• Sonuç bulunamadı

MUHAMMED ABDUH’UN KUR’AN’IN KADINLARLA İLGİLİ MEDENİ HUKUK HÜKÜMLERİNE BAKIŞ

D. BİRDEN FAZLA KADINLA EVLİLİK

Poligami/ çok evlilik geçmişten günümüze toplumlar arasında karşılaşılması pek de nadir olmayan bir olgudur. Bazı toplumlarda tek evlilik benimsenmişse de pek çok millet poligamiyi tercih etmiştir. Bu başlık altında İslam hukukunda çok evliliğin yeri hakkında bilgi verilecektir.

1. Teaddüdü Zevcatın Mubah Olması ve Bunun Şartları

Hukukçular, birden fazla erkek evliliğinin belli şartlarla aynı anda dörtle sınırlı olmak kaydıyla mubah olduğunu söylemişlerdir.254

253 Tefsîru’l-Menâr, 4/375-376

254İbn Kudâme, a.g.e., 2/539; Kurtubî, el-Câmi’li-Ahkâmi’l-Kur’ân, 5/15-16 ; İbn Kesîr, Tefsîru’l-

Bu düşüncenin hukukî dayanağı َﻦِﻣ ْﻢُﻜَﻟ َبﺎَﻃ ﺎَﻣ اﻮُﺤِﻜْﻧﺎَﻓ ﻰَﻣﺎَﺘَﻴْﻟا ﻲِﻓ اﻮُﻄِﺴْﻘُﺗ ﺎﱠﻟَأ ْﻢُﺘْﻔِﺧ ْنِإَو ًةَﺪِﺣاَﻮَﻓاﻮُﻟِﺪْﻌَﺗ ﺎﱠﻟَأ ْﻢُﺘْﻔِﺧ ْنِﺈَﻓ َعﺎَﺑُرَو َثﻼُﺛَو ﻰَﻨْﺜَﻣ ِءﺎَﺴﱢﻨﻟا “Eğer, velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz; şayet, aralarında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız bir tane almalısınız” 255 ayetidir.

Bu ayetin, yetimlerden bahseden önceki ayetlerle bağlantılı olduğunu söyleyen Muhammed Abduh’a göre yetimlerle evlenmek isteyenler, evliliğin, onların mallarını daha rahat harcamalarına sebep olacağını düşünürlerse, onlarla evlenmeyi bırakıp, reşid olan diğer kadınlardan diledikleriyle evlenebilirler.256

Çok evliliğin mubah olması için adalet, maddî durumun müsaitliği gibi bazı şartlar vardır.

a. Eşler Arasında Adaletin Sağlanması

Yukarıdaki ayetten anlaşılan şudur ki; kişinin vicdanında yetim olan hanımının malını yeme endişesi oluşursa, yetim bir hanımla evlenmemelidir. Yetim olmayan hanımlardan aralarında adaleti sağlamak koşuluyla, dört hanımla evlenilmesine müsade edilmiştir. Fakat adaleti sağlayamama endişesi olursa bir zevceyle yetinmek daha evladır. Adaleti sağlayamama düşüncesi zanla, şüpheyle ve vehimle olabilir. Vehme itibar edilmez. Adalet hususunda kendisine güvenen, bu konuda tereddüdü bulunmayan kimse iki ya da daha fazla evlenebilir.257

Adaletten kastedilen eşler arasındaki eşitliktir. Koca birden fazla eşe sahipse bunlar arasında yedirme, giydirme, geceyi geçirme, güzel davranışlarda bulunma vs. konularda eşit davranması gerekir.

Abduh’a göre, bu nedenle, ْﻢُﻜُﻧﺎَﻤْﻳَأ ْﺖَﻜَﻠَﻣ ﺎَﻣ ْوَأ ًةَﺪِﺣاَﻮَﻓ ْاﻮُﻟِﺪْﻌَﺗ ﱠﻻَأ ْﻢُﺘْﻔِﺧ ْنِﺈَﻓ “şayet, aralarında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız bir tane almalısınız veya sahip olduğunuz ile yetinmelisiniz.” ayetinden sonra, ْاﻮُﻟﻮُﻌَﺗ ﱠﻻَأ ﻰَﻧْدَأ َﻚِﻟَذ “Doğru yoldan sapmamanız için en uygunu budur.”258 ifadesi zikredilmiştir ki bu, zulüm ve haksızlık yapmaktan sakınmak için daha uygundur. Adaletin şart koşulması, adaletin üstünlüğüne dikkat çekmek içindir.259

255 Nisa 4/3

256 Tefsîru’l-Menâr, 4/283

257 Tefsîru’l-Menâr, 4/284; İbn Kesîr, a.g.e., 1/451; Kurtubî, a.g.e., 5/12 258 Nisa 4/3

Eşler arasında sevgi yönünden de eşitlik sağlanabilir mi? Allah Teâlâ surenin diğer ayetinde ْﻢُﺘْﺻَﺮَﺣ ْﻮَﻟَو ءﺎَﺴﱢﻨﻟا َﻦْﻴَﺑ ْاﻮُﻟِﺪْﻌَﺗ نَأ ْاﻮُﻌﻴِﻄَﺘْﺴَﺗ ﻦَﻟَو “Adil hareket etmeye ne kadar uğraşsanız da kadınlar arasında eşitlik sağlayamayacaksınız” buyurmaktadır. Abdh’a göre, bu açıklama olmasaydı iki ayetin birleşiminden her ne şekilde olursa olsun birden fazla evliliğe cevaz verilmediği anlaşılırdı. ِﺔَﻘﱠﻠَﻌُﻤْﻟﺎَآ ﺎَهوُرَﺬَﺘَﻓ ِﻞْﻴَﻤْﻟا ﱠﻞُآ ْاﻮُﻠﻴِﻤَﺗ َﻼَﻓ “bari bir tarafa

kalben tamamen meyletmeyin ki diğerini askıdaymış gibi bırakmış olmayasınız”260

ifadeleri de önceki ifadeleri pekiştirmektedir. Allah kalbin meyli hususunda gücünün yetmeyeceği durumlarda kulunu bağışlamıştır. Çünkü sevgi, muhabbet insanın elinde olmayan hislerle alakalı şeylerdir. Peygamber (s.a.) de ömrünün sonlarında Hz. Aişe’ye diğer hanımlarından daha çok meyletmiş, fakat diğerlerinin dışında ona has bir şey yapmamıştır. “Allahım bu benim gücümün yettiğidir, gücümün yetmediği şeylerden beni sorumlu tutma”261 diye dua etmiştir.262

b. Maddî Gücün Bulunması

Zevceyi geçindirebilecek maddî gücün bulunması, evliliğin şartıdır. Bu ister ilk hanım için olsun ister ikinci ya da üçüncü fark etmez. Buna göre ikici bir hanımla evlenecek olan kimse iki hanımın nafakasını temin edemeyecek durumda ise ikinci hanımı alması haramdır.263

2. Teaddüdü Zevcatın Hikmeti

Çok evliliğin hem kadına hem erkeğe hem de topluma yönelik hikmetleri vardır. Kadın kocasının ihtiyaçlarına cevap veremeyecek şekilde hasta olabilir, erkek tek kadınla yetinemeyecek kadar güçlü bir cinsi güce sahip olabilir ki karısının hayız, doğum, nifas gibi durumlarında sabredemez. Erkeğin hiç evlenmemiş ya da dul, bakıma muhtaç akrabası olabilir. Herhangi bir zamanda veya herhangi bir yerde kadınların sayısı erkeklerin sayısından daha fazla olabilir. Ailevî bağların güçlendirilmesi için yeni bir evlilik gerekebilir. Bu tür durumlarda çok evliliğin faydaları bariz bir şekilde görülür.264

Muhammed Abduh içinde yaşadığı toplumu göz önünde bulundurarak olaya farkı bir açıdan bakmaktadır. Birden fazla evliliği İslam’ın ihtiyaç sahipleri için mubah kıldığı zaruretlerden biri gibi gördüğünü, mubah olması için kişinin adaleti sağlayıp zulüm ve aşırılıktan kaçınacağından emin olması gerektiğini ifade eder. Bu kısıtlamaya

260 Nisa 4/129

261 Dârimî, “Nikah”, 25

262 Kurtubî, a.g.e., 5/407; Tefsîru’l-Menâr, 4/284-185 263 Zeydan, a.g.e., 6/288

rağmen günümüzde birden fazla evliliğin bazı olumsuz yönlerinin de bulunduğuna dikkat çeker. Bu olumsuzluklar insanların, özellikle de kadınların doğru bir dinî terbiye almamalarından kaynaklanmaktadır. İki eşi olan bir erkeğin evinde sorunların baş göstereceğini söyleyen Abduh, aile fertlerinin birbirlerine düşman gözüyle bakacaklarını ve bu düşmanlığın anne babadan çocuklara sirayet edeceğini ifade eder.

İslam’ın ilk zamanlarında, birden fazla evliliğin nesep ve sıhriyet bağlarını güçlendirmesi gibi faydaları olduğunu vurgulayan Abduh, o zaman İslam’ın kadınların ve erkeklerin kalplerine iyice yerleşmiş olduğundan toplumda bu günkü gibi çok evlilikten doğan zararlar görülmediğini bildirir. Geçmişte kumalardan birinin eziyetinin diğer kumayı aşmadığını, oysa günümüzde kumalardan her birinin zararının oğuldan babaya hatta diğer akrabalara da intikal ettiğini, aralarında düşmanlık ve kıskançlık oluştuğunu, erkeğin muhabbetinden dolayı en sevdiği eşine boyun eğerken, eşlerinden birinin oğlunun diğer kardeşleriyle arasının açıldığını dile getirir. Müftülüğü sırasında karşılaştığı olaylardan da etkilenen Abduh, aile fertleri arasındaki bu kıskançlığın daha da ileri giderek, hırsızlık, zina, yalancılık, hıyanet, korkaklık, sahtekârlık, cinayet gibi haramlara neden olduğunu bildirir. Evlat babasını, baba evladını, hanım kocasını, erkek karısını öldürebilmektedir. Bütün bunların mahkemelerde sabit olduğunu söyler Abduh. Bunun nedeninin de kadınların kocasının, evladının kıymetini bilmez bir şekilde yetiştirilmesinde olduğunu, böyle kadınların kendini ve dinini bilmediğini, bildiği tek şeyin kendisi gibilerden öğrendiği hurafe ve sapıklıklar olduğunu bildirir. İlahi kitaplar ve peygamberler bunlardan beridir, diyen Abduh, kadınlara doğru, dini bir terbiye verildiği takdirde kalplerinde en yüksek mertebe sahibinin kıskançlık yerine din olacağını, o zaman birden fazla evliliğin zararının büyük ölçüde azalacağını savunur. Bunun da çok evliliğin yaşandığı bir toplumda mümkün olmayacağını, bir başka ifadeyle böyle bir toplumda kadınların terbiye edilmesinin çok zor olduğunu söyler. Ona göre insanlar çok evlilik fikrine, dinin gerçekleştirmek istediği gaye çerçevesinden bakmamakta, bu anlayışı şehevi arzularının vasıtası yapmaktadırlar. Bu yüzden sorunlu bir toplum ortaya çıkmaktadır.265

Kasım Emin (v.1908) de aklı başında bir erkeğin zaruret olmadıkça tek hanımla evli kalacağını, bunun hem kendi hem de ailesinin mutluluğu için daha doğru olduğunu ifade eder. Kadının da erkeğin de fıtratında eşini bir başkasıyla paylaşmama duygusunun

olduğunu, eşini bir başkasıyla ilgilenirken gören kişinin kadın olsun erkek olsun yüreğinin büyük bir acıyla dolacağını bildirir.266

Bu meselede görev teorisyenlere, özellikle de hükümlerin kendi mezheplerine göre konduğu, işi elinde bulunduran Hanefî teorisyenlerine düşüyor, diyen Abduh, onların, dinin insanların maslahatı ve hayrı için indirildiğini, zarar ve zarara karşılık vermenin men edilmesinin dinin asıllarından olduğunu inkâr etmediklerini bildirir. Abduh’a göre daha önce mefsedet doğurmadığı halde belirli bir zamanda mefsedet doğurmaya başlayan bir şeyin şüphesiz hüküm ve uygulamasının hali hazıra göre değiştirilmesi gerekir. Bu “der’ül-mefasid mukaddemun ala celbi’l-mesalih” kaidesine göredir. Böylece bilinir ki adalet sağlayamama korkusu olduğunda taaddüdü zevcat haramdır.267 Abduh’a göre, birden fazla evliliğin kısıtlanarak ve gerçekleştirmesi zorlaştırılarak mubah kılınmasından anlaşılıyor ki; taaddüdü zevcat nehyedilmiş gibidir.

Abduh’a göre kısıtlanarak mubah kılınan birden fazla evlilik, adaletin sağlanamayacağı durumlarda haram olur. Bundan, bazılarının dediği gibi bu halde yapılan evliliğin batıl ya da fasit olduğu anlaşılmaz. Haramlık arızîdir, akdin butlanını gerektirmez. Erkeğin zulmetmesinden korkulur. Zulmetmeyebilir veya zulmeder, tevbe eder ve âdil olur helal bir hayat yaşayabilir.268

Reşid Rıza da Nisa suresinin 12. ayetinin tefsirinde İslamda, erkeklerin tek hanımla evlenmelerinin esas olduğunu vurgulamıştır.

O’na göre arkasında iki, üç ya da dört eş bırakan bir erkeğin eşleri hususunda “erkeğe iki kadın hissesi verilir” prensibi uygulanmayıp, hepsine tek eş hissesi verilmesi; oysa hangi durumda olursa olsun erkeğe eşinden kalan miras hissesinin değişmemesi, evlilikte asıl olanın erkeğin tek bir hanımla evlenmesi olduğuna işaret etmektedir. İkiden dörde kadar olan evlenmenin mubahlığı sıkıntılı durumlara bağlıdır. Bazen birden fazla evliliği zaruret haline getiren durumlar olabilmektedir. Bu bazen kadınların iyiliği için olabilir. Erkeğe iki kadın hissesi verilmesindeki hikmet de bundandır. Bu iki hisseyi kendisi ve evlendiği kadın için tasarruf eder. Naslar birbirini teyit etmektedir. Eğer birden fazla evlilik İslâm hukukunun maksatlarından olsaydı erkeğe iki kadın hissesinden daha fazlası; iki ya da daha fazla eşe de tek eş hissesinden daha fazlası

266 Emin, Kasım, a.g.e., s. 156 267Tefsîru’l-Menâr, 4/284-285 268Tefsîru’l-Menâr, 4/285

verilirdi. İslâm Hukukunda birden fazla evlilik asıl maksat olmayıp nadirattandır. Hükümlerse nadire göre değil galibe göre verilir.269

Abduh’a göre birden fazla kadınla evlenmenin caiz olması bunu gerektiren şartlara ve mazeretlere bağlıdır; mesela kadın hasta olup kadınlık vazifelerini yerine getiremez, kısır olup çocuk yapamaz... Bu caiz kılınış da kötüye kullanılır ve kadınlar bundan zarar görürse – birden fazla kadınla evlenme izni- yöneticiler tarafından kaldırılabilir.270

Kasım Emin de, bir erkek karısı zevcelik görevini yerine getiremeyecek şekilde hasta ise veya kısır olup çocuğu olmuyorsa ya da buna benzer bir durum varsa birden fazla evlenebilir. Böyle bir sebep yokken birden fazla evlenen kişi hayvani şehvet

arzusunu gidermek için hile-i şeriyyeye başvurmaktadır, demektedir.271 Çünkü bu

anlayışa göre şehvet arzusu Allah’ın insanlar için koyduğu bir imtihan vesilesidir.

Abduh’tan sonra Mısır Müftüsü olan ve Abduh’un desteklediği Ezher reformuna karşı gelişen muhalefetin içinde yer alan Şeyh Muhammed Bahît (v.1935)272

kendinden önceki bazı fetva ve kanun maddelerini kabullenmeyerek düzeltme gereği duymuştur. Evlilik de bu hususlardan biridir. Muhammed Bahît, Cassâs’tan ve bazı sahabilerden nakillerde bulunduktan sonra malına ve niyetine güvenen kimsenin dört, üç ya da iki hanımla evlenebileceğini; malına ve niyetine güvenemezse tek hanımla yetinmesi gerektiğini söyler.273

Hanefîlere göre adaletin sağlanması için, tek hanımla yetinmek daha uygundur.274

Abduh, adaletin sağlanması için tek hanımla evlenmenin daha uygun olacağı hususunda cumhurla mutabık olsa da yöneticiler tarafından kısıtlanabileceği konusunda onlardan ayrılmaktadır.