• Sonuç bulunamadı

MUHAMMED ABDUH’UN KUR’AN’IN KADINLARLA İLGİLİ MEDENİ HUKUK HÜKÜMLERİNE BAKIŞ

B. EHLİYET

1. Evlenilmesi Ebedi Olarak Haram Olan Kadınlar

Erkeklerin asla evlenemeyecekleri bir takım hanımlar vardır. Bu hanımlar akrabalık, evlilik, süt emme 140 ve lian141 gibi sebeplerle erkeklere ebedî olarak haramdır.

138 Nisa 4/19

139 Tefsîru’l-Menâr, 2/382-383

a. Akrabalıktan Doğan Haramlık

Akrabalıktan dolayı evlenilmesi haram olan kadınları Kur’an şu şekilde ifade ediyor. ﻲِﺗﺎﱠﻠﻟا ُﻢُﻜُﺗﺎَﻬﱠﻣُأَو ِﺖْﺧُﺄْﻟا ُتﺎَﻨَﺑَو ِخَﺄْﻟا ُتﺎَﻨَﺑَو ْﻢُﻜُﺗﻻﺎَﺧَو ْﻢُﻜُﺗﺎﱠﻤَﻋَو ْﻢُﻜُﺗاَﻮَﺧَأَو ْﻢُﻜُﺗﺎَﻨَﺑَو ْﻢُﻜُﺗﺎَﻬﱠﻣُأ ْﻢُﻜْﻴَﻠَﻋ ْﺖَﻣﱢﺮُﺣ َأ ْﻢُﻜَﻨْﻌَﺿْر ْﻢُﺘْﻠَﺧَد ﻲِﺗﺎﱠﻠﻟا ُﻢُﻜِﺋﺎَﺴِﻧ ْﻦِﻣ ْﻢُآِرﻮُﺠُﺣ ﻲِﻓ ﻲِﺗﺎﱠﻠﻟا ُﻢُﻜُﺒِﺋﺎَﺑَرَو ْﻢُﻜِﺋﺎَﺴِﻧ ُتﺎَﻬﱠﻣُأَو ِﺔَﻋﺎَﺿﱠﺮﻟا َﻦِﻣ ْﻢُﻜُﺗاَﻮَﺧَأَو َﻨْﺑَأ ُﻞِﺋﻼَﺣَو ْﻢُﻜْﻴَﻠَﻋ َحﺎَﻨُﺟ ﻼَﻓ ﱠﻦِﻬِﺑ ْﻢُﺘْﻠَﺧَد اﻮُﻧﻮُﻜَﺗ ْﻢَﻟ ْنِﺈَﻓ ﱠﻦِﻬِﺑ ْﺪَﻗ ﺎَﻣ ﺎﱠﻟِإ ِﻦْﻴَﺘْﺧُﺄْﻟا َﻦْﻴَﺑ اﻮُﻌَﻤْﺠَﺗ ْنَأَو ْﻢُﻜِﺑﻼْﺻَأ ْﻦِﻣ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ُﻢُﻜِﺋﺎ َﻒَﻠَﺳ

142 “Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz,

kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı.”

Cumhur bunu aynen kabul eder. Annelerin içine ister anne tarafından olsun ister baba tarafından olsun bütün nineler, kızların içine de bütün torunlar dâhil olmaktadır.143

Bu konuda Abduh ile cumhur arasında bir görüş ayrılığı yoktur.

Bu noktada Reşid Rıza’nın muhtemelen hocasının görüşü olarak naklettiği şu husus da önemlidir: Acaba zina netîcesinde olan çocuklarla evlenilebilir mi? Reşid Rıza bu konuda Şâfiîlerin olumlu düşündüğünü, diğer mezheplerinse böyle bir şeyi kabul etmediklerini ifade etmiştir. Ayrıca sahabe döneminde zinadan olan kızla evlenilmesine mubah hükmü veren sahabe görülmediğini, süt emmeden dolayı bir haramlık oluyorsa, zinadan olan kızla evlenmenin daha öncelikli olarak haram olacağını 144 da eklemiştir.

Reşid Rıza’nın dediği gibi bazı Şâfiî ve Zeydîler’e göre zina neticesinde olan kızlarla evlenmek haram değildir. Zina edilen kadın ister gönüllü olsun ister gönülsüz, zina neticesinde olan kız adama yabancı olacağı için haram olmaz. Zira onlara göre, zina neticesinde olan çocuk nesep, miras ve diğer hükümlerden yararlanamamaktadır. Hükümler parçalanamaz. Fakat kadının zina neticesinde olan oğluyla -her ne kadar kendisine varis olmasa da- evlenmesi haramdır. İkisi arasındaki fark şudur. Oğul annenin bir uzvu gibidir. Anneden bir insan olarak ayrılmıştır. Oysa kızın babaya nispeti böyle değildir. O erkekten bir nutfe olarak çıkmıştır. 145

141 Zeydan, el- Mufassal fî Ahkâmi’l- Mer’e, 6/200 142 Nisa, 4/23

143 Şâfiî, el- Üm, 5/159; Serahsî, el- Mebsût, 3-4/221-222; Kâsânî, a.g.e., 2/256; Nevevî, el-Mecmu’

Şerhu’l- Mühezzeb, 17/8; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, 2/357-358

144 Tefsîru’l-Menâr, 4/381

İmam Şâfiî, bir kadınla zina etmek, o kadının ne kızı ne de annesiyle evlenmeye mani olmadığı gibi, zina eden kimsenin babasının da o kadınla evlenmesine mani değildir, demiştir. Ebu Hanîfe’ye göre ise sahih olan evlenme akdinde zifaf hangi kadınları haram kılıyorsa, zina da onları haram kılmaktadır. İmam Mâlik’in Muvatta’daki görüşü de bu şekildedir. İmam Şâfiî gibi söylemiştir. İbnü’l- Kasım ise İmam Mâlik’in Ebu Hanîfe gibi düşündüğünü nakletmiştir.146

Şâfiîler her ne kadar babanın zinadan olma kızı ile evlenmesi helaldir, deseler de bunun hoş görülmediğini147 de ifade etmişlerdir.

Şâfiîler dışında diğer üç mezhep ise babanın zina neticesinde olan kızıyla evlenmesinin haram olacağı hususunda hem fikirdir.

Hanefîlerin düşüncesini seslendiren Kâsânî, insanın kızının kendi menisinden yaratılmış bir kadın olduğunu, bir başka ifadeyle nikâhlı karısından olan kızı kendisine nasıl haramsa zina neticesinde olan kızının da aynı şekilde haram olacağını söylemiştir. Hanefîlere göre zinadan olan kız adamın gerçekten kızıdır. Şer’an babasına izafet edilmesinin caiz olmaması, kötülüğün yayılmaması içindir. Bu hakikî nispete engel değildir, zira gerçekler kaçınılmazdır. Miras ve nafakada da bu böyledir. Hakiki nesep sabit olmasına rağmen miras ve nafaka hükümlerinin uygulanabilmesi için nesebin hukuken sabit olup olmamasına bakılır.148

Serahsî de bir şahsın nikâhla, cariyesi olarak veya zina ederek bir kadınla cinsel ilişkide bulunması halinde bu kadının annesinin ve kızının kendisine; kadının da babasına, dedesine ve çocuklarına haram olacağını ifade etmiştir.149

Hanbelîlerden İbn Kudame ise yukarıdaki ayeti delil göstermiş, zina neticesinde olan kızın kişinin kendi kızı olduğunu, onun menisinden yaratıldığını, bunun helalliği ve haramlığı konusunda ihtilaf edilecek bir husus olmadığını söylemiştir. Peygamber (sa)’in Hilal b. Ümeyye’nin karısı hakkında “çocuğa bakın, şu özellikler varsa çocuk Şerîk b. Sehmâ’ındır.”150 sözünü aktararak zina sonucu olan çocuğun babaya nispet bakımından sahih bir evlilik neticesinde olan çocuktan farkının olmadığını ifade ederek, bazı hükümlerin uygulanmamasının buna münafi olmadığını151 belirtmiştir.

146 Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, 9/215; İbn Rüşd, Bidâyetü’l- Müctehid, 2/36-37; Nevevî, a.g.e., 16/219 147 Ramlî, Nihâyetü’l-Muhtâc, 6/275

148Kâsânî, a.g..e., 2/257; İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 2/365 149 Serahsî, a.g.e., 4/228

150 Tirmizî, “Tefsîru’l- Kur’ân”, 25 151 İbn Kudâme, a.g.e., 6/578-579

Mâlikîlere göre erkek zina ettiği kadının anneleri ve başkalarından olan kızlarıyla evlenebilir.152

Zina neticesinde olan çocukla evlenilemeyeceği hususunda Abduh Hanefîlerle Hanbelîlerin çizgisini takip etmiştir.

b. Musaheretten Doğan Haramlık

Yüce Yaratıcı evlilik neticesinde başlayan akrabalıkları kuvvetlendirmek, evlilik sürecinde eşlerin akrabalarıyla nezih olmayan duygular yaşanmasını engellemek gibi sebeplerle evlilikten dolayı bazı haramlıklar koymuştur.

ba. Hanımların Anneleri

Evlilikle başlayan muharremâttan biri hanımların anneleridir. Ayette geçen

153

ْﻢُﻜِﺋﺂَﺴِﻧ ُتﺎَﻬﱠﻣُأَو sözleriyle Yüce Allah hanımların anneleriyle evlenilmesini haram kılmıştır. Burada geçen anne lafzının içine eşin annesinin annesi, babasının annesi gibi nineler de dâhil olmaktadır. Çünkü ümmehât kelimesi mecâzen ceddât kelimesine de şamildir. Bu anne ve nineler ister nesep yönünden olsun ister süt emmeden dolayı olsun fark etmez.

Cumhura göre ayette eşin annesinin haram olması için zifaf şart

koşulmamıştır.154 İbnü’l- Hümâm bu durumun sahih kızlarda böyle olacağını; fasit

kızlarda zifafın şart olduğunu eklemiştir. Fukahânın çoğunluğu mücerred sahih nikâh akdiyle eşin usulünün haramlığının başlayacağı düşüncesindedirler. İbni Mes’ud, İbni Ömer, İbni Abbas, Cabir, Imran b. Husayn, tabiîlerin çoğunluğu, Mâlikîler, Hanefîler, Şâfiîler, Hanbelîler, Zeydîler bu görüştedir. Caferîlerden gelen meşhur görüş de bu şekildedir.155

Bu noktada Reşid Rıza, Hanefîlerin bu ayetten hareketle bir kadınla zina eden kimseye o kadının usul ve fürusunun haram olacağı şeklinde fetva verdiklerini aktarmıştır. Hanefîlere göre aynı şekilde kişinin bir kadına şehvetle dokunması, öpmesi veya bakmasıyla o kadının usul ve fürusu haram olur. Hatta eşinin annesinin elini şehvetli haldeyken tutsa veya hataen böyle bir şey olsa eşi ebedî olarak kendisine haram olur. Bu fikre katılmayan Reşid Rıza, zina ve mukaddimesinin, Kanun Koyucu’nun bazı hükümlerde neseple aynı hükümleri verdiği musaheretle hiçbir ilgisinin olmadığını,

152 Sahnûn, el- Müdevvenetü’l-Kübrâ, 2/278 153 Nisa, 4/23.

154 İbni Kudâme, a.g.e., 6/ 569, Kâsânî, a.g.e., 2/ 258; Nevevî, ag.e., 16/217; İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 2/358 155 Zeydan, el-Mufassal fî Ahkâmi'l-Mer’e, 6/209

tecavüz edilen, dokunulan, öpülen veya kendisine şehvetle bakılan kadının, zina eden kadınlardan sayılmadığını ifade eder. O’na göre Kur’ân’ın ibaresi, ne nassıyla ne fehvasıyla buna delalet etmektedir, zira musâheretin haram oluşunun hikmeti burada görülmemektedir.156

Buna karşılık Hanefîler, bir şeye neden olan sebebin o şeyin hükmünü alacağı düşüncesinden hareketle şehvetle dokunmanın ya da bakmanın birleşmeye götüreceğini bu nedenle de onunla aynı hükmü alıp haram kılacağını ifade etmişlerdir.157

bb. Hanımların Önceki Eşlerinden Olan Kızları (Üvey Kızlar)

Nisâ Suresi’nde kendisi ile evlenilmesi haram olan kişiler belirtilirken şöyle devam ediliştir: ُﻢُﻜِﺋﺎَﺴِﻧ ْﻦِﻣ ْﻢُآِرﻮُﺠُﺣ ﻲِﻓ ﻲِﺗﺎﱠﻠﻟا ُﻢُﻜُﺒِﺋﺎَﺑَرَو “kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızdan olup yanınızda kalan üvey kızlarınız” 158

Rabîbe’nin çoğulu olan rabâib, üvey kızlardır. Yani erkeğin karısının kendisinden olmayan kızlarıdır. İster nesep yönünden ister süt emmeden dolayı olsun, ister yakın ister uzak olsun, varislerinden olsun veya olmasın bir erkeğin kendisiyle zifafa girdiği hanımın kızları ile evlenmesi haramdır.159

Muhammed Abduh, ﻢُآِرﻮُﺠُﺣ ﻲِﻓ şeklindeki vasfın belirtilmesi, tahrimin illetinin belirtilmesi içindir; zira kişinin eşinin çocukları, kendi çocukları gibi olur. Kendi evindeki evlatlık kızına karşı babalık şefkati oluşur, demiştir.160

Abduh 29 Zilhicce 1319/ 1902 tarihli bir fetvasında zifafa girmeden vefat eden bir kadınla evlenen bir adamın, bu kadının kızıyla evlenip evlenemeyeceğinin sorulması üzerine, bu kızın ancak annesiyle zifafa girmek suretiyle haram olacağını, zikredilen hanımın zifaftan önce ölmesinden dolayı şahsın bu hanımın kızıyla evlenebileceğini söylemiştir.161

ﻢُآِرﻮُﺠُﺣ ﻲِﻓ

Zahirîlere göre de illetlerden biridir. Adamın evindeki üvey kızı

ister annesiyle zifafa girmiş olsun ister zifaf olmadan bir takım lezzetler almış olsun

156 Tefsîru’l-Menâr, 4/392 157 İbnü’l-Hümâm, a.g.e.,2/365 158 Nisa 4/23 159 Zeydan, a.g.e., 6/214 160 Tefsîru’l-Menâr, 4/391

kendisine haramdır. Zifafa girdiği hanımın kızı evinde değilse veya kız evinde olup annesiyle zifafa girmemiş olsa, bu kız kendisine helal olur.162

Cumhura göre ise ﻢُآِرﻮُﺠُﺣ ﻲِﻓ evliliğin haram olması için bir şart değildir. Bu kayıt üvey kızların çoğunlukla, annelerinin evlendiği erkeklerin yani üvey babaların yanında bulunduğunu gösteren bir vasıftır. Bunu, hüküm için bir şart kılmak doğru değildir. Bu şunu doğurur: Erkeğin zifafa girdiği kadının kızı, bu adamın evinde kalmıyorsa kendisine helal olur. Böyle bir anlayış da doğru olmaz.163

Hanefîlere göre bir adam bir kadınla evlenir, zifafa girmeden boşanır ya da kadın ölürse bu kadının kızıyla evlenebilir, ama annesiyle evlenemez.164

Şâfiîlere göre de bir adam zifafa girmediği karısının kızıyla evlenebilir, fakat zifaf gerçekleşmişse bu hanımın kızı kendisine haram olur.165

Bu hususta Abduh’un görüşü cumhurun görüşü ile aynı doğrultudadır. bc. Babaların Eşleri

Aynı ayetin devamında َﻒَﻠَﺳ ْﺪَﻗ ﺎَﻣ ﺎﱠﻟِإ ِءﺎَﺴﱢﻨﻟا َﻦِﻣ ْﻢُآُؤﺎَﺑﺁ َﺢَﻜَﻧ ﺎَﻣ اﻮُﺤِﻜْﻨَﺗ ﻻَو “Babalarınızın evlendikleri kadınlarla evlenmeyin, geçmişte olanlar artık geçmiştir” 166, buyruluyor.

Her ne kadar cahiliye döneminde babaların hanımlarıyla evlenmek yapıla gelmişse de bu yolda devam etmenin çirkin ve iğrenç bir şey olduğunu vurgulayan Abduh, Kanun Koyucu’nun, aile ortamını, nezih olmayan duygulara fırsat vermeyecek şekilde düzenlediğini ifade eder.167

Cahiliye döneminde en büyük oğlun, babanın karısına halef olduğunu, bazılarının aynı anda iki kız kardeşle birlikte evliliğini devam ettirdiğini ifade eden İmam Şâfiî, Allah Teâlâ’nın her ikisini de yasakladığını, o dönemde haram olduğunu bilmeden yapılanlar dışında, babanın karısıyla yapılan evliliğin haram olduğunu belirtmiştir.168Hanefîlerden Serahsî de aynı düşünceleri benzer şekilde ifade eder.169

162 İbn Hazm, a.g.e., 9/527

163 Serahsî, el- Mebsût, 4/223; Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi’, 2/259-260; İbn Kudâme, el-Muğnî, 6/569-570;

İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 2/358-359

164 Serahsî, a.g.e., 4/222; Kâsânî, a.g.e., 2/258 165 Nevevî, el-Mecmu’, 16/218

166 Nisa, 4/22

167Tefsîru’l-Menâr, 4/379

168 Şâfiî, Ahkâmu’l-Kur’ân, 1/182-183; Şâfiî, el- Üm, 5/160 169 Serahsî, a.g.e., 4/ 224; Kâsânî,a.g.e., 2/2

Abduh, 170َﻒَﻠَﺳ ْﺪَﻗ ﺎَﻣ ﱠﻻِإ ءﺎَﺴﱢﻨﻟا َﻦﱢﻣ ﻢُآُؤﺎَﺑﺁ َﺢَﻜَﻧ ﺎَﻣ ْاﻮُﺤِﻜﻨَﺗ َﻻَو ayetinin tefsirinde “nikâhtan kasıt, akit midir yoksa zifaf mıdır” konusuna değinir ve burada akdi tercih eder. Akdin bilinmesi mümkündür hükümler de çoğunlukla nikâh akdine bina edildiğini ifade eder.

İbn Abbas’ın tefsirinde “buradaki nikâh akittir” sözü Abduh’u teyit etmektedir.171

Abdülkerim Zeydan da İslam Hukuku ıstılahında nikâh ve zevâçtan kastın zifafı mubah kılan akit olduğunu bildirmektedir.172

Cumhurun göre de burada nikâhtan kasıt, akittir. 173 Buradaki baba lafzının içine hem anne hem baba tarafından bütün dedeler dâhil olur. İster nesep yönünden olsun ister süt emmeden dolayı olsun, varis olsun olmasın uzak olsun yakın olsun fark etmez, bütün baba ve dedelerin hanımları ile evlilik haramdır.174

Üvey annelerle evlenmenin haramlığı konusunda Abduh ile cumhur arasında görüş ayrılığı yoktur.

c. Süt Emmeden Doğan Haramlık

َو ْﻢُﻜَﻨْﻌَﺿْرَأ ﻲِﺗﺎﱠﻠﻟا ُﻢُﻜُﺗﺎَﻬﱠﻣُأَو َأ

ِﺔَﻋﺎَﺿﱠﺮﻟا َﻦِﻣ ْﻢُﻜُﺗاَﻮَﺧ

Kur’ân’ı Kerim’de “Sizi emziren

sütanneleriniz ve süt kardeşleriniz size haram kılındı.” 175 buyrulmaktadır. Buna göre sütanneler ve sütkardeşlerle de evlenmek haramdır. Süt emmeden dolayı olan haramlık, nesep yönünden olan haramlık gibidir.176

Bir kadından süt emen bir çocukta o kadının bir parçası bulunduğunu, yani vücudunun bir bölümünün emdiği kadının sütüyle oluşmuş olduğunu ifade eden Abduh, bu nedenle emziren kadının onun annesi, çocuklarının da kardeşleri gibi olacağını belirtir. Haramlık az ya da çok, emmeden dolayı olmaktadır.177

Abduh’a beş defadan fazla süt emen birisi hakkında soru sorulması üzerine, Abduh bu şahısla süt emziren hanım ve çocukları arasında radâ hükümlerinin geçerli olacağını ifade etmiştir.178 Böylece o Hanefî ve Mâlikîlerle hemfikir olmaktadır.

Süt emmeden dolayı olan haramlık, nesep yönünden olan haramlık gibidir.179

Hanefîlere göre bir kadın az olsun çok olsun emzirdiği bir çocukla evlenemez. Dimağa

170 Nisa, 4/22

171 Tefsîru’l-Menâr, 4/379 172 Zeydan, a.g.e., 6/11

173 Şâfiî, el- Üm, 5/160; İbnü’l-Hümâm, a.g.e., 2/359

174 Kâsânî, a.g.e., 2/259-260; İbn Kudâme, a.g.e., 6/570-571; İbnü’l- Hümâm, a.g.e., 2/359 175 Nisa 4/23

176Tefsîru’l-Menâr, 4/382 177 Tefsîru’l-Menâr, 4/383

ulaşan süt de mideye ulaşan süt de birdir. Sütten kesildikten yani ilk iki yıldan sonra radâ hükümleri geçerli değildir.180

Süt emmenin müddeti Ebu Hanîfe’ye göre otuz ay, İmam Muhammed ve Ebu Yusuf’a göre iki yıldır.181

Şâfiîlere göre, süt emme hükümlerinin geçerli olabilmesi için, çocuğun ayrı ayrı beş kez emmesi gerekir. 182

Mâlikîlere göre bir yudum da iki yudum da süt emmeden doğan haramlığı meydana getirir.183

Kadının nikâhını haram kılan sütün miktarı hakkında İmam Mâlik ve tâbîleri bir sınır koymamıştır. Emilen süt ne kadar olursa olsun radâ hükümleri geçerli olur. Şâfiîlere göre beşten aşağı olursa radâ hükümleri geçerli olmaz.184

Hanbelîlerde ise süt emzirmenin miktarı hususuna üç görüş vardır. 1. Beş kez emmeden dolayı,

2. Az olsun çok olsun emmeden dolayı,

3. Üç kez emmeden dolayı haramlık meydana gelir.185

Süt emziren hanımın anneleri, babaları ve kardeşleri gibi kocası da haram olur.186

Radâ, nesep ve musahara menzilesindedir. Bir adam bir kadınla ilişkiye girse veya şehvetle dokunsa veya fercine şehvetle baksa, bu kadın sütoğluna ve sütbabasına haram olur. O hanımın sütannesi ve süt kızı da bu adama haram olur.187

Şâfiîlere göre bir kadın bir çocuğu emzirdiği zaman evli olduğu kocası, emzirdiği çocuğun nesep yönünden babası gibi olur. 188

179 Müslim, “Radâ”,3; Tirmizî, “Radâ”, 1; İbn Mâce, “Nikâh”, 7

180 Serahsî, a.g.e., 5/124-127; Kâsânî, a.g.e., 4/7; İbnü’l- Hümâm, a.g.e., 3/7 181 İbnü’l- Hümâm, a.g.e., 3/4-5

182 Mâverdî, e-Hâvi’l-Kebir, 11/361 183 Sahnûn, el- Müdevvene, 2/405 184 İbn Rüşd, a.g.e., 2/38

185 İbn Kudâme, el-Muğnî, 9/192-193 186 Kâsânî, a.g.e., 4/3

187 Serahsî, a.g.e., 5/133 188 Şâfiî, el-Üm, 5/31,160

Mâlikîler de çocuğu emziren kadının kocasının, çocuğun sütbabası olacağı ve hakiki baba ile çocukları arasında mevcut olan hurmet hükmünün bunlar arasında da cari olacağı hususunda hemfikirdir.189

Burada Abduh, Hanefî ve Mâlikîlerle aynı fikirdedir.