• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ, TÜRKİYE ve DİN 

4.  Türkiye’de dini düşünce ihtiyaçlarının çeşitli dönemlerde, çeşitli nedenlerden 

4.8. Yurtdışı Din Hizmetleri ve DİTİB

Diyanet’in yurtdışı hizmet çerçevesi, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına din hizmeti  götürmek,  onların  dini  ve  milli  prensiplere  bağlılığını  kuvvetlendirmek,  inanç  ayrılığı  istismarını önlemek ve bu konularda her türlü faaliyeti yürütmektir.619  

Tüm  Avrupa  ülkelerinde  İslam’ın  görünür  olması  öncelikle  cami  sayesinde  mümkün  olmuştur.  Yeterli  olmamakla  birlikte  örneğin  Almanya’da  camiler  din  hizmetinin  yürütüldüğü,  dini  ve  kültürel  kodların  aktarıldığı  ve  sorunlara  çözüm  bulunduğu  mekânlardır.  Almanya’da  din  görevlilerinin  kültürel  değerleri  koruma  konusunda  önemi  gün  geçtikçe  artmaktadır.  Zira  yapılan  çalışmalar  göstermiştir  ki  Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşı, din görevlisini rehber olarak görmektedir. Bununla  beraber din görevlisinin kullandığı dil, hitap ettiği kitle ve görev alanını cami ile sınırlı  olarak  addetmesi  zaman  zaman  eleştirilere  neden  olmaktadır.  Din  görevlilerinin,  muhataplarının  dini  seviyelerini  arttırmaya  çalışmadıkları,  geleneksel  halk  dindarlığı  formunun öğretilmeye çalışıldığı izlenimi, yurtdışı din görevliliği konusunda olumsuz bir  imajın varlığına da işaret etmektedir. 

Son  yıllarda  net  bir  şekilde  gözlenen  unsurlardan  biri  Avrupa’da  yaşayan  Türk  vatandaşlarının,  kendilerini  daha  yüksek  oranda  dindar  olarak  tanımlamaya        

617 Fazlı Arabacı, a.g.m., s. 457.  618 Mehmet S. Aydın, a.g.m., s. 19.  619 İrfan Bozan, a.g.e., s. 68. 

başladıklarıdır.  11  Eylül  sonrasında  ortaya  çıkan  yenidünya  düzeninin  yarattığı  bu  dindarlık  biçimi,  sembolik  bir  kimlik  ve  dindarlık  ifadesidir.620  Üstelik  bu  dindarlaşma  ile  birlikte  radikalleşmenin  olmayışı,  Diyanet’e  önemli  sorumluluklar  yüklemektedir.  Aynı zamanda cemaatlerin çok ortaklı şirket işlerine fazlasıyla bulaşıp Avrupa’daki Türk  işçiler nezdinde itibar kaybetmiş olması, 11 Eylül olayları sonrasında artan güvensizlik  ortamında  Diyanet’in  resmi  muhatap  olarak  algılanma  arzusu  ve  Türkiye’deki  siyasi  yapı621 Diyanet’e olan güveni ve ihtiyacı ortaya koymaktadır.  

Diyanet’in  yurtdışı  teşkilatında  görevli  personel  müşavir,  ataşe,  ataşe  yardımcısı,  sosyal  yardımcı  ve  din  görevlisi  statülerinde  çalışmaktadır.  Diyanet  tarafından  Avrupa’ya  ilk  olarak  Ramazan  ayı  için  1971  yılında  din  görevlisi  gönderilmiş,  1979  yılından itibaren ücretleri cami derneklerince karşılanmak üzere 6 aylık süreler için din  görevlisi gönderilmeye başlanmış, 1985’ten itibaren ise gönderilen personelin ücretleri  devlet tarafından karşılanmaya başlanmıştır. Yurtdışına gönderilecek personelin seçimi  iki aşamalı bir mülakat sistemiyle başkanlık merkezinde yapılmakta, bu mülakatta 100  üzerinden 50 puan alanlar başarılı sayılmaktadır.622 Birinci komisyonda bilgi ve beceri  ölçülmekte,  ikinci  mülakat  ise  Ortak  Kültür  Komisyonu  tarafından  yapılmakta  ve  bu  mülakatta mesleki kültür, kişilik ve temsil yeteneği ile yabancı dil konusundaki beceriler  ölçülmektedir. Mülakatta başarılı olanlar hizmet içi eğitim kursuna623 tabi tutulmaktadır.  Kurstan sonra ise din görevlisi, dış temsilciliklerin teklifiyle 4 yıla kadar uzatma şartıyla  bir yıllığına görevlendirilmektedirler.624   Diyanet’in yurtdışı teşkilatını ana hatlarıyla da olsa tanımak konuya daha kuşatıcı  bakmamıza olanak tanıyacaktır.  

Din  görevlileri  1971  yılında  1984  yılına  kadar  yurtdışında  Çalışma  Bakanlığı’na  bağlı olarak sosyal yardımcı statüsüyle çalışmış, Diyanet’in yurtdışı teşkilatı 1984 yılında  kurulunca,  1985  yılından  itibaren  Diyanet’e  bağlı  olarak  görev  yapmaya  başlamışlardır.625  Merkezi Köln’de bulunan DİTİB, 1982 yılında 15 caminin bölgesel “şemsiye birliği”  olarak Berlin’de kurulmuştur. Asıl resmi örgütlenmesi 1984 yılında olmuştur.626 Halen         620 Faruk Şen, a.g.e., s. 153; http://www.abhaber.com/haber_sayfasi.asp?id=20306, 25.12.2007.  621 Ruşen Çakır‐İrfan Bozan, a.g.e., s. 37‐38.  622 50 puan kriteri uzun süredir 70 puana çıkmıştır.  623 Kurs süreleri ve programları ihtiyaçlara göre dönem dönem değişmektedir. 

624  Recai  Doğan,  “Avrupa’da  Kur’an‐ı  Kerim  ve  Dini  Bilgiler  Kursları:  Problemler  ve  Çözüm  Önerileri  (Almanya Örneği)”, III. Din Şûrası, DİB Yay., Ankara 2005, s. 395‐396. 

625 Ruşen Çakır‐İrfan Bozan, a.g.e., s. 26; İsmail Altıntaş, a.g.m., s. 233‐234.  626  Ruşen Çakır‐İrfan Bozan, a.g.e., s. 27. 

785’i dini ve sosyal hizmetlere yönelik, 100’ü de sportif ve kültürel amaçlı olmak üzere  toplam  858  derneğin  bağlı  bulunduğu  birlik,  Almanya’da  dini  faaliyetleri  belli  oranda  düzene sokmuştur. Hollanda ve Belçika gibi diğer ülkelerde DİTİB benzeri yapılanmalar  mevcuttur.  DİTİB  bünyesinde,  din  görevlileri  rehberliğinde  cami  derneklerinde  hafta  sonları  ve  Almanya’nın  tatil  günlerinde  Kur’an‐ı  Kerim  okuma  dersi  ile  din  dersi  verilmekte  ve  çeşitli  Kur’an‐ı  Kerim  okuma  ve  dini  bilgiler  yarışmaları  yapılmaktadır.  Yine kutlu doğum haftası başta olmak üzere çeşitli dönemlerde toplumun ihtiyaçlarına  binaen  vatandaşları  bilgilendirici  seminerler  ve  konferanslar  düzenlenmektedir.  Son  yıllarda  ivme  kazanan  dinlerarası  diyalog’da  da  DİTİB,  Alman  makamları  ve  kilise  tarafından önemli bir ortak olarak kabul edilmektedir.627 

Diyanetin yurt dışındaki camilerinde görev yapan din görevlilerinin hemen hemen  tamamı üniversite mezunu, küçük bir kısmı ise imam hatip lisesi mezunudur. Asıl amacı  din hizmetini yürütmek olan bu camilerde din görevlileri, vatandaşların problemlerinin  çözümü  başta  olmak  üzere  sportif  faaliyetler,  dil  kursları,  sosyokültürel  faaliyetler,  meslek edindirme kursları gibi birçok faaliyet yürütmektedir.628  

Yurtdışında  görev  yapan  din  görevlilerinin  dil  konusundaki  yeterlilikleri  oldukça  azdır.629  Örneğin  1999  yılı  istatistiklerine  bakıldığında  Almanya’da  görev  yapan  din  görevlilerinin hiçbirinin Almanca bilmediği ortaya çıkmaktadır.630  

Yapılan bir araştırmada imamların kendilerini genç nesillerden sorumlu gördükleri  anlaşılmaktadır. Fakat bu genç nesilden kasıt daha çok erkeklerdir.631 Elbette imamların  genç  neslin  problemlerinden  haberdar  olup  olmadığı,  çözüme  dair  nasıl  fikirlerinin  olduğu  da  sorumluluk  bilinçleri  kadar  önemlidir.  Çünkü  imamların  çalışma  ve  yetki  alanları, Avrupa’da tamamen değişmekte ve gittikçe genişlemektedir. Bu anlamda onlar  sadece  din  görevlisi  değil  aynı  zamanda  sosyolog,  psikologdurlar.  Bu  süreçte  artan  birçok  ihtiyaca  paralel  olarak  gelecekte  imamlık  mesleğinin  kadınların  ihtiyaçlarını  karşılar  nitelikte  revize  edilmesi  gerekmektedir.632  Zira  başta  Avrupa  ülkelerindeki  kadınlara  sunulacak  din  hizmetleri  olmak  üzere633  Türkiye’de  kadınlara  yönelik  din  hizmeti  konusunda  büyük  eksiklikler  vardır.  Başkan  yardımcısı  Prof.  Dr.  İzzet  ER  de        

627 İsmail Altıntaş, a.g.m., s. 246‐247.  628 İlhan Yıldız, a.g.m., s. 141.  629 İrfan Bozan, a.g.e., s. 91. 

630 Şakir Gözütok, a.g.m., s. 114‐115. 

631  Bu  da  bayan  din  görevlilerinin  önemini  ve  bayan  din  görevlilerine  duyulan  ihtiyacı  ortaya  çıkarmaktadır. 

632 Sabine Kroıssenbrunder, a.g.m., s. 445.  633 Ruşen Çakır‐İrfan Bozan, a.g.e., s. 159. 

camiye  gelmeyenleri  yok  saymamak  gerektiğini,  bu  minvalde  gençlere  ve  kadınlara  yönelik diz hizmeti politikasının geliştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.634 

Almanya’da  yaşayan  Türklerin  %  71’inin  kendilerini  temsil  eden  en  sağlam  örgütün  DİTİB  ve  Diyanet  olduğunu  ifade  etmesi  manidardır.  DİTİB’in  resmi  makamlarca  dikkate  alınmaya  başladığı,  hatta  İslam’ın  Avrupa’daki  temsilcisi  olarak  kabul  edileceğine  dair  ifadelerin  olduğu  vakidir.  Dini  tek  bir  şahsa  indirgemeyen,  katı/lafızcı bir din yorumu olmayan, nispeten de seküler olan DİTİB, Almanya’da diğer  dini  cemaatlere  tercih  edilmektedir.  Alman  Sosyal  Demokratlar,  İslam’ın  Almanya’daki  temsili  noktasına  DİTİB’i  gündeme  getirmişlerdir.  Bir  bakıma  Türkiye’nin  dini  anlayışı  noktasında  DİTİB  bir  kartvizittir.  Oysa  DİTİB’ler  nitelikli  uygulama  alanı  yaratamamış,  bir  dizi  problemle  uğraşan,  yaşayış  tarzından,  entelektüel  potansiyele,  mimariden  örgütlenmeye  bu  problemlerle  uğraşan  bir  kuruluş635  olarak  da  eleştirilere  maruz  kalmaktadır.  Aynı  zamanda  DİTİB,  Alman  kamuoyunda  içine  kapalı,  Türkiye’nin  telkinlerine  açık,  din  işlerinden  ziyade  siyasi  meşguliyetleriyle  ön  plana  çıkan,  sadece  birinci  kuşağa  uygun  bir  din  anlayışına  uygun  hizmet  üreten,  Türk‐İslam  kimliğini  muhafazaya takılı kalmış yapısı ve Türkiye’nin gurbetçiler üzerindeki etkisini sürdürme  aracı  olarak  eleştirilere  maruz  kalmaktadır.636  Ayrıca  DİTİB  temsilcisinin  Diyanet  personeli  olması,  Türkiye’den  görevli  olarak  gitmesi  de  yapılan  eleştiriler  arasında  sayılabilir.  Bu  minvalde  Türkiye’den  giden  ve  dil  bilmeyen  imamlar  da  Avrupa’da  rahatsızlıklar  doğurmaktadır.637  DİTİB’in  yapısına  dair  bu  eleştiriler  yapılsa  dahi  Avrupa’da  çok  başlı  din  hizmetleri  yapısının  düzene  sokulmasında  ve  gurbetçi  vatandaşların  Türkiye’nin  çok  üzerinde  olan  taleplerine  cevap  vermesinde  emeğinin  hayli büyük olduğu da inkar edilmemelidir. 

Diyanet’in  ve  DİTİB’in  90’lı  yıllardaki  söylemleri  tahlil  edildiğinde  iki  söylemin  belirginlik  kazandığı  ortaya  çıkar.  Bunlardan  birincisi  gelenekçi  ve  tamamen  metin  merkezli  söylemdir.  İkincisi  ise  milliyetçi  ve  kültürel  değerlere  fazlasıyla  vurgu  yapan  söylemdir.  İki  söylemin  de  Avrupa  Müslümanları  göz  önünde  bulundurulduğu  zaman,  çözüme dair söylemler olmadığı ortaya çıkacatır. Bugün durum incelendiğinde DİTİB’in         634 05.03.2008 tarihli görüşme, Ankara.  635 Ahmet Ünalan, a.g.m., s. 41.   636 Ahmet Ünalan, a.g.m., s. 43.  637 Faruk Şen, a.g.e., s. 168. 

böyle  bir  söylemi  reddettiği,  hatta  bir  dönem  tehlike  olarak  addedilen  Alman  vatandaşlığına geçişi teşvik ettiği görülecektir.638  

Avrupa’da,  DİTİB’in  Türkiye’den  gönderilen  yönetici  kitlesinin  dernek  yöneticilerinin  gündemlerine  uzak  olduğu,  uyum  konusunda  derin  bir  değişimin  olmadığı düşünülmektedir.639  

Diyanet’in  yurtdışı  yayın  faaliyetleri  de  bize  yurtdışı  din  görevliliği  politikası  konusunda fikir verecektir. Buna göre Diyanet’in AB’ye üye ülkelerin dillerinde çıkarmış  olduğu  kitap  sayısı  20  civarındadır.  1.5  milyon  civarında  basılan  bu  eserler  arasında  Kur’an  Okumaya  Giriş,  Temel  Dini  Bilgiler  ve  Cep  İlmihali  gibi  pratik  faydaya  yönelik  eserler  yoğunluktadır.  Yurtdışında  yaşayan  vatandaşların  isteklerine  göre  şekillenen  yayın politikası daha çok ilmihal, Kur’an‐ı Kerim meal ve tefsiri, İslam tarihi, Anadolu’da  İslam  kültürü  ve  medeniyeti,  yaşayan  dünya  dinleri  ve  kadın  konuları  üzerinde  yoğunlaşmaktadır.640 Görüldüğü gibi yayınlar daha çok pratik faydaya yöneliktir. Daha  çok  birinci  kuşak  gurbetçilerin  dini  ihtiyaçlarının  ve  algılarının  uzantısı  olan  bir  yayın  politikası  güdülmüştür.  Nitekim  Avrupa’da  görev  yapan  din  görevlileri  de  Avrupa’da  basılan  eserlerin  sorunların  çözümüne  çok  az  katkıda  bulunduğunu  söylemişlerdir.641  Bu  eserler  arasında  entegrasyona,  çok  kültürlülüğe  dair  bir  eser  bulunmamaktadır.  Diyanet’in küreselleşen dünyada daha fazla görünür hale gelen bu gibi problemlere dair  çalışmalar yapması, din hizmetleri politikasını buna göre belirlemesi, büyük gelişmeler  sağlanmasına imkân tanıyabilecektir.  Nitekim Diyanet’in bugün her zamankinden daha  fazla  olumlu  değişimlere  açık  olduğu,  bu  beklentilerin  mutedil  bir  şekilde  gerçekleştirilmesinin  mümkün  olduğu,  bu  fırsatın  kaçırılmaması  gerektiği  tespiti  yapılmaktadır.642         638 Günter Seufert, a.g.m., s. 327.  639 Günter Seufert, a.g.m., s. 332.  640 Ahmet Onay, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Yurtdışı Yayın Hizmetleri”, III. Din Şûrası, DİB Yay., Ankara  2005, s. 555‐556.  641 Sabine Kroıssenbrunder, a.g.m., s. 444.   642 Ruşen Çakır‐İrfan Bozan, a.g.e., s. 44. 

İKİNCİ BÖLÜM 

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EĞİTİM MERKEZLERİ’NDE ÖĞRENİM