• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

2.1. YaĢam Boyu Öğrenme Kavramı

2.1.1. YaĢam Boyu Öğrenmenin Tanımı

YaĢam boyu öğrenme, kiĢisel, toplumsal, sosyal ve/veya iĢ yaĢamı çerçevesinde bilgi, beceri ve yeterliklerin/yetkinliklerin geliĢtirilmesi amacıyla yapılan, sürekli devam eden, bütün öğrenme etkinliklerini kapsar (European Commission, 2010a). Dolayısıyla yaĢam boyu öğrenme bireylerin, toplulukların ve tüm toplumun mesleki ve sosyal baĢarılarına yol açacak biçimde bilgi, anlayıĢ ve becerilerin kazanılmasını destekleyen sürekli ve planlı bir etkinlik olarak görülmelidir.Alanyazında yaĢam boyu öğrenme kavramının, farklı bakıĢ açıları ile ele alındığı, ancak kavrama iliĢkin aynı noktada birleĢildiği görülmektedir. AĢağıda, ilgili alanyazındaki değiĢik ifadelerle ama aynı anlamda olan tanımlamalara ayrı ayrı yer verilmiĢtir.

YaĢam boyu öğrenmeyi;

 Kulich (1982) “bireyin yaĢam boyunca öğrenmesi”,  Holmes (2002) “öğrenimsel bir yaklaĢım ve disiplin”,

 Jarvis (2004) “bireysel ve kurumsal öğrenmenin bir bütünü”,

 Chapman, Gaff, Toomey ve Aspin (2005) “bireylere bilgilerini güncellemeleri için verilen bir fırsat”,

 Chiţiba (2012) “ömür boyunca takip edilen öğrenme süreci”,

 Richardson (1978, akt. Yavuz Konokman ve Yanpar Yelken, 2014) “bireylerin öğrenme fırsatlarını kaçırmayarak yaĢamlarındaki bilgi, beceri ve ilgilerinin geliĢimini sağlayabildikleri bir süreç”olarak tanımlamaktadır. Her tür eğitim ve öğrenmeyi kapsayan Ģemsiye bir terim olarak tanımlanan “yaĢam boyu öğrenme” (European Commission, 2010a) ömür boyudur, kiĢisel ya da mesleki nedenlerden biri için bilginin peĢinden götüren motivasyon ile gönüllü yapılır (Chiţiba, 2012). Bilginin büyük bir hızla geliĢtiği günümüzde öğrenmenin, kiĢilerin yalnızca mesleki kariyerlerine katkıda bulunan, çocukluk ve gençlik dönemleriyle sınırlandırılmıĢ bir faaliyet olarak görülemeyeceği; kiĢilerin doğumundan ölümüne kadar, yaĢamlarının bütün dönemlerini kapsayan bir süreç olduğu vurgulanmıĢtır (Gündoğan, 2003). Bu süreçte, temel bilgi, beceri ve yetkinliklerin güncellenmesi

yoluyla bireylere daha ileri düzeylerde öğrenim imkanları sunulmalıdır. Bu nedenle yaĢam boyu öğrenme birey ve toplumlar için yeni yetkinlikler, nitelikler elde etme ve güç kazanma süreci olarak görülmektedir (Gürdal, 2000, s. 177). Candy (1991) tarafından da bu sürecin, bireylere yaĢamları boyunca kazandıkları bilgileri, değerleri, becerileri ve anlayıĢları artıran ve güçlendiren, bunları gerçek yaĢamda uygulayabilmeyi sağlayan destekleyici özellikler taĢıdığı belirtilmektedir. YaĢam boyu öğrenmenin doğası, geçmiĢte olup bitenin aksine gelecekte neyin mümkün olduğuna odaklanır (Su ve diğerleri, 2012). YaĢam boyu öğrenme süreci “gelecek için eğitim”in dört temel unsuruna dayanır (Chiţiba, 2012):

Bilmeyi öğrenme: YapılandırılmıĢ bilginin ediniminden ziyade öğrenme araçlarına hakim olmak.

Yapmayı öğrenme: Yeniliği ve uyumu benimseyen gelecekte ve Ģu anda ihtiyaç duyulan iĢler için insanları donatmak.

Birlikte yaşamayı öğrenme: BarıĢçıl bir Ģekilde çatıĢmaları çözmek, diğer insanları ve kültürleri keĢfetmek, toplum anlayıĢını benimsemek, kiĢisel yetkinlik ve yetenekleri geliĢtirmek, ekonomiyi ve sosyal içermeyi güçlendirmek.

Olmayı öğrenme: KiĢinin geliĢimini tamamlamasına (zihin ve beden, zeka, duyarlılık, estetik beğeni ve maneviyat) katkıda bulunmak.

Bu unsurlardan da anlaĢılacağı üzere yaĢam boyu öğrenme, kiĢinin bedeni ve zihni ile birlikte duyuĢsal açıdan geliĢimine dayanır ve geleceğe yönelik eylem ve uygulamalarının kalitesinin artırılmasına etki eder. YaĢam boyu öğrenmenin; bir yaĢam biçimi, bir hak olduğu kadar, sosyal ve kiĢisel olarak paylaĢılan bir sorumluluk olduğu da vurgulanmaktadır (Budak, 2009). Bu sorumluluğun bilincindeki toplumlar, yaĢam boyu öğrenme kavramı üzerinde önemle durmaktadırlar. YaĢam boyu öğrenme anlayıĢı, özellikle Avrupa Birliği (AB) topluluk ülkeleri olmak üzere uluslararası alanda büyük bir yer bulmaktadır. Öyle ki yaĢam boyu öğrenmeyi; Charlier ve Croché (2005, s. 7) “Avrupa‟da eğitim entegrasyonunun sağlanması için yaĢamsal bir basamak” olarak açıklarken, Tuschling ve Engemann (2006, s. 452) ise “farklı toplumları yeni bir topluma bütünleĢtirmek zorunda olan AB‟nin geliĢtirdiği, birliğin eğitim çerçevesini değiĢtirmeyi ve birleĢtirmeyi hedefleyen politikalardan biri” olarak görmektedir. Yine Dehmel (2006)‟e göre “AB‟nin popüler bir sloganı olan yaĢam boyu öğrenme”,

Morgan-Klein ve Osborne (2007)‟a göre “bir moda terimden çok daha fazlasını anlattığı kesinleĢmiĢ olan bir kavram”dır. Kavram sadece sosyal yaĢamı, aktif vatandaĢlığı ve kiĢisel geliĢimi içermez, aynı zamanda rekabet gücünü ve istihdamı arttırıcı özellikler barındırır (Watson, 2003). Ülkemizde ise yaĢam boyu öğrenme anlayıĢı, Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi‟nde geçen tanımıyla; kiĢisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile iliĢkili bir yaklaĢımla bireyin; bilgi, beceri, ilgi ve yeterliliklerini geliĢtirmek amacıyla yaĢamı boyunca katıldığı her türlü öğrenme etkinliği olarak yer bulmaktadır (MEGEP, 2007). Ayrıca bireylerin kendilerini geliĢtirme ve yenilemelerine imkân sağlayacak tüm fırsatlar "yaĢam boyu öğrenme" kapsamında ele alınmaktadır (DPT, 2001, s. 3).

Uluslararası toplumlarda yaĢam boyu öğrenmenin anlamı, politik ve felsefi bakıĢ açılarına göre çeĢitli Ģekillerde yorumlanabilmektedir. Ancak yaĢam boyu öğrenmenin anlamına dair yapılan tanımlamalarda belirgin Ģu ortak noktalar vardır (OECD, 1996; Knapper, 2006):

 YaĢam boyu öğrenme, uzmanlar veya merkezi bir yetkili tarafından bilginin aktarılmasından ziyade kiĢilerin özdenetim ve inisiyatif alma yeterliklerine bağlıdır.

 YaĢam boyu öğrenme sürecinde öğrenme fırsatlarına ulaĢmada yaĢ, cinsiyet ve mesleki statüsüne bakılmaksızın evrensel bir talep söz konusudur.

 YaĢam boyu öğrenme, öğrenenlerin kendi kendilerine yeten bağımsız öğrenenler olma ve kendi kendilerini güdüleme yetkinliklerindeki geliĢmedir. Bunlar ıĢığında yaĢam boyu öğrenmenin, bireyin tüm yaĢamı boyunca devam eden öğrenme süreçlerindeki etkinliklere, özgüdülenme ve özdenetimine bağlı olarak katılımıyla biliĢsel ve duyuĢsal geliĢimini sağlayan ve kendini geliĢtirme becerisini destekleyen bir kavram olduğu ortaya çıkmaktadır.