENEL OLARAK TAġINIR REHNĠ, TESLĠME BAĞLI TAġINIR REHNĠ VE TESLĠMSĠZ TAġINIR REHNĠ

A- Genel Olarak TaĢınır Rehni

TaĢınır rehni, bir alacağı güvence altına almak üzere bir taĢınır mal veya hak ya da alacak üzerinde kurulan ve borcun ifa edilmemesi halinde alacaklıya rehinli mal, hak veya alacak üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi veren bir ayni hak olarak tanımlanabilir36. Hemen belirtmek gerekir ki yukarıda bahsedilen rehinli malın borçluya ait olmasının zorunlu olmaması kuralı elbette taĢınır rehni bakımından da geçerli bir ilkedir37

.

TMK.’nun sistematiğinde, taĢınmaz rehninde olduğu gibi bir genel hükümler bölümü yer almamaktadır. Kanun koyucu bu bölümde doğrudan doğruya taĢınır rehninin türlerini düzenleme konusu yapmıĢtır. Bu cümleden olarak TMK.’nda taĢınır rehninin türleri, teslime bağlı rehin (md. 939 vd.), hapis hakkı (md. 950 vd.), alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin (md. 954 vd.), rehin karĢılığında ödünç verme iĢi ile uğraĢanlar (md. 962 vd.) ve rehinli tahvil (md. 970 vd.) olarak düzenlenmiĢtir. Her ne kadar bu rehin türleri bakımından bir genel hükümler düzenlemesi mevcut olmasa da teslime bağlı rehin bakımından benimsenen ilkeler diğer rehin türleri bakımından da uygulanabilir genel hüküm niteliği taĢımaktadır38

. Bu konu üzerindeki tartıĢma bir yana, çalıĢmanın kapsamını aĢmamak amacı ile bu aĢamada taĢınır rehni türlerinden teslime bağlı rehin konusu inceleme konusu edilmiĢ, diğer taĢınır rehni türlerine bu çalıĢmada değinilmemiĢtir.

36 Esener / Güven, sy. 493; Aybay / Hatemi, sy. 292; Akipek / Akıntürk, sy. 832; Cansel, Erol:

Türk Menkul Rehni Hukuku, Teslim ġartlı Menkul Rehni, Cilt: I, Ankara 1967, sy. 11; Nomer / Ergüne, sy. 226; ErtaĢ (EĢya), sy. 579.

37

Oğuzman / Seliçi / Oktay Özemir, sy. 1002; ErtaĢ, (EĢya), sy. 591; Nomer / Ergüne, sy. 226.

38 Aybay / Hatemi, sy. 293; Makaracı BaĢak, Aslı: TaĢınır Rehni SözleĢmesi, Ġstanbul, 2014, sy. 3;

Aksi yönde: Akipek / Akıntürk, sy. 832; Mete, Cansu: TaĢınır Rehni, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. ġeref ERTAġ’a Armağan, Özel Sayı, Cilt: 19, Yıl: 2017, sy. 1442; ErtaĢ, (EĢya), sy. 579; Cansel, sy. 17 – 19; Ergüne, Mehmet Serkan: Hukukumuzda TaĢınır Rehninin Özellikle Teslime Bağlı TaĢınır Rehninin KuruluĢu, Ġstanbul, 2002, sy. 14; Davran, Bülent: Rehin Hukuku Dersleri, Ġstanbul, 1972, sy. 78.

(32)

B- Teslime Bağlı TaĢınır Rehni Kavramı ve Teslime Bağlı TaĢınır Rehnine Hâkim Olan Temel Ġlkeler

Teslime bağlı rehin, rehnin konusunu oluĢturan taĢınır eĢyanın dolaysız zilyetliğinin rehin alacaklısına devredilmesi ile kurulan ve bir hukuki iĢleme dayanan taĢınır rehni türüdür39

.

a- Alacağa Bağlılık (Fer’ilik) Ġlkesi

Rehin hakkının, fer’i bir hak olduğundan yukarıda bahsedilmiĢti. ĠĢte taĢınır rehni de bu anlamda asıl alacağa bağlı bir fer’i haktır ve asıl alacağın kaderine tabidir. Borç iliĢkisinden doğan alacak hakkı geçersizse rehin hakkı de geçersiz olacaktır.

ġarta bağlı veya gelecekte doğacak alacaklar bakımından taĢınır rehni kurulmasının mümkün olup olmadığı konusu doktrinde tartıĢmalıdır. Bu tartıĢmanın özünde, bazı yazarlar taĢınır rehninin asıl alacağa çok sıkı bir Ģekilde bağlı olmasından dolayı mevcut olmayan veya hüküm ve sonuç doğurmayan bir alacak hakkında taĢınır rehni kurulmasının fer’ilik ilkesine aykırı olduğunu savunurken40

, farklı görüĢü savunan ve hali hazırda çoğunlukta bulunan yazarlar ise özellikle TMK. md 881/1 hükmünde düzenlenen henüz mevcut olmamakla birlikte doğması kesin ya da olası bulunan alacakların ipotek ile teminat altına alınabileceği kuralının kıyasen taĢınır rehni bakımından da uygulanması gerektiğini belirtmektedirler41

.

Kanaatimizce, rehin hakkı bakımından geçerli olan asıl ilke fer’ilik ilkesidir. Asıl alacak mevcut değilken bunun teminat altına alınması rehnin genel amaç ve mantığı ile çeliĢmektedir. Bu açıdan rehin hakkının ancak açık bir kanun hükmü ile mevcut olmayan bir alacak için tesis edilebileceği düĢünülmelidir. TMK. md. 881 hükmünde de bu yönde bir düzenleme yapılmıĢtır. Ancak kanun koyucunun söz konusu düzenlemeyi sadece ipotek bakımından düzenlemesi bilinçli bir yaklaĢımdır. Farklı deyiĢle taĢınır rehni bakımından bu hükmün düzenlenmemesi bir bilinçli

39 Karahasan, Mustafa ReĢit: Yeni Türk Medeni Kanunu EĢya Hukuku, 2. Cilt, 2002, sy. 274;

Akipek / Akıntürk, sy. 843; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özemir, sy. 1001 – 1002; Saymen, Ferit H. / Elbir, Halid K.: Türk EĢya Hukuku Dersleri, 2. Baskı, Ġstanbul 1963, sy. 650; Cansel, sy. 10; Nomer / Ergüne, sy. 246; Esener / Güven, sy. 501; ErtaĢ (EĢya), sy. 591.

40 Akipek / Akıntürk, sy. 836; Saymen / Elbir, sy. 630.

41 Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 991, 996; Esener / Güven, sy. 495; Nomer / Ergüne, sy.

(33)

susmadır. Bu sebeple ortada bir kanun boĢluğu olmadığından, ipotek için düzenlenmiĢ hükmün yorum yolu ile taĢınır rehni için de uygulanması gerektiği düĢüncesine katılmamaktayız.

Rehin hakkı fer’i bir hak olduğundan asıl alacak bir sebeple sona erdiğinde rehin hakkı da sona erer. Ancak TBK. md. 159 hükmü gereğince asıl alacağın zamanaĢımına uğramıĢ olması bu alacağa bağlı olan taĢınır rehnini sona erdirmez. Alacak zamanaĢımına uğrasa dahi, rehin alacaklısı rehinden istifade hakkını kaybetmemektedir.

b- Kamuya Açıklık Ġlkesi

Genel olarak ayni haklara hâkim olan temel ilkelerden kamuya açıklık ilkesi, eĢya üzerinde tesis edilen ayni hakların üçüncü kiĢiler tarafından fark edilebilmesine hizmet eder. Ayni haklarda kamuya açıklık ilkesi, taĢınmaz eĢyalar bakımından tapu sicili ile taĢınır eĢyalar bakımından da zilyetlik yolu ile sağlanmaktadır. ĠĢte bir ayni hak türü olan taĢınır rehni de bu anlamda üçüncü kiĢiler tarafından fark edilebilir bir haktır ve bu aleniyet zilyetliğin devri yolu ile gerçekleĢmektedir42

. TMK. md. 939/1 hükmüne göre, taĢınır rehni kural olarak rehne konu malın zilyetliğinin alacaklıya devri ile mümkün olabilir.

Buna göre, taĢınır mal üzerinde rehin hakkının kurulabilmesi için, öncelikle alacaklı ile borçlunun herhangi bir Ģekle tabi olmayan43

taĢınır rehni sözleĢmesi yapması ve bunun akabinde, rehin verenin rehne konu mal üzerindeki dolaysız zilyetliğinin sona ermesi ile bu zilyetliğin rehin alacaklısına devredilmesi gerekmektedir. Hatta rehne konu malın dolaysız zilyetliği, rehin alacaklısı dıĢında bir üçüncü kiĢiye de devredilebilir44. Bu durumda esasen rehne konu eĢya üzerinde fer’i

zilyetlik tesis edilmektedir. Her ihtimalde rehne konu mal rehnedenin hâkimiyetinde bulunduğu sürece rehin hakkı doğmaz (TMK. md. 939/3).

42 Esener / Güven, sy. 494; Aybay / Hatemi, sy. 293; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 992;

ErtaĢ, (EĢya), sy. 592; Mete, sy. 1143.

43

Aybay / Hatemi, sy. 295; Akipek / Akıntürk, sy. 844; Makaracı BaĢak, sy. 149; Ergüne, sy. 105; Esener / Güven, sy. 504.

44 Akipek / Akıntürk, sy. 837; Davran, sy. 82; Cansel, sy. 20; Esener / Güven, sy. 504; ErtaĢ

(34)

Teslime bağlı taĢınır rehninin ana kuralı rehin verenin dolaysız zilyetliğine son vermektir. O kadar ki TMK. md. 943/2 hükmüne göre, rehne konu mal alacaklının muvafakati ile sadece borçlunun zilyetliğine geçerse rehin hakkının hükümleri askıda kalır. Kanun koyucu, bu kural ile malikin alacaklının zararına olacak Ģekilde rehne konu mal üzerinde hukuki veya fiili bir tasarrufta bulunmasını engelleyerek esasen alacaklının korunmasını hedeflemektedir45. Rehne konu malın dolaysız zilyetliğinin alacaklıya veya üçüncü kiĢiye devredilmesi durumu doğrudan doğruya malın teslimi ile sağlanabileceği gibi kısa elden teslim veya zilyetliğin havalesi yolu ile de sağlanabilir46

. Ancak kural olarak teslime bağlı taĢınır rehninin hükmen teslim yolu ile kurulması mümkün değildir47

. Nitekim TMK. md. 766 hükmünde de belirtildiği üzere, taĢınır malın mülkiyetini nakleden kiĢi, özel bir hukukî iliĢkiye dayanarak o malın zilyetliğini korursa, mülkiyet teslimsiz geçmiĢ olur. Ancak, bu iĢlem taĢınır rehni kurallarından kurtulmak için yapılmıĢ ise mülkiyetin nakli sonuç doğurmaz.

Ayni haklarda kamuya açıklık ilkesi bir yandan da bu dıĢarıdan görünüĢe inanan üçüncü kiĢileri korumaktadır. Bu ilkenin en tipik örneklerinden birisi, TMK. md. 988 hükmünde ifadesini bulan emin sıfatı ile zilyetten iyi niyetle mülkiyet ya da sınırlı ayni hak kazanan kiĢinin bu kazanımının korunması kuralıdır. Bu kuralın bir uzantısı da TMK. md. 939/2 hükmünde düzenlenmiĢtir48. Buna göre, rehin veren

kiĢinin bu yönde bir tasarrufta bulunma yetkisi bulunmasa dahi rehin konusu taĢınır mala iyi niyetle zilyet olan kimse, zilyetlik hükümlerine göre edinimi korunduğu ölçüde rehin hakkını elde eder. Üçüncü Ģahısların önceki zilyetlikten doğan hakları saklıdır. Aynı Ģekilde hapis hakkında da iyi niyetli olması Ģartı ile alacaklı borçluya ait olmayan mallar üzerinde dahi hapis hakkını elde eder (TMK. md. 950/3).

45

Oğuzman / Seliçi/ Oktay Özdemir, sy. 993.

46

Aybay / Hatemi, sy. 293; Karahasan, sy. 275; Esener / Güven, sy. 494; ErtaĢ (EĢya), sy. 592.

47Esener / Güven, sy. 494 – 495; ErtaĢ (EĢya), sy. 592; Gürpınar, Damla: Ticari ĠĢlemlerde

TaĢınır Rehninin Teslime Bağlı TaĢınır Rehni Kurallarından Ayrılan Yönleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Sayı: 1, Cilt: 19, Yıl: 2017, sy. 117.

(35)

TaĢınır rehnindeki, zilyetliğin alacaklıya devri ana kuralının hem TMK.’nda hem de diğer kanunlarda düzenlenen teslimsiz olarak rehin hakkı tesis edilmesine imkân veren istisnaları mevcuttur. Bu durumlar, ilerleyen bölümlerde incelenmiĢtir49

.

c- Belirlilik Ġlkesi

TaĢınır rehninde belirlilik ilkesi hem rehin konusu eĢya ve hem de rehin ile temin edilen alacak bakımından ortaya çıkar.

aa- Rehnin Konusu Bakımından Belirlilik

TaĢınır rehni tesis edilirken üzerinde rehin hakkı kurulacak olan taĢınır malın açıkça belirlenmiĢ olması gerekir50. Kanun koyucunun taĢınır rehninde rehin konusu

malın dolaysız zilyetliğinin alacaklıya ya da üçüncü kiĢiye terk edilmesini zorunlu kılmıĢ olmasından bu sonuca ulaĢılmaktadır. Buna göre rehin verenin malvarlığının bir bölümünde ya da tüm malvarlığı üzerinde rehin hakkı tesis edilmesi söz konusu değildir51. Aynı Ģekilde eĢya birliği teĢkil eden mallar üzerinde de tek bir iĢlem ile

rehin tesis edilemez. Ancak eĢya birliğine dâhil olan her bir mal üzerinde, zilyetliğin devri kuralına sadık kalınarak rehin hakkı tesis edilebilir52

.

Rehnedilecek malın belirli olması ilkesinin bir sonucu olarak misli eĢyalar sırf bu hali ile rehin hakkına konu edilemez. Misli bir eĢyanın rehin hakkına konu edilebilmesi için benzerlerinden ayrılması ve niteliği ile belirli bir eĢya haline dönüĢtürülmesi (ferden muayyen hale getirilmesi) gerekir53

.

Hemen belirtmek gerekir ki ferden muayyen birden çok taĢınır eĢyanın tek bir alacak için rehin olarak gösterilmesinde ya da bir taĢınırın aynı borçlunun aynı

49 Bkz: BĠRĠNCĠ BÖLÜM - III - 5 - D: Diğer Kanunlara Göre Özel Siciline Tescili Zorunlu Olan

TaĢınır Rehinleri.

50 Esener / Güven, sy. 496; Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 995; ErtaĢ, (EĢya), sy. 581;

Rehin sözleĢmesinde taĢınırın ferden belirlenmesinin zorunlu olmadığı, belirlenebilir durumda olmasının yeterli olduğu görüĢü için bkz: Cansel, sy. 61 – 62; Ergüne, sy. 116; Köprülü, Bülent / Kaneti, Selim: Sınırlı Ayni Haklar, 2. Bası, Ġstanbul, 1982 – 1983, sy. 469.

51 Akipek /Akıntürk, sy. 839; Cansel, sy. 20; Davran, sy. 90; Nomer / Ergüne, sy. 235; ErtaĢ

(EĢya), sy. 581.

52

Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 996; Esener / Güven, sy. 496, ErtaĢ, (EĢya), sy. 581; Davran, sy. 90; Nomer / Ergüne, sy. 236.

53 Esener / Güven, sy. 496. Yine tüketilebilen eĢyaların rehninin usulsüz rehin olduğu fikri

(36)

alacaklıya karĢı olan birden çok borcu için rehin gösterilmesinde ise herhangi bir engel bulunmamaktadır54

.

bb- Rehin ile Temin Edilen Alacakta Belirlilik

Tıpkı rehnedilecek malın belirli olması kuralı gibi rehin ile temin edilen alacağın belirli olması kuralı da kanunda açıkça düzenlenmiĢ değildir. Doktrinde genel olarak taĢınmaz rehnindeki, rehnin belirli bir alacak için kurulması gerektiğini düzenleyen TMK. md. 851/1 hükmünün kıyasen taĢınır rehninde de uygulanması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak Ģu var ki taĢınır rehni, rehinli malın zilyetliğinin devri yolu ile kurulup kamuya açıklık zilyetlik ile sağlandığından ve dahası taĢınır rehninde aynı malın aynı anda birden çok alacaklıya rehnedilmesi mümkün olmadığından (art rehin haricinde), taĢınır rehninde alacağın belirli olması kuralı taĢınmaz rehnindeki kadar önemli değildir55

. Dolayısıyla rehne konu alacağının rehin sözleĢmesinde belirtilmesi Ģart değildir. Alacağın, rehnin paraya çevrilmesi aĢamasında para ile ifade edilebilmesi gerekli ve yeterlidir56

.

Doktrinde Ģarta bağlı ve ileride doğacak alacaklar için taĢınır rehni kurulabileceğinin kabul edildiği daha önce belirtilmiĢti. Bu kapsamda Ģarta bağlı ya da ileride doğacak bir alacağın taĢınır rehni ile güvence altına alınmasında dahi alacağın en azından belirlenebilir olması gereklidir57. Ġleride doğacak tüm alacaklar

bakımından rehin hakkı tesis edilmesi durumunun taĢınır rehninde belirlilik ilkesine aykırılık teĢkil etmesi bir yana TMK. md. 23 ve TBK. md. 27 hükümleri gereğince kiĢilik haklarına ve ahlaka aykırılık teĢkil edebileceği kabul edilmektedir58

.

ç- Teminatın Bölünmezliği Ġlkesi

Bu ilke de tıpkı belirlilik ilkesi gibi rehne konu taĢınır mal ve rehin ile temin edilen alacak bakımından iki Ģeklide ortaya çıkmaktadır. Bunlar, rehnin konusu bakımından teminatın bölünmezliği ve rehin ile temin edilen alacağın bölünmezliğidir.

54

Akipek / Akıntürk, sy. 839; ErtaĢ, (EĢya), sy. 581.

55 Akipek / Akıntürk, sy. 839 vd.

56 Esener / Güven, sy. 495; Makaracı BaĢak, sy. 106; Gürsoy, Kemal T. / Eren, Fikret / Cansel,

Erol: Türk EĢya Hukuku, 2. Baskı, Ankara 1984, sy. 1102; Nomer / Ergüne, sy. 237.

57 Mete, sy. 1447.

58 Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 997; Köprülü / Kaneti, sy. 471; Cansel, sy. 22; Nomer /

(37)

aa- Rehnin Konusu Bakımından Teminatın Bölünmezliği

TMK. md. 947/1 hükmüne göre, rehin hakkı, taĢınır malın eklentilerine de etkilidir. Dolayısıyla bir taĢınır mal üzerinde rehin hakkı tesis edildiğinde kanun gereği o malın eklentileri de rehin hakkının kapsamına girecektir. Bir görüĢe göre Kanunun bu hükmü emredici değildir. Dolayısıyla taraflar anlaĢarak eklentileri rehnin kapsamı dıĢına çıkarabilirler59. Ancak bu görüĢe katılmaya imkân

göremiyoruz. Maddenin ikinci fıkrasında rehinli malın doğal ürünlerinin bütünleyici parça olmaktan çıkması halinde malike geri verileceği, ancak bunun aksinin kararlaĢtırılabileceği açıkça belirtilmiĢtir. O halde birinci fıkrada açıkça rehin hakkının malın eklentilerini de kapsayacağını düzenlemesi ve bu düzenlemeye tarafların aksini kararlaĢtırabilecekleri yönünde bir Ģerh düĢülmemiĢ olması kanun koyucunun birinci fıkrada bilinçli olarak sustuğunu göstermektedir.

TMK. md. 947/1 hükmünde, sadece eklentilerin belirtilip bütünleyici parçaların belirtilmemiĢ olması bir an için bütünleyici parçaların rehnin kapsamına girmediği izlenimini yaratsa da bu düĢünce kabul edilebilir bir düĢünce değildir. Zira TMK. md. 947/1 hükmüne göre eklentiler açıkça rehnin kapsamına dâhil olduğundan, bütünleyici parçaların da evleviyetle rehnin kapsamına dâhil olduğunu kabul etmek gerekir. Aksi düĢünce mülkiyet noktasında asıl eĢya ile bütünleyici parçayı kader ortaklığına tabi tutan TMK. md. 684 hükmü ile de çeliĢir.

TaĢınır mal, kendisi, bütünleyici parçaları ve eklentisi ile rehin hakkına dâhil olduğundan rehin ile temin edilen alacağın tamamı ödenmedikçe rehin konusu taĢınır mal veya bir kısmı borçluya iade edilmek zorunda değildir (TMK. md. 944/2). Aynı Ģekilde bir taĢınır mal aynı borçlunun birden çok borcu için rehnedilmiĢ ise borçların bir kısmının ifa edilmiĢ olması rehinli malın iadesini gerektirmez. Malın iadesi ancak rehinle temin edilen tüm borçların ödenmesi halinde mümkün olabilir60

.

Rehnedilen taĢınır malın ürünlerinin rehin kapsamında dâhil olup olmadığı bakımından ise TMK. md. 947/3 hükmünde bir düzenleme bulunmaktadır. Bu maddeye göre rehnedilen malın, satıĢ sırasında mevcut bulunan bütünleyici parça

59 Oğuzman / Seliçi / Oktay Özdemir, sy. 998; Esener/ Güven, sy. 497; Karahasan, sy. 227. 60 Akipek / Akıntürk, sy. 840; ErtaĢ (EĢya), sy. 582; Aybay / Hatemi, sy. 293; Saymen / Elbir, sy.

Referanslar

Benzer Belgeler

- Rehnin sağladığı güvence, tescilde belirtilen rehin tutarı ve derecesi ile sınırlıdır.. - Rehin, sırada kendisinden önce gelecek olanın miktarının

Taşınmazlarda davasız aralıksız, on yıl bolunca iyi niyetle ve malik sıfatıyla zilyetliği elinde bulunduranlar zaman aşımıyla o malı kazanır.. Örneğin; bir

1- TTK’ da belirtilen hususlar ticari iştir.(Bono,poliçe,çek…) 2- Ticari işletmeyi ilgilendiren işleri ticari iştir.. 3- Tacirin her türlü borcu

Kaldı ki, münferit unsurlar üzerinde tek tek rehin hakkı tesis edilmesi, bu bütünü oluşturan unsurların değerlerin toplamından daha fazla bir değeri ifade eden ticari

Hele, m illî kom pozisyonları ve inkılâ­ bımızın m uhtelif m evzularm a ait olan resim leri, sanat çevrele ri ve san’a t severlerce daima dikkat ve alâka ile

İkinci Bölüm Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Kapsamında Rehinli Varlığın Devri Sonucunu Doğuran Temerrüt Sonrası Haklar I.. Mülkiyetin Devrini Talep

Devletin, M.K. maddesine istinaden tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumluluğu aslîdir. Tapu sicilinin yolsuz tutulmasında, zarar tapu memurunun veya denetim

Bu tartışmanın pratik önemi, özellikle bir alacak rehini türü olan mevduat rehninde, hem rehin alacaklısı hem de rehne konu alacağın borçlusu sıfatını haiz olan