• Sonuç bulunamadı

MUHAMMED ABDUH’UN KUR’ÂN’IN KADINLARLA İLGİLİ KAMU HUKUKU HÜKÜMLERİNE BAKIŞ

II. YARGILAMA HUKUKU

Bu başlık altında Muhammed Abduh’un hanımların şahitliği ile ilgili görüşüne ve bunun diğer mezheplerle mukayesesine yer vereceğiz.

Şahitlik

Şahitlik konusu da hanımlar için farklı uygulaması olan hususlardan biridir. Hukukî kaynağı şu ayeti kerimedir: ٌﻞُﺟَﺮَﻓ ِﻦْﻴَﻠُﺟَر ﺎَﻧﻮُﻜَﻳ ْﻢَﻟ ْنِﺈَﻓ ْﻢُﻜِﻟﺎَﺟِر ْﻦِﻣ ِﻦْﻳَﺪﻴِﻬَﺷ اوُﺪِﻬْﺸَﺘْﺳاَو

ِنﺎَﺗَأَﺮْﻣاَو

ىَﺮْﺧُﺄْﻟا ﺎَﻤُهاَﺪْﺣِإ َﺮﱢآَﺬُﺘَﻓ ﺎَﻤُهاَﺪْﺣِإ ﱠﻞِﻀَﺗ ْنَأ ِءاَﺪَﻬﱡﺸﻟا َﻦِﻣ َنْﻮَﺿْﺮَﺗ ْﻦﱠﻤِﻣ “Erkeklerinizden iki şahid tutun; eğer iki erkek bulunmazsa, şahidlerden razı olacağınız bir erkek, biri unuttuğunda diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir.” 479 Bu ayete göre, iki erkek yoksa bir erkek ve iki kadının şahitliğinin kabul edileceği, iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliği yerine geçeceği bildirilmektedir. Sebep olarak (ﱠﻞِﻀَﺗ ْنَأ ) gösterilmektedir.

Bazı tefsirciler illet olarak, kadının yapısının yanılma ve unutmaya açık olmasını bazıları da kadının yapısının çok yumuşak olmasını göstermişlerdir. Muhammed Abduh şu kanaattedir: “Her ne kadar müfessirler bir erkeğin şahitliğine iki kadının şahitliğinin eşit olmasına sebep olarak kadının mizacını görmüşler, kadının yapısı sert değildir ve unutmaya açıktır, demişlerse de, bu kesin ve mutlak bir şey değildir. Asıl sebep kadınların malî işlerle uğraşmaması ve bu alanda hatırlama gücünün zayıf olmasıdır. Oysa evle ilgili işlerde hatırlama güçleri erkeklerinkinden daha kuvvetlidir. Tabiatı gereği insan kadın olsun erkek olsun, neye önem veriyorsa, ne ile meşgul oluyorsa o alandaki bilgisi ve hatırlama gücü daha fazladır. Avrupalı bazı kadınların ticaretle uğraşması bunu değiştirmez. Çünkü genel hükümler çoğunluğa göre verilir.

476 Nevevî, el- Mecmu’, 20/9 477 Serahsî, a.g.e., 9/55

478 Yazır, Hak Dînî Kur’ân Dili, 2/230-231 479 Bakara 2/282

Allah Teâlâ iki kadının şahitliğini tek şehadet olarak kabul etmiştir. Birisi şahitlik ettikleri konuda, unutarak ya da hatırladıklarını karıştırarak bazı şeyleri söylemese, diğeri tamamlar. Hâkim kadınların şahitliklerini birlikte dinlemelidir ki birbirlerini tamamlayabilsinler. Her ne kadar bazı hâkimler ihmal etseler de bunu böyle yapmaları gerekir. Erkeklere gelince; hâkimin erkekleri ayrı ayrı dinlemesi gerekir. Şahitlerden birisi bazı şeyleri eksik söylese veya unutsa diğeri onu tamamlamaz, eksik söyleyenin şahitliği batıl olur.”480

Klasik hukukçular bir erkek yerine iki kadın şahit aranmasını genelde kadınların unutkanlık gibi varsayılan zaaflarla açıklarken, çağdaş araştırmacılar kadınların o dönemde ticari işlemlere erkekler kadar vakıf olamamalarıyla izah ederler. Kadınların doğrudan bilgi sahibi olduğu doğum vb. durumlarda sadece iki kadının hatta zaruret halinde bir kadının şahitliğinin yeterli görülmesi, bir erkek yerine iki kadının şahitliğini istemenin ticari tecrübe azlığından kaynaklandığını doğrular niteliktedir.481

Hanefîlere göre kadınların şahitliği, erkeklerin görmesinin mümkün olmadığı hanımların normalde görünmeyen bir kusurun ortaya çıkarılması, doğum gibi

durumlarda caizdir.482 Doğum ve gizli bir ayıp gibi erkeklerin vakıf olamayacağı

durumlarda sayı şart değildir. Bir kadının şahitliği yeterlidir.

Kâsânî, kadının şahitliğinin şüpheden hali olmayacağı düşüncesiyle, hadlerde ve kısaslarda kadının şahitliğinin geçerli olmadığını ifade eder. Şüphenin kaynağını ise akıl ve dinlerindeki eksiklikten dolayı, unutup, gaflet etmelerine bağlar.483

Hanefîlerden İbnü’l-Hümâm nikâhın bir erkek iki kadının şahitliğiyle münakit

olacağını,484 süt emzirme hususunda kadınların münferit olarak şahitliğinin kabul

edilmeyeceğini, iki erkek veya bir erkek iki kadının şahitliğinin kabul edilebileceğini bildirir.485

Şâfiîlere göre ikale, havale, damân gibi malî akitlerde, hıyâr gibi mali haklarda, mal gerektiren yaralamalarda bir erkek iki kadın şahitliği geçerlidir.

480 Tefsîru’l-Menâr, 3/105 481 Aydın, “Kadın”, DİA, 4/86-94 482 Serahsî, a.g.e., 16/170 483 Kâsânî, a.g.e., 6/ 678-679 484 İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 2/352 485 İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 3/19

Hanımların bilmesi mümkün olan, çoğunlukla erkeklerin göremeyeceği bekâret, doğum, hayız, emzirme, elbiselerin altında kalıp normalde görünmeyen yaralar gibi hususlarda bir erkek iki kadın ya da dört kadının şahitliği geçerlidir. 486

Hadler, nikâh, talâk, hulu’, ric’at, nesep, velâyet, vasiyet gibi durumlarda kadınların şahitliği geçerli değildir.

Maverdî bir erkeğe karşılık iki kadının şahitliğinin kabul edilmesi konusunda “erkeklere ulaşan pek çok şey kadınlara ulaşmaz” 487 der. Bu da Abduh’un yorumuna biraz benzemektedir.

Mâlikîlere göre kadınların şahitliğinin kabul edileceği bir hususta en az iki kadının şahitliği gerekir. Doğum, istihlal gibi şeylerde iki kadının şahitliği gerekir. Hadlerde, kısasta, talâkta, nikâhta kadınların şahitlikleri kabul edilmez.488

Hanbelîlere göre mal gerektiren cezalarda, alış veriş ve icarede kadınların şahitliği kabul edilir.489 Mali hususlarda en az bir erkek iki kadının şahitliği geçerlidir.

Yine karz, gasp, düyun, bey’, vakıf, icare, hibe, sulh, müsakat, mudarebe, mali ceza gerektiren yaralamalar gibi durumlarda bir erkek iki kadının şahitliği geçerli olur.

Kısasta kadının şahitliği geçerli olmaz. Doğum, ölüm, istihlal, süt emzirme ve elbise altındaki ayıplar hususunda kadınların şahitliği münferit olarak kabul edilir.490

Abduh hangi durumda kaç hanımın şahitliğinin kabul edileceği gibi hususlarda bir görüş belirtmemiştir. Sözlerinden anlaşılan hanımların önem verdikleri, meşgul oldukları hususlarda şahitliklerinin kabul edileceğidir. Abduh’un cumhurdan farkı bir erkeğin şahitliğine karşılık iki kadının şahitliğinin kabul edilmesine sebep olarak kadınların mali işlerle uğraşmamasını ve bu yüzden de bu alanda hatırlama gücünün daha zayıf olmasını göstermesidir.

486 Şâfiî, el- Üm, 7/50; Şirbînî, Muğnî’l-Muhtâc, 6/367-369 487 Maverdî, a.g.e., 17/6-8

488 Sahnûn, el- Müdevvene, 5/158-160 489 İbn Kudâme, el-Muğnî, 10/42 490 İbn Kudâme, a.g.e., 12/9-15

SONUÇ

Geçtiğimiz yüzyılda yaşamış âlimlerden biri olan Muhammed Abduh, daha çocukluğunda ilimle iç içe olmaya başlamıştır. Küçük yaşta Kur’ân’ı ezberlemiş, dînî ilimler okumaya başlamıştır.

Muhammed Abduh ezbercilik yüzünden belki de dersleri bırakacakken, Şâzelî tarikatına mensup Şeyh Derviş karşısına çıkmış ve onu tekrar ilim yoluna sevk etmiştir. Böylece Abduh tasavvufla tanışmış, yoluna onunla birlikte devam etmiştir. Abduh’un hayatında Şeyh Derviş’ten sonra ikinci önemli şahsiyet Efgânî’dir. Efgânî, Abduh’a felsefî bir bakış açısı kazandırmış, onun ıslahatçı yönünü gün yüzüne çıkarmıştır. Aradan geçen yıllar Abduh’un kendi kişiliğinin ve kendine özgü fikirlerinin oluşmasına, bazı konularda Efgânî çizgisinden ayrılmasına neden olmuştur.

Abduh’u öne çıkaran yönü onun siyasi mücadelesi ve ıslahat hareketleridir. Bunda yaşadığı yılların ve olayların etkisi büyüktür. Batı’nın Müslüman ülkeleri sömürge olarak kullanması onu bu mücadeleye yöneltmiştir.

Abduh, fıkhın her alanıyla ilgili konuşup yazmamıştır. Onun ahkâma dair yorumları, ömrünün sonlarına doğru başladığı tefsir derslerinden, öğrencilerinden ve Mısır Müftülüğü sırasında verdiği fetvâlardan süzülüp, çıkarılabilir.

Toplumsal ıslah çalışmalarında daha geniş düşünmesine rağmen, fetvâ- kaza konusunda geleneksel çerçeveyi fazla zorlamamış, hatta Hanefîliği daha çok iltizam etmiştir. Bunu da fetvâlarında atıf yaptığı eserlerin, daha çok Hanefî mezhebine ait olmasından anlayabiliriz. Onun, fetvâlarında daha çok Hanefî mezhebini iltizam etmesi, belki de, Osmanlı Devleti’nin bir müftüsü olmasından kaynaklanmaktadır. Buna rağmen tahlil nikâhının caiz olmaması hususunda Mâlikî ve Hanbelîlerle, mefkudün eşinin durumu hakkında Mâlikîlerle aynı çizgide durmuş, Hanefîleri takip etmemiştir. Üç talâk meselesinde ise, bir anda söylenen üç talâkın bir talâk sayılmasını savunduğu halde, üç talâkın gerçekleştiği yönünde fetvâ vermiştir.

Diğer taraftan, adaletin sağlanması için, tek hanımla evli kalmanın daha uygun olacağı hususunda cumhurla mutabık olsa da, birden fazla evliliğin, onun yaşadığı dönemde bazı sıkıntılar doğurduğu ve yöneticiler tarafından kısıtlanabileceği hususunda onlardan ayrılmıştır.

Abduh dinin temel meselelerini mezhepler üstü bir bakış açısıyla değerlendirmiştir. Ana kaynak olarak Kur’an ve sünneti almıştır. Kendini her ne kadar

mezheplerle kayıtlı tutmamış olsa da, fetvalarında genellikle Hanefî mezhebini takip etiği de bir gerçektir. Abduh’un yaşadığı dönemin de fikirlerine etkisi büyüktür. Batı bir taraftan ilerlerken Müslüman toplumlar gerilemektedir. Bunlar Abduh’u Müslümanların geri kalma nedenleri üzerinde düşünmeye sevk etmiştir. Çözümü Kur’an ve sünnete bağlı kalarak olayları yeniden yorumlamakta bulmuştur.

Abduh’un yorumları diğer mezheplerle karşılaştırıldığında, Abduh’un aslında yeni fikirler ortaya atmadığı, söylemiş olduğu fikirlerin daha önce pek çok kez ifade edilmiş olduğu görülür.

Muhammed Abduh’un, birden fazla evlilik, bir anda üç talâkla boşama, evlilikte velayet, gibi konularda cumhura muhalif olması, sanırız dinî konulardaki hassasiyetinin az olmasından değil, toplumdaki yaralara çare bulma endişesindendir.

Toplumda pek çok problemin eğitimsizlikten doğduğunu görmüş, eğitimin ailede başlayacağı düşüncesi ile öncelikli olarak kadınların eğitim alması, onlara doğru dinî bilgi verilmesi hususunda ısrarla durmuştur. O yıllarda gürültü koparan pek çok fikri bugün insanlar arasında uygulanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA

Abduh, Muhammed, (v.1905) - Reşid Rıza (v.1935), Tefsiru’l-Menâr, I-XII,

Daru’l Kütübü’l – Ilmiyye, Beyrut, 1999/1420

..., ..., Risaletü’t-Tevhîd, tah. Mahmud Ebû Reyye, Dâru’l- Meârif, Mısır,1315

..., ..., Tevhid Risalesi, trc. Sabri Hizmetli, Ankara, 1986

..., ..., el-A’mâlu’l-Kâmile li’l-İmam Muhammed Abduh, I-III, tah. ve takdim, M. Ammâra, el-Müessesetü’l- Arabiyye li’d-Dirâsât ve’n- Neşr, Beyrut, 1979

..., ..., el-Fetâvâ fi’t- Tecdîd ve’l- Islâhı’d- Dînî, tah. ve takdim M. Ammâra, Dâru’l- Meârif, Tunus, 1989

..., ..., “Fatiha Tefsiri”, trc. Şener, Abdülkadir – Fayda, Mustafa, AÜİFD, sy. 12 (1968) s.1-33

Abdürrezzak, Ebû Bekr b. Hemmâm (v. 211/826), el- Musannef, I-XI, el- Mektebetü’l- İslâmî, Beyrut, 1983

Akkâd, Abbas Mahmûd, Abkariyyü’l- Islâh ve’t-Te’lîm el- Üstâzü’l- İmâm

Muhammed Abduh, Mektebetü Mısr, ts.

Alperen, Abdullah, Sosyolojik Açıdan Türkiye’de İslâm ve Modernleşme,

Karahan Kitabevi, Adana, 2003 Anay, Harun, “Devvânî”, DİA, 9/257-262

Aydın, M. Akif, “Kadın”, DİA, 4/86-94

Bayram, Ali - Çöğenli, M. Sadi, Muhammed Abduh, Reşid Rıza ve İçtihad, Erzurum, 1977

Bahît, Muhammed Mutî’î (v. 1935), Müellefâtü Şeyh Muhammed Bahît (ez-

Zevac ve’t- Talâk), I-II, Cemiyyetü’l- Ezheri’l- Ilmiyye, Kahire, 1345

Bardakoğlu, Ali, “Hidane”, DİA, 17/467-471

Behiy, Muhammed, Çağdaş İslam Düşüncesinin Oluşumu ve Batı, trc. İbrahim Sarmış, Girişim Yayınları, İstanbul, 1986

Behûtî, Mansur b. Yunus b. İdris (v. 1051/1641), Keşşâfu’l- Kınâ’ an Metni’l- Aknâ’, I-V, tah. Muhammed Emin el- Dınâvî, Âlemü’l- Kütüb, Beyrut, 1417/1997

Beyhakî, Ahmet b. El-Huseyn b. Ali b. Mûsâ Ebû Bekr (v.458/1065), es-

Sünenü’l- Kübrâ, I-X, tah. Muhammed Abdülkadir Atâ, Mektebetü Dâri’l- Bâz, Mekke, 1414/1994, ( Mektebetü’l-Fıkh CD Formatı, 1.5 )

Cassâs, Ebu Bekr Ahmed b. er-Râzî (v.370/980), Ahkâmu’l- Kur’ân, I-III,

Dâru’l- Kütübi’l- Ilmıyye, Beyrut, 2003

Cerrahoğlu, İsmail, Tefsir Usûlü, TDV Yayınları, Ankara, 1997

Çetin, Mustafa, Kur’ân’ı Kerîmi Anlama Usûlü, Akyol Neşriyat, İzmir, 1980

Dârimî, Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman b. Fazl (v.255/869),

Davudoğlu, Ahmet (v. 1983), Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri, İstanbul, 1989

Ebu Dâvud, Süleyman b. el- Eş’as es’Sicistânî (v.275/889), Sünenü Ebî Dâvud, I-V,

Dâru’l- Hadîs, Humus, 1389/ 1969-1970

Ebu Zehra, Muhammed (v.1974), el-Ahvâlü’ş- Şahsiyye, Dâru’l- Fikri’l- Arabî,. Kahire, ts

Emin, Ahmed (v. 1954), Zuamâu’l-Islah fî’l-Asri’l- Hadîs, Dâru’l-Kitabi’l- Arabî, Beyrut, ts.

Emin, Kasım (v. 1908), Tahrîru’l-Mer’e, Dâru’l-Meârif, Tunus, 1990

el-Fetâvâ’l- İslâmiyye min Dâri’l-İftâi’l- Mısrıyye, I-XVIII, takdim; Zekeriyya el- Yerî, Câdü’l-Hak Ali Cadü’l- Hak, Cemâlüddîn Muhammed Mahmud, Matbaatü’l- Ehram, Kahire, 1981

Goldzıher, Ignaz (v. 1921), İslam Tefsir Ekolleri, trc. Mustafa İslamoğlu, Denge Yayınları, İstanbul, 1997

Güneş, Abdülbaki, Aklî Tefsir Hareketi- Mutezile ve Menar Ekolü-, Ahenk Yayınları, İstanbul, 2003

Hourani, Albert (v.1993), Çağdaş Arap Düşüncesi, trc. Latif Boyacı-Hüseyin

Yılmaz, İnsan Yayınları, İstanbul, 1994

İbn Âbidîn, Muhammed Alauddin (v.1252/1836), Raddü’l- Muhtâr alâ Dürri’l-

İbn Âşûr Muhammed Tahir (v.1973), İslâm İnsan ve Toplum Felsefesi, trc. Vecdi Akyüz, Rağbet Yayınları, İstanbul, 2000

İbn Hacer, Askalânî Ahmet b. Ali (v 852/1449), Fethu’l-Bârî alâ Sahîhi’l-Buharî,

I-XIII, Dâru’l-Marife, Beyrut, ts.

İbn Hazm, Ali b. Ahmet b. Saît Ebû Muhammed (v.456/1064), el-Muhallâ, Dâru’l-Âfâkı’l Cedîde, Beyrut, ts. I-XI, (Mektebetü’l- Fıkh CD Formatı, 1.5)

İbnü’l Hümâm, Kemalüddin Muhammed b. Abdilvahid es-Sivasî (v.861/1456), Şerhu Fethi’l-Kadîr, I-VIII, Matbaatü Mustafa Muhammed, Kahire, ts.

İbn Kesîr, Ebu’l-Fidâ İsmail b. Kesîr (v.774/1372), Tefsîru İbn Kesîr, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1401, (Mektebetü’l- Fıkh CD Formatı, 1.5)

İbn Kudâme, Ebu Muhammed Abdillah b. Muhammed (v. 620/1223), el-Muğnî, I- XIV, Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye, Beyrut, ts.

İbn Mâce, Ebû Abdillah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî (v. 273/887), Sünenü İbn

Mâce, I-II, Dâru İhyâi’t- Türâsi’l-Arabî, ts.

İbn Rüşd, Muhammed b. Ahmet b. Ahmet el- Kurtubî (v. 595/1198), Bidâyetü’l-

Müctehid ve Nihâyetü’l- Muktesit, I-II, Mektebetü’l- Külliyyâti’l- Ezheriyye, 1966

İşcan, Mehmet Zeki, Muhammed Abduh’un Dinî ve Siyasî Görüşleri, Dergâh

Yayınları, İstanbul, 1998

Karaman, Hayreddin, Gerçek İslamda Birlik, Nesil Yayınları, İstanbul, ts. ..., ..., “Efgânî Cemaleddin” , DİA, 10/458-459

..., ..., Mukayeseli İslam Hukuku, I-III, İstanbul, 1996

Kâsânî, Alâuddîn Ebî Bekr b. Mes’ud (v. 587/1191), Bedâiu’s- Sanâi’ fî Tertîbi’ş-Şerâî, I-VII, Dâru’l- Kitabi’l- llmî, Beyrut, 1986

Keskioğlu, Osman, “Muhammed Abduh”, AÜİFD, sy. 18 (1970), s. 109-136

Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed (671/1273), el-Câmi li Ahkâmi’l- Kur’an, Kahire, 1372, (Mektebetü’l- Fıkh CD Formatı, 1.5)

Mâlik, b. Enes el- Eshebî (v.179/795), el- Muvatta’, I-II,

Maverdî, Ebu’l- Hasen Ali b. Muhammed b. Habîb (v. 450/1058), el-Hâvi’l-

Kebîr, I-XVIII, tah. Ali Muhammed Muavvad_-Adil Ahmet Abdi’l- Mevcud, Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye, Beyrut, 1414/1994

Mücahid, Huriye Tevfik, Fârâbî’den Abduh’a Siyasî Düşünce, trc. Vecdi Akyüz, İz Yayınları, İstanbul, 1995

Müslim, Ebu’l-Hüseyin Müslim b. el-Haccac el-Kuşeyrî (v.261/874), Sahihu

Müslim, I-III, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1401/1981

Nesâî, Ebu Abdurrahman Ahmed b. Şuayb b. Ali (v.303/915), Sünenü Nesâî, I- VIII, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1981

Nevevî, Ebû Zekeriya Muhyiddin (v.676/1277), Şerhu’n-Nevevî alâ Sahîhi

Müslim, I-VIII, Dâru İhyâi’t-Türasi’l-Arabî, Beyrut, 1392, (Mektebetü’l- Fıkh CD Formatı, 1.5)

………, ……….., el-Mecmu’ Şerhu’l- Mühezzeb, I-XX, Dâru’l- Fikr, ts.

Okay, M. Orhan- Düzdağ M. Ertuğrul, “Mehmet Akif Ersoy”, DİA, 28/ 432-

439

Ramlî, Şemsüddîn Muhammed Ebu’l Abbas (v.1004/1596), Nihâyetü’l-

Muhtâc alâ Şerhi’l- Minhâc, I-VIII, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1984

Reşid Rıza, Muhammed (v.1935), Târîhu’l- Üstâzi’l- İmâm eş-Şeyh Muhammed

Abduh, I-III, Matbaatü’l- Menar, Mısır, 1931

Sahnûn, Abdüsselâm b. Habîb (v.240/854), el- Müdevvenetü’l- Kübrâ, I-VI,

Dâru Sâdır, Beyrut, ts.

Samarrâî, Hasib, Mezhepsizler ( Efgânî- Abduh- Reşid Rıza ) ve Mukallitleri trc. Ali Nar - Sami Özbay, Bilge Yayınları, İstanbul, 1981

Serahsî, Muhammed b. Ahmed (v.483/1090), el- Mebsut, I-XXX, Beyrut, 2001 Sıddîkî, Mazharuddin, İslam Dünyasında Modernist Düşünce, trc. Murat Fırat-

Şaban, Zekiyyüddin, İslam Hukuk İlminin Esasları, trc. İbrahim Kafi Dönmez, Ankara, 1999

Şâfiî, Ebu Abdillah Muhammd b. İdris (v.204/819), Ahkâmu’l-Kur’an, I-II,

Dâru’l-Kütübi’l-Ilmiyye, Beyrut, 1412/1991

……, …………, el-Üm, I-V, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1990

Şevkânî, Muhammed b. Ali b. Muhammed (v. 1250/1834), Neylü’l- Evtâr, I-

VIII, Dâru’l- Kütübi’l- Ilmiyye, Beyrut, 1983

Şirbînî, Şemsüddin Muhammed b. Muhammed el- Hatîb (v.977/1570),

Muğni’l-Muhtâc ilâ Ma’rifeti Meânî Elfâzı’l- Minhâc, I-VI, tah. Muhammed Muavvad- Adil Ahmed, Dâru’l- Kütübi’l- Ilmiyye, Beyrut, 1994

Taberî, Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr (v.310/923), Câmiu’l- Beyân an

Te’vîli’l- Kur’ân, I-XII, Medine, 1968

Timizi, Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sevre (v.279/892), Sünenü Tirmizi, I-V,

Matbaatü Mustafa, 1398/1978

Yavuz, Yunus Vehbi, “Hayız”, DİA., 17/51-53

Yazır, M. Hamdi, Hak Dînî Kur’ân Dili, Zehraveyn Yayıncılık, İstanbul, ts.

Zeydan, Abdulkerim, el-Mufassal fî Ahkâmi’l-Mer’e, I-XII, Müessesetü’r-

Ziriklî, Hayreddin (v.1415/1995), el-A’lâm Kamusu Terâcim li Eşheri’r-Ricâli ve’n-Nisâi mine’l-Arabi ve’l- Müste’ribîn ve’l-Müsteşrikîn, I-VIII, Dâru’l-İlm, Beyrut, 1984