• Sonuç bulunamadı

C. DEMOKRAT PARTİYİ KURAN MUHALEFETİN OLUŞUMU

D. 14 MAYIS 1950 SEÇİMLERİ ÖNCESİNDE DEMOKRAT PARTİ VE

2. Cumhuriyet Halk Partisi ve Ulus Gazetesi

Ulus gazetesi yayın hayatına Hâkimiyet-i Milliye adı altında başlamıştır. Milli Mücadele döneminin gazetesi olan Hâkimiyet-i Milliye gazetesi sonraki yıllarda Ulus adını alarak yayın hayatını sürdürmüştür. 28 Kasım 1934 günü;

“Hâkimiyet-i Milliye’yi kuran Atatürk’tür. Gazetemize Ulus adını da O verdi. Adımız

151 Korkmaz Alemdar, “Demokrat Parti ve Basın,” Tarih ve Toplum, S. 53, (Mayıs 1988), s.23. 152 Mustafa Albayrak, Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti Dönemi, Phoenix Yayınları, Ankara

2004, s.401.

153 555 K şu manaya gelmektedir, 5. Ayın 5’i 1960 tarihinde, saat 5 (17:00), Kızılay. Bu parola ile

Demokrat Parti aleyhtarı öğrencilerin Kızılay'da yaptığı protesto eylemi. Eylem Cumhuriyet tarihinin ilk sivil itaatsizlik eylemi olarak da anılır.

154 Erer, On Yılın Mücadelesi, s.419.

155 Onur Öztürk, Demokrat Parti Dönemi Basın Rejimi ve Zafer Gazetesi (1957-1960) Ulus

Gazetesi İle Karşılaştırmalı Bir İnceleme, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Andımızdır. Atatürk’ün ulusçuluk yolunda yürüyeceğiz” diyerek attığı iri punto

başlıklarla, gazetenin Ulus adını aldığını ilan etmiştir. Gazete kapanıncaya kadar başlığının altında yer alan “Adımız Andımızdır” ibaresini korumuştur.156 Gazete, başlangıçta 57 x 82 boyutlu kâğıdın ikiye katlanışı ile 4 sütun üzerinden hazırlanmıştır.157 1950’li yıllarda renkli bir sayfa yapısına sahip olan gazete 1953 yılından sonra aralıklarla farklı isimlerle yayın hayatına devam etmiştir.

Givgili bu gazete ile alakalı olarak; “Ulus gazetesi kökenleri Kurtuluş

Savaşına kadar giden ve Cumhuriyetin ilanıyla beraber hükümetin, yani Cumhuriyet Halk Partisinin ideolojisini, politikalarını ve ilkelerini halka duyuran bir gazete olmuştur”158 ifadelerini kullanarak CHP ve Ulus gazetesi arasındaki ilişkiyi ortaya

koymaya çalışmıştır. Atatürk’ün 1920 yılının başlarında kurduğu Hâkimiyet-i Milliye gazetesi 1934 yılında Ulus ismini almıştır. Falih Rıfkı Atay’ın idaresinde çıkarılan gazete yayına başladığı tarihlerde çok zengin bir kadro ile işe devam etmiştir. Necip Ali Küçüka, Nasuhi Baydar, Ahmet Şükrü Esmer Nurullah Ataç ve Cemal Kutay gibi isimler gazete çatısı altında çalışmışlardır.159 Bu zengin kadro

sonraki yıllarda değişime uğramış bazen yeni isimler geldiği gibi eski isimlerden muhalif kanada geçenler de olmuştur. Hâkimiyet-i Milliye ismi ile doğan ve 28 Kasım 1934 tarihinde Ulus adını alan bu gazete, 1938 yılının sonuna kadar Türkiye’de her bakımdan en gelişkin gazete görünümünde yayın hayatını sürdürmüştür.160

Ulus gazetesinin yapılanması ve gelişiminde 1931 yılında gazetenin başmuharrirliğine getirilmiş olan Atay büyük bir yere sahiptir. Gazeteciğin yanı sıra CHP’den milletvekilliği de yapmış olan Atay’ın uzun yıllar gazetenin başında kalması ve Atatürk’e yakınlığı dolayısıyla Batı literatüründe kendisine Atatürk’ün

156 Fuat Süreyya Oral, Türk Ansiklopedisi, C.33, MEB Yayınları, Ankara 1984, s.182.

157 Mehmet Önder, “Milli Mücadele’nin Gazetesi Hâkimiyet-i Milliye Nasıl Çıkarıldı?”, Atatürk

Araştırmaları Merkezi Dergisi, S. 20, C. 7, Mart 1991.

158 Ali Givgili, “Türkiye Basını”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C.I, İletişim

Yayınları, İstanbul 1983, s.222.

159 Topuz, Türk Basın Tarihi, s.159. 160 Oral, Türk Basın Tarihi, 75.

dili isminin takılmasına neden olmuştur.161 CHP’nin fikir ve politikaları çerçevesinde yayın yapmaya devam eden Ulus gazetesi İkinci Dünya Savaşı döneminde oldukça temkinli bir yayın politikası ile hükümetti içeride ve dışarıda zor bir durumla karşı karşıya koymaktan uzak durmuştur. CHP’nin belirlediği ilkeler doğrultusunda yayın hayatını sürdürerek partinin sözcüsü olarak bir nevi oto sansüre uğramıştır. Tek partili yapı ile çok partili hayata geçiş konusunda bir süre tereddüt yaşayan gazete, 1947 yılı itibariyle CHP’nin reformist kanadının etki alanına girerek onların görüşleri doğrultusunda yayın yapmıştır.162

İnönü döneminde yaşanan gelişmelere paralel olarak yayın politikasına yön veren Ulus gazetesi çok partili hayata geçiş ile ilgili girişimlere yönelik haberler yaparak CHP’yi halk karşısında rahatlatmaya çalışmıştır. 1950 seçimlerine kadar geçen sürede CHP’nin propagandasını ilk sayfalardan halka ulaştırmaya çalışan gazete DP döneminde Zafer gazetesinin tabi tutulduğu pozitif ayrımcılığı 1950 yılına kadar CHP’den devamlı olarak görmüş ve parti- gazete ilişkisi ideolojik bir hal almıştır. Nitekim 14 Mayıs 1950 seçimleri öncesinde verilen iktidar mücadelesi konusunda Atay tarafından kullanılan şu ifadeler bu durumu destekler niteliktedir;

“Ulus gazetesi Cumhuriyet Halk Partisinin gazetesidir. Ulus’ta baş veya orta büyüklükteki yazılara imza koyanlar inandıkları davanın zayıflatılmasına, çürütülmesine ve düşürülmesine engel olmak için savunmaya yalnız memur değil mecburdurlar…”163

Yapılan seçim çalışmaları neticesiz kalan CHP 14 Mayıs 1950 seçimlerini kaybetmiştir. Tabii bir sonucu olarak Ulus gazetesi de iktidar gücünden yaralandığı CHP ile birlikte aynı kaderi paylaşmıştır. CHP 1950 yılı sonrası DP karşısındaki muhalefetini kendi yayın organı olan Ulus gazetesi aracılığı ile sürdürmüştür. Menderes yönetimi kendisine karşı yayın yaptığı için sık sık kapatma ve para cezası ile susturmak istediği Ulus gazetesini, CHP’nin mal varlığının büyük bir bölümü ile

161 Alper Bakacak, Ulus Gazetesinin Muhalefet Yılları (1950-1960), Ankara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ABD, (Doktora Tezi), Ankara 2009, s.16-17.

162 Hürriyet Konyar, Ulus Gazetesi; CHP ve Kemalist İlkeler, Bağlam Yayınları, İstanbul 1999,

s.14-15.

birlikte haksız kazanç elde edilmiş olması gerekçesiyle hazineye devretmiştir.164 Bu durum karşısında bir müddet yayın hayatına ara veren gazete başka isimler altında tekrar yayın yapmaya çalışmıştır. 1955 sonrasında CHP eski bakanlarından Kasım Gülek tarafından çıkarılmaya devam eden gazete de Bülent Ecevit, Nihat Erim, Altan Öymen gibi bilindik isimler çalışmıştır.

CHP’nin resmi olarak yayın organı olduğunu gizlemeden söyleyen Ulus 1920’den itibaren aralıksız olarak CHP ideolojisi ve politikalarının benimsetilmesi için önemli bir mücadele vermiştir. CHP’nin iktidarının son bulduğu 1950 seçimlerine kadar devletin gücünü arkasında hisseden gazete CHP ile birlikte muhalefete geçince durum değişmiştir. İktidar değişikliğinden sonra DP’nin inisiyatifine bağlı kalan gazetenin yayın hayatı birçok defa engellenmiş hatta devlet eliyle hazineye devri dahi gerçekleşmiştir. CHP ile arasındaki kuvvetli bağın çözülmesine müsaade etmemiş olan Ulus gazetesi her fırsatta bu ilişkiyi, CHP’nin Sivas Kongresine dayandırılması gibi, Cumhuriyetin kuruluşuna dayandırarak kendisine milli bir kaide oluşturmaya çalışmıştır. Konyar’ın bu tür gazetecilik anlayışı ile alakalı olarak; “Bu tür gazetecilik anlayışının İttihat ve Terakki

döneminden kalma bir geleneği vardır. İttihat ve Terakki’nin kendi görüşlerini halka duyurmak amacıyla çıkardığı Tanin gazetesi ile Ulus hemen hemen aynı işleve sahiptir. Tanin’in usta isimlerinden Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1949-1957 yılları arasında Ulus’ta başyazarlık yapmış olması bu durumu destekler niteliktedir”165

Kullandığı bu ifadeler CHP ve Ulus arasındaki ideoloji birlikteliğini netleştirmek açısından önemlidir. Yine aynı şekilde gazete ve parti arsındaki ilişkinin bilinmesi için Ulus gazetesi yazarlarından Gencosmanoğlu bir yazısında şunları kaleme almıştır; “ Ulus’u Cumhuriyet Halk Partisini kuran Atatürk kurmuştur. Bu gazete o

günden beri Cumhuriyet Halk Partisi’nin fikirlerini ve davalarını kendi fikir ve davası olarak savunmuştur. Bunu eğer bilmeyen varsa duyurmak için her zaman söyler ve bu nispetin şerefiyle övünürüz.”166 Bu ifadeler bize göstermektedir ki aynı

kaynaktan doğan CHP ve Ulus gazetesi mücadelede de aynı yolu takip etmişlerdir.

164 Öztürk, Demokrat Parti, s.183. 165 Konyar, Ulus Gazetesi, s.12.

Gazete partinin bir unsuru olarak görülmüş bu da CHP’nin muhalefet yıllarında DP iktidarı tarafından gazete partinin malı düşüncesinin yolunu açmıştır.

B. ZAFER GAZETESİNDE DEMOKRAT PARTİ’NİN 14 MAYIS