• Sonuç bulunamadı

II. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

2.2. Yetkinlik Olarak YaĢam Boyu Öğrenme

2.2.4. YaĢam Boyu Öğrenme Süreci

Bilgi toplumlarında bilgi güncelliğini çok çabuk yitirdiğinden, insanların belirli eğitim dönemlerinde öğrendikleri bilgileri yaĢamları boyunca kullanabilecekleri varsayımı giderek geçersiz hâle gelmektedir (European Council, 2010). Bireylerin bilgi toplumunun ihtiyaçlarına yanıt verebilmeleri için, yaĢamın her öğrenme alanında ve tüm eğitim kurumlarında bilgi teknolojileri alanındaki hızlı değiĢimleri takip edebilecek ve kendilerini sürekli geliĢtirecek becerilerin bireylere kazandırılması gerektiği belirtilmektedir. Bu durum, günümüz bireylerinin yaĢanan değiĢimleri anında algılayabilmesi, hak ve sorumluluklarının farkına varabilmesi ve bilgiden yararlanabilmesi örgün ve yaygın eğitim kurumları ve bu kurumların ortak çalıĢmaları ile topluma sunacakları yaĢam boyu öğrenme kapsamındaki etkinliklerle olanaklı hale gelecektir. Öyle ki bilgi toplumlarının sürekli geliĢimi için, yaĢam boyu öğrenmeye yönelik ihtiyaçların karĢılanması gerekliliği vurgulanmaktadır (Finsterwald ve diğerleri, 2013). Bu ihtiyaçların karĢılanması için de eğitim kurum ve kuruluĢlarının gereken ortam ve olanakları sağlaması gerekmektedir (European Council, 2010). Bu anlamda eğitim kurumları geleneksel rolünü değiĢtirmeli ve geliĢtirmelidir (Day, 1999). Çünkü baĢarılı yaĢam boyu öğrenme için, sınıfta yapılacaklar özel dikkat gerektirir. Avrupa Komisyonu'nun terminolojisi, sınıfta yaĢam boyu öğrenmenin tanıtımının açıklanması ve tanımlanması için yeterli değildir, çünkü ekonomik amaçlar ve yetiĢkin eğitiminin önemi üzerine odaklanmıĢtır. Bu yüzden eğitim psikolojisi perspektifinden yaĢam boyu öğrenmeye özel olarak yaklaĢılması gerektiği belirtilmektedir (Klug ve diğerleri, 2014).

Klasik eğitim sisteminin temel özelliği, yaygın bir Ģekilde bilgi sunmaya dayalıdır. Çok sayıda öğrencinin aynı konuda eğitimi için yapılandırılan eğitim sistemleri, ihtiyaç duyulan yeni değerler ve beceriler üretmekte zorlanmakta ve böylece bireysel ihtiyaçları karĢılamada yetersiz kalmaktadır (Aksoy, 2013). Bu eksiklikleri giderme adına 21. yüzyılda bilgiye ulaĢma yollarının öğretilmesi önem kazanmakta ve öğretme değil “öğrenmeyi öğrenme” ön plana çıkmaktadır. Bu durumla birlikte birçok ülkenin, 1990‟lı yılların baĢından itibaren, eğitim sistemlerini yaĢam boyu öğrenme yaklaĢımıyla yeniden yapılandırmak için harekete geçtikleri ve yasal düzenlemeleri gerçekleĢtirdikleri görülmektedir.

Bu hızlı değiĢim sürecinde, öğrencilerin hazır olan bilgiyi aldığı ve öğretim sürecine pasif olarak katıldığı eğitim sistemi yerini, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif olarak katıldığı, olayların sebep-sonuç iliĢkisini irdelediği, öğrendiği bilgileri yeni durumlara uygulayarak problemlere çözüm yolları üretebildiği yeni bir eğitim sistemine bırakmıĢtır. Bu yenilik içinde fırsatların geniĢletilmesinin ve öğrenmenin daha esnek olması gerekliliğini vurgulayan yaĢam boyu öğrenme yaklaĢımı ile birlikte bireyler yüksek kalitedeki öğrenme olanaklarına ve farklı öğrenme yaĢantılarına eĢit ve açık olarak ulaĢabilme imkanı bulacaklardır (Güleç, Çelik ve Demirhan, 2012). YaĢam boyu öğrenme kavramının daha önce ortaya atılan eğitim kavramlarından farkı, bireyi merkeze alan bir yaklaĢımın benimsenmesi, okul dıĢı öğrenmeye önem verilmesi, okul rolünün değiĢtirilmesi, devletin eğitimdeki ağırlığının azaltılması, buna karĢılık sosyal tarafların rollerinin güçlendirilmesi ve eğitimin belli bir zaman diliminde sınırlandırılmaması gerektiğini vurgulamasıdır. Böylece eğitim artık sadece belli yaĢ dönemlerinde alınan bir hizmet olmaktan çıkıp, yaĢam boyu alınan bir hizmete dönüĢmüĢtür (Demiralay ve Karadeniz, 2008). Zaten öğrenmeyi sınırlı zamanlara ve fiziksel ortamlara sığdırmanın veya öğrenme için bir son nokta belirlemenin mümkün olmadığı belirtilmektedir.

YaĢam boyu öğrenme, sınırsız öğrenmeyi ifade etmektedir (Edwards ve Usher, 2008, s. 60). YaĢam boyu öğrenme; resmi bir özellik taĢısın ya da taĢımasın bireysel, iĢ ile ilgili ya da toplumsal açıdan bilgi, beceri ve yeterlikleri geliĢtirme amaçlı yaĢam boyunca gerçekleĢtirilen öğrenme etkinliklerinin tümü olarak bilinmektedir. YaĢam boyu öğrenme, bilgi ve yeterliklerin geliĢimine olanak yaratarak bireylerin bilgi toplumuna uyumunu sağlar (Candy, 1991). YaĢam boyu öğrenme; örgün öğrenmeyi,

yaygın öğrenmeyi, teknik eğitim ve becerilerin kazanılmasını sağlayan kursları, iĢ yerinde kazanılan mesleki becerileri ve diğer becerilerin kazanılmasına yol açan öğrenmeyi de içermektedir. Bu yüzden yaĢam boyu öğrenme yaĢ, statü ya da eğitim seviyesine bakılmaksızın okullarda, üniversitelerde, evde, iĢte ya da toplum içinde diğer herhangi bir yerde gerçekleĢtirilebilmektedir (Aksoy, 2008). Bu yönüyle yaĢam boyu öğrenme, hayatın tüm alanlarındaki öğrenme faaliyetlerini kapsamaktadır.

YaĢam boyu öğrenme ile ilgili literatür (Tuijnman ve Boström, 2002; Syslo, 2004; Morgan-Klein ve Osborne, 2007), eğitim politikaları ve sosyal sistemleri geliĢtirmeye odaklanmakta, kavramsal olarak öğrenmenin birden fazla formuna iĢaret etmektedir. Bunlar; öğrenmenin formal, nonformal ve informal formlarıdır. Bunlardan; okulları, eğitim enstitülerini ve üniversiteleri içeren organize edilmiĢ ve yapılandırılmıĢ ortamlarda örgün olarak gerçekleĢen “formal öğrenme”, amaçlı, yapılandırılmıĢ ve kontrol altına alınmıĢ bir öğrenme Ģeklidir. Cropley (1978), Gaytan ve Slate (2002) eğitimcilerin yaĢam boyu öğrenmeye iliĢkin gerekli bilgi, güdü ve tutumları teĢvik ederek yaĢam boyu öğrenmenin bu formal ortamlarda oluĢabileceğini, gerçekleĢebileceğini ileri sürmektedirler. Okul dıĢında daha çok mesleki becerileri geliĢtirmeye dayalı, diploma yerine sertifika veya yeterlik belgesi verilen eğitim içindeki “nonformal öğrenme”, örgün eğitim dıĢında gerçekleĢen ve bazı beceri ve yeterliklerin kazanımını amaçlayan planlanmıĢ öğrenmeleri kapsar. “Ġnformal öğrenme” ise, iĢ, aile ve boĢ zamanlara iliĢkin günlük yaĢamdan edinilen deneyim ya da etkinlikler sonucu rastgele ya da plansız gerçekleĢmektedir (Cedefop, 2004; Tan ve Morris, 2006; MEGEP, 2007). Dolayısıyla bu öğrenme Ģekli kurumsal olmayıp daha esnektir. Ġnformal öğrenme kasıt ve amaç taĢımaz iken, nonformal öğrenme amaçlı ve yapılandırılmıĢtır. Bunlara karĢın nonformal öğrenme, hem formal hem de informal öğrenmenin bazı özelliklerini taĢıyan bir yapı oluĢturur (Werquin, 2010).

YaĢam boyu öğrenme kapsam olarak, geliĢtirilmiĢ politikaların ve okullardaki uygulamaların yansıması olarak hayat boyunca devam eden formal, nonformal ve informal öğrenmeyi içermektedir (Morgan-Klein ve Osborne, 2007). Tuijnman ve Boström (2002) da yaĢam boyu öğrenme yaklaĢımının, bir kiĢinin hayatının her aĢamasında meydana gelen derinlemesine (yatay bütünleĢme) ve boylamasına (dikey eylem) öğrenmenin formal, informal ve nonformal formlarını kapsadığını

düĢünmektedirler. YaĢam boyu öğrenme çerçevesi formal, nonformal ve informal öğrenme olarak belirlenirse bu öğrenmelerin çerçevesi ġekil 3‟teki gibi gösterilebilir.

YaĢam boyu öğrenme

ġekil 3. YaĢam boyu öğrenme çerçevesi

Böylece yaĢam boyu öğrenme, hayat boyunca öğrenmeyi ifade eden, informal öğrenmeyle kesiĢim noktaları olan formal ve nonformal öğrenmeyle birlikte öğrenmenin bütün formlarını kapsamaktadır. YaĢam boyu öğrenme, insana ve bilgiye yatırımın artması, temel becerilerin edinilmesinin desteklenmesi ve yenilik için fırsatların geniĢletilmesi için öğrenmenin daha esnek formlarını içermektedir. Bu durum, bireylerin tüm öğrenme olanaklarına ve farklı öğrenme yaĢantılarına eĢit ve açık olarak ulaĢmasını sağlamaktadır. Eğitim sistemi buna ulaĢmada anahtar role sahiptir (Turan, 2005). UNESCO da, yaĢam boyu öğrenmenin kurumsallaĢması ve her bireye bir hak olarak sunulması gerektiği fikrini savunmaktadır (Singh, 2002, s. 15-16). Eğitim sisteminin yaĢam boyu öğrenen bireyler yetiĢtirmesi ve bireylerin kendi öğrenmelerini gerçekleĢtirebilmelerini desteklemesi gerektiği belirtilmektedir (Reinsch, 2007; akt. Yavuz Konokman ve Yanpar Yelken, 2014). Bu nedenle de yaĢam boyu öğrenme yetkinliğine dayalı eğitim programlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulanmaktadır (Viscent 2006 akt. Budak 2009). Örgün eğitimde amaç, sürdürülebilir öğrenenler yetiĢtirmek ve bu amaca hizmet eden beceri ve yeterlikleri geliĢtirmek olmalıdır. YaĢam boyu öğrenme becerileri ve yeterlikleri bu ihtiyaçtan ortaya çıkmaktadır.

YaĢam boyu öğrenme, yaĢamın tüm safhalarını içerir. Bu kapsamda bebeklik dönemindeki aile öğretileri, örgün eğitimin tüm aĢamaları ve yaĢam boyunca (ilk çocukluk, son çocukluk, ergenlik ve yetiĢkinlik dönemlerinde) kazanılan öğrenmeler yer

Nonformal öğrenme Formal Öğrenme Ġnformal Öğrenme

alır (MEGEP, 2006). Çocuk ve yetiĢkin öğrenenler arasında yaĢam boyu öğrenme kapsamında farklılıklar olduğu belirtilmektedir. Bu bağlamda yetiĢkinlerin çocuk öğrenenlere göre; daha fazla deneyime sahip olması, öğrenme alıĢkanlığının daha yerleĢik olması, daha bağımsız olmaları nedeniyle hedeflerini belirleyerek kendi tercihlerini uygulayabilmeleri, yeni öğrendiği durumları ihtiyaçlarına göre Ģekillendirebilme gibi farklılıklara sahip olduğu açıklanmaktadır (Knapper ve Cropley, 2000). Bu durumdan yola çıkarak bazı toplumların yaĢam boyu öğrenmeye yönelik politikalarını çocukluk döneminden baĢlattığı, bazı toplumların ise toplumun ekonomik geliĢimini sağlamak ve kalkınmak için yetiĢkin ve mesleki eğitime odaklanarak düzenlemeler yaptığı görülmektedir (Chapman ve diğerleri, 2005; Hughes, Blaxter, Brine ve Jackson, 2006). ABD‟de okullarda verilen eğitimin temel hedeflerinin neler olması gerektiğine iliĢkin 2000 yılında hazırlanan bir raporda, bilgi toplumunda yaĢayan bireylere yönelik beceriler Ģu üç düzeyde ele alınmıĢtır: Temel Beceriler (okuma, yazma, aritmetik ve matematik, konuĢma ve dinleme), DüĢünme Becerileri (yaratıcı düĢünme, karar verme, sorun çözme, akıl yürütme, nasıl öğreneceğini bilme, muhakeme), KiĢisel Nitelikler (bireysel sorumluluk alabilme, öz saygı, benlik bütünlüğü) (SCANS, 1991). Bu beceriler ile kiĢilere yaĢam boyu devam edecek bir öğrenim süreci öngörülmektedir. Gerçekçi küresel ekonomik Ģartlarda ve eğitim ortamında, yaĢam boyu öğrenme süreci için baĢlıca gereklilikler Ģu Ģekilde belirtilmektedir (Chiţiba, 2012):

Informal öğrenme fırsatlarının teĢvik edilmesi

Kendi kendini motive eden (self-motivated) öğrenmenin uyarılması Kendi kendini finanse eden (self-funded) öğrenmenin kabulü

Öğrenme sürecine evrensel katılımın gerçekleĢtirilmesi

YaĢam boyu öğrenme aktif ve sürekli bilgi kullanımını gerektirmektedir. Bunun temelinde ise, herhangi bir sorunu çözmede ya da herhangi bir konuda karar almada gereksinim duyulan bilgiye etkin ve yeterli olarak eriĢim ve bu bilginin üretken bir biçimde kullanımı bulunmaktadır (AASL/AECT, 1998; akt. Polat ve OdabaĢ, 2008). YaĢam boyu öğrenmeyi geleneksel yöntemlerden ayıran öğrenme ve öğretmede sunduğu çeĢitliliktir. Bu nedenle yasam boyu öğrenmeye göre ĢekillendirilmiĢ bir öğrenme-öğretme süreci geleneksel yaklaĢımdan çok farklıdır (OECD, 1996, s. 89).