• Sonuç bulunamadı

MUHAMMED ABDUH’UN KUR’AN’IN KADINLARLA İLGİLİ MEDENİ HUKUK HÜKÜMLERİNE BAKIŞ

A. Erkeğe İki Kadın Hissesi Verilmes

Muhammed Abduh ِناَﺪِﻟاَﻮْﻟا َكَﺮَﺗ ﺎﱠﻤِﻣ ٌﺐﻴِﺼَﻧ ِءﺎَﺴﱢﻨﻠِﻟَو َنﻮُﺑَﺮْﻗَﺄْﻟاَو ِناَﺪِﻟاَﻮْﻟا َكَﺮَﺗ ﺎﱠﻤِﻣ ٌﺐﻴِﺼَﻧ ِلﺎَﺟﱢﺮﻠِﻟ ًﺎﺿوُﺮْﻔَﻣ ًﺎﺒﻴِﺼَﻧ َﺮُﺜَآ ْوَأ ُﻪْﻨِﻣ ﱠﻞَﻗ ﺎﱠﻤِﻣ َنﻮُﺑَﺮْﻗَﺄْﻟاَو “Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere hisse vardır. Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır. Bunlar, az veya çok, belirli bir hissedir.” 445 ayetini tefsir ederken tefsircilerin genelde bu ayetin yeni bir konuya başladığı, kendinden önceki ayetle ilgisinin bulunmadığı görüşünde olduklarını söyler.

442 el- Fetâvâ’l- İslâmiyye, 1/282-283, Fet. tar. 27 Recep 1318, SDİ, 2/99, m. 232; el- Fetâvâ, s. 149 443 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, 3/343-344

444 Şâfiî, el-Üm, 5/97 445 Nisa 4/7

Abduh’a göre üç ayet sonra Allah’ın ًﺎﻤْﻠُﻇ ﻰَﻣﺎَﺘَﻴْﻟا َلاَﻮْﻣَأ َنﻮُﻠُآْﺄَﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﱠنِإ “yetimlerin mallarını haksızca yiyenler...”446 demesi, bu ayetin yetimlerle ilgili ve öncesiyle

bağlantılı olduğuna delalet etmektedir. Yetim mallarını yemenin haram olduğu açıklandıktan sonra, yetimlere kalmış olan mirası koruyan velilere rüşt çağına geldiklerinde mallarını kendilerine vermeleri emredilmektedir. Yetimler adına velilerin koruduğu mirasta, cahiliye döneminde kadınlara miras bırakılmaması geleneğinin aksine, kadın ve erkeğin ortak olduğu bildirilmektedir. Yetimlerin mallarının, onlara, çoğunlukla anne babalarından ve akrabalarından kaldığını söyleyen Abduh’a göre bu durumda ayetin anlamı şu şekilde olmaktadır: “Anne babalarından veya akrabalarından yetimlere mal kalmışsa bu onların mirasıdır. Kalan mal az olsun çok olsun kadın ve erkek bu mala ortaklıkta eşittir.”

Reşid Rıza ise önceki ayetlerdeki emir ve nehiyler, cahiliye dönemindeki Arapların zayıf, yetim ve kadınların haklarını çiğnedikleri uygulamayı kaldırdığını, yetimlerin ve hanımların haklarını açıkladığını söylemiştir. Ona göre bu ayetler kadınlara zulmedilmesini, velilerin yetimlerin mallarını kendi mallarına katmak ya da kendisinin kötü malıyla yetimin iyi malını değiştirmek suretiyle yetimlerin mallarını yemelerini, kadınların mehirlerinin ellerinden alınmasını, mallarından faydalanmak için onların sıkıştırılmasını, mehirsiz evlendirmeyi, zenginlikleri için eş sayısının çoğaltılmasını yasaklamıştır. Bunların hepsi haramdır. Bu ayette ise kadınların ve küçüklerin mirastan mahrum edilmeleri yasaklanmaktadır. Ayetin şümûlü sadece kadın ve yetimleri değil aynı durumla karşı karşıya kalan herkesi kapsadığını söyleyen Reşid Rıza ‘er-rical ve en’nisa’ kelimelerinin kullanılmasını hükmün genelliğine delil göstermiştir.447

َآﱠﺬﻠِﻟ ْﻢُآِدﻻْوَأ ﻲِﻓ ُﻪﱠﻠﻟا ُﻢُﻜﻴِﺻﻮُﻳ ِﻦْﻴَﻴَﺜْﻧُﺄْﻟا ﱢﻆَﺣ ُﻞْﺜِﻣ ِﺮ

Abduh, “Allah çocuklarınız hakkında

erkeğe iki kız hissesinin verilmesini tavsiye eder”448 ayetinin bütün mükelleflere hitap ettiğini, çünkü terikeyi teslim edecek olanların ümmet olduğunu ifade etmiştir. Ayetteki

ُﻞْﺜِﻣ ِﺮَآﱠﺬﻠِﻟ

ِﻦْﻴَﻴَﺜْﻧُﺄْﻟا ﱢﻆَﺣ cümlesinin müfesser cümle olduğunu, i’raptan mahalli olmadığını söyleyen Abduh, bu tabirin daha önce geçtiği gibi cahiliye döneminde kadınlara miras verilmemesi uygulamasının ortadan kaldırıldığını bildirmek için seçildiğini ifade eder. Kadına miras verilmesi yerleşmiş bir şeymiş gibi erkeğin hakkı kadının hakkının iki katı olduğunun söylendiğini yani kanun koymada bu asılmış gibi söylendiğini ifade eder. İzafetten erkeğin mirasının kadınınkine hamledildiğinin anlaşıldığını, aksi takdirde “li’l-

446 Nisa 4/10

447 Tefsîru’l-Menâr, 4/322-323 448 Nisa 4/11

ünsâ nisfü hazzı’z-zekeri” deneceğini, o zaman bu mananın anlaşılmayıp, siyakla ilgisinin kalmayacağını bildirir.449

Abduh kendisine yöneltilen sorulara bu çizgide fetvalar vermiştir. Aşağıda konu ile ilgili fetvalarından bir kaç örnek verilecektir.

1. ASHAB-I FERÂİZ’İN DURUMU

Ashab-ı ferâiz, mirasları belirli hisseler halinde belirlenen on iki kişidir. Bunlar karı, koca, kız, oğlun kızı, anne, baba, sahih dede, sahih nine, anne baba bir kız kardeş, baba bir kız kardeş, anne bir erkek kardeş, anne bir kız kardeştir.

Konumuzla ilgili, Abduh’a ait iki fetvayı burada nakletmeyi uygun görüyoruz. Soru: Bir adam ölmüş, geride üç hanım ve üç kız yedi erkek olmak üzere on çocuk bırakmıştır. Bunlardan her birinin terekeden alacağı nedir?

Cevap: Üç eşe sekizde bir hisse paylaştırılır. On çocuk da kalan hisseyi aralarında erkeğe iki kadın hissesi düşecek şekilde paylaşırlar.450

Soru: Bir kadın vefat etmiştir. Geride nikâhlandığı fakat zifafa girmediği bir koca, anne, anne baba bir kız kardeş, baba bir iki kız kardeş ve bir tane de anne bir kız kardeş bırakmıştır. Bunların hepsi varis olur mu? Olursa payları nedir?

Cevap: Kocası yarı hisse alır. Anne baba bir kız kardeş de ½ hisse alır. Baba bir iki kız kardeş, anne bir kız kardeş ve anne 1/6 hisse alırlar.451

2. ZEVİ’L- ERHAM’IN DURUMU

Ne asabeden ne de ashab-ı ferâizden olan, teyze, hala, kızın oğlu, annenin babası gibi kan hısımlarına zevi’l- erham denir.452

Abduh’un bu konu ile ilgili düşüncelerine ışık tutması açısından iki fetvasını daha naklediyoruz.

Soru: Bir adam vefat etmiş, geride karısı ile anne baba bir kız kardeşinin oğlu ve kızı kalmıştır. Bunların terekeden payları nedir?

449 Tefsîru’l-Menâr, 4/331

450 el- Fetâvâ, s.112, Fet. tar. Safer 1321, SDİ, 2/23, m. 135 451 el- Fetâvâ, s.113, Fet. tar. 12 Safer 1321, SDİ, 2/24, m. 141 452 Karaman, Mukayeseli İslâm Hukuku, 1/475

Cevap: İslâm Hukuku’na göre, zevi’l- erham, eşlerden biri hakkını aldıktan sonra kalanı paylaşır. Bu terekeden ölenin karısı ¼ hisse alır. Geriye kalan ¾ hisseyi anne baba bir kız kardeşin çocukları, erkeğe iki kız hissesi olacak şekilde paylaşırlar.453

Soru: Bir kadın vefat etmiş, geride anne baba bir erkek kardeşinin oğlu ve kızı kalmıştır. Bütün miras kızın hissesi olmaksızın erkeğe mi aittir? Zira başka varisi de yoktur.

Cevap: İslam Hukuku’nda anne baba bir ve anne bir kardeşin oğlu asabedendir. Anne baba bir ve baba bir kardeşin kızı ise zevi’l- erhamdandır. Asabenin varis olması zevi’l-erhamın varis olmasından daha önceliklidir. Buna göre terekenin tamamı mezkûr erkek kardeşin oğluna kalır. Kardeşin kızına bir şey kalmaz.454

Cumhur mirasta mislü hazzı’l-ünseyeyn hususunda hemfikirdir.455 B. Kızların Mirastan Engellenmesi

Abduh’tan kızların mirastan hak sahibi olmalarını engelleyecek edimlerden bir kaçıyla ilgili fetva istenmiştir.

Kızlarına sağlığında belli bir miktar mal karşılığında, öldükten sonra terekeden hak iddia etmeyeceklerini söylen bir adama Abduh bu adamın söylediklerinin geçerli olmayacağını yani kızlarını terekeden çıkaramayacağını, terekenin kişi öldükten sonra başkalarına ait bir mal olduğunu dile getirmiştir.456

Bir başka olay da şöyledir. Bir adam hastalanmış, malının çoğunu erkek çocuklarına çok az bir bedele satmış, kızlarına böyle bir şey yapmamıştır. Daha sonra bu adam ölmüştür. Abduh, adamın hastalığından iyileşirse edimlerinin nafiz olduğunu, ölürse kalan mirasçıların cevazına bağlı olduğunu, cevaz vermezlerse batıl olacağını ifade etmiştir. Yani bu adamın satışı diğer varisler icazet verirse nafiz hale gelir, demiştir.457

453 el- Fetâvâ, s.118, Fet.tar. 11 Zilkade 1319, SDİ, 2/174, m. 420 454 el- Fetâvâ, s.117, Fet. tar. 12 Şevval 1319, SDİ, 2/171, m. 412 455 İbn Rüşd, Bidâyetü’l- Müctehid, 2/34-375

456 el- Fetâvâ’-İslâmiyye, 3/1060, Fet. tar. 24 Zilhicce 1317, SDİ, 2/58, m. 124 457 el- Fetâvâ’-İslâmiyye, 3/785, Fet. tar. 25 Ramazan 1320, SDİ, 3/12, m. 60