• Sonuç bulunamadı

Demokratik yollarla yapılan seçimler öncesinde siyasi partiler seçimlerde daha fazla oy alabilmek için bir dizi çalışmalar içerisine girmektedirler. 1950 yılına gelindiğinde Türk demokrasi hayatında meydana gelen değişmelerin gereği olarak her siyasi parti kendi tanıtım ve propagandası için kolları sıvayarak yazılı ve sözlü başta olmak üzere muhtelif yollarla siyasi reklamlarını yapmaya çalışmıştır. 14 Mayıs 1950 seçimlerinin iki uç noktası olan DP ve CHP kendi siyasi reklamları doğrultusunda aylar öncesinden sözlü reklamlar yaparak seçime hazırlık yapmışlardır. Fakat işin daha resmi bir hal alması icap ettiğinden, birer beyanname ile halkın huzuruna çıkma kararı almışlardır. Nisan ayının son günlerinde yayınlanan CHP beyannamesi kendilerince Türk siyasi tarihinde bir ilk olarak yorumlanmış ve hala yayınlanamayan DP beyannamesine yönelik olumsuz eleştirilerde bulunulmuştur. DP ise kendince bir dizi bahaneler ileri sürerek beyannameyi ancak 8-9 Mayıs tarihlerinde yayınlayabilmiştir. Partiler bu beyannameler ile politikalarını ve vaatlerini sergilemeye çalışmışlardır.

CHP beyannamesinde daha önce muhalefet edilmesine dahi sert tepki gösterdiği konularda değişikliklere ve liberalleşmeye gideceğini deklare etmiştir. Beyannamede yer alan yapılacak olan işlerden toprak meselesine, işsizlikten iş kanununa, köylünün ihtiyaçlarından eğitime ve hürriyete kadar pek çok konudaki vaatler teşkilatlara propaganda metni olarak gönderilmiştir.248 Beyannamesinde

devletçiliğin daha da sınırlandırılacağını belirten CHP özel teşebbüsün teşvik edileceğini, memleketin her tarafında kredi kolaylıkları sağlanacağını, yabancı sermaye için uygun koşulların hazırlanıp vergi sisteminin ıslah edileceğini ve Türk parasının değerinin korunacağı yönünde önemli vaatlerde bulunmuştur.249 Bu vaatler

aslında CHP’nin idare anlayışıyla tamamen çelişmektedir. Fakat girilen süreç CHP’yi bu kararları almaya mecbur etmiştir. CHP beyannamesinde vaat edilenler bunlarla sınırlı değildir. Devlet idaresinde iktidarın gücünü ve etkinliğini sınırlayıcı

248 BCA, 490.01/10.54.16, s.1-8.

birtakım kararlar da alınmıştır. Bir ayan meclisinin kurulması, cumhurbaşkanının görev sınırlarının yeniden çizilmesi ve rejimin altı temel prensibinin Anayasadan çıkarılmasının yanı sıra idari alanda mahalli idareler ve özellikle belediyelere büyük bir otonomi tanıma sözü verilmiştir. Köy ve şehir halkının ihtiyaçlarına göre yol, su, elektrik, okul, zirai alet, tohum, mesken ve belediyecilik hizmetlerinin geliştirilmesi gibi halk için sayılabilecek sözler verilmiştir.250 CHP’nin yayınlamış olduğu bu

beyanname, kendi ilkeleri ve yönetim prensipleri ile son derece çelişkili bir içeriğe sahiptir. Fakat karşısında DP gibi mühim bir rakibin elinde bulunan demokratikleşme silahını kullanmak seçim öncesinde zaruri bir durum olarak yorumlanmış ve bu doğrultuda parti geçmişi ile taban tabana kararlar alınmıştır. CHP bu konuda her ne kadar başarılı olduğunu ileri sürse de kendi içerisinde de bazı eleştirilere uğramıştır. Bu çekişme teşkilat içerisinde aday belirleme işlemi esnasında da kendisini hissettirmiştir. Fakat CHP Genel Sekreteri Fikret Sılay tarafından teşkilatlara gönderilen bir yazı ile düşünce bazında farklılıkların olabileceği ve aday belirleme işleminin sona erdiği ifade edilerek herkesin partiyi iktidara taşımak için ciddi bir şekilde çalışması istenmiştir.251

CHP saflarında oldukça sağlam bir beyanname ile işe koyuldukları söylemleri karşısında geç de olsa kendi beyannamesini hazırlayan DP, 8 Mayıs’ta radyoda 9 Mayıs tarihinde ise gazetelerde vaatlerini ihtiva eden bu belgeyi yayınlamıştır.252 DP’nin yayınladığı beyannamede CHP’nin beyannamesinin tenkit

edilmesine oldukça fazla yer ayrılmıştır. Yapıcı teklifler olarak da üretimin artırılarak vergilerin indirilmesi, devlet tekelinin ortadan kaldırılarak memleketin mali kaynaklarına denk bir bütçe hazırlanmasının gerekliliği belirtilmiştir.253 Ayrıca

beyannamede vatandaşlardan oylarını DP’ye vermeleri istenirken ulusal gelirin artırılmasında en iyi yol olan özel sermaye ve yabancı sermayenin ülke içinde gelişiminin sağlanması için gerekli siyasi ve ekonomik atmosferin oluşturulacağı

250 Akbalık, CHP’nin Seçim Çalışmaları, s.97. 251 BCA, 490.01/10.55.6.

252 Didem Deniz, 1950 Seçimleri Demokrat Parti İzmir Propagandası, Dokuz Eylül Üniversitesi

Atatürk İlke ve İnkılâpları Tarihi Enstitüsü, ( Yüksek Lisans Tezi), İzmir 2006, s.102.

vaat edilmiştir.254 Kendilerini devamlı husumet odağı olarak suçlayan CHP

çevrelerine de seslenmek isteyen DP beyannamesinde bu konuya da değinmiştir. Beyanname DP’nin iktidara gelmesi durumunda hiçbir sosyal katmana ya da mevcut rejime, onun ilke ve destekçilerine kötülük gelmeyeceğini de taahhüt etmiştir.255

Politika ve siyasi anlamda dünya görüşü birbirine oldukça zıt olan DP ve CHP’nin ortaya koydukları beyannamelerde böylesi benzerliklerin görülmesi oldukça şaşırtıcı olmuştur. Fakat CHP’nin idare anlayışı konusunda liberal bir tarzın mümkün olmayacağı milletin ve özellikle entelektüel çevrelerin zihninde değişmez bir yer etmiş olduğu için DP’nin beyannamesi ve vaatleri daha güvenilir bulunmuştur. Özellikle basın CHP’nin samimiyetine inanmamış “şimdiye kadar neredeydiniz” şeklinde yorumların yapılmasına neden olmuştur. DP, tek parti dönemi idare şeklinin oluşturduğu atmosferi CHP karşısında propagandada olduğu gibi beyannamelerin kabul görmesinde de oldukça etkili bir şekilde kullanmıştır.

1. Zafer Gazetesinin Demokrat Parti Seçim Beyannamesine Bakışı

Demokrat Parti idarecileri seçimler öncesinde memleketin her tarafına gidip mitingler yoluyla propaganda yapmaya çalışmışlardır. Buna dayalı olarak da partinin bir takım işlerinde aksamalar meydana gelmiştir. Seçim beyannamesinin ilan edilmesinin de bu aksaklıklardan biri olduğunu ileri süren Zafer gazetesi, konu ile alakalı özellikle beyannamesini günler öncesinden ilan etmiş olan CHP ve Ulus gazetesine, yapılan eleştiriler dolayısıyla cevap veren yazılar yayınlamıştır. Mayıs ayı başlarında DP’ye yönelik iyice şiddetlenen fikirsizlik ithamları karşısında Zafer gazetesi okurlarının karşısına şu yazı ile çıkmıştır; “Demokrat Parti seçim

beyannamesi hazırlandı. İlan edilmesi için bu günlerde yurt gezisinde olan Bayar’ın dönmesi bekleniyor. Beyanname mütehassıs bir heyet tarafından hazırlanmıştır. Seçim beyannamesinde Demokrat Partinin programı izah edilmekte ve iktidarın dört

254 Deniz, 1950 Seçimleri, s.102.

255 Feroz Ahmed, Bedia Turgay Ahmed, Türkiye’de Çok Partili Politikanın Açıklamalı

seneden beri tatbik etmekte olduğu iktisadi politika vakıalara dayanılarak ve misaller verilerek tenkit edilmektedir. Aydın çevrelerde ve halk arasında büyük yankı uyandıran Demokrat Parti beyannamesi yeni bir çığırın müjdecisi olarak zikredilmektedir.”256 Zafer gazetesi beyanname konusunda geç kalmış olan DP’yi

biraz olsun kamuoyu karşısında rahatlatmaya çalışırken DP’nin bu açığı Ulus gazetesi tarafından 8 Mayıs’a kadar kullanılmıştır.

Beyannamenin ilanını büyük bir heyecanla okuyucusuna duyuran Zafer, önceki günlerde çok fazla değinmeden geçiştirdiği bu konuyu birinci sayfada teferruatlı bir şekilde ele almıştır. Beyannamenin tamamını yayınlayan gazete;

“DP’nin beyannamesinde otuz sene devam eden iktidar Rusya hariç bugünün dünyasında misli olmayan bir hadisedir. Demokrat Parti İktidara gelirse, CHP beyannamesinde mevcut hayali vaatlere başvurmadan ve teşebbüslere girişmeden evvel iktisadi bünyeyi salaha kavuşturacak tedbirlere tevessül etmeyi kendisine ilk iş sayacağı söyleniyor”257 ifadelerini kullanarak beyannamenin içeriği ile ilgili bilgi

vermeye çalışmıştır.

DP beyannamesini en ince ayrıntısına kadar yayınlayan Zafer beyannamede tüm vatandaşlara, memur ve idarecilere teminat verildiğinin altını çizerek;

“Demokrat Partinin seçim beyannamesi olarak umumi efkâra sunacağı bu vesika rastgele akla gelen bir takım iş ve hizmetlerin listesi veya cetveli olmayacaktır. Asırlarca geri kalmış bir memlekette, bu günün ileri memleketler seviyesine gelebilmek için duyulan ihtiyaçların sonsuz olması, partileri ölçüsüz vaatlerde bulunmaya sevk edebilir. Ancak Türk milletinin vakar ve ciddiyetine layık olabilmek endişesi tahakkuk ettirilmesi imkânsız ve hatta şüpheli vaatlerde bulunmaktan bizi alıkoymaktadır”258 beyanname de geçen bu ifadeleri kendi dili ile kamuoyuna

yansıtmıştır. Milletin eğer gerçek anlamda siyasi, ekonomik ve fikri hürriyet isteği var ise bunun ancak demokrasiye inanmış DP’nin başarabileceğine okuru ikna etmeye çalışan Zafer eksiklerin muhakkak olabileceğini, bununda zamanla aşılacağını ileri sürmüştür.

256 Zafer, 2 Mayıs 1950, yıl: 2, No: 367, s.1. 257 Zafer, 9 Mayıs 1950, yıl: 2, No: 373, s.1. 258 Zafer, 9 Mayıs 1950, yıl: 2, No: 373, s.1.

2. Ulus Gazetesinin Cumhuriyet Halk Partisi Seçim Beyannamesine Bakışı

CHP seçimleri kazanacağından emin bir şekilde girdiği propaganda sürecinin sonuna yaklaştıkça bu rahat tutumunun olumsuz neticelerinin farkına varmıştır. Buna dayalı olarak DP’den önce davranarak bir beyanname hazırlamış ve bu belgeyi kamuoyu ile paylaşmıştır. Ulus gazetesi beyanname için; “Halk Partisi

önümüzdeki dört yıl için giriştiği taahhütleri bir beyanname ile seçimlerden çok evvel millete arz etti. Bu beyannamede nizam zihniyetimiz ve demokrasinin müstakbel gelişimleri hakkındaki tasarılarımız yer almaktadır”259 şeklinde bir haber başlığı ile

yorum yaparak, demokrasi alanında yaşanan gelişmelerin başlangıç aşamasında olduğu ve daha çok yol alınacağını ileri sürmüştür. Ulus CHP tarafından yayınlanan bu beyanname hakkında baş makalelerden oluşan bir yazı dizisi260 ile beyannamenin

içeriği ve CHP’nin o güne kadar ki başarıları hakkında kamuoyuna bilgi vermek isterken, DP haricinde beyannameye sıcak bakmayanları da ikna etmeye çalışmıştır. DP harici diyoruz çünkü iki parti arasındaki köprüler iyice atılmış, hatta teşkilatlar arasında basına yansıyan kavgalar dahi olmuştur. Bu konuya yönelik köşesinde bir yazı kaleme alan Yalçın; “Cumhuriyet Halk Partisinin beyannamesi tarafsız

gazetelerde itirazlar ile karşılandı. Fakat muhaliflerin telakkilerinden bahsetmeye lüzum görmüyoruz. Çünkü onlar hiçbir şeyi beğenmemeye mahkûmdurlar”261

diyerek DP saflarında beyanname hakkında yapılan yorum ve eleştirilerin dikkate alınmadığını vurgulamıştır.

Ulus CHP’nin beyannamesine methiyeler dizerken aynı hamlenin diğer partilerden de beklendiğini ima eden haber ve yazılar yayınlamıştır. Bu yönde bir makale ile CHP beyannamesinin ilan edildiği tarihlerde Ulus’ta yerini alan Tekeli şu ifadeleri kullanmıştır; “Cumhuriyet halk Partisi medeni bir seçim mücadelesinin

delilini vererek seçimi kazandığı takdirde kendi programına göre önümüzdeki dört yıl içerisinde neler yapacağını seçim beyannamesi ile millet huzurunda ilan etmiştir. Bu beyannamede de işaret edildiği gibi öteki partilerinde aynı şekilde hareket ederek

259 Ulus, 5 Mayıs 1950, Yıl. 30, No: 10362, s.1.

260 Ulus gazetesi yazarlarından Hüseyin Cahit Yalçın tarafından beyannameyi uzun uzadıya anlatan

bir yazı dizisi kaleme alınarak kamuoyu bilgilendirilmeye çalışılmıştır.

muhtelif partilerin düşünceleri arasında halka mukayese imkânı vermeleri beklenmektedir.”262 Ulus özellikle DP’yi hedef alarak fikirsizler yakıştırmasını

yapmıştır. DP’nin maksadının işi oldubittiye getirmek olduğunu belirten Ulus, 9 Mayıs’ta ilan edilen DP beyannamesi karşısında CHP’nin beyannamesinin kopyası olduğu yorumlarına yer vermiştir. İki parti arasındaki gerginlik gazete sayfalarına da yansımış, Zafer ve Ulus birbirlerine tenkit edici yazılarla cevap vermişlerdir. CHP bir taraftan seçim çalışmaları ile uğraşırken diğer taraftan da yapılacak olan kurultay için hazırlıklar yapmıştır. Teşkilatlara seçimin önemli olmasının yanı sıra yapılacak olan kurultay hazırlığının da mühim olduğu bildirilerek, seçim arifesine belirlenen tarihe binaen gereken hazırlıkların yapılması istenmiştir.263