• Sonuç bulunamadı

Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu‟nun Kısmi Dava Hakkında Getirdiğ

Belgede Medeni yargıda kısmi dava (sayfa 53-56)

B) TÜRK HUKUKU‟NDA KISMĠ DAVA KONUSUNDAKĠ GÜNCEL YASAL

3- Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu‟nun Kısmi Dava Hakkında Getirdiğ

Belirleneceği Hususu

6100 sayılı HMK.‟nın kısmi davaya iliĢkin 109‟uncu maddesinin gerekçesinde, genel itibariyle kısmi davanın Ģartları hakkında açıklamalara yer verilmiĢtir. 114‟üncü maddenin birinci fıkrasında kısmi davanın hangi hallerde söz konusu olabileceği hüküm altına alınmıĢtır139. Bu bağlamda, davacının aynı hukuki

iliĢkiden doğan ve bölünebilir nitelik arz eden alacağının belli bir kısmının kısmi

136 „BaĢlangıçta tazminat ve alacağın kesin olarak belirlenmesinin olanaksızlığı durumunda, tespit

davası olarak açılacak dava daha sonra, tazminat ve alacağın miktarına göre harç tamamlatılıp eda davası olarak sonuçlandırılabilir‟ Ģeklindeki görüĢ için bkz. Çelik, Tazminat, s. 1244; bu gibi hallerde tespit davası açılmasına imkân verilmesinin daha uygun olacağı yönündeki bir diğer görüĢ için bkz. Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Usul, s. 204-205

137 Pekcanıtez / Atalay / Özekes, s. 227; Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Usul, s. 212; Kuru /

Arslan / Yılmaz, s. 292; Kuru / Budak, s. 148 vd.; Kuru, C. 2, s. 1437-1448; Kuru, El Kitabı, s. 314

138 Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Tasarı, s. 60; Çelik, Tazminat, s. 1244

139 6100 sayılı yeni HMK.‟nın 109/1 maddesinin gerekçesi Ģu Ģekildedir: „Maddenin birinci fıkrasında,

kısmi dava kurumunun ne zaman iĢlerlik kazanacağı hususu hüküm altına alınmıĢtır. Bu düzenleme çerçevesinde, talep konusu niteliği itibariyle bölünebiliyor ise, onun sadece bir kısmının dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün olacaktır. Alacağın tamamı aynı hukuki iliĢkiden doğup, Ģimdilik sadece bir kesimi dava ediliyorsa kısmi davadan söz etmek gerekecektir. Bu dava çeĢidine müracaat edebilmek için, talebin konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olması gerekir.‟

dava açmak suretiyle dava edilmesinin mümkün olduğu belirtilmektedir140. Bu fıkra

hükmü, talep konusu hak veya alacağın aynı hukuki iliĢkiden doğmuĢ olmasının ve bu talep konusu hak veya alacağın bölünebilir nitelikte olmasının kısmi dava için zorunlu unsurlar olduğunu göstermektedir.

6100 sayılı HMK.‟nın 109‟uncu maddesinin ikinci fıkrasında kısmi dava için varlığı aranan hukuki yarar Ģartına değinilmiĢtir141. Talep konusunun miktarının

taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belirli olması durumlarında kısmi davanın açılamayacağına dair ikinci fıkra hükmü, bilim çevrelerince anlamının açık olmadığı yönünde eleĢtirilmektedir142

. Bu noktada taraflar arasındaki talep konusunun tartıĢmasız ve açıkça belirli olması durumunun nasıl belirleneceği meselesi üzerinde durmakta fayda vardır.

Her ne kadar tasarının ilgili fıkrasının gerekçesinde, sözü edilen bu halde davacının hukuki yararının bulunmadığı ifade edilmiĢse de, sözü edilen bu halin nasıl gerçekleĢeceğine dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiĢtir. Davacının hak veya alacağının bu gibi durumlarda çoğunlukla dava aĢamasında ortaya çıktığı göz önüne alındığında, talep konusunun tartıĢmasız ve açıkça belirli olması hususunun somutlaĢtırılması adına daha net hükümlere yer verilmesi gerektiğini düĢündüğümüzden, doktrinde bu konuda ileri sürülen eleĢtirilerin143

yerinde olduğu kanaatindeyiz. Diğer yönden, 6100 sayılı HMK.‟nın gerekçesinde yer alan ve kısmi davada görev hususunu düzenleyen 5‟inci maddesinde, „…alacağın çekişmeli olup

olmayacağı meselesinin, ancak çoğunlukla davanın açılmasından sonraki evrede anlaşılacağı…‟ Ģeklinde bir yargıya varılmıĢ olmasına rağmen; davacının talep

konusunun taraflar arasında tartıĢmasız ve açık bir Ģekilde belirlenmesi hususunun somut ifadelerle açıklanmamasının yerinde olmadığı düĢüncesindeyiz.

140

Tanrıver, Tasarı-1 ila 122‟nci maddeler, s. 658

141 6100 sayılı yeni HMK.‟nın 109/2 maddesinin gerekçesi Ģu Ģekildedir: „Maddenin ikinci fıkrasında

talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belirli olması durumunda kısmi davanın açılamayacağı hüküm altına alınmıĢtır. Bununla kısmi dava kurumunun amaç dıĢı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiĢ, yani sözü edilen halde davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiĢtir.‟

142 Çelik, Tazminat, s. 1250; Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Tasarı, s. 60-61 143 Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Tasarı, s. 60-61; Çelik, Tazminat, s. 1250

6100 sayılı HMK.‟nın 109‟uncu maddesinin üçüncü fıkrasında ise, Yargıtay uygulamaları nedeniyle kısmi davanın bir Ģartı olarak kabul edilen fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulması hususunun (kalan hak veya alacaktan açıkça feragat etme hali dıĢında) kısmi dava için gerekli bir Ģart olmadığı düzenleme altına alınmaktadır144. Bu düzenleme Ģüphesiz, kısmi davada fazlaya iliĢkin haklarını saklı tutmayı ihmal eden davacının ileride ek dava açması önündeki engelleri kaldırması açısından büyük önem teĢkil etmektedir. Bu yasal düzenleme ile fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulması müessesesi, kısmi davanın bir Ģartı olmaktan çıkacaktır145

. Fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulmasının kısmi davanın bir Ģartı olmaktan çıkarılması, bu duruma bağlanan tüm olumsuz sonuçları ve konu hakkında yapılan tartıĢmaları da ortadan kaldırabilecektir146. Ayrıca bu sayede Türk Hukuku‟nda pek

fazla iĢlenmeyen, dava konusunun kısmi olduğunu bilmeksizin ve fazlaya iliĢkin hakları saklı tutmaksızın açılan kısmi dava olarak tanımlanan „örtülü kısmi dava‟ da hukuki kimliğine daha net bir Ģekilde kavuĢmuĢ olacaktır.

144

6100 sayılı yeni HMK.‟nın 109/3 maddesinin gerekçesi Ģu Ģekildedir: „Maddenin üçüncü fıkrasında ise dava açılırken fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulmamasına iliĢkin bir kayda yer verilmemiĢ olmasının, dava dıĢı tutulan kesim bakımından feragat edilmesi anlamına gelmeyeceği hususu hüküm altına alınmıĢ, bu konudaki suskunluğun ileride ek dava açma imkânını ortadan kaldırmayacağına iĢaret edilmiĢtir. Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiĢse, bu durumda feragat nedeniyle alacak da zaten sona ermiĢ olacağından ek dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün bir alacaktan söz edilemeyecektir.‟

145 Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Tasarı, s. 61; Tanrıver, Tasarı-1 ila 122‟nci maddeler, s. 658 146 Tanrıver, Tasarı-1 ila 122‟nci maddeler, s. 658; Alangoya / Yıldırım / Yıldırım, Tasarı, s. 61

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KISMĠ DAVANIN AÇILMASI VE KISMĠ DAVANIN AÇILABĠLMESĠ ĠÇĠN ARANAN ġARTLAR, KISMĠ DAVADA GÖREV VE YETKĠ

I. KISMĠ DAVANIN AÇILMASI VE KISMĠ DAVANIN AÇILABĠLMESĠ ĠÇĠN ARANAN ġARTLAR

Belgede Medeni yargıda kısmi dava (sayfa 53-56)