• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

2.5. Yurt DıĢında Yapılan ÇalıĢmalar

Jenkins (2006)‟nin çalıĢmasının amacı, kadınların istihdam edilmelerinde yaĢam boyu öğrenmenin yararları konusunda katkıda bulunmaktır. Bu çalıĢma, baĢlangıçta istihdamda olmayan 30'lu yaĢlardaki Ġngiliz kadınların, tarihsel analiz kullanılarak, 1991 ve 2000 yılları arasında istihdama geçiĢlerini etkilemiĢ faktörleri incelemiĢtir. AraĢtırmanın sonuçları, yaĢam boyu öğrenmenin, belirli niteliklere sahip ancak iĢgücü piyasasında aktif olmayan kadınların ücretli istihdama geçiĢ olasılığını artırdığını göstermiĢtir.

Tan ve Morris (2006) çalıĢmalarında, lisans öğrencilerinin dizüstü bilgisayar kullanımları ile yaĢam boyu öğrenmeleri arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. AraĢtırmanın verileri, dizüstü bilgisayar kullanımına iliĢkin 20 ve yaĢam boyu öğrenme çıktılarına dair 12 maddeden oluĢan bir ölçek ile toplanmıĢtır. Tarama modelindeki araĢtırmaya, ĠĢ ve Ekonomi Kolejinde laptop programına dahil olan 148 öğrenci katılmıĢtır. AraĢtırma bulguları, öğrencilerin çeĢitli yaĢam boyu öğrenme çıktılarını elde etmek için farklı öğrenme ortamlarında dizüstü bilgisayarlarını kullandıklarını göstermiĢtir. ÇalıĢma; formal, informal ve nonformal ortamlarda kullanılan dizüstü bilgisayarın, öğrencilerin yaĢam boyu öğrenme çıktıları olan mesleki (iĢ-ve kariyer ile ilgili), kiĢisel ve sosyal geliĢimleri için önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Su (2011) çalıĢmasında, yaĢam boyu öğrenmenin geliĢimini Heidegger‟in varlık felsefesi çerçevesinde ele almıĢtır. Bu çalıĢma, yaĢam boyu öğrenme geliĢimini varlık olarak genelde pragmatik yönleri ile anlamlandıran yetiĢkin eğitimi literatürünün eksik kuramlaĢtırmasına dikkat çekmektedir. Böylece, postmodern değiĢim zamanlarında öğrenmenin iĢlevsel modunun özel söylemine direnip, yaĢam boyu öğrenmenin geliĢtirilmesinin parçası olarak öğrenmeyi varoluĢsal modda tanımlayarak Heidegger'in “var olma” anlayıĢını göz önünde bulundurmaktadır. AraĢtırma sonuçlarında, yetiĢkin eğitimi için araĢtırma, uygulama ve politika geliĢtirilmesinde öğrenmenin var oluĢ modunun etkileri tartıĢılmıĢtır.

Aleandri ve Girotti (2012)‟nin çalıĢması, etkin bir yaĢam boyu öğrenmeyi ve eğitimi gerçekleĢtirmek için eğitim sisteminin her kademesinin, özellikle okulun erken dönemlerinin önemli rolü hakkında pedagojik ve politik tartıĢmayı içermektedir. Bu bağlamda OECD tarafından sunulan uluslararası göstergelerden, karĢılaĢtırmalı bir

çerçeve ortaya koymak amacıyla faydalanılmıĢtır. AraĢtırma sonuçları, beĢeri sermayenin bütün ülkelerin büyüme ve refahı için en önemli faktörlerden biri olduğunu göstermektedir.

Su ve diğerleri (2012)‟nin çalıĢmasının amacı, üniversite öğrencilerinin bakıĢ açısıyla yaĢam boyu öğrenenler yetiĢtirmek için öğretim uygulamalarının doğasını keĢfetmektir. Öğrencilerin yaĢam boyu öğrenme geliĢimini destekleyen bir öğretim süreci deneyimlerini ele alarak; neyi, nasıl öğrendiklerine yönelik dinamikleri anlamak için nitel bir fenomenolojik yöntem kullanılmıĢtır. Analizler sonucu, “self-based (kendinden tabanlı) öğretim”, “somutlaĢtıran öğretim” ve “duygusal katılımı destekleyen öğretim” olmak üzere üç tema ortaya çıkmıĢtır. Sonuçlar ıĢığında, yaĢam boyu öğrenenler olma yolunda öğrencilere izleyici olarak değil, katılımcı olarak yaĢama dahil olmaları ve yaĢamdan anlam bulmaları önerilmiĢtir. Bunun için de, kendine dayalı, özgün gelecekleri inĢa edebilmek için yaĢam boyu öğrenenler yetiĢtirmede yükseköğretime ve onun pedagojik uygulamalarına büyük görevler düĢtüğü vurgulanmıĢtır.

Finsterwald ve diğerleri (2013)‟nin çalıĢmalarında düzenli öğretim içinde öğrencilerin yaĢam boyu öğrenmeye yönelik temel yetkinliklerini geliĢtirmek için ortaöğretim okulu öğretmenlerine TALK adı verilen bir eğitim programı geliĢtirilmiĢ ve değerlendirilmiĢtir. Bu çalıĢmada, okullarda yaĢam boyu öğrenmeyi destekleme amacı ile profesyonel öğretmenler için geliĢtirilen bir eğitim programı olarak TALK‟ın değerlendirme sonuçları verilmiĢtir. Bunun için iki temel amaç incelenmiĢtir: Öğretmen yeterlikleri ve iĢbirliği üzerindeki etkileri. Deneysel araĢtırmaya 40 ortaöğretim okulu öğretmeni katılmıĢtır. TALK olarak adlandırılan bu sürekli eğitim programı, sadece bireysel olarak öğretmenler için değil, genel olarak okulun geliĢimine odaklanılması üzerine geliĢtirilmiĢtir. TALK‟ın uygulandığı kontrol grubunda tekrarlanan ölçüm sonuçları, TALK‟ın öğretmen yeterliklerini ve iĢbirliğini geliĢtirmede baĢarılı bir program olduğunu ortaya koymuĢtur. Öğretmen eğitim programları ile öğretmenlerin hem kendilerinin yaĢam boyu öğrenme yetkinliklerinin hem de öğrencilerine bu yetkinliği kazandırabilmelerine yönelik yeterliklerinin geliĢtirilebileceği ortaya konulmuĢtur.

Ambrósio, Araújo e Sá ve Simões (2014)‟in çalıĢmasının amacı, çok dilli geliĢimde, yükseköğretime katılmayı teĢvik etmek gibi hayatın farklı alanlarına yaĢam

boyu öğrenmenin katkısına iliĢkin geleneksel olmayan yetiĢkin öğrencileri temsil eden bir çalıĢma sunmaktır. ÇalıĢmanın verileri, geleneksel olmayan yetiĢkin öğrenciler tarafından doldurulan bir online anket ile sağlanmıĢtır. Sonuçlar, sadece yaĢam boyu öğrenmenin olumlu katkısını değil, aynı zamanda bunun önemli bir parçası olarak dil öğrenmenin önemini göstermiĢtir. Geleneksel olmayan yetiĢkin öğrencilerin çok dilli repertuarları daha fazla geliĢtirmek için bir fırsat sunması yönüyle yükseköğretime katılımı ve yaĢam boyu öğrenme sürecini önemsedikleri belirlenmiĢtir.

Kang (2014)‟ın araĢtırmasında öğretmen adayları için gerekli olan bir eğitim hizmeti almıĢ öğrencilere, yaĢam boyu öğrenme yetkinlikleri ilgili anlayıĢ kazandırılması amaçlanmaktadır. ÇalıĢmada, eğitim hizmetinin öğretmen adaylarının profesyonellikleri, öz yeterlilikleri, yaĢam boyu öğrenmelerini ve sosyal yönlerini güçlendirme istekleri üzerine etkisinin olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Bunun için SPSS 18.0 programı kullanılarak çoklu regresyon analizi yapılmıĢtır. Gyeongsangbuk-do alanından öğretmen adayları için, çalıĢmanın örneklemi Kore olarak belirlenmiĢtir. Cinsiyet, gelir, GPA, ESL katılım derecesi, eğitim hizmeti ihtiyacı, motivasyon bağımsız değiĢkenlerdir. Çoklu regresyon analizi sonucunda, eğitim hizmetine katılımın ve eğitim hizmetinin gerekliliğinin öğretmen adaylarının profesyonellikleri, öz yeterlilikleri, yaĢam boyu öğrenmelerini ve sosyal yönlerini güçlendirme istekleri üzerinde olumlu etkilerinin olduğu ortaya çıkmıĢtır.

Klug ve diğerleri (2014)‟nin çalıĢmalarında öğrencilerinin yaĢam boyu öğrenmeyle ilgili yönlerini desteklemeye yönelik öğretmen yeterlikleri ölçülmüĢtür. Olası sonuçları gösterebilmek için 40 öğretmen ile görüĢme yapılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, öğretmenlerde yaĢam boyu öğrenmenin yeni bir konu olarak ilgi uyandırdığı, ancak öğretmenlerin planlama esnasında öğrencilerini desteklemede yetersiz kaldıkları ortaya çıkmıĢtır.

Zadra (2014)‟nın çalıĢmasının amacı; vatandaĢlık, sosyal uyum ve yaĢam boyu öğrenme gibi uzun vadeli hedeflere ulaĢmak için enine (transversal) anahtar yetkinlikleri geliĢtirme sürecini ele almaktır. Toplumda okulların yeri ve iĢlevini yeniden düĢünme amacıyla ve yaĢam boyu öğrenme için anahtar yetkinliklere iliĢkin Avrupa Parlamentosu ve Konseyin Tavsiyesi doğrultusunda, ilköğretim ve ortaöğretim programlarının henüz tasarlandığı Kuzey Ġtalya'nın üç dil bilen ve üç kültürü barındıran bir vilayeti olan Güney Tirol‟de okul programlarının son iyileĢtirilmesinde anahtar

yetkinliklerin oynadığı rol incelenmiĢtir. AraĢtırma fenomenoloji deseni ile yürütülmüĢtür. Enine anahtar yetkinliklerin tanıtımı ve uygulanmasının; yeni öğretim yöntemleri, paydaĢlar arasında yeni iliĢkiler, yeni bir okul organizasyonu, yaparak öğrenme yaklaĢımları ve bir ağ yapısı gibi büyük zorluklarının olduğu belirlenmiĢtir.

Konu kapsamında yurt dıĢında yapılan araĢtırmalar incelendiğinde; öğretmenlerin öğrencilerinde yaĢam boyu öğrenmeyi desteklemeye yönelik yeterliklerinin belirlendiği çalıĢmaların olduğu, ayrıca baĢka çalıĢmalarda bu yeterliklerin geliĢimi için hizmetiçi eğitim programlarının uygulanıp değerlendirildiği görülmüĢtür. UlaĢılan çalıĢmalar arasında eğitim hizmeti/öğretimsel faaliyetlerin üniversite öğrencisi/öğretmen/öğretmen adaylarının yaĢam boyu öğrenmeleri üzerindeki etkisini inceleyen araĢtırmalar olduğu da gözlenmiĢtir. Ancak, öğretmen adaylarının özellikle yaĢam boyu öğrenme yetkinliğini edinmeleri kapsamında öğretmen yetiĢtirme programlarının değerlendirildiği bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM