• Sonuç bulunamadı

Yardım Toplama Kanunu Uyarınca Verilen Para Cezaları

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 109-112)

2860 sayılı Yardım Toplama Kanunun 29. maddesinin 4. fıkrasında “…Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir…” hükmü yer almakta idi. Ancak bu fıkra, 23.01.2008

tarihinde yayınlanan 5728 sayılı Kanunun 407. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklikten sonra bu kanun uyarınca verilen para cezalarına karşı gidilecek bir yargı yolu açıkça gösterilmemiştir. Kabahatler Kanunun 3. ve 27. maddesinin birlikte yorumlanması sonucunda; Yardım Toplama Kanunu uyarınca verilen para cezalarına karşı gidilecek yargı yolu belirtilmediğinden Kabahatler Kanunun 27. maddesinin 1. fıkrası uyarınca görevli yargı yeri adli yargıdır.

I- Kara Avcılığı Kanunu Uyarınca Verilen Đdari Para Cezaları

4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunun 30. maddesinin 2. fıkrasında “…Bu cezalara

karşı, tebellüğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, idare mahkemesine itiraz edilebilir…” hükmü yer almakta idi. Ancak bu fıkra, 23.01.2008 tarihinde

yayınlanan 5728 sayılı Kanunun 578. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklikten sonra bu Kanun uyarınca verilen para cezalarına karşı gidilecek bir yargı yolu açıkça gösterilmemiştir. Kabahatler Kanunun 3. ve 27. maddesinin birlikte yorumlanması sonucunda; Kara Avcılığı Kanunu uyarınca verilen para cezalarına karşı gidilecek yargı yolu belirtilmediğinden Kabahatler Kanunun 27. maddesinin 1. fıkrası uyarınca görevli yargı yeri adli yargıdır.

Đ- Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu Uyarınca Verilen Đdare Para Cezası

3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunun 56.fıkrasında “…Bu cezalara

karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir…” hükmü yer almakta idi. Ancak bu fıkra, 23.01.2008 tarihinde

yayınlanan 5728 sayılı Kanunun 456. maddesi ile yürürlükten kaldırılma üzerine bu Kanun uyarınca verilen para cezalarına karşı idari yargı yoluna gidilemeyeceği açıktır. Kabahatler Kanunun 3. ve 27. maddesinin birlikte yorumlanması sonucunda; Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu uyarınca verilen para cezalarına karşı gidilecek yargı yolu belirtilmediğinden Kabahatler Kanunun 27. maddesinin 1. fıkrası uyarınca görevli yargı yeri adli yargıdır.

K- Çevre Kanunu Uyarınca Verilen Đdari Para Cezaları

2872 sayılı Çevre Kanunun 25. maddesinin 2. fıkrasına göre, “Đdarî yaptırım kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir…” denilmek suretiyle bu para cezalarına karşı yargı yolu açıkça

gösterilmiştir. Kabahatler Kanunun 3. ve 27. maddesinin birlikte yorumlanması sonucunda; Çevre Kanun’a göre verilen para cezalarına karşı gidilecek yargı yolu belirtildiğinden söz konusu uyuşmazlıkların çözümünde görevli yargı yeri idari yargıdır.

2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8. maddesine aykırılıktan dolayı bu kanunun 20. maddesine göre verilen para cezasının kaldırılması istemiyle açılan davada Uyuşmazlık Mahkemesi, dava konusu edilen idari para cezasına ilişkin yasa kuralının değiştirildiğini ve yeni düzenlemenin 13.5.2006 tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden görev kuralının geçmişe etkili olacağı yolundaki genel hukuk ilkesi karşısında, 2872 sayılı Yasa’nın 20. maddesine göre verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğunu, kaldı ki 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü ve 5560 sayılı Yasa’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 31. maddesindeki düzenleme çerçevesinde 2872 sayılı Yasa kapsamındaki bu cezalara karşı idare mahkemesinde dava açılabileceği belirtildiğinden, bu idari para cezalarına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünden idari yargı yeri görevlidir341.”

II- Cumhuriyet Savcısı ve Mahkeme Tarafından Verilen Đdari Yaptırımlarda Görevli Yargı Yeri Sorunu

Kanımca kanun koyucunun bu konudaki düşüncesi şudur; Cumhuriyet Savcısı ve Mahkeme her ne kadar idare içerisinde yer alan bir organ olmasa dahi idari yaptırım niteliğindeki kararlarını bir yargı organı olarak değil idari bir makam olarak karar verdiğinden, vermiş olduğu kararın da idari nitelikte bir karar olduğudur. Kabahatler Kanunun 27. maddesinin 5. fıkrasında, idari yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Mustafa Ekinci bu kanun hükmünü şu şekilde yorumlamıştır; “başvuru yoluna ancak idare ve Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen kararlara

341

karşı yapılacağı, mahkeme tarafından karar verilmesi halinde başvuru yoluna başvurulamayacağı”342. Bu kanun maddesine 5560 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile 6. ve 7. fıkralarının eklenmesi üzerine Mustafa Ekinci’nin bu düşüncesine katılmak mümkün değildir. Söz konusu Kanun ile, soruşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı başvurunun da bu itiraz merciinde inceleneceği şeklinde fıkra ile kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itirazın da bu kanun yolu merciinde inceleneceği fıkrası eklenmiştir. Bu fıkraların eklenmesi ile savcı ve mahkeme tarafından verilen idari yaptırım kararlarına karşı gidilecek yargı yolu açıkça belirtilmiştir. Çünkü savcı ve mahkeme, soruşturma ve kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğuna karar vermesi durumunda kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı ile birlikte aynı kararda idari yaptırım kararına da karar verecektir. Bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı ve beraat kararına karşı hangi yargı yolunda itiraz ediliyorsa idari yaptırım kararlarına karşı da aynı yargı yolunda itiraz edilebilecektir.

III- Mülkiyetin Kamuya Geçirilmesinde Görevli Yargı Yeri Sorunu

Kabahatler Kanunun 3. maddesi ile 27. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyetin kamuya geçirilmesinde görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda sorun olmadığı görülecektir. Eğer özel kanunlarda, mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin yargı yolu mercii belirtilmiş ise dava, bu yargı yolunda açılacaktır, eğer özel kanunda yargı yolu mercii gösterilmemiş ise mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına karşı Kabahatler Kanunu uyarınca adli yargıda (Sulh Ceza Mahkemesi’nde) dava açılabilecektir.

IV- Diğer Đdari Tedbirlerde Görevli Yargı Yeri Sorunu

Kabahatler Kanunu’nda diğer idari tedbirlere ilişkin yaptırımlara karşı hangi yargı yolunda dava açılacağı düzenlenmemiş. Eğer özel kanunlarda yargı yolu açıkça gösterilmiş ise bu idari yaptırım kararlarına karşı gösterilen yargı yolunda dava açılır.

342

Eğer özel kanunlarda yargı yolu açıkça gösterilmiş ise yargısal içtihatlara ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına göre yargı yolu belirlenir. Diğer idari tedbirler kapsamında olup önemli olduğunu düşündüğümüz bazı idari yaptırım kararlarının yargı yolunu örnek Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay kararları ile birlikte göstermeye çalışacağız.

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 109-112)