• Sonuç bulunamadı

Seçimler öncesinde iktidar muhalefet arasında vuku bulan çekişme, bütün boyutları ile taraf olan her kesimde olduğu gibi basında da kendisini hissettirmiştir. Zafer gazetesi Halk Partisi iktidarının Demokrat Partiye karşı yaptığı her olumsuz hamleyi sütunlarına taşımış, bunu siyasi propagandaya dönüştürmüştür. CHP’nin iktidarda olmanın avantajı olarak devlet imkânlarını kullanarak propaganda da bulunmasını DP’nin aleyhinde bir durum olarak niteleyen Zafer bu durumu Dıranas’ın köşesinden söyle değerlendirmiştir; “İktidar partisi diyelim ki

demokrasinin gerçekleşmesini gerçekten istemektedir. Fakat iliklerine kadar işlemiş olan tek parti, tek şef zihniyetinin zebunu olmaktan kurtulamıyor. Bütün imkânlarını seferber etse de, yığın yığın değişikliklerde yapsa, bir türlü Menderes’in ‘battal çark’ dediği fasit daireden kendisini kurtaramıyor. Daha şimdiden, tıpkı 1946 seçimlerinde olduğu gibi hükümet kuvvetlerini birer baskı aleti olarak ortaya çıkarmaya, kendi hesabına kullanmaya hazırlanıyor. Bu gidişle 1950 seçimlerine dört yıl öncekinden daha karanlık ve daha şüpheli bir hava içerisinde gireceğimizden şüphe yoktur.”264

DP kongreleri ile alakalı CHP’nin muğlâk söylemlerini birer sinir harbi olarak adlandırmıştır. “Bunların bütün gayeleri halk efkârında DP’ye olan sevgiyi bir şüphe

262 Esat Tekeli, “Seçim Beyannamesi”, Ulus 30 Nisan 1950, Yıl:30, No. 10357, s.2. 263 BCA, 490.01/10.54.17.

bulutu altına sokarak bu sinir harbinden kendilerine menfaat sağlamaktır”265 diyerek

DP hakkında oluşturulan söylemleri boşa çıkarmak istemişlerdir.

CHP’nin DP’yi düşman bir parti olarak nitelemesi ve DP’nin kararlarını kabullenmeyerek husumetçi sıfatı ile nitelemesi karşısında Zafer, iktidarın DP’ye devlet imkânları ile baskı yaptığını ve kendi istediği şekilde bir muhalefet olması için çabaladığını savunmuştur. Fakat bunun mümkün olmayacağını Fenik şu ifadelerle dile getirmiştir; “Bugün ki iktidarın istediği muhalefet şekli belli olmuştur: bir defa

bu muhalefet mecliste ufak bir ekseriyetle temsil edilmelidir. Fazla etliye sütlüye karışmayacaktır. Arada sırada tenkit yapacak, eğer iktidar partisi (CHP) bu tenkitler içerisinden işine yarayanı görürse bunu kullanabilecek, beğenmediklerine şiddetle cevap verecek ve böylece memlekette demokrasi varmış gibi gösterilecek. Fakat bugün ki mevcut muhalefet, onların istedikleri, kafalarında bina ettikleri şekilde değildir. Bu yüzden gelecek seçimlerde idare emanetini belki Demokrat Partiye teslim edip kendisinin muhalefete geçmesi gerekecektir. İşte hazmedemedikleri nokta budur.”266 DP her zaman muhalefet etmemiş bir takım çalışmalarda iktidar ile aynı

doğrultuda kararlar almıştır. Bu durumu bir muvazaa olarak yansıtmak isteyen çevrelere Zafer cevaben partinin demokrasiden yana olduğunu izaha çalışmıştır. Nitekim seçim kanunu ile alakalı olarak DP’nin körü körüne muhalefet yapan bir parti olmadığı, memleket hayrına her işte onu yapanın kim, hangi taraf olduğuna bakmaksızın onunla beraber olduğunu ifade etmiştir.267

CHP’nin iktidarın verdiği güçten ve nüfuzdan yaralanmayı da tercihen kullandığı bu çekişmede bazı devlet görevlileri merkezi idareye yakınlık gösterebilmek adına bulundukları yerlerde DP aleyhinde bir takım faaliyetlerde bulunmuşlardır. Buna örnek olarak Konya’da ( Tuzlukçu ) Vali Şefik Soyer’ in belediye seçimlerinde izlediği usulsüz yolu delil göstererek sütunlarına taşıyan Zafer

“Konya, Şefik Soyer’in İstifasını İstiyor”268 manşeti ile yapılan usulsüzlüğü

265 Mümtaz Faik Fenik, “DP’ye Karşı Sinir Harbi”, Zafer, 12 Ocak 1950, Yıl: 1, No: 258, s.1.

266 Mümtaz Faik Fenik, “Asıl Husumetçiler Meydana Çıkıyor”, Zafer, 5 Ocak 1950, Yıl: 1, No: 251,

s. 1.

267 Muhip Dıranas, “Gün Geçerken”, Zafer, 18 Şubat 1950, Yıl: 1, No: 295, s. 2. 268 Zafer, 23 Nisan 1950, Yıl: 1, No: 359, s.1.

kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. Tuzlukçu demokratları adına başbakana hitaben yazılmış olan telgrafta; “16 Nisan’dan beri köyümüzde bir tedhiş havası esmektedir.

Halk partililer tecavüzlerine devam etmektedirler. Bucak müdürü ( Akşehir-Tuzlukçu )ve jandarmalar buna seyirci kalıyorlar. Canımızdan bezecek hale geldik. Adeta yabancı bir milletmişiz gibi muamele görüyoruz. Vatandaş huzurunun teminini diler, saygılar sunarız”269 ifadelerine yer verilerek durum anlatılmaya çalışılmıştır.

Aday listelerinin açıklanmasın ardından DP saflarında yer alan önemli şahıslara karşı CHP tarafından izlenen yıldırma politikası karşısında gazete yine manşetten ve köşe yazılarından yaptığı savunmalarla dikkat çekmektedir. Yargıtay Başkanı Halil Özyürük’ün DP saflarında yer alması hasebiyle yapılan saldırılara karşılık Dıranas bir yazı kaleme alarak şunları ifade etmiştir: “DP aday listesi

karşısında iktidar ve çevreleri paniğe bürünmüş durumdalar. Resmi organları olan gazete ( Ulus ) günlerden beri bir iktidar partisi gazetesine yakışmayacak hafiflikte kişileri yıpratma kampanyasına girişmiştir. Bilhassa Yargıtay başkanı muhterem Halil Özyürük Bey üzerinde teksif eden bu kampanya normal seçim tartışmalarının ötesindedir”270. Bu ifadelerle hem iktidarın nasıl bir ruh içerisinde olduğu anlatılmış

hem de adaylar üzerindeki baskı ortaya konulmuştur. CHP ve DP arasındaki çekişmeler ile alakalı parti liderlerinin konuşmalarına yer veren Zafer DP’nin bir kanun partisi olduğunu vurgulamaya çalışmıştır. Bu yönde bir makale kaleme alan Baban; “Demokrat Parti lideri tahrikler karşısında hükümete müzaheret edeceğini

açıklamakla, kendi partisinin bir prensip partisi olduğunu ispat etmiştir. Mükâfatını halkın itimadını kazanarak görecektir.”271 sözleriyle DP’nin takip ettiği çizginin

kanun çizgisi olduğunu ve bunun karşılığının da iktidarı elde edecek olması şeklinde bir yorum yapmıştır.

CHP’nin DP’yi şiddet yanlısı bir oluşum olarak nitelemesi, seçim öncesinde asayişi bozmaya çalışmakla itham etmesi ve bir türlü yayınlanamayan beyanname

269 Zafer, 23 Nisan 1950, Yıl: 1, No: 359, s.1.

270 Muhip Dıranas, “Hazin ve Düşündürücü Ölçüsüzlükler”, Zafer, 28 Nisan 1950, Yıl: 1, No: 364,

s.2.

271 Cihad Baban, “Demokrat Partinin Tahrikler Karşısında Durumu”, Zafer, 2 Mayıs 1950, Yıl: 2, No:

üzerinden şiddetli eleştiriler yapması karşısında Zafer gazetesinin aldığı tavır çok net olmuştur. Alpar Zafer’in ikinci sayfasındaki köşesinden kamuoyuna şu ifadeler ile seslenmiştir; “Şiddet politikasına sapan muhalefet değil, doğrudan doğruya vatandaş

reyinin çoğunluğunu kazanamama endişesi taşıyan iktidardır. Seçim mücadelesi günler ilerledikçe şiddetini artırmaktadır. Demokrat Parti kongrelerini bitirmeye çalıştığı için henüz resmi bir beyanname yayınlamamakla beraber, toplantılarda yaptıkları konuşmalarda, vakarlı bir eda ile gidiş yollarını aydınlatmaktadırlar. Bu konuşmaların çoğu yapılan isnatlara kısa cevap niteliğindedir.”272 Zafer gazetesi DP

lehinde yapmış olduğu haberlere ek olarak yapılan tenkit ve eleştirilere cevap niteliğinde savunma yazıları ve makaleler yayınlamıştır. Seçim sürecinin doğası gereği ihtiyaç duyulan bu savunmalar, DP’nin fazla bir geçmişi olmadığı için önceki yıllara ve yapılmış hatalara yönelik değil de daha çok CHP ile aralarında doğan sürtüşmelere binaen yapılmıştır.

D. ULUS GAZETESİNİN CUMHURİYET HALK PARTİSİ